at dünyası

52
ARALIK 2014 - 4 / Sayı: 34+ AT SEVGİSİ VE BİNİCİLİK DERGİSİ 4 ® Fiyatı 15 TL Qatar Prix de l’Arc de Triomphe Yarışları

Upload: at-duenyasi

Post on 06-Apr-2016

256 views

Category:

Documents


6 download

DESCRIPTION

At Dünyası has been protecting its feature to be a guide giving important information and news about horse riding, races, competitions, horse raising, horse health and training, the ethics and the rules of horse riding, the promotion of the horse riding equipment for 13 years. At Dünyası, 13 yıldır binicilik organizasyonları, yarış ları, yarış maları, at yetiş tiriciliği, at sağlığı ve eğitilmesi ile ilgili bilgi ve haberler, binicilik sporunun etik ve kuralları, binicilik malzemelerinin tanıtımı gibi temel ve yararlı konularda bir rehber olma özelliği taşımaktadır.

TRANSCRIPT

Page 1: At Dünyası

ARALIK 2014 - 4 / Sayı: 34+

AT SEVGİSİ VE BİNİCİLİK DERGİSİ

4

®

HAZİRAN 2014 - 2 / Say: 34+

Fiya

t 1

0 TL

AT SEVGİSİ VE BİNİCİLİK DERGİSİ

++ 2

İstanbul Kupas

®

Yaza Merhaba Festivali

İstanbul Engel Atlama Bölge Şampiyonas

Kemal Öncü“Biz biniciliği

dünyaya öğrettik şimdi onlardan öğreniyoruz”

Sencer Can“Çocukluğum

babamn yarşlarn izleyerek geçti”

Nuri Oğlakç Kupas

Fiya

tı 1

5 TL

Qatar Prix de l’Arc de

Triomphe Yarışları

Page 2: At Dünyası

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

QI_dergi_ilan_24x30_cift_RES3_BASKI.pdf 1 5/23/14 1:15 PM

Page 3: At Dünyası

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

QI_dergi_ilan_24x30_cift_RES3_BASKI.pdf 2 5/23/14 1:15 PM

Page 4: At Dünyası

THE WORLD IS OUR HOMEYOU ARE OUR GUEST

Camilla Arvor has become one of many guests we see regularly on board EY101. Ask her why and she’ll doubtless speak of our Diamond First Class Suites that guarantee complete privacy on our long-haul flights.

At Etihad, we’re inspired by the best the world has to offer, and treat everyone as our guest.

Abu Dhabi to New York, daily.

Page 5: At Dünyası

THE WORLD IS OUR HOMEYOU ARE OUR GUEST

Camilla Arvor has become one of many guests we see regularly on board EY101. Ask her why and she’ll doubtless speak of our Diamond First Class Suites that guarantee complete privacy on our long-haul flights.

At Etihad, we’re inspired by the best the world has to offer, and treat everyone as our guest.

Abu Dhabi to New York, daily.

Page 6: At Dünyası

6 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

42Muammer Kitapçı

18Nur Tuvana Baktıroğlu

16FEI World Dressage Challenge İstanbul

KurucuHÜSEYİN KAPLAN

İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın YönetmeniF. BEGÜM ÇELİK

[email protected]

Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu Müdür)CANSU AKKOCA

[email protected]

Görsel Yönetmen TAMER GÜLTÜRK

Color Correction ERCAN TARHAN

FotoğraflarBURAK ÖZÇETİN

Hazırlayan

Kaplanmedya Yayıncılık İletişim ve Yapım Hizmetleri Turizm Tic. Ltd. Şti.

İnönü Mah. Paparoncalli Sokak 39/10 Deniz Ap. Elmadağ - Şişli - İstanbul

Tel: (0212) 296 02 88 Fax: (0212) 232 56 49Reklam Rezervasyon

[email protected]: (0544) 612 90 90 Fax: (0212) 232 56 49

Yayın Kurulu TULYA KURTULAN, OKTAY KURTULAN,

AHMET KARAMAN, FİKRET MEMİŞOĞLU, MELTEM BİNGÖL

Yayın TürüYerel Süreli Yayın

Baskı TarihiAralık 2014

Baskı ve Cilt:RENK Matbaası Basım ve Ambalaj San. Tic. A.Ş.

Mevlevihane Yolu No: 2/7 34020Cevizlibağ-Davutpaşa - İstanbul

Tel: (0212) 612 11 27

At Dünyası Dergisi’nde yayınlanan yazı, fotoğraflar ve ilanlar sahiplerinin sorumluluğundadır. İzin alınmadan tam ve özet alıntı yapılıp kullanılamaz.

Merhaba,Yeni yıl öncesi son sayımız ile karşınızdayız. Her yeni

yılda yeni umutlar besleriz. Her şeyin daha iyi daha gü-zel olmasını dileriz. Planlar yaparız. Kimi gerçekleşir, kimi bir sonraki yıla kalır. Umarım bu yıl gönlünüzde ne varsa; kalmaz bir sonraki yıla, gerçekleşir en yakın za-manda. Şans dolu bir yıl dilerim size.

Geçtiğimiz günlerde Longiness Sponsorluğu’nda Paris’te gerçekleşen Qatar Prix De L’arc De Triomple Yarışları’na katıldık. Paris’te yaşanan büyülü atmosferi size yansıtmaya çalıştık.

FEI World Dressage Challenge İstanbul, Kemer Golf Resort Engel Atlama Yarışla-rı, At Terbiyesi Şampiyonası, 2014 Cumhuriyet Kupası ve Engel Atlama Yarışmaları, Atatürk ve İnönü Kupaları, Kapadokya Kupası geçtiğimiz dönemde ülkemizde ger-çekleşen yarışmalar.

TJK geçmiş dönem başkanlarından Muammer Kitapçı ile söyleşi, pony röportajları, binicilik, sağlık ve daha fazlası okumanız için sizi bekliyor.

Umarım keyif alırsınız,Dergimize web sitemizden (www.atdunyasi.com), www.issuu.com’dan, Turkcell

Dergilik’ten ve Apple Store’dan ulaşabilir; dilerseniz abone olarak dergimizin kapı-nıza kadar gelmesini sağlayabilirsiniz.

Saygılarımla,

Sayı: 4 / 2014-4 İki ayda bir yayınlanır.

Basın bülteni için; [email protected]

Bu sayıyı www.issuu.com adresinden ücretsiz okuyabilirsiniz.

İÇİNDEKİLER editör’den

Begüm Çelik

12Qatar Prix de I’Arc de Triomphe Yarışları

08 Genç Yetenekler20 Kemer Golf Resort’ta Atlı Spor Keyfi22 2014 At Terbiyesi İstanbul Bölge Şamp.24 2014 Cumhuriyet Kupası26 2014 İnönü Kupası ve Atatürk Kupası28 2014 Cumhurbaşkanlığı Kupası30 Hippoterapi Kursu36 Makedonya, Daday Doludizgin...44 Sharjah Gezisi50 Nal Sesi Sergisi...

[email protected]

Page 7: At Dünyası

SKYTRAX 24x30cm TR.indd 1 15.08.2014 13:32

Page 8: At Dünyası

“Hayata daha

iyimser bakıyorum”

Esma Özdemir

EĞİTMEN GÖRÜŞÜGülru Kutlu: Esma biniciliğe çok kü-

çük yaşlarda başlamış çok kabiliyetli bir çocuk. Yeni ponysi ile çok güzel yarışlar koşacağına eminim.

Yelda Topbaş: Bindiği hemen hemen her pony ile uyum sağlayabilen iyi bir bi-nicimizdir.

Nevra Ölçer: Esma’nın ilk binicilik öğ-retmeni olarak tanıdığım ilk günden beri yetenekli, istikrarlı ve müsabık bir öğrenci olacağını anlamıştım. İyi bir şekilde ilerle-mesi gurur verici, umuyorum ileri ki yıllar-da güzel yarışlar koşar ve başarılara imza atar.

Beşinci sınıf öğrencisi Esma Özdemir, sekiz yıldır ata biniyor. Çok küçük yaşlarda oyun-

cak atlara olan ilgisini gören ailesi, onu bini-ciliğe yönlendirmiş. Binicilik sayesinde hayata daha iyimser bakmaya başladığını söylerken, atların onun dostları olduğunu vurguluyor. Dre-saj ve atlamada iki kere Türkiye, iki kere de İs-tanbul birincilikleri olan Özdemir, ileride profes-yonel bir binici eğitmeni olmak istiyor. Kendine örnek aldığı isim ise arkadaşı Deniz Üretmen.

Genç Yetenek

8 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

Röportaj: CANSU AKKOCAFotoğraf: BURAK ÖZÇETİN

Page 9: At Dünyası

SAW BUSINES 24X30CM.indd 1 24.11.2014 10:05

Page 10: At Dünyası

Şiraz Bayburtluoğlu

EĞİTMEN GÖRÜŞÜHocası Ela Acar’ın Yoru-

mu: Şiraz hırsları az bir çocuk. Güvende olmayı her zaman ter-cih ediyor ve atlarıyla çok fazla vakit geçiriyor. Oldukça disiplin-li. İngiltere’den dünyanın kabul ettiği bir sertifikaya sahip.

At binmeye beş yaşında başlayan Şiraz, yedi se-

nedir binicilikle ilgileniyor ve değişik bir duygu olduğunu söylüyor. At binmeye arka-daşları vasıtasıyla başlamış; önceleri grup olarak gittikleri derslere sonradan tek başı-na devam etmiş. Ponysinin en yakın arkadaşı olduğunu özel-likle vurgulayan Şiraz, zaman zaman zorlandığını ama bir o kadar da eğlendiğini söylü-yor. Meslek olarak olmasa bile hobi olarak at binmeye haya-tı boyunca devam edeceğini paylaşıyor. Birincilik, ikincilik, üçüncülük gibi başarıları olan sporcu, at binerek kötü enerji-sini atıyor.

“Pony’im Benim

En Yakın Arkadaşım”

Genç Yetenek

10 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

Röportaj: CANSU AKKOCAFotoğraf: BURAK ÖZÇETİN

Page 11: At Dünyası

Fu l l Se r v ice Sh ipya rd

Nava l A rch i tec tu re & Ma r ine Eng inee r ing

Des ign Deve lopment fo r P roduct ion

Specia l i s t Jo ine r y & Cab ine t Mak ing

Advanced Compos i te D iv i s ion

Cus tom Newbu i ld , Conve rs ion & Re f i t

Page 12: At Dünyası

Paris’te gerçekleşen Qatar Prix de l’Arc de Triomphe yarışlarında, geçen yıl

olduğu gibi bu yıl da, Thierry Jarnet zafe-ri üstlenmek için üstün bir başarı göster-di. Longines ise efsanevi yarışların dört yıldır Resmi Kronometre ve Resmi Ortağı. Uluslararası atyarışı otoriteleri “France Galop”, “Qatar Racing” ve “Equestrian Club” partneri olan marka, aynı gün bir başka Fransız üst seviye uluslarası yarışı olan ‘Prix de l’Opéra Longines’e de ev sa-hipliği yaptı ve kazanan yine Thierry Jar-net oldu. Qatar Prix de l’Arc de Triomphe 2014 yarışlarının resmi saati, modelleri Longines’in atyarışı tutkusuna adanmış Conquest Classic koleksiyonu çelik kro-nograf modeliydi.

Longchamp Stadyumu’nda toplanan yarış severler, 2,400 metrelik yarışı ilk bitirenin ge-çen yıl olduğu gibi Thierry Jarnet olmasını so-luksuz izledi. Longines, bu efsanevi yarışların

Qatar Prix de l’Arc de Triomphe Yarışları

AT Yarışma

12 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

Page 13: At Dünyası

93. Baskısı için zaman tutuculuğu deneyimini yaşattı. Thierry Jarnet ‘in 2013 yılında ‘Longi-nes Dünya’nın En İyi Yarış Atı’ ödülünü birinci-likle bitirmesinden sonra, bu yıl ki sonuç Trêve için çınlayan bir başarı oldu. İsviçreli marka, aynı gün bir başka Fransız üst seviye uluslara-sı yarışı olan ‘Prix de l’Opéra Longines’e de ev sahipliği yaptı ve kazanan yine Thierry Jarnet oldu; ancak bu kez 2’02’’33 zamanlama sonucu alındı. France Galop ile olan ortaklığı sebebi ile Longines, Chantilly, Deauville ve Longchamp’de gerçekleşen yarışların resmi kronometresi; aynı zamanda “Longines Prix de Diane” yarışlarının isim ortağı. İsviçreli marka ek olarak “Qatar Ra-cing” ve “Equestrian Club”’ın ortağı.

Qatar Prix de l’Arc de Triomphe Yarışları

ARALIK 2014 www.atdunyasi.com 13

Haber: BEGÜM ÇELİK

Page 14: At Dünyası

14 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

Fizik tedavi uygulamaları, beşeri hekimlik-te olduğu gibi veteriner hekimlikte de son

yıllarda oldukça sık kullanılmaya başlanmış-tır. Bu uygulamalar medikal ya da cerrahi te-davi süreçlerini tamamlamak amacıyla kul-lanıldığı gibi; tek başına asıl tedavi yöntemi olarak da önemli bir rol oynamaktadır.

Fizik tedavi, tek tipte bir tedavi yöntemi değildir. Birçok farklı prensipte çalışan me-totlar bulunmaktadır. Ultrason Terapisi, Tens Terapisi, Şok Dalga Terapisi, Matrix Ritim

Tedavisi, Osteopati, çeşitli masaj yöntem-leri fizik tedavi yöntemlerinin başlıcalarıdır. Önemli olan, var olan problemin teşhisini ko-yup; ona uygun olan fizik tedavi yöntemini ve tedavi programını belirlemektir. Sakatlığa uygun olmayan fizik tedavi kullanıldığında yarardan çok zarar vermek kaçınılmazdır.

Günümüzde fizik tedavi uygulamaları yalnızca bir sakatlığı tedavi etmekle sınırlı kalmamaktadır. Hem sporcu hekimliğinde hem de spor atı hekimliğinde yeni yöntem-ler; sakatlıklardan korunmak ve özellikle de performansı yükseltmek amacıyla kullanıl-maktadır. Matrix Ritim Tedavisi de bu amaç-la kullanılan yöntemlerden biridir. Sırt - bel bölgesinde oluşan kas ağrılarını ve bu böl-gedeki kasların sertliklerine bağlı dönüş ve bükülme güçlüklerini, kısa adım atma gibi durumları tedavi etmekte çok etkilidir. Hücre fizyolojisine dayanan çalışma prensibi sa-yesinde ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlarla dahi tedavi edilemeyen kas problemlerinin giderilmesi mümkün olmaktadır. Ayrıca kas-ların elastikiyetini ve hareket kabiliyetini ar-

tırarak sağlıklı spor atlarında performansın artırılmasında oldukça önemli bir rol oyna-maktadır. Atın kas yapısına ve çalışma prog-ramına göre uygulanacak tedavinin sıklığı ve yoğunluğu değişiklik göstermektedir.

FİKRET MEMİŞOĞLU - Veteriner Hekim

Fizik Tedavi Uygulamaları

Dünya standartlarındaki Al Shaqab Atçılık Merkezi, 13-15 Kasım tarihleri arasında gerçekleşen Lon-gines Global Şampiyonlar Turu 2014’ün son aşamasına ev sahipliği yaptı. Dünya’nın çeşitli ülkeler-

den gelen en iyi biniciler yalnızca bu yarışı kazanmak için değil, 2014’ün şampiyonu olmak için yarıştı. Cumartesi günü gerçekleşen Longines Global Şampiyonlar Turu Büyük Ödül yarışlarında kazanan Casall Ask isimli atıyla Rolf-Göran Bengtsson olurken, Longines Global Şampiyonlar Turu 2014 kazananı Scott Brash oldu. Doha’da gerçekleşen son yarışların ardından Longines Global Şampiyonlar Turu 2014 de-rece sıralaması belirlendi. İngiliz Scott Brash Şampiyona’nın birincisi olurken, ikinciliği İsveçli Rolf-Göran Bengtsson aldı. Üçüncü ise Alman Ludger Beerbaum oldu. Kazananlara, birbirinden zarif Longines saat-lerini Longines Başkan Yardımcısı Mr. Charles Villoz takdim etti.

Longines Global Şampiyonlar Turu 2014

Page 15: At Dünyası

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

AT YATAGI ILAN TAM SAYFA.pdf 1 29/11/14 19:43

Page 16: At Dünyası

16 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

FEI World Dressage Challenge 2014 Binici AtınAdı Total

1. Kıbrıs 207.672 Ivaylo Tsvetanov Amay 513.0 Imogen Evans Rocket Robin 385.5 Dasha Stryfgina Enormous Pleasure 410.5 Christina Efthymiou UltraSox 408.5

2. Yunanistan 202.447 Nina-Isabella Ravini Djonas Figaro 548.0 Foteini-Nefeli Georgitsou Ghana 500.0 Eleni Retsou Grace 316 385.0 Vicky Gerels BebeLiquer 371.0

3. Türkiye 197.328 Yağmur Öztürk Duchess 13 402.5 Debi Haviyo Sim Salabim 371.0 Lara Tümay Nick 371.0 İrem Kaplan Young Windsomes’s Fernando 351.0

FEI World Dressage Challenge İstanbul Ayağı Koşuldu

FEI World Dressage Challenge 2014’ün

Türkiye ayağı; 15-16 Kasım tarihleri arasında Sipahi Ocağı Binicilik Kulübü’nde yapıldı. 4. Bölge’de altı ülkenin katılımı

ile yapılan yarışmanın bir sonraki ayağı olan

İsrail ayağı; 18-19 Aralık tarihleri arasında yapılacak.

AT Yarışma

Page 17: At Dünyası

ARALIK 2014 www.atdunyasi.com 17

Fotoğraf: BURAK ÖZÇETİN

Page 18: At Dünyası

18 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

Tuvana’yı henüz üç yaşındayken ilk kez bir pony’nin üzerine oturttuklarında; kızları-

nın bu güne kadar yaşadığı en zor sınıf olan 6 Sırık Yarışması’na katılan en genç bayan binici olacağını tahmin edememiş olabilirler-di. O küçük kız, pony’e ilk bindiğinde minik el-leri ile eyere öyle yapışmıştı ki üzerinden zor kaldırmışlardı. Sonrasında ise aile küçük kızlarının arzusu üzerine bir yıl boyunca her gün pony club’a götürmüşlerdi. Yüzme, te-nis, piyano gibi farklı dallara ne kadar yön-lendirmeye çalışsalar da; Tuvana atlardan vazgeçmemişti. Zehra Hanım, seramik ve resimde de çok yetenekli olan bu minik kı-zın; aklında hep atların olduğunu belirtiyor. Her zaman zor ve huysuz atlara cesaretle binmeye gönüllü olduğu için Pony Club’ta, “En Cesur Binici” ödülü alan Tuvana, “Rodeo Kızı” adıyla anılmaya başlanmış. Artık pes eden ailenin ise kızlarına destek vermekten başka çaresi kalmamış. Annesi Zehra Ha-nım, Tuvana’nın okulda ki başarısının spor-la bağlantılı olduğuna inanıyor. Dokuz ya-şında Kerem Alkan ile çalışmaya başlayan Tuvana’ya; 10 yaşındayken ilk atı Amarena

alınmış. Amerana’ya 4 sene binerek 1.15 par-kurlarına kadar tecrübe kazanmaya çalışmış.

2013 Milli Takım için kalifiye olmak üze-re birçok klinik çalışmasına katılan Tuvana; ‘’Kocaman beyaz bir atım olacak ‘’ hayalle-rine inanırken tesadüf olarak Genzarova’ya binmiş ve âşık olmuş, onu çok istemiş ve

beraber başarılı olabileceklerine inanmış. İlk 1.30cm deneyimini Genzarova’ya bindiği ilk gün yaşamış ve hayallerine koşmaya da o gün başlamış. Sahip olduğu beyaz atı ile 2013 yı-lında Balkan Şampiyonası’nda 17. ve Türkiye Bayanlar Şampiyonası’nda da beşinci olan Tuvana, 2014 yılında Gençler Kategorisi’nde

Bulgaristan ve Arezzo’da başarılı yarışma-lar koşmuş, 1.40cm Milletler Kupası’nda da dokuzunculuk elde etmiş, 2014 Bayan-lar Şampiyonası’nda ise ekip beşinciliğini almış. İzmir Atlıspor Kulübü’nde koşulan 6 Sırık Yarışması’na ‘’Değişik bir deneyim olacağını düşündüğüm için katılmayı çok istedim.’’ diyen Tuvana; bunun için önceden hiç bir hazırlık yapmadığını söylüyor. 6 Sırık Yarışması’nda 1.80cm değil de hayallerine uçan bu cesur kızın atlayışını izlemek ve foto çekebilmek için bulunduğum yere doğru dü-şen Tuvana’ya ‘’iyi misin?’’ diye sorduğumda ‘’Atım iyi mi?’’ diye karşılık vererek yerinden fırlayan bu yürekli, at seven Nur Tuvana Baktıroğlu’nu daha çok alkışlayacağımızdan eminim. Tebrikler, başarılar Tuvana.

Hayaline Uçan Kız

Nur Tuvana

Baktıroğlu

Annesi Zehra Hanım’ın kalbi yerinden çıkarcasına ama bir o kadar soğukkanlılığını korumaya

çalışarak sevgili kızı Tuvana’dan gözlerini ayıra-mazken; Babası Selçuk Bey yerinde duramıyordu. Tüm bu heyecan altı sırık yarışmasına katılan ve 1.80 barajında sıra bekleyen kızları Tuvana içindi.

AT Röportaj

Röportaj: MELTEM BİNGÖL

Page 19: At Dünyası
Page 20: At Dünyası

20 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

15-16 Kasım tarihlerinde Kemer Golf Resort Atlı Spor Kulübü’nde gerçekleştirilen ve iki gün süren engel atlama yarışmaları ile binicilik keyfi bir kez daha bu spora gönül verenlerle buluştu. Sponsorluklarını Dünyagöz Hasta-nesi, Radyo D ile Vatan ve Milliyet Gazeteleri üstlendiği Milliyet Vatan Kupası’nın sonunda, Arco Hero isimli atıyla Thomas Flossman bi-rinci olurken, Abdi İbrahim Nevraska isimli atıyla Sevda Esirtgen ikinci, Tequila isimli atıy-la Barkın Aydın üçüncü, Siec Caro Ass isimli atıyla Can İnce dördüncü ve Unlimited Lady isimli atıyla Senem Kibar beşinci oldu.

Kemer Golf Resort’ta Atlı Spor Keyfi Engel Tanımadı!

Thomas Flossmann

Thomas Flossmann Sevda Esirtgen

Çağrı Başel

AT Yarışma

Fotoğraf: BURAK ÖZÇETİN

Page 21: At Dünyası

Ayşenas Mert

Senem Kibar

Can İnce

Barkın Aydın

Beytullah Hüseyingil

ARALIK 2014 www.atdunyasi.com 21

Page 22: At Dünyası

22 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

Türkiye Binicilik Federasyonu tarafından düzenlenen 2014 At Terbiyesi İstanbul Böl-

ge Şampiyonası’nda biniciler en yüksek pua-nı alabilmek için Kemer Golf Resort Atlı Spor Kulübü’nde büyük mücadele verdi.

Atların balesi olarak tanımlanan dresaj mü-sabakasında; Usta kategorisinde Primeval Shakira isimli atıyla Ferhat Yavaş birinci ve Clockwork isimli atıyla Ferhat Yavaş ikinciliği üstlenirken Rigoleto isimli atıyla Fettu Meh-met Ali üçüncü oldu. Gençler kategorisinde Sjonnie isimli atıyla Lina Uzunhasan birinci olurken, Gutenberg isimli atıyla Zeynep Hase-ki ikinci oldu. Yıldızlar kategorisinde Yağmur Öztürk birinciliği ve ikinciliği alırken, üçüncü sıraya da Lara Tümay yerleşti. Şampiyonanın diğer önemli kategorisi olan P2 kategorisinde ise Sim Salabim isimli atıyla Debi Haviyo birin-ci olurken, Wannadoo isimli atıyla Şiraz Bay-burtluoğlu ikinciliği, Apache Açar isimli atıyla Dila Gevrek üçüncülüğü aldı.

2014 At Terbiyesi İstanbul Bölge

Şampiyonası

AT Yarışma

Page 23: At Dünyası

04-07 Aralık / December 2014

Dünya turizmini İzmir’de keşfedin!Explore the world’s tourism in İzmir!

www.travelturkey-expo.com

Turizm Fuar ve KonferansıTourism Fair & Conferenceİzmir Uluslararası Fuar Alanı, Kültürparkİzmir International Fair Center, Kültürpark

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR.THIS FAIR IS ORGANIZED WITH THE PERMISSION OF THE UNION OF CHAMBERS AND COMMODITY EXCHANGES

OF TURKEY IN ACCORDANCE WITH THE LAW NUMBER 5174.

Medya Sponsoru Media Sponsor

TV Sponsoru TV Sponsor

Havayolu Sponsoru Airline Sponsor

Desteği ileSupported by

Tel / Phone: +90 212 259 84 04 Tel / Phone: +90 212 334 69 00 Tel / Phone: +90 232 497 10 00

OrganizatörlerOrganizers

MemberÜyesi

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesindeUnder the patronage of Ministry of Culture & Tourism

Desteği ileSupported by

Partner İlPartner City

Adıyaman

Partner ÜlkePartner Country

İtalya Italy

Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş.

Page 24: At Dünyası

İzmir Atlı Spor Kulübü’nde 23-26 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen 2014 Cumhuriyet Kupası Engel Atlama Yarışmaları sporseverlere keyifli bir hafta sonu yaşattı. Yarışma-

ların sonunda Abner isimli atıyla Yusuf Cem Kayacan Cumhuriyet Kupası’nı kazanırken, Chiara isimli atıyla Hüsnü Dinç ikinci, AB 19 Chepetto isimli atıyla Sencer Can üçüncü oldu. 25 Ekim Cumartesi günü gerçekleşen Özgörkey Holding “9 Eylül” Kupası’nı Bingo isimli atıyla Beytullah Hüseyinoğlu kazanırken, Genzarova isimli atıyla Nur Tuvana Bak-tıroğlu ikinci ve Leonello isimli atıyla Oğuz Dalmış üçüncü oldu. 26 Ekim Pazar günü ger-çekleşen Nihat Bingöl “Barış” Kupası’nda ise AB 19 Yeter isimli atıyla Sencer Can birinci, Carolus isimli atıyla Aslı Güleç ikinci ve Genzarova isimli atıyla Nur Tuvana Baktıroğlu üçüncü olarak tamamladı.

2014 Cumhuriyet Kupası ve Engel

Atlama Yarışmaları

AT Yarışma

Yusuf Cem Kayacan

Thomas Flossmann

24 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

Fotoğraf: MELTEM BİNGÖL

Page 25: At Dünyası

CUMHURİYET KUPASI 145 cm AtınAdı Binici Zaman1. Abner Yusuf Cem Kayacan 80.762. Chiara Hüsnü Dinç 77.923. AB 19 Chepetto Sencer Can 81.544. Duvkalle Sencer Horasan 83.755. Colorland’s Cheyenne Hasan Şentürk 84.58

NİHAT BİNGÖL “BARIŞ” KUPASI 125 cm AtınAdı Binici Zaman1. AB 19 Yeter Sencer Can 64.192. Carolus Aslı Güleç 67.653. Genzarova Nur Tuvana Baktıroğlu 72.784. Zameo Osman Şen 73.095. Costina Dilara Pars 75.95

ÖZGÖRKEY HOLDİNG “9 EYLÜL” KUPASI AtınAdı Binici Kat.1. Bingo Beytullah Hüseyinoğlu B2. Genzarova Nur Tuvana Baktıroğlu B+3. Leonello 3 Oğuz Dalmış B+4. AB 19 Mahabone Hasan Şentürk A5. Aron Sencer Horasan A

Sencer Can

Nur Tuvana Baktıroğlu

Yusuf Cem Kayacan

ARALIK 2014 www.atdunyasi.com 25

Page 26: At Dünyası

İnönü Kupası ve Atatürk Kupası

Sahiplerini Buldu

İNÖNÜ KUPASI 130 cm AtınAdı Binici Zaman1. Village Born M Emre Eratıcı 79.822. Wervelwind 4 Talya Afyoneri 80.043. Leon G Selim Can Güney 83.64. Matcho Buse Şamlı 81.555. Contess 29 Serra Yedikardeş 81.84

ATATÜRK KUPASI 145 cm AtınAdı Binici Zaman1. Royal Equestrian Storm Ömer Karaevli 87.452. Quick de Stehermelle Sencer Horasan 83.133. Chiara Hüsnü Dinç 85.384. Colorland’s Cheyenne Hasan Şentürk 86.675. Chaccomo Çağrı Başel 85.29

İzmir Atlı Spor Kulübü’nde 17-19 Ekim tarihleri arasında düzenlenen İnönü Kupası ve Atatürk

Kupası sahiplerini buldu. 2014 İnönü Kupası yarışmasında Village Born M isimli atıyla Emre Eratıcı birinci, Wervelwind 4 isimli atıyla Talya Afyoneri ikinci ve Leon G isimli atıyla Selim Can Güney üçüncü oldu. Atatürk Kupası yarışmasında ise, Royal Equaestrian Strom isimli atıyla Ömer Karaevli birinci olurken, Quick de Stehermelle isimli atıyla Sencer Horasan ikinci ve Chiara isimli atıyla Hüsnü Dinç üçüncü oldu. Binicilik camiası-nın yoğun ilgi gösterdiği yarışmaların sonunda; genç binicilerimiz güzel performanslarıyla beğe-ni topladı.

Ömer Karaevli

Ömer Karaevli

Sencer Horasan

AT Yarışma

26 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

Fotoğraf: MELTEM BİNGÖL

Page 27: At Dünyası

ARALIK 2014 www.atdunyasi.com 27

Alp Timur Erdem Hasan Şentürk

Emre Eratıcı

Page 28: At Dünyası

T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI KUPASI 145 cm AtınAdı Binici Zaman1. Quick de Stehermelle Sencer Horasan 75.842. Colorland’s Cheyenne Hasan Şentürk 74.943. Skara Glen’s Cascador Hulki Karagülle 78.464. Chaccomo Çağrı Başel 73.485. Contero 8 Ülkan Delikan 73.79

21 Eylül Pazar günü Ankara Atlı Spor Kulübü’nde gerçekleşen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Kupası izleyenlere keyifli anlar yaşattı. 145 cm kategorisinde gerçek-leşen yarışmanın sonunda Quick De Steher-melle isimli atıyla Sencer Horasan birinci olurken, Colorland’s Cheyenne isimli atıyla Hasan Şentürk ikinci ve Skara Glen’s Casca-dor isimli atıyla Hulki Karagülle üçüncü oldu.

Cumhurbaşkanlığı Kupası’nın SahibiSencer Horasan

AT Yarışma

28 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

Page 29: At Dünyası

ARALIK 2014 www.atdunyasi.com 29

Atlı dayanıklılık meraklıları Kapadokya Kupası için Nevşehir, Göreme’de buluş-

tular. 07 - 09 Kasım 2014 tarihleri arasında Kadost Doğa Sporları Merkezi’nde yapılan Kapadokya Kupası, yılın son yarışması ol-ması nedeniyle keyifli ve heyecanlı bir hafta sonu yaşamamıza sebep oldu. Türkiye’nin değişik yerlerinden gelen 44 at ve binicinin katıldığı yarışmalar, Cuma günü atların ve-teriner kontrolüyle başladı ve aynı gün par-kurun da gezilmesi ve teknik toplantıyla gün bitirildi.

10 binicinin katılımıyla saat 07:00’da başlayan UAD- 3* Açık hız (94,5 km) yarışmasının sonuçları:

Erkan Demir Biltekin isimli atıyla 16,50 (km/s) ortalama hızla birinci

Sıtkı Doğuşlu Palmiye isimli atıyla 16,50 (km/s) ortalama hızla ikinci

Ercan Bahadır Yiğit Emre isimli atıyla 16,49 (km/s) ortalama hızla üçüncü

7 binicinin katılımıyla Pazar sabahı 07:15 da başlayan UAD - 3* Kapalı Hız (90 km) yarışmasının sonuçları:

Mehmet Turna Kapadokyalı isimli atıyla 15,91 (km/s) ortalama hızla birinci

Hakkı Feyzioğlu atevi.com şehriyar isimli atıyla 15,81 ortalama hızla ikinci

7 binicinin katılımıyla Pazar sabahı 07:30 da başlayan UAD - 2* (60 km) ya-rışmasının sonuçları:

Batu Demir Zilcioğlu isimli atıyla 12,75 (km/s) ortalama hızla birinci

Yusuf Keleş Kaplansultan isimli atıyla 12,18 (km/s) ortalama hızla ikinci

Nur Özdemir Atevi.com yosma isimli atıyla 12,90 (km/s) ortalama hızla üçüncü

12 binicinin katılımıyla Pazar sabahı 07:30 da başlayan UAD - 1* (45 km) ya-rışmasının sonuçları:

Selin Dikencik Parskan isimli atıyla 12,37

(km/s) ortalama hızla birinciAli Özcan Gözde isimli atıyla 13,16 (km/s)

ortalama hızla ikinciSerhat Zengin Mirliva isimli atıyla 12,88

(km/s) ortalama hızla üçüncü8 binicinin katılımyla yapılan Lisans par-

kuru 8 binicinin de kalifiye olmasıyla sonuç-landı. Kendilerini kutlar, uzun bir atlı daya-nıklılık hayatları olmasını dileriz.

OKTAY KURTULAN - Atlı Dayanıklılık Komite Üyesi ve Hakemi

Kapadokya Kupası

Page 30: At Dünyası

Hippoterapi kelimesi Yunanca’da at anlamına ge-len “Hippo” kelimesi ile “terapi” kelimesinin bir

araya gelmesiyle oluşmuştur. Atlarla terapinin ilk ola-rak 460’lı yıllarda Romalılar ve Yunanlılar tarafından uygulandığı bilinse de, esas olarak 1940’lı yıllarda Avrupa’da uygulanmaya başlamıştır. 1969’da kraliyet ailesinin de desteği ile İngiltere’de İngiltere Engelliler Binicilik Federasyonu, Amerika’da ise Kuzey Amerika Engelliler Binicilik Federasyonu kuruldu. Böylece hip-poterapi dünyanın pek çok ülkesinde yayılmaya ve hippoterapi üzerine sertifika programları, eğitimleri düzenlenmeye başladı.

Türkiye’de uzun zamandır engelliler için yeni ve yüksek kaliteli tedavi formlarının geliştirilmesine ih-tiyaç duyulmaktaydı. Bu nedenle son yıllarda atlar ile tedavi alanı olan Hippoterapi’ye ilgi çok arttı. 29 Mayıs -2 Haziran 2014 tarihlerinde IBETH (Internati-onaler Bund Eğitim ve Toplumsal Hizmetler) Türkiye Binicilik Federasyonu’nun da işbirliği ile “Atlı Binici-lik Terapisi” kursu düzenledi. Buradaki amaç; binici-lik faaliyeti ile birlikte, terapi yöntemlerini de yüksek kalitede öğrenmek, geliştirmek ve bununla ilgilenen binicilik eğitmenlerini bilgilendirmekti.

Kurs, doğru at seçiminden, at sırtında yapılan terapi yöntemlerinin uygulanışına kadar olan geniş bir yel-pazede eğitim verdi. Burada at ve insan arasında olu-şan enerjinin ortaya çıkarılması, başarılı bir iletişim için temeldir. Herhangi bir problem halinde müdahale yeteneği ve at ile çalışırken çıkarabileceği sorunların tanımlanması, yapılacak güvenli bir ortak çalışma için ön koşuldur. At biniş terapisinde kullanılan mal-zemelerin faydası, genel duruma uygun bir optimal kullanım bilgisi, etkili tedavinin başarısını garantiye almak için gereklidir. Katılımcılarla tanıştıktan sonra bir eğitmen, onların sorunlarının ne olduğunu göre-bilmeli, teşhisini koyabilmeli ve tedavi yöntemlerini belirleyebilmelidir. Teşhisi koyup tedavi yöntemlerinin belirlenmesi, tedavinin uygulanmasını kolaylaştıra-

Hippoterapi Kursu

AT Haber

30 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

Page 31: At Dünyası

caktır. Terapi seansının organizasyonu planlama, uy-gulama ve değerlendirme şeklinde olmalıdır. Güvenlik önlemleri alınarak hiçbir zaman katılımcı riske edil-memelidir.

Kurs Almanya’da bulunan Heilpferde Enstitüsü’nden Simone Roolf tarafından verildi. Türkiye Binicilik Federasyonu’ndan Zeynep Kayacan, Tulya Kurtulan Binicilik Akademisi’nden Tulya Kurtulan, Selçuk Üni-versitesi Veterinerlik Fakültesi’nden Emel Gürbüz, Ga-ziantep Atlıspor Kulübü’nden Serhat Murat Erdural, Antalya Melekler Özel Eğitim Kurumu’ndan Soncay Ava ve Günay Uğurlu, Adalar Su Sporları Kulübü’nden Orkun Şeker, İstanbul’dan Birinci Kademe Binicilik Antrenörü Seda Şahin; 5 gün süren kursu başarı ile tamamlayarak sertifikalarını almaya hak kazandılar.

• TULYA KURTULAN

ARALIK 2014 www.atdunyasi.com 31

Page 32: At Dünyası

AT Haber

32 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

Page 33: At Dünyası

ARALIK 2014 www.atdunyasi.com 33

Her kazanılan yeni yetenekte olduğu gibi atçılığı da nasıl öğrendiğimiz onu nasıl dene-yimlediğimizi etkiler. Atları ilk nerede gördü-nüz? Padokta gezinirlerken mi? Engel atlama şampiyonasında mı? Hipodromda düz koşu yarışında mı? Atları hiç doğal ortamlarında gözlemleme şansınız oldu mu? Yoksa fayto-na veya at arabalarına koşulan atlar mıydı ilk gördükleriniz? Veya köydeki bahçede? On-larla ilgili bilgilerinizi kimlerden, nerelerden öğrendiniz? Eski süvari birliği subayı binicilik antrenörünüzden mi? Kendi atı olmuş veya hiç olamamış arkadaşlarınızdan mı? Yoksa huylarına dair seyislerden duyduğunuz bil-gilerden mi? Peki size bu bilgileri verenler, onlar nerelerden besleniyorlardı acaba? Atla ilgili kitaplardan mı, sadece birebir deneyim-lerden mi yoksa gözlemleyerek mi?

Deneyimleri ve bilgileri nasıl kaydedip içselleştirdiğimizden, zihnimizde çeşitli yargılar oluşturup, zamanla dav-ranışlarımızı ve kişiliğimizi nasıl etkilediğinden daha önce bahset-miştim. Atlarla ilişkimiz, tıpkı hayat gibi, manzaranın sürekli değiştiği ve bizim de kendimizi sürekli geliştir-memiz gereken bir yolculuktur as-lında. Bu yolculukta kısıtlayıcı inanç ve yargılara sıkıca tutunup, hep aynı şeyleri yapmaya, aynı şekilde düşünmeye devam edersek çok şey kaçırırız; hayatı kaçırırız. Bu nedenle önce nerelerde tutucu düşünme ve davranma eğilimimiz olduğunu fark etmemiz gerek. Ardından da, her deneyime açık fikirli bir bakış açı-sıyla, bu konuda daha önce yaşadığımız de-neyimlerimiz hiç yokmuş gibi yaklaşabilmek. Daha önce bana “bu at şöyle şöyle davranır” dememiş olsalardı bugün ona nasıl biner-dim? Ondan neler beklerdim?

Atın kuyruğunu sallamasının aslında is-temli bir hareket olduğunun farkında ol-mayan hocalar tanıdım. Atın tam yanında dururken kolunuzda şaklayan o kuyruğun hareketinin, sinek kovmaktan başka bir an-lamı olmadığını düşünebilen. Tabii ki sinek-leri kovalıyor ama kuyruğunun size tam ola-rak ne hızla çarptığını da biliyor. O sinekleri teninden kovalamak için, teninin her bir san-timetre karesini bağımsız olarak hareket et-tirebilen bir hayvandan söz ediyoruz burada.

Önemli olan şu; biliyor ama umursuyor mu? Atın bunu umursamasını beklemek maale-sef çoğu insana attan fazla şey beklemek-miş gibi geliyor. Binerken hiç kıpırdamadan durmasını beklemek mesela. Genel eğilim-de, en iyi ihtimalle bu bekleniyor ama dur-mazsa bile, üstüne çıktık mı tamam zaten, bir daha bu konunun üstünde durulmuyor.

Oysa bir çocuk düşünün, kendisinden fazla bir şey beklenmeyen, yeni bir şeyler öğren-me fırsatı olur muydu bu çocuğun? Teşek-kür etmeyi, yardım etmeyi, paylaşmayı veya ayakkabısını bağlamayı, tuvaletini kendi yapabilmeyi... Bir çocuk büyütürken tüm bunları onun yapmasını bekleyerek öğreti-riz ona. Yapabileceğine dair bir beklentimiz vardır. Bu beklentiyi ise onun kapasitesine dair gözlemlerimizle temellenen bilgilerimiz şekillendirir. Dolayısıyla atları gerçekçi, yar-gısız bir şekilde gözlemlemek de bize onun

kapasitesi hakkında içgörü sağlayacaktır. Bir bakın bakalım gerçekte neler bekleyebilirsi-niz ondan.

Atlarla ilişkimize yepyeni boyutlar katan “Doğal Atçılık” (Natural Horsemanship) me-todlarının öncülüğünü yapanlar Tom ve Bill Dorrance, Ray Hunt, Buck Brannaman gibi kovboylar olmuştur. Bunun nedeni, tam da bahsettiğim gibi, öncelikle attan daha fazla beklentilerinin olmasına dayanır. Kovboylar atlara gündelik hayatlarının bir gerekliliği olarak binerler, sadece eğlenmek amacıyla değil. Dolayısıyla işi becerememek gibi bir lüksleri yoktur. İşlerini tamalayabilmeleri, çoğu zaman da hayatta kalabilmeleri, atla-rının, verecekleri her komuta anında cevap

verebilmesine bağlıdır. Bir diğer neden ise atları doğal ortamlarında gözlemleme şan-sına sahip olmalarıdır. Kullandıkları atlar ya bir mevsim önce doğaya saldıkları ya da hiç ehlileştirilmemiş, vahşi at sürülerinden ko-parılan atlar olabilir, dolayısıyla da atları gözlemlemek ve onların dillerini doğru öğ-renmek durumundadırlar.

Ben de bugün çok severek yaptığım atlarla koçluk ve eğitmenlik mesleğimi, atları yargısız ve açık fikirli bir bakış açısıy-la gözlemlememe borçluyum aslında. Eğer atlar hakkında, başkalarından duyduklarım ve çevremde gördüklerim dışındaki şeylere gözlerimi, kulaklarımı kapamış olsaydım, atların, insan psiko-lojisini iyileştirme yolunda gösterdikleri bilinçli çabayı hiç fark etmemiş olabi-lirdim. Ve eğer atların yapmaya muk-tedir oldukları şeylere dair kalıplaşmış yargılarım olsaydı, bu tarz davranışları fark ettiğimde, bunları başka türlü yo-rumlar, atların gerçek potansiyellerini hiç bir zaman keşfetmemiş olurdum.

Her zaman olduğu gibi, atlarla ilişki-mizi iyileştirmek adına yapmamız gereken-ler, aslında hayatımızı iyileştirmek adına yapmamız gerekenlerdir. Kendimizi de böyle objektif ve yargısız bir şekilde gözlemlemeli ve davranışlarımızı, dürtülerimizi, duygula-rımızı değerlendirmeliyiz. Ancak o zaman görebiliriz aslında kendi potansiyelimizi de ne derece küçümsediğimizi. O halde, siz de bir sorun kendinize; yapabileceğinize inan-saydınız neleri başarmak isterdiniz, nerelere uzanmak isterdiniz? Eğer bir şeyi başarmayı arzu ediyorsanız bilin ki, onu gerçekleştirme potansiyeli içinizde zaten vardır. Ve sonra da şunu sorun her gün yeniden; bugün neleri seçersem beni gerçek potansiyelime ulaş-tırır?

SEVGİ D. SAYBAŞILI

Yetindiklerimizin Ne Kadarı Gerçek?

Page 34: At Dünyası

34 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

• Antrenör Öğr. Gör. DERVİŞ ÖZTÜRK Esogü Mahmudiye MYO Müdür Yardımcısı [email protected]

ÇILBIR (Lonj) EĞİTİMİ

Çılbır, bir atın 7 – 8 metrelik bir kayış ile ha-reket ettirilmesi, eğitimi veya çalıştırılma-

sıdır. Kural olarak at, bir daire izi üzerinde hare-ket eder. Çılbır(lonj) çalışması uygun yardımcı malzeme kullanılarak (janban lastiği gibi) atın kendini bırakması, uzunlamasına bükülüşün sağlanması, belinin güçlenmesi, tüm vücudu-nun yumuşamasına ve kantarmayı geveleye-rek daha kolay istinadın teminini kolaylaştırır. Ancak çılbır yapmakta bir ustalık gerektirir.

Çılbır çalışması aşağıdaki amaçlar için yapı-lır:

• Genç a t l a r ı eyere ve a r a b a k o ş u m takımla-rına alış-tırmak,

• Binek ve koşum atlar ının eğitimle-rine destek olmak,

• Yer sırığı (kavaleto) ve engel atlama çalış-malarına alt yapı oluşturmak,

• Dışsal eksiklikleri en aza indirmek,• Sorunlu atları düzeltmek,• Atların ileri düzey çalışmalarını, özellikle

topluluk çalışmalarını yapmak,• Sakatlanmış veya hastalanmış atları din-

lenme dönemlerinde de çalıştırabilmek,• Binicilerin oturuş eğitimlerini yapmak,• Voltej sporu uygulamaları yapmak.Çılbır Çalışmasının KoşullarıÇ ı l b ı r

çalışma-sının ya-p ı lacağ ı dairenin çapı en az 12 metre olmalıdır. Yalnızca ileri düzeydeki atların eğitimlerinde bu ölçüden daha küçük alanlarda çalışılabilir.

Çılbır, etrafı Sınırlandırılmış / sınırlandırıl-mamış bir alanda yapılabileceği gibi, tümüyle kapatılmış bir yerde de yapılabilir. Yalnızca çıl-bır yapmak için inşa edilmiş her tarafı kapalı alanların varlığı, genç atların çılbır eğitimleri için çok uygun bir durumdur.

Çılbır Tekniği ve Yardımların UygulanışıÇılbır eğitiminin başarısı için, gerekli tüm

donanımların varlığı ve sağlamlığı şarttır. Bu şartın sağlanması, çılbır çalışmalarının değişik hedeflerine ulaşabilmeyi ve buna bağlı olarak atın eğitim gereksinimlerini karşılayabilmeyi sağlayacaktır. Eğiticiler tüm yardımcı araçların ne işe yaradığını çok iyi bilmelidirler. Ayrıca her çılbır eğiticisi, binişte kullanılan tüm yardımlar gibi, çılbırda geçerli olan; çılbır ipi, kamçı ve ses yardımlarını, çok iyi düzeyde uygulayabilmeli-dir.

Binişte sürücü yardımlar önceliklidir. Bu yar-dımlarda, özellikle ağırlık yardımlarının ayrı bir anlamı vardır. Çünkü binici atın üzerinde kendi beden dengesini ayarlamak zorunda olduğu gibi; aynı zamanda uyguladığı ağırlık yardım-ları ile atla birlikte bir denge oluşturmak zo-rundadır. Oysaki çılbırda ağırlık yardımlarından söz edilemez. Fakat bu, at için kolaylık sağla-yan olumlu bir durumdur. Çılbırda sürücü yar-dımlar; kamçı ve ses ile uygulanır. Alıkoyucu yardımların uygulanması için ise; ses ve kamçı desteği ile çılbır ipi kullanılır.

Bir Çılbır Çalışmasının YapılandırılmasıBir çılbır çalışmasına nasıl başlanırsa, öyle

devam edilir ve başarısı da başlangıç şartla-rının nasıl olduğuna doğrudan bağlantılıdır. Daha atın çılbır alanına getirilirken yapılacak hatalar, çalışmanın ilerleyen aşamalarına etki ederek başarıyı engeller. Her at, çılbır alanına çok sakin bir ruh halinde getirilebilmelidir. Do-nanım eksiksiz olmalı ve uygun özellikleri ta-şımalıdır.

Atlar, çılbır çalışma alanına getirilirken yan kayışları ağızlık demiri halkalarına takılmama-lıdır. At bu durumda hareket ederken bir yere çarpabilir ve sonucunda çok kötü kazalar olu-şabilir. Çılbır kolan kayışına veya eyer kolan kayışına bağlanmış olan yan kayışlarının kilit-li kancaları; eyer ön kaş halkalarına takılarak veya eyerin üzerinden aşırılıp birbirine bağla-narak sabitlenmeli ve böylece aşağıya sarka-rak atı rahatsız etmesi engellenmelidir.

Örneğin sol yan çılbır çalışmasında yan kayı-şı takılacaksa; at, çılbır başlığının veya ağızlık demirinin halkasına takılan çılbır ipi ile yedekte çılbır dairesi merkezine sevk edilebilir. Burada sakinleştirilmeye çalışılırken, çılbır kamçısı ucu geriyi gösterecek biçimde ve uçkuru ile birlik-

te sol koltuk altına sıkıştırılarak tutulmalıdır. Herhangi bir tekmeye karşı attan yeteri kadar uzakta durmak gerekir.

Kamçı çok iyi kavranmalıdır. Düşürüldüğün-de ve yeniden almak için hamle yapıldığında, neredeyse tüm atlar kaçma, dönme veya ka-zaya neden olabilecek birçok hareketi yaparlar.

At yan kayışları takılırken, sakin bir biçimde durmayı öğ-renmelidirler. Genç veya yanlış çalıştı-rılmış atlar bu işlem anında geri yürümek veya yana kaçmak vb. huysuzluklar yapabilirler. Atları yerinde tutmak ve sakinleştirmek için, bir yardımcı ile çalışmak en uygun çözüm yoludur. Bu durumlarda eği-tici; hiçbir zaman hırsla atın ağzına bağlı çılbır ipini çekmek veya kamçı ile vurmak vb. kaba davranışlarda bulunmamalıdır. Bu davranışla-rın atın güvenini yitirmesine neden olmaktan başka hiçbir yararı yoktur.

Atın donanımı kontrol edildikten ve yan ka-yışları bağlandıktan sonra, çılbıra başlanabilir. Bunun için; eğitici çılbır ipini sol eline, kement-leri ve kamçıyı (ucu yeri gösterecek biçimde) sağ eline alır. Sürücü ses yardımları ve kam-çının ucunun biraz havaya kaldırılması ile at çılbır dairesine yönlendirilir.

Çılbır ipi yere sarkmamalı, gergin olmalı ve yavaş yavaş uzatılmalıdır. Bu, atın adeta ha-rekete başlayabilmesi için olanak sağlar. Atın hiçbir zaman; hırsla ileri atılmasına veya sü-ratli, dörtnal ile çılbıra başlamasına neden ol-mamak gerekir. Alışkanlık haline gelmiş bu tür davranışlar, eğitim mantığına uygun olmadığı gibi, ayrıca atın veya eğiticinin çok ciddi bir bi-çimde sakatlanmasına neden olabilir. Eğitim en az 10 dakikalık adeta yürüyüşü ile başla-malıdır. Bu anda yan kayışları, ya oldukça uzun bağlanmıştır veya hiç bağlanmadan eyerde sallanmayacak bir biçimde sabitlenmiştir. Yan kayışları eğitimin mantığına uygun olarak, baştan itibaren takılı olabilir. Temel kural ola-rak; yumuşatma aşamasında atın alın hattının dikey hattın önünde olabilmesi için, yan kayış-ları uzun bağlanmalıdır. Fakat süratli çalışma-larına başlandığında, yan kayışları gereği ka-dar kısaltılmalıdır.

Yan kayışlarının; atın iyi ve eşit ölçülü bir ir-tibat kurabilmesi için, boynun her iki yanında da eşit uzunlukta bağlanmasına dikkat etmek

Page 35: At Dünyası

ARALIK 2014 www.atdunyasi.com 35

gerekir. At, ağızlık demirine yaslanmaya, baş boynunu uygun bir biçimde taşımaya ve eğiti-cinin eli ile emin bir irtibatta gitmeye başladı-ğında, iç taraftaki yan kayışı biraz kısaltılabilir. Böylece at içe doğru vaziyet almış olacaktır.

Bu ilk ısınma aşaması, çılbır çalışma saatinin eğitim hedefine bağlı kalınmaksızın, süratli ve birkaç dakika sonra devamında dörtnal olmak üzere uygulanmalıdır. Böylece at yumuşatıla-rak sonraki çalışma için gerekli koşullar oluş-turulmuş olacaktır.

Birçok “süratli – dörtnal – süratli” geçişle-rinden sonra yan değiştirilmelidir. Eğitici atın daire izi üzerinde durmasını sağlamalı ve mer-keze dönerek yaklaşmasını engellemelidir. Bu, ses ve kamçı ile başarılamazsa, çılbır ipi el hareketi ile dalgalandırılarak atın ağzına ek bir alıkoyma yapılır. Yardım uygulanırken etkili olabilmek için, atın biraz ön hizasına geçmek gerekir.

AlıştırmalarYürüyüş biçimi değişiklikleri:Çılbır çalışmasında yürüyüş biçimi değişik-

likleri biniş eğitimindeki kadar büyük öneme sahiptir. Gerekli ölçütler:

• Temponun korunması• Geçişlerde doğallık• Bir üst yürüyüş biçimine doğrudan ve çe-

kincesiz geçişGeçişler iki üst yürüyüş biçimi için de uygula-

nabilmelidir. Duruş – süratli veya adeta – dört-nal geçişleri art ayakların daha etkin hale gel-melerini gerektirir ve yardımlara daha akıcı ve çabuk tepki vermeyi sağlar. Bu alıştırmalar için yardımları; mantıklı, açık ve his gücüne sahip bir biçimde uygulamak gerekir.

Dörtnal – adeta veya süratli – duruş geçiş-lerini uygulamak bazı önemli sakıncaları içerir. Çünkü bu geçişlerde at, yeterli alıkoyucu etkiler olmadığı için omuz üzerine yığılmayı öğrene-bilir.

Yer Sırığı (Kavaleto) Çalışmaları

Yer sırığı geçiş alıştırmaları basit çılbır ça-

lışmalarında çok iyi ve önemli bir yere sahiptir. Bunun birçok nedeni vardır:

• Temponun geliştirilmesi• Atın yumuşatılması• Belin etkin hale getirilmesi• Adımların yere daha sağlam basması• Engel atlamaya hazırlık• Art ayakların daha etkin hale getirilmesi ve

içtepinin geliştirilmesi• Çalışmaya çok yönlülüğün katılmasıYer sırığı dizilişi için uygun aralık ölçüleri:• Adeta : Yaklaşık 0.80 m• Süratli : Yaklaşık 1.30 m• Dörtnal : Yaklaşık 3.00 m

Çılbırda Oturuş ÇalışmalarıDoğru otu-

ruşun tek bir şekli yoktur. Her binicinin farklı bir is-kelet ve kas yapısı oldu-ğu gerçeğin-den hareket-le, oturuşta uzuvların ko-numları ve bağlantıları üzerinde yoğunlaşmak daha akılcı olacaktır. Çılbır, binicilerin doğru oturuşu öğrenebilmeleri için, çok uygun bir çalışma yöntemidir. Gerek yeni başlayanlar ve gerekse ileri düzeydeki biniciler, çılbır çalışma-ları yardımıyla oturuşun temel esasları olan; denge ve yumuşaklığı, çok iyi öğrenebilirler ve geliştirebilirler. Bu çalışmalar, binicinin atın kontrollerini bir yana bırakarak, tüm dikkatini oturuş esaslarına verebilmesini sağlar. Böyle-ce hem atın beden hareketleri daha iyi hissedi-lebilir ve hem de binici, bedeninin atla daha iyi bir uyum içerisinde olmasını başarabilir.

Esas olarak çılbırda oturuş çalışmalarında da, atların çılbır eğitimindeki ve çalışmaların-daki kurallar geçerlidir.

Voltej Atlarının Çılbır

ÇalışmasıVoltej atlarının çılbır çalışması uygulamaları,

binek atlarının çılbır uygulamalarından fazla farklı değildir. Denge ve terbiye çalışmaları eğitim şablonunun aşamaları aynı biçimde iz-lenerek uygulanır. Her voltej çalışma saati ön-cesinde at doğru ve uygun bir biçimde yumu-şatılmalıdır. Akıcılığa ulaşmak için aynı kurallar ve aşamalar uygulanır.

Voltej çalışmalarında veya yarışmalarındaki itaat ve iş akışı bazı ek hedefleri de içermek-tedir.

Dikkatlerini yeteri kadar toplayamayan, oyun içgüdüsü ile çevresinde olup bitenlerin farkına varamayan çocuklar; voltej çalışmaları anında çok tehlikeli durumlara düşebilirler. Bir voltej çılbır yöneticisi atı bir anda dörtnaldan duruşa geçirebilecek olanaklara ve deneyime sahip ol-malıdır. Bu geçiş, çalışmalarda iyice pekiştiril-meli ve yarışma anında; müzik, alkış ve ortam koşulları nedeniyle atta oluşabilecek ruhsal gerilmeler hemen itaat altına alınabilmelidir.

Voltej atları, iyi bir güce, dayanıklılığa ve dengeye sahip olmalıdırlar. Yüklenmeler çoğu zaman tek yandadır ve bu da çoğunlukla sol yandır. Eğiticiler eğitimlerini bu olumsuzluğa göre yapılandırmalı ve yardımlarını bu koşul-lara göre ayarlamalıdır. Bu nedenlerle at; hem binicisi ile birlikte ve hem de binicisi olmaksızın çok yönlü çalıştırılmalıdır. Bu zorluklar ileri eği-tim düzeyindeki voltej atları için de geçerlidir ve bu atların da eğitimleri aynı mantığa göre uygulanmalıdır.

KAYNAKÇA1. At Terbiyesi (Dresaj) Semineri2. Güleç, E., Ata Nasıl Bilinir3. Timurlenk, O., Binici Temel Eğitimi-19964. Timurlenk, O., Binici Ve At İleri Eğitimi-19965. Timurlenk, O., At Terbiyesi Eğitimi-19966. Ünver, A., F., Binicilik Sporunda Doğru Otu-

ruş, Uyarı Ve Yardımların Binicilik Hissiyatının Gelişimine Etkileri, 2003.

Page 36: At Dünyası

36 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

Makedonya, Daday Doludizgin…

Hüseyin Şahin ve Salim Kaba

Röportaj: UĞURHAN

ACAR

At binildi mi önemi yoktur artık üstünüzü örten gökyüzünün renginin mavi mi, gri mi olduğunun…

Kavuran sıcaklık bir su başında yeniden kazanılacak serinliğe yazılan methiyenin girişidir sadece…

Nereden doğup batacağı güneşin ve rengi toprağın, kokusu, geçmişi, izi önemsizdir…

Gelen fırtına, esecek bora küçük bir esinti olarak beklenir…At ayağının sağlam basacağı her yer vatandır Atlı için…

At binmek, duygu yoğun bir birlikteliktir… Hep bir anıdır, çok uzaklarda kalmış bir özlemin pırıltısıdır

insanı heyecanlandıran… Zaman da, mekan da yoktur atlılar için…

- Sevgili Hüseyin nereden çıktı Makedonya’ya gitmek? Bir de Kaşkaval ül-kesini bulmuşsun…

Doğru bizim kaşar olarak bildiğimiz peynirin (ve koyun peynirciliğinin) ana vatanının kal-bindeki Galicnik isimli bir dağ köyünü gözüme kestirdim internet araştırmalarım sonucunda. Üsküp yakınlarında bir köy. Mavrovo Ulusal Parkı’nın yakınlarında, yardımsever, iyi insan-ların olduğu bir köy.

Genç bir iş arkadaşımın karavanla yaptığı Makedonya yolculuğunu aktarması sırasında dağlara doğru giden atlılarla karşılaştık de-mesi üzerine araştırmamı başlatmıştım.

- Ulaşımdan biraz bahseder misin? Her şey planladığın gibi gitti mi?

Yardımseverliği bu konuyla örnekleyeyim. Sonuçta Makedonya’nın küçük bir kasaba-sından ve köyünden bahsediyoruz. Ulaşım olanakları aralıklı gelip geçen minibüslerle sağlanıyor. Her köşe başında taksi durağı yok. Ancak ne zaman ihtiyacım olsa çevredeki in-sanlar hemen araç ayarlanması için yardımcı oldular. Bu arada evet her şey planladığım gibi gitti. Üsküp’e uçakla ulaştım. Yaklaşık 1,5 saat sürüyor. Otobüsle İstanbul’dan ulaşım yakla-şık 9 saat. Bir gece Üsküp’te kalıp ertesi gün at bineceğim köyün yakınlarındaki otelime geç-tim… Aynı akşam da binicilik tesisinin sahibi Vasko ile buluştuk…

Bu arada kaldığım otelde “Sürdürülebilir Turizm” konusunda çalışma yapan İsveç mer-kezli bir kuruluşun insanları ile tanışmak ilginç oldu. At binmek için Makedonya’ya geldiğimi duyunca çok ilgi gösterdiler ve beni örnek tu-rist olarak Eko turizmden ne beklediğim konu-sunda epey bir sorguya çektiler. Keyifli soh-betlerle güzel anlar geçirdik.

Ve Galicnik, dağlar, atlar… Akşamdan biniş planını yaptık ve ertesi sa-

Hüseyin Şahin dostumuz Makedonya’daydı… Büyük İskender’in coğrafyasında at bindi… Dağ tepe… Sürü başıyla kapışacak kadar yakınlaştı yılkılarla…

Güzel insanlar tanıdı… Salim Kaba dostumuz ise Kurban bayramında Daday’daydı…

Eminim, sonbaharı doğanın koynunda karşılamaktan çok keyif aldılar…

Hüseyin Şahin

AT Röportaj

Page 37: At Dünyası

ARALIK 2014 www.atdunyasi.com 37

bah Vasko beni aldı birlikte Galicnik’e hareke ettik. Nefis orman manzaralı dağ yollarından yaklaşık 40 dakika seyahatle köye ulaştık.

At ahırları köyün hemen dışında. Yaklaşık 20 atı var Vasko’nun. Bizim çiftliklerde ço-ğunluk Arap, İngiliz gibi cins atlara biniyoruz ancak buradakiler çoğunluk o bölgenin Balkan dağ atları, yerli atlar… Küçük ancak kalıplılar. Vasko’nun söylediğine göre tecrübesiz bini-ciler de geliyormuş. Bir, iki saatlik eğitimden sonra yola çıkıyorlarmış. Tecrübeliler içinse farklı rotalar var…

Ahırlara ulaştığımızda yeni binicilerden olu-şan bir grup binişlerini bitirmiş geri dönüyordu.

- Eminim sen önce atları incelemişsindir. Atların sağlığı konusunda özenli olduğunu biliyorum.

Bu bütün binicilerin sorumluluğu olmalı as-lında. Neticede sizi taşıyacak atın genel görü-nüşünü şöyle bir anlayabilmek gerek. Yorgun, bakımsız bırakılmış atlara binilmemesi sahip-lerini de biraz yola getirici olacaktır. Bana 9 yaşında doru, iğdiş bir Balkan atı düştü. İsmi “Jack”. Bu arada tura sadece Vasko ve ben ka-tılacağız. Başka tecrübeli binici yoktu ortada. Sırt çantama da birkaç yiyecek şey de alıp yola çıktık. Vasco’da kır Balkan atı var. Atın ismi beneklerinden dolayı “Çili”. Çilli isminin Makedonca söylenişi. Çili 23 yaşında ama ina-nılmaz enerjik bir attı. Her iki at da dağdaki yılkılardan yakalanıp binişe alıştırılmış. Eyer-lerimiz, başlıklar Western tarzıydı. Doğrusu ben bu tarz ekipmana çok alışkın değilimdir ama hiç sorunsuz bir şekilde geçti binişler.

Atların doğaya alışkanlığı biniş sırasında kendisini belli etti. Dağlarda taşlı yollardan arada dörtnal, adeta gittik ama bir defa tö-kezlemediler desem yalan olmaz. Bu coğraf-yada çok fazla süratli / tırıs biniş yok. Bildiğim kadarıyla Türk atçılık kültüründe de ya ade-ta ya dörtnal biniş hakim. Medenca ve Bistra dağlarının eteklerinden tepelere doğru çıktık-ça harika bir manzara karşılıyor insanı. Uzakta köylerin evleri, yemyeşil tepeler, kara, sık or-manlar, diz boyu otlaklar… Dağların zirvesine yapışmış gibi duran bulutlar…

Susup izliyorsun… Atların nal sesleri, nefes alışları, serin rüzgar ve manzara…

- Uzun bir biniş olduğunu söylemiştin ve yılkı atlarıyla epeyi bir süre birlikte yol al-mışsınız…

Yaklaşık 6 saat at bindim… Gerçekten uzun bir süreydi ve iyi ki İstanbul’dan idmanlıydım. Yoksa o kadar süre at binmek hiç kolay değil. Yola çıktıktan 1,5 saat sonra 2000 koyunun olduğu sürülerin ve 10 çobanın olduğu bir köye ulaştık. Biraz dinlenirken enfes bir koyun peyniri tadıp ayran benzeri yağı alınmış süt-ten üretilen ilginç bir içecekten denedim. Bu-

ranın peynirciliği daha çok koyundan geliyor. Yılkılarla bu moladan sonra karşılaştık. Hız-

la dağa doğru giderken çıktılar karşımıza… Etrafta başıboş atlar vardı sonra sürüler ol-maya başladı. Her birinde 15 - 20 civarı at var. Birinin lideri kara aygır bizi sürekli izlediği gibi fırsatını buldukça kulaklarını kıstırıp hızla üzerimize yöneliyordu. Hiç de dostane bir yak-laşma değildi bunlar. Yaklaşık bir saat boyun-ca bir sürü ve aygırı sürekli yanımızda bizimle birlikte geldiler. Vasco’nun dediğine göre su kaynağına doğru gidiyorlarmış. Ama ne gidiş… Biz dörtnal onlar da dörtnal… At sürdüğümüz yerler bir yanı uçurum olan bir patika! Benim bindiğim at herhalde eski günlerini arkadaş-larını özlemiş olacak ki sürüye gitmeye pek istekliydi. Bir süre sonra hızla yanımızdan ge-çip tepeden aşağıya doğru uzaklaştılar ama doğrusu sürüye mi bakacağımı, binişimi mi kontrol edeceğimi şaşırmadım değil.

Yine de heyecanlı, keyifliydi… Medenica dağının yaklaşık 2000 metrelik

zirvesine yaklaşınca o muhteşem manzarayı

izlemek için biraz atlardan indik. Bol fotoğraf çektik ve sonra yine bir koyun çiftliğine kadar sürecek dönüşümüze başladık.

Çiftlikte yediğimiz koyun peyniri dışında dağlardan toplanmış otlardan yapılmış sıcak içeceğin tadını hiç unutmayacağım. Herhalde son zamanlarda içtiğim en doğal çaydı…

Bir süre atları yedekleyerek yol aldıktan sonra Galicna’ya döndük…

- Peynirler, çaylar derken nal sesleri ara-sında Makedonya’yı gezdik sayende Hüse-yin… Dilersen biraz da maliyetlerden bah-sedelim.

Bu kadar uzun süre at binmenin maliyeti günlük 60-70 Euro civarı. Transfer dahil ko-naklamaları da dikkate alırsak, yemek / kah-valtı dahil günlük 90–100 Euro maliyetten bahsediyoruz.

Uçak bilet ücreti hariç tabi. Benim önerim 1–1,5 ay önceden bileti almak, biniş progra-mını yapmak ve mümkünse tecrübeli biniciler-le organize olup gitmek. Dostlarla birlikte çok daha keyifli ve bir miktar hesaplı da olabilir.

Salim Kaba

Page 38: At Dünyası

38 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

- Sevgili Salim memleket ziyareti sırasın-da gerçekleştirdiğin at binişlerini dinleyelim şimdi… Öncelikle Kastamonulu olup da at binmek için bir tesadüf beklenmesi ilginç geldi bana doğrusu…

Çok haklısın. İstanbul’da yaşadığım için memlekete ancak özel günlerde gidiyorum. Çok yeni bir binici olduğum için de Kastamo-nu’daki atçılık potansi-yeli dikkatimi çekme-mişti doğrusu.

Bayram için Kastamonu’ya gitti-ğimde Daday’da Barış At Çiftliği’ne uğradım ve sonuçta dilediğim-ce at bindim. Daday’da 1980’lere kadar giden özellikle yurt dışından gelenlerin oluşturduğu ciddi bir binicilik imkanı da olduğunu öğrenmiş oldum.

- Biraz açar mısın bu potansiyeli. Anladığım kadarıyla birden fazla at çiftliği var.

Evet, Daday’da oldu-ğunu öğrendiğim 4 çift-lik, tesis var. Benim at bindiğim Daday Barış At Çiftliği, hemen yakının-daki Çömlekçiler köyün-deki diğer bir at çiftliği, İksir Resort Hotel ve bir çiftlik daha. Çömlekçi-lerdeki at çiftliği 80’ler-de Alman turistlerin at bindiği, sadece onlara hizmet veren bir tesis olarak kurulmuş. Bun-ların hepsi özellikle do-ğada at binişi yaptıran çiftlikler. Ancak konaklama, yeme / içme ola-naklarıyla biniş eğitimi de alınabilecek, günü keyifle geçireceğiniz mekanlar. Ormanda atv ve bisiklet sürme olanağı, fotoğraf turu im-kanları da var.

- At binme hikayen nasıl başladı?Hüseyin’in söylediği gibi ben de yerel atlara

bindim. Çok güvenli ve keyifli biniş sağlıyorlar. Doğrusu ben İngiliz ve Arap atlarına da bindim ancak arazi şartlarına uygunluk bakımından yerel atlar bana çok daha güven verdi. Bindi-ğimiz atlar doğada serbest tutuluyorlar. Biniş yapılacağı zaman eyerleyip doğaya çıkılıyor. Hepsi çok sakin, uyumluydu… Bunlar biniciler için önemli gibi geliyor.

Üç gün boyunca her gün çiftliğe gittim. Te-

sis bir aile işletmesi ve sahibi Bülent Bıyıklı’nın oğlu genç bir arkadaşımız Barış’ın eşliğinde biniş yaptık. Özellikle dörtnal binişlerle üze-rimdeki tedirginliği de attım diyebilirim.

- Kastamonu’da, Daday’da doğa güzellik-leriyle ünlü yöreler. Nerelerde gezinti yap-tınız. Bir de Hüseyin bahsetmedi ama atlı kamp yapma olanağı var mı?

Bölgenin doğası gereği orman içinde, hafif tepelik yerlerde ve bir yapay gölün çevresinde at bindik. Dört mevsim at binme olanağı var. Dediğin gibi yeşili, sık ormanları, çayırları, çi-çekleriyle güzel bir bölgedir Kastamonu.

Atlı kamp olanağı tabi ki var. (Bu arada Hüseyin de söze giriyor ve Galicnik’de de bu olanağın olduğunu söylüyor.) Hatta tesisin işletmecisi Barış Bıyıklı köy konaklamalı 2-3 gün sürecek binişlerin mümkün olabileceğini söyledi. Zannederim organize olmak, tesis sa-hiplerini bu konuda motive edecektir.

- Dilersen ulaşım ve maliyetlerden de bahsedeyim.

Ben arabayla 5-6 saatte ulaşıyorum İstanbul’dan Daday’a. Uçakla ulaşım imkanı

da var. Tesisin konaklama ve üç öğün yeme / içme imkanı var. Genel olarak bölgede tam pansiyon konaklama ve at binmenin (tesis içinde değil doğada binmekten bahsediyorum) günlük maliyeti yaklaşık 150 TL civarı… Bildi-ğin gibi hiç birimiz kesin tutar vermiyoruz ve yaklaşık maliyetleri söylüyoruz. Dolayısıyla en doğrusu gitmeden önce tesislerle temas kur-

mak ve bilgi almak. Biniciler Organize

Oluyor…Bizlere düşen bu ola-

nakları, tecrübeleri ve bilgiyi paylaşmak ve en önemlisi organize ol-mak… Spor veya keyif amaçlı at binenler ola-rak bir araya gelme, ta-nışma şansımızı değer-lendirmeliyiz. Bu hem tesislere fayda getirecek hem binicilik disiplinin gelişmesini sağlayacak hem de aynı kültürü pay-laşan, aynı dili konuşan insanları birleştirecektir. Sevgili dostlar çok te-şekkür ediyorum sohbet için, değerli bilgiler için. Eminim bunlardan fay-dalanacak dostlarımız olacaktır. Sadece ülke-mizde değil yurt dışında da çok ciddi bir binicilik potansiyeli / olanağı var. Bizlere düşen bu olanak-ları, tecrübeleri ve bilgiyi paylaşmak ve en önem-lisi organize olmak… Spor veya keyif amaçlı at binenler olarak bir araya gelme, tanışma şansımızı değerlendir-

meliyiz… Bu hem tesislere fayda getirecek hem binicilik disiplinin gelişmesini sağlaya-cak ve hem de aynı kültürü paylaşan, aynı dili konuşan insanları birleştirecektir… Dikkatimi çeken bir husus; Anadolu’da kırsalda yaşayan insanların elinde sayı olarak bilemem ama yeterli olduğunu düşündüğüm bir at popülas-yonu var. Bunun Makedonya’da olduğu gibi özellikle doğa turlarında kullanılmaları müm-kün gibi geliyor. Bunların örnekleri Daday, Ka-padokya veya bazı sahillerimizde var ancak benim vurgulamak istediğim bütün şehirlere, yörelere yayılması. Bu konuda yerel dernek-ler, rahvan, atlı cirit gibi kurumsal oluşumlar öncülük yapabilirler. Niye olmasın? Öncelikle, bütün biniciler organize olalım diyorum.

AT Röportaj

Page 39: At Dünyası

ARALIK 2014 www.atdunyasi.com 39

18-21 Eylül tarihleri arasında Belgrat, Sırbistan’da düzenlenen Balkan Atlı Dayanık-lılık Şampiyonası’nda Türkiye’yi takım olarak; Yiğit Emre isimli atıyla Tevfik Poyraz Arda, Ali-şarlı isimli atıyla Ercan Bahadır, Palmiye isimli atıyla Kadir Baştuğ, Mirliva isimli atıyla Batu Demir ve Fedakarhan isimli atıyla Bekir Dilari temsil etti. Ekip şefliğini Efe Çehreli’nin yaptığı Milli Takımı’mız Balkan Şampiyonasında üçün-cü olarak ülkemizi başarıyla temsil ettiler.

Balkan Atlı Dayanıklılık

Şampiyonasında Türkiye Üçüncü Oldu

11 – 14 Eylül tarihleri arasında Neeroeteren, Belçika’da düzenlenen CSI2* yarışmasında Beau Du Rouet isimli atıyla Efe Siyahi, 13 Ey-lül Cumartesi günü koşulan Grand Prix kalifi-kasyon yarışmasında 110 binicinin arasından beşinci oldu. 14 Eylül Pazar günü koşulan 145 cm yüksekliğindeki Grand Prix yarışmasında ise 60 binicinin arasından üçüncü oldu.

Efe Siyahi’nin Büyük Başarısı

3 – 16 Kasım tarihleri arasında Maastricht, Hollanda’da düzenlenen CSI3* yarışmasında Van-couver isimli atıyla Derin Demirsoy, 1.40 metre yüksekliğindeki C baremi müsabakasını 65.35 saniyede tamamlayarak kupanın sahibi oldu. Hollanda’dan VDL Groep Aristo Z isimli atıyla Ma-ikel Van Der Vleuten, müsabakayı 66.60 saniyede tamamlayarak ikinci olurken, yine Hollanda’dan Casino isimli atıyla Vincent Voorn müsabakayı 66.80 saniyede tamamlayarak üçüncü oldu.

Demirsoy Csı3* Maastricht’da Birinci

AT Haber

Page 40: At Dünyası

40 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

19 – 23 Kasım tarihleri arasında Parma, İtalya’da düzenlenen CSI3* yarışmasında Rabane De Sury isimli atıyla Ömer Karaevli, 1.45 metre yüksekli-

ğindeki müsabakada ikinci oldu. İtalya’dan Paolo Adamo Zuvadelli birinci olurken, İsviçre’den Werner Muff üçüncü oldu.

Ömer Karaevli Csi3* Parma’da ikinci oldu

30 Kasım Pazar günü Japonya’nın Tokyo Hi-podromu, uzun süredir sonucu merakla beklenen 34. Japan Cup’a ev sahipliği yaptı. Japonya’nın en iyi safkanlarının start aldığı ve farklı kıtalardan başarılı atların da katıldığı G1 Japan Cup’ta bu yıl; U. Carrot Harası’nın sahibi olduğu, Katsuhiko Sumii’nin antrenesindeki, jokey Christophe Soumil-lon ile koşuya katılan Epiphaneia (Symboli Kris S - Cesario / Special Week) zafere uzanan isim oldu. Çim pistte 2400 metre mesafe üzerinden gerçek-leştirilen G1 Japan Cup’ta bu yıl 3 ve yukarı yaşlı 18 safkan İngiliz atı start aldı. 5 Milyon $ ikrami-yeli koşunun ikincisi otoriteler tarafından dünyanın en başarılı atı olarak gösterilen Just a Way(Heart’s Cry-Sibyl/Wild Again) olurken, Spielberg (Deep Im-pact-Princess Olivia/Lycius) üçüncü, son iki yılın galibi şampiyon kısrak Gentildonna (Deep Impact-Donna Blini/Bertolini) ise dördüncü oldu.

Longines binicilik sporlarının kronometresi olma geleneğini Conquest 1/100th Horse Racing ile sürdürüyor. Longines, markanın yıllar içinde çıkardığı çok sayıdaki başarılı

parçasına dayanan Conquest koleksiyonuna eklemek için, yeni bir modeli daha görü-cüye çıkarıyor: Conquest 1/100th Horse Racing. Saniyenin yüzde birini gösterebilen bu saat, kendisinden öncekilerden daha üstün olan eşsiz bir mekanizmaya sahip. Bu model, Longines’in uzun yıllardan beri süregelen binicilik sporları kronometresi olma geleneği devam ettiriyor ve engelsiz koşuya tutkuyla bağlı olan herkese bir saygı niteliği taşıyor.

www.longines.com

Longines Geleneği Devam Ettiriyor

34. Japan Cup’ta Zafer EPIPHANEIA’nın!

AT Haber

Page 41: At Dünyası

ARALIK 2014 www.atdunyasi.com 41

At yarışları ve binicilik sporuyla uğraşan, atlarından en yüksek performansı bek-

leyen sevgili okuyucular sizlere atlara bir sporcu gözüyle bakabilmeyi, egzersiz ve antrenmanın tıpkı insan sporcularında ol-duğu gibi atın vücut sistemlerinde bir takım fizyolojik değişiklikler ve uyum mekanizma-ları oluşturarak, egzersiz kapasitesini arttı-ran bir bilim olduğu konusunda yazmak iste-dim. Şüphesiz ki at antrenmanı bir sanattır fakat at fizyolojisini ve vücudun egzersiz ve antrenmana uyumunu inceleyen egzersiz ve antrenman fizyolojisini çok az bilmek bile at sporuyla uğraşan herkesin kendi sanatlarını mükemmelleştirmesine yardımcı olacaktır. Şüphesiz at antrenmanı sanat ve bilimin iç içe olduğu bir alandır.

At dünyadaki en iyi atlet-tir. İnsanlarda olduğu gibi atta da iyi bir sporcu olmak için genetik yatkınlık çok önemlidir. Irklar arasında spor türüne göre genetik yatkınlık olabileceği gibi bir ırkın bireyleri arasında da farklılıklar bulunmaktadır. Nasıl bazı insanlar mara-ton koşmaya, bazıları sprint koşmaya daha yatkın olu-yorsa atlar için de aynı şey söz konusudur.

Bilimsel açıdan bakıldığın-da örneğin; Arap atları kas yapısındaki farklılıklardan dolayı uzun mesafeye daha yatkın. İngiliz atları ise yine kas yapısındaki farklılıklar-dan dolayı orta mesafe koşuya daha yatkın. Amerika’da 400 metrelik Quarter yarışları var. Bu yarışlarda Quarter atları kullanılı-yor. Bunlar İngiliz atlarına kıyasla çabuk ve hızlı kasılan kas tiplerine daha fazla oranda sahip olduklarından sprint koşmaya daha yatkındır. Şunu unutmamak gerekir ki ırkın bireyleri arasında da farklılıklar bulunmak-tadır. Örneğin; kimi İngiliz atları hızı yüksek ama dayanıklılığı az kan hattından gelirken bunun tam terside söz konusu olabiliyor.

Genler atların atomik ve fizyolojik fonk-siyonunu belirlemede çok önemliyken ant-renmanla da genlerde saklı olan bu potan-siyelin ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Atlar antrenmana çok hızlı cevap verebilme

özelliğine sahip canlılardır. Atın vücudu tıp-kı insan gibi farklı antrenman tiplerine göre farklı fizyolojik adaptasyonlar geliştiriyor. Antrenman ile atın kas tip oranı, iskelet yapısı, kalp ve dolaşım sistemi, solunum sistemi gibi vücut sistemlerinde belli adap-tasyonlar oluşuyor. Atın vücudunda oluşan bu morfolojik ve fizyolojik değişiklikler, atın egzersiz yapabilme kapasitesini yükseltiyor; yorgunluğun oluşumunu geciktiriyor; sürat, güç, dayanıklılık gibi performans öğelerini arttırılabiliyor ve egzersize bağlı sakatlık riskini azaltıyor.

Farklı antrenman türleriyle atın sürat, güç, dayanıklılık gibi farklı performans öğeleri-nin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Belli bir

antrenman programı ile atın hem sürat ve gücünü hem de dayanıklılığını aynı ölçüde art-tırabilmek pek mümkün değil-dir. Antrenman programı atın, etkinlik göstereceği yarış tü-rüne uygun olarak kullanaca-ğı enerjiyi elde etme yolu göz önünde bulundurularak hazır-lanmalıdır. Kısa mesafe düz yarışlarda atın sürat ve gü-cünü geliştirmek önemliyken, endurans tipi uzun koşularda, atın dayanıklılığını geliştirmek önem kazan-maktadır. Bunun nedeni kısa mesafe sprint koşularda at enerji için oksijen kullanımına

çok ihtiyaç duymaz. Enerjisini oksijene gerek duymadan anaerobik yolla kısa sürede elde eder. Burada enerjisini kaslardaki ATP, krea-tin fosfat ve depo glikojenden elde eder. At orta ve uzun mesafe koşabilmek için gerekli enerjiyi oksijen kullanarak aerobik yolla elde etmek zorundadır. Bunu da büyük ölçüde glikojen ve yağın oksijen kullanarak aerobik yolla yakılmasıyla elde eder.

Bu nedenle bir endurans atıyla bir konkur atına aynı antrenman türü uygulanamaya-cağı gibi 800 metre düz yarış koşan yarış atıyla, 2400 metre yarış koşacak yarış atına farklı antrenman programları hazırlanmalı-dır. Atımızı endurans yarışlara hazırlıyorsak dayanıklılığını geliştirecek aerobik kapasi-

teyi yani oksijen kullanımını arttıran antrenman prog-ramı hazırlanmalıdır. Kısa mesafe için hız ve güç geliş-tirecek anaerobik kapasiteyi artıracak antrenman prog-ramı uygulanırken, uzun mesafeler için dayanıklılığı artırıcı aerobik kapasiteyi arttıracak bir program oluş-turulmalıdır. Farklı mesafe-lerde ve farklı branşlarda yarışacak atlar için hazır-lanan antrenmanın tipi, yo-ğunluğu ve süresi aerobik veya anaerobik kapasiteyi arttırabilme açısından çok önemlidir. Antrenmanlarda-ki yoğunluk ve süre bu iki kapasiteden hangisini hangi oranda arttırmak istediği-mize bağlıdır. Fakat yinede belli bir yarış için at şu kadar süre ve yoğunlukta antren-man yaparsa en iyi sonuç alınır diye yüzde yüz bir ku-ralın olmadığını hatırlatmak isterim. Tıpkı insanlar gibi atta da performansı etkile-yen birçok farklı faktör söz konusudur. Genetik özellik ve antrenman dışında atın kişilik ve fiziksel yapısı, yaşı, cinsiyeti gibi birçok iç

etmenlerle birlikte nem sıcaklık, zemin gibi dış etmenlerin de performansı etkileyebile-ceği unutulmamalıdır.

Atlarda Egzersiz ve Antrenmana Bilimsel Gözle BakabilmeDr. Berjan DEMİRTAŞ - İ.Ü.Veteriner Fakültesi, Atçılık ve Antrenörlüğü Programı e-mail:[email protected]

Page 42: At Dünyası

42 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

Röportaj: CANSU AKKOCA

- Kendinizden bahsedebilir misiniz?1930 yılında doğdum. 12 senedir emeklilik ha-

yatı yaşıyorum. İzmit’te 250 dönümlük bir ara-zide haramız var ve burada atlara, kısraklara ve aygırlara bakıyoruz, yetiştiriyoruz. Kış dönemini İzmit’te ailemle beraber geçiyorum.

- Atlara ilginiz nasıl başladı?Amerika’da bulunduğum dönemlerde, atlara

çok önem verilirdi ve en önemli atlar buradaki haralarda yetişirdi. Amerika’da başlayan mera-kım Türkiye’de de devam etti. Önce İngiltere’den kısrakları satın alarak başladım. Başladığım an-dan itibaren 3-4 sene sonra 1988 ve 1990 Gazi Koşusu’nu kazandım.

- Toplamda ne kadar Gazi Koşusu kazandı-nız?

Ben iki kere kazandım, bir kere de yetiştirildi-ğim at kazandı.

- Türkiye Joker Kulübü başkanlığı görevinde de bulundunuz. O dönemden bahsedebilir mi-siniz?

TJK başkanlığı özel bir görevdir, bende 27. Başkan olarak bu görevi yerine getirdim. TJK, ku-rulduğundan beri atçılığa faydası olan çok büyük bir kuruluştur. TJK bir kazanç kuruluşu değildir; Tarım Bakanlığı adına Türkiye’de yapılan yarışları yönetir. Buradan elde edilen tüm gelir, bakanlığa, at yarışı oynayanlara ve hazineye aktarılır.

- Ülkemizdeki atçılığın durumunu nasıl de-ğerlendirirsiniz?

At, avrat ve siyah üçlemesinde; at en geride kalandır. Bizde atçılık maalesef çok gelişmemiş-tir. Daha çok yarışlara önem verilmiştir. Avrupa ile boy ölçüşmemiz diğer spor branşlarında da olduğu gibi atçılıkta da kıyaslanamıyoruz. Biz Arap atçılığında ön plandayız ama buna rağmen dışarıdan yarışma için gelen Arap atlar yine de bizi geçiyor; İngiliz atları da aynı şekilde. Polon-ya, Amerika, Fransa; Arap atlarında daha iddialı ülkelerdir.

- Sizin unutamadığınız bir anınız var mı?O kadar çok ki! Ülkemizde her sene gazi koşusu

yapılır ve en büyük isteğimiz bizim yetiştirdiğimiz bir atın Gazi Koşusu’nu kazanmış olması. Bizim kazandığımız tüm yarışmalar benim için çok özel anılardır.

- Şuan neler yapıyorsunuz?Yaz dönemini Bodrum’da, Kış dönemini ise

İzmit’te geçiriyorum. Amerika’da kaldığım dö-nemlerde golf oynuyordum, şuan yeniden golfe başladım. Sabahları yüzüyorum, yürüyüş yapıyo-rum ve golf oynuyorum. Bodrum Golf Kulübü’nün zor ama güzel bir sahası var; burada emekliliği-min tadını çıkarıyorum.

“TJK Başkanlığı Özel Bir Görevdir”Türkiye Jokey Kulübü eski başkanlarından Muammer Kitapçı ile

atçılık üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Muammer Kitapçı

AT Röportaj

Fotoğraf: BURAK ÖZÇETİNRöportaj: BEGÜM ÇELİK

Page 43: At Dünyası
Page 44: At Dünyası

Birleşik Arap Emirlikleri yedi ayrı emirliğin bir-leşmesinden oluşmuş. Bunlar; Sharjah, Ajman, Dubai, Abu Dhabi, Umm al Quwain, Ras Al Kai-mah ve Fujairah. Ülkemizde en çok bilinenleri Bir-leşik Arap Emirlikleri yönetim birimi ve başkenti olan Abu Dhabi ve gümrüksüz alışverişle adını duyurmuş Dubai olmakla birlikte Sharjah Turizm ofisinin özel davetlisi olarak Sharjah’ı keşfetmek üzere yola koyuldum. Daha önce defalarca git-me fırsatım olan Dubai, Abu Dhabi’nin yanı sıra kısa süreli de olsa Sharjah’a da birkaç defa yolum düşmüştü. Ancak bu defa bir kâşif edasıyla geze-cektim. Ne var ki giderken 4 gün dolu dolu nasıl geçecek diye düşünmedim dersem yalan olur.

Sharjah kelimesi, Arapça’daki “Şarika” yani doğu anlamına geliyor. Bölge İngiliz himayesi altındayken, Şarika’yı telaffuz edemeyen İngiliz-lerin Sharjah demeleri neticesinde günümüze bu şekilde ulaşmıştır. Birleşik Arap Emirliği’nin genel nüfusu 8,5 milyon iken, Dubai 3 milyonla başı çe-kiyor ve ardından Sharjah yaklaşık 2 milyon nüfu-su ile geliyor. Aslında 600 bin civarı nüfus olduğu söyleniyor fakat ev kiralarının ve yaşamın daha ucuz olması nedeniyle Dubai’de çalışan azınlık-lar da Sharjah’ta yaşıyorlar. Bu nedenle akşam iş çıkışı saatlerinde Dubai-Sharjah otobanında zaman zaman ciddi trafik sıkışıklığı yaşanıyor. Dubai’ye en yakın olan emirlik, Sharjah-Dubai arası yollar müsait ise 20 dakika sürüyor.

Sharjah’ta nüfusun %43’ü Hintli, %20’si Pakis-tanlı, %17’si Arap yani Emirati kökenli, geri kalan %20’lik bölüm ise onlarca milletten oluşuyor. İş gücünün yabancılarla karşılandığını gösteren bu rakamsal istatistik sonucunda, Emiratiler kendi ülkelerinde kendi dillerinde sipariş veremiyorlar. Mısır, Suriye veya Lübnan restaurantlarından birini gitmediler ise siparişlerini mecburen İngi-lizce vermek durumundalar. Kendi dilleri derken Arapça’yı kastetmiştim. Oysaki Birleşik Arap Emirliği genelinde İngilizce de Arapça ile birlikte ana dil olarak kabul ediliyor.

1727’li yıllarda incicilik mesleğinin popüler

Sharjah GezisiSARP

ÖZKAR

AT Gezi

44 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

Page 45: At Dünyası

ARALIK 2014 www.atdunyasi.com 45

olduğu bir balıkçı kasabası imiş Sharjah. Ve o dönemden günümüze kadar gelen köklü aile Qasimi’ler bugün Sharjah emirliğini yönetiyorlar. Şeyh Dr. Sultan, bin Muhammad al Qasimi emir-liği yönetiyor. Aslen Ziraat mühendisi olmasının yanı sıra Tarih ve felsefe doktorasına da sahip. Bu nedenle isminin başına doktor unvanı ekle-niyor. Sharjah emirinin en önemli hobisi; mimari çizim yapmak. Sharjah’ta bakanlık, parlamento veya benzeri devlet dairesi varsa hepsi çok güzel binalar ve tamamı Şeyh Dr. Sultan bin Muham-mad al Qasimi tarafından dizayn edilip, usta mi-marlara yaptırılmış.

Turizme son yıllarda çok ciddi yatırımlar yapan Sharjah’ı diğer Emirliklerden ayıran bazı özellikleri var. Alkollü içkiler diğer emirliklerde sadece otel-lerde serbest ve marketlerde satılmıyor. Sharjah şeriat kanunlarının hâkim olduğu bir emirlik. Bu nedenle diğer emirliklerde bulunan içki, Sharjah genelinde yasak. İçkinin yanı sıra emirlik gene-linde tütün mamullerine de hassasiyetleri var; sigara satılıyor ve sokakta dahi içilebiliyor ancak emirliklerde hemen her yerde tüketilen Nargile de içki gibi yasaklar arasında. Bunlar sizi dehşete düşürmesin; şeriatla yönetiliyor, bu yasak, şu ya-sak diye konuya girince, bazı seyahat severler bu ne yahu diyebilirler… Hâlbuki şeriat kelimesini ne denli doğru kullandığım tartışılır. Zira Sharjah’ta turistler kısa şortla, kolsuz t-shirtlerle gezebiliyor, kadınların başı açık dolaşması etek giymesi de sorun değil. Sharjah’ta dolaşan turistler arasında daha çok Rus, İtalyan, Alman ve Uzakdoğulu tu-ristler göze çarpıyor.

Bunları bir kenara bırakırsak, Sharjah’ı diğer emirliklerden ayıran en önemli özelliği ise dün-yada yaşayan yaklaşık 1,5 Milyar Müslüman nü-fusunun temsilcisi oluşudur. 2014 yılında İslam Kültür başkenti olarak Medine’de belgeleri almak suretiyle İslam kültür başkenti olarak tescil edildi. Dünya üzerinde yapılan herhangi bir dini konfe-ransta, İslam ülkelerini Sharjah temsil edecek ve ülkeler arası – kıtalar arası İslam konferansların-

da başkanlığı Sharjah yapacak ve böylelikle dün-ya Müslümanlarını temsil edecek.

Sharjah’ı dört gün boyunca doya doya gezdim ve gözlerime inanamadım. Tam bir tarih kültür emirliği… Diğer emirliklerde sadece gökdelen-ler, lüks binalar, eğlence merkezleri görürken, Sharjah’ta bunlar da var ancak daha çok kültür sanat anlamında son derece zengin bir destinas-yon. Düşünün ki emirlikte 22 müze var ve inanın her bir müze son derece kültür-sanat-tarih dolu. İslam Medeniyetleri Müzesi, Topkapı Sarayı’ndan sonra belki de en büyüğü. 3 katlı büyük bina, son derece güzel organize edilmiş; İslam medeni-yetlere ait ve sizi adeta tarihi bir yolculuğa çı-karıyor. Koridorda yürürken Fas asıllı gezgin Ibn Batuta’nın ünlü Fil Saat’i de bulunuyor. İslam me-deniyetlerinde yapılan kaldıraçlar, tıbbi aletler, astroloji üzerine eserler ve ilginç tavuk çevirme mekanizmasını görünce sizi hayrete düşürecek sürprizler de göreceksiniz.

İslam Medeniyetleri Müzesi’nin yanı sıra ilgi çeken diğer müzeler; Kaligrafi Müzesi, Sharjah

Sanat Müzesi, Sharjah Tarih Müzesi, Arkeoloji Müzesi, Sharjah Hısn Keşif Merkezi, Bilim Müzesi, Bait al Naboodah, Islah Okul Müzesi, Baid Sheikh Saeed Bin Hamad al Qasimi, Sharjah Akvaryum ve Denizcilik Müzesi, Klasik Otomobiller Müzesi, tarihi uçakların olduğu Al Mahatta Müzesi. en çok ilgi çeken müzeleri.

Sharjah şehir turunda görülmeye değer pek çok yer var. Bilhasa şehrin tarihi merkezi olan He-ritage Area, 1971’li yılların tarihini soluyabilece-ğiniz otantik ve toprak sıvama yapıları ile dikkat çekiyor. Eski tarihi şehir; o dönemden kalma tarihi şehir surları ile çevrili. Surların içindeki yapıların büyük bir kısmı müze olarak düzenlenmiş. Islah Okul Müzesi’nde; 40-50 yıl öncesindeki çocukla-rın oturdukları sıralar, öğretmenin odası ve du-varlardaki resimlerle, çocukların bahçede koşan görüntüleri sizi o günlere yolculuğa çıkaracak. Kaligrafi Müzesi’nde de halen eğitim gören kişi-ler, müzenin içinde hoca gözetiminde çalışmalar yapıyor ve son derece ilgi çekici eserler meyda-na getirmişler. Heritage Area bölgesinde Bait Al Naboodah’ı ve Keşif Merkezi Discovery Centre’ı da gezdim. Son derece geleceği gören bir yö-netimi var Sharjah Emirliği’nin. Öyle ki; 1970’li yıllarda şehrin merkezi nasıl ise eski planların maketlerini çıkartmışlar ve aslına uygun olarak; çarpık yapılmış kentleşmeyi yani devasa binaları, plazaları, lüks bazı rezidansları yıkarak, eski şehir merkezini 10 yıl içinde eski haline döndürecekler ve bir daha da bozulmayacağını ifade ediyorlar. Ben de tebrik ediyorum; bu yapıcı ve tarihi yaşat-maya yönelik düşünce için.

Şehrin tarihi merkezi ve İslam Medeniyetleri Müzesi dışında şehirde görülecek daha pek çok eser ve yer var. Şehir Arap denizine kıyısı olan Al Mamzar, Al Khan ve Khalid adı verilen Lagoon-larla da şehrin içine yönlendirilmiş su, şehire her daim sayfiye yeri havası katıyor. Arap Denizi’nde birkaç tane halk plajı var; buralardan denize gi-rebilirsiniz. Denizi temiz, su sıcaklığı ortalama 25 derecelerde yani soğuk bir suyu yok; normaldir

Page 46: At Dünyası

46 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

havanın her daim 36 derecenin 40’ın üzerin-de hissedildiği bir memlekette. Emirati Araplara özel, kadınların girebildiği ve yabancı uyruklula-rın kabul edilmediği Ladies Club isimli bir beach club var. Sharjah, şeriatla yönetiliyor demiştim biliyorsunuz ama belki de en büyük eksiklik İslam ülkelerinden ciddi turist çekeceklerini düşündü-ğüm kadınlara ve erkeklere özel plaj konusunu hiç düşünmemişler. Sonuçta muhafazakar kesim için önemli bir kriter ki, Türkiye her ne kadar şera-itle yönetilmese bile bizim ülkemizde bile pek çok bu tarz tesis bulunmakta. Belki bunu sahillerinin kilometre olarak yetersiz olması sebebiyle de ya-pamıyor olabilirler.

Sharjah’a gitmişken; mutlaka Denizcilik Mü-zesi, Maritime Müzesi ve hemen onun yanındaki Akvaryum’u ziyaret edin. Denizcilik Müzesi’nde Sharjah’ın 300 sene öncesine kadar gidiyorsu-nuz. Müzedeki resimler ilginç olduğu kadar aynı zamanda inci toplamak için denize dalan ve o

dönem imkanları ile parmak uçlarına yaptıkları deri korumaları, dalgıçların kullandığı ilkel dalgıç kıyafetlerini, dibe batabilmek için ayaklarına bağ-ladıkları taşları ve burunlarına su kaçması diye bağladıkları tıkaçları görünce sanki biraz sonra orada dalışa hazırlanıyormuşsunuz gibi heyecan veriyor. Sebze ve meyve pazarı Emirati halkıyla yakınlaşabileceğiniz, yaşamdan güzel bir kesit görebileceğiniz yerlerden biri. Balık pazarına da mutlaka gidin, köpekbalığından, torike, yengeç ve karidese kadar her tür deniz mahsulünü bulabi-liyorsunuz. Ayrıca balık temizleme bölümünde, balıkçıların kendi aralarında şakalaşmaları ve balıkları temizlemeleri çok keyifli.

Sharjah’a sadece 20 dakika mesafede bulu-nan Equestrian Center’da, dünyaca meşhur Arap atlarının nasıl yetiştirildiğini yakından görebili-yorsunuz. 21 yaşındaki akıllı Lebib isimli beyaz atın şaha kalkarak yaptığı şov, atların karantina odaları ve arzu edenleri atlara binip eğitim ala-

bildikleri Sharjah’ın en önemli at binme kulübü. Ata binme ile işim olmaz demeyin, orada bulun-manız dahi ruhunuzu dinlendirecektir. Mutlaka Equestrian Center’ı da programınıza dahil edin. Arap atlarının yanı sıra İngiliz ve İrlanda atlarını da yakından görecek, ne gibi farklılıkları bulundu-ğunu yerinde göreceksiniz.

Saat Kulesi, Suudi Kral Faisal’ın yaptırdığı ca-mii, Şeyh Dr. Sultan bin Muhammad al Qasimi’nin yaptırdığı Al Noor Camii, Cultural Centre, Altın Çarşısı, Merkez Alışveriş Çarşısı Central Souq ziyaret edebilir, Londra’daki benzerinden daha büyük olduğu söylenen Qasba’da Sharjah Eye’a binip tepeden şehri görebilirsiniz. Al Majaz Wa-terfront ise belki de şehrin en güzel, en dinlendi-rici yerlerinden biri. Gündüz ayrı bir keyif, gece ise hem eğlencenin olduğu, cafe ve restaurantların cıvıl cıvıl olduğu bir bölge. Al Majaz Waterfront’ta kahvenizi yudumlayıp leziz bir pasta yerken, su üzerinde ışık dansı ve suların göğe doğru yükse-lerek dans ediş sesleri, akşam olduğunun farkına varmanızı sağlayacak. Akşam olmasına rağmen meydanda patene binenler, aynen bizim ülke-mizde olduğu gibi ay çekirdek çitleyenler ve ta-bii dünyaca ünlü cafe ve restaurant zincirlerinin hepsi Al Majaz’da. Al Mazaj meydanının hemen arkasında Al Noor Camii var ki, gece görüntüsü de son derece etkileyici.

Al Noor Camii’ne ayrı bir parantez açmak is-tiyorum. Zira Şeyh Dr. Sultan bin Muhammad al Qasimi, İstanbul ziyareti esnasında Sultanahmet Camii şerifinden etkileniyor ve ona benzeterek bu camii yapıyor. Al Noor Camii’nin bir diğer özelliği ise şehirde yabancıların içine girebildiği tek camii. Turistler içeri girdiğinde onları Şerife Hanım kar-şılıyor ve halının üzerine oturtup, eğer Müslüman değillerse; İslam nedir? Ana prensipleri nelerdir? Allah nedir, nerededir? Kuran-ı Kerim’de nelerden bahsedilir? gibi özetle bir bilgilendirme yapıyor. Sonrasında ise önünde duran Emiratilerin giy-diği lokal kıyafetleri tanıtıyor. Erkeklerin giydiği kıyafetin isminin Kandura olduğunu ve bayanla-rın giydiğinin ise Abaya olarak adlandırıldığını bu vesile ile öğrenmiş oluyorum. Kafaya bağlanılan tekstilin adın Gutra ve kafanın tam tepesine yer-leştirilen siyah halka da Agal olarak adlandırılı-

AT Gezi

Page 47: At Dünyası

ARALIK 2014 www.atdunyasi.com 47

yor. Kıyafetlerin siyah ya da beyaz oluşu, tahmin ettiğiniz üzere yaz-kış giysileri olarak renk ayrımı yapılıyor. Sıcağın en çok kendini gösterdiği dö-nemlerde beyaz tercih ediliyor, havanın serinle-diği kışın ise siyah giyiliyor.

Şerife Hanım pırıl pırıl nurani yüzü ile İslamiyet’i anlatabilmek için çırpınıyor, bunun yanı sıra ikili konuşmalarımızda son derece samimi davranı-yor. Şerife Hanım’a İngilizcesinin son derece gü-zel olduğunu söylediğimde ise 20 yaşında bura-da oturmaya başladığını belirtiyor. Kendisi aslen İngiliz’miş sonradan Müslüman olmuş ve şimdi Müslümanlığı yaymaya, yabancılara anlatmaya kendini adamış.

Sharjah’ta 2014 Mart ayı itibariyle 600 adet camii varmış, 2014 sonunda ise bu sayının 1000 olması için yeni camilerin temellerini atmışlar; pek çok camii inşaatı gözünüze çarpıyor.

Sharjah ayrıca kültür ve üniversiteler şehri diye de adlandırılıyor. Al Qasimi Üniversitesi, Sharjah Üniversitesi ve Sharjah Amerikan Üniversitesi’nin yanı sıra Skyline University College tarzı Commu-nity College’lere de Sharjah’ta sıkça rastlanıyor. Sharjah’a kadar gelmişken, Arap ülkeleri arasın-da dünyanın en başarılı çöl safarisi turuna çıkma-yı sakın ihmal etmeyin, çöl safarisinde develere binebilir, metrelerce yükseklikteki kum tepelerin-

den aracınız ile yanlamasına kayabilir, çölün ola-ğanüstü gün batımı manzarasını izleyebilirsiniz.

Sharjah’ın bir de güzel mi güzel bir festivali var. Her yıl 06-14 Şubat tarihleri arasında düzenlenen Işık Festivali. Bu festivalde şehirde ne kadar tari-hi yapı, camii varsa hepsi gökkuşağı renkleri gibi pastel tonlarda yüzlerce ışık huzmesi ile boya-

nıyor. Festivallerden hoşlananlar için gerçekten görmeye değer güzel bir etkinlik.

Nasıl gidilir?Bir parantez de Şeyh Dr.Sultan bin Muham-

mad al Qasimi’nin ortaklığı bulunan Air Arabia Havayolları’na açmakta fayda var. Air Arabia Havayolları, Sharjah’ın milli havayolu. Emir’in prensipleri gereği 5 yıldan daha eski uçağı bu-lunmuyor ve tüm uçakları da Airbus 320 mode-linde. Menzili en fazla 6-7 saat olan bu uçaklar, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan kalkı-yor. Türkiye’den Sharjah’a, en ekonomik sadece bu havayolu direkt uçuş imkanı veriyor. Low cost carrier olduğundan vergiler dahil 150 Avro’lara Sharjah’a uçulabiliyor. Kenya, Hindistan, Nepal ve Sri Lanka için de son derece uygun fiyatları bulunuyor. Hiç aklınızda yokken sadece uçak bi-leti fiyatlarını görünce bu ülkelere gitmiş bula-bilirsiniz kendinizi. Unutmayın! Sharjah, Dubai’ye sadece 20 dakika mesafede yani yarın Dubai’ye de gitmek isteseniz ekonomik uçak ararsanız ak-lınızda olsun, havalimanından Dubai’ye ücretsiz servisleri de var. Ben bunlarla uğraşamam turla giderim diyorsanız, içinde otel rehberlik hizmeti ve konaklama dahil olan Prontotour’un Air Arabia Havayolları ile organize ettiği seyahat paketleri-ne katılabilirsiniz.

Page 48: At Dünyası

48 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

Lope Jewellery’nin dans eden çubuklar koleksiyonu yeni yıla özel ‘’Dört Yap-raklı Yonca’’nın sihirli gücü ile birleşti. Dört Yapraklı Yonca ile yoncaların

cazibesini yakalayacak, şans hep sizinle ve sevdiklerinizle olacak. Her yaprağın kendine özel bir anlamı var. Birinci yaprak umutlarınızı, ikinci yaprak inançları-nızı, üçüncü yaprak aşkı simgelerken dördüncü yaprak ise her daim yanınızda olsun diye şansı simgeliyor.

Yeni Yılda Şans ve Aşk Her Zaman Yanınızda

Stiliyle yeni yıl gecesinin en

şık erkeği olmak, sevdiklerine he-diye seçiminde de şıklık ve ka-liteyi bir arada sunmak iste-yenleri Ramsey mağazalar ında birbirinden özel tasarım seçe-nekleri bekliyor. Yılbaşı telaşı içinde alışverişe vakit bulama-yanların terci-hi olacak olan Ramsey online hediye kataloğu ise moda sever-lerin hayatını ko-laylaştırıyor.

Yüzlerce seçkin markadan binler-

ce hediye alternatifini tek çatı altında topla-yan Özdilek, her zev-ke ve bütçeye uygun hediye koleksiyonları-nı hazırladı. Dekoras-yondan giyime, mut-faktan banyoya kadar yüzlerce hediye alter-natifi sunan Özdilek’te bu yıl hediye karnavalı yaşanıyor.

Özdilek Mağazalarında Yeni Yıla Özel Hediye Karnavalı

Yeni Yıl Şıklığı Ramsey

Mağazalarında!

Kurulduğu 1946 yılından bu

yana her dönem-de hep son tekno-lojiyi temsil eden Avrupa’nın en çok satan 2 tekerleklisi Vespa, yeni yılda sevdiklerini mutlu etmek isteyenler için farklı öneriler sunuyor.

Yeni yılı Vespa ile karşılayın

Yılbaşı alışverişi için geri sayımın hızla sürdüğü bu-günler yılın belki de en stresli dönemidir. Sevdikle-

riniz için mükemmel bir hediye arıyorsanız Samsonite, size, seyahat, macera ve iyi dileklerle dolu bir valiz öneri-yor… Samsonite’ın 2015 model valizi Lite-Cube DLX™ şık ve lüks olduğu kadar sağlamlığı ve hafifliğiyle de dikkati çekiyor.

Yeni Yılın Tüm Dilekleri Bu Valizin İçinde!

AT Haber

Page 49: At Dünyası

ARALIK 2014 www.atdunyasi.com 49

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

ABONE FORMU 2 MARKALI revZE 2014.pdf 1 28.10.2014 08:05

Visconti, öd ağacının her evde çok beğenilen bir esans olarak kullanıl-dığı Ortadoğu kültüründen ilham alarak yeni bir dolma kalem tasar-

ladı. Kokuyu ve onun kültürünü yansıtan Extase d’Oud, yılbaşını çok özel bir hediye ile taçlandırmak isteyenler için özgün bir seçenek sunuyor.

Kalem ve özel kokusu

Page 50: At Dünyası

50 www.atdunyasi.com ARALIK 2014

At çok eski Türk topluluklarından günümüze kadar; sahibiyle sa-vaşa katılmış, tarla sürmüş, yük taşımış, yarış yapmış, hayatını

sahibinin kaderine bağlamış vefalı bir can yoldaşı. Bu düşünceyle yola çıkan Ressam Esat Acet, konu olarak Türk milletiyle özleşen atların hayatımızdaki izlerini, at sevgisini, atların varlığını yaşatmak ve ölümsüzleştirmek adına eserlerinde atları tema olarak işledi ve bu eserlerini Mimar Sinan’ın en önemli eserlerinden biri olan Süley-maniye Camii külliyesinde bulunan Darüzziyafe’de sergiledi.

‘Nal Sesi’ Sergisi

AT Sanat

Page 51: At Dünyası
Page 52: At Dünyası

Longines_HQ • Visual: KW4_CC1 • Magazine: At_Dunyasi_Aralik (TR) • Doc size: 240 x 300 mm • Calitho #: 11-14-103553 • AOS #: LON_06529 • VP 17/11/2014

Conquest Classic

Elegance is an attitude

Kate Winslet

İstanbul – Akasya Avm Konyalı Saat – Akbatı Avm Konyalı Saat - Atatürk Havalimanı – Atabey Saat Sirkeci – Bağdat Caddesi Özgür SaatCarrefour Kozyatağı Avm Konyalı Saat – Cevahir Avm Özgür Saat – Özdilek Avm Konyalı Saat – Tepe Nautilus Avm Özgür Saat

Kanyon Avm Tevfik Aydın Saat – Sirkeci Tevfik Aydın Saat – Eminönü Zindan Han – Ankara - Ankamall Avm Bos Saat – Armada Avm Sinan Saat – Kentpark Avm Sinan Saat – Taurus Avm Konyalı Saat – İzmir – Pier Avm Külahçıoğlu – Alsancak Günkut Saat – Forum Bornova Avm Karaorman – Adana – Times Optik Swiss Optik Saat – Antalya – Antalya Havalimanı – Argos Jewel Art – Violla CenterMersin – Forum Avm Konyalı Saat – Fethiye – Telmessos Gold Center – Kemer – Viking Center – Gaziantep – Prime Mall Avm Antik

Saat Kayseri – Park Avm Yenza Saat – KKTC – Reşat Optik Diyarbakır – Ninova Park Avm Saat Dünyası – Ceylan Park Avm Aykaç 1971