anton Çehov- korkulu gece

Upload: huseyinek

Post on 20-Jul-2015

247 views

Category:

Documents


4 download

TRANSCRIPT

DNYA KLASKLER DZS: 87 KORKUN BR GECE (ykler) Bu kitap Cumhuriyet Dnya Klasikleri Dizisi'nde Cem Yaynevi ve Sn. Mehmet zgl'n izniyle baslmtr. Yayna hazrlayan : Egemen Berkz Dizgi : Yeni Gn Haber Ajans Basn ve Yaynclk A.. Bask : ada Matbaaclk Yaynclk Ltd. ti. ubat 2000 ANTON EHOV KORKUN BR GECE (ykler) Rusadan eviren: Mehmet zgl 75. yl cokusuyla... Hmanizma ruhunu anlama ve duymada ilk aama, insan varlnn en somut anlatm olan sanat yaptlarnn benimsenmesidir. Sanat dallar iinde edebiyat, bu anlatmn dnce eleri en zengin olandr. Bunun iindir ki bir ulusun, dier uluslarn edebiyatlarn kendi dilinde, daha dorusu kendi dncesinde yinelemesi; zek ve anlama gcn o yaptlar orannda artrmas, canlandrmas ve yeniden yaratmas demektir. te eviri etkinliini, biz, bu bakmdan nemli ve uygarlk davamz iin etkili saymaktayz. Zeksnn her yzn bu trl yaptlarn her trlsne dndrebilmi uluslarda dncenin en silinmez arac olan yaz ve onun mimarisi demek olan edebiyatn, btn kitlenin ruhuna kadar ileyen ve sinen bir etkisi vardr. Bu etkinin birey ve toplum zerinde ayn olmas, zamanda ve meknda btn snrlar delip aacak bir salamlk ve yaygnl gsterir. Hangi ulusun kitapl bu ynde zenginse o ulus, uygarlk dnyasnda daha yksek bir dnce dzeyinde demektir. Bu bakmdan eviri etkinliini sistemli ve dikkatli bir biimde ynetmek, onun genilemesine, ilerlemesine hizmet etmektir. Bu yolda bilgi ve emeklerini esirgemeyen Trk aydnlarna kran duyuyorum. Onlarn abalaryla be yl iinde, hi deilse, devlet eliyle yz ciltlik, zel giriimlerin abas ve yine devletin yardmyla, onun drt be kat byk olmak zere zengin bir eviri kitaplmz olacaktr. zellikle Trk dilinin bu emeklerden elde edecei byk yarar dnp de imdiden eviri etkinliine yakn ilgi ve sevgi duymamak, hibir Trk okurunun elinde deildir. 23 Haziran 1941. Milli Eitim Bakan Hasan li Ycel SUNU Cumhuriyet'le balayan Trk Aydnlanma Devrimi'nde, dnya klasiklerinin Hasan li Ycel nclnde dilimize evrilmesinin, kukusuz nemli pay vardr. Cumhuriyet gazetesi olarak, Cumhuriyetimizin 75. ylnda, bu etkinlii yineleyerek, Trk okuruna bir "Aydnlanma Kitapl'' kazandrmak istedik. Bu erevede, 1940'l yllardan balayarak Milli Eitim Bakanl'nca yaynlanan dnya klasiklerini okurlarmza sunmaya baladk. Byk ilgi gren bu etkinlii Milli Eitim Bakanl'nca yaynlanmam -ancak Aydnlanma Devrimi yarda kalmasayd yaynlanacana kesinlikle inandmz- dnya klasiklerini de katarak srdryoruz. Cumhuriyet SUNU Anton Pavlovi ehov ksa mrnn (1860-1904) son 25 yllk yazarlk dneminde 300 kadar yk, perdelik, tek perdelik oyunlar yazarak dnya yaznnda saygn bir yer tutmutur. Trk okurlar ehov'u yeterince tanrlar. yk dalnda, zellikle ksa ykde nerdeyse dnyann bir numaral utas saylan, oyunlaryla tiyatro sanatna byk yenilikler getiren yazar, yklerinin defalarca evrilip yaynlanm, oyunlarnn Devlet ve stanbul ehir Tiyatrolarnda, zel tiyatro sahnelerinde birok kez sergilenmi olmasyla lkemiz okurlarnn, izleyicilerinin srekli ilgi oda olmutur. ehov'a lkemizde ilk ilgiyi Hilmi, kbal, Akba gibi zel yaynevlerinin Haydar Rifat, Adnan Tahir Tan, Vahdet Gltekin gibi evirmenlere Bat dillerinden yaptrp bastklar yk evirilerinde gryoruz. Ardndan 1940-1950 yllarnda devletin balatt aydnlanma dneminde Tercme Brosu ve Tercme Dergisi evresinde toplanan

birok evirmen arasnda Nihal Yalaza Taluy, Hasan Ali Ediz, Ouz Peltek, Servet Lunel, Gaffar Gney, Erol Gney, Rana akrz, Zeki Batimar, Kemal Kaya, ahap lter'in dorudan doruya Rusa'dan yaptklar evirilerle ehov'un yaptlar Milli Eitim Bakanl yaynlar araclyla Trk okurlarna ular. Zamanla oalp gelien Varlk, Cem, Remzi, Bilgi, Can, Sosyal, Yeditepe, Adam vb. zel yaynevleri Milli Eitim Bakanl Yaynevi'nin bast kitaplarn yeni basmlarn yaparlar, bu arada yeni kuak evirmenlerden Ergin Altay, Ataol Behramolu, Mazlum Beyhan vb. ehov evirilerini yaynlarlar. Burada bir izlenimimi aktarmak isterim. Nihal Yalaza Taluy, Rus asll bir kii olmakla birlikte Tolstoy, Dostoyevski gibi yazarlardan, zellikle de ehov'dan yapt evirilerde artc, prl prl bir dil kullanmtr. Bu inanlmaz baary tannm edebiyatlarmzn bu evirmenin almalarn yeni batan Trkeletirmesine balyorum. Anton ehov'u her zaman byk bir zevkle okudum. "Bozkr" adl uzun yksnn evirisini yazar zerine bir incelemeyle birlikte 1959'da faklte bitirme tezim olarak vermitim. 1970'li yllarda evirmenlik almalarm yeniden ehov'a yneldi. O tarihlerde yaptm eviriler birka kez baslarak okur karsna kt. Daha sonra, "Pravda" Yaynevi'nin Moskova 1970 basml 8 ciltlik "Anton Pavlovi ehov'un Btn Yaptlar" adl yaynn temel alarak, Cem Yaynevi iin bu byk yazarn ok sayda yksn evirdim. Bylece, Anton ehov'un yklerinin te ikisi ilk kez Trk okurunun karsna km oldu. imdi de, bu yklerden bir seme, Cumhuriyet Dnya Klasikleri arasnda yaynlanarak on binlerce aydn okura ulayor. Bundan dolay mutluyum. Trkemiz srekli gelimekte, eitli engellemelere karn "ulusal dil" kimliini kazanma sreci ilerlemektedir. Her 20-30 ylda bir geriye dnp baktmzda daha nce yazlanlarn dilinin eskidiini gryoruz. Tutucu bak as tayan kiiler Trkemizin bu gelimesinden rkmekte, kuaklarn birbirini anlamakta glk ektiini ileri srmektedir. Bat dillerinin basksndan kurtulamamakla birlikte dilimizin gitgide arlatn, kendi kkeninden gelen szcklerle zenginletiini kimse yadsyamaz. te bu nedenle ehov'un yeni bir evirisi dildeki zenginlemeyi yanstmalyd. Bu dncelerle, ykleri evirirken buna aba gstermi; ancak, ar Trke kullanrken arlklardan, tam yerlememi szckleri kullanmaktan kanmtm. Cumhuriyet Dnya Klasikleri Dizisi iin bu semeyi yaparken, ykleri dil asndan gzden geirdiimi ve baz yeniletirmeler yapma gereini duyduumu belirtmek isterim. lk yklerinde sradan insanlar yergici bir dille, gln ynleriyle anlatan bu izlenimci, eletirel gereki yazarn sonraki ykleri gldrcl yannda hznl bir havaya brnr. Bu byk yazardaki deiimi dnrken, onun, Rus halknn iinde bulunduu ar yaam koullarn yakndan tandka umutsuzlua dt kansna varrm. Hibir ideolojiye bal olmayan, bu yzden adalarnca eletirilen ehov bize 19. yzyln ikinci yarsnn Rus toplumundan arpc insan tablolar izmektedir. Olgunluk dnemindeki yaptlarnda grdmz karamsarla karn onun insanl genelde aydnlk bir gelecein beklediine inandn duyumsarz. Bilimin gelimesiyle birlikte saduyu, insanlarn yreini dolduran iyicillik, doruya, gzele olan sonsuz inan ktlklere yenik dmeyecektir. Mehmet ZGL KORKUN BR GECE (ykler) BERBER DKKNINDA Sabah. Saat daha yedi olmad halde Makar Kuzmi Bliostkov'un berber dkkn ak. k giyimli, ama stba kir iinde, henz yzn bile ykamam bulunan, yirmi yalarndaki dkkn sahibi Makar sabah temizlii yapmakta. Aslnda nereyi temizledii de belli deil, gene de hayli terlemi. Elindeki bezle bir yerleri siliyor, uraya-buraya parman sryor, duvarda grd bir tahtakurusuna fiske atyor... Dkkn kk m kk, darack, pis bir yer. Ktklerden rtl duvarlara arabaclarn gmlei gibi soluk duvar ktlar yaptrlm. Camlar rutubetten donuklam, k szdrmaz iki pencere arasnda elinizi hzla vursanz paralanacakm gibi duran, gcrtl bir tahta kap; kapnn stndeyse durduk yerde marazl marazl angrdayan, titrek sesli, pastan yeillenmi bir ngrak gze arpyor. Duvardaki aynaya yle bir bakmayagrn, suratnz drt bir yana arplr, kendinizi tanyamazsnz. Makar, bu aynann karsnda, sasakal tra etmektedir. Aynann nndeyse dkkn sahibi kadar pis, yaa bulanm berber gereleri var: Taraklar, makaslar, usturalar, birka kapie alnan krem ve pudralar, iine bolca su katlm bir ie kolonya... Berber dkknn toptan satmaya kalksanz be ruble bile etmez. Kapnn stndeki zilin hastalkl sesi duyuluyor, ii krkl bir gocuk ve kee izmeler giymi yalca bir adam dkkna giriyor. Adamn ba, boynu kadn alyla sarl. Makar Kuzmi'in vaftiz babas Erast vanovi Yagodov'dur bu gelen. Kendisi konservatuvarda bekiydi bir zamanlar, imdiyse oturduklar Krasniy Prud Mahallesi'nde tesviyecilik yapyordu. Temizlik iiyle uraan Makar Kuzmi'e; - Merhaba Makarcm! Ne haber, gzmn nuru? diye sesleniyor ieri girer girmez.

pyorlar. Yagodov al bandan ekip alyor, stavroz kardktan sonra bir iskemleye kyor. - Yol ne kadar uzunmu! diyor oflayp puflayarak. aka deil, ta Krasny Prud'dan Kaluga kapsna dein yaya geldim. - E, naslsnz bakalm? yi misiniz? - Hi sorma, iyi deilim. Yaknlarda bir hastalk atlattm. - Ne hastal? - Evet, bir ay kadar ateler iinde kvrandm. leceim sanyordum, ama sonunda kefeni yrtk. imdi de salarm dklyor. Doktor salarm kestirmemi syledi. Yerine daha gr karm. Ben de tuttum, sana geldim. "Yabancya gitmektense bir yaknm kessin salarm. Hem daha iyi tra eder, hem de para almaz" dedim. Dorusunu sylemek gerekirse yol biraz uzun, ama ne zarar var? Benim iin bir gezinti oldu. - Ne olacakm canm. Seve seve tra ederim. Buyurun, oturun! Makar Kuzmi saygyla eilerek tra masasnn arkasndaki koltuu gsteriyor. Yagodov gsterilen yere oturarak aynada kendine bakyor. Oradaki grntden pek honut kalm olmal. Neden derseniz, Mool dudakl, kt, yayvan burunlu, gzleri alnna kaym bir surat beliriyor orada. Makar Kuzmi vaftiz babasnn omuzlarna sar sar lekeli, beyaz bir araf rttkten sonra makas krdatmaya balyor. - Salarnz cascavlak keseceim, ne dersiniz? - En gzelini yapm olursun. Tatarlara benzet beni, bomba gibi bir ey olaym. Sonunda daha gr kacak nasl olsa. - E, hanm teyzemiz nasllar? - Nasl olsun, yuvarlanp gidiyor ite. Geenlerde binbann karsna douma armlard, tam bir ruble vermiler. - Ya, bir ruble vermiler, ha? Kulanz tutar msnz biraz? - Tuttum... Sakn keseyim deme, e mi? Of, acttn be! Neden ekiyorsun sam? - Zarar yok, zarar yok. Bizim meslekte byle eyler olmadan olmaz. Anna Erastovna iyiler mi? - Kzm m? Yerinde rahat durduu yok ki! Geen aramba eykin'le niann yaptk. Sen niin gelmedin? Makas krtlar p diye kesiliyor. Makar Kuzmi'in elleri aa dyor, korku okunan bir sesle; - Kim? Kimi nianladnz? diye soruyor. - Bizim Anna'y, canm! - Nasl olur? Kiminle? - eykin'le. Prokofi Petrovi eykin'le. Teyzesi Zlatoustenski Soka'nda zengin bir ailenin vekilharln yapyor, iyi bir kadndr. krler olsun, hepimizi sevindiren bir i kvrdk. Bir hafta sonra da nikah var. Sen de gel, eleniriz. aknlktan yz sararan Makar Kuzmi omuzlarn silkiyor. - Nasl olur, Erast vanovi? Bunu nasl yaparsnz? Olamaz! Anna Erastovna ile ben... ben ona kar iyi duygular besliyordum... Niyetim onunla... Bu nasl ey, bilmem ki! Makar Kuzmi'in yznde ter damlalar tomurcuklanyor. Makas masann stne braktktan sonra yumruuyla burnunu ovuturmaya balyor. - Benim ona kar temiz niyetlerim vard. Olacak ey deil, Erast vanovi! Ben onu sevdim, en saf duygularm sundum. Karnz, hanm teyze de sz vermiti. Size kar hep z babam gibi sayg gsterdim... her zaman bedava tra ediyorum. Benden iyilikten baka ne grdnz? Babam ld zaman evdeki kanepeyle on rublemi aldnz, sonra geri vermediniz. Anmsyorsunuz, deil mi? - Anmsamaz olur muyum? Hatrmdadr hep. Ama, gzmn nuru, sen iyi bir gvey olabilir misin, Makarcm? Syle, iyi bir gvey olabilir misin? Ne paran var, ne mevkiin, ne de ie yarar bir meslein! - Peki, eykin zengin mi? - Taeronluk yapyor. Tam bin be yz ruble pey akesi yatrm bu ie. Yetmez mi, iki gzm? Her neyse, olan oldu bir kere, geri dnemeyiz, Makarcm, sen kendine baka bir kz ara. Elini sallasan ellisi gelir sana. E, ne duruyorsun? Hadi tra etsene! Makar Kuzmi konumadan dikiliyor, sonra cebinden mendilini kararak alamaya balyor. Erast vanovi onu yattrmaya alyor: - Aman canm, byle eylere de alanr m? Hadi, sus bakalm. Kadnlar gibisin vallahi!... nce sam kes, sonra ne yaparsan yap. Hadi, makas al eline! Makar Kuzmi makas alyor, ona bir dakika akn akn baktktan sonra yine masaya brakyor. Eli titremektedir. - Yapamayacam. Kalsn imdi, elimin gc kesildi. Ah, ne talihsiz bir insanmm ben? O da ok mutsuz imdi... Birbirimizi seviyorduk, sz vermitik. Kt insanlar acmadan ayrdlar bizi. Dkknmdan gidin, Erast vanovi! Sizi grdke tuhaf oluyorum. - yleyse yarn gelirim, Makarcm. Tra yarn bitirirsin. - Peki, nasl isterseniz.

Erast vanovi salarnn yars kknden kesilmi bayla tpk bir krek mahkmuna benziyor. Byle bir bala ortalkta dolamak pek ho deil ama baka ne yaplabilir? Bana al yeniden saryor, berber dkknndan kyor. Makar Kuzmi yalnz kalnca bir sandalyeye oturuyor, sesssiz sessiz alamasn srdryor. Ertesi sabah Erast vanovi erkenden dkkndadr. Makar Kuzmi souk bir sesle; - Bir ey mi var? Ne istiyorsunuz? diye soruyor. - Tra bitir Makarcm. Bak, daha yars duruyor. - Paras pein, ltfen. Bedava tra etmem! Erast vanovi tek sz sylemeden kalkt gibi dkkndan dar frlyor. O gnden beri bann yarsnda salar uzun, br yarsnda ise ksack. Parayla tra olmay lks saydndan bann yarsndaki salarn kendiliinden bymesini bekliyor. Kznn dnnde bile ortalkta byle dolat. MEMURUN LM Gzel bir akam vaktiydi. Yaz ilerinde memurluk yapan van Dimitri erviakov tiyatroda nden ikinci sradaki bir koltua oturmu, drbnle "Kornevil'in anlar" adl oyunu izliyordu. Adamn oturuuna baklrsa mutluluun doruklarnda olmalyd. Derken, birdenbire... yklerde sk sk raslanr "derken, birdenbire" szne. Yazarlarn hakk var, yaam beklenmedik eylerle ylesine dopdolu ki!.. te sevimli erviakov'un surat byle birdenbire burutu, gzleri kayd, soluu darald. Drbnn gznden indirdi, ne eildi ve hapu!!! Aksrmak hibir yerde, hibir kimseye yasaklanmamtr. Kyller de aksrr, emniyet mdrleri de, hatta mstearlar da. Yeryznde aksrmayan insan yok gibidir. erviakov hi utanmad, mendiliyle azn, burnunu sildi; kibar bir insan olduu iin, birilerini rahatsz edip etmediini anlamak amacyla evresine baknd. te o zaman utanlacak bir durum olduu ortaya kt. Tam nnde, birinci srada oturan yal bir zat bann dazlan, boynunu mendiliyle abuk abuk siliyor, bir yandan da homurdanyordu. erviakov, Ulatrma Bakanl'nda grevli sivil paalardan Brizjalov'u tanmakta gecikmedi. "Th, adamn stn kirlettim! Benim amirim deil ama ne fark eder? Bu yaptm ok ayp, kendisinden zr dilemeliyim." diye dnd. Birka kez hafife ksrd, gvdesini biraz ileri verdi, paann kulana eilerek; - Balayn, beyefendi! diye fsldad. stemeyerek oldu, zerinize aksrdm. - Zarar yok, zarar yok... - Affnza snyorum, efendim, ho grn bu hareketimi. Ben... ben, byle olmasn istemezdim. - Oturunuz, ltfen! Rahat brakn da oyunu izleyelim. erviakov utand, alk alk srtt, sahneye bakmaya balad. Temsili tm dikkatiyle izliyor ama artk zevk almyordu. ini bir kurt kemirmeye balamt. Perde arasnda Brizjalov'un yanna sokuldu, yanndan yle bir yrd, ekingenliini yenerek; - Efendimiz, stnz... ey... Balayn! Oysa ben... byle olmasn istemezdim... Paa fkelendi, alt dudan gevelemeye balad. - Yeter artk siz de! Ben onu oktan unuttum, oysa siz... erviakov paaya kukuyla bakarak, "Unutmu! Ama gzleri sinsi sinsi parlyor, benimle konumak bile istemiyor! Aksrmann ok doal bir ey olduunu sylemeliydim ona. Yoksa kasten tkrdm sanabilir. imdi deilse bile sonradan byle gelir aklna. Oysa hi istemeden oldu." diye dnd. erviakov eve gelir gelmez, yapt kabal karsna anlatt. Ancak kars, grne baklrsa, bu ie gereken nemi vermedi. Balangta biraz korktuysa da paann baka bir bakanlktan olduunu renince pek umursamad. - Gene de gidip zr dilesen iyi olur, dedi. Toplum yaamnda nasl davranlacan bilmediini sanabilir. - Ben de bunun iin abaladm durdum. Ondan birka kez zr diledim ama o ok tuhaf davrand, beni yattracak tek sz sylemedi. Ho, konuacak pek vakti yoktu ya... Ertesi sabah erviakov gzelce tra oldu, yeni niformasn giydi, Brizjalov'u makamnda grmeye gitti. Kabul odasna girince orada toplanan birok dilek sahibini dinleyen Brizjalov'la karlat. Paa nce gelenlerle konuuyor, onlarn isteklerini dinliyordu. Sra erviakov'a gelince paa gzlerini ona evirdi. - Dn gece Arkadi tiyatrosunda... Eer anmsamak ltfunda bulunursanz, aksrm ve... istemeden stnz... ey... zr dilerim, diye konumaya balad. erviakov; - Gene mi siz? Bylesine bir samalk grmedim! dedikten sonra baka bir dilek sahibine dnd. - Siz ne istiyorsunuz? erviakov sarard, "Benimle konumak istemiyor, ok kzd belli. Ama yakasn brakmayacam, durumumu anlatmalym." diye dnd. Paa son dilek sahibiyle konumasn bitirip odasna yneldii srada arkasndan yrd. - Beyefendi hazretleri! Zatnz rahatsz etmek cretinde bulunuyorsam, bu, yalnzca iimdeki pimanlk duygusundan ileri geliyor. Siz de biliyorsunuz ki, efendim, isteyerek yapmadm. Paann surat alamakl bir duruma girdi, adam elini sallad.

- Beyim, siz benimle alay m ediyorsunuz? Bunlar syledikten sonra kapnn arkasnda kayboldu. erviakov eve giderken yle dnyordu: "Ne alay etmesi? Niin alay edecekmiim? Koskoca paa olmu ama anlamak istemiyor. Bu duruma gre ben de bir daha bu gsteri budalas adamdan zr dilemeye gelmem. Can cehenneme! Kendisine mektup yazarm, olur biter. Yzn eytan grsn!". Evine giderken dndkleri byleydi. Gelgelelim paaya bir trl mektup yazamad, daha dorusu iki sz bir araya getirip istediklerini anlatamad. Bunun zerine ertesi gn gene yollara dt. Paa soran baklarn yzne dikince erviakov; - Efendimiz, dn buyurduunuz gibi kesinlikle sizinle alay etmek gibi bir niyetim yoktu, diye mrldand. Aksrrken stnz berbat ettiim iin zr dilemeye gelmitim. Sizinle alay etmek ne haddime? Bizler de alay etmeye kalkarsak, efendime syleyeyim, artk insanlar arasnda sayg m kalr? Surat mosmor kesilip zangr zangr titreyen paa; - Defol! diye bard. Korkudan erviakov'un beti benzi atmt. Ancak; - Ne? Ne dediniz? diye fsldayabildi. Paa ayaklarn yere vurarak; - Ykl karmdan! diye grledi. erviakov'un karnnn iinden sanki bir eyler koptu. Gzleri bir ey grmeksizin, kulaklar hibir ses iitmeksizin geri geri d kapya doru gitti, sokaa kt, yrd... Kurulmu bir makine gibi evine gelince niformasn bile karmakszn kanepenin zerine uzand ve orackta can verdi. YARAMAZ OCUK van vani Lapkin yakkl bir delikanlyd. Anna Semyonovna Zamblitskaya ise burnunun ucu hafife yukar kalkk, gzel bir gen kz. kisi birlikte dik bayrdan aa inip oradaki kk bir sraya oturdular. Sra krpe bir salkm sdn sk dallar arasnda, rman tam kysndayd. Genler iin ne uygun bir yer! Burada btn gzlerden uzaksnz. Sizi yalnzca balklarla suyun stnde yldrm hzyla kouturan su rmcekleri grebilir. ki gen oltalarn, yemlik kurt dolu kutularn, balk avlamaya yarar br avadanlklarn getirmilerdi. Sraya oturur oturmaz hemen balk avna koyuldular. Lapkin evresine baknd. - En sonunda yalnz kalabildiimiz iin ylesine sevinliyim ki! dedi. Anna Semyonovna, size ok syleyeceklerim var... Sizi ilk grdm zaman... hey, oltanza balk vuruyor... yaamn anlamn, uruna drste, seve seve tm alkan varlm adayacam putumun kim olduunu anladm... Byk bir balk olmal... vuruyor, vuruyor... Sizi grdm ilk gn gnlm kaptrdm, sizi ldrasya sevdim. Oltay hemen ekmeyin, zokay iyice yutsun... Sevgilim, yalvaryorum, syler misiniz? Siz de benim sizi sevdiim kadar deilse bile... hayr, layk deilim buna, o kadarn dnemem zaten... gene de... imdi ekin! Anna Semyonovna oltay tuttuu elini hzla yukar kaldrp ekti, bir lk att. Havada gm yeili bir balk parlyordu. - Aman Tanrm, kocaman bir sudak bal!... abuk kar! Ah, ipi kopard! Balk zokadan kurtuldu, otlar zerinde birka kez zpladktan sonra doann koynuna, rman serin sularna "cump" diye atlad. Onu tutmak iin yekinen Lapkin baln yerine, her naslsa, Anna Semyonovna'nn elini yakalad, istemeyerek dudaklarna gtrd... Gen kz elini ekmeye altysa da ge kalmt, ikisinin dudaklar birleti. Sanki istemeden olan bir eydi bu. Ama ilk pckten sonra bakalar geldi; ardndan yeminler, sz vermeler, mutluluk dolu dakikalar... uras bir gerek ki, yeryznde salt mutluluk diye bir ey yoktur. Mutluluk kendi zehirini iinde tar ya da dardan baka bir ey iin iine karp onu zehirler. Burada da yle oldu. Genler prlerken yaknlarda bir kahkaha koptu. Balarn evirip baktlar, bakar bakmaz da donakaldlar. Irmakta yar beline dein suya girmi, plak bir olan ocuu duruyordu. Anna Semyonovna'nn kardei, ortaokul rencisi Kolya'yd bu. ocuk, iki gence gzlerini dikmi bakyor, hain hain glmsyordu. - Ya, demek pyorsunuz? yi! Anneme syleyeyim de grn! Lapkin kzarp bozararak; - Ben de sizi akll bir ocuk sanrdm, diye kekeledi. Bakalarn gzetmek mertlie smaz. Mzevirlik ise daha da kt, iren, aalk bir davrantr.. Umarm siz mert, soylu bir insan olarak... Mert ocuk; - Bir ruble verirseniz sylemem, dedi. Yoksa yandnz gitti Lapkin cebinden bir ruble karp ocua uzatt. ocuk paray slak avucuna sktrdktan sonra bir slk ald, yze yze oradan uzaklat. ki gencin artk pmeye istekleri kalmamt... Ertesi gn Lapkin kentten Kolya'ya resim boyasyla lastik bir top getirdi, Anna Semyonova ise kardeine biriktirdii bo ila kutularn verdi. Ardndan armaan olarak kpek bal bir ift kol dmesi geldi. Btn bunlar yaramaz ocuun ylesine houna gitmi olmal ki, baka eyler elde etmek iin genleri gzetlemeyi

sklatrd. Lapkini ile Anna Semyonovna nereye giderlerse o da pelerinden ayrlmyordu. ki gencin ba baa kalmas olanaksz gibiydi. Lapkin dilerini gcrdatarak; - Alak! diye syleniyordu. Ya ufak ama tam ba belas! Bu gidile bakalm bamza daha ne iler aacak! O haziran ay boyunca Kolya sevdallara soluk aldrmad. Onlar annesine haber vermekle korkutuyor, nereye gitseler adm adm izliyor, durmadan yeni armaanlar istiyordu. Ald ufak tefek eyleri az bulduu iin sonunda cep saati istemeye balad. Elden ne gelir, genler ister istemez olana bir cep saati alma sz verdiler. Bir gn le yemeinde sofrada hep birlikte ball rek yenirken Kolya birdenbire bir kahkaha att, bir gzn krparak Lapkin'e yle dedi: - Nasl, syleyeyim mi? Lapkin kpkrmz kesildi, tabandaki rek yerine peeteyi inemeye balad. Anna Semyonovna ise ayaa frlad, kendini baka bir odaya att. Austos sonuna, yani Lapkin'in Anna Semyonovna'y resmen istedii gne dein ayn eyler srp gitti. Ama Lapkin kzn ana babasyla evlilik konusunu konuup onlarn onayn aldktan sonra ilk ii baheye frlayp Kolya'y aramak oldu. O gnk mutluluunun zerine ikinci bir sevin daha eklenmiti. Yaramaz ocuun yakasn eline geirdiinde az kalsn sevincinden alayacakt. Olann kulana o fkeyle yaptnda, kardeini aramakta olan Anna Semyonovna da yetiip ocuun br kulana yapt. Kolya alayp; - Anacm, ne olur, yapmayn! Kulunuz, kleniz olaym, balayn beni! diye yalvardka iki sevgilinin yzlerindeki sevinci grmeliydiniz. ki sevdal, birbirlerini sevmeye baladklarndan beri, Kolya'nn kulaklarn ektikleri o an kadar mutlu olmadklarn birok kez anlatp durdular... HEP DLMN YZNDEN Glnecek bir olay ylesine alamak istiyorum ki! Ah, bir alasam, birazck alacam. Olaanst bir akamd. ki dirhem bir ekirdek giyindim, tarandm, kokular srndm, bir Don Juan tavryla sevdiim kzn evine gittim. Sokolniki semtindeki yazlklardan birinde oturuyorlar. Sevdiim kz gentir, gzeldir, 30.000 ruble drahomas vardr, yeterince renim grmtr, bu satrlarn yazarn deli gibi sever. Sokolniki'ye vardmda onu parkta, ge dimdik ykselen kknarlarn altnda, her zaman bulutuumuz sramzda oturur buldum. Beni grnce ayaa frlad, yz sevinten parlayarak hzla bana doru yrd. - ok kat yreklisiniz! dedi. Bu kadar gecikilir mi? Biliyorsunuz, beklemekten ok sklrm. Bir daha byle yapmayn, olur mu? Cici, tatl elini ptm; mutluluktan titreyerek, yan yana, sramza oturmaya gittik. Yreim szlar iinde, sanki gsm yarlp dar frlayacakmasna kt kt atyordu. Yrek atlarm gibi nabzm da hzl hzl vuruyordu. Belli ki bir nedeni vard heyecanmn. Sevgilimle bulumaya, geleceimizle ilgili kesin bir sonu almak iin gitmitim. Ya hep ya hiti, her ey o akamki grmemize balyd. Hava ok gzeldi ama ben havann gzelliine aldracak durumda deildim. Bamzn stnde blbller akd halde blblleri dinlemiyordum, ak bulumalarnn kanlmaz ss olan bu gibi eyler vz geliyordu bana. Sevgilim yzme bakarak; - Niin konumuyorsunuz? dedi. - Hi... yle... Nasl, anneniz iyi mi? - yi... - Ya... demek, yle... ey; ben... Varvara Petrovna, buraya sizinle konumaya geldim. Sizinle bulumamzn nedeni... ey... bugne dek sustum hep, artk konuacam... Varya ban nne edi, titreyen parmaklar arasnda tuttuu iei rselemeye balad. Kendisine ne syleyeceimi biliyordu. Bir sre suskun bekledikten sonra asl konuyu amaya karar verdim. - Evet, susmayacam artk. Bugne dek konumaktan ekinip hep sustum, ama artk duygularn aklamak zorundaym. Belki de syleyeceklerimden dolay gceneceksiniz, belki beni hi anlamayacaksnz. Ama ne yapalm?.. Gene sustum. En doru szckleri semeye alyordum. O srada sevgilimin gzlerinde de ayn heyecan okudum. "Hadi, konu! Daha ne duruyorsun? Sen de amma mymntymsn! Bana ne aclar ektirdiini bilmiyor musun? Hadi, durma!" der gibiydi. - Buraya her gn niin sizinle bulumaya geldiimi, niin evrenizde dnp dolatm tahmin ediyorsunuzdur herhalde. Bunda tahmin edilmeyecek ne var zaten? O size zg derin kavrama yeteneimizle iimde

beslediim duygular, size kar beslediim duygular anlayacanz... (Gene sustum.) umarm, Varvara Petrovna!.. Varya ban daha bir aa edi, parmaklarnn iekle oynamas hzland. - Evet, sizi dinliyorum... - Ben...ben... ama sylemeye gerek var m? Her ey aka ortada... ey...seviyorum sizi. Tanrm, evet, oldu ite! (Gene sustum.) Delice seviyorum! ylesine ok seviyorum ki, yeryzndeki btn romanlar, bu romanlarda yazlan btn ak aklamalarn, yeminleri, verilen szleri bir araya getirin, ancak o zaman... yreimde size kar beslediim...duygular... Varvara Petrovna! (Gene sustum.) Varvara Petrovna! Peki, siz niin susuyorsunuz? - Ne dememi bekliyorsunuz? - Bana syleyecek bir sznz yok mu?.. Varya ban kaldrd, glmsedi. "Th, ne beceriksizim!" diye geirdim iimden. Ama o glmsemesini srdrd, dudaklar kprdand, belli belirsiz bir sesle, "Niin olmasn?" dedi. Oh, dnyalar benimdi imdi. Kendimden geercesine eline sarldm, o cici, tatl eli ptm, ptm... Sonra lgncasna tekine sarldm. Bir taneydi benim sevgilim, onun gibisi yoktu! Ben elini perken o da ban gsme dayamt. te o zaman, ancak o zaman gr salarnn batan karcln fark edebildim. Bu salar ptm, bir anda yreim snd, iime kor paralar dt sandm. O srada Varya ban kaldrp yzme bakt, bana da dudaklarn pmekten baka bir ey kalmad. te Varya artk tmyle kollarmdayken, 30.000 rublelik drahomasnn bana verilmesi bir imzaya kalmken, szn ksas, gzel bir ein, iyi bir parann, parlak bir gelecein antada keklik olduu hemen hemen kesinlemiken kr eytan birdenbire drtt beni. Nasl oldu, bilmem, ksmetimin karsnda bbrlenmek, onu ilkelerine bal bir adam olduuma inandrp caka satmak istedim herhalde. Daha dorusu, ne istediimi kendim de bilmiyordum. imde kar konulmaz, dehetli bir duygu seli kabard. Kz dudaklarndan ptkten sonra; - Varvara Petrovna! dedim. Sizden karm olacanz bildiren sz almadan nce, ilerde doabilecek yanl anlamalar imdiden nlemek amacyla birka sz sylemeyi kanlmaz bir grev sayyorum. Ksa konuacam... Varvara Petrovna, beni yeterince tanyor musunuz? Nasl bir insan olduumu biliyor musunuz? Ben drstm, almay severim, sonra sonra onurluyum. Bu konularda bana kimse bir ey diyemez. Bunlarn tesinde... iyi bir geleceim var. Ama zrdn biriyim ben... Ne param var, ne malm-mlkm... - Biliyorum. Mutluluk parayla elde edilmez ki... - Aslnda benim de paraya aldrdm yok. Yoksulluumla gurur duyarm! Edebiyat almalarndan aldm be-on rubleyi, baka yollardan kazanacam yzlerce rubleye deimem... - Anladm. Baka? - Yoksullua oktan altm... Artk aldrmyorum. stesem bir hafta yemek yemeden durabilirim... Ama siz? ki adm teye arabasz gitmeyen, her gn yeni eyler giyen, adm ba para harcayan, yoksulluk nedir bilmeyen, size alnan iek modaya uygun deilse bundan byk mutsuzluk duyan biri olarak benimle evlenmek uruna yeryz nimetlerini tepebilir misiniz? - Ama benim param var ya? Drahoma getireceim. - O, pek nemli deil! Getireceiniz otuz bin ruble birka ylda biter. Sonra? stekleriniz biter mi peki? Sonu, ac gzyalar! Deneyimlerime inann! Hepsini biliyorum. imdi azmdan kan szlerin anlamn da... steklerinizi dizginlemek iin gl bir irade, insan st bir aba gerekecek. Samalyorum galiba, diye dndm ama konumam srdrdm: - yi dinleyin, Varvara Petrovna! Nasl bir adm attnz bilin! Bu yolun dn yoktur. Evlilik nerime yant verirken nce demin sylediklerimi iyice lp tartn! Siz yaam boyu huzurunuzdan yoksun kalacanza, ben sevdiim birinden yoksun kalaym. Edebiyattan ayda kazandm yz ruble yetmez bize. Bununla geinemeyiz. Yol yaknken iyi dnn! Heyecandan ayaa kalkmtm. - Her eyi lp biin! Olanaklarmz snrl olacana gre, kendinizi gemleyemeyecekseniz bunun sonunda gz yalar, sitemler, erken aaran salar var demektir. Drst bir insan olduum iin uyaryorum sizi. Birok ynyle sizinkinden ayr, size yabanc bir yaam benimle paylaacak kadar iradenize gveniyor musunuz? (Suskunluk.) - Benim drahomam ne gne duruyor! - Ne kadar? Yirmi binler, otuz binler neye yarar ki? Kah-kah-kah! Yoksa milyon mu? Ayrca ben byle bir eyi... kabul edebilecek miyim sanyorsunuz? Hayr! Hibir zaman! Gururum el vermez! Oturduumuz srann evresinde birka tur attm. Varya dncelere dalmt. Ben iin iin seviniyordum. Szlerim onu etkilediine gre bana sayg duyuyor demekti. - Bu durumda ya ben ve yoksunluklar, ya da ben olmakszn varlk iinde yaama ans... Bunlardan birini sein! Birincisini semeye gcnz var m? Sevgili Varyamn gc yetecek mi buna?

Kendimi kaptrmtm, konutuka konuuyordum. Bir yandan da ikiye blnm gibiydim. Bir yarm, szlerimin anlamn biliyor, durumun ciddiliini kavryordu; br yarm ise "Sakn beni brakma, gzelim! Senin otuz bine konunca bak, neler olacak! Drahoman bize mr boyu yeter!" tatl hayallerine dalmt. Varya beni dinledi, dinledi... Sonunda ayaa kalkarak elini uzatt. - Size ok teekkr ederim! Bunu yle bir sesle sylemiti ki, yerimden hopladm, yzne bakakaldm. Gzleri, yanaklar yalar iindeydi. - Bana kar drst, mert davrandnz iin size ne denli teekkr etsem azdr. Evet, ben baka trl yetitirildim... skntya katlanamam... Sizin denginiz deilim ben... Byle diyerek hkrklarla alamaya balad. Ne yapacam armtm... Alayan kadn grnce hep byle olurum. Hele o srada!.. Ben ne yapacam tasarlarken Varya kendini toparlayp gz yalarn sildi. - Haklsnz. Bu durumda sizinle evlenecek olursam kendi kendimizi aldatm oluruz. Size uygun biri deilim. Zengin aile kzym, el bebek, gl bebek yetitirildim. Hep arabalarda gezer, ulluk eti, ball brekli yerim ben... Sade suya tirit, halkn itii lahana orbas bana gre deil. Bu konularda annem de beenmez huyumu, ama elimden ne gelir ki! Yaya yrmek houma gitmez, abucak yorulurum... Giyim kuam zevkim de yle... Btn bunlara nasl para dayandracaz? Kesinlikle olmaz! Ayrlalm en iyisi, hoa kaln! Eliyle yreimi paralayan bir hareket yaptktan sonra ondan hi beklemediim bir ey daha syledi: - Hayr, hayr! Ben size layk deilim! Elveda! Bunu syledikten sonra dnp hzla yanmdan uzaklat. Bense aptal gibi orada kalakaldm. Sevdiim kz benden uzaklarken arkasndan bn bn bakyor, ayaklarmn altndaki topran sarsldn duyumsuyordum. Neden sonra kendimi toparladmda bama ne iler atm anlamaya baladm. Ben ne halt etmitim? Hepsi u dilimi tutmasn bilememektendi! Neredeyse alayacaktm. Arkasndan bakp "ne olur, geriye dn!" diye barmak istedim ama kzn yerinde yeller esiyordu. Bylece kendi gzmde rezil olduktan, bir hayli acl dakikalar yaadktan sonra eve gitmeye karar verdim. in kts, parkn giriinde atl tramvay filan gzkmyordu. Yanmda araba tutacak param olmad iin ister istemez yaya yola koyuldum. gn sonra yeniden Sokolniki'deydim. Sevgilimin yazlna vardmda onun hasta olduunu, yaknda babasyla birlikte Petersburg'a gideceini sylediler. Buna bir anlam veremedim. imdi yatamda yatarken hncmdan yastm diliyor, kendi kendime tokat atyorum. imde ne frtnalar koptuunu bir bilseniz!.. Ey, deerli okurum, ben bu ii nasl dzelteceim? Sevdiim kza ne syleyeyim imdi? Yoksa mektup mu yazaym? Ama nasl ulatracam mektubu ona?.. Hep ektiklerim u dilimin yznden! ST AACI B. ve T. ileleri arasndaki posta yolundan yryordum. Bu yoldan gelip geenler Kozyavka deresinin kysnda tek bana duran Andreyev'in deirmenini ok iyi bilirler. Khne deirmen her an yklmaya hazr gibidir; kamburu km, pl prt iinde, ufak tefek, yal bir kadna benzetilebilir. Belki yz yldr orada durmakta olup, uzun sredir altn gren yok. Eer belini kocaman bir sde dayamam olsa bugne dein yerle bir olmas iten deildi herhalde. St de deirmen gibi yalanmtr, gvdesini iki kii zor kucaklar. St aacnn st dallar deirmenin damna, su bendine sarkar; alt dallarysa aaya dklen suya, topraa deer. Gvdesindeki dibi grnmez bir kovuk aac irkinletirmitir. Elinizi kovuktan ieri sokacak olursanz koyu renk bir bala ularsnz. Ayn anda da banza bir sr yaban ars r, vzldaarak sizi sokmaya alrlar. Bu koca aa ka yanda, dersiniz? Aacn eski dostu Arhip'e soracak olursanz bey konanda eitici, sonra da hanmefendinin ua olarak alt gnlerde bile byle yal olduunu syleyecektir. O gnlerin stnden yle ok zaman geti ki! St aac yalnzca deirmene deil, Arhip'e de desteklik etmektedir. Arhip btn gn aacn kkleri arasnda oturup balk avlar. Kendisi de st aac gibi kocayp kamburlamtr, disiz az aacn gvdesindeki derin kovuu andrr. Gndzleri balk avlamay bitirdikten sonra geceleri ayn yerde oturup kara kara dnr. Aala ikisi, durmadan fsldaan kar-koca gibidirler. mrleri boyunca, kim bilir, neler grp neler geirmilerdir!.. imdi onlarn anlatacaklarn dinleyelim. Bundan otuz yl kadar nce St Yortusu denen bir kutsal pazar gn Arhip yal sdn dibinde oturmu, balk avlyordu. Her zamanki gibi evresi byk bir sessizlik iindeydi. Stle yal Arhip'in fsldamalar, arada bir zplayan balklarn prtsndan baka t kmyordu. Arhip leye dein balk avladktan sonra tuttuu balklar ayklayp kendine orba piirirdi. Sdn glgesi kar kydan uzaklamaya balaynca le vakti gelmi demekti. Bir de posta arabalarnn ngraklarndan anlard len olduunu. Tam le saatinde T. kenti ynne giden posta arabas bendin yanndan geerdi. O pazar gn de Arhip ngrak seslerini duyunca oltay elinden brakp bent ynne bakmaya balad. atl posta arabas tepeyi at, ar ar yryerek bende doru indi. Postac nde uyumaktayd. Araba bende yaklanca birden durdu. oktandr armay unutan Arhip ok at bu ie. Olaand bir eydi posta arabasnn orada durmas. Postacnn yannda oturan src tedirgin baklarla evresine baknd, yerinde

yle bir kprdand, postacnn uyurken yzne rtt mendili hzla ekip bana elindeki demir sopayla vurdu. Postacdan gk kmad, ama sar salarnn arasndan kanlar fkrd. Bunun zerine arabac aaya atlad, demir sopay postacnn kafasna bir daha indirdi. Bir dakika sonra hzla sde doru yneldi. Gneten yanm yz sapsaryd, evresine bn bn bakyordu. Btn bedeni zangr zangr titrerken koarak sdn yanna geldi, Arhip'in yaknda bulunuunu fark etmeden elindeki posta torbasn aacn kovuuna tktrd. Sonra hzla arabaya trmand, yerine yerletikten sonra demir sopay anszn kendi akana indirdi. Arhip neler olup bittiini anlamamt. Yz kana bulanan src barmaya balad: - mdat! Yetiin! Adam ldryorlar! Atlar hzla srerek uzaklaan arabacnn haykr o sessizlikte birka kez yankland. Aradan bir hafta kadar gemiti ki, olay soruturmak zere birileri geldi. Adamlar evrenin plann kardlar, bendin suyunun derinliini ltler, st aacnn altnda le yemei yedikten sonra ekip gittiler. Bu srada deirmenin yannda oturan Arhip korkudan tir tir titrerken gzn kovuktan ayramyordu. Daha nce grmt, kovuktaki antann iinde her biri beer mhrl birok zarf vard. Frsat bulduka antay ap zarflara bakyor, yal stse gndzleri susup geceleri iin iin alyordu. Aacn sessiz atlarna dayanamayan Arhip aradan bir hafta daha geince antay kapt gibi ilenin yolunu tuttu. - Derdimi kime anlatabilirim? diye sordu karsna kanlara. nnde izgili nbeti kulbesi bulunan bycek sar bir binay gsterdiler. eri girdiinde karsna ceketinin dmeleri l l parlayan bir bey kt. Adam bir yandan piposunu tttryor, bir yandan da nbetiyi azarlyordu. Arhip dorudan doruya ona yaklat, yal stle ilgili yky zangr zangr titreyerek anlatt. Beriki hemen nbetiyi azarlamay brakt. Arhip'in elindeki antay ald, kapan at, yz nce sapsar, sonra kpkrmz oldu. - Sen burada dur! dedikten sonra kalem odasna kotu. Orada evresine bir sr memur topland. Telala saa sola koturmaya, kendi aralarnda fsldaarak konumaya baladlar. On dakika kadar sonra ayn adam geriye dnd, antay Arhip'e vererek: - Sen yanl yere gelmisin, arkada, dedi. Buras mal mdrl. Bir alttaki sokakta polis karakolu vardr, oraya gideceksin. Arhip antay alp karakolun yolunu tuttu. Giderken bir yandan da "anta baya yenilemie benziyor. Eski bykl de kalmam" diye dnyordu. Bir alttaki sokakta, nnde iki nbeti kulbesi bulunan baka sar bir bina gsterdiler. Arhip ieri girdi. Burada kalem odas hemen giriteydi. Arhip masalardan birine yaklat, yazclara durumu ksaca anlatt. Birka kii antay elinden kapt, aralarnda barp armaya baladlar, amirlerinin gelmesi iin birini gnderdiler. Koca bykl, iri kym bir polis geldi az sonra. Ksa bir sorgulamadan sonra koca byk antay onlardan alp odasna kapand. Bir dakika bile gemeden odadan yle bard duyuldu: - Bu anta bo! Sorun bakalm, para nerede? Neyse, antay getiren ihtiyara syleyin de beklemesin! Durun, durun, gitmesin bir yere! van Markovi'in yanna gtrn adam! ey... gitsin en iyisi! Arhip selam vererek oradan ayrld. Ertesi gn sazanlar, kzlkanatlar onu rmak kysnda yeniden grmeye baladlar. Bu olay gz mevsiminin sonlarna raslyordu. Yal adam ok zgnd, yapraklar sararan st aac gibi kedere gmlmt. Gz mevsimini sevmezdi zaten. Birka gn sonra posta srcsn de bendin kysnda grnce znts daha bir artt. Arabac gene onun varlnn farkna varmadan aaca yaklat, elini kovuktan ieri soktu. Islak, uyuuk arlar adamn koluna svandlar. Eli kovukta aradn bulamaynca arabacnn yz sapsar kesildi. Tam o srada balk avlayan yal adam fark etti. - Hey babalk! Buradaki anta nereye gitti? Somurtarak oturan Arhip yant verecek durumda deildi. stelik gznn nnde adam ldren arabacnn kendisine de bir ey yapmasndan korkuyordu. Ama adamn durgun sulara dalp giden baklarna dayanamayp: - antay polise gtrdm, dedi. Ancak korkmanz gerekmez. Onlara antay sdn altnda bulduumu syledim. Bunlar duyunca posta srcs ok fkelendi, yal adamn zerine ullanarak dvmeye balad. Yzne, kafasna vurmas yetmiyormu gibi bir de yere yatrp ayaklarnn altnda inedi. Neden sonra fkesi geince dvmeyi brakt, ama oradan ayrlmayp Arhip'le birlikte deirmende kald. Gndzleri uyumakla geiriyor, kimseyle konumuyor, geceleriyse bendin evresinde dolap duruyordu. Birileriyle gizli gizli fsldatna gre ldrd postacnn glgesi de oralarda dolayor olmalyd. Arabac bahar mevsimi boyunca da kimseyle konumad, bendin evresinde gezinmelerini srdrd. Ona acd iin bir gn Arhip: - Aptal aptal ne dolap duruyorsun? Git artk buralardan, dedi. Ayn eyi postacnn glgesi de, st aac da fsldadlar. - Yok! Buralar brakp bir yere gidemem. im szlyor, daha fazla dayanamayacam.

Bunun zerine Arhip arabacnn koluna girip ile merkezine gtrd, posta antasn teslim ettii polis karakoluna gittiler. Karakol kaleminde arabac yerlere kapanp suunu itiraf etti, ama koca bykl karakol amiri ok ard. - Ne diye kendine kara alyorsun, be adam? Sarho musun nesin? stersen seni kodese tkaym da akln bana gelsin! Bak unun yedii naneye! Bu alan aklnn karmasnn nedenini bir trl anlamadm! "O cinayetin katili bulunmad" dedik. Daha ne stme dyorsun? ek araban buradan git artk! Arhip getirip onlara teslim ettii antadan sz etti. Yazclar, "O da neymi?" gibisinden pek ardlar, koca byk kahkahay bast. Adamlar tm belleklerini yitirmilerdi, anlalan. Posta srcs karakolda da ruh huzuruna kavuamaynca Arhip ile ikisi st aacnn yanna dndler. Arabac vicdan szsndan kurtulmann tek yolunu rmaa atlayp intihar etmekte buldu. Arhip'in olta mantarnn yzd durgun sular buland bir sre. Bendin zerinde imdi iki glge dolayor. Yal Arhip ile yal st aac belki de bu glgelerle fsldayorlardr... KALE GB KADIN Lidiya Yegorovna sabah kahvesini imek zere terasa kt. Vaktin leye yakn, havann scak olmasna karn stndeki ipekli siyah giysinin dmelerini enesine dek smsk iliklemiti. Belini cendereye girmiesine skan bu koyu giysinin altn sars salarn atn, yznn sert hatlarna uygun dtn bildii iin ondan yalnzca yatmadan yatmaya ayrlrd. in ii fincandan tam bir yudum almt ki, terasa gelen postac ona bir mektup uzatt. Kocasndan geliyordu mektup. yle yazyordu: "Dayn bir kuru bor vermedi. Bu yzden senin iftlii satmak zorunda kaldm. Yapacak baka bir ey yoktu." Yz sapsar kesilen kadn iskemlesinde yle bir sarsld. "ki aylna Odessa'ya gidiyorum. Orada nemli ilerim var. perim." diye srdrd okumasn. - Her eyimi yitirdim! Kocam Odessa'ya gidiyormu. Kime gittii belli deil. Aman Tanrm! diyerek derin bir ah ekti. Gz yuvarla yukar kayd, sendeledi, dmemek iin nndeki korkulua tutundu. O srada aadan birilerinin ayak patrtlar duyuldu. Yazlk komusu, ayn zamanda kuzeni, emekli general Zazubrin kyordu merdivenden yukar. Yallktan yana sarkan kpekler gibi kocam, yeni doan kediler gibi clz bir adamd Zazubrin. Basamaklarn salamln yoklarcasna bastonuyla vurarak, ar ar kyordu merdivenden. Generalin arkasndan da, banda geni kenarlar yukar kalkk, Nuh Nebi'den kalma apkas, sinek kayd tral, emekli profesr Pavel vanovi Knopka bastonunu basamaklara vura vura yryordu. Ufak yapl profesr de merdivenlerin salamln snyor gibiydi. Birinci konuk iki dirhem bir ekirdek giyinmiti, ikincisiyse dzgn tra, giysilerinin beyazlyla dikkat ekiyordu. Emekli general titreyen sesiyle: - Biz de size geliyorduk, meleim, dedi. Sabahlar hayrl olsun! Gzel meleimiz kahve sefas m yapyor? Onun bu szleri zerine Lidiya Yegorovna ile profesr gltler. Kadn ellerini korkuluktan ekti, dikleti, yznde tatl bir glmsemeyle iki elini birden konuklarna uzatt. Berikiler kendilerine uzatlan birer eli ptkten sonra oturdular. - Sevgili kuzenim, bakyorum, bugn keyfiniz yerinde. Neeli olmak iyidir, dedi Lidiya Yegorovna. - yidir, iyidir... Ha, ne diyordum? Gzel perimiz sabah sefas yapyor, demek ki... Profesr ile ben de banyomuzu aldk, kahvaltmz yaptk, dostlar ziyarete ktk. Bizim profesrle bam belada, kuzenim, size biraz dert yanaym. Onu yaknda mahkemeye vermezsem adam deilim. Keh keh keh! Bamza zgr dnceli Voltaire kesildi. - O nasl ey? diye gld Lidiya Yegorovna. Bir yandan da "ki aylna Odessa'ya... gene o kadna..." diye dnyordu. - Vallahi doru! yle dnceler ileri sryor, yle eyler sylyor ki, aklnz durur! Kzln teki! Bakn size ne diyeceim, Pavel vanovi. Kzl rengi kimler sever, bilir misiniz? Keh keh keh! Hadi, syleyin bakalm! Sizin gibi zgr dncelilere bir elme ite! Profesr dzgn tral enesini oynatarak kahkahay bast: - Kah kah kah! yleyse ben de tutuculara bir elme ataym da grn! Kzl renkten kim mi korkar? Boalar! Kah kah kah! Nasl, beendiniz mi? - O, neler gryorum? Bahenizde zakkumlar am! Kontes Dromaderova'yd bunlar syleyerek merdivenden kan. Lidiya Yegorovna'nn yazlk komusu kontes az sonra terasa geldi. - Aaa! Yannzda iki de beyefendi varm! Bugn dalgnlm stmde, zr dilerim! Neler konuuyorsunuz, bakalm? Kesmeyin, general, size engel olacak deilim. - Kzl renkten sz ediyorduk. Bununla ilgili olarak boalardan da... ok haklsnz, Pavel vanovi! Grcistan'da tabur komutanl yaptm yllarda bir gn pelerinimin krmz astarn gren bir boa zerime

saldrd. Hayvan krmzdan rkm, boynuzlaryla beni delik deik edecek. Hemen klcma davrandm. Bereket versin, yakndaki bir Kazak eri geberesiyi srkla kovalad da kurtuldum. E, niye glyorsunuz? Yoksa inanmadnz m? Yemin ederim, doru sylyorum. Lidiya Yegorovna ok arm gibi bir ah ekti, ayn anda da "Odessa'da imdi. Ahlaksz!" diye geirdi iinden. Profesr Knopka boalardan mandalara geti. Kontes Dromaderova konudan skldn syleyince krmz pelerin astarna dndler. Aznda bir gevrek geveleyen Zazubrin: - Krmz astarla ilgili bir anm daha var, dedi. Grcistan'da grev yaptm srada Konvertov adnda ufak tefek bir albay vard. oktan lmtr imdi, topra bol olsun. Kendi halinde, ho bir ihtiyarckt. Birka savaa katlp arptn biliyorum... Yararl hizmetlerinden tr er rtbesinden ta albayla ykseltmiler. ok severdim rahmetliyi. Albayl aldnda ata binecek durumda deildi. Manevralarda knndan kard klcn geriye sokamad iin emir eri yardm ederdi. Kaputunun dmelerini bile emir eri iliklerdi. Beni balayn, bu tiride dnm adamn tek bir d vard, o da general olmak. Yal, km, bir aya ukurda ama gnlnde ne aslanlar yatyor! Adamcaz general olmay kafasna koyduundan emekliliini de istemiyordu. Bylece bizde be yl daha hizmet etti ve diyebiliriz ki, sonunda amacna ulat. Ama nasl ulatn tahmin edemezsiniz. Adamcazn yazgs byleymi demek ki. Generallik rtbesini verdikleri gn anszn katld kald. Yznn sol yanna, sa koluna, iki bacana birden inme inmiti... Bizim gsteri dknne srmal general apoleti takmak nasip olmad, istemeye istemeye emekliye ayrld. Yal karsyla birlikte memleketleri Tiflis'in yolunu tutmak zorunda kaldlar. Giderlerken adamcazn bir yz alyor, br yz kaskat duruyordu. Pelerininin krmz astaryla vnmek artk tek sevin kaynayd onun iin. Yolda giderken eteini kanat gibi ap iindeki krmzy gstermekten gurur duyuyordu. Hamama bile gittii zaman pelerininin astarn da evirip yle koyard. "Grn ite ben kimim" dercesine, kk bir ocuk sanki... Bir sre byle avundu. Ya ok ilerledii iin gzleri de snverdi bir gn. Tuttular, caddelerde dolatrsn diye yanna bir adam verdiler. Bizim kr sal, tiride dnm ihtiyar frsen yere decek durumdayd, gelgelelim, "Ben generalim" diye gururlanmasndan yanna varlmyordu. O karda kta bbrlenerek pelerininin nn ap gezmesi grlmeye deerdi. Ne garip adamd! ok gemeden kars da ld. Bizim bunak alayp szlyor, karsyla birlikte gmlmek istiyordu, ama bir yandan da pelerininin astarn papazlara gstermekten kendini alamyordu. Karsnn lmnden sonra evini ekip evirmesi iin dul bir kadn buldular. Kadn iini iyi biliyordu dorusu. Frsat bulduka generalin ayn, ekerini, parasn ald; adam soyup soana evirdi. Zavally tavuk gibi yolmas yetmemi gibi bir gn tuttu, pelerininin astarn skerek kendine bluz diktirdi. Benekli boz bir bezi de krmz astarn yerine koydurdu. Bizim Piotr Petrovi nereden bilsin? Cakayla eteini herkesin nnde ayor, general pelerininin astar yerine benekli boz bezi gsteriyordu... Kontes Dramoderova bundan da skld, astemen olunu anlatmaya koyuldu. Derken, le yemeine doru anneleriyle birlikte iki gen kz kageldiler. Lidiya Yegorovna'nn komusu Klianinlerdi bunlar. Kzlardan biri piyanonun bana oturdu, br syledi; Zazubrin'in sevdii bir paray seslendirdiler. Sonra le yemeine oturuldu. - Aman, turp ne gzelmi! Nereden aldnz? diye sordu profesr. - imdi Odessa'da... o kadnla birlikte! dedi Lidiya Yegorovna. - Anlamadm. - Ah, ben baka bir ey dnyordum... Bilmiyorum, alverii bizim a yapar... Tanr akna, ne oluyor bana byle? Lidiya Yegorovna ban geriye atp dalgnlna kahkahayla gld. Yemei bitirmilerdi ki, profesrn kars, ocuklar geldiler; kt oynamaya baladlar. Akam zeri kentten baka konuklar skn etti. Gece ge vakit konuklardan sonuncusu da evden ayrlp ayak sesleri kesilince Lidiya Yegorovna ellerini terasn korkuluuna dayad, iki yana sallanarak alamaya balad. Hkra hkra alarken; - Malm mlkm hovardaca sap savurmas yetmiyormu gibi bir de bana ihanet ediyor! diyordu. Ilk yalar sicim gibi akyordu gzlerinden. Byk bir znt iindeydi. imdi artk gz yalarn tutmasn gerektiren hibir engel kalmamt. nsanolu nasl tketiyor kendini! Hem de bo yere! NASIL EVLENDMN RESMDR Kk bir yk Konyakl aymz bitince annelerimiz ile babalarmz bizi ba baa braktlar. Babam ayrlrken; - Hadi, olum, greyim seni! dedi. Ben de arkasndan yle fsldadm:

- Onu sevmediim halde sevdiimi nasl syleyebilirim? - Aptallk etme! Anlamazsn sen! Dediimi yap! Babam fkeli gzlerle szd beni, kameriyeden kt. Tam o srada yal bir el kap aralndan uzanp masann stndeki mumu ald. Tmyle karanlkta kaldk. "Ne olacaksa olsun!" diye geirdim iimden ve kza unlar syledim: - Durum tmyle benden yana, Zoya Andreyevna. Yalnzz, stelik ierisi karanlk. Bu durumda yzmn kzardn gremeyeceksiniz. Kzarmamn nedeni, yreimi yakan duygulardr. Durdum. Zoya Jelvakova'nn yreinin kt kt atn, dilerinin birbirine vuruunu iitebiliyordum. kimizin oturduu srann titremesiyle onun bedeninde oluan sarsnt bana ulayordu. Zavall kzcaz beni sevebilir miydi? Benden nefret etmesi bir yana, eer aptallarn birini kk grmesi olasysa tam anlamyla kk gryordu beni. nk orangutanlardan farkl bir grnm yoktu. Rtbemin, aldm madalyalarn omuzlarm, gsm sslemesine karn sivilceli, kll, ablak suratmla irkin bir hayvana benziyordum. Srekli nezle oluumdan, ikiye dknlmden burnum patlcan gibi iti. Hantallkta aylardan geri kalmazdm. Ruhsal nitelikler ynndense vnlecek durumda deildim. Zoya henz nianlm deilken ondan aldm rvet utandryordu beni. Kzcaza acdm iin konumam yarda kesmitim. - Gelin, baheye kalm. Buras havasz, dedim. Aalar arasndaki yoldan yrdk. Kameriyeden ktmz gren annelerimiz, babalarmz kendilerini allarn arkasna attlar. Ay Zoya'nn yzne vuruyordu. O zaman budalann biri olmama karn kzn gszlnden ileri gelen sevimlilii kamad gzmden. imi ekerek; - Blbl tyor, sevgilisinin gnln elendiriyor, dedim. Ya ben ne zaman birini elendireceim? Kzcaz kzard, gzlerini nne edi. Byle rol yapmas retilmiti ona. Yzmz rmaa dnk, sraya oturduk. Irman kar yakasnda beyaz bir kilise, kilisenin arkasndaysa Zoya'nan gnln alan Bolnitsin adndaki memurun oturduu, Kont Kuldarov'un kocaman evi ykseliyordu. Zoya oturur oturmaz gzlerini o eve dikti. Onun baklar karsnda yreim cz etti, kendime acdm. Ey, anam-babam olacak insanlar; sizde hi anlay, insaf yok mu? Cehennemde atr atr yanmaktan korkmuyor musunuz? - Mutluluum bir kiinin elinde, diye srdrdm konumam. O kiiye kar zel duygular, byk bir hayranlk besliyorum. Gnlm ona verdim... Ama o beni sevmiyorsa ben... ldm, bittim demektir. te o kii sizsiniz... Peki, sizin bana kar duygularnz nedir? Siz de sevebilir misiniz beni? Daha dorusu seviyor musunuz? - Seviyorum... tiraf edeyim, onun bu sz beni irkiltti. Oysa ben neler beklemitim! Nianlm bakasn sevdii iin bana ret yant vereceini sanyordum. Ummadm bir durumla kar karyaydm imdi. Kzcazn birtakm zorluklar gslemeyi gze alamad belliydi. Tir tir titreyerek ve azmdan dklen szlerin ne anlama geldiini bilmeyerek; - Doru deil! dedim. Zoya Andreyevna, iki gzm, inanmayn demin sylediklerime! Sizi sevmiyorum! Eer seviyorsam kahrolaym! stelik siz de beni sevmiyorsunuz. Bizim yaptmz dpedz samalk! Oturduumuz srann evresinde fr fr dnyordum. - Yapmamalyz bunu! kimiz de gldr oynuyoruz. Bizi birbirimizle zorla evlendiriyorlar. Mal-mlk kaygsyla oluyor bu maskaralk, sevginin bunda yeri yok! Sizi aldatmaktansa boynuma ta balayp kendimi suya atarm daha iyi! Analarmzn, babalarmzn bizi zorlamaya haklar var m? Klesi miyiz biz onlarn? Hayr, evlenmeyeceiz! nat olsun diye evlenmeyeceiz! imdiye dek onlar dinlediimiz yeter! te imdi yanlarna gidip seninle evlenmeyeceimi syleyeceim! Zoya'nn gzleri birdenbire kurudu, alamay brakt. - Ben de sizin baka kz sevdiinizi biliyorum. Sizin de gnlnz Matmazel Debe'de. - Evet, Matmazel Debe'yi deli gibi seviyorum. Geri kendisi baka bir mezhepten, stelik varlkl deil. Ona gnl vermemin nedeni akll oluu, daha baka erdemleridir. Annem-babam isterlerse beni lanetlesinler, gene de evleneceim o kzla. Onu yaammdan ok seviyorum. Onsuz edemem. Onunla evlenmedikten sonra yaamann ne anlam kalr? Gidiyorum ite. Gelin, bizimkilere birlikte syleyelim. Size nasl teekkr edeceimi bilemiyorum. Beni yle rahatlattnz ki? Duyduum mutluluktan dolay Zoya'ya teekkr stne teekkr ediyordum, o da benden aa kalmyordu. Byk bir sevin iinde ve mihnetle ben onun ellerini, o benim sam, kll yzm pmeye, birbirimize iltifatlar yadrmaya baladk. Hatta bir ara terbiye kurallarn unutup onu kucaklayverdim. Diyebilirim ki, birbirimizi sevmediimizi sylemekten duyduumuz mutluluk, bakalarnn karlkl sevgilerini bildirmelerinden duyduklar mutluluktan daha bykt. kimiz de sevinten uarak, coku iinde, yzmz pespembe, kararmz bildirmek zere bizim eve kotuk. Yolda birbirimizi yreklendiriyorduk: - sterlerse svsnler, dvsnler, hatta evden kovsunlar! Evin giriinde eikte bizi bekler bulduk onlar. Yzlerimizdeki sevinci, mutluluu grnce uaa iaret ettiler. Uak koup ampanya getirdi. Ben ellerimi sallamaya, kar koymaya, amata karmaya baladm. Zoya bard, zrlayarak alad. Byk bir grlt koptu, ampanyay iemediler. Gene de evlendirdiler bizi.

imdi evliliimizin gm yldnmn kutluyoruz. Birlikte tam 25 yl uup gitmi. Balangta zor yllar geirdik. Hep azarladm Zoya'y, gerektiinde patakladm, istemeye istemeye sevdim. stemeye istemeye ocuklarmz oldu. Sonra... yava yava altk birbirimize... u an Zoyack arkamda ayakta duruyor; elleri omuzlarmda, tepemdeki dazla pyor. KORKUN BR GECE van Petrovi Panihidin (1) sarard, lambann fitilini kst, heyecanl bir sesle anlatmaya balad: - 1883 yl Noel gecesi, imdi rahmetli olan bir arkadamn evinde ge vakte kadar ruh arma oturumuna katldktan sonra eve dnyordum. Koyu mu koyu, gz gz grmez bir karanlk vard. Sokak fenerleri yanmad iin nm seemiyor, neredeyse el yordamyla yolumu buluyordum. Moskova'nn gmtlklerinin (2) bulunduu mahallede, yani Arbat semtinin dip kesinde Trupov (3) adl memur arkadamn yannda kalyordum... Kafamn ii ar, karmakark dncelerle doluydu. "Sana br dnyaya yol gzkyor... Tvbe etmeden gitme!" te ruhunu armay baardmz Spinoza'nn bana ulatrd ileti buydu. Byk filozoftan, hakkmda bildiklerini bir daha yinelemesini istediimde parmaklarmz bastrdmz ay taba ayn yazy yazdktan sonra unu da ekledi: "Bu gece leceksin!" Aslnda ruhlara, ispritizmaya filan inanmam, gelgelelim lm dncesi, daha dorusu leceimle ilgili aklamalar canm skmaya yetmiti... Siz ne dersiniz, baylar, her ne kadar lm kanlmaz, doal bir olguysa da birisi yaknda leceinizi sylese hanginizin tyleri rpermez? O zaman da yle, buz gibi souk havada, gz gz grmez karanlkta yolumu bulmaya altm, tepemde azgn frtnann hznl hznl uluduu, yamur damlalarnn kudurmuasna savrulduu, evremde tek canl varlk grmediim, tek insan sesi iitmediim byle bir gecede yreimi anlatlmaz bir korku sarmt. Sama inanlara pabu brakacak bir insan olmadm halde korkudan ne arkama, ne de iki yana bakabiliyor, habire yryordum... Bam arkaya evirsem "lm" denen eyi hortlak klnda karmda grvereceim sanyordum. Panihidin derin bir soluk ald, bir bardak su itikten sonra anlatmasn srdrd: - Yreimi dolduran, kayna belirsiz, ama hepinizin ok iyi anlayaca korku, Trupov'un oturduu apartmann drdnc katna ktktan, benim kaldm odann kapsn ap ieri girdikten sonra da yakam brakmad. Bekar odam zindan gibi karanlkt. Rzgr sobann iinde de uulduyor, sanki scak odaya onu da almam istercesine hava deliinin kapan zangr zangr titretiyordu. Glmseyerek, "Eer Spinoza'ya inanmak gerekirse bu gece, rzgrn inlemesini dinleye dinleye leceim. Ne korkun!" dedim kendi kendime. Bir kibrit bulup aktm. Rzgr kudurmuasna saldrarak evin atsna yklendi, ayn anda da hznl iniltisi fkeli kkremelere dnt. Aadaki katlardan birinde srgs kopan bir panjur kanad duvara hzla arpt, hava deliinin kapa imdat istercesine ac ac gcrdad... "Byle bir gecede vay evsizlerin haline!" diye dndm. Ama bu tr dncelere dalmann sras deilmi... Kkrtl kibrit mavi aleviyle parladnda odaya yle bir gz attm, ayn anda da beklenmedik, korkun bir grntyle karlatm. Keke rzgrn saldrs kibrit alevini pf diye sndrseydi. O zaman belki gzlerim bu grntyle karlamaz, tylerim diken diken olmazd. Korku iinde lk attm, kapya doru birka adm geriledim, byk bir aknlk ve rpertiyle gzlerimi kapadm. Odann ortasnda bir tabut duruyordu. Mavi alevin parlamas uzun srmemiti, ama tabutu ak seik grmtm. Tabutun prl prl parlayan, srma ilemeli pembe bir rts, bunun stnde de l l yaldzl bir ha vard. Yeryznde yle eyler olur ki, baylar, onu bir saniye grdnz halde belleinize aklr. Tabut da yle oldu. Onu bir anlna grmtm, ama imdi bile tm ayrntlaryla anmsyorum. Orta boylu bir insan iin yapld belliydi, pembe rtsne baklrsa bir gen kz iindi. Srma ilemeli rts, tun tutamaklar, alttaki destekleri lenin zengin bir aileden olduunu gsteriyordu. Arkama bakmadan dar frlamm. Ne bir ey dnebiliyor, ne de aklma baka bir ey geliyordu... Anlatlmaz bir korku iinde, yldrm hzyla merdivenlerden aa komaya baladm... Basamaklar, merdiven sahanl, her yer karanlkt. Krkmn etekleri ayaklarma dolana dolana koarken nasl oldu da basamaklardan yuvarlanp kafam yarmadm, hl ayorum. Kendimi sokakta bulunca slak bir fener direine yaslandm, biraz yatmaya altm. Yreim kt kt atyordu, soluum tkanacak gibiydi... Panihidin'i dinleyenlerden bir bayan lambann fitilini aarak ona daha ok sokuldu. Beriki anlatmasn srdrd: - Odamda kuduz bir kpek, bir hrsz grsem ya da anszn yangn ksa bu derece korkmazdm. Tavan kse, deme yarlsa, duvarlar atlasa gene yle... nk bunlarn hepsi olabilecek eylerdi. Ama tabut oraya nereden gelebilirdi? Odann iinde byle bir eyin ne ii vard? Bir kadn, hem de anlaldna gre gen, soylu bir kz iin yapld belli, pahal bir tabut nasl olur da kk bir memurun odasna braklabilirdi? Bo

muydu, yoksa iinde ceset mi vard? Beklenmedik, rktc ziyaretiyle beni akna eviren, zamansz lm bu zengin bayan kimdi? kence verici bir giz!.. "Eer bu bir mucize deilse yzde yz cinayettir" dncesi dodu zihnimde. Gene de bu durumu aklayamyordum. Ben yokken odann kaps hep kilitli dururdu, anahtarn yeriniyse yalnzca yakn arkadalarm bilirlerdi. Tabutu onlar getirip koymu olamazlard. Bir olaslk vard, o da tabutunun onu yanllkla oraya getirip brakmasyd. Belki brakacaklar kat ya da oday armlard. Ancak bunun byle olmas da zordu, nk tabutular yaptklar iin parasn, getiren kiiyse bahiini almadan gitmezdi. "ardmz ruh leceimi haber vermiti. Sakn tabutu da o gndermi olmasn?" diye geirdim iimden. Baylar, nceden de sylediim gibi, ispritizmaya inanmam, imdi de inanmyorum. Ancak byle bir raslant bir filozofu bile doast dncelere, hatta inanlara itebilir. Bir yandan da, "Bunlar tmyle sama! Okullu bir ocuk gibi bou bouna korktum. Grdklerim, gz yanlmasndan baka bir ey deildi. Eve dnerken kafamda ylesine karanlk dnceler vard ki, sinirlerim zayflad iin odamda bir tabut grdm. Bunda alacak bir ey yok. Dpedz gz yanlmas, baka bir ey deil!" diye syleniyordum. Sokakta eskisi gibi yamur yzm kamlyor, rzgr apkam uuruyor, krkmn eteklerini tartaklyordu. Souktan iyice m, stelik srlskam slanmtm. Sokakta duramazdm, scak bir yere gitmeliydim. Ama nereye? Eve dnsem tabutu bir kez daha grmek zorunda kalacaktm, bu da sinirlerimin dayanamayaca bir eydi. evremde tek canl yaratk grmediim, tek insan sesi duymadm byle bir gecede belki de iinde bir lnn yatt tabutla ba baa kalnca aklm oynatabilirdim. Buz gibi souk bir havada, bardaktan boanrcasna yaan yamurun altnda dikilmekse olacak ey deildi. Dndm tandm, arkadam Upokoyev'in (4) yanna gidip geceyi orada geirmeye karar verdim. Tccar erepov'un (5) Mertvets (6) sokandaki pansiyonunda oturan arkadam Upokoyev'i hepiniz tanrsnz, hani geenlerde kendini ldrmt... Panihidin byle diyerek yznde biriken souk ter damlalarn sildi, iini ekerek anlatmasn srdrd: - Ancak evine vardmda arkadam bulamadm. Kapsn birka kez alp evde olmadn iyice anlaynca st terei elimle yokladm, orada bir anahtar buldum, kapy ap ieri girdim. lk iim slanan krkm karp atmak oldu. Karanlkta el yordamyla sediri buldum, kendimi hemen bunun stne braktm. Odada gene zifiri bir karanlk vard. Pencerenin ak kalan hava kapanda rzgrn i karartc uultusuyla ieri girmi bir crcr bceinin tekdze crlts duyuluyordu. O srada Kremlin kiliseleri Noel ayini iin an almaya baladlar. Ben bir kibrit aktm. Keke akmaz olaydm! Parlayan alev beni karanlk dncelerden kurtaraca yerde, tam tersine, tyler rpertici, anlatlmas zor bir dehetin iine att. O korkuyla avazm ktnca haykrdm anmsyorum. Zangr zangr titreyerek kendimi odadan dar attm... Arkadamn odasnda da benim odamdakinin ayns vard: Bir tabut! Yalnz onun odasndaki benim odamda grdmn neredeyse iki kat byklndeydi, koyu kahverengi rtsnn daha i karartc bir grn vard. Hadi, gelin de iin iinden kn! Tabut oraya nasl gelmiti? Bunun gene bir gz yanlmas olduu kesindi. Girdiim her odada tabut bulunacak deildi ya! Anlalan, sinirlerimin iyice ypranmas sonucunda abuk sabuk eyler grmeye balamtm. imdi nereye gitsem karmda bir tabut, llerin konulduu o korku verici nesneyi grecektim. Bu duruma gre aklm oynatyordum, "tabutomani" ad verilebilecek bir hastaln penesine dmtm. Delirmemin nedeniniyse uzun uzadya aratrmann gerei yoktu, ruh arma toplantsyla Spinoza'nn sylediklerini anmsamak yeterdi... Korku iinde, "Amann, aklm oynatyorum! Tanrm, imdi ben ne yapacam?" dedim, bam ellerimin arasna aldm. Beynim zonkluyordu, tir tir titreyen bacaklarmn zerinde zar zor durabiliyordum. Krksz, apkasz, sokan ortasnda kalakalmtm. Saanak btn iddetiyle sryor, souk iliklerime iliyordu. Krkmle apkam almak iin pansiyona dnsem; bu tmyle olanaksz, gcmn yetmeyecei bir eydi. nk artk iyice korkunun etkisine girmitim. Grdm tabutlarn bir gz yanlmas olduunu bildiim halde kendimi korkunun penesinden kurtaramyordum. Srtmdan souk terler boanyordu, dehetten tylerim ayaa kalkmt. Panihidin; - Ne yapacam iyice armtm, diye srdrd konumasn. Aklm oynatmama ramak kalmt. stelik tp yataa decektim. Bereket versin, tam o srada, benimle birlikte ruh arma oturumuna katlan arkadam Doktor Pogostov (7) geldi aklma, kendisi az ileride Miortvy (8) Soka'nda oturuyordu. Doruca onun evine yneldim. Arkadam Pogostov henz u zengin tccar kzyla evlenmemiti, bakanlk mstearlarndan Kladbienksi'nin (9) pansiyonunda, beinci kattaki bir odada kalyordu. Kladbienski'nin pansiyonunda sinirlerimin yeni bir ikenceye katlanmas alnmn yazsym. Merdivenleri trmanmaya balamtm ki, korkun bir grltyle irkildim. Ayaklaryla gmbr gmbr sesler kararak, kaplara arparak birisi yukardan aaya kouyordu. - Nerdesin, kapc? abuk buraya gel! diye haykryordu bir yandan da. Bir dakika sonra srtnda krk, banda tepesi km silindir apkasyla bir karaltnn merdivenlerden aa hzla szldn grdm. Arkadam Pogostov'dan bakas deildi bu.

- Pogostov, neler oluyor? Bir ey mi var? diye sordum. Arkadam komay brakarak titreyen elleriyle ellerime sarld. Yznde renk kalmamt, soluk almakta glk ekerken zangr zangr titriyordu. Tedirgin baklar bir yerde duramyor, gs kalkp kalkp iniyordu... Bouk bir sesle; - Siz misiniz, Panihidin? diye sordu. Durun bakalm, gerekten siz misiniz? Niye yznz mezar kaknlar gibi solgun? Sakn siz bir hortlak olmayasnz. Aman Tanrm, korkun bir durumdasnz! Ne oldu size? - Ama sizde de bet beniz kalmam. Neler oluyor, Tanr akna? - Hi sormayn, azizim! zin verin de biraz soluklanaym.. Eer karmdaki gz yanlgs deil de gerekten sizseniz, size rasladma ok sevindim. Kahrolas ispritizma toplants! Sinirlerim ylesine bozulmu ki, eve dndmde odamda ne grdm, biliyor musunuz? Bir tabut! Kulaklarma inanamyordum, bir daha sylemesini istedim. Arkadam ayakta duramad iin bir basamaa oturdu. - Evet, yanl duymadnz. Tabut, gerek bir tabut... Ben dlek bir adam deilim, ama iblis bile ispritizma denemesinden sonra odasnda bir tabutla karlasa tyleri diken diken olurdu herhalde. Dilim dolaarak, kekeleyerek ben de doktara grdm tabutlar anlattm. Gzlerimiz belermi, azlarmz aknlktan bir kar ak, birbirimizin yzne baktk. Sonra hortlak ya da dte olmadmz anlamak iin birbirimize imdik attk. Doktor; - Ben ac duyduuma gre herhalde siz de duymusunuzdur. Bu durumda ikimiz de uykuda deiliz, d grmyoruz. yleyse odadaki tabutlar gerekti, gz yanlmas olamaz. E, imdi ne yapacaz? Tam bir saat dondurucu merdivenlerde oturup tahminler, varsaymlar ileri srerek iliklerimize dein dkten sonra korkuyu bir yana brakp kapcy uyandrmaya, onunla birlikte doktorun odasna gitmeye karar verdik. Dediimiz gibi de yaptk. Odaya ktmzda bir mum yaktk; gerekten de beyaz rtl, srma saakl, pskll bir tabut tam ortada duruyordu. Kapc dindarca stavroz kard. Doktorun yznn kan ekilmiti, tir tir titriyordu. - Bakalm tabut bo mu, yoksa iinde biri var m? imdi anlarz, dedi. Gene de bir trl kapa amaya karar veremiyorduk. Sonunda doktor eildi, korkudan dileri kenetlenmi bir halde kapa yava yava kaldrd, mz birden tabutun iine baktk... Tabut bombotu... inde l yoktu ama orada u mektubu bulduk: "Azizim Pogostov! Kaynbabamn ilerinin bozulduunu biliyorsun. Boazna dek borca batm durumdadr. Yarn, br gn eyalarn haczetmeye gelebilirler. Bu, hem onun, hem de benim ailemizi yok etmeye, namusumuzu lekelemeye yeter. Ben onuruna dkn bir adamm. Dn yaptmz aile toplantsnda kaynatamn deerli, para eder nesi varsa saklamaya karar verdik. Adamcazn tm varl tabutlar olduu iin (Bildiin gibi kendisi kentimizin en iyi tabut ustasdr.) bunlarn en deerlilerini setik. Bir dost olarak bize yardm etmeni istiyorum, desteini bizden esirgeme, malmz, onurumuzu kurtar! Bunu bizden esirgemeyeceini umarak, aziz dostum, geri isteyinceye dek odanda kalmas iin bir tabut gnderiyorum. Yakn arkadalarmn, dostlarmn yardm olmazsa mahvolacamz yzde yz. Tabut sende en fazla bir hafta kalacaktr. Gerek dost bildiklerime birer tane gnderiyorum. Sizlerin gnlyceliinize, iyilikseverliinize gvenim sonsuzdur. van elyustin" (10) Bu olaydan sonra ben sinir kliniinde tam ay tedavi grdm, tabutunun gveyi dostumuzsa hem onurunu, hem de kaynatasnn mal varln kurtard. imdi kendisi de bir cenaze ileri brosu at; gmt talar, zeri yazl mermer levhalar satyor. u sralar ileri iyi gitmiyormu. imdi her akam odama girerken karyolamn dibinde mermer bir yazt ya da katafalk bulacam diye dm patlyor... YAMURDAN KAARKEN DOLUYA TUTULDU Avukat Kalyakin katedral korosunun efi Gradusov'un (11) odasnda oturmu, Gradusov adna sulh mahkemesinden gelen celp kdn elinde evirip evirerek baz aklamalarda bulunuyordu: - Siz ne derseniz deyin, Dosifey Petrovi, btn kusur zat alinizde. Size saygm sonsuz, bana kar gsterdiiniz yaknl takdirle karlyorum, gene de zlerek belirteyim ki, bu ite hakszsnz. Evet, hakszsnz. Mvekkilim Derevyakin'e (12) hakaret ettiiniz bal gibi ortada. Ne diye hakaret ettiniz ona? Yznden lanet okunan, uzun boylu, bask alnl, kaln kal, gsnde tun bir madalya sallanan yal Gradusov fkeli bir sesle; - Ne hakaret etmesi! dedi. Ona hakaret etmedim ki! Yalnzca biraz ahlak dersi verdim, o kadar. Budalalara ahlak dersi vermez, onlar yola getirmezsek u dnyada rahat yz gremeyiz. - Ama, Dosifey Petrovi, siz ahlak dersi filan vermemi, dpedz hakaret etmisiniz. Dilekesinde belirttiine gre herkesin nnde yzne "sen" diye bardktan sonra ne alakln brakmsnz, ne eekliini... Bir keresinde de elinizi kaldrp fiilen hakaret yolunu semisiniz.

- Anlamadm! Adam hak etmise dvmekten baka kar yol var m? - Ama unu iyi bilin ki, buna hi hakknz yok! - Benim hakkm yokmu? E, balayn ama bunu benim klahma anlatn! Byle laflar yutmam ben! Bu adam piskoposluk korosundan kap dar edildikten sonra gelip benim koroma girdi, orada tam on yl alt. Bilmek istersiniz diye syleyeyim ki, ben onun kurtarcs, velinimeti saylrm. Onu ben de koromdan kovdum diye bana kzdysa bunda tmyle kendisi suludur. Felsefeyle uramak ona m dm? Felsafeyle ancak akl banda, yksekrenim gren kiiler uraabilir. Eer sen budalaysan, akln her eye ermiyorsa kapa eneni, otur oturduun yerde! Azn ama da akll insanlarn sylediklerine kulak ver! Ama bizimkisi frsatn bulduka zrvalamaktan geri durmaz. Tam koro ilahi sylemeye ya da ayine balayaca zaman Bismark'tan, Gladstone'dan dem vurur. nanr msnz, salak herif bir gazeteye bile abone olmu, her gn alyormu... Gznzn nne getirebiliyor musunuz, Trk - Rus Sava yznden ka kez tokatladm drzy! Koro ilahi sylerken o, tenorlarn kulana eilmi, bizimkilerin Trk zrhls "Ltfi Celil"i maynla havaya nasl uurduklarn anlatyor. Syler misiniz, bu ne demek oluyor? Bizimkilerin zafer kazanmas insann houna gider elbet, ama ilahi sylememek iin bir neden deildir bu... le ayini bitsin, ondan sonra konu konuabildiin kadar. Szn ksas, domuzun biridir o herif! - Demek oluyor ki, ona daha nce de hakaret ediyordunuz! - Ama eskiden gcenmiyordu ki... Bunlar kendi iyilii iin sylediimi biliyor, sesini karmyordu. Byklerine, velinimetine kar gelmenin gnah olduunun bilincindeydi. Ama ne zaman emniyette greve girip yazcla balad, artk hepsine paydos! Tafrasndan yanna varlamaz oldu. "Ben ilahici deilim, memurum" diyor da baka bir ey sylemiyordu. Bu arada "Evrak memurluu snavna gireceim!" diye tutturdu. Ben de dedim ki "Sen budalann birisin. Felsefe yrteceine burnunu silsen daha iyi edersin. Rtbe, mevki dnmek senin neyine? Sana rtbe dnmek yerine boynunu bkp bir kede oturmak daha ok yarar." Ama laflarm kafasna girmiyor ki! Szn gelii u son olay ele alalm. Beni mahkemeye veriinin asl nedenini biliyor musunuz? Bu adam hdk olu hdk deil de nedir?.. Samopliuyev'in (13) meyhanesinde oturmu bizim katedralin zangocuyla ay iiyorduk. erisi yle kalabalkt ki, ine atsan yere dmez! Baktm, bu drz de orada, yazc arkadalaryla birlikte bir eyler zkkmlanyor. ki dirhem bir ekirdek, cakas da yerinde ha! Ellerini havaya kaldra kaldra konuup duruyor. Neler sylediini merak edip kulak kabarttm. A, bizimki bu sefer de koleray diline dolam, felsefe yrtmyor mu? Siz olsanz ne yaparsnz? Sesimi karmadm, diimi sktm... "Anlat bakalm, anlat, dilin kemei yok nasl olsa!.." dedim kendi kendime. Ama u ie bakn ki, tam o srada meyhanenin laternasn almaya baladlar. Bizim hdn duygular kabarm olacak ki, ayaa kalkp arkadalarna yle seslendi: "Uygarlk, ilerleme adna ielim! Ben, lkemin z olu, yurtsever bir Slavcym! Yurdumun uruna her gle gs germeye hazrm! Kendine gvenen varsa ksn karma! Bilek greinde kim gelirse yeneceim!" Byle diyerek masaya bir yumruk indirdi. Eh, artk bu kadarna dayanamadm. Yanna yaklaarak nazike, "Bana bak, Osip! Sen eein birisin, hibir eye akln ermez. O bakmdan otur oturduun yerde, eneni de kapat! Yalnzca okumu, akll adamlar tartmaya girebilirler, senin byle eylere hakkn yok! nk sen bir hisin, sfrsn!..." dedim. Ben ona bir syledim, o bana on karlk verdi. At azn yumdu gzn... Oysa benim sylediklerim onun iyilii iindi. Buna karlk aptal herif ne yapt? Tuttu beni mahkemeye verdi. Kalyakin iini ekti. - Dosifey Petrovi, ite dilinizi tutamadnz iin, bakn, banza ne iler atnz! oluk ocuk sahibi, saygdeer bir kiisiniz. Mahkemeye gelip gitmelerden, dedikodulardan, az dalalarndan, belki de tutuklanmaktan kurtulamayacaksnz. Bu ii fazla uzatmadan bitirmek gerek. Bakn, size ne diyeceim! Bugn akam zeri, saat altya doru Samopliuyev'in meyhanesine gidelim; yanlarnda ona hakarette bulunduunuz yazclar, tiyatro oyuncular yanndayken Derevyakin'den zr dilersiniz. Byle yaparsanz dava dilekesini geri aldrrm ona. Anladnz m? Bylesi daha iyidir, Dosifey Petrovi, kabul edeceinizi sanyorum. Bu zm yolunu dostunuz olarak akladm size. Mvekkilim Derevyakin'e hakaret ettiniz, herkesin nnde onu kepazeye evirdiniz, daha da nemlisi onun gururuyla oynayp duygularyla aka alay ettiniz... Biliyor musunuz, bu zamanda byle eyler yaplmaz. Daha dikkatli davranmak gerekir. Szlerinize yle bir anlam vermisiniz ki, nasl syleyeyim... gnmzde... ey... pek uygun kamyor... imdi altya eyrek var. Benimle gelecek misiniz? Gradusov gitmemek iin direndi, ama Kalyakin onun szlerinin tad "anlam", bu "anlam"dan doacak sonular yle keskin izgilerle ortaya koydu ki, koro efi korkarak gitmeye raz oldu. Meyhaneye giderlerken avukat; - Dikkat edin, gnl alc szlerle zr dileyin, diye akl veriyordu. Yanna gidip, "Sizden" diye baladktan sonra, "zr diliyorum... szlerimi geri aldm." filan dersiniz... Meyhaneye vardklarnda her zamanki mterilerin ounlukla geldiini grdler. Akam oldu mu, ay bira imek isteyen btn orta halliler orada toplanrlard. Bu sefer de esnaf takm, artistler, memurlar, yazclar masalar doldurmulard. Derevyakin yazclarn arasna oturmutu. lk bakta ya anlalmayan, sinek kayd tral, bayku gzl bir adamd Derevyakin. Fra gibi sert salar vard, onu grnce izmelerini fralamak gelirdi insann aklna. Yznn mutlu grnnden bu yzn sahibinin hem ayya, hem kaln sesli, hem de

aptal olduu kansna varrdnz. Yalnzca onun aptall kendini dnyann en akll adam sanacak derecede deildi.Koro efinin ieri girdiini grnce Derevyakin azck yerinden doruldu, kedi gibi byklarn oynatt. Topluluk nnde zr dileneceini daha nce renmi bulunan kalabalk sessizleti. eri girer girmez Kalyakin; - Bay Gradusov raz oldu, dedi. Koro efi kalabalk arasndan bazlaryla selamlat, mendilini karp grltyle smkrd, kzara bozara Derevyakin'e yaklat. Onun yzne bakmadan; - Balayn.. Buradaki baylarn nnde geen gn sylediim szleri geri alyorum, dedikten sonra mendili cebine soktu. Derevyakin kaln sesiyle; - Balyorum, dedi. Oradakileri utku kazanmcasna szdkten sonra yerine oturdu. - Bu bana yeter. Bay avukat, davann dmesi iin gerekeni yapn, ltfen. Gradusov rahat deildi. - Evet, zr diliyorum. Balayn1 Can skc eylerden holanmam... Sana "siz" dememi mi istiyorsunuz, ite "siz" diyorum. Seni akll adam yerine koymam m istiyorsun? Ona da peki! Cann cehenneme, nasl istiyorsan yle olsun! Ben, kardeim, kinci bir adam deilim. Senin gibi mendeburlara aldrdm yok! - Ama izin verin, zr dileyeceiniz yerde svyorsunuz bana. - Yahu, daha nasl zr dileyeyim? stediklerin yerine geldi ya! "Sen" diye konuuyorsam alkanlktan ileri geliyor. bir de nnde diz kp yalvaracak deilim herhalde... Hem zr diliyorum, hem de bu ii ksa yoldan zdm iin Tanr'ya krediyorum. Mahkemelerde srtecek vaktim yok benim. mrmde mahkemeye gitmi deilim, gitmek de istemem... Sonra sana... size de tavsiye etmem. - Size katlyorum... Bu duruma gre, imdi birlikte Ayastefanos Bar onuruna birer kadeh imeye ne dersiniz? - Neden imeyelim? eriz ieriz... Ancak sen, kardeim Osip, domuzun birisin! Bunu sana svmek iin sylemiyorum. Lafn gelii ite... dilim yle alm... Domuzun tekisin sen, Osip! Piskoposluk korosundan kovduum gn ayaklarma kapandn ne abuk unuttun? Sonra da tutup velinimetini ikyete kalkyorsun! Nah senin suratna!.. Bunlar yaparken hi utanmadn m? Baylar, bu adamn yapt ayp deil mi? - zin verin ama... gene svmeye baladnz. - Ne svmesi? Ben sana t veriyorum, yol gsteriyorum... Biz artk bartk. unu son kez syleyeyim ki, sana kesinlikle kfretmek niyetinde deilim. Velinimetini ikyet eden senin gibi bir dangalakla neden uraacakmm? Cehenneme kadar yolun var! Aslnda seninle konumaya bile demez. Elimde olmadan demin sana "domuz" demisem gerekten domuzsun da ondan... On yldr yedirip iirdii, nota rettii iin bir byne dua edecein yerde nankrcesine mahkemede dava ayorsun, stelik iblis avukatn zerime salyorsun. Kalyakin gcenerek sze kart: - Msaade buyurun, Dosifey Petrovi! Size gelen iblis deil, bendim. Sylediklerinizde biraz dikkatli olun. ok rica edeceim! - Ben sizi kastetmedim. Gelmek istiyorsanz her gn gelin bana, bamn stnde yeriniz var. Ancak bir noktay anlam deilim: Hukuku bitirmi, kltrl bir adam nasl oluyor da bu babahindiye t verecek yerde onunla el ele verip bana kar kyor? Sizin yerinizde olsam bu herifi hapislerde rtr, srndrrdm. Sonra, ne diye kzyorsunuz bana? zr diledik ya ite! Benden daha ne istiyorsunuz? Anlamyorum, dorusu... Baylar, tanm olun, ben zr diledim, bir daha da herhangi bir ahmaktan zr dileyecek deilim. Osip fkeden kslan bir sesle; - Ahmak sizsiniz! diyerek gsn yumruklad. - Ben mi ahmam? Ben ha? stelik bunu bana sen sylyorsun? Byle derken Gradusov pancar gibi kzard, titremeye balad. - Ne cretle bunu bana syleyebiliyorsun? yleyse al sana! Bu tokat yetmez, bir de seni mahkemeye vereyim de gr gnn! Hakaret etmenin ne demek olduunu anlatacam sana! Baylar, hepiniz tanm olun! Bay komiser, neye orada durmu, bakyorsunuz? Bu adam bana hakaret etti, iitmediniz mi? Aylk almay biliyorsunuz da dzeni salamaya gelince niin susuyorsunuz? Mahkeme denen ey herkes iin vardr, bunu bilmi olun! Komiser, Gradusov'un yanna gitti, ama i bununla kalmayp bydke byd. Bir hafta sonra Gradusov sulh yargcnn karsnda oturuyor; Derevyakin'den baka bir de avukata, polis komiserine hakaretten yarglanyordu. Balangta kendisinin davac m, yoksa sank m olduunu dahi anlam deildi, ancak yarg sularndan dolay "toplam" iki ay hapsine karar verince akl bana gelerek ac ac gld; - Tuhaf ey! dedi. Hem hakaret gryoruz, bu yetmiyormu gibi bir de hapse atlyoruz! Bay yarg, yarglama yasalara gre yaplmal, aklnza estii gibi deil! Topra bol olas anneniz Varvara Vasilyevna olsa, bu Osip

gibilerine bir gzel sopa ektirirdi. Siz ona arka kyorsunuz. Byle mendeburlar hakl karrsanz sonunda ne olur? Bakalar da ayn eyi yaparlar... Bu durumda hakkmz aramak iin kime bavuracaz? - Hkm iki hafta iinde temyiz edilebilir... Gereksiz yere konumamanz rica ederim. Gidebilirsiniz. Gradusov anlaml anlaml gz krpt. - Bunu anlamayacak ne var? Bu zamanda yalnzca aylkla geinmek kolay deil. Geimini kolaylatrmak istiyorsan susuzu sulu karp kodese tkarsn... Hep byledir. in kts, hakkn arayacak baka yer de yoktur... - Ne dediniz? - Hi! Szn gelii yle sylyorum. Yani ne siz syleyin, ne de ben anlataym... Altn zincir bileinizde diye sizi yarglayacak mahkeme yok mu sanyorsunuz? Hi merak etmeyin, sizin de boyunuzun lsn alrlar! Hemen "yargca hakaretten" dava ald, ama piskopos ie kararak dava dosyas hasralt edildi. Hakknda verilen hkm yargtaya gnderen Gradusov kendisinin aklanacandan, Osip'in ise hapse gireceinden tmyle emindi. Yargtayda onu dinledikleri srada gene ayn kandayd. Yarglarn karsnda dikilirken enesini tuttu, gereksiz yler sylemekten kand. Ama yarglar kurulu bakan ona oturmasn sylediinde birden alnarak; - Koro efinin kendi arkcsyla yan yana oturduu nerede grlm? diye sylendi. Yarglar kurulu sulh mahkemesinin kararn onaylaynca Gradusov gzlerini ksarak homurdanmaya balad: - Ne? Ne buyurdunuz, efendim? Bundan bir ey anlamadm! Siz neden sz ediyorsunuz? - Yargtay, sulh mahkemesi yargcnn hkmne uymutur. Karardan honut deilseniz senatoya bavurabilirsiniz. - Ya, demek yle! Bu abuk, hem de adalete uygun kararnzdan dolay sonsuz teekkrlerimi sunarm! Elbette tek aylkla geinmek zordur. Beni balayn, ama rvet yemeyen mahkemeyi de buluruz biz! Gradusov'un yargtayda sylediklerinin hepsini burada anlatacak deilim. imdi de "yargtaya hakaret"ten dolay yarglanacak. Yaknlar suun onda olduunu sylediklerinde Gradusov dinlemek bile istemiyor. Susuzluunu stelemekle kalmayp, yolsuzluklar ortaya karmasndan tr er-ge kendisine teekkr edileceine inanyor. Onun bu inad karsnda katedralin bapapaz elini umutsuzca sallayarak; - Bu budalann yola gelecei yok! Anlamyor, kafas almyor! IKAR N EVLLK (ki blmlk roman) BRNC BLM Dul Bayan Mmrina'nn Piatisobayi (14) Soka'ndaki evinde dn leni dzenlenmiti. arllarn says 23 kiiyse de bunlardan 8'i mide bulantsn ileri srerek azlarna tek lokma koymuyorlar, masa banda pinekleyip duruyorlar. Mumlar, lambalar, bir meyhaneden kiralanan aya krk avize konuklarn topland oday ylesine parlak klarla aydnlatyor ki, yemek yiyenler arasndaki bir telgraf krtarak gzlerini szyor, ikide bir damdan dercesine bol ktan sz ediyor. Elektrik na, genelde elektrie parlak bir gelecek bitii belli, ancak konuklarn onun szlerine fazla aldrdklar yok. Gelinin vaftiz babas tabana bn bn bakarak: - Bana kalrsa elektrik de, elektrik da dolandrclktan baka bir ey deildir, diyor. Oraya bir kmr paras sokarak bununla insanlarn gzn boyamaya alyorlar. Hayr, azizim, madem evlerimizi aydnlatacaksn, ben senin sahte kmrn ne yapaym? Bana daha esasl, daha yanc bir ey, atein kendisini ver, anlatabiliyor muyum? Uyduruk deil, doal bir ate olsun!.. Telgraf cakal bir tavrla ona yant veriyor: - Elektrik bataryasnn iinde neler bulunduunu grm olsaydnz baka trl konuurdunuz. - Hayr, grmek bile istemiyorum! Madrabazlk bunlarn yaptklar! Saf halk dolandryorlar, kann emiyorlar... Biz byle eyleri bilenlerdeniz... Bakn, delikanl, her ne kadar adnz renmek onuruna erimi deilsem de, dolandrclar koruyacak yerde hem kendiniz iseniz, hem de bakalarnn kadehlerini doldursanz daha iyi edersiniz. Uzun boylu, fra gibi sert sal bir gen olan gvey Aplombov (15) ksk, ince sesiyle: - Babacm (16), ben de sizinle ayn kandaym, diyor. Ama imdi bilimsel konular tartmann sras deil. Ben de trl trl keiflerden, bilimsel bululardan dem vurabilirim, ama bunun yeri mi buras? Sen ne dersin, ma chere? Yannda oturan geline byle soruyor. Yznde dnme erdeminden baka tm erdemleri bulabileceiniz gelin Daenka birden kzaryor. - Onlar bilgin olduklarn gstermek istedikleri iin hep anlalmas zor konular ayorlar, diyor. Masann br ucunda oturan, Daenka'nn annesi iini ekerek telgraf gence sitem ediyor:

- ok kr, bilgin olmadan da bunca yl yaadk! Tanr'nn yardmyla nc kzmz da iyi biriyle evlendiriyoruz. Madem bizler size gre okumu deiliz, yleyse ne diye evimize geldiniz? Kendi bilgin dostlarnzn yanna gitsenize! Ortala bir sessizlik kyor. Telgraf ne diyeceini bilmemektedir. Elektrik konusunun byle garip bir yn alacan nereden kestirsin adamcaz? Sofra bandaki sessizliin dmanca bir havaya brnerek konuklar ona kar tavr almaya iteceini dnerek kendini savunmaya alyor: - Tatyana Petrovna, ailenize kar her zaman sayg duymuumdur. Demin elektrik konusunu amsam, amacm kendimi bakalarndan stn gstermek deildi. kinizi seve seve ierim, byk zevktir benim iin. Darya (17) vanovya'ya iyi bir ksmet kmasn yrekten dilemiimdir her zaman. Bu devirde, Tatyana vanovna, gvenilir bir erkee raslamak zordur. imdi herkes evlenme iinde karn gzetiyor, para en bata dnlen nesne... Gvey birden sinirlenerek gzlerini krptrmaya balyor. - Ne demek yani? Bana ta m atyorsunuz? Telgraf rkyor biraz. - Kimseye ta attm filan yok. Szm meclisten dar... ylesine, genel anlamda syledim. Hemen alnmayn ltfen. Sizin severek evlendiinizi herkes bilmiyor mu sanyorsunuz? Zaten aldnz drahoma nedir ki? Bu sefer Daenka'nn annesi gceniyor. - Yo, hi de yle deil! Siz fazla ileri gidiyorsunuz, azizim! Bin rublenin stne tam tane sabahlk, bir yatak, btn u grdnz ev eyasn veriyoruz. Byle drahoma veren baka bir aile arayn, bakalm bulabilecek misiniz? - Benim azmdan bu anlamda bir laf kmad ki! Eyalarnz gerekten gzel! Gveyiniz durup dururken alnd da... yle bir ey dokundurmadm belirtmek istemitim... Ancak gelinin annesi yatacak gibi deildi. - yleyse iki anlama ekilecek laflar kullanmayn! teden beri annenizi, babanz tanr, sayg gsteririz; dne o nedenle ardk sizi. Ama siz abuk sabuk laflar ediyorsunuz... Madem Yegor Fyodorovi'in kar iin evlendiini biliyordunuz, ne diye daha nce sesinizi ykseltmediniz? Bir yaknmz olarak gelir, "Byle byle, kar iin evlenmek istiyor." derdiniz. ok zlen anne bu kez gveyine dnp gzlerini krptrarak; - Sana gelince, iki gzm, bu yaptn ok ayp! diyor. Kzm yetitirip byttm. Gzm gibi saknp bugnlere getirdim yavrucazm... Ama sen... sen yalnzca karn dnyorsun... Gvey Aplombov masadan kalkyor, fra sertliindeki salarn elleriyle taryor. - Siz bu iftiraya inandnz m? ok, ok teekkr ederim! Dorusu, byle bir kanya vardnz iin sizi kutlarm! Sonra telgraf gence dnyor: - Beni iyi dinleyin, Bay Blinikov! (18) Tandk biri de olsanz, bakasnn evinde rezalet karmanza gz yumamam! O nedenle buradan defolup gitmenizi rica edeceim! - Nasl yani? - Basbaya, defolup gideceksiniz! Sizin de benim gibi namuslu bir adam olmanz isterdim. imdi kp gidin artk! Arkadalar gveyi yerine oturtuyorlar. - Brak canm, yeter artk! Bu kadar cann skmaya deer mi? Hadi, otur! - Hayr, buna hakk olmadn gstermek istiyorum! Severek evlendiimi bilsin! E, daha ne oturuyorsunuz? "kp gidin!" dedik ya size! akna dnen telgraf gen masadan kalkarken; - Ben ne yaptm ki? diyor. ey... Bundan bir ey anladmsa... Peki, peki, hemen gidiyorum. Ama nce pike yelek iin benden aldnz rubleyi geri verin. Bir kadeh daha itikten sonra gideceim. Ama borcunuzu deyin nce! Gvey arkadalaryla uzun uzadya fsldayor... Berikiler ceplerindeki bozukluklar birletirip rubleyi denkletiriyorlar. Gvey bu paray telgrafnn nne frlatyor, o da kokartl resmi apkasn glkle arayp bulduktan sonra selam veriyor, hzla oradan ayrlyor. Elektrik stne masum bir konumann ne beklenmedik bir sonu dourduunu grn ite! Neyse, yemek bitiyor, gecenin karanl iyice kyor. Terbiye grm yazarnz da dlem (19) gcne sk bir gem vurarak bu arada olup bitenler zerine koyu bir bilinmezlik perdesi ekiyor. Pembe parmakl Tanyeri, Piatisobayi Soka'nda Evlenme Tanrs'na bir kez daha raslyor ve roman yazarna ikinci blm iin zengin veriler salyor. KNC VE SONUNCU BLM Bulutlu bir gz sabah. Henz saat 8 olmam, oysa Piatisobayi Soka'nda olaanst bir hareketlilik gze arpyor. Yaya kaldrmlarda polisler, kapclar tela ierisinde koturuyorlar; evlerin nlerinde toplanan a kadnlarn morarm yzlerinde byk bir aknlk okunuyor... Btn pencereler merakl insanlarla dolu.

Soka seyretmek iin ortak amar ykama yerinin penceresinden dar uzanm kadn balar birbirlerini akaklaryla, eneleriyle ezecekler nerdeyse... Baz sesler duyuluyor uradan buradan: - Kar desem, kar deil... Bu nasl bir ey, anlayamadm gitti... Apartmanlarn atlarndan aaya savrulan kar benzeri beyaz beyaz eyler her yeri dolduruyor, saa sola uuuyor... Yaya kaldrmlar bu beyaz eylerle rtl; sokak fenerleri, evlerin atlar, kap nlerindeki sralar, yoldan gelip geenlerin omuzlar, apkalar hep beyaz krpntlarla kaplanm... amar ykayan kadnlar ayn yne doru koan kapclara soruyorlar: - Ne var? Ne olmu, anlatsanza! Berikiler yant verecekleri yerde ellerini sallayarak komalarn srdryorlar. Sonunda kapclardan biri geriye dnyor, kendi kendine bir eyler syleyerek ellerini garip garip oynatyor. Olay yakndan grd, her eyi bildii nasl da belli! amarc kadnlar soruyorlar: - Ne olmu, iki gzm, anlatr msn? - Hi sormayn! Dul Bayan Mmrina vard ya, hani dn dn yapp kzn evlendiren! Gveyini kandrm, bin ruble yerine dokuz yz ruble drahoma vermi. - Peki, gvey ne yapm? - Deliye dnm, ne olacak! Am azn, yummu gzn, kadncaza sylemediini brakmam. Daha da fkesini alamaynca ku ty yatan klfn yrtarak tyleri pencereden dar atm... Grmyor musunuz u uuan eyleri? Sanki kar yayor. O srada: - Gtryorlar! Gtryorlar! sesleri ykseliyor. Mmrina'nn evinden bir insan kalabal skn ediyor. Yzlerinden znt akan iki polis memuru en nde yrmektedir. Onlarn ardndan da triko paltolu, silindir apkal gvey Aplombov... Delikanlnn yznde, "Ben namuslu bir adamm, ama kimsenin beni aldatmasna izin veremem!" diyen bir anlam var. Gen adam ikide birde ban arkaya evirerek: - Durun, adalet size benim ne kratta bir adam olduumu gsterecek! diye homurdanyor. Daha geriden Tatyana Petrovna ile Daenka yryorlar. Kalabaln sonundaysa elinde defter tutan kapcyla bir sr ocuk gze arpyor. amar ykayan kadnlar nlerinden getii srada Daenka'ya soruyorlar: - Niye alyorsun, gelin kz? Soruyu onun yerine annesi yantlyor: - Dee acyor da... Tam on be okka ku ty koymutuk, yavrum! Hem de ne ty! Elimizle tek tek semitik, arasnda bir tanecik telek yoktu. Bu gekin yamda bu da m gelecekti bama! Kalabalk keyi dnyor, Piatisobayi Soka eski sessizliine brnyor. Tyler o gnn bitimine dein havada uuup duruyorlar... YAAYAN TARHLER Valilik danman aramkin'in odas ho bir lolua brnm. Yeil kalpakl geni tun abajur duvarlar, mobilyalar, insanlarn yzlerini Ukrayna gecelerini anmsatan yeil bir renge boyuyor... minede snmeye yz tutmu odun atei arada bir parlayverince yzlere yangn kzll vursa da bu durum odann renk uyumunu bozmuyor, ressamlarn deyimiyle "genel hava" deimiyor. Memur tarz favorilerine kr dm, gk gzl, uysal bakl, ileri yalarda bir bay olan aramkin, yemeini yeni yemi bir adamn geveklii iinde minenin nndeki koltuunda oturmaktadr. Yznden sevecenlik okunuyor, dudaklarna hznl bir glmseme yapm sanki. Onun biraz ilerisinde, krk yalarnda, babayiit bir adam, vali yardmcs Lopnev kk bir kanepede ayaklarn mineye doru uzatarak otururken tembel tembel geriniyor. Piyanonun yannda aramkin'in ocuklar Nina, Kolya, Nadya, Vanya didiip duruyorlar. Bayan aramkin'in odasnn kap aralndan rkek bir k szyor ieriye. Orada, alma masasnn banda otuz yalarnda, alml, civelek bir kadn olan, aramkin'in kars, Kadnlar Dernei'nin bakan Anna Pavlovna kitap okumakta; burun gzlnn arkasnda canl gzleri Franszca romann sayfalarnda fldr fldr dolamaktadr. Romann altnda ypranm bir kt gze arpmaktadr, bir yl nceki Kadnlar Dernei hesap bilanosudur bu. Yumuak baklarn ktklerin kzllna diken aramkin: - Eskiden kentimiz daha anslyd, dedi. Tannm sanatlardan birini seyretmeden k geirdiimizi anmsamyorum. Ayrca nl oyuncularn, arkclarn urak yeriydi bizim buras. Ya imdi yle mi? Birka hokkabazdan, sokak arkcsndan bakasn grdmz yok. Bunlarla m estetik zevkimizi gidereceiz? Ormanda yaar gibiyiz vallahi. Beyefendi, hani bir talyan alat oyuncusu gelmiti... Ad neydi bakaym? Uzun boylu, esmer bir adamd. Ad dilimin ucunda. Tamam, Luigi Ernesto de Ruggero! Ne byk bir yetenekti! Syledii her szn ardndan yer yerinden oynuyordu. Karm Anyutoka adama az destek vermedi dorusu.

Tiyatro salonunu o buldu, on temsilin biletlerini o satt. Bunun karlnda da adam bizimkine konuma sanatn, mimikleri retti. Can adamd, dorusu. Kentimize gelmesinin zerinden... yanlmyorsam... on iki yl geti. Evet, tam olarak syleyebilirim, on yldan fazla deil. Anyutoka, bizim Nina ka yanda? Anna Pavlovna odasndan seslenir: - On. Niin sormutun? - Hi, ekerim. Bir ey iin gerekti de... Kentimize urayan arkclar birbirinden stnd. Hani u "tenore di grazia"y (20) anmsyor musunuz? Ad da Prilipin'di. Sarn, yakkl, sevimli bir adam. Tpk Parisliler gibi zarifti davranlar. Hele yznn anlatm ne denli etkileyiciydi! Ya o sesi, beyefendiciim! Tek kusuru kimi notalar karnndan karmas, "re"leri ba sesiyle sylemesiydi. Dediklerine baklrsa, Tambirlik'ten ders alm. Kalabalk dinleyici topluluuna konserler verdii salonu ona Anyutoka ile ikimiz bulmutuk. Bunun karlnda o da bize gnler, geceler boyu ark syledi, Anyutoka'ya an dersi verdi. Kentimize gelii... yanlmyorsam on iki yl nceydi, byk perhize raslyordu. Hayr, hayr, daha ok oldu... Bende akl m kald ki! Anyutoka, Nadeka kanda imdi! - On iki. - Evet, on iki... Buna on ay daha eklersek tam tamna on yl eder. Diyorum ya, kentimizin sanat yaam o zamanlar ok daha canlyd... Hayr dernekleri adna dzenlenen balolar anmsayn bir kere! Ne kadar gzeldi, deil mi? arklar sylenir, piyesler oynanr, romanlar okunurdu. Savatan sonraki gnlerdi. Kentimize Trk tutsak subaylarn getirildii sralar Anyutoka yarallar adna bir gece dzenlemiti. O toplant sonunda eline tam bin yz ruble geti. Yemin ederim, Trk subaylar Anyutoka'nn syledii arklara bayldlar; elini biri brakyor, br pyordu. Keh keh keh! Asyal ama deerbilir bir halk u Trkler! Gece ylesine baarl geti ki, gnceme bile dmm. Bin sekiz yz yetmi altda m olduydu bu, yoksa yetmi yedide mi? Durun, Trklerin kentimize geldii yl hangisiydi? Anyutoka, bizim Kolya ka yana bast? Esmer yzl, kmr gibi kara sal, kara gzl bir yumurcak olan Kolya soruyu kendisi yantlad: - Yedisindeyim, babacm. Lopnev iini ekti, aramkin'i desteklercesine; - Yalandk artk, eski enerjimiz kalmad, dedi. te asl neden bu. Kocadmz kabul etmeliyiz, azizim. Yeni giriimciler yok, biz eskiler de yalandk. Hani nerede iimizdeki o ate? Genlik yllarnda kent halknn can sknts ekmesine gz yummazdm... O zamanlar Anna Pavlovna'nn sa koluydum... Hayr dernekleri adna balo mu verilecek, piyango ekilii mi yaplacak, ya da kentimize gelen bir sanatya destek mi olunacak, her eyi brakp ie giriirdim. Hele bir k ylesine koturmu, abalamtm ki, yorgunluktan yataa dtm. O k unutabilir miyim hi? Yangn felaketi geirenler iin Anna Pavlovna ile el ele verip yazdmz oyunu anmsyor musunuz? - Evet, hangi yld hele? - Aradan fazla gemedi, canm. Bin sekiz yz yetmi dokuz muydu, neydi? Sanyorum, seksendi. Syler misiniz, sizin Vanya kanda imdi? Anna Pavlovna odasndan bard: - Beinde. - Demek yle byle alt yl olmu... te azizim, o gnler bambakayd. imizden g fkrrd. O ate kalmad imdi. Lopnev ile aramkin derin derin i ektiler. minede yanan ktkler son kez alazland, sonra yava yava klle kapland. UNVANLAR KALDIRILDI Su taknndan sonraki gnlerden birinde, astemenlikten emekli toprak aas Vvertov, toporafya mhendisi Katavasov'u yurtluunda (21) arlamaktayd. Yemeklerini yedikten sonra sra gnn olaylarn konumaya geldi. Katavasov, kentte yaayan biri olarak Vvertov'a taze haberler getirmiti. Kolera salgnndan, savatan, hatta pay senetlerinin son gnlerde bir kapik deer kazanmamasndan sz etti. Vvertov yeni bir ey iittike ah ekiyor, "Demek, yle ha! una bakn! Vay vay!" gibi szlerle heyecann belirtiyordu. Biraz sonra merak edip sordu: - Omzunuzda rtbe iareti gremiyorum. Semyon Antip. (22) Neden acaba? Toporafya mhendisi hemen yant vermedi. Bir sre suskun oturduktan, votkasn yudumladktan sonra elini sallad. - Bo verin, canm. Kaldrdlar... - Demeyin! Nasl olur? oktandr gazete okuduum yok, o yzden deiikleri renemiyorum. Yoksa yalnzca sivil bakan