arthur schopenhauer - tartışma sanatının İncelikleri

152

Upload: onurbesteci

Post on 11-Nov-2015

626 views

Category:

Documents


225 download

DESCRIPTION

Arthur Schopenhauer - Tartışma Sanatının İncelikleri

TRANSCRIPT

  • TARTIMA SANATININ NCELKLER

    Arthur Schopenhauer (d. 1788, Danzig - . 1860, Frankfurt am Main)

    nl Alman filozofu. l 8 l 3'te Jena'da ber dle vlerfache Wurzel des Satzes vom Zureichender Orunde (Yeterli Sebebin Drtl Kk) adl bir tez savundu ve l 8 l 8'de byk eseri Dle Welt als wme und Vorstellung'u (sten ve Tasanm Olarak Dnya) yaymland. Berl in nivesitesi'nde doent oldu ( 1820); 1831 'de retim yel iinden aynlarak Frankfurt'ta mnzevi bir hayat yaad; alayc ve nkteli eserleri arasnda, ber den Willen in der f'fatur (Tabiatta rade stne) 836), ber die Frelhelt des Menschllchen Willens (nsan radesinin Hrriyeti stne) ( 1839], Die belden Orundprobleme der Ethik (Ahlakn ki Temel Meselesi) 1841], Parerga und Paralipomena ( 1851 J yer alr. ki eseri ise lmnden sonra yaymland: Yaam Bilgelii zerine Aforizmalar, Dnceler ve Fragmanlar. Schopenhauer felsefesi, hem Kant idealizmine hem de Hint filozoflarna dayanr. Btn doktrinini, zneyi de nesneyi de kapsayan tasavvur (Vorstellung) ve irade gc kavram stne kurar. Dnya bir tasavvurdur, yani o, aklda tasavvur edildiinden baka bir ekilde dnlemez (idealizm). Schopenhauer, bu fenomenler dnyasnn dayanana, uirade" (isten) adn verir ve her kuvveti bir irade olarak grr (iradecilik). Bu irade varl klarda, yaama istei veya yok etme sebeplerine kar direnme ve onlara hakim olma eil imi olarak belirir. Zeka bile yaama isteinin hizmetindedir; bununla birl ikte, insan, her yaantda ve abada ktlk ve acnn bulunduunu anlaynca, yaama isteinden kendini gene zeka yoluyla kurtarabi lecektir. Bu, hayat artlarnn karamsar bir analizidir ve Schopenhauer, kendisine n salayan keskin zekasn ve ac belagatini bu konuda ortaya koymutur. Schopenhauer'in ahlak, insanlarn zdeliinden ileri gelen acma duygusuna dayanr.

  • ArthurSchopenhauer

    TARTIMA SANATININ NCELKLER

    (Geniletilmi 2. Bask)

    eviren: Ahmet Aydoan

  • Say Yaynlan Schopenhauer / Toplu Eserleri l O

    Tartma Sanabnn tncellklert

    ISBN 978-605-02-00.'31-7 Sertifk; '.'!o: 10962

    Yayn Haklan Say Yaynlan Bu eserin tm haklan sakldr. Yaynevinden yazl izin alnmakszn ksmen veya tamamen alnt yaplamaz, hibir ekilde kopyalanamaz, oaltlamaz ve yaymlanamaz.

    zgn ad: Die Weit als Wiiie und Vorstellung, Bd. iL Kap. XI: Zur Rhetorik. Parerga und Paralipomena, Bd. iL Kap. il: Zur Logik und Dialektik. Die Kunst, Recht zu behalten.

    eviren: Ahmet Aydoan Editr: Derya nder Sayfa Dzeni: Tlay Malko

    Bask: Kurti Matbaas Topkap-stanbul Tel: (0212) 61.'3 68 94

    Matbaa sertifika no: l 2992

    l. Bask: Say Yaynlan, 20 l l 2. Bask: Say Yaynlar, 20 l 2

    Say Yaynlan Ankara Cad. 22/ l 2 TR-.341 1 O Sirkeci-stanbul Telefon: (0212) 512 21 58 Faks: (0212) 512 50 80 e-posta: [email protected] web: www.sayyayincilik.com

    Genel Datm: Say Datm Ltd. ti. Ankara Cad. 22/4 TR-.341 1 O Sirkeci-stanbul Telefon: (0212) 528 1 7 54 Faks: (02121 ."- '.' .r K(l e-posta: [email protected] onlle "" r .vktap.r ,Jm

  • indekiler

    kinci Baskya nsz ...................................................... 7

    Sunu .......................................................................... 21

    Tartma (ve kna) Sanabnn incelikleri

    Giri: Belagat yahut etkili konuma sanat . ............................. 45

    Tartma ve ekime

    Toplu Bak ....... . ......... .............................. . .................. 5 l

    ncelikleri ve Aynnblanyla Tartma Sanab

    Mantk ve Diyalektik ..... . ........... . . . ................ . . ...... . ......... 67 Eristik Diyalektik ............. . .... . ....................................... 7 l Her Trl Diyalektiin Temeli .................... . . ..... . . . ........ . . 80

    Tartma Hlleleri .................. ............................... . ........ ;.85

    Ekler .............................................................. . ......... . . 1 25

  • kinci Baskya nsz

    Tartma Sanatnn incelikleri alt yedi ay gi bi ksa bir zaman ierisinde i ki nci basksn yapyor. stelik kitab takdim etmek zere konulan sunu yazs kitab aacak, dikkat ektikleriyle okumay kolaylatracak yerde younluu hatta, deyi yerdeyse, nefes aldrmazlyla kitap iin ciddi bir perde oluturmasna ve gerek muhteva terti bi gerek sayfa dzeni bakmndan onca eksik ve kusuruna ramen byle bir kitap bu kadar ksa bir zamanda bunu yapabiliyor.

    Bunu btn bu nakiselerine ramen nasl yapabil iyor? Bu yaplan hayra m yormalyz? Yoksa tam tersi bir

    eyin alameti olarak m grmeliyiz? Bir dost ie kt tarafndan bakt ve bunu btn top

    lum katmanlar ierisinde ekimeciliin ve didimeciliin altn an idrak etmeye balad bir dnemde kitabn muhtevasyla bu nabz iyi yakalamasna ve bizzat balyla okurunu ayartp dikkatini elecek bir cezp edicil ie sahip olmasna balad .

    Bir bakas ise bunun arka kapak yazsnda batan iyi tutturulan ve tutturduunu da iyi tutan cmlelerin sonunda fevkalade ince ve nazik bir dil le yaplmas gereken iaret ve daveti neredeyse cazgrla vardnrken sergi ledii vulgarlsmde aranmas gerektiini syledi.

    Eer gerek bu i kisinden biri veya her ikisiyse yazk. Sunu yazsna, yazda gzetilen incel iklere, gzetebil-

    7

  • Tartma Sanatnn ncelikleri

    mek iin sarf edilen emee, sal tehl ikeye atacak boyutlara varan geri l ime ve o geri l imin mahsul olan eylere . Yazk.

    Ne var ki i lk ihtimal daha bandan gz nnden bulundurulmu ve o Sunu yazs da zaten byle bir ihtimal grmezden gelinemedii iin yazlmt . kinci ihtimalse ileride sylenecek olanlan kendi bana glgeleyebilecek kudrete sahip dei l . Kald ki her iki ihtimal de kitabn en azndan seslendiklerinin dikkatleri kuru bir bal kla veya kkrtc bir iki cmleyle elinebilecek kadar bu genel temayle tene olduklann var sayar, grd bu i lgiyi de byle bir susaml a balar ki bu her ne olursa olsun bir bhtan olur.

    O zaman oradaki umudu muhafaza etmek iin hala belbalanabilecek bir varsaym, nmzdeki sorunun cevabn bulabileceimiz sakl bir yer var demektir. Dolaysyla kitabn grd bu i lgiyi yine orada sylenenler erevesinde yorumlayabilir ve: hak ve hakikate boyun eip tesl im olma yerine bin dereden bin su getiren ekimeci l ik ve ayak direyicil iin lke genelinde her geen gn bir kat daha yaygnlamasnn en azndan bu kitabn okurlan leinde dourduu honutsuzlua ya da byle bir yaygnlaman n esrarnn uyard tecessse yorabil iriz .

    Dil imizde artk kulaklara alnmaz olmu fakat vaktiyle azlardan d meyen bir sz vardr:

    "Hak deyince akan sular durur!" Dil imizin tan kl na gre bu di l in adesesinden dn

    yay grp tanyanlar hak dendiinde ylesine derinden sarsl yor ve her ne hal zereyseler kendi lerini ylesine byk bir huu ve hayetle toparlyorlarm ki bu hal zere etraflarna baktklannda bunun sadece kendilerin-

    8

  • kinci Baskya nsz

    de deil drt bir cihette, canl cansz her eyde gerekletiini grecek bir gr gcne ulayorlarm.

    Sair her ey onlar datsa, aralarndaki nizam ve intizam bozup niza ve ihtilaf doursa dahi hak dendiinde derhal kendilerine gel iyor ve hizaya geiyorlarm.

    Belki onlar da herkes gi bi herhangi bir eye erimek iin abalarken yol lar na kan eyleri bertaraf ederek olmad arkasndan dolanarak ap geiyorlard , ama hak ktnda grmezden gelerek, olmad gr nmez hale getirerek her ne pahasna olursa olsun erimeye almak yerine derhal abalamalarna son veri p hakka tesl im oluyorlarm . . .

    Buradan bir yol tutturu p derin leebildiimiz kadar derinlere sardrr, bu szn byle bir di l le bize nasl ve hangi artlarda miras kaldn anlamaya alrdk. Ama nafi le.

    Art k szn syl ed ii nde iti bar edi lecek iti bar kalmad .

    Sz denilen eyin itibar ylesine tkendi k i artk insanlar boa da doluya da " benim kamm tok! " deyip bo geiyorlar.

    Ne diyelim . . . Bylesine hor ve hoyrata kullanarak insanlarn nezdinde bir gn szn " laf"a, lafn da bou dolusu ayrt edilme zahmetine demez " lakrd"ya dneceini ve tokluun almaz geit vermezliine toslayacan hesap edemeyip bindikleri dal kesmi olanlar utansn! Gelsin kessin sava, bitirecei varsa bitirsin ba, tek ya i le bal etsin aulu a denildii ve tam ihtiya duyulup yolu gzlendii srada keseceini kesemeyecek, bitirecein i bitiremeyecek derecede sz sakatlayp tketenler utansn ! . .

    Onun iin dorudan gnmze dnelim ve bugn bu adan ne duru mda olduumuza bakalm.

    9

  • Tartma Sanatnn ncelikleri

    Brakalm geri kalanlar bugn hak deyince asl dur-mas gereken: insan duruyor mu?

    Durm uyor. Ya ne yapyor? Nerede kimin yoluna durdurucu bir g olarak ksa

    artk herkes hi duraksamadan ii laf cambazlna dkyor, karsndakini lafazanlkla bouyor ve bylece onu o durdurucu gten yoksun brakarak yoldan kaldryor, daha dorusu kaldrdn sanyor.

    Artk kimse kendisine ramen, kendisine yakn olarak grd eylere ramen hakk teslim etmiyor, eer uzandaysa yaklamak yerine onu kendisine yaklatryor, buna muvaffak olamyorsa yaklama veci besini bir vecibe olmaktan karmak iin ii nce ikrar verdii eyleri, en sonunda da ikrar vereni : kendisini i nkara kadar gtryor.

    Artk herkes her ey istediim gibi olsun diyor, olmuyorsa durup dikelmek ve saa sola kulak vermek yeri ne gc kuvveti varsa oldurmak iin zorluyor, yoksa bin trl k l a girerek dn p kendisini zorluyor.

    Ve eer en sonunda hak sebebiyle bu olmazlk bir niza ve ihtilafa dnyor ve bu defa hak hukuk olarak yollarna kyorsa artk " brakalm son sz hukuk sylesin ! " demek yerine hala zorlamaya devam edil iyor, duruma gre ya ihtilafn grld hukuk deitiri l iyor daha da olmad i ihtilaf grecek hakimleri deitirmeye kadar gtrlyor. Bylece son sz syleyip niza ve ihtilaf sona erdirecek, ekimenin toz duman ierisinde nlerini gremez hale gelen i nsanlara i htiya duyduklar aydnln berrakl n sunacak ykseklikte tutulmas gereken gnlk siyasetin batana eki liyor ve yle bir noktaya gel in iyor ki kimin hakl kimin haksz olduu sonsuza kadar zlemez bir mesele olarak cevapsz kalyor.

    10

  • kinci Baskya nsz

    Hangi art altnda olursa olsun mutlaka bariz olmas gereken tebarz etme imkanndan mahrum brakl yor. . .

    Avrupa'da buna "deerlerin anmas " dendi ve "transvaluation" diye bir eyden sz edi ldi .

    Oysa ortadaki ok daha derin bir buhran idi ve temelinde onlann "sbjektivizm" dedikleri ey vard .

    Onun i in dehetle irkilip sormak gerekiyordu: Bu "sbjektivizm" denilen ey nasl ortaya kar, bu her eyi kendisine ram edici creti nereden bulur? Sofia gi bi ulu ve ulvi bir ey nas l olur sofistie dnr? Dinleyerek hkm verip yol amas gereken muhakemenin bana ne gelir ki muhatabn yanltacak safsatalar uyduran mugalata olur?

    Orada bu ve benzeri sorular sorularak, "sbjektivizm " tam olarak aydnlatlamam olsa bile, hi olmazsa "sofistl ik" btn ynleriyle ele al np tart ld , lehinde aleyhinde bir yn kitap yazld .

    Burada bu sorular sorulamaz, sorulsa mteri bulamaz, bulsa muhatabna ulaacak mecradan mahrum braklr.

    Dahas buradan "hak dendiinde eer akan sular durmazsa" "akacak su bulunmaz"a u lamaya abalayacak dnce velev ki u laacak kvama gelse dinleyecek kimseyi bulamaz.

    Bu bulunmazlk sorularn nemsiz olmasndan dei l . nsanlarn bir arada yaamasn mmkn klan en te

    mel stunlardan birindeki rmeyi sorguladklanndan dolay bu sorularn hayatil ii aikar. Ama burada artk her ey gazeteci kafasyla ve tam ona mahsus bir sl k ve derme atmalkla ancak bir adm gerisinden ele alnarak konuuluyor. Kimsenin daha fazlasna tahamml yok. Ve bu tahammlszlk dncenin en fazla rkt ey. Onun iin de bir hastann derdine derman olacak devay

    1 1

  • Tartma Sanatnn ncelikleri

    kendi elleriyle kendinden mahrum etmesi gibi, buradaki umumi efkar da kendisini ona eritirecek yolu aramayarak veya arayanlara tal ip olmayarak derdine derman olacak bilgiden kendi kendisini mahrum ediyor.

    O itibarla garipsememek gerekir: nsann insan olmak hasebiyle en temel ve hayati meseleleri eer i lkelerinden hareketle ele alnarak konuulacaksa bu ancak metafiziin dil ve imkanlaryla olabilecekken bunlar en gndelik di l le ulu orta konumaya tevessl etmek, olmad bu kadarna bile tahamml edemeyip di l in bnyesinden bu imkanlarn izlerin i topyekun silmeye kal kmak, dier yanda ise en sfl i veya alelade eyleri en karmak ve tekellfl bir di l le konumak hatta bunlarn metafizii ni kurmaya kal kmak-bunlar ancak bu zamanda olacak eylerdir.

    lkesizl ik her yerde kazanyor. halecil ik lke insannn kan lmaz kaderi haline ge

    l iyor. Eskiden sermayesi olmayan fakat sermaye sahipleri

    nin tezgah larnda ie yarayacak bir mahareti yahut marifeti olanlar pazara kar ve onu satl a karrlard . Mteri ktnda bir bedel mukabil inde satlan meziyet yahut maharet hayat hakk tannmad iin dierlerini en fazla kreltebil ir yahut bsbtn gdk brakabilirdi . Yani en fazla kendine zarar verirdi . Artk bu gibilere yurt iindekiler yetmiyor, dorudan yurt dndaki pazarlara kyorlar. Eer onlar n yurtdndaki bu araylarnn sorumlusu bu lkede mteri lerinin kmamasysa bunca zaman bu lkeye ve imkanlarna h kmetmi olanlara ne dense az gelir. Ki bunun byle olduunu dnmek iin yeteri nce sebep var, zira el indeki kt kanat imkanlarla bu zor gn lerinde lkesi iin seferber olacak olanlar bu im-

    12

  • kinci Baskya nsz

    kanlar n erede neyin ucundan tutarak kullanabileceklerini bilecek ya da soru p renecek durumda deil ler. "Vaktiyle byle bir ihtimal ngrlm olmal ki bunun maddi-fiziki bir istila olacan dnerek seferberl ik dairelerini kuranlar kendilerince bunun bir nlemini almlard ama bu istilann zihni-fikri bir istila olarak balayp her eyi teslim alacan nereden bilebil irlerdi?" sorusuyla kendilerini savunacak olanlar bugn davasn kimseye anlatamazlar. nki eer strategia denilen ey sonunda strategos stratagem stratum stratus: sternereye yani dnce abasyla gerekletiri len "yayma ve yerletirme" ameliyesine dayanyorsa o ihtimali ngrdklerini syleyenler bugn olmazsa yarn mutlaka gafil avlanacaklard , nki ba tac etmeleri gereken eyi . dnceyi bir ayaklar altna almadklar kalmt .

    Yaknlarda lkenin en kkl kurumlarndan biri daha tasfiye edildi . Daha dorusu o kurumun ierisinde iyi kt devlet terbiyesi grm, az ok tarih uuruna sah ip, dolaysyla bu lkenin diki yerlerini o tarih uuru erevesinde yle byle bilen , onlarn civarnda kimin hangi maksatla dolandn az da olsa karabilecek durumda olan bir zmre daha saf d edildi .

    Neyle, hangi enstrmanlarla? O kadar ok istismar kon usu olduklar , hele son za

    manlarda dorudan ve alenen birtakm gizli emellere alet edildikleri artk iyice ayyuka kt iin kimseye inandrc gelmeyen martaval larla.

    Neydi bunlar? O sunu yazsnda ok daha etrafl bir ekilde dile geti

    rilmi ve nereye aitseler tam oraya yerletiri lmiti : bu on yln (nki her ey gibi artk bunlarn da mr ksald) trinite sacresi: demokrasi. insan haklan ve hukukun stnl.

    .3

  • Tartma Sanatmm ncelikleri

    Fakat asl byk tasfiye kurumlarda yaplan veya dogrudan ku ru mlar n tasfiyesi degi l . l kenin meselelerin i her birin i kendi i lkesinden hare ketle . d n bugn ve yarn iinde dnebi lecek vsate sahi p z ih in ler z yurdundan tasfiye edi l iyor. u son on y l iinde yle muazzam bir z ihni ve ru h i dnm geirdik ki imdi kendimizi buldugumuz noktay ifade etmek iin eger di l imizde bu manada sefaletin en koyusunu ifade edebi lecek kudrette bir szc k olsayd o dahi ki fayet etmezdi . Artk bu lken i n hangi meselesi olursa olsun ehl in in el ine geme ve o elden rselenmeden esrar nn z lmesini bulma umudunu e bediyen kaybediyor. Artk bu lke nin meseleleri e bediyen sah ipsiz . ebediyen ksz kal yor. Bundan byle bu lkede her meselenin kaderi biganelerin nce sagr kaplar n ardndan bn baklar n h immet umud uyla beyhude yere be kled ikte n sonra ne mahrem iyetin e hrmet eden ne esrar na nfuz edebi len ehl iyetsiz el lerde bir mese le hal ine gel irken dahi grmedigin i grmek. zi l let iinde srnmektir. Artk bu lkenin mese lelerin in payna d en kan donduran gevezeli ktir.

    Bugn deliler lkesi nde geri kalan az saydaki ak l l nn akln art k hibir hkmnn kalmadgn grdkleri iin lke insanlarn vaktiyle ak llarndan etmi olan ak lszlk suyunu kendi elleriyle ierek akla veda etmek zorunda kald klar gndr.

    Artk baka hibir saik ve maksatla degil srf bir meselenin hatr iin konuacak olan kimse. tabii eger hala byle birisi kar da sesini duyurabilecek bir mecra bulabilirse. syleyeceklerin in o meseleyi btn yn leriyle kucaklayp kavramasn dnmek y kn omuzlamakla kalmayacak nerede kimin nasrna basacagn da hesaplamak zorunda kalacaktr.

    14

  • kinci Baskya nsz

    Fakat unun bunun hatr ya da hesab iin deil srf o meselenin hatn iin ve bundan dolay onu btn ynleriyle kucaklayp kavrayacak kudrete sahip olan-o bundan byle nasl ve nerede yetiecek? O hangi glgel i kte kimin himmetiyle ve himayesiyle yetiecek? Onun hayat ykn, maiet gailesini kim omuzlayacak da, o btn gcn byle bir vsate sahip olmak iin harcayacak? Zira yle bir yere geldik ki artk herkes kendisinden sonrakilere can havliyle diyor: " Ne yaparsan yap, kimin deirmenine su tarsan ta, gnlk cretin yle veya byle denir. Kimin hesab ierisinde yer alrsan al, o hesaptan sana da muhakkak bir kemik paras der. Ama sakn ola ki baka hesaplar n kurbanlar veya madurlar olacaklarna bu lkenin ve insan larnn bir hesab olsun diye didinip durma. Byle bir didinmenin ve rpnmann, tevik ya da himayesini grmek yle dursun, hadi karl da bir tarafa, ayakta kalacak kadar bir semeresini de gremezsin, hatta bununla da kalmazsn, yok yere bunun cevri cefasn ekersin, stelik kimseden vefa da gremezsin ! "

    Mnhasran meselesi olup o meseleye dair syleyecekleri olanlara tahsis edilmesi gereken imkan ve mecralara imdi heveskar baykular tnemi olup bet sesleriyle ortal velveleye vermektedirler. As l sahi plerine hasredilmesi gereken dikkati bir kuru grlt olarak belki bir an iin bunlar igal edip tutsak alacaklar fakat kimsenin kukusu olmasn bir mddet sonra her suiistimal gi bi onlar da hak ettiini bulacak, dolaysyla o dikkat yerin i ebedi aldrmazla brakacaktr.

    Diyelim ki yu karda sylenenler bo bir vehimden ibaretti ve gelimeler o kadar aksi isti kamette cereyan etti ki bunlar bir "felaket tellall "ndan teye gemedi .

    1 5

  • TartJma Sanatnm ncelikleri

    Bundan ancak sevin ve memnuniyet duyarz . Fakat gerek yukarda ve o Sunu yazsnda sylenenler, gerekse bu kitabn iinde. bambaka amala olsa bile. bir tartmada hak ve hakikatten sapp hakl olmad halde baskn kmann yolunu gsteren blm dahi kendi mtevaz imkanlar erevesinde yine de hayra hizmet etmi olur. Hatta giderek denilebil ir ki kitap bir btn olarak 0demokrasi teorisi0 denilen ey ierisinde onun belki de en nazik yarasna, dorudan istinat noktasna en byk atklardan birini yapm olur.

    yle ki : Eer bu 0demokrasi" dediimiz demosun kratosu ise ve demos bu kratiaya verdii oylarla kat l yorsa ve rey beyan etmek reye konu olan her neyse en azndan seimde bulunabilecek kadar bir kanaate sahip olmaksa byle bir kanaat nasl hasl olacaktr?

    Teoriye bal kaldmz takdirde denilecektir: Ondan kolay ne var, demosun reyine sunulmu olan her neyse lehinde veya aleyh inde taraflar teekkl eder, bunlar n iinden kacak konumac lar seimde bulunabilecek bir kanaate sahip olabilmesi iin demosu una veya buna ikna etmeye al rlar.

    Peki , ama ya o ikna esnasnda kon uyu ve dolaysyla veri lmesi ihtimal dahil inde olan btn kararlar tm ynleriyle ortaya koyup aydnl kta tartanlar olaca gi bi, meseleyi laf kalabahna boup yeri geldiinde hamasetle yeri geldiinde safsata ve mugalatayla demosu doldurua getiren gzbac demaggoslarn kmas bizatihi iin tabiat icabysa?

    Burada i sarpa sarar. Bir ynetim ekli olarak demokrasi en azndan teorisi

    itibariyle bir meseleyi tm ynleriyle ortaya koyup aydnlkta tartanlarn kmasnn gvencesini bunun bir "faziletler rejimi" olmasna balar, peki ya kmad takdirde?

    16

  • kinci Baskya nsz

    nsann iine hibir ey brakmayp her eyi dardan "denetle ve dengele" i lkesiyle zmeye alan "teorinin" burada gel ip "fazilet sahibi kimseler"e teslim olmas kendini inkar deil midir?

    Burada artk sorular cevapsz kalr. yle ya, teoride halk dalkavuklarnn, oy avclarnn

    karsna mesele her neyse srf onun hatrna ve tekilerin maskesini indirmek iin konuacak asalette kii veya kii lerin kmas gvencesini baka nerede bul ur?

    te kitap bir btn olarak alndnda cevapsz kalan bu sorularn cevabnn nerede aranacan gstererek demokrasiye, stel ik mdafi lerinin kendisini teorisinin dahi tasvip etmeyecei iler iin manivela olarak kulland bugnlerde, bir muarz olarak en anlaml katky sunuyor.

    yle ya bu sahipsiz demokrasiye, demosa kendini koruma yollarn , dolaysyla demaggoslarn ne zaman, nerede ktn ve hangi silahlan kullandn gstermekten daha byk bir katk olabilir mi?

    Kitap bu ikinci basksnda muhteva tertibi ve sayfa dzeni asndan esasl deiikl i klere urad . En bata Sunu yazsnn hi olmazsa biraz daha nefes aldrc olmas saland . kinci olarak metnin akn sekteye uratt iin blm sonuna ek olarak konulan haiyeler b u d e fa toptan kitabn sonuna kaydrld v e puntolar bytld, bylece okuma glyle ilgi l i ikayetler giderilmi oldu . Bu dzenlemenin kitabn gvdesinin yekpare hale gelmesine de katks dokundu ve bylece ne balangta kitabn Schopenhauer klliyatndaki yerini tespit etmeye ve gnmzle ban kurmaya alan yazy ne de daha nceki veya sonraki dnemlerde konunun deiik ynlerine katkda bulunan dnceleri h lasa

    17

  • Tartma Sanatnn ncelikleri

    eden sondaki haiyelere ilgi duyan, dolaysyla kitaba alakas Schopenhauer ismiyle snrl olanlann ilerin i kolaylatracak. btnlk. salanm old u . Son olarak. bilhassa "Diyalog ve Diyalektik." haiyesi esasl bir eki lde geniletilerek. kitabn yirminci yzyl n , zel l ik.le ikinci yarsndaki , dnce akmlarna da sar kalmad i lgil isine gsterilmi oldu.

    Elbette kitabn kendisine mesele edindii mevzun un, bi lhassa gnmz dnyasnda daha bir ehemmiyet ve aciliyet kazanm haliyle, yaplan bu ilavelerle de btn ynleriyle ve tm ayrntlanyla hakkyla ele al nabildii sylenemez. Geri kitap bu yetersizl iiyle de hayrl bir amaca hizmet etmedi dei l . Sunu'u n son dipnotunda sz edilen hazrl k yaz lanndan birinin fiti l in i ateledii metin "Qz Dncesi" balyla mstakil bir kitap olarak. tamamland ve orada sylendii zere imdi rzgarn beklemektedir.

    Dileyelim kitap yaplan bu dzeltme ve i lavelerle daha derli toplu olsun ve hak ettii alakay grerek katkda bulunmaya alt eylere katkda bulunsu n .

    18

  • SUNU

  • Bununla birlikte Schopenhauer Kitapl onuncu kitabna ulam oluyor. lk kitabn Ekim 2006'da yaymland ve beraberinde ezamanl olarak iki dizinin (Eitim Dncesi ve Dou Bilgeli) daha gtrlmeye al ld ve bir arada gtrlmeye allan bu ilerin her birinin literatr takibi, metin seimi, seilen metinleri n dahi l edilen btnle telifi , tercmesi ve nihayet su nu yahut hazrl k yazlarnn yazm da dahil evirmenlikten editrlk ve redaktrl e kadar dardan birbirin i destekler gibi grnen ama asl nda her biri birbirine ayak ba olan ve kklemesini engel leyip tluencena izin vermeyen srdrlmesi fevkalade g ok ynl bir ura gerekli k ld hesaba kat lacak olursa be yl ierisinde onuncu kitaba ulamak yabana at lacak bir i dei l . Zaten yabana at lmad . Trk matbuat hayatnda bu apta bir dnr kendine yabanc bir dilde belki de i lk defa bu denl i yaygn bir okunurluk seviyesine ulat . stel ik bu kendi efkanndan okuyup yazanlarn saysnn dramatik bir d gsterdii , de direnenlerin de ou zaman kitaptan baka her eye benzeyen tuhaf sat metalaryla nazarlarnn elindii , dikkatlerin in datld , zamanlarnn al nd bir dnemde gerekleti .

    Bu gerekleme hem duraksatc istihf af hem fel edici istihzay i inde barndran "Gerekleti de ne oldu?" sorusuna sorulutaki eday krmaya gc yetmese bile kendi ap nda verecek bir cevab olan gereklemeydi . nk dnrn dnmesine mesele edindii

    2 1

  • Tartma Sanatmm ncelikleri

    eylerin bugn tm i nsanl bekl eyen byk tehl ikeleri savuturmann yolunun nerede aranmas gerektii sorusunun zgrce tartlmasna katkda bulunma ihtimali bu gereklemeyi daha bir anlaml hale getiriyor. Ve byle baknca insan umutlanmadan edemiyor. Umut denilen byle bir ey. Hkm sren zifiri karanlk da olsa kk bir lt kanatlanmasna yetiyor.

    Ama nasl ki i leri derecede hastalkl bir bnyede salam bir uzvun yaamas mmkn deilse, bir ey deil mi ki bunun gi bi bir dnyada nev nema bulmutur srf bu bile ona ihtiyatla yaklamak iin yeterl idir. Aksi halde deil nev nema bulmak varl k gsteremez, hatta ayakta dahi kalamazd, dolaysyla "fazlasna hacet yok, bu kadar bile onun ktlne bir karine olarak yeterl idir" peinkabul dahi bu ihtiyata bir zarar vermez, nk bu d nyann artlarnn talep ettii ihtiyatkarl n koyuluu , her ne kadar ancak oyalayan, ayartan ve ldren eylere geit verse de o bir yolunu bulup zamann zeh irleyici ruh unda bir gedik amtr iyimserliiyle savuturulamaz.

    Umalm ki bu lkenin meselesi olan ve btn elentilere ve ayart lara ramen meselesini inatla ve azimle takip eden okurlar bu kitaplarn grd revac hakl karacak boyutlarda olsu n . Ve dileyelim ki onlar her nerede olursa olsun bulunduktan yerlerde btn olumsuz artlara ramen ulu ve kkl bir aa gi bi kkleriyle yurt topran tutmaya, dallan budaklanyla etrafndakilere kol kanat germeye alsnlar. Bu zor ve meakkatli i ancak byle bir umutla srdrlebil iyor, bunca maduriyete ve mahrumiyete bu di lein gereklemesinin yolunu aacak artlarn ol umasna katkda bulunsun diye katlan labiliyor.

    2 2

  • 1

    Kitapln onuncu kitab daha ncekilerden biraz farkl . Takip edenler bilecekler, dizide daha nce b i r kitabn ats genellikle dn rn Parerga und Paralipomena'sndan oluturulur, tematik btnln talep ettii destekleyici metinler de Die Welt als Wille und Vorstellung'un i l . cildinden seilirdi . Burada farkl b ir yol izlendi . Daha nce izlenen yolun burada takip edi lmesi imkansz hale geldiinden dolay deil , aada aklanacak harici artlar farkl bir yol izlenmesini talep ettiinden ve bu talep artk daha fazla geri brak lamadndan dolay . Geri burada da sz edilen iki kitaptan metinler seildi, ama sadece destekleyici nitelikte. Dolaysyla onuncu kitabn omurgasn bu iki kitaptan olmad gi bi geri kalan kitabndan seilen metinler de oluturmuyor.

    Dnrn dnce servenini takip edenler yine bileceklerdir, dnce tari hindeki birok dnrden farkl olarak Schopenhauer'e sadece dnmek ve dndkl erini konuarak veya yazarak paylamak yetmedi, dncelerinin makes bulabilmesi iin dncesine kar oluturulan sessizlik duvarn kracak uygun aralar tasarlayp gel itirmek zorunda da kald . M uhtevasnn talep ettii form iinde sunduunda dncesini deerlendirip fikir beyan edecek konumda olanlarn srarl suskunluuna nce szn saknmaz bir di l le keskin e letiri ler yneltti . Bu yoldan bir netice elde edemeyeceini grdnde fikir beyan edecek kon umda olanlarn barikatn kaldr p dnce .. ni dorudan daha geni kitlelerle buluturmak iin onlarn anlayaca bir di l le farkl bir formda yeniden kaleme almak zorunda kald . Bunun da

    23

  • Tartma Sanatnn ncelikleri

    gayesine ulatracak messir bir yol olmayaca dncesine kapldnda bu defa srdrlen bu suskunluu cepheden hcum edip eletirmek yerine daha etki l i olacan dnerek keskin bir hiciv di l iyle alaya ald . te onuncu kitabn omurgasn bu son aba ierisinde deerlendiri lebilecek bir yaz, belki kitapln son kitaplarndan biri olarak yaymlanmas daha uygun grlebilecek NachlaJ3'dan alnma Die Kunst, Recht zu behalten bal kl sarkastik bir metin oluturdu.

    Peki, insanln meselelerini mesele edinen bir dnre dnmek ve dndklerini yazmak neden yetmez de tefekkr mesaisinin iinde ayrca bir de tasannuya yer ayrmak zorunda kalr? Dnr bu skt duvarn ve onun halk efkarnda messir olabilmesi iin uygulanan usulleri dorudan eletirebilir, dncelerini kamuoyunun hedef tahtasna yerletirmek iin yneltilen hileli itirazlar cevaplandrabilir, serdedilen fikirlerdeki rklk ve elikileri dorudan gsterebilir, dolaysyla bu amala bir fikri tartma balatabilir yahut polemiklere giriebilirdi. Ama o byle yapmad, tecrbeleri bunun fayda vermeyeceini gstermiti nk. Bunun yerine Aristoteles'in Topika'sndan ve zellikle Peri sophistikon elekhon' undan ilham alarak ve alay, hiciv ve ironi silahlarn ustaca kullanarak bir tartmada ne kadar hakl olursa olsun hasmn szlerini azn amasna frsat vermeden boazna tkmann hilelerini, hakl ya da haksz olduuna bakmakszn bir tartmadan galip kmak iin bavurulabilecek yollan gstermeyi dnd ve bylece kendisine kar srarla srdrlen suskunluun arkasndakilerin takip ettiklerini dnd stratejilerin btn plaklyla ve irkinliiyle grlebilecei satirik bir yap tasarlad . Daha dorusu tasarlamak zorunda kald .

    Srecin aynntl aklamalan, Say Yaynlan, Fikir Mimarlan Dizisi ierisinde yaymlanan Schopenhauer kitabndan takip edilebilir.

    24

  • il

    Dnr ne yapt da bu gelenler bana geldi? Dorusu yapt affedilmez bir iti : O yaygn telakki

    lere kar, ekseriyetin peinen doru kabul ettii ve ortak uzlamayla sorgulamadan muaf tutulmasn kararlatrd fi kir yah ut inanlara kar konutu . insanl k tarihine kubak gz gezdirenler bile bu "kar kon uma"nn ne kadar tehl ikel i bir i olduunu bil irler. Hele bir de ortaya ne kadar hi laf hakikat olursa olsunlar srf ilerine yle geldii iin bunlar usulnce okamay bilen bir kii yah ut zmre kmsa o zaman artk lmller arasndan gnahkarn imdadna koacak yoktur. Zira o zmre bunlar byk bir ustalkla avamn kursayla i l ikilendirip karlaryla gvence altna almay baardnda artk hakikat olanca plakl yla zuhur etse ve bu zuhur en mcessem ve msellem haliyle onlarn karlarna karlsa dahi bu kon uma behemehal bir dil uzatma olarak anlalacaktr. O yzden veri len cezann arl ilenen suun bykl yle orant l dr: mortum silentium. Burada grmezden gel inen, yok say lan, sessizlie, dolaysyla ademe mahkum edilen u veya yetenek yahut stnlk deil dorudan kiinin kendisidir. O btn varl yla yok say l r, sanki byle birisi varolmamtr, hi yaamyordur, o kadar yaamyordur ki yaptklarnn hibir tesir kudreti , aksi seda dourma gc yoktur.

    Yetenek denilen asl nda duyarl k fazlal ndan baka bir ey deildir ve o duyarlk uygun iklimi bulamad zaman kendine dner, bu kez bu fazlalk ters ynde iler ve bir stnlk olarak grnen ey onun felaketi olur. Felaket sktun tetikledii kukuyla balar. Ve bu ku-

    2 5

  • Tartma Sanatmm ncelikleri

    kunun glgesi kimi zaman kiinin bt n mevcudiyetini iine alacak kadar geniler ve ite o zaman sz. edi len lm gereklemi olur. D nr bunu bir baka vesileyle olanca arpcl yla resmeder:

    "Nitekim herhangi bir bilgi dalnda sekin bir yetenek kendisini hissettirir hissettirmez btn vasatlar az birlii etmiesine onun zerini rtmeye, onu her trl imkan ve frsattan yoksun brakmaya kalkar, sanki bu onlarn yeteneksizliine, slna ve heveskarlna yksek dzeyde bir ihanetmiesine ellerinden geleni esirgemeyerek onun tannmasn, grnmesini, aydnla kmasn nlemeye alrlar. ou durumda sindirme veya rtbas etme sistemleri uzun bir zaman baarl olur, nk onlara eserini elenip holansnlar diye ocuka bir itimat ve emniyetle teslim etmi olan deha en asgari dzeyde bile bu vasatlarn dolap ve dzenlerine kar kendisini koruma yeteneine sahip deildir, nk onlar ancak baya ve alak olan eylerin dnlp tasarlanmasnda kendilerini tam olarak rahat hissederler. Aslnda o bunlardan kukulanmaz, dahas yaptklarn anlamaz bile; hatta grd karlktan kafas karm ve dehete dm olarak kendi eserinden kuku duymaya balar ve ardndan kendine olan gvenini kaybedip almalarndan vazgeebilir, ta ki gzleri dneminin bu deersiz ve aalk adamlarna ve onlarn yapp ettiklerine alncaya kadar. .. "2

    2 Parerga und Paralipomena, Bd. il, Kap. XX: Ueber Urteil, Kritik, Beifall und Ruhm. Trkesi iin bkz. Gzelin Metafizii, Sanatta ve

    Edebiyatta Gzelin Srlan, Schopenhauer Kitapl, 8. Kitap, 1 . Bask, Say Yaynlar, 20 O.

    26

  • Sunu

    yinin kymetinin takdir edil ip hakknn teslim edilmesinin nndeki en byk engel kalabalklarn fark etme kabil iyetinden, ayrt etme gcnden yoksunluudur. Dnr kalabalklarn yarg gcnden yoksunluunu La Bruyere'den naklettii vecizeyle serinkanl l kla ortaya koyar: Apres l'esprit de discemement, ce qu 'ily a au monde de plus rare, ce sont les diamans et les perles: "Yarg gcnden sonra dnyadaki en nadir ey elmaslar ve incilerdir" . Kalabal klar "haki ki olan sahtesinden, sap samandan, altn bakrdan ayrt etmeyi bilmezler. Sradan ile nadir rastlanr kafa arasndaki geni uurumu grmezler. " Dolaysyla ounluk iyiyi ktden ayrp gr beyan edecek durumda olan aznl n otoritesine boyun eer, bu bakmdan "herkesin hemen kendi zerlerindekinin stnl n tanyacak ve onlarn nderliini takip edecek kadar kendine ait yarg gc vardr. "

    Ne var ki kalabalklar n yarg glerinin yarglamada yetersiz kalaca meselelerde kendi grne dei l "ancak bakalarnn otoritelerine istinaden" bir yarg oluturmasn dnr "tal ihl i bir durum" olarak grr ve "kendimizi tersini dnerek tesel l i etmemizi" syler. nk eer herkes gerekten "bunlardan anlad ve holand eye gre bir yargda bulunsayd ve baka kar yol kalmadndan sylediini gnll gnlsz de sylese, uygun ve yerinde olan syleyen otoritenin zorlayc gcn zerinde hissetmemi olsayd" herhangi yksek bir alanda hakiki bir yetenein tannp kabul grmesi imkansz olurdu. Dolaysyla hi kimse hibir konuda "ne ise o olarak kabul edilmez, bakalar onu ne yaptysa o yle bi l inir, yle kabul edilir" . Ancak bu yle bir "tezgahtr ki bu sayede kalburst kafalar zapturapt altnda tutulup sindiri l ir; seki n kafalarn mmkn olduu kadar uzunca bir zaman hak ettikleri ykseklere erime-

    27

  • Tartma Sanatmm ncelikleri

    terine mani olmak iin bu vastay vasatlar kullanr. " Bunu vasatlar n m yoksa kendilerine veri leni amacna aykr olarak kullanmak suretiyle hem kendilerine hem de onlardan fikir beyan etmelerin i bekleyenlere i hanet ederek eytann deirmenine su tayanlarn m kulland burada bahsi dierdir.

    Mamafih dnre gre kalabalklarn ayrt etme yeteneinden yoksunluu iyinin yolunun t kanmas iin yeterli deildir, iyinin kymetinin takdir edil ip hakknn teslim edilmemesi iin buna "dnyann ve ahvalinin ifsat ve sefaletinde katks byk" olan kskanln , vasatlar n kskanlnn d a elvermesi gerekir: "Kskanln iyinin deerini drmek iin sk sk kulland ve asl nda bunun tersinden ibaret olan bir yntem ktnn alaka ve vicdanszca vlmesidir; nk kt tedavle girer girmez iyi kaybolur. " D nr hakknn teslim edilmemesine bir dereceye kadar tahamml etmise de, muhtemelen hakszlk duygusu nu daha da alevlendirmi olan "ktnn alaka ve vicdanszca v lmesi"ne dayanamam, bunu kendine kar bir "suikast" grmtr.

    28

  • III

    Oysa sustine et abstineyi bir hayat dsturu olarak kabul eden biri iin ilerin bu noktaya gelmemesi gerekirdi. Hele " hem hayat hem lm iin tesell iyi bulduunu" syledii ve retisinin asl i lhamn borlu olduu kitabn dnyasnda byle bir ey dnlemezdi bile. Orada syleyecek sz olanlar syleyeceklerini syler ve yanklanp yanklanmadn gnnek iin dnp arkalanna bakmazlard bi le . Sylediklerini de ok fazla nemsemezlerdi . Bi l irlerdi ki kendi lerine verilenle verilenin talepleri dorultusunda elde ettiklerinin denizinde iinde yaadklar dnyann kopard frtnalard terennm ettikleri . Bundan kendi lerine pay kannak akl larna bile gelmezdi. Nitekim ounun adlar bu sebepten tr oktan bil inmezlie karlmtr. Ve bil inmez kalmaya ses karmaylarnn, bunu sessizce kabullenilerinin bir zamanlar sanld gi bi iptidail iklerin in dei l asaletlerinin paras olabileceini imdi imdi anlyoruz, zira nasl k.i asl grnmez ise ve bu onun asli l iine delalet ediyorsa bil inmek istemeyi de asil l iin asaletindendir. Syleyeceklerini sylerken onlarn nemsedii tek ey sz ayaa dnnemekti . Sylediklerinin di le gelmeyi, sze dklmeyi bekleyenin gerisinde kalmas-onun taleplerini savsaklamas, dolaysyla ona halel getinnesi yle dursun-o talepleri bihakkn yeri ne getirememesi onlar zerdi .

    Bizim buralarda imdilerde bir sz dolayor: yinin dman zannedildii gi bi kt dei l "daha iyi "dir. stnlk derecesi (superlativus) bir eyi n trn yahut cinsini deitirmediine, dolaysyla ikisi de hala " iyi" olduuna

    29

  • Tartma Sanatnn ncelikleri

    gre biri nasl olur da dierinin dman olabil ir? sorusuna veri len cevap daha da manidardr: nk "daha iyi" bir lk olarak yaat ld srece iimizde veya ufkumuzda bir lk olarak kalmyor, rivayet o ki , iyin in ortaya kmasna, vcut bulmasna da mani oluyormu. Dolaysyla iyiye geit verm eyen kt deil de ne pahasna olursa olsun harekete gemek yerine kvamn buluncaya kadar beklenilmesini isteyen "daha iyi"ymi.

    lk bakta san ki bu masum bir szm , sanki yeteneksizlii merulatrmann yan sra onun yetersizliklerini mazur gstermenin kl k deitirmi eklinden ibaretmi gibi grnyor. Ama fazlas var: Bu sadece "tesini bo ver, olduu kadaryla olsun " nobranl nn bir baka biimi dei l , iinde mazur gsterilerek meru hale getirilenle yetinip daha tesine itiyak duymann, onu kendisinden baka hibir eyin dindiremeyecei bir hasret olarak iimizde diri tutmann yolunu tkamann haince emellerini de tayor. Eer bu szn gizli bir maksad olmam olsayd sylenmek istenen dorudan sylenir ve yekten " iyi vasatn dmandr" denirdi . Doru, iyi vasatn dmandr. nk o iyinin taleplerine kulak vermek dururken ya yetersizliinden ya da sadakatsizliinden iyinin yerine "kendince" bir ey ikame ediyor ve sonra da bunun mazur grlmesini talep ediyor. Bu "kendince"lerin her birinin o zamana kadar kimsenin yeltenemedii haddin tecavzne biteviye bir bakasn cesaretlendireceine, dolaysyla masum gi bi grnen ikameleri n son unda bir vasatlar saltanatna, bu saltanatn da en sonunda sultaya dn eceine aldrmyor bi le.

    Mamafih dnr de kendine kar bir "suikast" olarak grd bu skut kuatmasn yarmak iin giritii huru hareketlerinin birbiri ardna sonusuz kaldn grdkten sonra belki vazgemeyi dnm olabil ir.

    3 0

  • Sunu

    Ama anla lan bir kere bir kesime yah ut zmreye sktlaryla istediklerine hayat hakk bahetme , istediklerinden onu geri alma yetkisi tanndnda ve bu yetkinin alenen ktye kullan ldna tan k olunup da ses kar lmadnda kurbann kendisiyle snrl kalmayacann emarelerin i grmek dnr rahat brakmamtr. Belki de bu sebepten tr bu skut suikastn n fail leriyle arasndaki meseleyi bir ekimenin sallant l kaderine terk etmeyi gze almad , mizac ve yetenekleri gz nnde bulundurulduunda kendisi iin hakikaten ar bir ameliye olan sanatkarn iini de stlenmek zoru nda kald : Meseleyi ahsiletirmeden ve taraflarn ahslarndan olabildiince bamszlatrarak kurduu bir yap iinde resmin herhangi bir kesitin i deil btnn btn irkinl ii ve plaklyla gstermeyi dnd. Bylece bir hakkn kabul ve tesl imi sz konusu olduunda hakikatin insandan bekledii tavr yerine kasl p ksnarak kapanc ve rtc bir hale brnmenin, ardndan da arptcl a ve saptrc l a kal kmann insan doasndaki kklerini aratrp, bu dorultuda kullan lan hi le ve aldatmacalar toplu halde gstermeyi amalad . Ama ahsi liin veya znel l iin tuzaklarndan kaaym derken bu kez de o yap muhtemelen kendine ait baka sorunlar dourdu. Belki de hakszl a uramln dourduu hain fkenin hararetinin kaybolmasyla en etki l isi olacan dnd teebbs kendi hedefleri asndan daha bir serinkanl deerlendirme imkan buldu ve neticede onun bu hakszl hakkyla anlatmada yetersiz kald sonucuna vard . Bilemiyoruz. Ama uras kesin, bu defa onu balangta gz nnde bulundurduklarnn dnda baka sebepten tr beenmedi. Bunu daha sonra kendisi Parerga'da aka itiraf eder:

    3 1

  • Tartma Sanatnn ncelikleri

    "Benim bu daha eski tarihli eserimi imdilerde yeniden gzden geirmeye girimemle birlikte ortak insan doasnn yetersizliklerinin zerini rtmek iin kulland eri yollann ve hilelerin byle dikkatli ve aynntl biimde dnlp deerlendirilmesinin artk mizacma uymadn gryor(um).''

    "nsan doasnn yetersizl iklerinin zerini rtmek iin kulland eri yollann ve hilelerin byle dikkatl i ve ayrnt l biimde dnlp deerlendirilmesi" ruhen katlanmas gereken eziyet itibariyle art k dnrn tahamml gcn aan bir itir. yle ki buna katlanma artk bir "miza meselesi" haline gelmitir. Ayrca bu "dikkatli ve ayrntl biimde dnp deerlendirme" neticesinde ortaya kan tablo naho bir tablodur ve onun bu haliyle halk efkarna ifa edilmesi doru ve isabetli grlmemektedir:

    "fakat imdi inatlkla, kendini beenmilikle ve namussuzlukla bylesine yakndan akraba olan dar kafalln ve yetersizliin sinip pusuya yatt yerlerin tmn aa karmann ho bir ey olmadn gryorum (ve) bu sebepten tr onu bir kenara brakyorum. "

    Gerekten de bir kenara brak.l r ve eser dnrn salnda ne mstakil olarak yaymlanr ne de daha sonra ayn konuyu tekrar ele alp iledii Parerga und Paralipomena'ya dahi l edil ir ..3

    3 Metin Schopenhauer'in lmnden sonra rencisi ve daha sonra dostu Julius Frauenstadt'n yayna hazrlad Werke'nin "Aus Arthur Schopenhauer's handschriftlichem NachlaJ3" balkl cildi ierisinde Eristik balyla yer alr. Sonraki tarihlerde muhtevay daha doru aksettiren Dle Kunst, Recht zu behalten balyla mstakilen yaynlanr ve birok basks yaplr .. / ..

    32

  • Sunu

    Hemen sorulacaktr: Mellifinin salnda mstakilen yaynlamad, ayn konuyu tekrar ele alp iledii kitaba da dahil etmedii bir eseri mtercim hangi hakla yaymlamaya kalkmaktadr? Mtercimin zihnini bu sre zarfnda srekli megul eden ve eserin evirisinin yaymlanp yaymlanmamas konusunda uzun sre bocalamasna neden olan bu deil de bir baka bee ait olan soru demetiydi.

    2002 yl nda zerine al lan Siyaset ve Retorik kitabn n retorik blmnde yer alan Longi nos'un Perl h upsous'unun hem Grek mirasn devralan dnyada nasl yanklandna bir misal tekil etmesi hem de o blmle ilgi l i olarak sylenen lerin almasna katkda bulunmas iin bir yan dan Kant ve Schi l ler' i n ycel ik zerine metinlerin in , 4 dier yandan da siyaset bl-

    .. /. Kitapta byk lde bu metin takip edilmi olmakla beraber dnrn yukanda sz edilen mesafeli tavnnn da verdii cesaretle baz tasarruflarda bulunulmu, szgelimi tekrarlar kimi zaman kanlm kimi zaman da dipnotlara kaydnlm, aklayc dipnotlardan birinin yerine ayn konuyu daha etrafl ve anlalr ekilde aklayan bir baka dipnot konulmutur. zlenen bu yolun bir baka faydas daha oldu, dipnotlar (keli parantez iindekiler) ve dipnot boyutunu ap "Ekler" blmnde kendilerine mstakil yer talep eden aklamalar kitabn bilhassa "diyalog ve diyalektik" bahsinde sadece yazld dnemin fikri atmosferini yanstmakla kalmayp yakn zamanlarda bu konuda dnlp yazlanlara da sar kalmamasna yardmc oldu. Dier yandan bilhassa keli parantez iindeki dipnotlann iki ayr metnin olumasna da hizmet ettii sylenebilir. izginin zerinde byk lde herkesin kolayca okuyup anlayabilecei bir metin akarken, altnda ve "Ekler" blmnde o konuda daha derinlemek isteyenlere yerine gre ilave bilgi, yerine gre aradktan bilgiye ulaabilecekleri ipulan (mesela Greke, Latince hatta eski dildeki mukabil stlahlan) sunan erh yahut haiyeler kendine yer buldu.

    4 Schiller'in ycelik zerine iki ayr tarihte kaleme ald iki metnin evirisi uzunca bir sre bekledikten sonra destekleyici nitelikteki iki yaz ve bir girile birlikte E]Um Dncesi Dizisinin 5. kitab olarak yaymland. Kant'n sz edilen metninin evirisi ise giri, yorum ve eletiri mahiyetinde destekleyici malzeme bulunamad iin yaymlanmay beklemektedir.

    3 3

  • Tartma Sanatmm ncelikleri

    mnde gsteri lmeye al lan eyin : corrupta rhetorica yan i sz n i kna edici gcnn ktye ku l lan lmas hal inde ii n sonunun nereye varacann olabilecek en somut haliyle grlmesi i in b u kitab n omurgasn oluturan Die Kunst, Recht zu behalten' in evri lmesi dnlmt . eviri devam ederken kendisini h issettirmeye balayan endieler tamamland nda grmezden gel inemeyecek boyutlara u lat . N itekim bu endielerin benzerleri ok daha i hmal edi lebi l ir lekte ol

    .makla birl ikte o kitap iin de mevcuttu ve bu kitabn sunu yazsnda ifade edi lmiti :

    "yle bir yere geldik ki attmz en kk bir admn en uzak yansmasn bile hesap etmek zorundayz.

    Onun nerede neye taklacan, neyi rahatsz edeceini, neyin huzurunu karacan, neyin saffetini bozacan dnmemiz gerekir. Bu zamana kadar yayna hazrlanan btn kitaplarda bu endie hep gz nnde tutuldu ve kitaplarn nndeki uzun nszler hep bu dncenin, bu kaygnn rn oldu."

    Dnyann ivisi bir kere kmaya grsn, bir eyi dzeltmek veya onarmak maksadyla yola kan en masum teebbs en olmadk eki lde anlalacak, dolaysyla ihtiyat fayda vermeyecek, basiret kar etmeyecektir. Geri bunun byle olmas patavatszl mazur gstermez. Bize den her art altnda tem ki n ve teenniyi elden brakmamaktr. imdi anlyoruz ki eski ler neyin intiar edeceini neyin inhisar altnda tutulacan doru takdir etmemi olsalard veya imdilerde olduu gi bi bunu titizlenecek bir mesele olarak grmemi olsayd lar dnya bugnleri zor grrd.

    34

  • Sunu

    Eserin mell ifi " insan doasnn yetersizliklerinin zerini rtmek iin kulland eri yollarn ve hi lelerin dikkatl i ve ayrntl biimde dnlp deerlendirilmesi"ni ve "kendini beenmil ikle ve namussuzl ukla bylesine yakndan akraba olan dar kafall n ve yetersizl iin sinip pusuya yatt yerlerin tmnn aa kanlmas"n bir "miza meselesi" olarak grmt . Ama eviri tamamlanp da yayn aamasna gelindii nde bu artk istenilse de o aralktan grlemiyor, ok daha geni bir sebep ve sonular yelpazesinin ortaya seri l ip deerlendirilmesini talep ediyordu. Byle bir deerlendirme neticesinde bu, insanlarn meselelerini tart lmas gereken zeminde deil de canlan nerede istiyorsa veya nerede ilerine geliyorsa orada tartmann yol larn kolay yoldan renmelerine vesile olacak bilginin ulu orta ifa edilmesi olarak grld. nsanlar meselelerin i tart lmas gereken zeminde deil de canlarnn istedii veya ilerine gelen yerde tartmann yollarn rendiklerinde bununla yetinmeyecek, bu defa hakl haksz olduuna aldrmakszn her trl araca bavurarak o tartmadan herhalde galip kmann usullerini de renmek isteyecek ve bu byle devam edecekti . O zaman ister istemez aadaki sorularla karlalacakt:

    Hakikate sadakat yreklendiri l ip tevik edileceine her yerde her vesileyle yz geri edil ip kstrlrken sadakate mizacen msait olmasalar da zarar verecek eytanla sahip olmayan henz "uyanmam"lara sadakatsizliin yol larnn gsterilmesi doru olur muydu? Szn ikna edici gcnn ktye kullanmnn rneklerinin toplu halde sunulmas bilmedikleri yollan gsterip, ak llarna gelmeyen hileleri reterek istismarclarn kendi aplarndaki istismar kabil iyetlerinin gel itiri lmesine hizmet etmez miydi? kbal avcs siyasetiler, servet ve h-

    35

  • Tartma Sanatmm ncelikleri

    ret peindeki dava vekilleri , hlasa mugalatay meslek, safsatay merep haline getirenler bu sayede ellerine yeni geirdikleri silahlarla ilerini daha rahat grmezler miydi?

    Maalesef bu sorularn bekledii cevaplar gnl rahatl yla veri lemedii dolaysyla hasl olan endie ve tereddtler giderilemedii iin evirinin yaymlanmasndan vazgeildi ve o gnden bugne yaymlanmas bir daha dnlmedi . O halde bu yayn faal iyeti i l la sorgulanacaksa sorulmas gereken as l soru u olmaldr: Bu on y l l k sre ierisinde ne o oldu da o gn yaymlanmas mahzurlu gr len ayn eser bu gn yaynlanabilmektedir?

    .36

  • iV

    ok ey oldu. Artk on yl lara yz y l lan sdnyoruz. u son on y lda en bata bir hak hakikat tartmas

    ba gsterdiinde sadakatlerine binaen "onlar haktan hakikatten baka bir eyin hatrn gzetmez" d iyerek korkmadan ekinmeden hakemliklerine veya tan kl klarna bavurabileceimiz insanlar n : onlar "hak haki kat bahis mevzuu olduunda onu nefislerine ho gelen bir eye kurban etmezler, onun iin sz eip bkmeye, meseleyi arptp saptrmaya tevessl etmezler" diyebileceimiz insanlarn says : sratle azald .

    u son on ylda en byk yaray hakikat ald: Snrlarla o kadar oynand ve neticede zemin o kadar kayganlat ki hakikatin tebarz ve tebellr fiilen mmkn olmaktan kt . Ve bir zih niyet olarak yararcl k ve karclk nne kan her bendi at ve btn kaleleri drd. Eskiden olduu gibi "gcn hakk, hakkn gc" bir retorik olarak kar karya getiri lmeye devam etti etmesine ama gcn tahakkm dur durak, snr urak tanmad.

    nk hesap l k her eye sirayet etti . krar verenler ikrarlaryla hesaplar n tel i f edemediklerinde hesaplarn gzden geireceklerine i krarlar n tevi l edere k vaktiyle i lk byk cinayeti ilemilerd i . imdiki ler veri len i krar uru na hesaplardan geecek sadakate sahi p olmamalar bir yana, kp merte yar uruna serden geecek yrek de yok bizde deyip aktan inkarda b u l unacaklarna fsk ve nifak yolunu tutup i krarlarn eip bkerek hesaplaryla uyuturmay rendi ler. Bylece atalarmz bir kez daha yalanc kardlar. Onlar "Hayvan yularndan insan i krarndan tutu lur" d iyorlard .

    37

  • Tartma Sanatmm ncelikleri

    Bunlar gemi azya aldlar ve kendi lerin i h ibir eyin tutamayaca n gsterdi ler. Bu eip b kclk, b u k l f buluculuk ve kitabna uyd urucul u k keyfi l iin ve i nsafszl n daha nce tank olu nmadk tr n besl edi ve g rbzletird i . Keyfi l ik grbzleti ke i l kesiz l ik her sahaya egemen olan tek i lke oldu.

    Art k insanlar n karlatklar meselelerin hibiri tart lmas gereken zeminde tart lmyor. Onun yerine dnyan n her yerinde ayn anda dolama sokulan , sonra kalabal klar n karlaryla sigortalanan kavramlar bahis kon usu meseleyle i lgi l i olsun olmasn her tartmaya bir postulat olarak h kmed iyor. Zihinler daha evvel bun lara uzun bir propaganda sreci iinde ustaca hazrland iin yaplan itiraz fayda vermiyor, annda geri psk rtl yor. Dolaysyla muteriz itiraz ettiiyle kalyor, ste l ik bu gibi durumlar iin bandan ngr lerek hazrda bekleti len yaftalarla yaftalanarak mahkum edil iyor. Dahas bir mddet sonra bu yaftalarla herkes yldr l p sindiri ldii iin kimse kendisinde itiraz edecek gc b u lamyor.

    Bu kavramlarn btn glerini her vesi leyle ve vastayla m temadiyen tekrarlanarak insanlarn zihinlerine kazn lmasna borlu olan ii bo sloganlardan baka bir ey olmadn bunlar yerl i yersiz her eye bulatranlar da dahi l herkes bi l iyor. O sebepten trdr ki bunlarn ne mantk ne m uhakeme szgecinden geiri lmelerine tahamml edil ir, ne de byle bir eye frsat ve meydan veri l ir, teklif edilenlere ("teklif" burada szn geliidir, en hafif tabiriyle aslnda bu "dayatma", sreci geree en yakn resmedense " beyin ykama"dr) bunlar kabulden baka bir yol brak lmamtr. s

    5 Bu kavramlarn Aydnlanma mirasyla ilikisi ile ilgili olarak bkz. G. E. Lessing, insan Soyunun Eitimi, Aydnlanma, Din ve Eitim (Say Yaynlan, Eitim Dncesi Dizisi: 20 l l ) . p Aydnlanma: Cevab Karanlkta Kalan Sorula balkl hazrlk yazs.

    38

  • Sunu

    Zeminlerinden uzaklatr lan ve slogan kavramlarn dayatmas altnda srdrlen tartmalarda artk saptrmann her trne bavuruluyor, arptmann her eidi rahata kullan l yor. Artk bu konuda kimsenin kimseye bir ey retmesine gerek yok. Kimsenin yitirecei masumiyet de. renim eksiini miza kapatyor!

    Daha da hazini btn bunlar frsat bilen bezirganlar nerede savun ulabil ir bir dava grse oraya hemen tezgah kurup onun btnle olan ban , btnn iinde tuttuu yeri hie sayarak sanki kendi bana, kendinden i baret bir meseleymi gibi savunmaya kalkyor ve bylece ka yapaym derken gz karyorlar.

    Ve bunlar daha iyi gnlerimiz. Kt gnler i leride.

    39

  • v

    Ama her eye ramen hala hakikate sadk kal p bir meseleyi her trl saptrma ve arptma abalarna karn zemininde tartmaya alan ve o meselenin hakikati neyse onun ortaya kmas iin rpnanlar var. stel ik karlarndakilerin hakikat diye bir dertlerinin olmadn , baka emellerinin, gizli hesaplarnn olduunu bi lmeksizin. Onlarn bu gizl i emellerini nlerine ne gelirse gelsin kurulu bir makine gibi hep ayn slogan kavramlarn yaknna getirmeye almalar , sonra da insanlar n zih inlerinin hazrlanmln frsat bi l ip itiraz edilmezliin gcn yanlarna alarak diledikl erince arptmalar ele veriyor. Ama karmzda ne bir din mensu bu var, ne de umdeleri ve esaslan herkese bil inen ak bir retinin bals.

    Oysa yakn zamanlara kadar bu lke iin lks olan ve o lky herkesle paylaarak hayata geirmeye alanlara hep bir azdan "demokrasinin salad imkanlarla demokrasinin anna ot tkamaya alan lara gz yumulamaz! " denip dnya dar edil iyordu. Bugn zemininden uzaklatr l p tekrar ve telkinlerle sorgulanmas unutturulan slogan kavramlarn glgesinde yaplan tartmalarla bizzat demokrasi denilen eye kastedil iyor kimsenin sesi kmyor. Demokrasi hayat hakkn ortadan kaldracak olanlara hayat hakk tanyacak kadar kr olamaz deniyordu, bugn herkesin azna bir parmak bal alarak kolayca kalabal ktan avutacak bir oyun haline getiri l iyor kimsenin sesi kmyor. Serbestiyet deniyor, serbestliin btn czleriyle mevcut olmas gereken yerde her biri birer "Dur!" iareti ilevi gren, hatta sebe-

    40

  • Sunu

    bi vcutlar anlalmad iin daha zorba ve buyurgan olan sloganlarla yol kesiliyor, hr dnceye pranga vuruluyor kimsenin sesi kmyor.

    Olur olmaz her eye sesi kanlarn sesi neden kmaz oldu? Sesi ok kanlarn sesini kim kst? Demek bu lkede yasakl k da yasak savcl k gibi bakalar adna yaplyormu.

    Btn bunlara ramen hala hakikate sadk kalp bir meseleyi haki katinin ortaya kmasna katkda bulunmak iin tartmakta diretenler unu da bilmiyorlar: Hayat hakkn ortadan kaldracak olanlar seip ayramad iin hayat hakk tanyacak kadar kr olan demokrasi lerde sktlaryla istediklerine hayat hakk bahetme istediklerinden onu geri alma kudretini ele geirmi olanlar eskisi kadar insafl olmayacaklardr. Bir kez menzil ine girenler bilsinler ki bir daha kamayacaklar ve lmne takip edileceklerdir. Takipte olduklar bir mflisin iflasndan, bir saktn skutundan daha kolay an lalacaktr.

    Ama hakikat sevdal lar hakikatin kendi lerine verecein i bu d nyada baka h ibir eyin veremeyecein i bi l i rler.

    Zira kim ki ona kendisini verir kendisini bulur.

    4 1

  • Bir tartmada hakikati bulup ortaya karmak yerine ne srdmz eylerin lehine nyarglarn bizi tutsak etmesine nasl izin verdiimiz; izin vermekle kalmayp ardndan davay bile bile yokua srmenin, dolaysyla hakk adaleti engellemenin, hatta bunun iin hr karmann ne tr bir yaradlla veya yaradltan gelen zayflkla i l ikili olduu; bu kadarla da kalmayp bu hal bir maraz yahut arza olmaktan karak bir mizaca dnme istidad gsterdiinde kii olarak bizi, ekseriyeti bu kiilerin oluturmas halinde toplumu nasl bir tehlikenin bekledii gibi meselelerin ele al nd hazrlk yazs kitapta kendisine ayrlan yerin snrlarn at iin talihi yar olur da ikl imini ve rzgarn bulursa ileriki gnlerde mstakilen yaymlanacaktr.

    42

  • TARTIMA (ve KNA) SANATININ NCELKLER

  • Giri: Belagat yahut Etkili Konuma Sanab *

    Belagat yahut etkili konuma sanat bakalarnda bir eyle i lgili grmz veya kanaatimizi uyandrma, onlarn duygu dnyasnda o konudaki hissiyatmz canlandrma ve bylece onu bizimle ayn duyguyu paylaacak ruh haline sokma yeteneidir. Btn bunlar szckler sayesinde fikirlerimizin onlarn kafasna ustalkla hcumunu salayacak ekilde yaplr ve bu ak yle bir gle gerekletirilir ki onlarn dnceleri tuttuklar istikameti terk eder ve bizimkilerle ayn yolu takip etmeye balar. Onlarn daha nce tuttuklar dnce yolu bizimkinden ne kadar farklysa bu ustalk eseri baar da o kadar byktr. Bir kimsenin kendi kanaatinin ve hissiyatnn belagat bakmndan onu ne kadar kudretli kld ve genel olarak belagatin sanat eseri olmaktan ok doal yetenek olduu buradan kolayca anlalr. Ancak burada dahi sanat doay destekleyecektir.

    Bir bakasn sk skya tutunduu bir yanlla atan bir doruya ikna etmek iin riayet edilmesi gereken i lk kural kolay ve doal bir kuraldr, yani : nce mukaddem (ncller) I gelsin, istidlal ( va1y1)2 onu takip etsin. Ancak bu kurala nadiren riayet edilir, hatta tersine evril ir; nk heveskarl k, aceleci l ik ve dogmatik gven3 bizi sonu

    Die Welt als WJJ/e und Vorstellung, Bd. iL Kap. XI : Zur Rhetorik. ( : die Pramissen . J 2 ( : d i e Konklusion. J 3 ( : die Rechthaberei, fikir beyan etmede kesinlik, bir fikri akli temelle

    ri yeterince gl olmadg halde hibir tereddt belirtisi gstermeksizin hatta kibirle kurumla ileri srme. )

    45

  • Tartma Sanatnn ncelikleri

    yahut istidlali onun tam karsndaki yanl a bal olan kimsenin yzne grltyle patrtyla ilan etmeye sevk eder. Bu onu kolayca ekingen ve ihtiyatl hale getirir, ardndan da bunlarn hangi sonucu getireceini bi ldiinden bir temellendirmenin dayana olarak ileri srlen btn esas4 /deli l ve ncllere kararl biimde kar kar. Bu yzden ulalmak istenen sonu btnyle gizlenmeli ve sadece ona varmak iin gerekli olan temellendirmenin ncl ve il letleri ak seik, tam ve her adan verilmelidir. Hatta eer mmknse bu sonucu ak ak dile getirmekten dahi kanmalyz. O dinleyicilerin akl nda zorun1u ve mantki olarak kendiliinden bel irecektir ve onlarn iinde ol uan kanaat bylece ok daha samimi olacaktr; aynca ona utan hissi yeri ne z sayg el ik edecektir. G ve sknt l durumlarda, asl nda peinde olduumuz sonucun tam tersi bir sonuca u lamak istiyormu gibi bir tavr ve kl a bi le brnebi l iriz. Shakespeare' in Julius Caesar'ndaki Antonius'un nl kon umas bunun bir rneidir .

    Bir eyi savun urken oklar kendi l erine tam bir gven ierisinde, onun lehine sylenebi lecek tasavv ur edi lebi l i r her eyi i leri srme ve doru , yar doru ve sadece akla yak n olan birbir ine kartrma yanl n yaparlar. Fakat yan l ok gemeden anla l r veya ol mad h issedi l i r, ard ndan onunla birl i kte i leri srlm olan doru ve ikna edici del i l leri n zerine de kukunun glgesi der. O halde fazladan hibir ey i lave etmeksizin sadece doru ve ikna edici olan veri lmel i ve bir dorun u n yetersiz, dolaysyla mugalataclara zg del i l ve temel lend irmelerl e sav u n u lmasna kar uyank o lu nmald r. nk hasm bun lar h kmsz k labi l i r ve bylece kp ortada b u nlarla deste klenen dorunun kendisini de rtm gi bi caka satabi l i r; bir

    4 ( : Grund: temel, sebep, beyyine, illet . )

    46

  • Giri: Belagat yahut Etkili Konuma Sanat

    baka syleyile o argumenta ad hominemi argumenta ad rem4a gi bi i leri srebi l ir . Belki de in l i ler b u n u n tam tersi ynde o k i leri giderler, nk on lar u dstura gre hareket ederler: "Belagat kudretine ve keski n bir di le sah ip kimse her zaman bir cmlenin yars n syleyip yarsn brakabi l ir; hakl l ndan kuku duymayan kimse kendine gvenere k iddiasn n te birin i tesl im edebi l ir . "

    4a Bkz. aada 20 numaral dipnot.

    47

  • Tartma ve ekime

    Toplu Bak

    Parerga und Parallpomena, Bd. i l , Kap. i l : Zur Logik und Dialektik.

  • Tartma, teorik bir konu zerine karlkl konuma5 hi kukusuz her iki taraf iin de ok yararl olabilir, nk tartma taraflarn sahip olduklar dnceleri dorular veya teyit eder ve ayn zamanda yenilerin i uyandrr. ou zaman kvlcmlar douran i ki fikrin atmas veya arpmasdr;6 ancak bunun ayn zamanda cisimlerin arpmasna benzer bir yan da vardr, nk zayf olan ou kez ona katlanmak zorunda kalr, oysa kuvvetli olan bundan galip kar ve muzaffer bir tavr ve eda taknr. Bu bakmdan tartmann taraflarn n da herhalde bilgi bakmndan olduu kadar zeka ve yetenek bakmndan da birbirinin olabildiince dengi olmas gerekir. Eer birinin bilgi eksii varsa o au niveau7 deildir ve dolaysyla dierinin deli l ve temellendirmelerine karl k veremeyecektir; deyi yerinde ise o ekimede ringin dnda duracaktr. Ama eer zeka ve kavray bakmndan eksii varsa, ok gemeden iinde uyanacak olan fke ve hiddet nbetleri onu tartmada her trl irki n hi le ve bahaneye bavurmaya, bilerek glk karmann her eidinden yararlanmaya yneltecek ve dikkati bunlara ekilerek meselenin esas kendisine gsterildiinde bu kez de i i bayalamaya kadar gtrecektir. Dolaysyla nasl ki msabakalara nesep ve mevki bakmndan birbirinin dengi olanlar kabul edil iyorsa tartmalarda da byle olmal ve her eyden evvel bir bi lgin cahi l birisiyle tar-

    5 [: das Disputieren: mnazara. ) 6 [: Barikay hakikat msademeyi efkardan doar. ) 7 ( : Evsafa uygun, denk. )

    5 1

  • Tartma Sanatnn ncelikleri

    tmamaldr; eer tartacak olursa en iyi del i l ve temellendirmelerini onlara kar kul lanamayacaktr, nk cahi l ler bunlar anlayacak ve zerlerine dnecek bilgiden yoksundurlar. Ama eer getirdii del i l leri bu can skc durum iinde onlara (anlayacaklar ekilde) aklamaya al rsa bu abasnn baarszl kla sonulanmas gal ip_ihtimaldir. Hatta kt ve kaba saba bir kar deli l i le kendileri kadar cahi l olanlarn gznde neticede hakl bi le grneceklerdir. Ve bu yzden Goethe Weststlicher Diwan' da der:

    "Lass dich nur zu seiner Zeit Zum widerspruch verleiten: Weise verfallen in Unwissenheit, Wenn sie mit Unwissenden streiten ."B

    Ne var ki eer hasmn zeka ve anlay bakmndan eksii varsa ve o bu e ksikliini bi lgi edinme ve hakikate ulac ma ynnde samimi bir abayla dengelemiyorsa durum daha da ktdr. nk eer o byle bir aba ierisinde deilse karlaaca en kk m klde kendisini en nazik yerinden incinmi ve yaralanm h issedecektir; ve bundan byle onunla her kim tartrsa derhal farkna varacak ve dikkat kesilecektir: Benim onun aklyla, fikriyle bir al p vereceim yoktur, benim as l iim onun temel parasyla, yani i radesiyledir, ve onun iin de nemli olan tek ey nihayetinde per tas veya per nefaS'l galip gelmektir. Dolaysyla onun akl artk sadece ve mnhasran hi lelere, dzenbazlklara ve her trden irkinl ie

    8 ( : zin venneyin hibir zaman Gtrlmenize hakl olmayan biimde delile; Cahillerle tartrken akll Gmlr boazna kadar cehaletin iine. ) .

    9 ( : yle ya da byle, her ne pahasna olursa olsun. )

    52

  • Tartma ve ekime

    ynelir; ve sonunda bunlardan yararlanma yollan kesildiinde bu kez de srf hissettii aal k d uygusunun bir lde bedelini demek ve tartanlarn durumuna ve koullarna gre fi kirleri n atmasn daha byk bir baar ansna sahip olduunu umduu bedenleri n kavgadvne dndrmek iin kabal k ve bayal a bavurur. Bylece i kinci kurala geliyoruz : Snrl akla/zekaya sahip kimselerle tartmamalyz . Buradan geriye bir tartmaya girebileceimiz ok sayda kimse kalmadn zaten grebil iriz . Gerekten ancak istisna durumunda olan kimselerle tartabil iriz.

    te yandan insanlar kendileriyle ayn gr paylamadmz zaman genellikle gcenip darlrlar; ama o zaman da grlerini srf benimseyip kabul edebilmemiz iin deitirirler. imdi onlarla giritiimiz bir tartmada, yukanda zikredilen ultima ratio stultoruma o bavurmadklannda bile ou kez sadece kzgnlk ve ksknle tank oluruz. nk burada sadece onlann zihni/fikri yetersizlikleriyle dei l , fakat tartrlarken bavurduklan usullerin sk sk tank olunan haysiyetsizliinde ok gemeden kendisini gsterecek olan ahlak bozukluklanyla da uramak zorunda kalrz. Sonunda hakl kmak iin bavurduklan hileler ve dzenbazlklar, kastl olarak kardklar glkler o kadar ok ve eitli , ama bir o kadar da dzenli olarak tekrarlanr ki bundan birka yl nce bunlar zerine derinlemesine dnmek zorunda kaldm ve tartma konulan ne kadar eitli ve tartan kimseler ne kadar farkl olursa olsun dnp dnp hep ayn hilelere ve dzenbazlklara bavurulduunun ve bunlann tannmasnn ok kolay olduunun farkna vardktan sonra dikkatimi bunlan n btnyle biimsel unsuruna ynelttim. Bu o zaman beni bu hile ve dzenbazlklann salt biimsel yann maddi yanndan ayrma ve deyi yerinde ise onu su katlmam anatomik bir numune olarak tehir et-

    1 O [: Ahmaklarn son aresi . ]

    5 3

  • Tartma Sanatmm ncelikleri

    me fikrine yneltti . Bu yzden tartmalarda sk sk karlalan drstlkten uzak tm hileleri topladm ve bunlann her birini kendine zg zemin ve sre iinde a ka gsterip rnekler verdim, isimlendirdim. Sonunda bunlara kar, bir savunma biimi olarak kullanlacak yol ve yntemleri i lave ettim; ve buradan biimsel bir eristik diyalektik geliti . imdi bu diyalektikte, eristik diyalektiin eki l leri olarak yukanda zikredilen saldn hileleri, mantkta kyas eki llerinin ve retorikte retorik figrlerinin ald yeri ald . Bunlar sz edilenlerin her ikisiyle u zellie mtereken sahiptir: tatbikatlan nazariyat nceledikleri iin belli lde bunlann doutan olduklar sylenebilir. Bu sebepten tr kullanmak iin nce bunlar renmeye ihtiya duymayz. Dolaysyla salt biimsel olarak ele alnp anlat lmalar ba eserimin ikinci cildinin 9. blmnde mantk, diyalektik ve retorikten mteekkil olarak ortaya kan akl teknii iin tamamlayc olacaktr.

    Bildiim kadaryla daha nce bu tr bir giriimde bulunulmad iin bu konuya hazrlanmama yardmc olacak herhangi bir eserden faydalanma imkanm olmad. Aristoteles'in Topika's yer yer faydalandm tek eserdi ve gerekletirmek istediim ey asndan iddialan/beyanlar ikame/serdetme (KawcrKcua::v) ve nakz/cerhetmede (avacrK::oo::v) kurallarnn bir ksmn uygulama imkan buldum. Fakat Diogenes Laertios'un zikrettii Theophrastos'un eseri , 'AycovcrnKOV tfi t::pi toi> EpcrnKoi> /.,,6you e::opia, 1 2 bunun iin gerekten uygun bir kitap olmal ; ama belagatle ilgil i btn yazlaryla birlikte kaybolmutur. Platon da tpk fa}J;y::crea .3 reten faA::KnJd 4 gibi f:pi::v s reten VLLAOYLKi] tEXVT]'ye I 6 deinir (Devlet, k.

    ( : Ausstellen und UmstoJ3en der Behauptungen . J 2 ( : Tartanlar zerine nazariyat klavuz kitab. ) .3 ( : Tartma, mzakere . ) 4 ( : Karl kl kon uma sanat . "Ekler" blmnde "Diyalogdan Dfyalek

    tige" balkl 1. Numaral eke baknz. ) s ( : Tartmak, ispat etmek. ) 6 ( : rtme sanat . )

    5 4

  • Tartma ve ekime

    V, s. 1 2 , ed. Bip. ) . Yakn zamanlarda kaleme alnm kitaplar arasnda ttalle'den mteveffa Profesr Friedemann Schneider'in Tractatus logicus singularis in quo processus disputandi, seu offlcia, aeque ac VITJA DJSPUTANTlUM exhibenturI 1 (Halle, 1 7 1 8) balkl kitab en ok iime yarayan kitapt . Bu eser cedelde/ekimede karlalan irkinliklerle i lgil i birok rnei vitia zerine blmlerde aklad kadaryla yararldr. Ancak yazarn zihninin geri plannda tuttuu her zaman sadece resmi akademik tartmalardr; aynca konuyu ela al tarz, bu tr faklte seri imalatlannda hep rastland zere, genel olarak zayf ve yetersizdir; stelik fevkalade kt bir Latinceyle kaleme alnmtr. Joachim Lange'nin bir yl sonra yaymlanm olan methodus disputandisi l B kukusuz daha iyidir, ama tasavvur ettiim ey bakmndan uygun hibir ey iermez.

    Benim bu daha eski tarihl i eserimi imdilerde yeniden gzden geirmeye girimemle birl i kte ortak insan doasnn yetersizliklerinin zerini rtmek iin kulland eri yol lar n ve hi leleri n byle dikkatli ve ayrnt l biimde dnlp deerlendiri lmesinin artk mizacma uymad n gryor ve bu sebepten tr onu bir kenara brakyorum. Bununla beraber konuyu ele al tarzm gelecekte bu tr bir eye girime istei duyabilecek olanlara daha tafsilatl olarak anlatmak iin burada bir ya da iki saldn hilesini rnek olarak gstereceim, ama daha nce ayn eserden her tartmada temel tekil eden eyin ana hat1anm vereceim. nk bu bize genel olarak tartmann soyut erevesini , deyi yerinde ise iskeletin i verir ve bu yzden o tartmann osteolojisi 9 olarak grlebilir. Akl ve bir bakta grlebil irl ii nedeniyle burada zikredilmeye deerdir.

    ster akademik ders odalarnda ister mahkeme salonlarnda dinleyiciler huzuru nda ister gndelik soh bet-

    1 7 [ : Tartmada kullanlan yntem, tartmann kurallar ve aynca TARTIANLARIN KUSURLARI'nn akland zel mantk isalesl . )

    B [ : Tartma usul . ) 1 9 [ : Osteologie, kemikbilim. l

    55

  • Tartma Sanatnn ncelikleri

    terde cereyan etsin her tartmada takip edilen ana usul/ileyen temel sre u ekildedir:

    Bir sav yahut iddia ortaya at l r ve bunun rtlmesi gerekir; imdi bu hedef iin iki tarz ve iki yol vardr.

    ( l ) Bu tarz yahut biimler ad rem ve ad hominem veya ex concessi.sdir: o Sz konusu meselenin tabiatyla badamadn gstererek iddiann mutlak ya da nesnel haki katini ancak biri nciyle kertiriz . Bununla beraber

    . bryle, onun iddiay savunan kiinin dier iddialar veya kabulleriyle el itiini gstermek ya da temellendirmelerinin savunulamaz olduu, bu durumda da bizatihi iddiann nesnel hakikatinin gerekte kararlatr lmam olarak kalaca ortaya konulmak suretiyle sadece izafi hakikatini kertiriz. Szgelimi felsefenin veya doabiliminin meseleleriyle i lgi l i bir tartmada hasmmz (bu durumda kanlmaz olarak bunun bir ngiliz olmas gerekir) cesa-

    20 (Srasyla: eye gre, kiiye gre, kabullerden hareketle temellendirme (yaparak tartma) .

    56

    " leri srdm deli lden kardm doru ya ( 1 ) nesnel ve evrensel geerl il ie sahip bir doru olabilir ki bu durumda delilim secundum veritatemdir, hakikate sadktr. Ancak byle bir delil hakiki bir geerlilie sahiptir. Ya da (2) o sadece iddiam ispatlamak istediim, dolaysyla tartmakta olduum kii iin geerli olan bir doru olabilir. Bir baka syleyile tarttm kii ya bir iddiay bir nyarg olarak toptan ve ebediyen benimsemi ya da tartma esnasnda alelacele kabul etmitir; ve ben o zaman getireceim hccet yahut delili ona gre seer ve dzenlerim. Bu durumda o sadece bu insan teki iin : ad hominem geerli bir delil olmu olur. Hasmm iddiam kabul etmesi iin zorlarm, ama onun evrensel geerlil ie sahip bir doru olarak tannmasn isteyemem. Delilim sadece hasmmla aramzdaki tartmada ie yarar, onun dnda kimsenin iine yaramaz. Szgelimi hasmm Kant'n bir tilmizi olsa ve ben delilimi ve temellendinnemi bu dnrn bir ifadesine dayandrsam bu kendi bana ancak ad hominem olan bir delildir. Ama dnrn bu ifadesi ayn zamanda herkesin kabul ve teslim ettii evrensel bir hakikatse o zaman secundum veritatem bir delildir. Aada aynca ele alnacaktr. )

  • Tartma ve ekime

    ret edip Kitab Mukaddes' e dayal delil ve temellendirmelere bavurmaya kalkt , o zaman biz onu bu trden delil ve temellendirmelerle rtebil iriz, her ne kadar bunlar meseleyle ilgi l i hibir eyi zme kavuturmayan birer argumentatio ad hominemden baka bir ey olmayacaksa da. Deyi yelinde ise bu durumda biline ondan aldmz ayn parayla demede bulunuyormu gibiyizdir. Birok durumda bu modus procedend1'2 davacnn mahkemede davalnn da sahte bir makbuzla geri gnderdii sahte bir emre muharrer senet imal etmesi ne benzetilebilir, ama her eye ramen borlanma yaplm olabilir. Fakat tpk bu son durumda olduu gibi salt argumentatio ad hominem ou kez kestirme yol stnlne sah iptir, nk her iki durumda da meselenin tam ve gerek izah ounlukla fevkalade karmak ve g olacaktr.

    (2 ) Ayrca bu iki yol dorudan ve dolayldr. lki iddiay temellerinden veya illetlerinden, ikincisi ise sonularndan vurur. lki iddiann doru olmadn , iki ncisi doru olamayacan gsterir. Bunu biraz daha ayr nt l olarak ele alp deerlendireceiz.

    (a) Dorudan rterek ve bylece iddiann temellerine veya illet/erine saldrarak ya nego majorem veya nego minorem diyerek-ki bunlarn her ikisiyle de iddiay ol uturan son ucun konusuna/temel fikrine saldr rzbunlar n bizatihi doru olmadklarn gsteririz; ya da olmad bu temelleri veya i l letleri kabul ederiz fakat bunlarn bu iddiay desteklemediini gsteririz;23 dolaysyla nego consequentiam24 dei z ve bu durumda sonucun biimine saldrrz.

    2 1 ( : Tarz hal, usul . ) 22 ( : Byk/kk nenneyi/iddiay tartyorum . ) 23 (Ya da: b u iddiann bunlardan kmadn . . . ) 24 ( : (ncllerin) sonucu(nu) tartyorum. )

    57

  • Tartma Sanatnn ncelikleri

    (b ) Dolayl yoldan rterek ve bylece bir falsitate rationati ad falsitatem rationis va/et consequentias kural yla bunlarn yanll ndan iddiann yanll n karmak iin iddiann sonulanna saldrarak. Bu durumda ya rnekten ya da apagogeden6 yararlanabiliriz.

    (1) rnek, ltvcrwcr, bir exemplum in contrariumdan1 ibarettir ve iddiay i fade ettii eyden hareketle anla lan , ama dorudan onu balamayan eylere veya durumlara iaret ederek rtr. Dolaysyla (bu rnekler veya durumlar onun aksi ni sylediine gre) iddia doru lamaz.

    ( i l ) Apagoge geici olarak iddiann doru olduunun kabulyle, fakat ardndan onun sorgulanmayan ve doru olarak kabul edilen baka bir nermeyle birletiri lmesiyle meydana getiri l ir ve bylece bu i kisi ya genel olarak eyann tabiatyla ya da kesin biimde kabu l edilen sz konusu iddiann i fadesiyle yahut da iddiann mdafi in in bir baka beyan yla el itii i in sonucu/vargs a ka yanl olan bir kyasn ncl leri haline gel ir . Bu yzden apagoge sei len usule gre sadece ad hominem olabi lecei gi bi ad rem de olabil ir . imdi eer sonu/varg her trl phe ve teredddn tesinde, hatta a priori kesin olan dorularla eliiyorsa o zaman hasm mzn iddiasn ad absurduma indirgemi oluruz. Her halkarda i lave edi len teki ncln dorul uu kuku gtrmez olduu iin sonucun/vargn n yanl l onun iddiasndan kaynaklanmaldr. Dolaysyla iddia doru olamaz.

    25 (: Sonucun veya istidlalin yanll temelin veya illetin yanllndan ileri gelir. l

    26 (: Bir eyi kartnn imkanszln veya mantkszln gstererek ispatlayan dolayl temellendirme: hal bihi muhal. Aada mstakilen ele alnacaktr. )

    27 (: Zt/kart rmek. )

    58

  • Tartma ve ekime

    Bir tartmadaki her saldn yntemi burada biimsel olarak anlatlan tartma idare usul lerine indirgenebil ir. Dolaysyla eskrimde tierce, quarte2a vb. gibi mutat, kural l hamleler ne ise diyalektikte de bunlar odur. Buna karl k benim eitl i kaynaklardan toplayp sraya koyduum saldn hileleri belki harp taktikleriyle karlatr labilir; ve son olarak bir tartmada tehevvr yah ut feveranlar niversitelerdeki kaamakl cevap verme ustalannn29 szde kural d dokundurmalaryla.30 karlatnlabilir. Tarafmdan toplanp dzene sokulmu bu saldn h ilelerine rnek ve numune olarak burada aadakiler zikredi lebi l ir.

    Yedinci Hile: Geniletme. Hasmn iddias doal snrlarnn tesine tanr ve kastettiinden, hatta ifade ettiinden daha geni bir anlamda alnr, bylece bu anlamda kolayca rtlr.

    rnek: A ngil izlerin dram sanatnda dnyadaki dier btn milletleri geride braktklarn iddia eder. B instantia in contrarirumu makul hale getirir, ngi l izlerin mzikte ve dolaysyla operada kayda deer bir baar larnn bulunmadn i leri srer. Bu saldr hilesine kar alnmas gereken bir savunma nlemi olarak: bir itirazda bulunulduu zaman derhal aka ifade edilmi beyan yahut iddiamz kullan lan deyimlerle ya da onlarn akla yakn biimde kabul edilmi anlamyla sk skya snrlamamz ve genel olarak onlar mmkn en dar snrlar ierisine ekmemiz gerektii buradan anlal r. nk bir beyan yahut iddia ne kadar genise o kadar ok saldrya aktr.

    28 [ : Eskrimde vaziyet al tarzlar . ) 29 [ : Universit:Atfechtmaistem. Klla dvmek anlamna gelen fechten

    fiiline cmlenin sonundaki Saihieben szcnn yardmyla . ) 30 [ : Sauhieben . J

    5 9

  • Tartma Sanatnn ncelikleri

    Sekizinci Hile: Sonular karma eilimi: Hasmn iddiasna veya nermesine ou zaman rtl olarak, onunla zne veya yklem bakm ndan i l iki l i olan bir ikinci nerme ekleriz. Bu iki nclden imdi hasmn kapsnn nne brak lan yanl ve ou kez kt niyetli bir sonu karnz.

    rnek: A Onuncu Charles' srgne gnderdiklerinden dolay Franszlan ver. B derhal kar l k veri r: "u halde siz de kralmz srgn etmek istiyorsunuz. " Onun rtl olarak ekledii by k nerme unu syler: "Krallarn srgn eden herkes vgye layktr. " Bu ayn zamanda fallacia a dicto secundum quid ad dictum simpliciter'e:: de indirgenebil ir.

    Dokuzuncu Hile: saptrma: Tartma esnasnda eer gittike keye sktmz , hasmmzn stn l ele geirdiini ve gal ip kaca n gryorsak tam zamannda bir mutatio controversiae:: i le ve dolaysyla tartmay bir baka kon uya, ikinci derecede nemli bir eye, icap ediyorsa tek bir hamlede ekerek bu tal ihsizl ii n nne gemeye al malyz. imdi biz bunu balangtaki kon u yeri ne tartman n as l meselesi hal ine geti rmek iin bir sorun olarak ad landrp hasma yutturmaya al mal , bylece hasm di kkati ni buna evirmek iin beklenti ierisinde olduu zaferi yzst brakmak zoru nda kalmaldr . Fakat burada da kuvvetli bir kar del i l in bize kar sratle i leri srldn grdm zde biz de bir kez daha sratle aynsn yapmal ve bylece yeniden baka bir eye atlamalyz. Bunu on-on be dakika ierisinde on kez tekrarlayabi l iriz, elbette hasmmz sabrn yitirmedii srece . Bu hi le l i

    .3 1 ( : Snrl bir anlamda ileri srlm bir eyi snrsz bir anlamda alma hilesi. Bkz. aada 89 numaral dipnot. )

    .32 ( : Tartmay deitirme. )

    60

  • Tartma ve ekime

    saptrmalar , tartmay yava yava ve fark edilmez biimde, bahse konu edilen eyle i l ikil i bir kon unun, m mk nse gerekte, sadece bir baka cihetten , hasmn ahsn i lgi lendiren bir eyin etrafnda dndrerek en byk ustal kla icra edebi l i riz . Elbette iddiann sadece konusuna bal kal rsak, te yandan tartma konusu olan eyl e hibir i lgisi olmayan balant lar tartmaya dahil edersek bu daha az incelikl i olur; szgel imi in Budacl zerine bir konumadan inl i lerin ay ticaretine geme k gi b i . Ama eer gel inen noktada bu bile uygulanabi l irl i kten kmsa, onu btn yle yeni bir tartmaya balamak ve bylece eskisinden kurtulmak iin hasmmzn kazara . u l land bir deyim yahut i fadeye sar l rz . Szgel imi nasmmz yle bir kalp deyim kullanmtr: "Mesel enin srr ite burada sakl dr", biz hemen keser ve deriz : "O . . . demek siz srlardan ve src l ktan sz ediyorsunuz, bu kon uda ben sizin denginiz olamam dostum " vs. ve bylece o noktada her eyi lehimize evirmi oluruz. Ama eer bunu yapma ans veri lmezse daha da cretkarca hareket etmel i ve anszn bir bakma btnyle farkl bir kon uya atlamalyz, mesela unun gi b i : " Doru , ama daha az nce unu da i leri srmtnz" vs. Saptrma umumiyetle drst olmayan tartmaclar taraf ndan (ou zaman i gdsel olarak) kul lanlan hi lelerin e n gzde ve en bi l indik olandr. Onlar neredeyse kan lmaz olarak balarn n skt her yerde hemen saptrmaya bavu rurlar.

    Bu yzden bu tr tartma hilelerinden krk kadarn toplayp bir araya getirdim. Fakat imdi inatlkla, kendini beenmilikle ve namussuzlukla bylesine yakndan akraba olan dar kafalln ve yetersizliin sinip pusuya yatt yerlerin tmn aa karmann ho bir ey olmadn gryorum. Dolaysyla bu rneklerle yetiniyor ve ayaktakmndan kimselerle bir tartmaya girmekten kanmann

    6 1

  • Tartma Sanatnn ncelikleri

    yukanda zikredilen sebeplerine daha bir ciddiyetle dnyorum. Her halkarda tartmalar sayesinde bir bakasnn kavray/anlay gcnn yardmna komaya al abiliriz; fakat verdii cevaplarda bir inatl k emaresini sezer sezmez tartmay orada kesmeliyiz. nk ok gemeden drstlkten uzaklap irkinleecektir ve teoride mugalata yahut laf cambazl olan ey pratikte hakkn nn bile bile tkamak, kastl olarak glk karmak demektir. Fakat burada bavurulan hileler laf cam bazlklanndan bile daha ucuz ve kymetsizdir. nk irade onun roln oynamak iin anlay gcn bunlarla perdeler. Sonu her zaman iren ve tiksindiricidir; nk pek az ey bile bile yanl anlayan insan gzlemlediimiz zamanki kadar byk bir fke ve hiddet uyandnr. Her kim ki hasmnn salam delil ve temellendirmelerini kabul etmez ya dorudan zayf ya da dolayl olarak kendi iradesinin stnl ile bastnlarak zayflam bir akla sahip olduunu ele verir. Bu yzden ancak dev ve ykmllk bunu gerekli kld zaman byle bir kimseyi tercih etmeliyiz.

    Ne var ki btn bun lara karn yukarda zikredilen hile ve tertiplere hakszlk yapmamak iin itiraf etmem gerekir ki hasmn gz alc bir deli l veya temellendirmesine hemen tesl im olup grmzden vazgeerek biz de tela ve aceleyle hareket edebil iriz. Dolaysyla onun gcn hisseder, ama kar deli l yahut temellendirmeler, ya da iddiamz koruyup destekleyebilecek her neyse, hemen ha deyince aklmza gelmez. imdi byle bir durumda kaybedilmi nazaryla iddiamzdan hemen vazgeersek haki kate sadakatsizlik ediyor olabi l iriz, nk her eye karn son unda hakl olduumuz ortaya kabil ir. Zayflk ve iddiamza gven eksikl ii nedeniyle o ann etkisine boyun emi oluruz. Hatta iddiamz desteklemek iin ne srdmz deli l gerekten yanl bile olabi l ir, ama doru olan bir baka deli l bulunabilir. Bunun farkn-

    62

  • Tartma ve ekime

    da olarak haki katin en samimi sevdal lar bile iyi bir del i le veya temellendirmeye hemen boyun emez, bir mddet mukavemet etmeye alr. Hatta ou durumda kar delil ve temellendirmeler doruluunu kukulu hale getirdiinde bile iddialarna bal kalrlar. Bu bakmdan on lar muhafaza edemeyeceklerini bildikleri bir yeri takviye kuvvetlerin ulaaca umuduyla bir sre ellerinde tutmaya alan bir gcn kom utan na benzerler. Dolaysyla onlar kendilerini bir mddet zayf deli l ve temellendirmelerle mdafaa ederken bu sre zarf nda salamlarnn akl larna geleceini ya da hasmlarnn deli l ve temellendirmeleri nin akla yaknl klarnn kendilerine apak gr neceini umut ederler. Bu yzden bir tartmada doruluk ve adaletten bir miktar uzaklamaya neredeyse zorlanrz, nk o an hakikatten ok kendi iddiamz iin ekimek zorunda kal rz, bu hakikatin bi l inmezliinin olduu kadar i nsan akl nn kusurlu oluunun da bir sonucudur. Ama tam da burada bu dorultuda ok fazla i leri gidip yanl bir gr iin uzun uzadya ekime ve sonunda inat ve iflah olmaz biri olup kma tehl ikesi ba gsterir. nsan doasnn alaklna yol verme, iddiamz per fas veya per nefas33 savunma ve dolaysyla d rst ol mayan sal dr h i le lerin in yardmyla ona mordicus34 yapma te hl ikesi vard r. y i l ik melei burada herkesi n koruyucusu olsu n , ta ki aradan bir zaman getikten sonra kimse yapt klar ndan dolay utanmak zoru nda kalmasn ! Bununla birl ikte burada akland e kliyle meselenin zne dair ak bir bi lgi bu bakmdan bile kesinl ikle kendi kendini eitmeye gtrr.

    33 [ : yle ya da byle, her ne pahasna olursa olsun. ) 34 [ : Olanca gcyle . )

    63

  • incelikleri ve Aynnblanyla Tartma Sanab *

    * Die Kunst, Recht zu behalten.

  • Manbk ve Diyalektik

    .

    Eskilerin nazannda mantk ve diyalektik eanlaml tabirlerdi ve yle kullanl rd; her ne kadar zerine dnmek, dnp tanmak, lp bimek, hesaplamak anlamlarna gelen A.oyEffm ve karlkl konumak, sohbet etmek anlamna gelen taAf:yEcr9o. birbirinden ok farkl eyler olsa da. Diogenes Laertius' un bildirdiine gre "diyalektil

  • Tartma Sanatmm incelikleri

    ceptatrlcem (der). Yine Ciceron Topica, bl. 2'de (ifade eder) : Stoid enim judicandi vias dlligenter persecuti sunt, ea scientia, quam Dialecticen appellant.:59 Quintilianus, lib. Xll , II'de: Jtaque haec pars dialecticae, sive lllam disputatrlcem dicere malimuso (der); ve onunla birlikte bu sonraki szck faAf:KnKi'nin Latince muadili olarak ortaya kar (Buraya kadar mehaz Petrl Rami dialectics, Audomari Talaei praelectionibus illustrata, 1 569) . Szcklerin bu e-

    39 (: Maksadn hasl olabilmesi iin iktibasn yapld paragrafn btnyle aktarlmas daha doru olacaktr: "Her dikkatli/itinal tartma yntemi iki blme ayrlr-biri kefetme dieri karar venne-bana yle grnyor ki Aristoteles bunlann her birinin bata gelen kaifiydi. Bununla beraber Stoac/ar da sonuncusu iin emek sarf ettiler, nk onlar diyalektik dedikleri bilimle bir tartmay idare etme usullerini zenle ve sebatla incelediler; fakat toplka denilen ve gnlk kullanm iin daha kullanl , doal sralama iinde kesinlikle ncelikli olan delilleri kefetme sanatn btnyle gz ard ettiler. Fakat imdi biz, her iki sanat da ok yararl olduu ve zamanmz olursa her birini ayn ayn ele alp incelemeyi dndmz iin, doal olarak i lk srada gelenle balayacaz . " Bize intikal ettii ekliyle de pek farkl deildir:

    "Biz her matlup hakknda deliller kardmz yerleri ( : mevaz' : topal: /oc1 ve bu delilleri kannay salayan aralar elde ettiimizde ve bunlan nasl kullanacamz bildiimizde eitimli ve yetimi oluruz. Eitimli oluun anlam ayn cinsten fiil leri oaltmaya ve gzeiletinneye g yetirmektir. oaltma delil karma yerlerin in bizim iin malum ve hazr olmasyla gerekleir. .. " Aada 60 numaral dipnota baknz. )

    40 (Cmlenin tamam yledir: Nasl ki gre okulunun eiticileri talebelerine grete usta olanlann gerek gre msabakalannda kullanabilecekleri dnne hilelerinin tmn vennez (nk arl k, kuwet, evk ve heyecan daha fazlasn meydana getirebilir) fakat (aldklar eitim sayesinde) frsatn icaplarna gre bu hilelerin iinden bir ya da iki tanesini ekip alacaklar bir hazineye sahip olabilirlerse, diyalektik bilimi de, veya isterseniz buna tartma sanat da diyebilirsiniz, tanmda, karmda, farkl l klarn belirtilmesinde, belirsizliin gideri lmesinde, tefrik ve tasnif etmede, keza hasmlarmzn ayan kaydnnada veya i nsicamlarn bozmada da, ou zaman yararl olmakla beraber, forumdaki mcadelelerin hepsini btn ynleriyle ihtiva ettii (bnyesinde barndrd) iddiasnda bulunursa kendisinden daha yksek sanatlarn yolunu tkamaktan ve aynnt lanna (snrlamalarna) uyumlu hale gelmesi iin blnm olan gc bizzat kurnazlyla bsbtn tketmekten baka bir ey yapmayacaktr. )

    68

  • ncelikleri ve Aynntlanyla Tartma Sanat

    kilde eanlaml tabirler olarak kullanl orta alar ap yakn zamanlara, hatta gnmze kadar gelir. Ama daha yaknlarda, zellikle fumt tarafndan diyalektik szc "sofistlere zg tartma sanat"n4 t ifade e9ecek ekilde ou kez kt bir anlamda kullanld; bu yzden mantk szc ikisinden daha masum bir tabir olarak tercih edildi. Ne var ki ikisi de balangta ayn eyi ifade ediyordu; ve u son birka yl iinde tekrar eanlaml tabirler olarak kabul edilmeye balad.

    il.

    Ne yazk ki "diyalektik" ve "mantk" szckleri teden beri b u ekilde kul lan lmakta ve benim onlarn anlamlarn birbirinden ayrma konusunda bir serbestim yok. Eer olsayd mantk (A.oyi::cr{}m, zerine dnmek, hesap etmek ve A.6yo, kelam ve ak l , ki b u i kisi b irbirinden ayr lamaz) "dncenin yasalarn n yani akl yrtmenin ynteminin bi l imi" : diyalektiki ise (m.A.Ey::crat mzakere/mkaleme etmek: her mzakere ya olgu lar ya grleri z ikreder, yan i o ya tari h i ya da fi kridir42) szcn modern anlamnda "tartma sanat" d iye tanmlamay tercih ederdim . u halde mantn tanm gerei tecrbeden ayr labi len btn yle a prlori karakterde bir konuyla, yani dncen i n yasalaryla, akl n veya A.6yo'un ileyii i le urat aktr. Bunlar yoldan kar lmas sz konusu olmayan ak l l bir varln te k bana dncesiu gi bi , akl n kendi haline brak l-

    4 (: "sophistische Disputierkunst" . J 42 ( : historlsch. oder deliberativ: L . dellbrare, de- + libra terazi kefesi,

    arlk birimi: eski dilde: muvazene/ esbab. Burada "esbab" "efkar" olarak anlamak gerekir. l

    43 ( : einsamen Denken eines vemnftigen Wesens: yani eitli ayartclara ve yoldan karclara kar zayf insan dncesinden farkl olarak "einsamen Denken" . )

    69

  • Tartma Sanatmm ncelikleri

    dnda ve i nsicam bozulmadnda takip ettii yasalardr. Buna kar l k diyalektik i ki ak l l varl k arasndaki m nasebeti ele al r. Onlar ak l l varl klar olduklar i in birl ikte dnmeleri gerekir, ancak tam olarak ayn zaman gsteren i ki saat gibi birbiri n i tutmalar son bulduunda bir tartma, veya bir fi kri ekime ba gsterir. Her bakmdan akli varlklar olarak kabul edi ldikleri nde insan teklerinin zorunlu olarak u zlama ierisinde olmalar beklenir, aralarndaki ayr l k bireysel l ik i in zorunlu olan farkl l ktan kaynaklanr; bi naenaleyh bu bir tecrbi unsurdur. Dolaysyla dnme bi l imi veya saf akl n ileyiin in bi l imi olarak mantkn a priori olarak i na edi lebi l ir olmas gerekir.

    Buna karlk diyalektik byk blm itibariyle ancak a posteriori olarak ina edilebilir; bir baka syleyile onun kurallarn saf dncenin iki akll varlk arasndaki mnasebette aa kan bireyselliin farkl l nedeniyle maruz kald arza yahut inktan44 tecrbi bilgisiyle ve ayrca tartarlarn bireysel dncelerini birbirine kar baarl klmak ve onun saf ve nesnel olduunu gstermek iin kullandklar aralar hakknda bilgi edinerek de renebiliriz. Eer A ile B birlikte dnmeye girimise, a)J;yEcrfut, 45 ve herhangi bir konuyla i lgili grlerini birbirlerine aktaryorlarsa, bu saf tarihsel bir olgu olmad srece ve A, B'nin ayn konuyla ilgili grlerinin kendisininkiyle ayn olmadn fark etmesi durumunda yapm olabilecei herhangi bir hatay ortaya karmak iin kendi dnme yntemini gzden geirmekle ie balamayacak, fakat yanln B'nin dncesinde meydana geldiini varsayacaktr. nsan doas byledir, hep kendisinin hakl olduunu iddia eder. Bir baka syleyile, insan doal olarak dik baldr;

    44 ( : Strung, rahatszlk, bozulma: stren, iza/ihlal etmek, rahat vermemek, halel getirmek, nizamn/tertibini/ahengini bozmak, kantrmak, tasallutta bulunmak. )

    45 (Bkz. "Ekler" blmnde il numaral haiye. )

    7 0

  • ncelikleri ve Aynntlanyla Tartma Sanat

    ve ondaki bu nitelik beraberinde, diyalektik demeyi tercih ettiim ancak yanl anlamaya mani olmak iin "Eristik Diyalektik"46 diyeceim bilgi dal iinde ele alnm olan birtakm sonular getirir. Dolaysyla o insann doal nitelii olan dik bahJ47 ele alp inceleyen bilgi daldr.

    Eristik Diyalektik

    Eristik diyalektik4B tartma sanatdr ve bu yle bir tartmadr ki taraflann her biri kendi grn per fas et nefas49 savunmay ve tartmadan her halde hakl kmay amalar. so Bir kimse nesnel olarak doru/hakl olabilir, ne

    46 [Bkz. "Ekler blmnde "Eristik ve Diyalektik" balkl i l i numaral haiye . )

    47 [ : Rechthabere/, dier Bat dil lerinde muadili bulunmayan v e "dogmatiklik"in zn en iyi kavrayan bu szck, eskilerin dilinde "beyan fikirde itimad nefs" diye ifade edilirdi. Her zaman hakl olduunda veya en iyisini bildiinde srar. )

    48 Mantk ve diyalektik eski dnyada esas itibariyle eanlaml tabirler olarak kullanlrd ve yakn zamanlara kadar da byleydi .

    49 [: hakl haksz aralarla. ) 50 Eristik ayn ey iin daha kaba bir isimden baka bir ey deildir.-Aris

    toteles (D/ogenes Laertlus, V, 28'e gre) ikna etmeyi, 6 6u hedeflediklerinden tr retorik ve diyalektiki, hakikati gaye edindiklerinden dolay anal/Uk ve felsefeyi bir araya getirir.- AaA.emci ' ton ti:xvr ')Jyyrov ' Tl:; avama:u

  • Tartma Sanatnn ncelikleri

    var ki etrafndakilerin hatta kimi zaman kendi gznde bile (hakllyla badamayacak) bir konumda kalabilir. Szgelimi bir iddiann delilini ileri srebilir ve hasm bu delili rtebilir ve bylece iddias, her ne kadar baka deliller olsa da, rtlm grnebilir. Elbette bu durumda o ve hasm yer deitirmi olur: o aslnda nesnel olarak haksz olduu halde hakl kar. s

    " B u nasl oldu?" diye sorulacak olursa: nsan doasn n doal ktl/alakls2 sayesinde derim. Eer in-

    . . / . Aristoteles btn varglar yukanda anlatld biimde ( 1 ) mantk ve (2 ) diyalektikle, ardndan da didime veya ekimeyle ( eristik) ilgili oluu bakmndan aynr. (.3) t::ristik y