alİ serİm · ülkemizde bilinmeyen birçok fi-nansman çeşidi ve ürün hakkında şirketleri...

5
Çeşitli projelerin yer aldığı sektörde çalışmanın artı ve eksileri desem neler söylemek istersiniz? İçinde bulunduğum projelerin çeşitliliği sebebiyle (Jumbo iş- lemler, çok çeşitli sektörlerde birleşme ve satın almaları, kre- di yapılandırmaları, kurumsal finansman projeleri, kurumsal yeniden yapılandırmalar, şir- ket birleşmeleri, yeni pazarlara giriş projeleri, çok çeşitli due dilligencelar, potansiyel alıcı ve satıcılar hakkında bilgi top- lanması vb.) çok geniş kapsamı olan servisleri, müşterilerime sunma imkânı buldum. Bugün geldiğim noktada farklı disip- linlerden oluşturduğum birbi- rinden bağımsız uzman ekip- lerle iş diplomasisi ve finansal iletişim, strateji, birleşme ve satın almalar, gayrimenkul, çe- şitli satış işlemleri ve sermaye piyasaları gibi alanlarda entegre çözümler sunuyorum. Şirket- lere sunduğum hizmetlerin yo- ğunlaştığı alanlar işletmelerin güncel ihtiyaçlarıyla doğrudan orantılı olarak değişmektedir. Özellikle son günlerde bankala- rın sermaye yeterlilik oranların- daki yetersizlikten kaynaklı reel sektörün karşılanamayan finan- sal ihtiyaçları alternatif finans- manı öne çıkardı. Türkiye’deki bankacılık sisteminin gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında ürün çeşitliliğinde sıkıntı yaşaması, işletmelerin finans yöneticileri daha yaratıcı ve vizyoner olma- larını gerektirince bizlerin sahip olduğu bu konudaki daha önem- li deneyimlere ihtiyaç arttı. Son günlerde bu kapsamda eğitimle- rimiz ve vizyon toplantılarımız çok yoğun olarak sürmektedir. Diğer ülkelerde konvansiyonel hale gelmiş olmasına rağmen bizim ülkemizde bilinmeyen birçok finansman ve ürünler mevcut. Bu bağlamda nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz? Gelişmiş ülkelerde konvansi - 1978 yılında İstanbul’da doğan Ali Serim, Türkiye, İngiltere ve Amerika’da eğitim hayatını bitirdikten sonra dünyanın önde gelen danışmanlık şirketlerinden Ernst & Young‘da profesyonel hayatına başlamış. “Benim Ernst & Young’da çalıştığım yıllarda Türkiye’nin en büyük bin şirketinin 800’ü ile çeşitli projelerde tanışma imkânı buldum. Çok şanslıyım ki, bu Türk ekonomisi ve lokal piyasalar hakkında çok az insana nasip ola- cak bir bilgi birikiminin temellerini attı. Daha sonra İngiltere’nin önde gelen yatırım fonları için MENA bölge- sinde iş geliştirme hizmeti vererek ilişki ağımı genişletme imkanı buldum. Son on yılda tamamen bağımsız çalışmak suretiyle yerli ve yabancı birçok kuruma bireysel olarak danışmanlık veriyorum” diyen Ekonometri dergisinin bu ay ki kapak konuğu Serim ile sektörü konuştuk. ALİ SERİM DANIŞMANLIK SEKTÖRÜNÜN ŞİRKET DOKTORU ® KAPAK RÖPORTAJI Röportaj: Bahar Saygılıer Fotoğraf: Taner Okan Akdağ

Upload: others

Post on 03-Sep-2019

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ALİ SERİM · ülkemizde bilinmeyen birçok fi-nansman çeşidi ve ürün hakkında şirketleri bilgilendirmek, hızlı ve etkin yönetimsel kararlar alın-masına fikri destek sağlamak

Çeşitli projelerin yer aldığı sektörde çalışmanın artı ve eksileri desem neler söylemek istersiniz? İçinde bulunduğum projelerin çeşitliliği sebebiyle (Jumbo iş-lemler, çok çeşitli sektörlerde birleşme ve satın almaları, kre-di yapılandırmaları, kurumsal finansman projeleri, kurumsal yeniden yapılandırmalar, şir-ket birleşmeleri, yeni pazarlara giriş projeleri, çok çeşitli due dilligencelar, potansiyel alıcı ve satıcılar hakkında bilgi top-lanması vb.) çok geniş kapsamı olan servisleri, müşterilerime sunma imkânı buldum. Bugün geldiğim noktada farklı disip-

linlerden oluşturduğum birbi-rinden bağımsız uzman ekip-lerle iş diplomasisi ve finansal iletişim, strateji, birleşme ve satın almalar, gayrimenkul, çe-şitli satış işlemleri ve sermaye piyasaları gibi alanlarda entegre çözümler sunuyorum. Şirket-lere sunduğum hizmetlerin yo-ğunlaştığı alanlar işletmelerin güncel ihtiyaçlarıyla doğrudan orantılı olarak değişmektedir.

Özellikle son günlerde bankala-rın sermaye yeterlilik oranların-daki yetersizlikten kaynaklı reel sektörün karşılanamayan finan-sal ihtiyaçları alternatif finans-manı öne çıkardı. Türkiye’deki

bankacılık sisteminin gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında ürün çeşitliliğinde sıkıntı yaşaması, işletmelerin finans yöneticileri daha yaratıcı ve vizyoner olma-larını gerektirince bizlerin sahip olduğu bu konudaki daha önem-li deneyimlere ihtiyaç arttı. Son günlerde bu kapsamda eğitimle-rimiz ve vizyon toplantılarımız çok yoğun olarak sürmektedir.

Diğer ülkelerde konvansiyonel hale gelmiş olmasına rağmen bizim ülkemizde bilinmeyen birçok finansman ve ürünler mevcut. Bu bağlamda nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz? Gelişmiş ülkelerde konvansi-

1978 yılında İstanbul’da doğan Ali Serim, Türkiye, İngiltere ve Amerika’da eğitim hayatını bitirdikten sonra dünyanın önde gelen danışmanlık şirketlerinden Ernst & Young‘da profesyonel hayatına başlamış. “Benim Ernst & Young’da çalıştığım yıllarda Türkiye’nin en büyük bin şirketinin 800’ü ile çeşitli projelerde tanışma imkânı buldum. Çok şanslıyım ki, bu Türk ekonomisi ve lokal piyasalar hakkında çok az insana nasip ola-

cak bir bilgi birikiminin temellerini attı. Daha sonra İngiltere’nin önde gelen yatırım fonları için MENA bölge-sinde iş geliştirme hizmeti vererek ilişki ağımı genişletme imkanı buldum. Son on yılda tamamen bağımsız

çalışmak suretiyle yerli ve yabancı birçok kuruma bireysel olarak danışmanlık veriyorum” diyen Ekonometri dergisinin bu ay ki kapak konuğu Serim ile sektörü konuştuk.

ALİ SERİM

DANIŞMANLIK SEKTÖRÜNÜN ŞİRKET DOKTORU

®

KAPAKRÖPORTAJI

Röportaj: Bahar Saygılıer Fotoğraf: Taner Okan Akdağ

Page 2: ALİ SERİM · ülkemizde bilinmeyen birçok fi-nansman çeşidi ve ürün hakkında şirketleri bilgilendirmek, hızlı ve etkin yönetimsel kararlar alın-masına fikri destek sağlamak
Page 3: ALİ SERİM · ülkemizde bilinmeyen birçok fi-nansman çeşidi ve ürün hakkında şirketleri bilgilendirmek, hızlı ve etkin yönetimsel kararlar alın-masına fikri destek sağlamak

yonel hale gelmiş fakat henüz ülkemizde bilinmeyen birçok fi-nansman çeşidi ve ürün hakkında şirketleri bilgilendirmek, hızlı ve etkin yönetimsel kararlar alın-masına fikri destek sağlamak için yoğun bir çalışma içerisindeyiz.

Danışmanlık yaptığım bir firmanın, çok kıymetli yöne-tim kurulu başkanının bana yakıştırmış olduğu ifadeyle “şirket doktorluğu” yaptığımı söylemek, konuya yabancı olan-lar için güzel bir özet olacaktır. Problemlerin teşhisi ve bunu takiben gerekli tedavi hakkında entegre hizmetler sunarak, şir-ketlerin gerek performanslarının iyileştirmesi gerekse aniden oluşabilecek, beklenmedik sıkıntıların hızla çözümlene-bilmesine olanak sağlayacak mekanizmaların tesisi ve bun-ların sürdürülebilir hale gelmesi için ülkemizde muadili olmayan çok yönlü servisler sunuyorum. Şunu ifade etmek isterim ki son zamanlarda Türk iş dünyasında danışmanlık sektörüne kattığımız creative yaklaşım sebebiyle aldığım tebriklerin mutluluğunu yaşıyor, işletmelerin başarısını desteklediğimizi görerek mil-letimize elimden gelen hizmeti laikiyle verebiliyor olduğumu düşünüyorum.Bizim formasyonumuzdaki insanlar için ülkemize yapılabi-

lecek olan en büyük hizmetin, iş dünyasının önünü açmak ve özellikle sermayedarlarımızı işlerini büyütmek için ucuz finansal kaynaklara ulaştırmanın yollarını göstermek olduğunu düşünüyorum. Bütün sermaye ve kaynak kıtlığına rağmen Türk ekonomisinin bugün gelmiş olduğu noktayı, insanımızın gayretinin neticesi olan bir mucize olarak değerlendiriy-orum. İngiltere, Fransa, İtalya İspanya ve tabiki Amerika’daki iş adamlarının sahip olduğu imkanlar ve ucuz finansman kay-naklarının ülkemiz iş adamlarıyla buluşması durumda, çok iddialı bir söz ettiğimi düşünmemenizi rica ederek, diyorum ki Türkiye dünyanın ilk on ekonomisi arası-na hiçbir ülkenin başaramayacağı bir süratle dâhil olabilirdi. Bu kapsamda ömrümün sonuna ka-dar gayret sarf etmek ve hizmet etmek için motivasyonumu çok yüksek tutuyorum.

Şuan bir yandan da dokto-ranızı tamamlıyorsunuz, bu yoğunluk içerisinde zor olmuy-or mu?Doktoram şu anda uzmanlaşmış olduğum disiplinleri ihtiva eden bir konsepte sahip. Medya şirketleri üzerinde halka arzın finansal yönetime etkilerini gözlemliyor ve ölçümlemeye çalışıyorum. Şüphesiz yoğun iş

tempom sebebiyle yavaş ilerle-diğini söyleyebilirim fakat öğren-ci olmaktan ve öğrenci kalmak-tan çok büyük bir haz alıyorum. Zira benim için hayat, devamlı öğrenmekle eş anlamlı. Bir de bunun üzerine medya, ekonomi, finansal yönetim ve işletme, alanlarında duayenleşmiş, muaz-zam önemli bir otorite olan Prof. Dr. Türkan Uğur Dai gibi bir tez danışmanına sahip olmanın ayrıcalığını yaşıyorum.Ülkemizde denetim standart-larının konuşulmadığı 1980’li yılların başında birçok çalışma-ya referans gösterilen “ Kamu iktisadi teşebbüslerinde denetim ve Türkiye’deki kamu iktisadi teşebbüslerin mali denetimi” konulu doktora tezi, önemli referans kitaplar ve çok önemli kabul edilen birçok makalenin sahibi, birçok sempozyumda hakemlik yapmış ve birçok bilimsel kurulda yer almış hocamdan istifade edebilmek büyük bir mutluluk. Ezcümle zamanım ne kadar kısıtlı olsa da elimden gelen bütün gayreti göstererek doktora çalışmalarıma zaman ayırıyorum.

Ekonomiden, kültüre ve hatta tarihe kadar her biri aktif, çok yönlü bir kişiliğiniz var. Bugünlerde siz kendinizi en çok hangi noktaya yakın hissediyorsunuz?Bugünlerde ekonomiye daha yakın hissediyorum. Bunun başlıca sebebi reel sektörün günümüz şartlarına kendisi-ni adapte etme mecburiyeti. Örneğin danışmanlık yaptığım bir şirketi, Özel Sektör Tahvili ile tanıştırmam ve bunun şirket tarafından dış kaynak kullanımı için makul bulunması neticesinde 2015 yılında yaptığımız bir proje oldu. Firmamız başarılı üç adet tahvil ihracı yaptı. Bu başarıyı gören danışmanlık yaptığımız diğer bazı firmalar da bu yoldan

Page 4: ALİ SERİM · ülkemizde bilinmeyen birçok fi-nansman çeşidi ve ürün hakkında şirketleri bilgilendirmek, hızlı ve etkin yönetimsel kararlar alın-masına fikri destek sağlamak

gitmek suretiyle finansman mali-yetlerini düşürdüler, karlılıklarını arttırdılar böylelikle önemli başarılara imza attılar.

Yine günün koşullarına ayak uydurmakta zorlanan kimi müşterilerimize, maliyet mu-hasebesi ve maliyet yönetimi konularında uluslararası güncel trendleri keşfetmeleri ve bunları kendi işletmelerinde uygulamaya koymaları konusunda projeler geliştirmelerine destek olduk. İlaveten bölgemizdeki jeopolitik değişimler sebebiyle pazar kay-beden kimi firmalarımıza kendil-erine yeni pazarlar geliştirmeleri konusunda başarılı neticeler aldığımız projeler geliştirdik.

Bu örnekleri çoğaltmak müm-kündür. Özetle son iki yılımız ekonominin artan danışmanlık ihtiyaçları sebebiyle bu alan-lardaki hizmetlerimize ağırlık vermemizi mecbur kıldı. Ancak bu yoğunluk bile kültür ve tarihe verdiğim önemi ve ayırdığım zamanı çok değiştirdi diyemem çünkü benim için kültür ve tarih iş dünyasından kopuk olgular değildir. Diyebilirim ki kültürün ekonominin önemli bir parçası olması için, gösterdiğim gayret-ler daha da yoğunlaştı. Kültürün, ticaretin arttırılması için kul-lanılabilecek bir enstrüman olduğunu Türkiye’deki karar vericilere anlatmak için gayret ve çalışmalarımı daha da yoğun-laştırdım.

Bu noktada kendime misyon edindiğim; dünyadaki diğer ülkelerle kıyasladığımızda Türkiye’yi müze şampiyonu yap-mak, müzeciliğin gayri safi milli hasılaya önemli katkı verebilecek bir sektör olduğunu duyurmak, müzecilikle istihdam yaratmak, kamu özel ortaklıklarıyla (PPP) gelir düzeyi yüksek turistlerin nitelikli sanat fuarlarıyla ülke-

mize çekilmesi için projeler geliştirmek gibi gönüllü faali-yetlerimi sürdürmekteyim.

“Ali Serim Advisory Services” ve “Finas Danışmanlık” farklı birer oluşum, daha çok yurt-dışı ile çalışıyorsunuz demek doğru olur mu?Sorunuzun cevabı hem evet hem hayır. Uluslararası ilişkilerimizin kuvvetli olması sebebiyle Tür-kiye’ye yatırım yapmak isteyen yabancı şirket ve şahısların ilk adreslerinden biri olduğumuzu söyleyebilirim.

2007- 2016 yılları arasında Türkiye’ye ilgi duyan, önemli yatırımcıların, ülkemize daha fazla güven duyması, istihdam yaratıcı doğrudan yabancı ser-maye yatırımları yapması için, canla başla çalıştık.

Samimiyetimizi ve sonuç odaklı yaklaşımımızı takdir eden bu yatırımcılar Türkiye dışında yaptıkları yatırımlar konusunda da kapımızı çalmaya uzun zaman önce başlamıştı. Yine kendimi şanslı addediyorum ki Akdeniz bölgesinde çeşitli marinaların satın alma işlemlerine danışman-lık vermekten Batı Avrupa ülkel-erinde çeşitli emlak geliştirme projelerine yatırım kararlarını etkileyen raporlar üretmeye kadar, hizmetlerimizi geniş bir coğrafyaya yayma imkânı bulduk fakat bugün itibariyle konsantrasyonumuzun Türkiye olduğunun altını çizmeliyim.

Üzülerek görüyorum ki Türkiye tam manasıyla finansmanın ne olduğunu bilmiyor. Hele konu proje finansmanına geldiğinde deneyimli uzman kişilerin şaşırtıcı derecedeki kıtlığıyla karşılaşıyoruz. Uluslararası standartta proje finansmanı 2010’lu yıllarda kamu özel ortaklığıyla gerçekleştirilen

şehir hastaneleri yatırımlarıyla öğrenmeye başlayan bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Önümüzde-ki günlerde bu açığı kapatmak için gayretlerimizi finansman konusunda know-how transfer-ine yoğunlaştıracağız.

Dünya devletlerinin ekonomil-erini yakından takip eden bir ekonomistin gözünden Tür-kiye’ye bakmak gerekirse, siz Türkiye ekonomisi ile ilgili neler söyleyeceksiniz?Evvela şunu söylemeliyim ki Türkiye ile ilgili ekonomik kaygıların büyük çoğunluğu dünya çapında sıkıntılarla doğrudan bağlantılıdır. 2008 sonrası Türkiye ekonomisini yakından ele aldığımızda işlerin, her şeye rağmen iyi gittiğini söyleyebiliriz. 2008 öncesi Tür-kiye ekonomisinin canlılığının olmadığını kabul etmekle birlikte 2015 yılında yakaladığımız %4 büyümenin başarı göstergesi olduğu tartışılamaz.

Türkiye ürettikçe, insanlarımız çalıştıkça kötü senaryolar asla gerçek olmayacaktır.

Türkiye’nin makroekonomik performansı sağlamdır. OECD içinde ilk üçe girmeyi başaran Türkiye, 2016’nın ilk çeyreğinde 4.8 büyümüştür. Buna göre Türkiye Avrupa Birliği ülkel-eriyle kıyaslandığında büyüme şampiyonudur. Reel sektörde yaşanan sıkıntılar reddedilemez fakat inanıyorum ki bu sıkıntılar da hükümetin alacağı tedbirler ve geliştireceği projelerle açılacak-tır.

Hızla değişen dünya dengel-eri içerisinde günümüzün en önemli yatırım alanları han-gileridir?Yapay zekâ ve robot teknolojile-ri. Bugün dünya bunları tartışıyor ve bu alanlara yatırım yapıyor.

Page 5: ALİ SERİM · ülkemizde bilinmeyen birçok fi-nansman çeşidi ve ürün hakkında şirketleri bilgilendirmek, hızlı ve etkin yönetimsel kararlar alın-masına fikri destek sağlamak

2016 Davos Zirvesi’nde bu konuların gündemi belirlemesi bunun en önemli göstergesidir. Bu konulara bir de enerjinin ama özellikle de elektrik enerjisinin depolanmasına yönelik çalışan şirketlerin karşılaştığı büyük yatırımcı ilgisini hatırlatmak isterim. Yine sağlık sektöründe, teknolojiyi ön plana çıkaran girişimlere yatırım yapan çok önemli yatırımcılar olması bugüne kadar alıştığımız yatırım alan sektörlerin giderek yeri-ni innovative sektörlere hızla bırakacağını bize gösteriyor. Bu anlamda diliyorum özellikle yapay zekâ konusunda Türki-

ye’de de büyük yatırımlar hayata geçecektir.

Ben de bir girişimci olarak bu sektörlere şahsen yatırımlar yapıyorum. Yatırımcı sıfatıyla kurmuş olduğum şirketler her ne kadar gayrimenkul ve yiye-cek-içecek sektörüne odaklanmış olsa da yatırımlarımı innovative sektörlere kaydırmaya başladım.

Başkanlık Sisteminin Türkiye ekonomisine ciddi olumlu yansımaları olacağını belirtmiştiniz, bu geçen süreçte Türkiye’de bu konuda yeterli kamuoyu ve bilinçlenme sağlanabildiğini düşünüyor musunuz?Lehte veya aleyhte görüş beyan edenler hemfikir olmalıdırlar ki Başkanlık Sistemi Türkiye’yi daha da demokratik bir ülke yapar.

Demokrasi kalitesini daha da ile-ri düzeye yükseltmiş bir Türkiye sorunlarına daha kaliteli çözüm-ler üretebilir.

Daha demokratik ve sorunlarını en makul seviyeye indirgemiş bir ülke, daha fazla doğrudan yabancı sermaye çeker. Benim ilgilendiğim ve en fazla önem verdiğim nokta burasıdır.

Kalkınma hızımızın gıpta edi-lecek seviyelere çıkartılmasıdır. Kalkınmış ülkeler ile arasındaki farkı daha fazla kapayabilmiş

bir Türkiye hepimizin özlemini duyduğu bir Türkiye olacaktır. Huzurun hâkim kılındığı, ortala-ma hane gelirinin 2023 hedefler-inin üzerine çıktığı, yaş ortala-ması ve yaşam kalitesi artmış, mutlu vatandaşlarına daha fazla imkânlar sunabilen bir Türkiye olacaktır. Bunu başarmak için en fazla doğrudan yabancı ser-maye yatırımlarıyla yaratılacak milyonlarca işe ve az maliyetli finansmana ihtiyacımız var.

Başkanlık Sistemi’nin yaratacağı güven ortamında Türkiye’nin CDS primin yani basit ifadelerle ülkenin borcunu ödeyememe

riski için hesapla-nan risk priminin nerelere düşeceğini görüyorum.

Konunun Türki-ye’nin ekonominse vereceğine pozitif katkılardan ziyade tamamen politik mecrada konuşul-masından ötürü duyduğum rahatsı-zlığı dile getirmek istiyorum.

Mutlaka iş dünyasının, ekono-mistlerin bu güncel tartışmaya olumlu katkı vermesinin faydalı olacağını düşünüyorum. Tam manasıyla serbest

piyasa ekonomisine geçmiş bir ülkede başka bir yönetim sistem-inin doğru olduğunu ısrarla iddia etmenin mümkün olamayacağı kanaatindeyim.

Hatalardan arındırılmış ve Türki-ye’nin gerçekleriyle örtüşen bir başkanlık sisteminin Türkiye’nin refahına katkı yapacağına emin-im. Destek vermemin temelinde de yatan sebep budur.