Kilo vermenin sırrı kırmızı tabakta saklı

212 Haziran 2015 SALIEditör: Aslı ÖKTENERAİLE

dceliktaban@htgazete.com.tr

DamlaÇELiKTABAN

Doğum kutusu ve eşitlik...

“ÇOCUK yetiştirme tarzımız her şeyden önce politik bir faali-yettir” diyor Matt Hern “Alternatif Eğitim” isimli kitabında.

Bir anneden sadece annelik konusunda konuşsun, memleket söz konusu olunca sussun diye beklemek indirgemeci bir bakış açısı.

Bu ancak kişile-rin önemli olmadığı, sistemlerin kişilere göre değişmediği, belli ilke-lerin var olup korun-duğu coğrafyalarda mümkün olabiliyordur belki de.

Belki Finlandiya’da...Eğitimle ilgili

hedefini “Her öğren-ci için kaliteli okul” olarak tanımlayan ve bu hedeften 40 yıl boyunca sapmamış bir ülke.

Orada kim gelmiş, kim gitmiş pek önemli olmayabilir.

Bir de doğum kutuları var mesela; sırf o doğum kutularının hatırına orada yaşanabi-lir belki.

Her anne adayına doğumları yaklaştığın-da devlet tarafından bir kutu verilen; bu kutunun içinde bebeğin ilk yılı boyunca ihtiyaç

duyabilecekleri zıbın, mont, battaniye, bir miktar bez, sokak giysi-leri, banyo aksesuvarla-rı, yatak alezi ve küçük bir uyku minderi var.

Kutunun dibindeki minder ile beraber kutu bebeğin ilk yatağı oluyor.

Kutunun veriliş amacı, ailenin ekono-mik seviyesi ne olursa olsun bebeklere eşit bir başlangıç sağlamak.

Şimdi Finlandi-ya’dan örnek verince yine, “O zaman git oralarda yaşa” diyen sesler, yorumlar gelecek biliyorum.

Ama ben gitmek istemiyorum; o fırsatlar, o eşitlikler, o imkânlar buralara gelsin istiyo-rum.

Bir anda kalkınalım; kişi başı milli gelirimizi kat kat katlayalım, yol yapalım, milli uçak filan da. Her doğan çocu-ğa aynı kutu verilsin istiyorum; bu kutunun içinde eşitlik, adalet, farklılıklara saygı olsun istiyorum.

Poyraz bebeğe 2 günde 35 bağışçı

ANTALYA’da 3 günlükken yakalandığı ‘Mavi Işık Hastalı-ğı’na karşı yaşam mücadelesi veren Poyraz bebeğe, bağışçı olmak için 2 günde 35 kişi baş-vurdu. Servet-Zeliha Ergün çif-tinin 6 aylık bebekleri Poyraz’a, doğumdan 3 gün sonra ‘Mavi Işık Hastalığı’ teşhisi konuldu. Poyraz bebek, olayın basına yansıma-sının ardından hastaneye yatı-rıldı. Birçok gönüllü verici, Poyraz bebeğe karaciğerinin bir kısmını vermek istedi. Ancak 25 vericinin hiçbirinin uygun olmadığı ortaya çıktı. Poyraz bebek için yeni-den bağışçı arayışı başladı. Baba Ergün, “Son 2 günde 35 hayırse-ver arayıp test yaptırmak için gel-mek istediklerini söyledi” dedi.

Sokak köpeğine

protez bacak taktırdılar

Muğla’nın Seydikemer İlçesi’nde yaşayan İngiliz uyruklu Rita Eyre ve Charli Austin, bir bacağı bulunmayan sokak köpeğine protez bacak taktırabilmek için yardım gecesi düzenledi. Gecede

açık artırma ve çekiliş yapan ikili, toplanan para ile Fethiye’de bir özel veteriner kliniğinde sokak köpeğine protez bacak tak-tırdı. Protezle rahat hareket eden köpeğe “Sadie” ismi verildi.

Konya’da tüp bebek tedavisiyle ikiz sahibi olan Ayşe (34) ve Mit-hat Yıldırım (39) çifti, dondurularak saklanan embriyonları sayesinde 3 yıl aradan sonra 3. çocuklarına kavuştu. Doğum uzmanı Op. Dr.

Fuat Ali, “Diğerleri ile aynı zamanda döllenen aynı özellikteki embriyonu 3 yıl sonra annenin rahmine yerleş-tirdik. Böylece şimdi 2 yaşında olan Zeynep kardeşlerinden 3 yıl sonra dünyaya gelmiş oldu” dedi.

Maddi anlamda karısına bağımlı koca aldatmaya daha meyilliEşlerine maddi olarak bağımlı erkeklerin yüzde 15’i aldatmaya meyilli...

A BD’li bilim adamları, 2 bin 750 evli genç çiftin katılımıyla yaptıkları

araştırmada, maddi anlamda eşlerine bağımlı olan erkeklerin diğerlerine oranla aldatmaya daha meyilli olduğunu saptadı. Connecticut Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre kocalarına bağımlı olarak yaşayan kadınların aldatma oranı yüzde 5 iken, bu oranın karılarına bağımlı yaşayan erkeklerde yüzde 15. Karı-koca arasında kazanılan paradaki fark arttıkça aldatma riski de artıyor. Araştırma ekibinin başındaki Christine Munsch, “Eve giren ortak paranın yüzde 70’ini kazanan erkekler. Bu, kadının 2 katı para kazandığı anlamına geliyor. Aldatma oranının en düşük olduğu grup” dedi. Munsch, kocaların maddi anlamda bağımlı oldukları eşlerini aldatmalarının nedenini “bu yolla erkekliklerini ispatlama isteği” olarak açıkladı. Eve giren paranın yüzde 100’ünü kazanan kadınlar ise en sadık kadınlar.

‘Sen yat canım ben alışveriş yapıyorum’

MERKEZİ İngiltere’deki, yatak odası mobilyaları üreten bir firmanın yaptırdığı araştırmaya göre çiftle-

rin yüzde 75’i haftada ortalama 4 gece birlikte “yatağa girmiyor”. Ayrı saatlerde uyumamanın nedenleri ara-

sında farklı saat dilimlerinde çalışmak, eşlerden birinin internette oynaması veya alışveriş yapması, TV izle-

mesi, arkadaşlarıyla dışarıda olması, eve iş getirmesi gibi unsurlar yer alıyor. Uzmanlar, yalnız yatma alışkan-lığının günümüzde geçmişe göre arttığına dikkat çeki-yor. Çiftlerin üçte biri partneri geç yattığı ve gece onu

uyandıracak şeyler yaptığı için kavga ediyor.

Dondurulan embriyon

ile 3. çocuk mutluluğu

UYKUDAN UYANMANIN NEDENLERİAraştırmada, uyurken uykunun yarıda kesilmesinin

de nedenleri araştırıldı. Listede şu nedenler yer alıyor:Partner tarafından uyandırılmanın

nedenleri ise şöyle sıralanıyor:

1 Partnerin horlaması2 Partnerin hareket etmesi3 Aklına bir şeyler takmak4 Sıcak veya soğuk olması5 İş stresi6 Erken kalkacağını düşünmek7 Yatağın konforsuz olması8 Dışarıdan gürültü gelmesi

9 Çocuklar10 Eklem, kas ağrısı11 Kötü rüya görmek12 Yatmadan kafeinli

içecek tüketmek13 Yatak odasında

ışık yanması14 Eş veya sevgilinin

telefon, bilgisayar kullanması

1 Horlaması2 Hareket etmesi3 Pike veya yor-

ganı üzerinden çek-mesi

4 Yatağın küçük olması

5 Partnerin yatakta akıllı telefon, bilgisa-yar gibi cihaz kullanı-yor olması.

İNGİLTERE’de Oxford Üni-versitesi’nde gastrofizik pro-fesörü olan Charles Spence, yemeklerin insanlara daha lez-zetli gelmesini sağlayan veya daha çok tokluk hissi veren psikolojik yöntemleri sıra-ladı. İşte Spence’ın yazdığı “Mükemmel Yemek” kitabında yer alan ve yemeğin tadını bile değiştiren sürpriz çoklu algı yöntemleri:

1 Yemeği kırmızı tabakta yemek daha tok hissettiriyor ve kilo vermeye katkı sağlı-yor. Kırmızı beyinde tehlike sinyali yaratıyor.

2 Arkadaşlarla gidilen bir restoranda herkesten önce ilk siparişi vermek yemeğin

normalden daha lezzetli hissedil-mesine vesile oluyor. Ayrıca ilk yenilen yiyeceğin tadı her zaman sonrakilerden daha akılda kalıcı oluyor.

3 Daha ağır kaşık, çatal ya da bıçak kullanmak yemeğin daha lezzetli hissedilmesine yol açı-yor. Ağır sofra takımı kullananlar

pahalı hesaplara daha kolay razı oluyor.4 Mönüde çok fazla seçenek ve ayrıntı

olursa müşteriler telaşlanarak verdikleri sipa-rişlerden beklentileri düşebilir.

5 Tiz sesli müzik dinlemek yenilen yeme-ğin tadını artırırken, daha baslı veya cırtlak tonda müzikler tadını azaltıyor.

SPENCE’E GÖRE KIRMIZI TABAKTA YEMEK DAHA TOK

HISSETTIRIYOR