aÇlik grevİnde olan gÜlmen ve ÖzakÇa’nin evİne...
TRANSCRIPT
ANKARA SOSYAL BİLİMLER ÜNİVERSİTESİREKTÖRLÜĞÜNDEN
Üniversitemiz birimlerine 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Ka-nunu ve Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliğinin ilgili maddelerine göre profesör, do-çent ve yardımcı doçent alınacaktır.Adayların kamu hizmetine girmede aranan genel şartlara sahip olması gerekir.Adaylar, özgeçmiş ve yayın listeleri ile birlikte bilimsel çalışmalarını (makale, tez, kitap vb.) kapsayan pro-fesörler 6 takım; doçentler ve yardımcı doçentler 4 takım dosyayı ilanın Resmi Gazete’de yayımlandığıtarihten itibaren 15 gün içerisinde aşağıda belirtilen belgeler ile birlikte başvuru adresine teslim etmelerigerekmektedir.Profesör ve doçent kadrolarına daimi statüye göre atama yapılacaktır.Yardımcı doçent adaylarının, 2547 sayılı Kanunun 23. maddesinin (b) fıkrasının 2. bendinde belirtilenyabancı dil sınavında başarılı olmaları şarttır.İlanımıza http://www.asbu.edu.tr adresinden ulaşılabilir.Başvuru için gerekli belgeler:1. Dilekçe2.Özgeçmiş ve yayın listesi ile bilimsel çalışma ve yayınlarından profesörler 6 takım; doçent ve yardımcıdoçent başvuruları için 4 takım dosya3. Lisans, yüksek lisans, doktora belgesi; doçent ve profesörler için doçentlik belgesi (onaylı)4. Yabancı dil belgesi5. 2 adet fotoğraf6. Nüfus cüzdanı fotokopisi7. Erkek adayların askerlik durumlarına ilişkin belgenin aslı veya onaylı kopyası8. Halen çalışanlar ve daha önce kamu hizmeti bulunanlar için hizmet belgesi*Doktora ve doçent unvanı yurtdışından alınmış ise denkliğinin Üniversitelerarası Kurul tarafından onay-landığını gösterir belgenin eklenmesi gerekmektedir.NOT: Başvuruda istenilen belgelerin aslı görülmesi halinde “aslı gibidir” onayı Kurumumuzca yapılabi-lecektir.Başvuru için gerekli iletişim adresi aşağıdadır.Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi RektörlüğüHükümet Meydanı Ulus –ANKARA Tel: (312) 596 44 51 – 596 44 53
Birimi Unvanı Sayı Derece Aranan NiteliklerSiyasal Bilgiler FakültesiEkonomi Bölümüİktisat Teorisi Anabilim Dalı Profesör 1 1 Uygulamalı Ekonometri ve Parasal
İktisat konularında çalışmaları bulunmak.Ekonomi Bölümüİktisat Teorisi Anabilim Dalı Profesör 1 1 Enflasyon Modellemesi, Zaman Serisi
Analizi ve Kamu Sektör Açığı Modellemesikonularında çalışmaları bulunmak.
Ekonomi Bölümüİktisat Teorisi Anabilim Dalı Yardımcı 1 4 Maliye Politikası ve Kamu Mali Yönetim
Doçent Kontrol konularında çalışmaları bulunmak.Dini İlimler FakültesiTemel İslam Bilimleri Bölümü Doçent 1 3 İslam Hukuk Felsefesi ve Yargı Etiğiİslam Hukuku Anabilim Dalı konularında çalışmaları bulunmak.Hukuk FakültesiKamu Hukuku Bölümü Yardımcı 1 4 Özel Hayata Müdahale ve İletişiminCeza ve Ceza Muhakemesi Doçent Denetlenmesi konularında çalışmalarıHukuku Anabilim Dalı bulunmak.
Resmi ilanlar www.ilan.gov.trʼdeBasın : 605949 www.bik.gov.tr
1923 Mayıs 2017 SALIEditör: Eylem DÜZYOLGÜNDEM
Doktora öğrencilerine
2500 TL
Çelik’e ‘ateşli silah’
cezası
YÜKSEK Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç, TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) projelerinde görevli doktora öğrencilerine, aylık 2500 TL burs verileceğini açık-ladı. Saraç, Bin kişiye bir doktoralı insan hedefine doğru hızla ilerliyoruz” dedi. n Fatmanur BOYLU
TÜRK hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle düşürülen Rus uçağının pilotunun öldürülmesin-den sorumlu tutulan Alparslan Çelik’in 16 sanıkla “Ateşli Silahlar Kanunu’na muhalefetten” İzmir’de argılandığı davada karar çıktı. Çelik 5 yıl hapis ve 10 bin lira para cezasına çarptırıldı.
İkinci dönemAK Parti’de ikinci Erdoğan dönemi
başladı. Referandumda oylanan Anaya-sa değişikliğinin ilk belirgin uygulaması, pazar günü yapılan olağanüstü kongreyle Erdoğan’ın yeniden AK Parti Genel Başkanı seçilmesi oldu. Yeni sistemin en temel niteliği, yürütme yetkilerinin partili bir cum-hurbaşkanında toplanmasıydı. Pazar günü sistem değişikliğinin son aşaması tamamlan-mış oldu.
Bundan sonra başbakan yok. Cumhur-başkanı olmak için de yüzde 50 artı bir gerekecek.
Bundan sonra koalisyonlar olmayacak, ama yeni sistem iktidar şansını elde etmek isteyen partileri ve aktörleri kendi aralarında ittifak kurmaya zorlayacak.
YENİ KADROLARKoalisyon hükümetleri olmayacak ama
bir orkestra şefinin liderliği altında koa-lisyona benzeyen geniş çaplı birliktelikler kurulmak zorunda kalınacak. Bu durumun oyları konsolide olmuş AK Parti’ye ve Erdo-ğan’a avantaj sağlayacağı ortada. Çünkü şu an için AK Parti’nin ya da Erdoğan’ın karşısında olan oyları kendi çatısı altında toplayabilecek bir siyasal adres yok. An itibarıyla kuşatıcı, kapsayıcı olma durumu muhalefet için daha belirleyici ve hayati bir öncelik. Çünkü beklenen oranı elde ede-memiş de olsa referandumdan galip çıkmış AK Parti’nin, Erdoğan ismi altında tahkim edebildiği oy oranı, muhalefetin başını çeken CHP saflarından öne çıkan isimlerin tahkim edebileceği oydan çok daha geniş ve stabil.
Tam da bu nedenle, Cumhurbaşkanı “yorgun” ve “yolunu kaybetmiş” addettiği kadrolarla, kimi AK Parti’nin kurucusu olan unsurlarla uzlaşmayı, beraberliği tercih etmek yerine, siyasete kendisi sayesinde başlayan yeni kadrolarla yürümeyi tercih ediyor. Çünkü uzlaşı için eşit ilişki gerekir. Yeni sistem ise, elde edilen ve tek bir kişinin yetkisi altında temerküz ettirilen gücü yönetmek için liderliği, reisliği gerektirecek şekilde tasarlandı. Ancak şu da var: Bu tasa-rım yetkilerle beraber bütün sorumluluğu da cumhurbaşkanlığı makamına yüklüyor.
Bunun anlamı şu: Artık milletvekille-rinin sadece yazılı olarak soru sorabildiği bakanlar, başkan yardımcıları vs. Cumhur-başkanı’na hesap verecekler. Ancak millete hesap verecek olan sadece Cumhurbaşkanı olacak.
Yani bütün işleyişin yegâne siyasi sorum-lusu artık sadece Cumhurbaşkanı. Çünkü yetkiler paylaşılamayınca sorumluluk da paylaşılamaz ve bu denli ciddi bir yetki yekûnunu meşru kılacak tek şey fena halde başarılı olmaktır.
ONARICI PARANTEZBu şartlarda, üzerinde bu kadar ağır bir
yük olan Cumhurbaşkanı’nın bir sonraki seçimi kazandıracak projelere imza atarken; refah, kalkınma gibi hedeflerde çıtayı yaka-lamaya çalışırken bir taraftan da yürütmeyi korunaklı alanda tutma tavrı içine gireceği-ni, ucunda zarar riski bulunan her eğilime karşı zırh kuşanacağını görmek mümkün.
OHAL’in yakın bir zamanda kalkma-yacağının ifade edilmesi, “Çözüm süreci başlar mı?” şeklindeki beklentilere kapının kapatılması, FETÖ ile mücadele bağlamında ortaya çıkan haksızlıklara karşılık, “İhraçlar bir mecburiyetti. En yakınınıza dahi ulaşsa bu mücadeleye destek verin” denmesi, yeni dönemin temel kodlarını anlatan önemli kriterler.
İyi olan, bundan sonra halkın karşısına terör örgütleri ve bilumum vesayetçi yapının bozguncu faaliyetleri mazeretiyle çıkılama-yacak olması. Yeni sistem bizzat bu vaadin garantörlüğü sayesinde milletten onay aldı. Kötü olan ise, gerek PKK, gerek FETÖ, gerekse “Örgüt üyesi olmadığı halde örgüt adına çalışanlar” diye kategorize edilenlerle mücadelede yürütülen stratejiye “kurunun yanında yanan yaşlar” bahsi için açılması gereken onarıcı parantezin gecikmesi.
Bu gecikme, kurulmak istenen gönül köprülerinin inşasını da ihalesini de etkile-yecek bir güce ulaşabilir ve bu durum yeni sistemden beklenen verimliliği olumsuz yönde etkileyebilir.
ADAPAZARI Demokrasi Meydanı’nda bir kişinin Atatürk anıtına tiner döküp ateşe verdikten sonra baltayla saldır-ması kent meydanında hareketli daki-kalar yaşanmasına neden oldu. Elindeki baltayla üzerine doğru gelenlere saldıran şahsı öfkeli vatandaşların elinden zabıta ekipleri kurtardı. Zabıta karakolunun etrafında toplanan kalabalık saldırganı almaya çalıştı. Olay yerine gelen polisler önlem aldı. Saldırgan daha sonra zabıta karakolundan çıkarıla-rak Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
Gözaltına alınan kişinin bipolar bozuk-luk teşhisiyle psikolojik tedavi gören 37 yaşındaki Muhammed Faruk Temizel olduğu belirlendi.
Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş olayla ilgili olarak yaptığı açıklamada anıta saldırıyı gerçekleştiren şahıs hak-kında yasal işlem başlatıldığını belirterek şu bilgileri verdi: “2010 yılında benzer bir hadiseyi gerçekleştirmiş. Bundan dolayı hakkında devam eden soruşturma var. Olayın gerisinde herhangi bir kişi var mıdır, yok mudur araştırılıyor.”
Fatmanur BOYLU/ANKARA
KANUN Hükmünde Kararname’yle (KHK) ihraç edildikleri işlerini geri almak için Ankara Kızılay, Yüksel Cadde-si’nde başlattıkları açlık grevine İçel Sokak’ta evde devam eden aka-demisyen Nuriye Gül-men ve öğretmen Semih Özakça, 76 gün-dür açlık grevinde. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Gül-men ve Özakça için yakalama kararı ver-mesi üzerine polis dün sabaha karşı açlık gre-vini sürdürdükleri İçel Sokak’ta bulu-nan eve baskın yaptı. Polis, gözaltına aldığı Gülmen ve Özakça’yı Ulus Devlet Hastane-si’nde tıbbi kontrolden geçirdikten sonra terör şubeye götürdü.
TWITTER’DAN DUYURDUNuriye Gülmen
attığı “Siyasi şube polisleri eve girmeye çalışıyor. Şu an kapıyı kırıyorlar” tweet’i ile baskını duyurdu. Evde bulunan ve polislere engel olmaya çalışan avukatlar Ebru Tim-tik ve Ayşegül Çağa-tay da gözaltına alındı. Mart ayında gözaltına alınıp adli kontrol şar-tıyla serbest bırakılan Gülmen ve Özakça’nın önceki gün sabah saat-lerinde karakola gidip imza attıkları kayde-dildi. CHP Ankara Mil-letvekili Necati Yılmaz, Gülmen ve Özakça’nın gözaltına alındığı eve gelerek yetkililerden bilgi aldı.
‘SU VE ŞEKERİ KESEBİLİRLER’Çağdaş Hukukçular
Derneği (ÇHD) Başkanı avukat Selçuk Koza-ğaçlı Twitter hesabın-dan yaptığı açıklamada, iki eğitimcinin yor-gun ama iyi olduğunu, ancak hırpalandığını belirtti. Kozağaçlı, “Su ve şeker yatırdık, ancak gözaltı süresinin uza-ması halinde her ikisini de keseceklermiş” diye tweet attı. Kozağaçlı, gözaltı gerekçesinin “Eylem ölüm orucuna dönebilir, Gezi, TEKEL benzeri eylemlere sebep olabilir endişesi” olduğunu savundu.
ANNE DE AÇLIK GREVİNE BAŞLADISemih Özakça ve
Nuriye Gülmen’in gözaltına alınmasının ardından Özakça’nın eşi Esra Özakça ile annesi Sultan Özakça da süresiz açlık grevine başladı. Esra Özakça, “Ben ve Semih’in annesi bugünden itiba-ren açlık grevine başlı-yoruz” dedi.
CHP Genel Baş-kanı Kemal Kılıçda-roğlu ise sosyal medya hesabından “Hükümet, kanunsuzluklara karşı hakkını arayan herkesi tehdit olarak gördü-ğünü, açlık grevi yapan iki gencimizi gözal-tına alarak kanıtlamış-tır” dedi. Kılıçdaroğlu, Gülmen ve Özakça’nın görevlerine iade edil-mesini istedi.
AÇLIK GREVİNDE OLAN GÜLMEN VE ÖZAKÇA’NIN EVİNE POLİS BASKINI
Grevin 76. gününde gözaltına alındılarKHK’yla ihraç edilen, 76 gündür açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça dün bulundukları evde polis tarafından gözaltına alındı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Hükümet, kanunsuzluklara karşı hakkını arayan herkesi tehdit gördüğünü böylece kanıtladı” dedi
ANKARA’da açlık grevini sürdürürken gözaltına alınan Nuriye Gülmen ve Semih Özak-ça’ya destek olmak için Yüksel Caddesi’nde top-lanan gruba polis müda-hale etti. 4’ü kadın 13 kişi gözaltına alındı. Polis ekipleri, alana kimseyi yaklaştırmazken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağababa, milletve-killeri Eren Erdem, Mus-tafa Balbay, Ali Haydar Hakverdi ve Necati Yıl-maz ile HDP’li vekil Ali-can Önlü, polisin abluka altına aldığı Yüksel Cad-desi’ndeki İnsan Hak-ları Anıtı önünde eylem başlattı.
VEKİLLERDEN OTURMA EYLEMİ
CHP İstanbul Mil-letvekili Gamze Akkuş İlgezdi’nin yazılı soru-larını yanıtlayan Adalet Bakanlığı, cezaevlerinde annesiyle birlikte kalan çocuklarla ilgili bilgi verdi. Buna göre Nisan 2017 iti-barıyla Türkiye’de ceza infaz kurumlarında çocu-ğuyla kalan mahpus anne sayısı 171’i tutuklu, 345’i hükümlü olmak üzere 516 kişi. Anneleriyle hapiste tutulan 0-6 yaş arası
çocuk sayısı 560. Bu çocuklardan 114’ü 0-12 ay arası, 128’i 1 yaşında, 114’ü 2 yaşında, 81’i 3 yaşında, 70’i 4 yaşında, 31’i 5 yaşında, 5’i de 6 yaşında. Çocuklardan 17’sinin yaşı bilinmiyor. Çocuklardan 291’i erkek, 269’u kız. 560 çocuktan yalnızca 100’ü açık havayı görebilirken, 460 çocuk bir bölümü yüksek güven-likli olan hapishanelerde bulunuyor. n ANKARA
560 çocuk annesiyle birlikte cezaevinde
Abdullah Çelik, başka bir suçtan cezaevinde.
Atatürk anıtına saldırıya büyük öfke