devlnin haksızfİİldendolayı uluslararasi...
Post on 09-Feb-2020
18 Views
Preview:
TRANSCRIPT
H. Hakaıı Erkiner>- Devleıiı ı Haksı z Fiilden Dolayı Ulustararası 145Soruınluluğundn Uluslararası Hukuk Komisyonu'nun Tespit Ettiği lsnaı Kural/a rı
DEVLniN HAKSızFİİLDEN DOLAYı ULUSLA RARASISORUMLULUGUNDA ULUSLARARASI HUKUK
KOMiSYONU'NUN TESPİT ETTiGİ İSNAT KURALLARı
Ar. Gör. H. Hakatı Erkiner'
İsnat bir düşünceyi, bir konuyu, bir kişi veya sebebe dayandınna,
yükleme, atferme dem ektir' . Atfetınek de, bir i şi veya bir sözü bir kimseye
mal etme k, yüklernektir' , Kişinin kendi davranışlarının veya kendi yetki
alanına giren berhangi bir olay m sonuçlannı üstlenmesi ise sorumlulukt ur'.
Demek ki kişinin sorumlu tutulabilmesi için öncelikle so ruml uluk doğuran
davranışm kendisine isnat edilebilmesi gerekmektedir. Uluslararası Hukuk
Komisyonu' nun devl etin uluslararası nitelikt eki bir haksız fii linden ötürü,
uluslararası sorumluluğuna dair yapmış olduğu kodifikasyona hazırlık
çalışması nın neticesi olan maddeler taslağı metninin ikinci maddesine göre',
dev letin uluslararası sonımluluğunun temel unsur lan ndan biri , uluslararası
hukuka göre bir davranışın devlete isn at edile bilmesidir. Çok soyut ve teorik
• Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletler Umumi Hukuku Anabilim Dalı.
ı TUrkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu. Ankara. 1998, 9. Baskı. isnat maddesi.
' Ibid. alfelmek maddesi.
' Ibid. sorumluluk maddesi.
• Uluslararas ı Hukuk Komisyonu, devletin sorumluluğu Uzerine maddeler projesi(2001 versiyonu), mad. 2; C. D. 1., projeı d'articles sur la responsabilite des Etats(version 2(01 ), art. 2, Documents officiels de l'Assemblee generale, cinquantesixieme scssion, S uppleınent n° 10 (N56/1O).
146 MOHF- HAD , C 13, 5).3 -4
olarak, tüm insan faaliyetleri, tica ri şirketlerin ya da merkezleri veya
uyarınca kuruldukları yasa bakımından uyruk luk bağı ile devlete bağlı olan
tüzel kişi liklerin tüm faaliyetleri, bunlar kamu otorites ine dahil olsun ya da
olmasın devlete is naı edilebilir. Fakat elbeııe, ul uslararası huk uk olabilecek
bu en soyut yaklaşımı benimsememektedir. Devletin sorumlul u ğunu makul
s ı nırlar dahilinde s ı nırlamak içi n ve kendi ad ve hesaplarına davranan
kişilerin soruml u l u ğ u nu devletin sorumluluğundan ay ı rabilmek için
uluslararası hukuk ancak kamu oıoritelerinin Iaaliyctlcrindcn devleti mesul
t utmuştur. Diğer bir ifade ilc devlete isnat edilebilecek davranışlar, devlet
organları nın ya da bu organlara tabi ya da bunların denetiminde faaliyet
gösteren ki şi vcya ınakaın ya da birimlerin davranışlarıdır. Böylelikle
uluslararası hukuk, devlet in ajanları nın ya da böyle sayı labi lecek olanlarııı
faaliyetlerinden ve davranışlarından devleti mesu l tutmuştur.
Yukarıdaki tanım itibariyle, özel hukuk kişi leri nin davranışları
dev lete isnat edilebilir değildir. Bu kural, örneğin. 1923' te Tellini davasıııda
uygulanmıştır' . Milletler Cerniyeti Konseyi hukukçulardan oluşan özel bir
komite kurmuş ve İt alya ile Yunanistan' ! karşı karşıya ge tiren bazı olayların
incelenmesi vaz ifesini vermiş tir. Söz konusu olay lar", Arnavutlu k,
:;SD?\, Journal officiel, quatrierne annce, 11. 11,novcmhre 1923. s. 1349.
c Cemil Bilsel. Devletler Hukuku adlı eserinin 217. sayfasında Tellini meselesihakkında şunları yazmıştır (Bilse! Cemil, Devletler Hukuku, !Jirinci Kitap,Devletler. Kenan Basımevi. İ st anbul , 1941, s. 217): "Devletlerin mes'uliyetibahsi Devletler Hukukunun en güç ve önemli bahislerinden biridir. Devletlerarasında birçok mcs'eleler, bilhassa dört hadise devletlerin mes'uliyetini harptensonra günün meselesi yaptı : ...2· Yunanistan ile Arnavutluk hududunu tayinememur edilen General Tellini ilc mahiyetinin LY23 de Yunanistandaöldürülmesinden İtal ya devletinin Yun anisıanı mcs'ul tutması ve Korfuyubombardıman ve işgal ilc ağır tarziy e i stemi ş olması." Aynı eserin 250. ve 25L.sayfa l arında da Tellini meselesini Ord. Profesör Cemil Bilsel şu şekilde
yorumlamaktadır:
"General Tellini meselesi: Devletler mes'uliyeti bahsine en meşhur vakayı 27Ağustos 1923 de Y üksek meclis ıarafından Yunanistan ile Arna vutluk hududunutayine memur Enternasyonal Komisyon Reisi General Tellini, D i nbaşı Kort i veTeğmen Boıı a çi' nin Yanya ci varı nda ö ldürü lmüş olması teşk il etti.
İtalya bundan dolayı Yunanisıanı mes'ul tuttu ve Yunanistan tara fı ndan :
H. Hakan Erkiner - Devletin Haksız Fiilden Dolayı Uluslararası 147Soruıntutıı ğunda Uluslararası Hukuk Komisyonu'mm Tespit Ettiği lsnat Kura lları
ı - En geniş tan iye verilmes i;
2- BUtUn hükümetin erkanın ın iştirakile cenaze mcrasimi yapı lmas ı;
3- Yunan donanması tarafından bir İtalya deniz kıtasının Pirede selaml anması .
4- Iıalya Ateşemiliterinin huzurile şiddetli tahkikat yapılması;
5- BUtUn suçlu ların idamı;
6- Beş gUnde elli milyon liret ödenmesi;
7- Cenazenin Prevezcde İtalya gemisine yükletildiği sırada aske ri hürmetiriyapılması isteğinde bulundu.
Yunanistan ltalyaya karşı bir tecavüzden mesul tutlması(n ın) haksız olacağım
söyliyerek 4 ., 5 ._ 6. tekliflerin Yunan hakimiyetine aykın olmak itibarilekabulüne imkan bulunmadığını bildirdi.
Bunun la berabe r. kendi toprağında enternasyonal vazife ile bulunan bir dev let(eb'ası aleyhine suç yapılmış olmasından dolayı en geniş ve resmi surette tarziyevermeği ve ı tal ya bayrağ ını n selamlanmasım kabu t etmiş ve MilletlerCemiyetinede müracaat eylerniş ti.
Neticede istenilen parayı , Yüksek Meclisinin karar ı Uzerine verd iği gibi suç,enternasyonal vazife ile kayıtlı enternasyonal bir heyete karş ı yapıl mış
olduğundan yine aynı meclisin istediği şeki lde devletlere tarz iye verdi.
Meseleye henüz dipl omasi mUzakerelerin(in) kesi lmemiş olduğu bir ınahiyette
bu lunmak itibarilc Mille tler Cemiyeti Konseyi doğ rudan doğruya ele al madı isede , bir devlet topraklarında, bir siyasi suçun sırf yap ı lması meselesinin devletlermes'uliye tini icabedip etmediği meselesi Konseyde mevzuubahs oldu. Birhuk uki korni teye de bu mesele tetkik ettirildi.
Mü teha ssıs hukukçular tarafından verilen ve knnseycc kabul cdilen reye göre "birdevletin toprakları üzerinde yabancı lar aleyhine irlikftp edilen siy asi suçlardandol ayı mes' uliyeti, bu devletin , suçu menetmek ve suç luyu takip ve tevkif vemuhakeme eylemek emrinde bütün gerekli tedbirleri alına hususunda ihmalio lmadıkça, kabul edil eme z.
Bir yabancın ın haiz olduğu tanınmış amme sıfatı . bu devlete o yabancı hakkında
hususi bir ihtimam speciale vigilance vazifesini yükler".Bütün ıtalya müellifleri , siyasi cinayetin yalnız vukuunu, arazi sahibi devleti
mes 'ul tutmak için kati gördükleri halde, diğer mUellille r bu hususta, bir taksirveya ihmal vukuunu mes'uliyet için lüzumlu saymakt adır...".
Bu olayda, İtalya'nın Korfu adasını topa tutması ve sonra da işgal etmesi İtalya'ya
göre dönemim milletlerarası hukukuna istinaden bir zararta karşılık redbiri olaraköne sü rülmüş . Bu husuta bkz: Meray Seha L.. Devletler Hukukuna Giriş, İkinci
cilt , Sevinç Matbaası , 1962 , s. 362 .
148 MOHF- HAD, en, Sy.3-4
Yunani stan sınırının, Yunanistan tarafında işlenen bir suik ast neticesinde
meydana gelmişti. Komite incelemeleri neticesinde şu hukuki tespitte
bulunmuştur" :
"Bir devletin, kendi ülkesinde, yabancı lara karşı işlenen bir siyasi
suçtan ötürü soruml u l uğu , ancak, bu devlet, suçu önlemeye yönelik, elverişli
bütün önlemleri almakta bir ihmalde bulunmuş, suçun kovuşturulmasında bir
ihmalde bulunmuş, ya da suçlunun yakalanması ve yargılanmasında bir
ihmalde bulunrnuş sa, meydana gelir'".
Uluslararası hukukun bir kişi si olarak devlete bir davranışın, belirli
şartlar çerçevesinde isnat edilmesi ancak uluslararası hukukun öngördüğü ve
kabul ettiği kurallar neticesinde mümkündür. Yoksa bu isnat sadece
olgulardan çıkanlan basit bir nedensellik bağı neticesinde yapılmamaktadır .
Öyle ise bu isnat norm atif bir i şlemdir. Devlete bir davranışın isnat
edilebilmes i ile ilgili olan bu normatif işlem ile, bu davranışın uluslararası
hukuka göre haksız bir fiil teşkil etmesi ya da etmemesi meselesini
karıştırmamak gerekmektedir. Bunlar iki ayrı değerlendirmenin
konusudurlar . Bir davranışın devlete isnat edi lebil ir olduğunu tespit etmek,
kendiliğinden bu davranışın haklı bir davraııış ya da haksız bir davranış olup
olmadığın ı işaret edemez . Bununla beraber bazı davranışlar, nite likleri
itibariyle ancak haksız bir fiil teşki l ettikleri takdirde devlete isnad
edilebilmektedirler. Buradaki inceliği gözden kaçırmamak isabetli olur.
Burada belirttiğimiz davranışlar, örneğin, bir özel hukuk kişisinin hukuka
aykırı, haksız fiilinden , devletin soruml uluğunun ancak, devletin, özel hukuk
kişisinin haksızlık teşkil eden fıilini önlemek için mümkün bütün önlemleri
almada bir ihmali vars a, yani devlet bu önlemleri almaınışsa söz konusudur.
Yunanistan işlenen cinayet için İtalya'ya tazmimat ödedikten sonra, ıtalya Korfuadasından kuvvetlerini geri çekmiştir (Gö nlübol Mehmet, Milletlerarası SiyasiTeşkilatl anma, Ankara Üniversitesi Basımevi, 1964, s. 122 ve 123).
7 SDN, Journal officiel, cinquieme annee, n. 4, avril 1924, s. 524.
8 "La responsabilite d'un Eıat , pour erime politique commis sur la personne desetrangers sur son terr itoire, ne se trouve engagee que si eet Etat a negIige deprendre tontes les dispositions appropri ees en vue deprevenir le erime et en vuede la pou rsuite, de l' arrestatio n et du jugernen t du crim inel",
H. Hakan Erkiner -« Devletiıı Haksız Fiildeıı Dolayı Uluslararası 149Sorumluluğunda Uluslararası Hukuk Komisyonu'nun Tespit Ettiği İsnaı Kuralları
Burada devlete isnat edilen davranış ihmal suretiyle işlenen bir davranıştır
ki, O da gereken önlemleri almamaktır. Dolayısıyla devletin sorumluluğu bu
ihmali davranışın devlete isnat edilebilir ve ihmalin burada niteliği itibariyle
kendiliğinden haksız bir mı teşkil etmesinden ileri gelmektedir. Örneğin bir
insanın bir devletin büyükelçiliğine saldırmaya kalkmasında, "kabul eden
devlet"in sorumluluğu ancak bu devlet büyükelçiliği korumada gereken ve
mümkün bütün önlemleri almamışsa söz konudur. Devlete isnat edilen fiil bu
ihmaldir ve onun uluslararası sorumluluğunu doğurur'. Bu tip örneklerde
şunu tespit edebiliriz ki, isnadın temeli ile, ihlal edilen uluslararası
yükümlülü ğün niteliği arasında yakın bir ilişki vardır. Bununla birlikte isnat
işlemi ile davranışın haksızlığının tespiti ıneselesinin analitik olarak iki ayrı
mesele olduğunu bir kez daha vurgularız.
Bir davranışın devlete isnat edilmesi meselesi ile uluslararası
hukukun başka bir müessesesi olan bir mekanizmayı birbirine karıştırmamak
gerekmektedir. Sözünü ettiğimiz mekanizma uluslararası hukuka göre bazı
organların devleti bağlayıcı yükümlülükler altına girebilmek için başka bir
yetkilendirmeye ihtiyaç duymaksızın devlet adına bağlayıcı işleın
yapabilmeleridir. Devlet başkanı, hükümet başkanı ve dışişleri bakanı başka
bir yetkilendirmeye ihtiyaç olmaksızın bu işlemleri yapabilirler'",
İlke olarak, devletin bir uluslararası yükümlülüğüne aykın her haksız
davranışı onun sorumluluğunu doğurur, Bu davranışı sergileyen kamu
otoritesinin ya da devlet ajanının niteliği bu sorumluluğu etkilememektedir.
Ancak devletin ve idarenin tanımlanabilmesi de hangi davranışların devlete
isnat edilerek onun sorumluluğunu doğuracağı hususunda önemlidir.
Devletlerin her birinin iç hukukIarı ve uygulamaları devlet organı olarak
kimin kabul edilmesi gerektiğinde belirleyici bir roloynar. Devletin yapısı
ve organlarının neler olduğu ve bunların işlevleri genelde uluslararası hukuk
9 Tahran'daki Diplomatik ve Konsolosluk Personeline İlişkin Dava örneğinde
olduğu gibi; (Personnel diplomatique et eonsulaire des Etats-Unis i\ Teheran),c.u. Reeeuil ı 980.
10 Viyana Antlaşmalar Hukuku Konvansiyonu 'nun 7,8, 46 ve 47. maddelerinebakilmalıdır.
150 MOHF- HAD. CH 5)'.3-4
ıarafından belirlenınez . llu hususl arı düzenlemek her devletin kendisi nin
yapacağı i ştir. llununla beraber bu organlar , iç hukukta durum ne olursaolsun, ulu slararası hukuku n y ükledi ği bir y üküml ü l ü ğc aykırı bir fiil
i ş ledikleri nde. bu fiil uluslararası hukukun kişisi olan devlete isnat
edilecektir. Burada anlaşılması gereken devleı kişi si, iç hukukt aki kamu
tüzel ki şi si değil fakaı uluslararası hukukça kişi olarak kabul edilen tüzel
ki şidi r. İç hukukta devlet tüzel ki şiliğinin dışında kalan başka kamu tüzel
kişilikleri devletten ayrı bir hukuki ki şilik oluştururken, uluslararası hukuk
bakınundan iç hukuktaki bu ayrımlar geçerli değildir ve devlet tüzel kişiliği
ulusl ararası hukukta bunların hepsini kapsayıcıdır.
Uluslararası Hukuk Komisyonu devletin uluslararası sorumluluğu ile
ilgili olmak üzere isnat kurallarına maddeler taslağı metninde yer vermiştir.
Bu kurall ar uluslararası örf ve adet hukuku kuralları olarak vücut bulmuş
kurallardır ve gerek devletlerin uygulamaları , gerekse uluslararası yargı
yerlerinin kararları ile oluşmuşlardır. Biz de bu çalı şmanuzda Komisyon' un
ortaya koyduğu maddelerdeki kur allar çerçevesinde ve bunların uluslararas ı
mahkemeler ıarafından uygulanış şekilleri ışığında devletlerin uluslararası
soruml uluğ una ili şkin isnat kuralarını incelcyip, temel ilkeleri ele alacağız.
U l usl araras ı hukuk bakımından devlet organı sayılan kişi ya da
hirimlcrin davranışlarının devlete isnat edilmesi ç al ı şmanuzın ilk bölümünü
oluşturacaktır, İkinci bölümde ise devlet organı ni teliğine sah ip olmayan kişi
ya da birimlerin davranışlanrun devlete isnat edilebilmesinin mümkün
olduğu haller ele alınacaktır. ilgili her kural incelenirken. kuralın
uygulanınasına emsal oluşturan yargı kararı da ele alınacak tır. Böylelikle
ilgili kuralın örf ve adet hukuku kuralı olduğuna ili şkiu veri de tespit
edilebilecektir .
BİRİNCİ ııÖLÜM
n EVLET ORGANLARıNıN DAVRANısLARıNIN iSNATEn iLMK<;i
if. Hakan Erkiııer - Devletin Haksız Fiitden Dolayı Uluslamrası i 5 iSorımüıı uığı ındo Uluslararası Hukuk Komisyonıı'ııun Tespit Ettiği İsı/af Kuralları
U lusl ararası Hu kuk Komisyo nu!' , devle t organl arı nın davranışlarının
devl ete is na t edil nıesine i li şkin ulu slararası hukuktaki örf ve ad e t hukuku
kuralını devletin ulu sl ararası haksız fii lden ötürü sorumluluğuna dair
madde ler tasl a ğ ı metnin in dördüncü maddesinde belirtmiştir. M adde
başlı ğına ve içeriğine aşağıda ye r veriyoruz!':
Dördün c t; madde: Devlet organları nm davranı sl arı
ı. Uluslararası hukuka göre, bir or gan , ister yasamaya.
yürütmeye, yargıya ilişkin işlevleri ister başkaca i şlevleri yer inegetiriyor olsun, bunun devlet organizasyonu içindeki durumu, istermerkezi idare içinde ister bir yercl idare!3 niteliğinde olsun , bütündevlet organlarının davranışları devletin bir fiili olarak kabul edilir !' .
II Çahş ın armzı n devamında Komisyon olarak ifade etti ğimiz yerlerde kast edilenUluslararası ı lukuk Komisyonu 'dur,
ı ı çalışmamızda incelediğimiz Komisyon maddelerini, fransı zca veingilizcelerinden karşılaştırarak bizzat tercüme ettik.
II "un e collecti vite territoriale" tabirini yerel idare olarak tercüme etmemizinisabetli o lduğu kana atindeyiz, "Co llectivite rerritoriale" idare hukukuna i lişkin
fransızca bir tabirdir. İç hukukta, bir devletin ülkesi içinde yer alan, dev let tüzelkişiliği nden bağımsız bir tüzel kişiliğe sahip, merkezden ayrı (decentralisee;adem-i merkeziyetçi), kamu gücüne dayalı i ş lemler yap ma yetkisine sahip idarimüessesedi r. Belediyeler. kan tonlar, tüzel kişiliği olan bölge sel ya da mahalliidareler. bir fedara l devleti meydana getire n a lı birim ler (federe dev letler)bunlara verilebilecek örneklerdendir (Dictionnaire de droit international public,Bruylant, Bruxelles, 200 1, Collectivite pub lique territoriale maddesi, s. 193;Lexique des rermes j uridiques, Dalloz, 12. edition. 1999, Collectivites loeales outerritoriales maddesi, s, i 03). Uluslararası sorum luluk hukuku bakımından ,
böylesi yerel idari birimlerin davranışları merkezi dev lete isnaı edilir. Türk idarehukuku bakımından, bunlar tüzel kişiliği olan yerinden yönetim birimle ridir, yaniil öze l idaresi, belediye ve köydür. T,C. Anayasası 'nın 127. maddesine göre"Mahalli idareler. il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek i htiyaçlarını
karş ı lamak üzere kuruluş es asl ar ı kanunla belirtilen •...kamu tüzel kiş i leridir.".
14 Uluslararası Hukuk Kom isyonu , devletin sorum lulu ğ u üzeri ne madd eler projesi(200 1 versiyonu), mad . 4 & i ; C. D. 1., projet d 'articles sur la responsabilite desEtats (version 200 1), art. 4 & i, Documents offıeiels de l'Assemblee generale,cinquante-sixierne se ssion, Supplement n' ıo (N 56/l 0),
152 MOHF- HAD. en Sy.3-4
2. Organ, iç hukuka güre bu statüye (yukarıdaki fıkıada tar if
edil en statü) sahip her kişi ya da birimi kapsar" .
Maddede geçe n "organ" tabiri devl et teşkil atı içinde yer alan ya da
onun adına davranan bütün kişi ve kunımlan kapsamaktadır. Bu tabir
devletin merkez teşkilatı altında yer alan birimleri kapsadığı gibi, maballi
idareleri de kapsamaktadır. Daha aşağıda devlet orgam statüsüne sahip
olmayan kişi ya da birimlerin davranışlarının devlete isnat edilebil irliği
meseles ini inccleyeceğiz. Fakat bu rada da şu kadarı nı bel irtelim ki bunların
davranı şl arı ancak devlet tarafından doğnıdan ya da dolaylı olarak
kendilerine izin verilmişse devlete isnat edilebilir. Bu konu ya daha so nra
tekrar d örıeceğiz.
Moscs davasında başhakem Lieber, "bir memur yetkilerini
kullanırken hükümetini temsil etmektedir; bu uluslararası hukukta kabul
edi lmiş bir ilkedir" demiş tir". 1930 yıbndaki Ulusl ararası Hukukun
Kodifik asyon u Komisyon u da devlet organlannın icra suretiyle ya da ihmal
suretiyle işledikleri fiillerin devlete isnat edilmesi gerektiğini tespit
etmişti r". Salvador Conınıercial Company davasında hakem mahkemesi,
15 Ibid.. mad. 4 & 2.
" Moore, International Arbitrations, cilt ııı (1871), s. 3129.
" Milletler Cemiyeti tarafından 1930 Kodifikasyon Konferansı ' nın toplanmasıhakkında Cemil Bilsel 1941'de şöyle yazıyor: "Büyük Devletlerin küçükdevletlere karşı kıyasıya hareket etmeleri, büyük devletleri küçük dü şürüyor veküçük devletleri kıvrandırıyordu . Işi objektif esaslara bağlama iki taraf için deelverişl i olabilirdi. Devletler arasındaki münasebetlerde ınes ' uliyet çok daişlenmi şti . Mesele , bir umumi anlaşmaya bu sebepledir ki, elverişli olacak kadarolgun s an ı ldı, 1925 de Kodifikasyon komitesi, olgun saydığı meseleler arasın a
bu sebeple bunu koydu. ı 930 konferansında arzedilen üç ıneseleden biri yine busebepledir ki, mes'u!iyet meselesi oldu. Fakat çok nazik bir mesele olduğu içinde konferansta müzakere si çok buhranlı oldu." (Bilsel Cemil, Devletler Hukuku,Birinci Kitap. Devletler. Kenan Basımevi, Istanbul, 1941, s. 217). " 1930kodifikasyon konferansında da kabul edilmiştir ki; Devlet organlan nca (teşrii,
icrai, adli) yapılan ve bu devlet topraklan üzerinde bir yabancının şahs ın a veyamalına zarar veren devletin enternasyonal borçlanna her aykırılık bu devletimes' ul eder" (Ibid.. s. 224). Fakat; "Devletin mes'ul iyeti konusunda ise
H. Hakan Erkiner - Devletin Haksız Fiildeıı Dolayı Ulııslararası 153Sorumluluğunda Uluslararası Hukuk Komisyonu'nun Tespit Ettiği İsnat Kurallan
"bir devletin yasamaya. yürütmeye ya da yargıya mensup görevlilerinin
resmi sıfatları ile yaptıkları eylemlerden sorumlu olacağı" kararma
varrmşnr'",
Dördüncü maddenin ilk fıkrası, yukanda da belirttiğimiz gibi,
uluslararası hukuka göre , bir organ, yasamaya, yürütmeye, yargıya ilişkin
ya da başkaca işlevleri yerine getiriyor olsun, bunun devlet organizasyonu
içindeki durumu, merkezi idare içinde ya da bir yerel idare niteliğinde
olursa olsun, bütün devlet organlarınm davranışları devletin bir fiili olarak
kabul edilir şeklindedir. Fıkrada geçen "başkaca" tabiri işlevlerin yasama,
yürütme ve yargı ile smırlandırılmadığı anlanuna gelmektedir. Bu noktada
bir devlet organmın yaptığı acıa jııre gesıionis teşkil eden bir davranışın
uluslararası sorumluluk bakımından isnat edilebilirlik meselesi akla
gelmektedir. İ sn at meselesi bakınundan, bir devlet organının davranışının,
ticari ya da acta jııre gestioııis nitelikte olması bir önem arz etmez. Bir
kontratın uygulanmaması , kendiliğinden uluslararası hukukun ihlalini
oluşturınaz. Meseleye uluslararası hukukun uygulanması için ilave bir
hususun daha varlığı gereklidir. Örneğin, kontrat taraflanmn dahilolduğu bir
yargılamada, devlet mahkemesinin adaletsiz bir karar" verdiği iddiası bu
hususa örnek olarak verilebilir. Öyleyse bir devlet organının davranışının
salt isnat edilebilirlik bakımmdan aeta jure gesıioııis ya da acta jure imperii
nitelikte olup olmasının is~~t meselesinde bir önemi yoktur. Önemle
hatırlatmak isteriz ki, yukanda bir davranışın isnat edilebilir olması meselesi
Konferans, değil bir sözleşme tasansı, müşterek bir rapor dahi hazırlayarnadı"
(Meray Seha L., Devletler Hukukuna Giriş, Birinci cilt, Ajans-Ttirk Matbaa.sı,
Ankara, 1960,s. 96).
Societe des Nations, Corıference pour la codification du droit international, Basesde discussions etablies par le Comite preparatoire il Lintention de la Conference.eilt III: Responsabilite des Etats en ce qui coneerneles dommages causes sur leurterritoire il la personne au aux biens des etrangers (doc. C.75.M.69.1929.V), s.25, 41 et 52; Supplernent au eilt III: Reponses des Etats il la liste de points:Reponses du Canada et des Etats-Unis d.Arnerique (doc. C.75a).M.69a).1929.V),s. 2, 3 et 6.
18 Nations Unies, Recueil des senteneesarbitrales, cilt XV (1902),s. 447.19 Un deni de justice,
154 MÜHF- HAD, C13, Sy.3-4
ile, bu davranışın uluslararası bir yükümlülüğürı ihlalini oluşturup
oluşturmamasının ayrı ayrı analiz edilmesi gereken meseleler olduğunu
belirtmiştik. Burada da, davranışın acta jure gesıioııis ya da acta jure
iınperii niteliğinin, davranışın devlete isnat edilebilirlik ile bir ilgisi
olmadığını tespit etmekteyiz. Devletin uluslararası sorumluluğunun
doğabilmesi için söz konusu davranışın devlete isnat edilebiliyor olınası
elbette gereklidir. Ancak uluslararası sorumluluğun doğabilmesi için, isnat
edi len bu davranışın uluslararası bir yükümlülüğün ihlalini oluşturması da
gerekmektedir. Demek ki işlemin acta jure gestionis ya da acıa jure imperi i
niteliği milhim olmaksızın, bir devlet organı tarafından davranışın
sergilerrmesi gerekmekte, ancak uluslararası sorurnluluğun ileri
sürülebilınesi için her halde, bu davranışın, devletin bir uluslararası
yükümlülü ğüue aykırılık oluşturması gerekmektedir. Bu surette, uluslararası
hukuka göre, devletin uluslararası sorumluluğu doğabilecektir.
Uluslararası hukuka göre, konfederasyon halindeki devletlerin
uluslararası sorumluluğu, konfederasyonu oluşturan her devlet için ayrı
ayndır. Federal devletlerde uluslararası sorumluluğa ilişkin isnat meselesini
aşağıda inceleyeceğiz.
1941 yılmda yayınlanan Devletler Hukuku adlı kitabında, Cemil
Bilsel devletlerin uluslararası sorumluluğu meselesini eserde genişçe bir yer
ayırarak incelemiştir. Bilsel 'e göre , "Federal devletlerde, bütün uzuv
devletleri enternasyonal münasebetlerde merkezi devlet temsil ettiği ve
enternasyonal şahsiyeti () haiz bulunduğu için mes'uliyet kendine düşer.
(Federe) Devletlerin her biri, dahili işlerinde tamamile muhtar olsalar bile bu
nıuhtariyct, federal devletin ecnebl devletlerle münasebetlerine ve
muahedelerine aykırı olamaz, Federal devlet kendisine düşen mes'uliyettcn,
bu devletlerin üzerinde murakabe hakkı olmadığındanbahisle kurtulamaz":".
Bilsel tespit ettiği bu uluslararası hukuk ilkesini, devletler arasmda
gerçekleşen olaylarda devletlerin tutumlanna ve uluslararası yargı
20 Bilsel Cemiı, Devletler Hukuku, Birinci Kitap, Devletler, Kenan Basımevi.
İ s tanbul, 1941, s. 228.
H. Hakan Erkiııer - Devleıiıı Haksız Fiildeıı Do/ayı U/ııslararası 155Sorumluluğunda Uluslararası Hukuk Komisyonu'nun Tespit Ettiği İsnaı Kurallan
karar lanna dayandırmaktadır: 1891'de Amerika Birleşik Devletleri ile İtalya
arasında, Nouve lle Ortean'da beraat etmiş İ talyanların hapishan ede abali
tarafından lin ç edilmesi yüzünden ihtilaf çıktı. italya bunların muhafazasında
kusur edilmiş olmasından dolayı Birleşik Amerika'yı sorumlu tuttu , tazminat
ve tarziye istedi . Amerika, anayasası gereğince , uzuv (federe) devletle rin iç
işlerine karışmak yetkisine sahip olmadığından dolayı kendini sorumluluktan
kurtarmak istedi. Fakat ihtilafın neticesinde, Amerika, Nouvel Orlean
memurlarının İt alyanların muhafazası için gerekli tedbirlerini al maıru ş
oldukl arını kabul ederek, öldürülen lerin ailelerine tazminat verdi ve İtalya
elçisine, Başkanın mahal li memurlara hitap eden muabazeli bir telgrafını
tebliğetti ki, bu tarziye dcmekn".
1926' da Almanya 'da, Passav ve lngolştad'da Murakabe komisyonu
üyes i memurlan halk taş l adı . Fransa, şiddetli bir noıa verdi. Cüretkarlann
tediplerini, Bavyera başbakanının tarziye mektubu yazmasını, bu şehirler
belediye başkanl arının değiştirilmesini ve her şehre beş yüz bin altın mark
ceza veril erek uluslararası komisyona teslimini istedi. Almanya t arafından
verilen cevapta, Bavyera başbakanının harice karşı temsil yetkisi olmayıp
bunun İmparatorluk Başbakanlığına ait olduğu, belediye başkanlarının
hükümetten bağıınsız olduklarından ötürü hükümetin değiştirilmelerinde
yetkisinin olmadığı ve istenilen meblağın bu şehirlerce ödenmesi ne imka n
bulunmadığından, bunu hükümetin üzerine alarak, komisyonun emrine
amade bulundurduğunu bildirdi" . Bilsel, bunlara ilaveten, belediye, vilayet
ve nabiyelerin yap t ı kları fiill erd e, bunların iç hukukta kişiliği olsa da,
uluslararası kişilikleri olmadığından ötürü bunların yaptıkl arından devletleri
sorumlu olur demekt edir.
Edip Çelik, ulusl araras ı ili şkiler bakımından, ana ilke olarak,
yetkilerin bütün ü Federal Devlette topl anır der ve devaın ede r: "Pedere
" Ibid, s. 228 ve s. 229. Aynı olaya Seha Meray da temas eder. Mcray Seha L..Devletler Hukukuna Giriş, Birinci cilt, Ajans-Türk Matbaası , Ankara, 1960. s.135, 20. dipnot. Ayrıca bkz: Sur Melda, Uluslararası Hukukun Esasları , Beta,İstanbul, 2006, s. 104.
22 Bilsel Cemil, Devletler Hukuku, Birinci Kitap, Devletler, Kenan Basımevi ,İstanbul , 1941,s.229.
156 MÜHF- HAD, C13, Sy.3-4
Devletlerin mil1etlerarası kişiliği yoktur. Milletlerarası hukukun muhatabı ve
bu hukukun süjesi olan Federal Devlettir. Federe Devletlerin fiil vetasarruflarından sorumlu olan Federal Devlettir,,23.
Seha Meray da uluslararası hukukta sorumluluğun Federal Devlete
ait olduğunu belirtmekte ve konunun üzerine borçtan sorumluluk, yani
borcun ödenmesi bakıııundan da eğilmektedir: "Bir federal devlet eyaletinin,
yabancılara karşı girişmiş oldukları borçların ödenmemesi halinde federal
hükümetin rnes' ul olup olmayacağı konusunda tatbikatta bir tereddüt
görülmektedir. Mesela, Fransa ile Meksika arasında Hyacinthe Pellatmeselesinde" (1929) federal hükümetin eyalet borçları(nın) ödenmesinden
mes'ul olması kabul edilmesine mukabil, Cayuga Hintlileri meselesinde,
İngiliz-Amerikan hakem mahkemesi, eyal et borçlarmdan federal hükümetin
bazı hususi şartlar altında mes'ul olabileceğini kabul etmiştir. Hükmi
şahsiyeti olan vilayetlerin ve belediyelerin yabancılarla akdetmiş oldukları
hususi hukuk sahasma giren mukaveleleri icra etmemeleri yüzünden
Devletin milletlerarası mes'uliyetinin bahis mevzu olamayacağı Bansornes,Sim and Lefferis Ltd.-Türkiye meselesinde (1928), İngiliz-Türk hakem
komisyonu tarafından belirtilmiştir. Komisyon, mukavele akdetmiş olan
Edirne Vilayetinin hükmi şahsiyeti olduğu için, mukavelenin icrasından
doğan meselelerde Devletin mes'uliyeti olamayacağını belirtmiştir. Bununla
beraber, vilayetler ve belediyeler Devlet organı olarak icratta bulunurken
işleyebilecekleri haksız fiiller Devletin mil1etlerarası mes'uliyetinigerektirir.?".
Yukarıda isnat meselesi baloııundan, bir devlet organının
davranışının, ticari ya da acıa jure gesıionis nitelikte olması bir önem arz
etmez demiştik. Bir kontratın uygulanmaması, kendiliğinden uluslararası
hukukun ihlalini oluşturmaz. Meseleye uluslararası hukukun uygulanması
için ilave bir hususun daha varlığı gereklidir. Bu husus, davranışın, devletin
23 Çelik Edip, Milletlerarası Hukuk, Fakülteler Matbaası, İstanbul, 1962, s.247.
24 Nation Unies, Reeueil des sentenees arbitrales, cilt V (1929).25 Meray Seba L., Devletler Hukukuna Giriş, Birinci cilt, Ajans-Türk Matbaası,
Ankara, 1960, s. 504 ve s. 505.
H. Hakan Erkin er - DevletinHaksı z. Filldeıı Dolayı Uluslararası 157Sorıımluluğuııda Uluslararası Hukuk Komisyonu'nun Tespit Ettiği lsnat Kuralla rı
bir uluslararası y ük üml ül ü ğ üne aykırılık teşkil etmesi, bu yükümlülüğü ihlal
etmesidir. Öyleyse, merkezi devlet tüzel ki şiliğinden bağımsız, müstakil
kamu tüzel kişiliğine sabip, fakat dördüncü madded e de belirtildiği üzere
uluslararası hukuk bakımından devlet organı sayılan biriml erin dış borçlarını
ödeme meleri kendiliğinden ve doğrudan devletin uluslararası sorumluluğunu
gerektirmez. Bu borcun ödenmemesi davranışı , teknik olarak devlete isnat
edilebilir olsa da (ki öyledir); borcun ödenmemesinin Devletin yüklendiği
uluslararası yü kü ml ü l üğ e aykırılık oluşturması da gereklidir ki, Devletin
uluslararası sorumluluğu doğsun . Bu noktada, her ne kadar uluslararası
hukuk bakımından sorumluluğu inceliyor olsak da, Türk hukukunun bu
konuyla ilgili ve uygulaması daba ziyade yaygın ve önemli düzenlemelerini
incelemenin, konunun geldiği yer itibari yle faydalı olacağı d ü ş üncesindeyi z.
Zira teorik olarak konum uzIa çok ilgili değilse de, uygulamada Türkiye
Cumhuriyeti Devleti için konu oldukça önemli bir hal almı ştır. Türkiye'de
belediyeler yat ırımları nı n önemli bir kısmını dış borçlanmayla
yapmaktadırl ar. Bununl a beraber Türk belediyelerinin dış borçları için
Türkiye Cumhuriyeti hazinesi kefil olmaktadır", Örneğin Hazinenin
verilerine göre 1992 yılı ndan şubat 1997 tarihine kadar toplam i milyar 41
milyon ABD dolar belediye ve bunlara bağlı kuruluşların dış borcu Hazine
tarafından ö denmiştir" . Hazine, garanti verdiği (kefil olduğu) borçların yanı
sıra, garanti vermediği borçları da "ülkenin itibarı" için ödemiştir. Bu
çerçevede, Hazine tarafından vermiş olduğu garantiler uyarınca ya da
ülkenin it ibarını korumak için ödenen dış borçlar, belediyelere 4 milyar
ABD doları (2002 yılı rakkamı) kaynak sağlamıştır" . Bu konuda önemli bir
yasal düzenleme 28.03.2002 tarihinde kabul edilen ve 09.04.2002 tarihinde
Resmi Gazete' de yayınlanan, 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç
...ııttp :llwww.duayen.netlgost5nisan .htm ; biligini sanal sayfadan alındığı tarih(b.s.s.t.): 19.06.2007.
21http://www.milliyeLcom.tr/1997/07/26/ekonomilborc.htm Deniz Güçer ' inhaberi;19.06.2007.
" tmp:llwww.radikal.com.1 r/haber.php?habern-2 i 34&larih- 231oi /2002 ; HanifeŞenyü z'ün haberi; 19.06.2007.
158 MOHF- HAD. C.B, Sy.3-4
Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanundur" , 4749 sayılı Kanunun
bazı madd eleri 5568 sayılı Kanun ile 26 .12.2006 tarihinde değiştirilmi ştir'".
Komi syon, dördüncü madde kapsamında devlet organı olmayan,
fakat bu devle tin hukuku tarafından kam u güc ü yetkilerini (ve imti yazlarını)
kull anmak için yetkilendirilmiş bir kişinin ya da bir birimin davranışına
ilişkin isnat kuralını da beşinci maddede ele al mıştı r. ilgili maddeyi
aşağıdaki şeki lde tercüme etl ik :
Beşinci madde: Kamu gücü yetkilerini li kullanırken bir kisinin ya da
bir birimin" davranıs ı
Dörd üncü madde kapsamında devlet orgam olmayan, fakat bu
devletin hukuku tarafından kamu gücü yetkilerini (ve imtiyazlarım)
kullanmak için yetkilendirilmişbir kişinin ya da bir birimin davramşı,
olayda Iıu kişi ya da hirim hu sıfalla hareket elliği kadarıyla, davramşı,
uluslararasıhukuka güre bir devlet fiili "larak kahul edilir".
Maddede geçen "birim" tabiri do ğrudan devle t organı olmayan fakat
iç hukuk tarafından kamu gücü yetki lerini kullanmak üzere yetkil endirilmi ş
29 Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun; KanunNo: 4749 ; Kabul Tarihi: 28.03.2002; R.G. Tarihi: 09.04 .2002; R.G. No: 24721.Bu Kanunun i 7. maddesinin c bendi 28.01.2004 tarihli kararla AnayasaMahkemesi tarafından iptal edilmiş tir ; R.G. tari h/sayı: 06.11.2004/25635; EsasSayısı: 2003/8(,; Karar s ayısı: 200416; Karar Günü: 2810112004.
30 Kanun No: 5568; Kabul Tarihi: 2611 2/2006; R.G. Tarihi. 3011212006; R.G. No:26392 .
II Pr örogative kelimesi. imtiyaz, ayrıcalık anl amına geldiği gibi yetki anlamına dagelmektedir, bkz: Robert Paul, Dictionnaire alphabetique & analogique de lalangue française, S.N.L.. Paris, 1972. Yeıki kavramı , imtiyazları dakapsadığından ötürü, yetki kelimesinin kullanılması gerekti ğ i kanaatindeyiz,
" Une entite (Iaı. Entiıos s karşılığı olarak bir birim ifadesinin kullanılmasıgerektiği kanaatindeyiz.
33 Uluslararası Hukuk Komisyonu, devletin sorumluluğu üzerine maddeler projesi(2001 versiyonu), mad. S; C. D. I., projeı d'articles sur la responsabilite des Etats(version 2(01 ), arı. S, Docurnents officiels de l'Assemblee generale, cinquanıe
sixierne session, Suppleınent n° ıo (N 56/10).
H. Hakan Erkiner - Devleıiıı Haksız Fiilden Dolayı Uluslararası 159Sonıınlııluğı ı ııda Uluslararası Hukuk Komisyonu'nun Tespit Ettiği lsnot Kuralları
farklı kurum ve kuruluşları tanımlamaktadır. Bunlar kamuya ait şirketler,
çeş itli kamu kurum ve kuruluşları ve bazı durumlarda özel şi rketler olabilir.
Böyle bir birimin davranışları nın devlete isnat edilebilmesi için ol ağan
olarak devlet organları tarafmdan yerine getirilen kamu işleıııi nircli ğindeki
davranı şl arı yapabilmesi için iç hukuk tarafmdan bu birime yetki veril ıııiş
olması gereklidir, Bazı ülkelerde, özel güvenlik şirketleri nin çalışanlannın
cezaevlerinde gardiyan görevini yerine getirmeleri buna örnek
oluşturmaktadı r. Özel ya da kamuya ait hava ve tren yolu şirketlerinde
çalışanlarm kollu ğa ait çeşitli görevleri yerine geti rdiğ i durumlar da örnek
teşkil eder.
Komisyon al tı ncı maddede ise şu kuralı ortaya koymaktadır :
Altıncı maddc: Bir baska devlet tarafından devletin emrine veri lıııis
bir organın davranı sı
Ilir başka devlet tararından devletin emrine verilmiş bir organın
davramşı , bu organın, emri altında bulunduğu devletin kamu gücü
yetkilerini kullamrken ki kadarıyla, davranışı , uluslararası hukuka
göre, emri altına verildiği devletin liili olarak kahul edilir" .
Bir başka devlet taralindan devletin emrine verilmiş bir organın
davranışı , bu organın , emri altında bulunduğu devletin kamu gücü yetkilerini
kull anırken ki kadarı yla, davranı şı , ulusl araras ı hukuka göre, emri altına
veri ldiği devletin ve yal nızca onun fiili olarak kabul edilir. Altıncı madde
bağlamında davranışın devlete isnat edilebilmesi için, organın , e ınre veren
devleti n hir devlet organ ı olması gerekmektedir. İ kinci koşul olarak ise, bu
organın, emrine verile rı devletin kamu gücüne ait bir yetkisini kullanması
gerekmektedir.
Chevreau davasında". İran'daki bir Britanya konsolosu, geçici
olarak Fransa' nın konsolosluk i şlerini görmesi için görevlendirilmiştir.
" Ibid. art. 6.as Nation Unies, Recueil des sentences arbitrales. cilt LI (1931). s. 1ll 3.Seha L.
Meray da, Chevreau davası 'na "icra organı nın fiillerinden ötürü devletinmes'uliyeti" başlığı altmda temas etmektedir: Meray Seha L.. Devletler
160 MVHF. HAD. c.ıs. 5)'.3-4
Britanya tarafından. Fra nsa ' nın emrine verilen bu konsolos, kendisine
verile n bazı belgeleri kaybetmiş. Fransa' nın başvurusu üzeri ne, hakem
Beichman şöyle karar vermişti r: "Brita nya hükü meti , konsolasunun
dikkatsi zliğinden ve ihmalinden ötürü, bu konsolos başka bir devletin
konsolosluğunu yerine getirirken sorumlu rutularnaz" ". Avrupa İnsan
Haklan Mahkemesi de ben zer duru mu, İsviçre poli sinin Liechtenstein
namına yetki kull andığı iki olayda incelemiştir" . Olayların olduğu tariht e,
Liechtenstein Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf olmadığı için ve
başvuru yal nız Liecht enstein aleyhine yapı labileceği için, Sözleşme'nin
ihlalinin söz konusu o l aınayacağına karar veril miştir. Drozd ve Janousek
davası" da aynı meseleye ilişkindir.
İspanyol ve Çek Cumhuriyeti vatandaşı olan başvurucular And ora
Prensliği ' nde bir etelde si lahlı soygu n yapmak suçunda n Arıdora' da, Fransız
ve İspanyol vatandaşı yargıçlardan oluşan mahkemede yargılanarak 14' er yı l
hapis cezasına mahkum olmuşlardır" . B aşvurucul ar adil yargıl anma
haklannın ihlal edildiği şikayetinde de diğer şikaye tlerinin yanı sıra
bulunmuşlardır. Davanın bizi ilgilendiren kısmı Mahkemenin bu şikayet
hakkında vermiş olduğu cevap ile ilgilidi r. Zira Fransız ve İspanyol
hükümetleri, adil yargılanmaya ili şkin şikayet bakımından, Avrupa İnsan
Haklan Mahkemesi 'nin yer bakımından yetkisizliği itirazını ileri
sürmüşlerdir. Mahkeme bu hususa şu şeki lde cevap vermiştir: "Andora
Prensliği ' nin ulu sl ararası statüsü tamamen bir çözüme kavuşmuş değilse de
Andara başka bir devletten tamamen bağımsız olduğu ve uluslararası toplum
Hukukuna Gi riş, Birinci cilt, Ajans-Türk Matb aası , Ankara, t960, s. 501: aynea :Meray Seha L., Devletler Hukukuna Giriş , İkinci eilt, Sevinç Matbaas ı , 1962, s.307: Pazarcı Hüseyin, Uluslararası Hukuk, Ankara, 2003, s. 406, 948 no'ludipnot ve s. 425,1040 no'Iu dipnot.
36 Nation Unies, Reeueil des sentences arbitrales,eilt il (193i ), s. i 14ı.
37 X et Y c, Suisse (Recquôtes n. 7289n5 , 7349n6) (1977),9 d.r. 57, C.E.D.II.,Annuaire n. 20, s. 402-406.
38 Drozd et Janousek e. Franee ct Espagne , C.E.D.H., Serie A. n.240 (1992).
sc Kararın Türkçe özeti için başvuru kaynağı: Doğru Osman, İnsan Haklan AvrupaMahkemesi Kararlar Rehberi (1960-1994), İ s tanbul Barosu Yayınl arı, İstanbul,
1999, s. 288 ve 289.
H. Hakan Erkiııer - Devletin Haksız Fiildeıı Dolayı Uluslararası 161Sorunüu luğunda Uluslararası Hukuk Komisyonu'nun Tespit Ettiği İsı/at Kuralları
içinde yer aldığı açık olduğu ndan , ay n bir ülke olan Andara henü z Avnıpa
Konseyi üyesi olmadığından ve İnsan Hakları Avnıpa Sözleşmesi'nin de
tarafı bulunmadığından, ayrıca Andara Avrupa Kon seyi'ne üye adayı
bulunmak için de hcr hangi bir gi ri ş i mde bulunmadığından, Mahkem e'nin
yer bakımından yet kis i bulunmadığı i tirazının kabulune; öte yand an kişi
bakımından yetki kavramı Sözleşmeci devletlerin ülkeleri ile sınırlı olmayıp
bu Devletlerin kam u makamlarının tasarruflarının etkisini de kapsadığından,
olayda Fran sa'dan ve İ spanya'dan gelen yarg ıçlar Andara mahkemesinde
yargıç olarak görev yapınış iseler de bu görev ler ini kendi ülkelerindeki
yargısal gö rev le rinden bağımsız ve özerk bir biçimde ye rine getirmiş
oldukl arından, ayrıca bu davalı Devletlerin makamları Andora' da yapılan
yargıl amaya ve Andara mahkemeleri tarafından verilen karara müdahale
etmediklerinden, M ahke me' nin ki şi bakımından ye tkisi bulunmadığı
itirazının kabulüne''".. karar verilmiştir.
Komisyon yedinci maddede organın yetkisini aşarak ya da iç hukuku
ihlal ederek yapmış olduğu davranışın devlete isnat edilmes ine ilişkin kuralı
ifade etmiştir. Madd eye aşağıda yer veriyonız:
Yedinci madde: Yetki asıını ya da talimatlara aykırı davranıs
Ilir devlet nrganımrı davranışı ya da kamu gücü yctkilcrini
kullanmak için yctkilcndirilmişbir kişinin ya da birimin davranışı, bu
organ, kişi ya da birim bu nitelikte hareket ederken, yetkisini aşsa ya da
talimatlara aykırı hareket etse bil c, uluslararası hukuka gürc devletinfiili kabul edilir'".
Ilu kural, uluslararası yargı kararları, devletlerin uygulamaları ve
öğreti tarafından yerleşt i ri lmiş bir kuraldır. Örneğin i 2 Ağustos i 949 tarihli
40 Ibid.
41 Uluslararası Hukuk Komisyonu, devletin sorumluluğu Uzerine maddeler projesi(2001 versiyonu), mad. 7: C. D. 1., projet d' articles sur la responsabilite des Etats(version 2(01), art. 7, Documents offieie!s de l'Assemblee generale, cinquantcsixierne session, Supplernent n° LO (N 561l0).
162 MÜHF- HAD, c.ıs. Sy.3-4
Cenevre Konvansiyonlan'V'na ilave edilen 8 haziran 1977 tarihli i numaralı
Protokol'ü n 91, maddesi şöyledir. "çatışmanı n tarafı... sil ahlı kuvvetlerinin
parçası olan kişilerin bütün eylemlerinden sorumlu olacaktır.43"
Caire davasında da bu kuralın uygulandığına şahit olmaktayız. İki
Meksikalı memur, bir Fransız vatandaşından zorla para alına girişiınıeri
başarısız olunca, onu kışlalanna götürmüş ve vurup, öldürmüşlerdir. Olayı
inceleyen ve karar veren hakem komisyonu, "her ne kadar, memurlar
yetkilerini n tamamen haricinde ve onu aşarak hareket etmiş olsalar dahi, ve
hatta üstlerinin emirlerinin tam tersi istikamette hareket etmiş olsalar dahi,
olayda memur sıfatlarına sahipken bundan istifade ettiklerinden ve busıfatın kendilerine tanıdığı imkanları kullanmalarından ötürü Devlet
sorumluluk altına girmiş" deıniştir".
Velasquez Rodriguez davasında da aynı kural Amerikan İnsan
Haklan Mahkeınesi (La Cour interamericaine des droits de 1'homme)
tarafından uygulanmıştır. Mahkeme, Sözleşmenin ihlal edildiği karanna
varılması, orgaııın ya da memurun, iç hukuka aykırı hareket ettiğinin
bilinmesi ya da yetkilerinin sınırlarını aştığının bilinmesi olgusundan
42 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Konvan siyonl arı dört adettir: i sayılı HarpHalindeki Silahlı Kuvvetlerin Hasta ve Yaralıların Vaziyetlerinin ıslahı
Konvansiyonu, II sayılı Silahlı Kuvvetlerin Denizdeki Hasta, Yaralı veKazazedclcrinin Vaziyetlerinin ıs l ahı Konvansiyonu, III sayılı Harp EsirleriHakkında Tatbik Edilecek Muameleye Dair Sö zleşme, IV sayılı HarpZamanında Sivillerin Korunmasına Dair Sözleşme, 8 Haziran 1977 tarihli 1949Cenevre Konvansiyonlanna ek Protokoller ise iki adettir: i sayılı Uluslararası
Silahlı çatışmalarda Mağdurların Korunması Protokolü ve II sayılı Uluslararası
Olmayan Silah lı Çarışmalarda Mağdurlann Korunması ProtokolU. TUrkiyeCenevre Konvansiyonları'na taraftır. 21 Ocak i 953 tarihli ve 6020 sayılı HarpFelaketzedelerinin Hiınayesine Dair i 2 Ağustos 1949 Tarihli CenevreSözleşmelerinin Onanınası Hakkında Kanun ile bunları TBMM onamış tır. KG.30 Ocak 1953, sayı 8322.
4J 8 haziran 1977 tarihli 1949 Cenevre Konvansiyonlarına ek i sayılı UluslararasıSilahlı çatışmalarda Mağdurların Korunması Protokolü; Protocole additionnelaux Conventions de Geneve du 12 aoüt 1949 relatif il la protection des victimesdes conflits annes internationaux (Protocole I), Nations Unies, Recueil destraites, cilt 1125, s. 3.
" Nations Unies, Recueil des sentences arbitrales, cilt V (1929).
H. Hakatı Erkiner -:Devletin Haksız Fiildeıı Do/ayı U/ııs/ararası 163Sonmıluluğwıda Ulustararası Hukuk Komisyonu'nun Tespit Ettiği lsnat Kural/an
bağımsızdır diyerek dev am etmiş t i r ; uluslararası hukukta devlet, aj anlannın
res illl sı fatl a yap tığı eylemlerinden ve ihma11erinden, bu ajanlar yetki
sahal arı nın haricinde hareket etmiş olsalar ya da iç hukuku ihlal etmiş olsalar
dahi sorumludur".
Yedin ci maddede belirtilen kuralın uygulanabilmesi için çözülmesi
gereken esas sorun, resmi organın eylemini sergilerken, organın resmi sıfatı
ve niteliği ile hareket edip etmediğ inin belirlenmesidir, Ayırt edilmesi
gereken, bir yandan memurların, memur sıfatıyla hukuka aykın ya da sahip
oldukl arı yetkileri çiğneyerek ve ihlal ederek hareket et tikleri ha11er ile, öte
yanda n hareketlerinin resmi sıfatlan nın oldukça uzağında olduğu ve
neredeyse özel şahsiyet leri alanına dahil edilebilecek ve devletin sorumlu
kılınamayacağı ha11erd ir. Sorun, yetki verilmemiş fakat halen resmi bir
davranışla, ki şi sel bir davranış arasındaki sınırın belirl enmesi sonınudur.
Söz konu su eylem sistematik ve tekrar edilen nitelikte ise devlet tarafından
bilinir ya da bilin ebilir olabileceğinden ötürü önlenmesi için devletin
gereke n önlemleri almas ı ve engel olması mecburiyeti vardır. Bunun
belirlenebilmesi her somut olay da resmi memunın davranı şının niteliğinin
incelenmesi ile mümkünd ür ve söz konusu sınır böylelikle çizilebilir'" .
Memurun özel alanında, kişisel ol arak yaptığı, resmi s ı fatıy la ilgi si olmayan,
ilgisi kıınılmayan davranışları, yedinci madde çerç evesinde devlete isnat
edilemezler. Yedin ci madde resmi memurun ltııra vires davranışlan için
geçerlidir.
iKiNCi BÖLÜM
DEVLET ORGANı OLMAYAN Kişi YA DA BiRiMLERiNDAVRANışLARıNıN ıH:VLEn: iSNAT EDiLMR<;i
" Com interamericaine des droits de l'hornme, Serie C, no 4 (1989).
46 Annuaire de la Cornmission du droit international, 2001, cilt II, s. 108.
164 MÜHF- HAD. C13. Sy.3-4
Komisyon tarafından ilk ele al ınan mese le devletin yönlendirmes i ya
da denetimi altında iken yapılan davranışların isnat edilmes idir. Komisyon
ilgili kuralı şu şekilde ifade etmişti r:
Sekizinci madde: Devletin yönlendirmesi ya da denetimi altında iken
davranıs
Bir kişinin ya da bir grup kişinin davranışı, eğer bu kişi ya da
grup bu davranışı yaparken, devletin talimatları, enıri ya da denetimi
altında ise, uluslararası hukuka göre devletin fiili olarak kabul edilir".
Uluslararası hukuka göre genel kural olarak, gerçek ve tüzel özel
hukuk kişilerinin davranışları, devlete isnat edilebilir değildir. Bununl a
beraber sekizinci madde özel hukuk kişisinin ya da bir grup kişinin
davranışının eğer bu davranış devletin tal imatı, emri ya da denetimi yle
yapılmışsa devleıe isnat edileceğini belinmektedir. Bu gibi durumlarda bu
kişilerin davranı şı ile dev let arasında bir somut bağ kunılabilmesinden ötü rü,
davranışın devlete isnat edilebilmesi mümkündür. Fakat aşağıda
inceleyeceğimiz ul uslararası yargı kararlarında meydana çıktığı gibi,
göreceğiz ki, bu bağın tespit edilmesi ve derecesinin , kuvvetinin,
belirlenm esi et rafı nda sorun düğ ümlenrnektedir.
Nikaragua'daki Askeri ve Yarı Askeri Faaliyetler davasında",
devletin denetiminin derecesinin belirlenınesi, davranışların Amerika
Birleşik Devletleri ' ne i s naı edilebilmesi için anahtar unsur olmuştur. Bu
unsunın çözü mlenmesi, kontra'Iarın" işl ediği insan hakları ihlallerini
47 Uluslararası Hukuk Komisyonu, devletin sorumluluğu Uzerine maddeler projesi(2001 versiyonu), mad. 8; C. D. \., projet d'articles sur la responsabilite des Etats(version 2(01). an. 8. Documenıs officiels de l'Assernblee generale, cinquantesixieme session, Supplemerıt n° ıo (N56/10) .
48 Nikaragua'daki Askeri "e Yarı Askeri Faa liyetler davası, (Activitesmilitaires et paramilitaires au Nicaragua et contre celui-ci; Nicaragua c. EtatsUnis d' Amerique), fond, C.U. Recueil 1986.
" 1962'de kurulan Sandinista Ulusal Kurtuluş Cephesi (FSLN) adlı bir gerillaörgütü 1979'da Samaza rejimine son verdi. Samaza ailesinin mülklerinikamulaştırarak bir dizi devletleştirmeye g irişen yeni yönetim, sosyalist Ulkelerlede yakın ili şkiler kurdu. Bunun Uzerine ABD Nikaragua'ya yaptığı ekonomik
H. Hakan Erkiııer - Devletin Ha/w , Fiilden Dolayı U/ııs/ararası 165Sorıımlu tuğuııda Uluslararası Hukuk Koınisyoııu 'ııuıı Tespit Ettiği İsnat Kuralları
oluşturan davranı şların ABD'ye isnat edilebilmesi meselesin i
çöz ümleyecektir. Bunun incelenmesinde Divan, denetim unsurunun
araştınlmasına yoğun l aşnııştır. Divan, ABD ajanlarının operasyonların
hazırlanmasına ve idare edilmesine katıldıkları için ABD 'nin sorumlu
olduğuna karar vermişti r. Fakat Nikaragua' nın ABD 'nin sorumluluğunu
iddi a ederken dayandığı en önemli husus olan, kontra' lan n eylemlerinin
ABD'nin denetiminde yapıldığı iddiasını yerinde bulmanııştır. Bunun
sebebi Divan'a göre, ABD her ne kadar önemli destekle rde bulunmuş olsa
da, kontra'ların bütü n eylemlerinde, onlar üstünde bir otoriteye sahip
olmaması dır . Bunun neticesinde kontra'ların bütün eylemlerinde ABD adına
hareket ettiği söy lenememektedir. Önemli oranda bağımsız hareket
ettiklerinden ötürü , ABD 'nin söz konusu insan haklan ihlallerin i teşkil eden
eylemleri i şlemeleri t alimatını verdiği ya da tavsiye ettiği ispat
edil ememektedir. Aksi ne bu eylemlerin ABD denetimi haricinde işlendiğine
ili şkin deliller mevcuttur. Halbuki ABD'nin sorumluluğunun doğabilmesi
için bu eylemlerin kendisine isnat edilebilmesi, bunun için de eylemleri
yapanlar üzerinde bu esnada etkin denetiminin olması gerekmektedir.
Divan ' a göre genel bir ilişki eylemin devlete isnat edilebilmes i için yeterli
değildir. ller somut eylemde etkin denetimin aranması, eylemin devlete
isnat edilebilmesi için gereklidir.
Uluslararası Adalet Divanı, 26 Şubat 2007 tarih li , Soykırım
Suçunun Önlenmesi Ve Cezalandırılması Siizleşmesi' nin
Uygu lanmasına İlişkin davadaki kararında incelemekte olduğumuz
husus lara dair birçok karmaşık meseleye de ğ i nrnektedir'". Karan n VU.
yardımı keserek yönetime karşı gerilla mücadelesi yürüten sağcı kontra'larageniş destek vermeye başladı. Aynı dönemde Nikaragua'da ağır bir ekonomikbunalım da başladı . Komşu ülkelerde üstlenen kontra' ların saldırıları
Nikaragua'nın bazı Orta Amerika Ulkeleriyle ili şkilerini de bozdu. çatışmaların
yerini 198Tden itibaren görUşmeler aldı. (AnaBritannica cilt XVi, Nikaraguamaddesi).
50 Soykınm Suçunun Önlenmesi Ve Cezaland ınlması Sözleşmesi'nin
Uygulanmasma İlişkin dava (Bosna-Hersek Sırbisian Ve Karadağ'a Karşı),
26 Şubat 2007; COUR INTERNATlO:-lALE DE nısrıcs, AFFAIRERELATIVE il. L'APPLlCAn ON DE LA CONVENTION POUR LA
166 MOHF- HAD, c.ıs. Sy.3-4
Bölümünde, Sırbistan-Karadağ'ın , Soykırım Sözleşmesi'nin üçüncü
maddesinin a bendine göre soykırım olarak nit elendirilen Srebrenica
olaylarından ötü rü sorumluluğu sorunu, 377. paragraftan 415 . paragrafa
kadar ele alınmıştır. Divan'a göre, Sırbistan-Karadağ'ın uluslararası
sorumluluğunun doğup doğmadığının araştırılması için sı rasıyla üç sorıınun
incelenmesi gerekmektedir. İlk olarak, işlenmiş ola n soykırıın eylem lerinin
savunmacı devlete, devletlerin uluslararası sorumluluğuna ilişkin uluslararası
örf ve adet hukuku kurallarına göre isnat edilip edilemeyeceğinin
sorgulanması gerekmektedir. Bunun için de bu eylemleri n, davranışları
devl ete isnat edilebilir kişiler ya da organlar tarafından işlenip
i şlenmediğinin incelenmesi gerekmektedir. Somut olayda bu eylemler
Srebrenica'da "ki şil erce" işlenen eylemlerdir. Demek ki Divan, bu kişilerin
davraruşlarının, devl ete isnat edilebilir kişil erin ya da organl arın davranışları
olup olmadığına önce likle karar verecektir. İkinci s ı rada ise, Divan
Soykırım Sözleşmesinin üçüncü maddesinde sayıl an nitelikteki davranışların
uluslararası hukuk kurallarına göre, davranışları devlete isnat edilebilir
ki şiler ya da orga nlarca i şlenip i şlenmediğine karar vermelidir". Üçüncü ve
son olarak ise Divan , savunmacı devletin , Sözleşmenin birinci maddesinden
PREVENTlON ET LA REPRESSION DU CRIME DE GENOCIDE (BOSNIEIlERZEGOVINE c. SERBIE-ET-MONTENEGRO), 26 Fevrier 2007.
" Soykınmın Önlenmesi Ve Cezalandırı lma s ı hakkındaki Sözl eşme, Türkiye31.07.1950 tarihinde katılm ıştır. R.G. yayın tarihi 29.03.1950, R.G. sayısı 7469,orij inal metin, U1\' General Assembly resolution 260 A (111) of 9 December1948. Sözleşme 19 maddedir. lik üç madde incelememiz için doğrudan
önemlidir. Madde- ı : Sözleşen Taraflar. Jenosit' in ister banş ister savaş
zamanında işlenmi ş olsun bir Devletler hukuku suçu olduğunu tasdik ederler vebu suçu önlerneyi ve cezalandırrnayı taahhüt ederler. Madde-2: Işbu S özleşmede,
jenosit, milli. etnik. ırki veya dini bir grubu kısmen veya tamamen imha etmekmaksadiyle aşağıdaki fiillerden her hangi binin irtikap olunması demektir. a)Grup azalarının katli; b) Grup azalan nı n bedeni ve akli melekelerinin ciddisurette haleldar edilmes i; c) Grubun. bedeni varlığının kısmen veya tamamenimhasına müncer olacak hayat şartl anna kasten tabi tutulması; d) Grup içindedoğuml arı sekteye uğrat acak tedbirler al ınması ; e) Bir grup çocuk l arının diğer birgruba zorla nakledilmesi. Madde-3: Aşağıdaki fiiller cezalandırı lac aktır: a)Jenosit; b) Jcnosit 'i irtikap için anlaşma ; c) Jenosit'i irtikap için doğrudan
doğruya ve aleni surette tahrik; d) Jenosit'e teş ebb ü s ; e) Jenosit suçuna ortaklık .
ll. Hakan Erkiııer- Devletin Haksız Fiilden Do/ayı Uluslararası 167Sorı ımlııluğııııda Uluslararası Hukuk Komisyonu'nun Tespit Ettiği İsııat Kuralları
kaynakla nan soykırımı önle mek ve cezalandırmak olan çifte yü kümlü l üğü nü
yerine getirip getirmediğine karar verecektir. Görüldüğü üzere bu davadaki
kar ar bizim ele almakta olduğumuz isnat meselesi hakkında içtihat teşkil
etmektedir. Soykırım meselesi bir yana uluslararası sorumluluk hukukunun
isnat konusu bakımı ndan incelenmeye değer bir karardır.
İsnat konu sun a ili şkin saptamaları nı ele alacağımız kararmda Divan,
soykırım olarak tespit edil en Srebrenica' daki eylemlerinf savunmacı
devletin organları tarafından i şlenip i şlenmediğini ilk mesele olara ele
almaktadır. Bu soruya olumsuz cevap verilmesi duru mund a isnaı
bakımından soru l ması gereken sıradaki sorunun savunmacı de vletin
organları t arafından işlenmeyen eyleml erin bu devl etin t al imatı, emri ya da
kontrolü (de netimi) alı ında olan ki şil er t arafından i şlenip i şlenmediğinin
tespiti olduğunu söy lemektedir'. Bu da bizim yukarıdan beri incelemekte
olduğumuz Uluslararası Hukuk Komisyonu' nun sekiz inci maddes i
kapsamına gi rmektedir. Bu nedenl e bu karann incelenmesini bu maddeye
ili şkin aç ıklamalanıııız alımda yapmayı isabetli saymaktayız.
Divan, Srebrenica soykırımının onun organlarının davranışlarmdan
ötü rü savıın macı devlete isnat edi lmes i mese lesini ele alırken, buna ili şkin
kuralın, ul usl ararası örf ve ade t hukuku kuralından kaynaklandığını ve
Uluslararas ı Hukuk Komisyon u'nun devl etin sorıımlul uğuna ilişkin
dördüncü maddesinde belirtildiğini, kararın 385. parag rafmda tesp it
etmektedir. Biz bu maddeye yukarıda yer vermiştik. Divan, Komisyon'un bu
maddeleri ne, devletin ul uslararas ı sorumluluğuna ili şkin uluslararası örf ve
adet huku ku kurall arınm belirtildiği bir metin olarak değer biçmişti r. Bu
de ğ erl endirme Komisyon'un keudi çal ışması hakkındaki de ğ erlendirmesi ile
uyumludur. Ancak Komisyon bunun ötesinde yapmış olduğu bu maddeler
taslağı çalışmasm ı, "olan hukuku" tespit ett iği kadar "olması gereke n
52 Snykınm Suçunun Önlenmesi Ve Cezaland ırılması Sözleşmesi'nin
Uygulanmasma Ilişkin dava (Bosna-Hersek Sırhislan Ve Karada ğ'a Karşı),
26 Şuhat 2007. par. 278'den par. 297'ye dek olan paragral1arda Divan,Srebrcnica katliam ını ele a lmaktadır.
" Ibid., par. 384, son cümle.
168 MÜHF- HAD, CI3, Sy.3-4
hukuku" da belirleyen, bu istikamette yön gösteren ve bunun kodifiye
edilmesini hedefleyen bir çalışma olarak da değerlendinnektedir. Bununla
beraber Divan'ın bu kararında Komisyon'un henüz kodifikasyonu
sağlanamamış bu maddelere bu şekilde değer biçerek kararında atıf yapması
anlamlıdır. Atıf yapılan maddeyi bir kez de burada anıınsayalım:
Dördüncü madde: Devlet organlarının davranısları
ı. Uluslararası hukuka göre, bir organ, ister yasamaya,
yürütmeye, yargıya ilişkin işlevleri ister başkaca işlevleri yerine
getiriyor olsun, bunun devlet organizasyonu içindeki durumu, ister
merkezi idare içinde ister bir yerel idare niteliğindeolsun, bütün devlet
organlarımn davramşları devletin bir fiili olarak kabul edilir".
2. Organ, iç hukuka göre bu statüye sahip her kişi ya da birimi
kapsar".
Bu kuralın uygulanmasında, soykınm eylemlerini. savunmacının o
zamanki adı olau" Federal Yugoslavya Cumhuriyeti'nin (FYC), o dönemde
yürürlükteki iç hukukuna göre organı sayılacak kişiler ya da birimler
tarafından nu işlendiğinin belirlenmesi gerektiği ifade edilmektedir". Buna
olumlu bir cevap verilmesine imkan olmadığı tespit edilmektedir. FYC'nin
ordusunun ya da siyasi liderlerinin katliarrurı hazırlanmasında,
planlanmasında ve uygulanmasında iştiraklerinin olduğunun sabit olmadığı
saptanmaktadır. Bu katliamdan önce savunmacı devletin ordusunun Bosnalı
Sırpların ordusu ile beraber Bosna-Hersek' de doğrudan ya da dolaylı olarak
" Uluslararası Hukuk Komisyonu. devletin sorumluluğu Uzerine maddeler projesi(2001 versiyonu) . mad. 4 & i; C. D. 1., projet d'articles sur la responsabilite desEtats (version 2001), art. 4 & I. Doeuments officiels de l'Assemblee generale,cinquante-sixierne session, Supplernent n" 10 (A/561l0).
" Ibid .• rnad. 4 & 2.56 Devletlerin halefiyeti meselesi.
57 Soykınm Suçunun Önlenmesi Ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nin
Uygulanmasına İlişkin dava (Bosna-Hersek Sırbislan Ve Karadağ'a Karşı),
26 Şubat 2007,par. 386.
H. Hakaıı Erkiııer - Devletin Haksız Fii/deıı Do/ayı U/us/ararası 169Sorıımlulıığınıda Uluslararası Hukuk Komisyonıı'nıın Tespit Ettiği İsı/at Kuralları
birçok eyleme i ştirak ettiğine dair çok sayıda delil olmasına rağmen,
Srebrenica katliaıruna iştirak ettiğini n sabit olmadığına karar vermektedir
Divan. Öte yandan ne Sırp Cumhuriyeti' nin ne de Sırp Cumhuriyeti
Ordusu'nun FYC'nin iç hukukuna göre FYC'nin bir organı olduğuna dair
hukuki hir temel olmadığı söylenmektedir. Görüldüğü gihi Divan ,
Komisyon ' un dörd üncü maddesinde belirtilen isnat kuralının uygulanması
için gereken hukuki mantığın gerektirdiği muhakemeyi takip etmekte ve
muhakeınesinin neticesinde kararını ol u şturacak hük ümlere varmaktadır.
FYC'nin, Sırp Cumhuriyeti 'ne mali destek başta olmak üzere destek
verdiği , bu mali desteğin Sırp Cumhuriyeti Ordusu' nun görevlilerine
aktarıldığına şüphe olmadığı belirlenmektedir. Bununla beraber bu desteğin
söz konusu görevlil eri FYC'nin organlannın görevlisi haline geti rmeyeceğ i
söylenmektedir. General Mladic de dahilolmak üzere bu görevlilerin FYC
adına değil , Sırp Cumhuriyeti adına hareket ettikleri tespitinde
bulunulmaktadı r. Halbuki, FYC'nin organı olabilmek için onun adına
hareket edilmesi gerekme ktedir eklemesinde de bulunulmaktadır.
Akrepler tabir edilen si lahlı grubun Srebrenica bölgesindeki
eylemlerinin FYC'ye isnat edilmesi meselesi ile devam edilmektedir. Burada
da Divan, bunlann FYC' nin de jure org anı yani FYC iç hukukun a göre
devIct organı olup ol madığını incelemektedir. Fakat bunun böyle olmadığı ,
Akreplerin Sırp Cumhuriyeti iç i şleri bakanlığına bağlı olduklannı tespit
etmektedir. Bunu yaparken şunu da eklemektedir ki, bir devlet tarafından
başka bir devletin emrine verilen bir organının eylemleri bu devlete değil
emrine veri lerı devlete isnat edilmelidir. Bu husus da bizim yukan da
incelediğimiz altıncı maddedeki kuralın tekrar edilmes idir. Divan burada bu
kuralı da hatırlatma gereği duymuştur. Çünkü Akrepler esasında FYC' nin bir
organı sayılsaydıl ar bile eğer Sırp Cumhuriyeti ' nin emrine veri l miş olsalardı,
onun emri altında iken yaptıkları davranışlar FYC'ye değil ama Sırp
Cumhuriyeti'n e isnat edilebilecekti denilmek i stenmi ştir.
Bu noktada, hukuken kendisinin "devlet organı" olmayan kişilerin
ya da bir grup kişin in davranı şlannın bu devletin çok sıkı bir denetimi
altında olması halinde ( o kadar ki, bunıan n o devletin bir organıyınışçasına
170 M OHF- HAD, C l3, Sy.3-4
hareket etmeleri söz konu su olsun) ona isnat edilmesi meselesi
belirmektedir. Divan bu meseleye ilişkin, Nikaragua'daki Askeri ve Yarı
Askeri Faaliyetler davasında" ilke olan kuralı tespit ett iğini saptamaktadır.
Bizim de yukarıda ele aldığınuz gibi, bu karann ıo9 . paragrafında, konıralar
ile ABD arasında birincinin ikinciye bağlılığının , birinci yi, ikincinin bir
devlet organıymışçasına hareket etmeye sevk etmesi durumunda, kontralan,
ABD hüküm eti adma hareket ediyor saymaya imkan olduğu belirtilmiştir.
Halbuki ABD'nin, kontralar üzerind e, onların bütün eylemlerinde geçerli
olan böyle hir otoritesinin bulunduğunun tespit edilemediği saptanmıştır".
Divan'ııı i çtihadıııa göre, uluslararası sorumluluğun doğması
bakımından , herh angi bir kişi ya da grup ya da bir birim, iç hukukta bunu
gerektiren bir temel olmasa bile, eğer bunlar devlete "tamamen bağlı"
şeki lde hare ket ediyorlarsa, bu devletin bir organı olarak kabul
edileceklerdir. Divan' ııı Nikaragua kararıııda geliştirdiğ i ve Soykırım
kararında da tekrar ettiği bu içtihatta rnühim nokta "tamamen bağlı" lığın
tespit edilebilmesidir. Aradaki ili şki bu derece yak ııı ve sı kı ise bu ki şi , grup
ya da birimin davranışlan, sorumluluk bakınundan devlete isnat
edilebilecektir. Ayrıca gene dikkat edilmesi gereken bir nokta da bu sı kı
ili şkinin ve bağlılığın her olayda tekrar tekrar aranması gereklil iğidir. Gerek
konıraların Nikaragua'daki insan hakları ihlall erini teşkil eden
davranışlarında , gerek Srebrenica'daki soykırım eyleminde bu "bağlılık"
aranmış fakat tespit edilemediğinden ötürü savunucu devletlere haksız mı
teşkil eden davranışlar isnat cdilerneınişt i r'",
!L8 Nikaragua'daki Askeri "e Yarı Askeri Faaliyetler davası, (Activitesınilitaires et paramili raires au Xicaragua et contre celui-ci; Nicaragua c. EtatsUnis d' Amerique), fond, C.U . Recueil 1986.
" Ibid., s. 63, par. ı ıo .
60 Soykırım Suçunun Önlenmest Ve Cezaland ı rı lması Sözleşmesi'nin
Uygulanmasına Ilişkin dava (Bosna-Hersek Sırbistan Ve Karadağ'a Karşı),
26 Şubat 2007, par. 393:
"Il reste a reche rcher si. en la preserne atfaire, les personnes du entit ös qui ontcommis les actes de genocide de Srebrenica possedaien t, avec la RPY, ala daredes faits, des liens tels qu 'on puisse les regarder comme ayaıı t ~te placees sous latotale depondance de cet Etat : c'est aceue condition seulement qu' on pourrait
H. Hakan Erkiner - Devletin Haksız Fiildeıı Dolayı Uluslararası 171Sorumluluğunda Uluskıra rası Hukuk Koın isyoıuı'ııuıı Tespit Ettiği İsnat Kuralları
Srebrenica katliamı Divana göre, FYC 'nin devlet organı niteliğinde
sayılabilecek kişilerce işlenmediğine göre, acaba bu katliam, FYC nin
talimatları. emirleri ya da denetimi altında olan kişilerce işlenmiş olabilir
mi? Divan bu soruya cevap ararnakla devam etmektedir. Çünkü, Divan'ın da
kararmda tekrar ett iği gibi (par. 398), Uluslararası Hukuk Komisyonu'nun
sekizinci maddesinde ifadesini bulan uluslararası örf ve adet hukuku kuralı
uyarınca : "Bir kişinin ya da bir grup kişinin davraruşı, eğer bu kişi ya
da grup bu davranışı yaparken, devletin talimatlan , enıri ya da
denetinıi altında ise, uluslararası hukuka göre devletin fiili olarak kabul
edilir", Divan Nikaragua kararında da benzeri muhakerne sırasmı takip
ettiği nden ötürü artık bu tip davalarda isnat meselesi bakımından Divarı'm
içtihadını yerleştirdiğini ifade edebiliriz. Aynı şekilde bu tip davalarda
devletin uluslararası sorumluluğunım doğup doğmadığını belirleyecek
mühim ve nazik noktanın da isnat meselesinin çözümlenmesinden geçtiği
tespitinde bulunabiliriz.
Nikaragua kararında kontraların ABD'ye tamamen bağlı
olmadıklarından ötürü, bunun bir devlet organı olarak sayılamayacağı tespit
edildikten sonra, kontraların insan hakları hukukuna ve insancıl hukuka
aykırılık teşkil eden eylemlerinin, ABD' nin talimatları ya da tavsiyeleri
(ernpoze etmesi) altında ını işlendiği sorusu cevaplandırılmaya başlanmıştır.
Zira bu şekilde olduysa bu davranışlar ABD' ye isnat edilebilecekti. Bu
noktada dikkat edilmesi gereken husus, eylemde bulunan(lar)ın devlete
tamamen bağlı olması durumunda onun devlet organı sayılmasından ötürü
davranışın devlete isnat edilecek olması, bunun gerçekleşmemesi durumunda
ise eylemde bulunan(lar)ın devletin etkin denetimi altında hareket etmeleri
tes assimiler a des organes du defendeur aux fins de la mise en oeuvre de laresponsabilite internationale de ce dernier";
"it remains to be determined in the present case whether, at the time in question,the persons or cntitics that committed the acts of genoeide at Srebrenica had suchties with Ihe FRY that they can be deemedto have been completely dependenton it; it is only if this condition is met that they can be equated with organs ofthe Respondent for the purposes of its international responsibili ty", (vurgu bizeait)
ın MÜHF- HAD, C.B, Sy.3-4
durumunda davranışın devlete isnat edilecek olmasıdır. İlk durum
Komisyon'un dördüncü maddesinde ifade edilen kuralın uygulanması; ikinci
durum Komisyon'un sekizinci maddesinde ifade edilen kuralın
uygulanmasıdır. İlk duruında "tamamen bağlılık" (totale dependance
complete dependence) aranmalı, ikinci durumda "etkin denetim" (contrôle
effectif - effective control) aranmalıdır. Üstüne üstlük ikinci durumda etkin
denetim her somut eylem için müstakilen aranmalıdır. Öyleyse bir yerde
etkin denetim altında eylemde bulunulmuşsa devlete isnat mümkün olacak
fakat bir başka yerde, örneğin Srebrenica' da FYC'nin etkin denetimi yoksa,
eylem devlete isnat edilemeyecektir. Bir başka şekilde açıklamak gerekirse,
"genel bir denetim" (contrôle global - overall control) eylemin devlete isnat
edilmesi için yetmemekte, bilakis, isnat edilmek istenen davramş işlenirken,
devletin etkin denetimi altında işlenmiş olmalıdır. Ancak bu surettedir ki,
Divan' a göre davranış devlete isnat edilebilecek ve bu davranış uluslararası
bir yükürnlülüğün ihlalini teşkil ediyorsa devletin uluslararası sonımluluğu
doğacaktır. Divan'ın karannda, Srebrenica soykırımının Sırbistan-Karadağ'a
isnat edilmemesinde de mesele budur?'.
Resmi otoritelerin yokluğunda ya da yetersizliği halinde gayrı resmi
kişilerin davranışlarının devlete isnat edilmesine ilişkin kurala Komisyon,
dokuzuncu maddede yer vermiştir:
Dokuzuncu madde: Resmi otoritelerin yokluğunda ya da yetersizliği
halindeki davranıs
Bir kişinin ya da bir grup kişinin davranışı, eğer bu kişi ya da
gru p, resmi otoritelerin yokluğunda ya da yetersizliği balinde, kamu
gücü yetkilerini kullanıyorsa ve koşullar bu yetkilerin kullanılmasını
61 Divan'ın, niye Srebrenica soykırımında. FYC'nin etkin denetimini sabitbulmadığı kararda anlatılmaktadır. Biz konumuz itibariyle hukuki bakımdan
isnat kurallarına ilişkin saptamaları inceleyip, değerlendirrnckteyiz. Hangidelillerin ele alındığı ve niye bunların isnat için yeterli görülmediği (Divan'agöre etkin denetimin varlığının başvurucu tarafından ispat edilemediği) ve bununne derece eleştirilebilir olduğu hususunda karann 401. paragrafından, 413.paragrafına kadar olan kısnuna bakınız.
H. Hakan Erkiııer - Devletiıı Haksız Fiildeıı Dolayı Ulııslararası 173Sorum lu luğunda Uluslararası Hukuk Komisyonu'nun Tespit Ettiği lsnat Kural/arı
gcrcktiriyorsa , uluslararası hukuka görc devletin fiili olarak kabul
cd ilir" ,
Dokuzuncu madde, istisnai bir durumu ö ngörmekıe ve buna göre bir
düzenleme get irmektedir. Bu isti snai durum, bir kişinin ya da bir grup
kişinin, resmi ote ritelerin yokluğunda ya da yetersizliğinde, kamu gücü
yetkilerini kullanmasıdır , Durumun istisnai olduğunu vurgulayan formül
madde içinde "koşulların bu yetk ilerin kullanılmasını gerektirmesi" şekl i nde
ifadc edilmiş tir, Bu ö rıg örü, bir devrim, bi r s il ahlı çatışma, yabancı işgali
gibi, olağan oto ritenin kaybolduğu ya da etkisizlcştiği durumlarda meydana
gelebilir. Bu durum, devrimi ya da yabancı işgalini takiben hukuki otoritenin
tekrar tesis edilmey e çalışıldığı dönemde de meydana gelebilir, Dokuzuncu
maddenin üzerine dayandığı ilke "biraz" eski bir düşüncenin mirası
olduğunu çağrı ştı rmaktadır. Bu düşünce "ayaklanma hakkı" olarak da ifade
edil ebilecek olan, düz enli kuvvetlerin etkisizleştiği ya da yok olduğu
durumlarda vatandaşların kendilerini savunma haklarının mevcut olduğu
dü ş üncesidir. Bo hakkın hukuken meşruluğu 1907 La Haye Kara Savaşı
Sözleşmesi'nin ikinci maddesinde tanınmış tır . Aynı şekilde 1949 Cenevre
Savaş Esirleri Konvansiyonu da böyle bir hakkı meşru sayar" .
Dokuzuncu madd e davranışın devlete isnat edilebilmesi ıçın üç
şartın varlığın ı arar. İlk olarak, davranış etkin olarak kamu gücü yetki leri nin
kullanılması niteliğinde olmalıdır; ikinci olarak böyle bir davranış resmi
oto ritenin kaybolduğu bir durumda gerçekleşmclidir; üçüncü olarak şartlar
böyle bir davranışın gerekliliğini do ğrularnalıdır.
İlk şarta ilişkin belirti lmesi gereken husus , kişinin ya da bir grup
kişinin kamu yetkilerini kendi inisiyatifleri ile kullanmalarıdır. Böyle bir
62 Uluslararası Hukuk Komisyonu, devletin sorumluluğu üzerine maddeler projesi(200 ] versiyonu), mad. 9; C. D. 1.,projeı d'articles sur la responsabilite des Etats(version 2(01), art. 9, Documents officiels de i'Assemblee generale, cinquantesixieme session, Supplernent n" ıo (N56/ıo) .
63 Annuaire de la Cornmission du droit international, 2001, cilt Il , S. LLS, dip notno: 176.
174 MOHF- HAD, C.H Sy.3-4
durumda normal devlet aygıunm yerini kendi inisiyatifleri ile ki şiler
doldurmaktadır. Bu durum devletin ülkesinin bir kısmında ya da genelinde
gerçekleşebi l i r. ikinci ş arı ta resmi devlet otoritesi ülkenin genelinde ya da
bir kısnunda belirli bir süre için ortadan kaybolmuş durumdadı r. Üçüncü şan
için isc koşulların böyle bir davranışı gerçekten gerekti rınesi aranmaktadır.
Örneğin resmi kamu otoritesinin ortadan kaybolduğu bir durumda kolluk
vazifeleri nin, polis görevlerini n gayrı resmi kişilerce ele a!ı ıııp uygulanması
ihtiyacı söylenebilir. ller halde bu şartların her birinin somut olayda mevcut
olduğunun iyice ortaya konması gerekmekted ir.
Komisyon'u n tespit ettiği isnat kuralları onuncu madde ile devam
etmektedir.
Onuncu madde: Bir isyan hareketinin ya da benzerinin davranısı
ı. Devletin yeni hiikümeti haline gelen bir isyan hareketinin
davramşı, uluslararası hukuka güre bu devl etin liili olarak kahul
edilir"',
2. Bir isyan hareketinin ya da benzerinin davramşı, daha
evvelden me vcut bir devletin ülkesinin bir kısmında ya da bun un idaresi
altında olan bir toprakta yeni bir devlet kurmaya ulaşmışsa,
uluslararası hukuka güre bu yeni devletin liili olarak kabul edilir".
3. Bu madde 4. maddeden 9. maddeye kadar olan maddeler
uyarınca, de vletin liili olarak kabul edilmes i gere ken bütün
davramşların, bunlar herhangi bir biçimde isyan hareketinin
davramşlarına bağlı olmuş olsa da, devlete isnat edilmesine engel
olmaz66•
'" Uluslararası Hukuk Komisyonu. devletin sorumluluğu Uzerine maddeler projesi(2001 versiyonu), mad. ıo & t ; C. D. 1.. projet d'articles sur la responsabi liıe desEtats (version 2001), art. ıo & i , Documents officie!s de l'Assemblee generale,cinquante-sixieme session, Supplernent n' ıo (N 56/l O) .
65 Ibid.. mad. 10& 2.66 Ibid., mad. ıo & 3.
li. /fakaıı Erkiııer - Devletin Haksı: Fiildeıı Dolavı Uluslararası 175Sorumlu tuğıında Ulustamrası Hukuk Komisyonu'nun Tespit Ettiği İsııat Kuralları
Onuncu madde, daha sonradan devletin yeni hükümeli hali ne gelen
ya da yeni bir devlet kuran bir isyan hareketinin davranışl arının devleıe isnat
edilmesi meseles ini d üzenlemektedir.
B aşlang ıçta isyan hareketinin üyelerinin davranı şl arı sı radan ki şi
davranışlan olarak belirir. Bu nedenle elbette bir kitle sel gösteriye katılan
kişilerin davranı şlan devlete isnat edilebilir değildir. Bundan daha fazla
organize olmuş , etkin eylemler yapa bilen bir hareketin de davranışlan
devlete isnat edilebilir değildir. Herh angi hir hareketin devletle müc adelesi
esnasında yapmış olduğu davranı şl ar devlete isnat edilebili r değildi r. Bir
başka ifade ile başarı sı z olmuş isyan hareketlerinin davranışları devlete isnat
edilemez. Anca k bir isyan hareketi, hükü met olabilmey i başarırsa ya da yeni
bir dev let kurabili rse hareketleri devlete isnat edilebilir. SnIİs davasında" bir
devletin kendi otoritesine karş ı gelerek isyan ede n grupların davranı şl arından
sorumlu tut ul amayacağ ına karar veri l miş t ir. Ancak dev letin iyi niyete aykırı
bir tutumla isyanın bastmlrnası nda bir ihmalinin olmaması gerek mektedir.
Bir isyan hareket i hükümet olmayı başardığında ya da yeni devlet
kurduğunda devlete isnat edilebilecek davranışlar, isyan harek eti sırasında,
hareketin üyelerinin kendiliklerinde n yapmış o lduğu ki şi sel davranışlar değil
fakat harekete yüktenebilecek davranışlardır" .
Bir öngörü olarak denil ebilir ki, hükümet olmayı başarmış bir
hareketin id areci kadroları yeni hük ümelin de idarecilerini olu ş t uracaklardır.
Bu şartlarda elbeı re mücadeleyi sü rdürürken sergiledikleri davranışlar
hükü meti oldukları devlete isnat edilece ktir. Nitekim uluslararası hukuk
kişi si olarak dev let mevcut olduğundan davranışlarm sonımluluğunun
doğabilmes i için de bunlann devlete isnat edilmesi gerek mektedir. Öte
yanda n eğer devletin isyan hareketi sürdürülürkenki meşnı hükümeli
isyancılarla bir uzlaşmaya varırsa, bir barış yapılırsa isyancıl arın
davranışlarının devlete is ııat edilmesi söz konusu olmayacaktır. Diğer
taraft an, isyan hareketi mücadele ett iği devletin ülkesinin bir kısmında ya da
67 Nation Unies, Rccucil des sentences arbitrales, cilt LV (1928).
68 Annuaire de la Comm iss ion dudroit international, 2001. cilt II, s. 120.
176 M OHF· HAD, c. J3, 5:;.3-4
bu devletin idaresi altında olan bir toprakta yeni bir devlet kurmayı başarırsa
bu yeni devlete isyancıların davranışları isnat edilecektir.
Bolivar Railway Company davasında, devletin zafere ulaşnuş bir
devrimin başlangıcından itibaren oluşmuş borçlanndan sorumlu olduğu,
böyle bir devrimin nihai başarısında ab intio milli iradenin kristalize olduğu
ifade edilmiştir'"
Komisyon, onbirinci maddede, önceki maddelere göre devlete isnat
edilemeyen bir davranışın , bu devlet tarafından söz konu su davranışın kendi
davranışı olarak ıanındığı ve benimsendiği halde ve ölçüde, uluslararası
hukuka göre bu devletin fiil i olarak kabul edileceği kuralını tespit
etınektedir.
Onhirinci madde: Devlet tarafından kendi sinin olarak tanınan ve
beni msenen davranıs
Önceki maddelere göre devlete isnat edilemeyen bir davramş, bu
devlet tarafından söz konusu davramşın kendi davramşı olarak
tamndığı ve benimsendiği halde ve ölçüde, uluslararası hukuka göre bu
devletin !iili olarak kabul edilir' · .
Tahran'daki Diplomatik ve Konsolosluk Personeline İlişkin
dava, yukarıdaki kuralın uygulandığı bir dava ö rne ğ idir" . Adolf
Eichmann'ın ele geçirilmesi ve İ srail'de yargılanması da kişilerin
davranı şlarının daha sonra devlet tarafından sahiplenilmesine örnek teşki l
sc Nation Unies, Recueil des sentences arbitra1es, cilt IX (1903), aynı doğrultudaki
karar örnekleri: Puerto Cabello and Valenda Railway Company davası , ibid,cilt IX (1903); Freneli Company of Venezuela Rallroads davası , ibid, cilt X(1902); Dix dam". İ b id , cilt IX (1902);Pinson davası , ibid, cilt V (1928).
ro Uluslararası Hukuk Komisyonu, devletin sorumluluğu Uzerine maddeler projesi(2001 versiyonu), mad. 11 ; C. D, i .. projet darticles sur la responsabilite desEtats (version 2(01 ), art. 1I, Documents officiels de i 'Assemblee gerıerale,
cirıquante-sixierne session, Supplernent n" LO (A/56/I O).
11 Tahran'daki Diplomatik ve Konsolosluk Personeline İlişkin Dava,(Personnel diplornatique et consulaire des Etats-Unis aTeheran). C.U. Receuil1980, s. 35.
H. HaMII Erkiııer - Devletin Haksız Fiildeıı Dolayı Uluslararası 177Sorumluluğunda Uluslararası Hukuk Komisyonu'nun Tespit Ettiği İsnat Kuralları
ede r. 10 Mayıs i 960' da , Eichmann İ srailli bir grup tarafından Buenos
Aires'te kaçınlrnıştır. Uçakla İsrail'e ulaştınlmadan evvel birkaç hafta
Buenos Aires 't e bir evde alı konulmuştur. Olayın devamında Arjantin, İ srail
hükümetini. Eichmann' ın kaçırılmasında i şin içinde olduğu iddiası ile
kınarnısur. Arjantin 'in şikayeti Güvenlik Konseyi önünde görüşülürken,
İ srail Dı şi şleri Bakanı Mei r tarafından iddianın doğruluğu ne onaylanmış ne
de y alanlanmış t ır. Meir, Eichmann' ı ele geçirenleri bir grup gönüllü olarak
nitelendirmekl e yetinıniştir. Güvenlik Konseyi 138 sayı lı ve 23 Haziran
1960 tarihli kararında İ srail hükümetinin Eichmann'ın ele geçirilme
planından en azından hab eri olduğu ve Arjantin 'den İsrail'e kaçırılmasına
muvafakat ettiği hükmüne varmıştır. Eichmann ' ı kaçıranlar gerçekte n de
İsrail' in " ta lima tlan , cmri ya da denetimi altında" hareket etmiş
ol abilirler. Bu dumm yukanda incelediğimiz sekiz inci madde kapsamına
girmektedir; fak at Eic hmann olayında olduğu gibi, bunun ispatında sorun
olduğu ve şüphelerin bulunduğu durumda hareketin daha sonra devlet
tarafından benimsen ip , sahiplenilmes ine ili şkin hüküm uygulanabil ecek tir.
SONUÇ
Birleşmiş Milletler Ul usl ararası Hukuk Komi syonu'na göre,
Devletin haksız fii ld en ötürü uluslararası sorumluluğ unun do ğ ması için iki
unsur mevcut olmalıdır. Bun lar , devletin bir uluslararası yü kümlü l üğ ünun
ihlali ve bu ihlalin devlete isnat edilebilmesi dir". Biz bu çal ışmamızda,
Komisyonun, i snaı nıeselesine ilişkin belirlediği maddeleri tanıtmayı
hedefledik. Bunu yaparken esas kayn ak olarak Komi syon 'un maddeler
hakkındaki açıklamalarını kullandık. Aynı zamanda bu madde lerdeki
kuralların çeşitli olaylarda, uluslararası divan ve mah ke melerce
kullanilmalarm a ili şkin bazı örnekler verdik. Kaynakçada , metinde atı f
" Uluslararası Hukuk Komisyonu, Devletin sorumluluğu üzerine maddeler projesi(2001 versiyonu), nıad . 2; C. D. 1. , projet d' artieles sur la responsabilite des Etats(version 2001), art. 2, Doeuments officiels de i'Asseınblee gerıerale, cinquantesixierne session, Supplement n' Lo (N 5611o).
178 M OHF- HAD. C 13. Sy.3-4
yaptığımız kaynaklann yanı sıra konu ile ilgili genel bir okuma ve inceleme
yapılabilmesine yönelik bazı ilave kaynaklara da yer verdik.
Komisyon' un isnada ilişkin belirlediği maddeler topluca
incelendiğinde, uzun zamandan beri devletlerin uygulamalarmdan ve
uluslararası yargı kararlarmdan tespit edilebilen uluslararası örf ve adet
hukuku kurallannın yansıtıl dığı görülmektedir. Sonuçta bu maddelerin şu
şekilde sıralandığı nı belirterek ç alış rnamızı burada sm ırl andınyonız :
Dördüncü madde: Devlet organlarının davraııışları ; Beşinci madde: Kamu
gücü yetkilerini kullanı rken bir kişi ni n ya da bir birimin davranışı ; Altıncı
madde: Bir başka devlet tarafından devletin emrine verilmiş bir organın
davraru şı; Yedinci madde: Yetki aşımı ya da talimatlara aykırı davranış ;
Sekizinci madde: Devletin yönlendirmesi ya da denetimi altında iken
davranı ş; Dokuzuncu madde: Resmi otoritelerin yokluğunda ya da
yetersizliği halindeki davranış ; Onuncu madde: Bir isyan hareketinin ya da
benzerinin davranı şı ; Onbirinci madde: Devlet tarafından kendisinin olarak
tanınan ve benimsenen davranış .
KAYNAKCA
Uluslararası Hukuk Komisyonu, devletin sorumluluğu üzerinemaddeler projesi (2001 versiyonu); C. D. 1., projet darticles sur laresponsabiliıe des Etats (version 2001), Documents offici els de i' Assernbleegenerale, cinquantc-sixieme session, Supplernent na ıo (N56/ıo).
Bilsel Ceınil, Devletler Hukuku, Birinci Kitap, Devletler, KenanBasımevi , istanbul, 1941.
Brownlie ı. : System of the Law of Nations: Staıe Responsibility,Pan I, Oxford, Clarendon Press, 1983.
Carreau D. : Droit international, Pedone, Paris, 1986.
Cavare L. : Le Droit international public positif, Pedone, Paris, i 95 i.
Çelik Edip, Milletlerarası Hukuk, Fakülteler Matbaası , İstanbul,
1962.
Combacau Jean ve Sur Serge: Droit International Public ,Montchrestien, 4. edition. Paris, 1999.
ll. Hakan Erkiner - Dev/etin Haksız Fiildeıı Do/ayı Uluslararası 179Sorunıluluğı ında Uluslararasi Hukuk Komisyonu'mill Tespit Ettiği İsnaı Kurallan
Cottereau Gilles: "Systeme juridique et notion de responsabilite" , Larcsponsabiliıe dans le sys teme international, Colloq ue du mans, Pedone,Paris, 1991.
Decaux Emınanuel : Droit internaıional public, Dalloz, Paris, 1999.
Dinh Nguyen Quoc, Daillier Patric ve Pellet Alain : Droitinternational publi c, , LGDJ, Pari s, 1999 .
Doğru Osman, İnsan Hakl arı Avnıpa Mahkemesi Kararlar Rehberi(1960- 1994), İstanbul Barosu Yayınları , İstanbul, 1999.
Dupuy Pierre-Marie, Droit Internati onal Public, 4 . edition. Dalloz ,Paris, 1998 .
Gündüz Aslan , Milletlerarası Hukuk, Temel Belgeler, ÖrnekKararlar, Beta, İ stanbul , 2002 .
Malanczuk Peter.Akehursr's modern inıroduction to internationallaw, Routledge, London and New York, 1997.
Meray Seha L., Devletler Hukukuna Giriş, İkinci cilt, SevinçMatbaası , 1962.
Pazarcı Hüseyin, Uluslararası Hukuk , Turhan Kitapevi, Ankara200 3.
Perrin Georg es J., Droit international publi c, SchulthessPolygraphischer verlag, Zurich, 1999.
Shaw Malcolm N., International Law, Cambridge Uni versity Press ,Caınbridge, 1997.
Sur Melda, Ulusl ararası Hukukun Esasl arı, Bela, İ st anbul , 2006.
Uzun Elir, Devletin Sorumluluğu, Bela, 2007.
Verhoeven Joe, Droit international public, Larcier, Bruxelles, 2000.
Yargı Kararları:
Bolivar RaiIway Company davası, Nation Unies, Recueil dessentences arbit rales, cilt ix (1903).
Caire davası, Nations Unies, Recueil des sentence s arbitrales, cilt V(1929).
180 MÜHF- HAD, CL3 , Sy.3-4
Chevreau davası, Nation Unies, Recueil des senıences arbitrales,cilt II (1931).
Dix davası, İbid, cilt IX (1902),
Drozd ve Janousek davası, (Drozd et Janousek, c, France etEspagne), C,E,D.H" Serie A, n.240 (1992).
Frcnch Company of Venezuela Railroads davası, ibid, cilt X(1902),
Hyacinthe Pellat meselesi, Nation Unies, Recueil des sentencesarbirrales, cilt V (1929).
Moses davası, Moore, Inıernational Arbitrations, cilt III (1871),
Nikaragua'daki Askeri ve Yarı Askeri Faaliyetler davası,
(Activites ırıilitaires et paraırıilitaires au Nicaragua et contre celui-ci;Nicaragua c. Etats-Unis d' Ameriquc), fond, c.u,Recueil 1986,
Pinson davası, ibid, cilt V (1928).
Puerto Cabello and Valencia Railway Company davası, ibid, ciltIX (1903),
Salvador Commercial Company davası, Nations Unies, Recueildes sentences arbitrales, cilt XV (1902).
Solis davası, Nation Unies, Recueil des senıences arbitrales, cilt IV(1928).
Soykırım Suçunun Önlenmesi Ve Cezalandırılması
S özleşmesi'nin Uygulanmasına İlişkin dava (Bosna-Hersek Sırbislan VeKaradağ'a Karşı), 26 Şubat 2007, COUR l.t"fTERNATIONALE DEJUSTICE, 2007, 26 Ievrier, Rôle general, no 91.
Tahran'daki Diplomatik ve Konsolosluk Personeline İlişkinDava, (Personnel diplomatique et consulaire des Etats-Unis il Teheran),C.U. Receuil 1980.
Tellini davası, SDN, Journal officiel, quatriemc arınee, n.1I , 1923.
Velasquez Rodriguez davası, Coıır interamericaine des droits del'homme, Sene C, no 4 (1989).
X el Y e. Suisse (Recquôtcsn. 7289175, 7349176) (1977), 9 d.r. 57,C.E.D.H., Annuaire n. 20.
top related