aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana ......18 4. Ünİte İen an aşağıda...

17
18 BİLFEN YAYINCILIK 4. ÜNİTE Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız. 1. Madenler ne kadar sert olursa olsun, hepsinin bir seviyeden sonra ve belirli koşullar oluşunca bir ısınma ve erime noktası vardır. İnsanlar da madenler gibidir. Kimi demir, kimi bakır, kimi altın, kimi gümüş… İnsan- lara bir magma sıcaklığındaki gönlümüzü açarsak mutlaka karşılığını alırız. Çünkü her insanın bir ikna olma ve motivasyon noktası vardır. Belirli bir sıcaklık ve hoşgörü karşısında sizi muhakkak dinler ve anlamaya çalışır. Başlık: İnsanlar ve İletişim Konu: İnsanlarla anlaşmanın yolu / Doğru iletişimin püf noktaları Ana Düşünce: İnsanlara sıcak davranırsak onlarla daha iyi iletişim kurabiliriz. 2. Başarısızlık hayal kırıklığına yol açar, can sıkıcıdır, yıkıcı ve bunaltıcıdır fakat her yanlış size yeni bir kapı açar. Bill Gates servetini işten kovulmasına borçludur, penisilin tesadüfen bulunmuştur. Ne zaman başarısız olursunuz? Bir şeyi elde etmeyi isteyip de onu elde edemediğiniz zaman. Başarısız olmanız için adım atma- nız lazımdır. Başarısızlığı engellemenin en kolay ve tek yolu hiçbir şey yapmamaktır. Başarısızlıkta yapacağı- nız, kendi kendinize geri bildirim sağlamaktır. Ne öğrendiniz, nerede yanlış yaptınız, neden başarısız oldunuz, şimdi ne yapabilirsiniz? Sahip olduğunuz en büyük güçlerinizden birisi yanlışlarınızdan, hatalarınızdan ders almaktır. 3. Hevesli okuyucular beynin de çalıştırılması gereken bir kas gibi olduğunun farkındadırlar. Fit olmak için her gün egzersiz yapılması gerektiği gibi, her gün okumak da zihni zinde tutar. Başarılı insanlar zihinlerine gün- lük egzersizler yaptırırlar, kitap okurlar, bulmaca çözerler, satranç oynarlar. Zorlukların üstesinden gelmek onlar için daha kolaydır çünkü zihin kapasitelerini geliştirmeyi ihmal etmezler. Başlık: Başarısızlığın Başarıya Etkisi/Başarısızlıktan Ders Almak Başlık: Zihni Geliştirmek/Zihni Çalıştırmak ve Başarı Konu: Başarısızlığı engellemenin yolları / Başarısızlıktan doğru sonuçlar çıkarmak Konu: Zihni geliştirmenin başarıya etkisi Ana Düşünce: Başarısızlıklardan ders çıkarmak, sizi başarıya götürür. Ana Düşünce: Çeşitli egzersizlerle zihnini geliştiren insanlar, zorluklarla kolayca başa çıkarak hayatlarında daha başarılı olurlar. BİRLİKTE ÇÖZELİM

Upload: others

Post on 28-Mar-2020

14 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana ......18 4. ÜNİTE İEN AN Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız. 1. Madenler

18

BİLFEN YAYINCILIK4. ÜNİTE

Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız.

1. Madenler ne kadar sert olursa olsun, hepsinin bir seviyeden sonra ve belirli koşullar oluşunca bir ısınma ve erime noktası vardır. İnsanlar da madenler gibidir. Kimi demir, kimi bakır, kimi altın, kimi gümüş… İnsan-lara bir magma sıcaklığındaki gönlümüzü açarsak mutlaka karşılığını alırız. Çünkü her insanın bir ikna olma ve motivasyon noktası vardır. Belirli bir sıcaklık ve hoşgörü karşısında sizi muhakkak dinler ve anlamaya çalışır.

Başlık: İnsanlar ve İletişim

Konu: İnsanlarla anlaşmanın yolu / Doğru iletişimin püf noktaları

Ana Düşünce: İnsanlara sıcak davranırsak onlarla daha iyi iletişim kurabiliriz.

2. Başarısızlık hayal kırıklığına yol açar, can sıkıcıdır, yıkıcı ve bunaltıcıdır fakat her yanlış size yeni bir kapı açar. Bill Gates servetini işten kovulmasına borçludur, penisilin tesadüfen bulunmuştur. Ne zaman başarısız olursunuz? Bir şeyi elde etmeyi isteyip de onu elde edemediğiniz zaman. Başarısız olmanız için adım atma-nız lazımdır. Başarısızlığı engellemenin en kolay ve tek yolu hiçbir şey yapmamaktır. Başarısızlıkta yapacağı-nız, kendi kendinize geri bildirim sağlamaktır. Ne öğrendiniz, nerede yanlış yaptınız, neden başarısız oldunuz, şimdi ne yapabilirsiniz? Sahip olduğunuz en büyük güçlerinizden birisi yanlışlarınızdan, hatalarınızdan ders almaktır.

3. Hevesli okuyucular beynin de çalıştırılması gereken bir kas gibi olduğunun farkındadırlar. Fit olmak için her gün egzersiz yapılması gerektiği gibi, her gün okumak da zihni zinde tutar. Başarılı insanlar zihinlerine gün-lük egzersizler yaptırırlar, kitap okurlar, bulmaca çözerler, satranç oynarlar. Zorlukların üstesinden gelmek onlar için daha kolaydır çünkü zihin kapasitelerini geliştirmeyi ihmal etmezler.

Başlık: Başarısızlığın Başarıya Etkisi/Başarısızlıktan Ders Almak

Başlık: Zihni Geliştirmek/Zihni Çalıştırmak ve Başarı

Konu: Başarısızlığı engellemenin yolları / Başarısızlıktan doğru sonuçlar çıkarmak

Konu: Zihni geliştirmenin başarıya etkisi

Ana Düşünce: Başarısızlıklardan ders çıkarmak, sizi başarıya götürür.

Ana Düşünce: Çeşitli egzersizlerle zihnini geliştiren insanlar, zorluklarla kolayca başa çıkarak hayatlarında daha başarılı olurlar.

BİRLİKTE ÇÖZELİM

Page 2: Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana ......18 4. ÜNİTE İEN AN Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız. 1. Madenler

KARMA SORULAR

19

6. SINIF TÜRKÇE 4. ÜNİTE

1. Diğer seçeneklere paragrafın hangi cümle-lerinden ulaştığınızı yazınız.

B) 3, 4, 5. cümlelerdenC) 3. cümledenD) 1. cümleden

2. Bu paragrafın ana düşüncesini yazınız.

Öğrenciler, eğitimin her aşamasında ders çalışırken ezber yapar.

1. Sunay Akın, tanıdığım ede-biyatçılar içinde yazdıkla-rına benzeyen ve yazdığı gibi yaşayan birkaç sanat-çıdan biridir. Gerçek bir şairdir o. Düz yazılarında da bir şair kaleminin havası sezilir. Ama aynı zamanda bir tarih yazarı-dır o. Şiirsel, gizli tarihimi-zin yazarı!

Parçada Sunay Akın’la ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Çok okunan bir yazar olduğunaB) Değişik türlerde yapıtları olduğuna C) Düz yazılarında şiirsel bir üslup kullandığınaD) Yazdıklarıyla yaşadıklarının benzer olduğu-

na

2. İnsanlarımızın çoğu, yükseköğrenim düzeyine gelindikçe ezberin azaldığını sanabilir. Bu kanı tamamen yanlıştır. Çünkü yükseköğrenim düze-yinde de ezber kullanılır. Buna inanmayanlar, üniversite öğrencilerinin “ders çalışmak” için gittikleri kütüphane, kafe gibi yerlerde ya da kendi çocuklarının çalışma odalarında ne yap-tıklarını inceleyebilirler. Öğrenciler, gerek gele-neksel gerekse özgün yöntemlerle çalışmaları gereken konuları ezberlemektedirler.

Parçanın konusu aşağıdakilerden hangisi ola-bilir?

A) Eğitimin her aşamasında ezberin var olmasıB) Üniversite öğrencilerinin ders çalışma yön-

temleriC) Ders çalışırken ezber yapma teknikleriD) Üniversitede ezber yapmanın gerekliliği

Page 3: Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana ......18 4. ÜNİTE İEN AN Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız. 1. Madenler

20

BİLFEN YAYINCILIK4. ÜNİTE

1. Aşağıdaki paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız.

Bizi birbirimize tanıtan, kelimelerden başka nedir? Konuşurken yaptığımız, kelimelerimizi değiş tokuş etmektir. Aramızda gidip gelen her söz, zarfı kapalı bir mektuptur aslında. Açı-lıp okunacak, okunup yorumlanacak bir mektup. İçinde nabzımızın atıp durduğu canlı bir var-lıktır. Her kelime, sırlı bir yumaktır ki çözülmeyi bekler. Kelimelerin bir büyüsü olduğuna ina-nanlardanım ben. Bıraksan rüzgârda savrulup gidiverecek o harfler, yan yana gelip nasıl bir anlam denizine dönüşür, nasıl bir doluluğa ulaşır da sırrımızın ulağı olur? Büyüdür, büyü! Hem herkesin hem yalnız bizim... Kendine yâr ettiğin, ruhunun kimyasını kattığın kadar senin-dir kelime.

Doğruluk ve dürüstlük; günlük hayatımızda, başkalarında en çok aradığımız özellikler olma-sına rağmen ne yazık ki onlara çok önem vermiyoruz. Duymak istenilenleri söylemeyi ya da duymayı, istediğimiz şeylerin söylenmesini tercih ediyoruz çoğu kez. Kendi düşüncelerimi-zi yalınlıkla, açıklıkla dile getirmekten sakınıyoruz ne yazık ki! Karşımızdaki kırılır diye, üzü-lür diye ya da başka nedenlerden ötürü... Karşımızdakinden beklentimiz de bu doğrultuda oluyor çoğunlukla. Oysa hangisi daha tercih edilir ki? İnsan, dostunu nasıl bilmek, tanımak ister? Çoğumuz Mevlana’nın “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol!” sözüne itiraz etmeyiz sanırım. Tabii ki kırıcı olmamak, yıkıcı davranmamak gerek. Kötü söz, karşımızdaki-nin kalbine çakılan bir çivi gibidir ama “Kırıcı olurum.” kaygısı ile olduğumuzdan farklı görün-mek, doğru bildiğini, inandığını söylemekten sakınmak kabul edilecek bir davranış mıdır peki?

Başlık: Kelimelerin Büyüsü

Başlık: Doğruluk ve Dürüstlük

Konu: Kelimelerin iletişimdeki önemi

Konu: Dürüstlüğün Önemi

Ana Düşünce: Kendimizi ifade etmek için kullandığımız ve iletişimde önemli bir araç olan kelimeler, çözülmeyi bekleyen anlamlarla doludur.

Ana Düşünce: Dürüstlük, herkesin önem verdiği bir davranıştır bu sebeple kırıcı olmamak adına dürüstlükten vazgeçmemeliyiz.

SIRA SENDE

Page 4: Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana ......18 4. ÜNİTE İEN AN Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız. 1. Madenler

21

6. SINIF TÜRKÇE 4. ÜNİTE

2. Aşağıdaki yargılardan hangi görsellere ulaşılabileceğinizi cümlelerin yanındaki kutucuklara görsellerin harflerini yazarak belirtiniz.

A B

C D

1. Hayatta ne olursa olsun mutlu olmak için her zaman bir sebep bulunur. D

2. Ağaç kesmekle doğadaki düzen bozulmuş olur. A

3. Yaş kesen, baş keser. B

4. Hayatta kalmak için tüm canlılar, son güçlerine kadar mücadele eder. C

5. Yaşama sevincini hiçbir koşul yok edemez. D

6. Ağaçlar, insan hayatı kadar önemlidir. B

7. Hiçbir canlının hayatı, insan hayatından daha değersiz değildir. B

8. Doğada her şey öyle sistemli ki meydana gelen değişiklik her tarafa yayılır. A

Page 5: Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana ......18 4. ÜNİTE İEN AN Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız. 1. Madenler

33

6. SINIF TÜRKÇE 4. ÜNİTE

1. Aşağıda verilen paragrafın giriş, gelişme ve sonuç bölümlerini bulup her bölümün altı-nı farklı bir kalemle çiziniz.

Günlük yaşamımızda kullandığımız birçok madde sağlığımızı tehdit ediyor. Öyle ki soluduğu-muz havadan, yediğimiz yemeklerden bile vücudumuza bol miktarda zehirli kimyasal mad-deler giriyor. Arabaların egzozlarından çıkan dumanlar, bacalardan havaya karışan yakıt dumanları da zehirli maddelerle dolu. Sadece dışarısı mı? Evde de zehirli maddelerle çev-rilmiş durumdayız. Evlerde kullandığımız böcek öldürücü ilaçlar, temizlik maddeleri vücudu-muzu zehirleyen maddelerden sadece ikisi. Bu yüzden sağlıklı kalabilmek için yaşamımıza, yiyip içtiklerimize dikkat etmeli, sağlığımızın kıymetini bilmeliyiz.

2. Aşağıdaki paragrafı uygun bir şekilde tamamlayınız.

Kalemi elime aldığım zaman bir şey yazmadan kalıyorum diyorsanız bilgi tokluğu ve duy-gu zenginliğine sahip olmak için bol bol okuyunuz. Küçük yaş lardan itibaren kitaplarla dost olunuz. Kitapların o geniş dünyasına kulaç açtığınız zaman kendinizi daha mutlu ve güvenli hissedeceksiniz. Okudukça yazmaya karşı ihtiyacınız artacak ve artık kalemi elinize aldığı-nızda yazacak birçok şeyinizin olduğunu göreceksiniz.

3. Aşağıdaki paragraf ikiye bölünmek istense ikinci paragrafın ilk cümlesini yuvarlak içi-ne alınız.

1. Sanatta güzelliğin onun anlaşılırlığı ve yararlılığı gibi durumlarla ilgisiz olduğu iyi bilin-meli. 2. Antep’in ünlü sinemacısı, o sıralar çok tutulan “Beyaz Yele” ve “Kırmızı Balon” film-lerini kente getirtmiş, oynatacakmış da pek umudu yokmuş. 3. Umulmadık bir seyirci kit-lesiyle karşılaşmış. Filmden ne anladıkları konusunda sorulan sorulara seyirciler düz bir yanıt vermişler: “Bilmem, çok güzeldi.” 4. Güzelliğin başlı başına bir işlevi vardır. 5. Yararlı ya da anlaşılır olması önemli değil, var olması yetiyor. 6. Bu da ister aydınların ister hal-kın neyi anlayıp anlamadığı, neyi sevip sevmeyeceği, ona nelerin sunulması gerektiği konu-sunda ahkâm kesmekten alıkoymalı bizleri.

4. Aşağıda karışık olarak verilen cümlelerden anlamlı bir paragraf oluşturunuz.

1. Aksakallı gazilerimiz, onun hatıralarını göğüslerini kabarta kabarta anlatırken o günlere dönüverirler.

2. Söz, birinden diğerine geçer. Bu sohbet, hiç bitmesin isterler.3. Gençlerin eline bayrak yaptıkları tek isim de yine o.4. Türk çocuklarının ilk tanıdığı isim ve resim Atatürk’tür.5. Göz pınarlarından süzülen inci taneleri bembeyaz sakallarını, yüzlerini ıslatır.

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

BİRLİKTE ÇÖZELİM

4-3-1-5-2

Page 6: Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana ......18 4. ÜNİTE İEN AN Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız. 1. Madenler

KARMA SORULAR

34

BİLFEN YAYINCILIK4. ÜNİTE

1. Bu paragrafın konusunu yazınız.

Doğanın insanlar üzerindeki etkisi

2. Bu paragrafın konusunu yazınız.

Dilin ortaya çıkışı

1. Sonbahar mevsiminin hüznünü anlatan şairler, hep dört mevsimi yaşayan bölgelerden çıkmış-lardır. Demek ki doğa karşısındaki duyguları-mız, bulunduğumuz bölgeye göre değişebiliyor. Buna bağlı olarak kafa yapılarımız da... Ama insanoğlu, öylesine kendisini beğenmiştir ki duygularının mevsimlere göre şekillendiğine inanmak istemez. Onun için bizim doğaya hakim olduğumuz masalını burada ele almak mevsim-siz kaçacaktır.

Aşağıdakilerden hangisi bu metnin bağlantı ögelerinden biri değildir?A) demek ki B) hep C) ama D) onun için

2. İnsanların doğayla, çevreleriyle ve diğer insanlarla kurdukları ilişkilerden ve ihtiyaçlar-dan doğmuştur bu araç.

T

Dil, en yakın anlamıyla insanlar arasındaki anlaşma aracıdır.

A

Bu doğuş ilk insanların birbirleriyle el, kol, yüz işaretleri veya birtakım seslerle anlaşmaya çalışmalarıyla başladı.

K

Zamanla bu işaretler ve sesler, taşıdıkları anlam üzerinde anlaşmaya varılan sözcüklere dönüşmüş ve böylece dil ortaya çıkmıştır.

I

Harflerle belirtilmiş cümlelerden anlamlı bir paragraf oluşturulduğunda ortaya çıkan kelime aşağıdakilerden hangisi olur?

A) ATKI B) TAKI C) KATI D) ATIK

Page 7: Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana ......18 4. ÜNİTE İEN AN Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız. 1. Madenler

35

6. SINIF TÜRKÇE 4. ÜNİTE

1. Aşağıdaki kişilerin söyledikleri cümlelerle “Yağ Satarım” oyunu anlamlı bir metin oluştura-cak şekilde anlatılmak istenirse konuşanların isimleri nasıl sıralanır?

Sıra

lama: G

ülsü

m, B

ahad

ır, G

üneş

, Uğu

r, B

urcu

, Özk

an, M

ahir

Gün

eşMah

irBa

hadır

Uğu

rGülsü

mÖzk

anBu

rcu

Ebe

ucun

u dü

ğümleye

rek

eline

aldığı b

ir m

endili,

arka

-sınd

a sa

klay

arak

halka

nın

etra

fında

dolaş

may

a ba

şlar

.

Ebe, y

akalan

mad

an o

nun

yerine

otu

rurs

a men

dili

alan

çoc

uk e

be o

lur; y

aka -

lanırs

a oy

un, a

ynı e

beyle

deva

m e

der.

Ebe, ş

arkıyı s

öylerk

en

dolaşt

ığı o

yunc

ular

dan

birinin

arka

sınd

an m

endili

yere

belli

etmed

en k

oyar

.

Oyu

ncular

yüz

leri

birb

irine

dönü

k bir

halka

oluş

tu-

raca

k biçimde

ye

re o

turu

rlar

.

Yağ

sata

rım

oyun

unda

önc

e bir

ebe

belir

lenir.

Arka

sına

men

dil b

ırak

ılan

oyun

cu, b

unun

far

kına

va

rdığı a

nda

men

dili

alar

ak e

beyi k

ovalam

aya

başlar

.

Dolaş

ırke

n de

oy

una

adını

vere

n şa

rkıyı

söyler

.

SIRA SENDE

Page 8: Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana ......18 4. ÜNİTE İEN AN Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız. 1. Madenler

36

BİLFEN YAYINCILIK4. ÜNİTE

2. Aşağıda paragraflara ait cümleler bulunmaktadır. Paragrafların giriş cümlesini başlangıç çizgisine, gelişme cümlelerini arabaların takip edeceği yolun üzerine, sonuç cümlesini bitiş çizgisine yazınız.

1. Aynı hızlı tempoyla biraz daha yol aldıktan sonra, yerliler, kendi aralarında konuşup birden yere otu-ruyor ve böylece beklemeye başlıyorlar.

2. Meksika’da İnka tapınaklarına çıkmak isteyen Avru-palı bir grup arkeolog, birkaç yerli rehberle yola koyuluyor.

3. Dağın tepesindeki tapınaklara giden uzun yolu, kısa bir sürede yarılıyorlar.

4. Saatler sonra, yerliler kendi aralarında konuşup tekrar yola koyuluyor ve sonunda tepenin üstün-deki görkemli İnka tapınaklarına geliyorlar.

5. Yaşlı rehberin cevabı o kadar güzel ki: “Çok kısa sürede çok hızlı yol aldık, ruhlarımız bizden çok uzakta kaldı. Oturup ruhlarımızın bize yetişmesini bekledik.”

6. Tabii Avrupalı arkeologlar buna bir anlam veremi-yorlar.

7. Arkeologlardan biri, yaşlı rehbere soruyor; “Hiç anlayamadım, niye yolun ortasına oturup saatlerce yok yere bekledik?”

1 İnsan sevgisi çok önemli bir duygudur ve insanı hayata bağlar.

2. Babamızı severiz, kardeşimizi severiz, arkadaşımızı severiz, okula gider öğretmenimizi severiz, düşün-celerimiz büyüdükçe vatanımızı severiz.

3. Sevgi insanın kalbinde doğuştan yer etmiştir.

4. Düşüncelerimiz daha da büyüdükçe üstünde yaşa-dığımız dünyayı severiz ve o dünyada yaşayan insanları severiz.

5. Anne sevgisi, bunun gelişmesini sağlar.

6. Sevelim, sevilelim, bırakalım kalbimiz sevgiyle dol-sun.

4

2

3, 1, 6, 7 ,5

5, 2, 4, 1

6

3

Page 9: Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana ......18 4. ÜNİTE İEN AN Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız. 1. Madenler

37

6. SINIF TÜRKÇE 4. ÜNİTE

3. Aşağıdaki paragraflarda boş bırakılan yerlere gelmesi gereken cümleleri işaretleyiniz.

Bazı günler Mustafa, Makbule’yi tarlada yalnız bırakıp çevrede gezmeye çıkıyordu. Bir gün Mustafa gezerken bir kaval sesi duydu. Bu kavalı kimin çaldığını merak edip kaval sesinin geldiği tarafa doğru yürüdü. Biraz gidince baktı, ilerdeki bir ağacın altında on yaşlarında bir çoban kaval çalıyor, etrafında da koyunlar otlu-yordu. …………………………………………………………………………………… Varsın çalsın garip, ben de o kaval çalmayı bırakıncaya kadar burada oturur beklerim, diye düşünür. Aradan yarım saat geçti. Çocuk türküler söyleyip oyun havaları çaldık-tan sonra kavalını ağaca yasladı ve azık torbasını açıp yanında getirdiği yiyecekleri yemeye başladı. Mustafa oturduğu yerden kalktı, çocuğun yanına doğru yürümeye başladı. Karşıdan birisinin gelmekte olduğunu otların hışırtısından duyan çocuk başını kaldırdı. Geleni tanımıyordu. “Acaba bu kim ki? diye düşündü. Mustafa, çocu-ğun yanına gelince gülümseyerek “Merhaba arkadaş, afiyet olsun.” dedi. “Benim adım Mustafa. İzin verirsen yanına oturmak istiyorum.”

1. Mustafa, bu çocuğun kavalıyla yarattığı sihirli dünyasını bozmak istemedi.

2. Çocuk, yüzünde tatlı bir tebessümle işine yoğunlaşmıştı.

3. Mustafa, çocuğu önce soru yağmuruna tuttu.

4. Çocuk, Mustafa’yı görünce kavalını hemen bıraktı.

Soğuğa dayanmanın en doğru yöntemi, soğuğu sevmektir. Gerçekten insan soğuğu sevdiği zaman, ne kadar şiddetli olursa olsun soğuk etkili olmaz. Hayatta zorluklara dayanmanın da en doğru çaresi, hayatı sevmek-tir. İnsan bir kere hayatı sevince onun bütün zorluklarına katlanır. Bu zorlukların hiçbiri ona ağır gelmez. ………………………………………………………………………………………………………

1. Sevgi dolu insanlar, hayatta karşılaşacakları tüm zorluklarla baş edebilir.

2. Soğuğa dayanaklı insanların bünyeleri de çok kuvvetli olur.

3. Siz de hayata öyle güler yüzle bakarsanız etrafınızdaki insanlara bir kat daha sevgi duyarsınız.

4. İnsanın hayatta baş edemeyeceği hiçbir zorluk yoktur.

5. Sevgi, insanların tatması gereken en güzel duygulardan biridir.

Sarah, Hindistan'da doğup eğitim görmek için İngiltere'ye getirilen küçük bir kızdır. Londra'da yerleştirildiği yatılı okul aynı zamanda küçük kız için bir yaşam okuludur. İnsanların değişik durumlar karşısında takındıkları iki yüzlü tutumla tanışır orada, zenginlik karşısında gösterdikleri yapmacık sevgi ve yoksulluk karşısındaki acı-masızlık... Yaşama tutunma gücü en önemli yol arkadaşıdır bu olaylar sırasında. Sarah'nın diğer iki önemli arka-daşı kitapları ve oyuncak bebeği Emily'dir. Sevimli ve iyi yürekli küçük bir kızın iyiden kötüye giden ama hep kötü kalmayan yaşamı karşısında bir kez daha "....................................................................................................................................." diyorsunuz.

1. İyiliğe 'Nereye gidiyorsun?' demişler, 'Kötülüğe!' demiş.

2. İyilik, iki baştan olur.

3. İyiliğe iyilik olsaydı koca öküze bıçak olmazdı.

4. İyilik eden, iyilik bulur.

5. İyi kalpli ve düşünceli olmak her zaman kazandırır.

Page 10: Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana ......18 4. ÜNİTE İEN AN Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız. 1. Madenler

47

6. SINIF TÜRKÇE 4. ÜNİTE

Aşağıdaki parçalarda kullanılan anlatım biçimleri ve düşünceyi geliştirme yollarını yazınız.

1. O sabah koşup dolabı açtığım zaman, dondum kaldım. Oyuncak bebeğim yerinde yoktu. Bebeği, annemle üstüne oturttuğumuz raf, katı bir yürekti sanki. Hemen anneme koştum, yeri süpürüyordu. Karşısında hiçbir şey söylemeden duruyordum. Annem ise durmadan yeri süpürüyordu.

Anlatım Biçimi: Öyküleme

Düşünceyi Geliştirme Yolları: Benzetme

2. Destanlar, tarihten önce ve tarihin başlangıcı sırasında bir milletin geçirdiği maceraları, yetiştir-diği kahramanları; doğa, evren ve toplum olayları hakkında düşündüklerini ve bunlar karşısında aldığı vaziyetleri anlatan din ve kahramanlık hikâyeleridir.

Anlatım Biçimi: Açıklama

Düşünceyi Geliştirme Yolları: Tanımlama

5. Büyükannemin odasında öfkeli, kıpkırmızı yüzünden siniri bozuk olduğu anlaşılan bir bakıcısı vardı. Sinirinden olsa gerek başını, gözünü oynatıp duruyor; sıkıntısını ve öfkesini yüzünde belli ediyordu. Bir an önce işini bitirip odadan çıkmak ister gibi bir hâli vardı. Önceki bakıcısı hiç böyle değildi. Büyükan-neme sevgi dolu bakar, bir dediğini iki etmezdi.

Anlatım Biçimi: Betimleme

Düşünceyi Geliştirme Yolları: Karşılaştırma

3. Bir yerde sabit civata gibi dönüp duranların ne kendilerine faydaları vardır ne çevredekilere. Oysa dünyaya bakalım; her şey değişir, durmadan yol alır. Su, buhar olur, yağmura dönüşür; tohum, baş verir, çiçeğe durur; civciv, pek cılız doğar, kocaman bir horoz olur. Dünyada hiçbir şey durmaz. Bu doğanın bir parçası olan insan neden dursun?

Anlatım Biçimi: Tartışma

Düşünceyi Geliştirme Yolları: Benzetme, örnekleme

4. Ormanlar, dünyamızın akciğerleri gibidir. Ağaç ve ormanın insan hayatına doğrudan ve dolaylı o kadar çok faydası vardır ki… Aklıma gelen birkaçını sıralayayım isterseniz. O zaman ne demek istediği-mi daha iyi anlamış olursunuz. Tabiatın harika, sessiz süpürgeleri ormanlar yaratılmasaydı yaşadığımız dünya tozdan geçilmeyecekti. 1000 m2 ladin ormanı yılda 32 ton, kayın ormanı 68 ton ve çam orma-nı ise 30-40 ton tozu hüp diye emebilir ve havadaki zehirli gazları da filtre eder.

Anlatım Biçimi: Tartışma

Düşünceyi Geliştirme Yolları: Benzetme, sayısal verilerden yararlanma

BİRLİKTE ÇÖZELİM

Page 11: Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana ......18 4. ÜNİTE İEN AN Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız. 1. Madenler

KARMA SORULAR

48

BİLFEN YAYINCILIK4. ÜNİTE

1. Cevap seçeneğine parçanın hangi bölümün-den ulaştığınızı yazınız.

Paragrafın 1. cümlesi tanım cümlesidir.

2. Cevap seçeneğindeki anlatım tekniğinin özelliklerini yazınız.

Okuru bilgilendirmek, ona bir şeyler öğret-mek amacıyla yazılır. Sade, anlaşılır bir dil kullanı-lır. Nesnel bir anlatım hakimdir.

1. Bahar biraz da tazelik, gençlik demektir. Doğa-nın her yıl tekrar ettiği dört mevsimi biz, nedense bütün ömrümüze yaymaya kalkmışız. Çocuklukla ilk gençlik çağlarına insan ömrünün ilkbaharı, gençlikle olgunluk arasındaki devreye yaz, olgunluk çağına sonbahar, ihtiyarlık yılla-rına da kış diyoruz. Böyle demekle de şüphe-siz aldanıyoruz çünkü milyonlarca yıllık ömrü olan tabiat, bu uzun devrede, milyonlarca ilk-bahar yaşadığı hâlde, kendi ömrümüzde ilkba-harı “bir defalık” saymamız, aldanmaktan başka bir şey değildir.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin han-gisinden yararlanılmıştır?

A) ÖrneklemeB) TanımlamaC) Tanık göstermeD) Sayısal verilerden yararlanma

2. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, “İstanbul Lale-siyle Buluşuyor” başlığı altında bir dizi etkinlik planlamış bu yıl. Üç milyon lalenin birden açı-şını kutlama anlamı da taşıyor bu etkinlikler. Pazartesi gününden itibaren sergiler açılıyor, eğlenceler tertip ediliyor ve uluslararası bir bilgi şöleni düzenleniyor. Laleler bu betonlaş-mış, yağmalanmış şehri ne kadar şenlendire-bilir, bu bilinmez ama bir yerden bir yere giderken yahut parklara, meydanlara çıktığı-nızda bir renk cümbüşüyle karşılaşmak, insanı mutlu ediyor. Ve tabii ister istemez bu cüm-büşün, bir zamanlar bu kentin doğal görüntüsü olduğunu düşünüp hüzünleniyorsunuz.

Bu parçanın anlatım biçiminde aşağıdakiler-den hangisi ağır basmaktadır?

A) Açıklama B) TartışmaC) Betimleme D) Öyküleme

Page 12: Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana ......18 4. ÜNİTE İEN AN Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız. 1. Madenler

49

6. SINIF TÜRKÇE 4. ÜNİTE

1. Aşağıdaki paragrafları uygun anlatım biçimleriyle eşleştiriniz.

Açıklayıcı Tartışmacı Betimleyici Öyküleyici

Her şeyin başı sağlık denir ya, doğrudur elbette. Bırakın ciddi hastalıkları, insanın parmağının ucu bile ağrısa dünyası kararıyor, o an yaşamındaki en önemli şey oluveriyor parmağının ucu. O yüz-den, en fazla dikkat etmemiz gereken şey, sağlı-ğımızdır. Elimizden geleni yapalım, öncelikle yedik-lerimize dikkat edelim, sporu ihmal etmeyelim.

Hayatta birçok şey için saatlerce, günlerce, aylarca planlar yapıyoruz. Kendimiz dışında her-kesi, her şeyi ciddiye alıyor, dinliyor, tanımaya çalışıyor, sorunlara çözüm bulmaya uğraşıyo-ruz. Kendimize de biraz zaman ayırmayı başar-sak günde bir kez sessiz bir köşede içimizden gelen sesi dinlemeye çalışsak, bundan vazgeç-mesek, bunu sürekli yinelesek, bunu bir alışkanlık hâline getirsek uyumu yakalayabilir miyiz? Bunu yapabilirsek bebek adımlarıyla yaşamda yeni bir yolda ilerlemeye başladığımızı da görebiliriz.

Hayatta gelişmek için çeşitli araçlardan yarar-lanıyoruz. Okuyor, öğreniyor ve gözlemliyoruz. Konuşuyor, farklılığımızı keşfediyoruz. Paylaşı-yor, bu paylaşımla hayatı büyütüyoruz. Geziyor, yeni insanlar tanıyor, yeni kültürlerle etkileşiyor, onları keşfediyoruz. Bu döngüyü böyle sürdürüp gidiyoruz. Aslında hepimiz; bir adım öteye gitme-mizi, yaptığımız işi daha iyi yapabilmemizi, geliş-memizi sağlayacak arayışlar peşindeyiz. Dünyada “Ben gelişmek istemiyorum.” diyen biri var mıdır sizce? Bana kalırsa yok! Her birimizin en az bir konuda bir şeyler yapma azmi vardır.

Açıklayıcı

Tartışmacı

Tartışmacı

Çocukluğumun, ilk gençliğimin geçtiği Kadıköy’de-ki Bayramyeri Sokağı’nın bir ucu Altıyol’un altı yolundan birine açılırdı, öteki ucu Acıbadem’e doğru giden caddeye. Sokağın bir yanında -bizim evimizin de olduğu yanda- bahçeli küçük evler diziliydi. Karşımızda da bitişik nizam “Akaretler” dediğimiz üç katlı yapılar vardı. Komşuluk ilişkile-rini ilk orada tanıdım. Çat kapı gelmeler, sabah kahveleri, öğle sonrası kahveleri, akşamüstü çay-ları ünlüydü bu komşuluk ilişkilerinde.

Küçük “puhu”yla işte o günlerden birinde tanış-tık. Önce bir ses duyduk. Hiçbir kuş sesine ben-zemiyordu bu ses. Islık gibiydi ama kesik kesik-ti. Çevremizi araştırdık, ıslık çalacak kimse yok-tu. Altına yerleştirdiğimiz ağacın bir dalında onu gördük sonra. İri gözlü bir “puhu”ydu bu. Özlem içinde olduğumuzu, yabancılık çektiğimizi biliyordu sanki ve bizi yalnız bırakmamak, avutmak için o dala tünemişti. “Üzülmeyin!” demek istemişti ses-lenirken.

Çocuklar için rekabetin eğlenceli ve sağlıklı olduğu-nu düşünenler vardır. Ancak günümüzde bazı aile-lerin başarma ihtiyaçları o kadar yoğun ki çocuk-larının en iyi olmaları için yaptıkları baskı, orta-ya büyük sorunlar çıkarabiliyor. Kanser hasta-sı olmasına rağmen bisiklet yarışı şampiyonu Lan-ce Armstrong’un annesi Linda Armstrong, başarı-lı bir çocuk yetiştirebilmek için verilebilecek deste-ği şöyle açıklıyor: “Çocuğunuza verebileceğiniz des-tek, onlara sunacağınız olanaklar sayesinde yete-neklerinin ne yönde olduğunu bulmalarına yardım-cı olmaktır.” Gerçekten de anne babalar, kendi hayallerinden çok, çocuklarının arzularını ve hayal-lerini gerçekleştirmek amacında olmalıdırlar.

Betimleyici

Öyküleyici

Tartışmacı

SIRA SENDE

Page 13: Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana ......18 4. ÜNİTE İEN AN Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız. 1. Madenler

50

BİLFEN YAYINCILIK4. ÜNİTE

2. Paragraflarda kullanılan düşünceyi geliştirme yollarını uygun yerlere işaretleyiniz.

Bir insan her gün içmek için 5 litre, kişisel temizlik için 25 litre suya gereksinim duyuyor. Peki, damlayan bir musluktan günde 24 litre kadar suyun boşa aktığını biliyor muydunuz? Dünyanın bazı bölgelerinde su kaynakları çok kıttır. İnsanların günlük su tüketimleri de yaşadıkları yerlere göre değişiyor. Örne-ğin Kanada’da yaşayan bir ailenin günlük ortalama su tüketimi 20 litredir. Avrupa ülkelerinde yaşayan bir aileninse günlük ortalama su tüketimi 165 litredir. Bölgeler arasındaki bu farklılıkların nedenlerinden biri, insanların farklı tüketim alışkanlıklarına sahip olmalarıdır. Bir diğer nedense suyun kısıtlı bir kay-nak olduğunun bilincine varılmış olunmasıdır. Dünyanın gelişmekte olan kimi ülkelerinde insanlar, evlerine su taşımak için her gün 10-15 kilometre yürümek zorundadır. Suyun her damlasının çok kıymetli olduğu böyle bir dünyada siz bu hazineyi korumak için ne yapıyorsunuz?

3

3

3

3Tanımlama

Benzetme

Sayısal verilerden yararlanma

Örnekleme

Karşılaştırma

Tanık gösterme

Güzel söz herkesi mutlu eder. Kötü sözü ise hak eden bile sevmez. Layık olmadığımızı düşündüğümüz bir tavır, bir söz bizi daha çok kırar. Bu tavrın ve sözün kim tarafından yapıldığı ve söylendiği de önemli-dir. Bizi en çok kıran, kötü sözü en son beklediğimiz kişinin söylemesidir. Yani dostumuzun... Pir Sultan Abdal da “İlle de dostun bir fiskesi yaralar beni.” dememiş midir?

3

3

Tanımlama

Benzetme

Sayısal verilerden yararlanma

Örnekleme

Karşılaştırma

Tanık gösterme

Ağrı, dalga gibidir. Şiddeti yükselir ve alçalır. Hiçbir duygu, insanı “ağrı” kadar rahatsız edemez. Ağrılar sancıya dönüştüğünde ise bu durumdan kurtulmak için türlü yöntemler aramaya ve uygulamaya çalı-şırız. O yöntemlerden biri de nefes egzersizleridir. Sancı yükseldiğinde nefesle sancıyı birleştirin. İyi-leştiren nefesin, sancının olduğu bölgeye yayıldığını düşüncenizde görün, sonra nefes verirken rahatla-maya, kendinizi bırakmaya çalışın. Sancıyı da düşüncenizden atmaya çalışın. Sancı geri geldiğinde, bir dahaki nefesinizde yine aynı şeyi tekrarlayın. Zamanla vücudunuzu ve hislerinizi kontrol altına alabildi-ğinizi göreceksiniz.

3

3Tanımlama

Benzetme

Sayısal verilerden yararlanma

Örnekleme

Karşılaştırma

Tanık gösterme

Kültürün amacı; insanca yaşamanın zevkine varabilecek derinlik, genişlik ve yükseklikte bir zihinsel dün-ya yaratabilmektir. Yaşamak, bir seçenekler dizisidir. Hangi sahnelerde hangi koşullar altında boy gös-tereceğimizi seçebilme yeteneğinin temeli de kültürdür.

3 Tanımlama

Benzetme

Sayısal verilerden yararlanma

Örnekleme

Karşılaştırma

Tanık gösterme

Page 14: Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana ......18 4. ÜNİTE İEN AN Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız. 1. Madenler

57

6. SINIF TÜRKÇE 4. ÜNİTE

Aşağıdaki kutuları metne göre doldurunuz.

Kaba saba, soluk, yıpranmış giysiler içindeki yaşlı çift, Boston treninden inip utangaç bir tavırla rektörün bürosundan içeri girer girmez sekreter, masasından fırlayarak önlerini kesti. Öyle ya, bunlar gibi ne olduğu belirsiz taşralıların Harvard gibi bir üniversitede ne işleri olabilirdi? Adam, rektörü görmek istediklerini yavaşça söyledi. İşte bu imkânsızdı. Rektörün o gün onlara ayıracak saniyesi yoktu. Yaşlı kadın, çekingen bir tavırla “Bekleriz.’’ diye mırıldandı. Nasıl olsa bir süre sonra sıkılıp gideceklerdi. Sekreter, sesini çıkarmadan masasına döndü. Saatler geçti, yaşlı çift pes etmedi. Sonunda sekreter, dayanamayarak yerinden kalktı. “Sadece birkaç dakika görüş-

seniz yoksa gidecekleri yok.’’ diyerek rektörü ikna etmeye çalıştı. Anlaşılan çare yoktu. Genç rektör, isteksiz bir biçimde kapıyı açtı. Sekreterin anlattığı tablo içini bulandırmıştı. Zaten taşralılardan, kaba saba köylülerden nefret ederdi. Onun gibi bir adamın ofisine gelmeye cesaret etmeleri olacak şey miydi? Suratı asılmış, sinirleri gerilmişti. Yaşlı kadın, hemen söze başladı. Harvard’da okuyan oğullarını bir yıl önce bir kazada kaybetmişlerdi. Oğulları, burada öyle mutlu olmuştu ki onun anısına okul sınır-ları içinde bir yere, bir anıt dikmek istiyorlardı. Rektör, bu dokunaklı öyküden duygulanmak yerine öfkelendi. “Madam!’’ dedi sert bir sesle. “Biz Harvard’da okuyan ve sonra ölen herkes için bir anıt dike-cek olsak burası mezarlığa döner.’’ “Hayır! Hayır!’’ diyerek haykırdı yaşlı kadın. “Anıt değil. Belki, Har-vard’a bir bina yaptırabiliriz.’’ Rektör, yıpranmış giysilere nefret dolu bir bakış atarak “Bina mı?’’ diye-rek tekrarladı. “Siz bir binanın kaça mal olduğunu biliyor musunuz? Sadece son yaptığımız bölüm yedi buçuk milyon dolardan fazlasına çıktı.” Tartışmayı noktaladığını düşünüyordu. Artık bu ihtiyarlardan kurtulabilirdi. Yaşlı kadın, sessizce kocasına döndü: “Üniversite inşaatına başlamak için gereken para bu muymuş? Peki, biz niçin kendi üniversitemizi kurmuyoruz o zaman?’’Rektörün yüzü karmakarışıktı. Yaşlı adam başıyla onayladı. Bay ve Bayan Leland Stanford dışarı çık-tılar. Doğu California’ya, Palo Alto’ya geldiler ve Harvard’ın artık umursamadığı oğulları için onun adı-nı ebediyen yaşatacak üniversiteyi, Amerika’nın en önemli üniversitelerinden biri olan STANFORD’u, kurdular.

Metindeki olay, hangi zamanda geçmektedir?Zaman belirsizdir.

Metindeki olay, nerede geçmektedir?Amerika’da geçmektedir.

Metindeki kişiler kimlerdir?Bay ve Bayan Leland Stanford, Harvard Üniversi-tesinin rektörü, sekreter

Metinde geçen olay nedir?Rektörün, giyimlerinden dolayı aşağıladığı yaşlı çif-tin aslında ölen oğulları için Harvard’da bina yap-tırmak istediğini anlaması ama onlara yeni bir üniversite kurmaları için farkında olmadan vesi-le olması

BİRLİKTE ÇÖZELİM

Page 15: Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana ......18 4. ÜNİTE İEN AN Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız. 1. Madenler

KARMA SORULAR

58

BİLFEN YAYINCILIK4. ÜNİTE

1. Bu duyulara hangi cümlelerden ulaştığınızı yazınız.

İşitme Æ 2. cümleGörme Æ Paragrafın geneliKoklama Æ 5. cümle

2. Bu anlatım özelliklerine hangi sözlerden ulaştığınızı yazınız.

A) kendine has yöntemlerleB) basit bir dilC) bir çırpıda bitirdiği

1. Gün, akşam olmaktaydı. Ada’ya bir vapur yanaştı. Kuşlar çığlıklarıyla ona eşlik ediyordu. Günün yorgunluğuyla gelen yolcular sanki kuş-ların o güzel cıvıltısıyla rahatlıyordu. Onları karşılayan aileleri adanın huzurunu onlara yan-sıtmaya çalışıyorlardı. Zaten o deniz kokusu her şeyi unutturuyordu âdeta. Tepede parıl-dayan güneş güne veda eder gibiydi.

Aşağıdakilerin hangisinde parçada yer alan duyular doğru işaretlenmiştir?A) İşitme x

Görme xDokunmaTatma xKoklama x

B) İşitme xGörme xDokunmaTatmaKoklama x

C) İşitme xGörme xDokunmaTatma xKoklama

D) İşitme xGörme xDokunma xTatmaKoklama

2. Çok zengin bir düşünce yapısı ve sıcak anlatımı ile okuyucuyu çok çabuk etkileyen ve sıradan sevinç ve acıların gücünü basit bir dil ve ken-dine has yöntemlerle çok iyi anlatır. Okuyucu-nun bir çırpıda bitirdiği roman, yaratıcı bir üsluba sahiptir. Romandaki olaylar arasındaki ilişkiyi çok iyi kurmuş ve karakterlerin bütün özelliklerini okuyucuya çok iyi yansıtmıştır.

Eleştirmen, sözünü ettiği romanda hangi anlatım özelliğine değinmemiştir?A) Özgünlük B) YalınlıkC) Akıcılık D) Gerçekçilik

Page 16: Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana ......18 4. ÜNİTE İEN AN Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız. 1. Madenler

59

6. SINIF TÜRKÇE 4. ÜNİTE

1. Aşağıdaki metinleri okuyunuz. Metinlerdeki anlatımların kaçıncı kişi ağzından yapıldığını paragrafların altındaki boşluklara yazınız.

Bir gün, bir kozada küçük bir delik açıldı ve bir adam bedenini bu küçücük delikten çıkarmaya çalışan kele-beği saatlerce seyretti. Sonra, kelebek sanki daha fazla ilerlemek istemiyormuş gibi durdu. Sanki ilerle-yebileceği kadar ilerlemişti ve artık daha fazla iler-leyemiyordu. Ve adam, kelebeğe yardım etmeye karar verdi. Eline bir makas aldı ve kozayı keserek deliği büyüttü. Kelebek kolayca dışarı çıktı. Fakat bedeni kocaman ve kanatları kuru ve buruşuktu. Adam, kele-beği izlemeye devam etti çünkü zamanla kanatlarının büyüyüp bedenini taşıyabilecek kadar genişleyebile-ceğini umut ediyordu. Fakat bu olmadı! Gerçekte, kelebek ömrünün geri kalanını o kocaman bedeni ve kuru, buruşuk kanatları ile etrafta sürünerek geçirdi. Uçmayı hiç başaramadı. Adamın bu aceleci iyiliği içinde anlayamadığı, bu kısıtlayıcı kozanın ve kelebeğin o küçücük delikten dışarı çıkmak için verdiği mücadele-nin, kelebek için gerekli olduğuydu çünkü bu, yaşam sıvısının kelebeğin bedeninden kanatlarına doğru akmasını sağlamak için bulduğu yoldu. Böylece kele-bek, kozadan kurtulduğu anda uçmaya hazır olabile-cekti.

3. kişi ağzından

Adamın biri, ilk defa gittiği şehrin tarihî çarşısına uğradığında bir dükkâna girerek,— Hediyelik eşya almak istiyorum, demiş. Ne tavsiye edersiniz?Dükkan sahibi yaşlı zat, adamı süzüp,— Buranın en meşhur malı, aynalardır evladım, demiş. Ama onları almaya güç ister.Adam, hiç düşünmeden,— Ben, yaşadığım şehrin en zengin insanıyım, diye atılmış. Benim için para önemli değil.İhtiyar, dudak büküp,— İnşallah gücün yeter, demiş. Çünkü padişahlar bile alamadı onları.Adam, ses tonunu iyice yükselterek,— Benim elde edemeyeceğim şey yoktur!.. diye diren-miş. Fiyatları ne kadar?İhtiyar adam:— Seçeceğin aynaya bağlı, diye gülümsemiş. Günü-müze ait aynaları normal fiyata alabilirsin. Fakat eski aynalar pahalıdır. Hele hele antikalara gücün yetmez. Ama geleceğin aynası bedavadır fakat onu görsen pek beğenmezsin.

Bir gece vakti, otoyolun kenarında duran bir zenci kadın gördüm. Bardaktan boşanırca yağan yağmura rağmen bozulan arabasının dışında duruyor ve dikkat çekmeye çalışıyordu. Geçen her arabaya el sallı-yordu. Yanında durdum. 60’lı yıllarda bir beyazın bir zenciye yardıma kalkışması pek olağan şeylerden değildi. Onu kente kadar götürüp taksi durağına bıraktım. Ayrılırken ille de adresimi istedi. Verdim. Bir hafta sonra kapım çalındı. Adamlar üzerinde bir not ekli büyükçe bir televizyon indiriyordu. Notta “Geçen gece otoyolda bana yardım ettiniz. O yağmur sadece elbiselerimi değil ruhumu da ıslatmıştı. Kendime güve-nimi yitirmek üzereyken siz çıkageldiniz. Sayenizde ölmek üzere olan kocamın yanına zamanında ulaştım. Biraz sonra son nefesini verdi. Bana yardım ettiğiniz için teşekkür ederim. En iyi dileklerimle... Bayan Nat King Cole” yazıyordu.

3. kişi ağzından

1. kişi ağzından

SIRA SENDE

Page 17: Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana ......18 4. ÜNİTE İEN AN Aşağıda verilen paragrafların başlık, konu ve ana düşüncelerini yazınız. 1. Madenler

60

BİLFEN YAYINCILIK4. ÜNİTE

2. Aşağıdaki metinlerden yola çıkarak görsellere ait ayrıntıların bulunduğu kutucaklara “+”, bulunmadığı kutucuklara “–” yazınız.

Dört üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik sınavına geç kalırlar ve okula gidince hoca-ya arabalarının lastiğinin patladığını söylerler. Hoca, ilk başta inanmaz ama öğrencilerinin yalvarmala-rına dayanamayarak onları üç gün sonra sınav yapacağını söyler. Sınav günü gelince hoca, dört öğren-cinin hepsini boş bir salonun ayrı ayrı köşelerine oturtur. Sınav geçme sistemi şöyledir: 100 üzerin-den 50 puan alan herkes sınavı geçebilir. Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada her biri 10 puan-lık 4 basit matematik sorusu vardır. Bunları kolayca çözerler. Arka sayfada ise 60 puanlık 1 tek soru vardır: “Hangi lastik patladı?”

+ – + – -

...Güneş ormanın tepesine kadar yükselince kız, bir tas çorbayla yola çıkmış. Fakat ormanlarda, kırlar-da uçuşan serçeler, çayır kuşları, karatavuklar, kanaryalar darı tanelerini çoktan toplayıp yemişler. Bu yüzden kız, yolu bulamamış. Gün batıncaya, gece oluncaya kadar dolaşıp durmuş. Gecenin karanlıkları içinde ağaçlar uğulduyor, baykuşlar ötüyormuş. Kızın içine bir korku girmeye başlamış.

+ – + – –

Ortalık ağır ağır aydınlanıyor, topraktan incecik buğular kalkıyordu. İnsanın içini bir hoş eden bu ıslak toprak kokusu, çok tanıdıktı. Gülbahar, daha geceden gelmişti tarlaya. Otlarla pamuk fideleri daha ayırt edilemiyordu. Az sonra güneş doğmuş, her yanı kıpkırmızı kesivermişti. Toprağa basamayacak, sıcaktan soluk alamayacak bir fırın içine girmiş gibi kavurmaya başlamıştı bile ortalığı.

– + + – +

Sırtında sanki kanla, altınla işlenmiş ağır, parıl parıl bir manto! Başında vahşi ruhu gibi balta şeklinde kıpkırmızı tacı! Yerde hançer gibi keskin bir gaga! Sonra, ayaklarındaki mahmuz dediğimiz sivri süngüle-ri! Dikkat ederdim: Tavukların hiçbirini sevmezdi. Yerde bir şey bulup “gıt gıt” diye çağırması, beni hid-detlendiren bir yalandı. Yiyecek bir şey buldu mu kendi yutardı. Yenmeyecek bir taş, bir kum parçası buldu mu hemen tavuğa ikram!

+ – + – +