2013 kamu personel seÇme sinavi alan bİlgİsİ testİ … grubu raporu.pdf · 2014-04-22 · -...

2013 KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI

ALAN BİLGİSİ TESTİ

DEĞERLENDİRME RAPORU,

SORULARI VE ÇÖZÜMLERİ

Temmuz, 2013

ANAYASA HUKUKU

2013 KPSS’de tıpkı 2012’de olduğu gibi 3 yasama, 1 yargı kısmından soru gelmiştir. Sorular genel olarak 2010 Anayasa değişikliklerini tartmak amacıyla oluşturulmuştur. Soruların zorluk derecesi beklenen seviyededir. Ancak bu defa yorumdan ziyade dikkat ölçen sorulara yer verilmiştir.

Diğer senelerden farklı olarak ise rakamlı bir soru yer alması bundan sonraki seneler için bir gösterge niteliğindedir.

Çıkmış soruların video çözümlerini aşağıdaki linke tıklayarak izleyebilirsiniz.

http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-anayasa-ve-idare-hukuku-soru-cozumleri,98.php

Soru No:

1. Yasama

2. Yasama

3. Yargı

4. Yasama

İDARE HUKUKU

2013 KPSS’de 2012 yılındaki sınava paralel bir dağılım izlenmiştir. 3 soru idari yargılamadan, 2 soru idari teşkilattan, 1 soru ise genel idare hukukundan gelmiştir. Kolluk sorusu, idari yargıda yürütmenin durdurulması ve dava dilekçelerinden soru gelmesi olmamıştır. Ancak belediye yapılanmasıyla ilgili sorular kurum sınavlarında görmeye alışık olduğumuz türdendir. Anayasada olduğu gibi yoruma açık olmayan, belirli kalıplarda, ezbere dayalı sorular sorulmuştur.

Çıkmış soruların video çözümlerini aşağıdaki linke tıklayarak izleyebilirsiniz.http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-anayasa-ve-idare-hukuku-soru-cozumleri,98.php

Soru No:5. İdari Teşkilat6. İdari Teşkilat7. Kolluk Faaliyetleri8. İdari Yargı9. İdari Yargı10. İdari Yargı

CEZA GENEL HUKUKU

2013 KPSS pazar sabah oturumunda çıkan ceza hukuku sorularının konu kapsamı geçmiş yıllardan çok da farklı değildir.

Soruların konu dağılımı geçmiş yıllarla paralellik gösterse de soru köklerinde bazı değişiklikler olduğu görülmektedir.

Ayrıca bu alanda öncüllü soru ve kanun metnini içeren soruların sayısı artmıştır.

Özetle bu yıl ceza hukuku soruları konu kapsamı itibariyle şaşırtıcı olmamakla beraber farklı soru tipleri üzerinde çalışma yapmayı ve kanun metnine daha hâkim olmayı gerektirmektedir.


http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-ceza-hukuku-soru-cozumleri,91.php

Soru No:11. Ceza Hukukuna Giriş ve Temel İlkeler

12. Hukuka Uygunluk Nedenlerinde Zorunluluk Hali

13. Suçların İştimahı ve Bileşik Suç

14. Ceza Muhakemesine Hakim Olan İlkeler

15. Ceza Muhakemesine Yer Yönünden Yetki

16. Ceza Muhakemesinde Hakim veya Mahkeme Kararıyla Yapılabilecek İşlemler

MEDENİ HUKUK

Geçmiş yıllardan farklı olarak daha önce hiç sorulmamış olan boşanma(aile hukuku) alanına dair soru gelmiştir. Onun dışındaki sorular ise anlaşılır ve bilgi ve yorum yeteneğini birlikte kullanabilen öğrenciler için çözülebilecek sorulardır.


http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-medeni-hukuk-soru-cozumleri,97.php

Soru No:17. Kişiler Hukuku

18. Kişiler Hukuku

19. Aile Hukuku

20. Miras Hukuku

21. Eşya Hukuku

22. Eşya Hukuku



http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-ceza-hukuku-soru-cozumleri,91.php

http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-medeni-hukuk-soru-cozumleri,97.php

BORÇLAR HUKUKU

Genel olarak borcun kaynakları ve borcun ifası alanından gelen sorular, tanım soruları ve hükme doğrudan atıfta bulunan sorulardır. Dolayısıyla temel bilgilere sahip olanların zorlanmayacağı sorulardır.

Çıkmış soruların video çözümlerini aşağıdaki linke tıklayarak izleyebilirsiniz.http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-borclar-hukuku-soru-cozumleri,94.php

Soru No:

23. Borcun İfası (İfa yeri)

24. Borcun İfası (İfa Konusu)

25. Hukuki İşlem (Sözleşmede Şekil Kuralları)

26. Borcun İfası (İfa Zamanı)

27. Sözleşmenin Geçersizlik Halleri (İrade Sakatlığı)

28. Haksız Fiil (Kusursuz Sorumluluk Halleri)

TİCARET HUKUKU

2013 KPSS pazar sabah oturumunda sorulan ticaret hukuku sorularında dikkat çeken ayrıntı konuların eşit dağılması olmuştur. Geçmiş yıl-lardan farklı olarak, ticari işletme hukukundan 2 soru, şirketler hukukundan 2 soru ve son olarak kıymetli evrak hukukundan 2 soru gelmiştir. Konu dağılımındaki bu değişiklik dışında hem soru tipi açısından hem de içerik açısından herhangi bir sürpriz soruyla karşılaşılmamıştır.


http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-ticaret-hukuku-soru-cozumleri,96.php

Soru No:29. Tacir Olmanın Yükümlülükleri

30. Ticari İş Olmanın Sonucu ve Bileşik Faiz Uygulamasının Şartları

31. Şirketler Hukuku - Anonim Şirket

32. Şirketler Hukuku - Anonim Şirket

33. Kıymetli Evrak Hukuku - Bono

34. Kıymetli Evrak Hukuku - Bono

İCRA - İFLAS HUKUKU

2013 KPSS pazar sabah oturumunda çıkan icra ve iflas hukuku sorularında soru dağılımı geçmiş yılların aksine eşit yapılmamış, 4 soru icra hukukundan, 2 soru da iflas hukukundan gelmiştir. Genel olarak değerlendirmek gerekirse bu bölümde çıkan sorular bilgi düzeyini ölçen; yoruma dayanmayan sorular olmuştur.


http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-icra-ve-iflas-hukuku-soru-cozumleri,99.php

Soru No:35. Aciz Belgesi

36. İcra Hukukunda Satış

37. İhtiyadi Haciz

38. İcra Hukukunda İcranın Tazminatı

39. Kambiyo Senetlerine Mahsus İflas Yoluyla Takip

40. İflasın Açılmasının Hukuki Sonuçları

http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-borclar-hukuku-soru-cozumleri,94.php

http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-ticaret-hukuku-soru-cozumleri,96.php

http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-icra-ve-iflas-hukuku-soru-cozumleri,99.php

İKTİSAT

2013 KPSS İktisat sorularında; 12 adet Mikro İktisat, 10 adet Makro İktisat, 4 adet Para - Banka - Kredi, 4 adet Uluslararası İktisat, 4 adet Büyüme ve Kalkınma, 4 adet Türkiye Ekonomisi ve 2 adet İktisadi Doktrinler Tarihi olmak üzere 40 tane soru bulunmaktadır. Uluslararası iktisat sorularından 29. soruda iki doğru yanıt gözükmektedir. D seçeneğiyle birlikte E seçeneği de doğrudur. ÖSYM tarafından bu sorunun iptali uygun olacaktır. 2012’de 2 soru sorulan Türkiye Ekonomisi konusundan bu sene beklenilen şekilde 4 soru gelmiştir. Soru dağılımı tamamen ÖSYM’nin açıkladığı gibi gelmiş, sürpriz sorularla karşılaşılmamıştır. İşlemsel sorulardaki caydırıcı seçenekler dışında, iktisada özenle hazırlanan tüm arkadaşlarımızın rahatlıkla 25 ve üstünde netler görebileceği bir sınav olarak değerlendirilmektedir.


http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-mikro-iktisat-soru-cozumleri-1,83.php


http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-makro-iktisat-para-banka-kredi-soru-cozumleri-1,85.php


http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-iktisadi-buyume-ve-kalkinma-turkiye-ekonomisi,81.php

http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-iktisadi-doktrinler-tarihi-uluslararasi-iktisat-soru-cozumleri,82.php

Soru No:1. İktisadi Doktrinler Tarihi

2. İktisadi Doktrinler Tarihi

3. Mikro İktisat / Arz - Talep Analizi


5. Mikro İktisat / Tüketici Dengesi Analizi

6. Mikro İktisat / Tüketici Dengesi Analizi

7. Mikro İktisat / Üretim Teorisi

8. Mikro İktisat / Faktör Piyasaları

9. Mikro İktisat / Tam Rekabet Piyasası

10. Mikro İktisat / Eksik Rekabet Piyasaları

11. Mikro İktisat / Eksik Rekabet Piyasaları



14. Mikro İktisat / Faktör Piyasaları

15. Makro İktisat / Millî Gelir Hesaplamaları

16. Makro İktisat / Basit Keynesyen Model

17. Makro İktisat Toplam Talep - Toplam Arz (AD - AS) Analizi

18. Makro İktisat Denge Millî Gelir Düzeyinin Belirlenmesi ve Çarpan Analizi


20. Makro İktisat / IS - LM Analizi

21. Makro İktisat / Basit Keynesyen Model

22. Makro İktisat / Para Teorisi


24. Makro İktisat Denge Millî Gelir Düzeyinin Belirlenmesi

25. Para - Banka - Kredi




29. Uluslararası İktisat




33. Büyüme ve Kalkınma




37. Türkiye Ekonomisi








http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-iktisadi-buyume-ve-kalkinma-turkiye-ekonomisi,81.php

http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-iktisadi-doktrinler-tarihi-uluslararasi-iktisat-soru-cozumleri,82.php

İŞLETME

KPSS işletme alanı sorularının derslere olan dağılımında herhangi bir değişiklik yaşanmamıştır.

- Ancak yönetim organizasyon bölümü ile ilgili soruların dağılımında kendi içinde kapsamı oldukça geniş tutulmuştur.

- Üretim yönetiminde sayısal soru sayısı artmış, kolay ama bilgiye dayalı soru tarzı benimsenmiştir..

- Pazarlama yönetimi bölümü yine kolay ve bilgiye dayalıdır.

- Finansal yönetim bölümü de kendi içinde uygun bir dağılım göstermiştir.


http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-isletme-soru-cozumleri-1,93.php


Soru No: Soru No:1. İşletmede Kavramlar 21. Stoklar2. İnsan Kaynakları Yönetimi 22. Toplam Kalite Yönetimi3. İşletmelerde Kapasite Seçimi ve Türleri 23. Üretim Yönetimi4. İşletmelerde Kapasite Seçimi ve Türleri 24. Toplam Kalite Yönetimi5. İnsan Kaynakları Yönetimi 25. Uluslararası Pazarlama6. İşletmelerde Büyüme 26. Pazarlama Karması7. Örgütleme 27. Uluslararası Pazarlama8. Örgütleme 28. Pazarlama Karması9. Örgütleme 29. Pazarlama Yönetimi

10. Yönetimin Tarihsel Gelişimi 30. Pazarlama Karması11. Yöneltme 31. Pazarlama Karması12. Yöneltme 32. Pazarlama Yönetimi13. İnsan Kaynakları Yönetimi 33. Finansal Yönetim14. Yöneltme 34. Finansal Yönetim15. İşletmelerde Kapasite Seçimi ve Türleri 35. Finansal Yönetim16. Üretim Yönetimi 36. Finansal Yönetim17. Toplam Kalite Yönetimi 37. Finansal Yönetim18. Üretim Yönetimi 38. Finansal Yönetim19. Üretim Yönetimi 39. Finansal Yönetim20. Stoklar 40. Finansal Yönetim

MALİYE

2013 KPSS Maliye sınavı genel olarak değerlendirildiğinde beklenen soruların çıktığı bir sınav olduğu söylenebilir. Maliye sorularının dağılımı açısından ÖSYM tarafından açıklanan dağılımda sorular gelmiştir. Son dönemlere nazaran maliye soruları daha çok bilgiye yönelik sorulardan oluşmaktadır. Özellikle kamu harcamaları, kamu gelirleri ve devlet bütçesi soruları bilgi soruları olarak karşımıza çık-maktadır. Maliye Politikası soruları daha çok makro iktisat dersleriyle örtüşmektedir. Maliye sınavlarında genelde her sene 4-5 soru isim sorularından oluşmaktaydı ancak bu seneki sınavda tek bir isim sorusu karşımıza çıkmıştır. Daha önceki senelerle karşılaştırıldığında 1 soru faiz hesaplaması olarak karşımıza çıkarken bu sene 2 adet soru faiz hesaplamasından gelmiştir. Aşağıda soruların konu bazında dağılımı verilmiştir.


http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-maliye-soru-cozumleri,89.php

Soru No: Soru No:1. Dışsallık 21. Borçlanma ile İlgili Diğer Kavramlar2. Vergileme İlkeleri 22. Borçların Sınıflandırılması3. Vergileme ile İlgili Kavramlar 23. Bütçenin Kapatılması4. Refah Analizi 24. Bütçenin Özellikleri5. Vergileme Süreci 25. Bütçenin İlkeleri6. Vergileme İlkeleri 26. Bütçenin Tarihsel Gelişimi7. Kamu Gelirlerinin Sınıflandırılması 27. Bütçe Teorileri8. Vergileme ile İlgili Kavramlar 28. Türk Bütçe Sistemi9. Vergileme ile İlgili Kavramlar 29. Türk Vergi Sistemi (Gelir Vergisi)

10. Vergilerin Sınıflandırılması 30. Kamu Gelirlerinin Sınıflandırılması11. Kamu Harcamalarının Sınıflandırılması 31. Vergi Usul Hukuku12. Kamu Harcamalarının Sınıflandırılması 32. Vergi Usul Hukuku13. Kamu Harcamalarının Artışı 33. Vergi Usul Hukuku14. Kamu Harcamalarının Artışını Açıklayan Kuramlar 34. Vergi Usul Hukuku15. Kamu Harcamalarının Sınıflandırılması 35. Stagflasyonla Mücadelede Maliye Politikası16. Kamu Harcamalarının Sınıflandırılması 36. Maliye Politikası Hakkında İktisadi Görüşler 17. Devlet Borçlarının Yönetimi 37. Maliye Politikası Hakkında İktisadi Görüşler18. Devlet Borçlarında Sağlanan Avantajlar 38. Çarpan (Çoğaltan) Analizi19. Devlet Borçlarının Yönetimi 39. Hızlandıran Analizi20. Devlet Borçlarında Sağlanan Avantajlar 40. Durgunlukla Mücadelede Maliye Politikası



http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-maliye-soru-cozumleri,89.php

MUHASEBE

2013 KPSS Muhasebe sorularının dağılımı şöyledir:

Genel Muhasebe 26 soru, İhtisas Muhasebesi 4 soru (2 maliyet, 1 denetim, 1 TMS’den oluşmaktadır.), Mali Analiz 6 soru (Bu soruların 2 tanesi Fon Akım tablosundan oluşmaktadır.), Ticari Aritmetikten ise 4 soru sorulmuştur. Ayrıca bu yılki sorularda Finansman Giderleri ve Stoklar hesaplarına dikkat çekilmektedir.

İlk kez bu yıl Denetim alanı ile ilgili 1 soruya yer verilmiştir. Pratik çözülebilecek soruların yanı sıra çeldirici sorulara da yer verilmiştir.

Sistemli bir çalışma yürüten adaylarımız bu sınavda zorlanmayacaktır. İlk aşama olan KPSS’den sonra adaylarımızı kurum sınavları bek-lemektedir. Tüm adaylara bu sınavlarında başarılar dilerim.


http://www.pegemuzaktanegitim.com/sayfa/2013-kpss-muhasebe-1-soru-cozumleri,100.php


Soru No: Soru No:1. Temel Kavramlar 21. Diğer Dönen Varlıklar

2. Tek Düzen Hesap Planı 22. Öz Kaynaklar

3. Ticari Alacaklar 23. Öz Kaynaklar

4. Duran Varlıklar 24. Ticari Alacaklar

5. Mali Borçlar 25. Ticari Alacaklar

6. Stoklar 26. Ticari Alacaklar

7. Stoklar 27. Mali Analiz

8. Gelir Tablosu 28. Mali Analiz

9. Gelir Tablosu 29. Mali Analiz

10. Öz Kaynaklar 30. Mali Analiz

11. Ticari Borçlar 31. Mali Analiz

12. Muhasebe Araçları 32. Mali Analiz

13. Gelir Tablosu 33. Ticari Aritmetik

14. Borç ve Gider Karşılıkları 34. Ticari Aritmetik

15. Enflasyon Muhasebesi 35. Ticari Aritmetik

16. Duran Varlıklar 36. Ticari Aritmetik

17. Mali Borçlar 37. Türkiye Muhasebe Standartları

18. Gelecek Aylara Ait Gelirler ve Gider Tahakkukları 38. Maliyet Muhasebesi

19. Öz Kaynaklar 39. Maliyet Muhasebesi

20. Stoklar 40. Denetim



1 Diğer sayfaya geçiniz.

1. Bu testte 40 soru vardır.

2. Cevaplarınızı, cevap kağıdının Hukuk Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.

0000000002013 - KPSS / AB HUKUK

1. Beş yüz üye ile toplanan TBMM Genel Kurulunda Anayasa Mahkemesi üyeliği için seçim yapılacaktır.

1982 Anayasası’na göre, bir adayın ilk oylamada seçilebilmesi için aranan çoğunluk aşağıdakiler-den hangisidir?

A) 139 B) 251 C) 276

D) 330 E) 367

Çözüm: 1982 Anayasası'na, 2010 yılında yapılan değişik-likle birlikte Anayasa Mahkemesinin üç üyesinin TBMM Ge-nel Kurulunca seçileceği hükmü eklenmiştir. Anayasa Mah-kemesi iki üyeyi Sayıştay, bir üyeyi ise baro başkanlarının göstereceği adaylar arasından seçmektedir. Bu seçimlerin tümünde ilk turda meclis üye tamsayısının üçte ikisinin oy çokluğu aranmaktadır. ÖSYM’nin rakamsal temelli soru-larına iki çeldiriciyle yeni bir soru daha eklenmiştir ve şüphesiz sürpriz sayılabilecek bir soru kalıbı değildir.

Cevap E

2. 1982 Anayasası’na göre aşağıdakilerden hangisi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin faaliyetleri ile ilgili hükümlerden biri değildir?

A) Meclis, yapacağı seçimler dâhil bütün işlerinde üye tam sayısının en az üçte biri ile toplanır.

B) Meclisin, kapalı oturum yapabilmesi mümkün-dür.

C) Bakanlar Kurulu üyeleri, Meclisin katılamadıkları oturumlarında kendileri yerine oy kullanmak üze-re herhangi bir milletvekiline yetki verebilirler.

D) Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatil yapabilir.

E) Meclis, her yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanır.

Çözüm: Bakanlar Kurulu üyeliği icrai bir makam olup dev-let tüzel kişiliğinin bakanlık uhdesindeki temsili süreci ile donatılmıştır. Bakanlar, bu görev yoğunluğundan kaynaklı olarak dönemsel şekilde mazeret dahilinde Bakanlar Kurulu toplantılarına iştirak edemeyebilirler. Böyle bir durumda bir bakana bir başka bakanın vekalet etme yetkisi bulunmak-tadır. Ancak bu temsil kabiliyeti TBMM Genel Kurulu için geçerli değildir. Milletvekillerinin bir bakana vekalet etmeleri söz konusu değildir. Bu durumu kuvvetler ayrılığı prensibiy-le bağdaştırmak mümkündür. Anayasa Hukuku'nun temel konularından olan bu soru kalıbı nispeten kolay olarak değerlendirilebilir.

Cevap C

3. 1982 Anayasası’na göre, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Kurul, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar.

B) Kurul; yirmi yedi asıl üyeden oluşur, yedek üyelik yoktur.

C) Süresi biten Kurul üyelerinin yeniden seçilebil-meleri mümkündür.

D) Adalet Bakanlığı Müsteşarı, Kurulun tabii üye-sidir.

E) Kurul, üç daire hâlinde çalışır.

Çözüm: 1982 Anayasası'nda 2010 yılında yapılan deği-şiklikle birlikte Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun üye sayısı yirmi iki asıl, on iki yedek olarak belirlenmiştir. HSYK üye sayısının ya da üyelerinin seçim usulünün sorul-ması ihtimalinin üzerinde sıkça durmamızın hakkını ve-ren bu soru beklentilere cevap verir niteliktedir.

Cevap B

4. 1982 Anayasası’na göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Meclis Başkanlığı için bir yasama döneminde iki defa seçim yapılır.

B) Başkan seçimi gizli oyla yapılır.

C) Siyasi parti grupları Başkanlık için aday göste-remezler.

D) Başkan, bizzat yönetmediği oturumlarda oy kullanabilir.

E) Başkan, üyesi olduğu siyasi partinin Meclis için-deki veya dışındaki faaliyetlerine katılamaz.

Çözüm: TBMM Başkanlık Divanı ile ilgili soru gelebilecek birkaç kalıptan bir tanesi divan üyelerinin oy kullanma usu-lüne ilişkindir. Meclis Başkanı hiçbir oturumda oy kullana-mamaktadır ki bu durum Başkanın tarafsızlığı ilkesinden kaynağını almaktadır. Başkanvekilleri ise sadece yönettik-leri oturumlarda oy kullanamazlar. Kalıp olarak beklentile-re cevap veren ancak çeldiricisi oldukça zayıf bir soru olarak karşımıza çıkmaktadır. Soru başkanvekilleri üze-rinden daha belirleyici bir yapıya dönüştürülebilirdi.

Cevap D


2013 - KPSS / AB 000000000

5. 5393 sayılı Belediye Kanunu’na göre, belediyenin taşınır ve taşınmaz mallarını idare etme yetkisi aşağıdakilerden hangisine tanınmıştır?

A) Belediye başkanı

B) Belediye meclisi

C) Belediye encümeni

D) Kaymakam

E) Vali

Çözüm: 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun, 38. maddesi Be-lediye başkanının görevlerini sıralamaktadır. Bu madde uya-rınca belediyenin taşınır ve taşınmaz mallarını idare etmek Belediye başkanının görev sahasına dahildir. ÖSYM’nin hukuk bilgisi ve yönetim hukukuna dair yorumlama ka-biliyetini ölçmekten ziyade adayların ezber yeteneğini tarttığı sorulardan bir tanesi. Daha ziyade pazar günü ikinci oturumda ya da kaymakamlık sınavında gelmesi beklenen bir soru kalıbı olduğu belirtilebilir.

Cevap A

6. Mahallî idareler ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir.

B) Bakanlar Kurulunun izni ile aralarında birlik kura-bilirler.

C) Merkezî idare tarafından üzerlerinde idari vesa-yet denetimi uygulanır.

D) 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na göre, özel bütçeye tabi idareler ara-sında yer alırlar.

E) Karar organları seçimle işbaşına gelir.

Çözüm: Özel bütçeye tabi kurumlar 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun (II) sayılı cetvelinde sıra-lanmıştır ve bu kurumlar hizmet yerinden yönetim kuruluş-larıdır. Mahalli idare birimlerinin özerk yapıları özel bütçe dahilinde ele alınmamaktadır. Bu soruda bir mali cetvel analizinden ziyade diğer seçeneklerin esnek ve kolaylı-ğından kaynaklı olarak cevaba ulaşmak çok daha makul olacaktır. Bir bütçe ya da yerel yönetim sorusu olması itibariyle İdare Hukuku alanı için geçmiş senelerde de-ğerlendirilmemiş bir soru olması itibarıyla sürpriz nite-liğinde ancak hiçbir çeldiricisi bulunmaması sebebiyle de oldukça kolay bir sorudur.

Cevap D

7. Aşağıdakilerden hangisi, idari kolluğun görev alanı içine girmez?

A) Kara yolu üzerinde trafik denetimi yapmak

B) Kuduz hastalığı görülen bir yerleşim yerini karantinaya almak

C) Ölümlü trafik kazası sonrası gerekli işlemleri yapmak

D) Ormandan kaçak ağaç kesilmesini önlemek için denetim yapmak

E) Maç öncesi stadyuma girenlerin üstlerini aramak

Çözüm: Adli kolluk, suç sonrası ve bireysel nitelikte faali-yetler üstlendiği için düzenleyici ve önleyici, kısacası tedbir alıcı değil, bastırıcı yönü ağır basan bir alanda eylem yü-rütmektedir. Bir trafik kazasının ardından gerekli işlemlerin gerçekleştirilmesi önleyici olmaktan uzak, bireysel nitelikte bir süreci ifade etmektedir. Kolluk ile ilgili gelişmelerin yoğun olduğu bir dönemde kolluk kuvvetleri ile ilgili bir soru gelmesi doğal karşılanmalıdır ki KPSS literatürü açısından da beklenen bir soru kalıbıdır.

Cevap C

8. İdari Yargılama Usulü Kanunu’na göre, dilekçeler aşağıdakilerden hangisine verilemez?

A) İdare mahkemesi başkanlıkları

B) Vergi mahkemesi başkanlıkları

C) Asliye hukuk hâkimlikleri

D) Yurt dışında, Türk konsoloslukları

E) Noterler

Çözüm: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 4. maddesi dilekçelerin verilebileceği yerleri tek tek saymak-tadır. “Dilekçeler ve savunmalar ile davalara ilişkin her türlü evrak, Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlık-larına veya bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi mahkemesi başkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde Büyükşehir Belediyesi sınırları içeri-sinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın asliye hukuk ha-kimliklerine veya yabancı memleketlerde Türk konsolos-luklarına verilebilir.”

Bu senenin, en azından tarafımızca, beklenen soru ka-lıplarından bir tanesiydi ki ÖSYM idare hukuku alanında yargılama konusunda her sene bir iki zorlayıcı soruyu bünyesinde barındırmaktadır.

Cevap E


2013 - KPSS / AB 000000000

9. İdari yargıda duruşma ile ilgili aşağıdaki ifadeler-den hangisi yanlıştır?

A) Duruşmalar kural olarak alenidir.

B) Duruşma talebi mutlaka dava dilekçesi ile yapılır.

C) Duruşmada taraflara ikişer defa söz verilir.

D) Kanun yollarında da duruşma yapılması müm-kündür.

E) Duruşmaları başkan yönetir.

Çözüm: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. ve takip eden maddeleri “idari yargıda duruşma” usulüne ilişkindir. Kanun hükmünce duruşma talebi dava dilekçesi ile yapılabileceği gibi Danıştay, mahkeme ve hakim ken-diliğinden de duruşma yapılmasına karar verebilmektedir. Talep mutlaka dava dilekçesi ile yapılır, ifadesi hatalıdır. İdari yargıda davaların genel olarak dosya üzerinden görülmesi sebebiyle duruşma usulüne ilişkin olarak karşımıza çıkan bu sorunun zorluk derecesinin yüksek olduğunu belirtebiliriz.

Cevap B

10. İlk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştay 2. Dairesi-nin verdiği yürütmeyi durdurma kararına karşı itiraz nereye yapılır?

A) Danıştay 1. Dairesi

B) Danıştay 3. Dairesi

C) Danıştay Genel Kurulu

D) Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu

E) Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu

Çözüm: Danıştay’ın ilk derece mahkemesi sıfatıyla baktığı davalarda yürütmeyi durdurma karlarına karşı itiraz, yedi gün içerisinde Danıştay’ın ilgili dava dairesi kuruluna yapılmakta, bu itiraz da yedi gün içerisinde cevaplandırılmaktadır.

ÖSYM yine bir klasiği hayata geçirerek Danıştay ile ilgili bir soru sormuş ancak yürütmeyi durdurma müesse-sini de ekleyerek soruyu detaylı hale getirmiştir. Hatta bir adım daha ileri giderek Danıştay dairelerinden birini anmış ve belki de geçmiş senelerdeki soru kalıbına bir adım daha detay eklemiştir. Ancak tarafımızdan sıklıkla vurgulanan ve beklenen bir soru kalıbı olduğunu da ha-tırlatmakta fayda vardır.

Cevap D

11.

I. Kanunilik ilkesi hem ceza hem de güvenlik ted-birleri için geçerlidir.

II. İdarenin düzenleyici işlemleri ile ceza konulama-masına karşılık hangi fiilin suç oluşturacağına ilişkin, kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve hükmün içeriği, idarenin ge-nel ve düzenleyici işlemleri ile de doldurulabilir.

III. Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz.

IV. İşlendiği zaman yürürlükte olan kanuna göre suç sayılan ancak daha sonra yürürlüğe giren ka-nuna göre suç olmaktan çıkarılan fiilden dolayı verilen cezanın infaz edilmemesi failin talebine bağlıdır.

Suçta ve cezada kanunilik prensibi ile ilgili yukarı-daki ifadelerden hangileri doğrudur?

A) I ve II B) I ve III C) I ve IV

D) II ve III E) III ve IV

Çözüm: Suçta ve cezada kanunilik ilkesi olarak adlandırdı-ğımız ceza hukuku ilkesi T.C.K. mad. 2’de düzenleme alanı bulan bir ilkedir. Bu ilkeye göre, ‘Kanunun açıkça suç say-madığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik ted-biri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmo-lunamaz.’ Kanunilik ilkesi bir fiilin işlendiği zamanın kanunu-na göre suç sayılmadıkça suç olarak kabul edilemeyeceğini ve suçu işleyenin kanunun açıkça belirlediği cezadan başka bir cezaya çarptırılamayacağını ifade eder. Kanunilik ilkesi-ni yorumlayarak şu sonuçları çıkarmak mümkündür.

• Kanunilik ilkesi yargının ve yürütmenin keyfiliğini ön-lemeyi amaçlar.

• Ceza kanunları açık ve anlaşılabilir olmalıdır.

• Örf ve adet ile suç ve ceza yaratılamaz.

• Suç ve ceza içeren hükümlerde kıyas yapılamaz.

• İdarenin düzenleyici işlemleri ile suç ve ceza tanımlana-maz güvenlik tedbiri uygulanamaz. (Örneğin; tüzük, yö-netmelik, olağan K.H.K ile suç ve ceza tanımlanamaz.)

Bu bilgiler ışığında sorunun öncüllerine bakacak olursak; I ve III numaradaki bilgilerin doğru olduğunu görebiliriz.

Cevap B


2013 - KPSS / AB 000000000

12. Türk Ceza Kanunu’nun genel hükümler kısmında yer alan zorunluluk hâli ile ilgili aşağıdaki ifadeler-den hangisi yanlıştır?

A) Zorunluluk hâli, bir tehlikeden kurtulmak için işlenen fiiller bakımından söz konusu olur.

B) Zorunluluk hâli çerçevesinde işlenen fiille korunmak istenen değer, feda edilen değerle en azından eşit olmalı veya ondan daha üstün olmalıdır.

C) Üçüncü kişinin hakkına yönelik tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla işlenen fiiller bakımından da zorunluluk hâli kabul edilmiştir.

D) Zorunluluk hâlinden bahsedilebilmesi için tehli-keden başka suretle korunma imkânı bulunma-malıdır.

E) Zorunluluk hâli çerçevesinde işlenen fiil, her hâlükârda tehlikeye sebebiyet veren kişiye yöne-lik olmalıdır.

Çözüm: T.C.K. 25/2 maddede; ‘Gerek kendisine gerek baş-kasına ait bir hakka yönelik olup bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve mu-hakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.’ demek suretiyle zorunluluk hali altında işlenen fiillerden dolayı failin cezalandırılmayacağını belirtmiştir. Zorunluluk halinden bahsedebilmek için de bir-takım şartların varlığı gereklidir.

Zorunluluk halinin şartları:

• Bir tehlike var olmalıdır.

• Tehlike bir hakka yönelik olmalıdır.

• Kişi tehlikeye bilerek neden olmamalıdır.

• Tehlikeye katlanma yükümlülüğü olmamalıdır.

• Tehlikeden başka türlü korunma imkânı olmamalıdır:

• Zararlı davranış tehlikenin ağırlığı ile orantılı olmalıdır.

Yukarıda saydığımız bu şartların varlığı halinde zorunluluk halinden bahsedebiliriz. Üzerinde durulması gereken diğer bir durum da şudur ki zorunluluk halinde kişi kendisinin sebebiyet vermediği bir tehlikeden kurtulabilmek için 3. bir kişiye zarar vermektedir. Soruya baktığımızda E seçeneğin-de zorunluluk halinde işlenen fiilin ille de tehlikeye neden olan kişiye karşı işlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Dolayı-sıyla E seçeneğindeki bilgi doğru bir bilgi değildir.

Cevap E

13. Biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması dolayısıyla tek fiil sayılan suça ne ad verilir?

A) Bileşik suç

B) Zincirleme suç

C) Özgü suç

D) İhmalî suç

E) Seçimlik hareketli suç

Çözüm: Türk Ceza Kanunu 5. bölümünde suçların içtimaı başlığı altında bileşik suçu düzenlemiştir. T.C.K.nın 42. maddesinde; biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nede-nini oluşturması dolayısıyla tek fiil sayılan suça bileşik suç denir. Bileşik suç kanun koyucu olarak tanımlanmıştır. Soru köküne baktığımızda bileşik suçun tanımı bize verilmiştir.

Cevap A

14. Duruşmanın kanunda belirtilen usul ve esaslara uygun olarak yapılıp yapılmadığının ancak du-ruşma tutanağıyla ispat edilebilmesi, hangi ceza muhakemesi ilkesinin bir istisnasını oluşturmak-tadır?

A) Sözlülük

B) Doğrudan doğruyalık

C) Delil serbestîsi

D) Açıklık

E) Resen araştırma

Çözüm: Ceza muhakemesi hukukunda hukuka uygun bir yolla elde edilmiş olmak ve akli olmak koşuluyla her şey delil olabilir, her şey her şeyle ispat edilebilir. Her zaman (hüküm kesinleşinceye kadar) delil ileri sürülebilir. Kesin delil yoktur, deliller mahkemeyi bağlamaz. İspat yükü yoktur, mahkeme her şeyi re’sen araştırır; tarafın iddiasını kanıtlayamamış olması iddiasının reddine neden olmaz. Hakim delilleri ser-bestçe değerlendirir ve sonuçta vicdani kanaatine göre ka-rar verir. Ceza muhakemesinde hukuka uygun olarak elde edilmiş olmak şartı ile her şeyin delil olarak kullanılmasına delil serbestîsi ilkesi diyoruz. Soruya bakıldığında ortaya atılan iddianın sadece duruşma tutanağıyla ispat edilebil-mesinin sorulduğunu görüyoruz. Ceza muhakemesinde yu-karıda da belirttiğimiz gibi ortaya atılan iddianın ispatı her türlü delille olabileceği için bu durum ceza muhakemesinin delil serbestîsi ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.

Cevap C


2013 - KPSS / AB 000000000

15. Ahmet; iş adamı Bahri’yi, yakınlarından fidye alabil-mek amacıyla Ankara’dan kaçırarak İzmir’e götürür. İzmir’de birkaç gün geçirdikten sonra Bahri’yi bu kez İstanbul’a götürür. İstanbul’da kolluk kuvvetlerinin yaptığı bir operasyonla Bahri kurtarılır.

Söz konusu olayda, Ahmet’in işlemiş olduğu “ki-şiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçu açısından hangi il veya iller mahkemesi yetkilidir?

A) Ankara

B) İzmir

C) İstanbul veya Ankara

D) İstanbul

E) İstanbul veya İzmir

Çözüm: Bir suça hangi yerdeki (coğrafi olarak) mahkeme veya hakimin bakacağını gösteren kurallara yer bakımından yetki kuralları denir. Yer yönünden yetki kuralları da kamu düzenine ilişkin olduklarından dolayı kesindir ve taraflar an-laşarak yetkili mahkemeyi değiştiremezler. CMK birtakım öl-çütlerden yararlanarak yetkili mahkemenin tespit edileceğini belirlemiştir. CMK’da genel kural olarak yetkili mahkeme su-çun işlendiği yer mahkemesi olarak düzenlenmiştir. Ancak suçun işlendiği yer kelimesinden anlaşılması gereken şey, suç tipine göre değişiklik göstermektedir. Suçun işlendiği yer kelimesinden; tamamlanmış suçlarda suçun işlendiği yer, teşebbüs halinde kalmış suçlarda son icra hareketi-nin yapıldığı, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği ve zincirleme suçlarda son suçun işlendiği yeri anlamamız gerekmektedir. Soruda verilen olaya baktığımızda olayda kesintisiz bir suç söz konusudur. Kesintisiz suçlarda ise yet-kili mahkeme yukarıda da belirttiğimiz gibi suçun kesintiye uğradığı yer mahkemesidir. Bu olayda suç İstanbul'da ke-sintiye uğramıştır, yetkili mahkeme de İstanbul mahkemesi olmalıdır.

Cevap D

16.

I. İletişimin kayda alınması

II. Şirket yönetimi için kayyım tayin edilmesi

III. Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi

IV. Kiralık kasa mevcutlarına el konulması

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre yukarıdaki koruma tedbirlerinden hangilerine, her hâlükârda hâkim veya mahkeme tarafından karar verilir?

A) I ve II B) I ve III C) I ve IV

D) II ve III E) II ve IV

Çözüm: Ceza muhakemesinde yapılabilecek işlemler ha-kim kararı ile veya cumhuriyet savcısının kararı ile yapıla-bilmektedir. Ancak öyle bazı işlemler vardır ki bu işlemler sadece ve sadece hakim veya mahkeme kararı ile yapılabil-mektedir. Sadece hakim veya mahkeme kararı ile yapılabi-lecek işlemlerden bazılarını veya hakim kararı ile yapılabile-cekken gecikmesinde sakınca bulunan hallerde cumhuriyet savcısının kararı ile de yapılabilecek işlemlerin bazılarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

Sadece hakim veya mahkeme kararıyla yapılabilen iş-lemler (gecikmesinde sakınca olsa bile savcının kara-rıyla yapılamayan işlemler)

1) Tutuklama

2) Adli kontrol

3) Gözlem altına alma

4) Disiplin hapsi

5) Avukat bürolarında arama ve el koyma

6) Taşınmazlara el koyma

7) Hak ve alacaklara el koyma

8) Bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütükle-rinde arama, kopyalama ve el koyma

9) Şirket işlerinin yürütülmesi için kayyım atama

Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcının kara-rıyla yapılabilen işlemler

1) Keşif

2) Arama

3) El koyma (Ancak 24 saat içinde hakimin onayına sunulur ve hakim 48 saat içinde karar vermezse geçersiz olur.)

4) Postada el koyma

5) İletişimin denetlenmesi

Soruyu incelediğimizde şirket yönetimi için kayyım atama ve kiralık kasa mevcutlarına el konulması (yani hak ve ala-caklara el koyma) sadece ve sadece hakim veya mahkeme kararı ile yapılabilen işlemlerdir.

Cevap E


2013 - KPSS / AB 000000000

17. Ölüm ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yan-lıştır?

A) Ölüm, bir hukuki olay niteliği taşır.

B) Ölüm ile birlikte, ölenin cesedi kendiliğinden eşya niteliği kazanır.

C) Ölüm ile birlikte, evlilik birliği kendiliğinden sona erer.

D) Ölüm ile birlikte, ölenin çocukları üzerindeki velâyet hakkı kendiliğinden sona erer.

E) Ölüm ile birlikte, ölenin bütün hak ve borçları bir kül (bütün) hâlinde kendiliğinden külli halef olan mirasçılarına geçer.

Çözüm: Kendisine hukuki sonuç bağlanan irade dışı du-rumlara hukuki olay denir. Bu nedenle doğum, ölüm gibi durumlar hukuki olayı ifade eder. Ölüm ile kişilik, dolayısıyla kişinin varsa var olan evliliği ve çocukları üzerindeki velayet hakkı da ortadan kalkar. Yine kişinin devrolan tüm mal var-lığı değerleri mirasın açılmasıyla (ölüm anında) külli halef olan mirasçılara intikal olur. Bununla birlikte ceset kişilik dışı bir varlık olmasına rağmen eşya değildir.

Cevap B

18. Ünlü yazarlarımızdan Cevat Şakir Kabaağaçlı, yazdı-ğı eserlerde “Halikarnas Balıkçısı” adını kullanmıştır.

Buna göre, “Halikarnas Balıkçısı” ifadesinin huku-ki niteliği aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ticaret unvanı

B) Soyadı

C) Müstear (takma) ad

D) Lakap

E) Öz ad

Çözüm: Kişinin gerçek kimliğini gizlemek veya kendisini başka bir sıfatla tanıtmak amacıyla kullandığı kendi ismi dışındaki adlar müstear (takma) addır. Müstear ad, namı müstear veya mahlas olarak da kullanılır. Örneğin, Cü-neyt Arkın olarak bilinen sanatçımızın gerçek adı Fahrettin Cüreklibatur’dur. Ancak bu ismi neredeyse tamamen unu-tulmuştur. Sorudaki Halikarnas Balıkçısı da bu anlamda müstear addır. Lâkap ise bir kimseye, öz ad ve soyadının yanında, bazı davranış ve görünü şünün özelliklerine, tutum ve tepkilerine bakılarak çevresi (başkaları) tarafın dan takı-lan addır. Şişko, Çoban Sülü, Karaoğlan lakaba örnektir. Dikkat edilmelidir ki lakap başkaları tarafından kişiye takılır.

Cevap C

19. Terk sebebiyle boşanma davası açılması ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Terk fiilinin, ortak hayata son verecek şekilde gerçekleşmesi gerekir.

B) Terk fiilinin, haklı bir sebebe dayanmaması gerekir.

C) Terk sebebiyle ayrı yaşamanın, en az altı ay sürmüş ve devam etmekte olması gerekir.

D) Terk edilen eşin, en erken terk olayını izleyen üçüncü ayın sonunda hâkime başvurarak terk eden eşe ihtarda bulunması gerekir.

E) Terk, mutlak boşanma sebebi olduğundan bo-şanma davasında hâkim ortak hayatın çekilmez hâle gelip gelmediğini araştırmayacaktır.

Çözüm: Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülük-lerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğeri-ni ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.

Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim, esası ince-lemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar, gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.

Cevap D


2013 - KPSS / AB 000000000

20. Ahmet, yeni aldığı spor arabayla hız denemesi yaparken aracın kontrolünü kaybederek kaza yapmış ve bu kaza sonrasında hayatını kaybetmiştir. Geride annesi Firuze, oğlu Barış, karısı Gülfem ve kız kar-deşi Şermin kalmıştır. Ahmet’in net terekesi, 320.000 TL tutarındaki nakitten oluşmaktadır ve ölüme bağlı herhangi bir tasarrufta da bulunmamıştır.

Buna göre; Ahmet’in mirasçıları, mirasçılarının yasal miras payları ve saklı payları ile ilgili aşağı-daki ifadelerden hangisi doğrudur?

A) Şermin’in miras payı 160.000 TL’dir.

B) Firuze ve Gülfem mirastan seksener bin TL ala-caklardır, Barış ise kalan 160.000 TL’nin sahibi olacaktır.

C) Şermin’in saklı payı 40.000 TL’dir.

D) Barış 240.000 TL, Gülfem ise 80.000 TL yasal miras payına sahiptir; Firuze ve Şermin mirasçı olamazlar.

E) Barış'ın saklı payı 120.000 TL, Gülfem’in saklı payı ise 40.000 TL’dir.

Çözüm: Kişinin altsoyu var iken (1. zümre mirasçı) diğer zümreler mirasçı olamaz. Bu nedenle Ahmet’in oğlu Barış hayatta iken annesi Firuze ve kız kardeşi Şermin yasal mi-rasçısı olamaz. Karısı Gülfem ise Barış ile birlikte miras-çısıdır. Eş, kişinin altsoyu ile mirasçıysa terekenin 1/4'ünü alır. Saklı payları ise eş birinci zümreyle mirasçıysa yasal mirasının tamamını saklı payı olarak alır. Barış ise yasal miras payının yarısını saklı pay olarak alır.

Yasal Miras Payı Saklı Payı

Eş (Gülfem) 80.000 TL (320.000’nin ¼'ü) 80.000 TL

Çocuk (Barış) 240.000 TL (320.000’nin ¾'ü) 120.000 TL

Cevap D

21. Bir eşyanın parçaları bütününden ayrılıp ayrı bir varlık teşkil etmedikçe ayrı bir ayni hak konusu olamazlar.

Bu önermenin temel sebebi, ayni haklara egemen olan ilkelerden hangisidir?

A) Belirlilik

B) Açıklık

C) Güvenin korunması

D) Sınırlı sayı ve tipe bağlılık

E) Hak düşürücü süre ve zaman aşımı işlememesi

Çözüm: Var olan bir eşyanın kısımları üzerinde ayrı ayni hak kurulamaması belirlilik ilkesi ile açıklanır. Açıklık ise ta-şınır üzerinde zilyetlik; taşınmaz üzerinde tapu siciline gü-ven ilkesi ile açıklanır.

Cevap A

22. Tapu sicilinin tutulmasından dolayı devletin so-rumluluğu ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Tapu sicilinin tutulmasından dolayı devletin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türlerinden biridir.

B) Tapu sicilinin tutulmasından dolayı devletin sorumluluğunun söz konusu olması için tapu sicilinin tutulmasından doğan bir zararın bulun-ması gerekir.

C) Tapu sicilindeki yanlış kaydı düzelttirmek için dava açma imkânı olduğu sürece bu kaydın dü-zeltilmesi için yapılan giderler haricinde devletin sorumluluğuna gidilemez.

D) Devletin sorumluluğunun doğması için tapu sicilinin tutulmasında hukuka aykırılık olması gerekir.

E) Gerekli kaydın yapılmasının ihmal edilmesi, tapu sicilinin tutulması anlamına gelmediğinden dev-letin sorumluluğu söz konusu olmayacaktır.

Çözüm: Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlar-dan devlet kusursuz olarak sorumludur. Devletin sorumlulu-ğunun doğması için memurunun kusurlu olması şartı aran-maz. Ancak devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder. Devletin sorumlu olması için sicili dü-zeltme imkânının ortadan kalkması gerekir. Gerekli kaydın yapılmaması da hukuka aykırılık ifade ettiğinden devletin sorumluluğu mevcuttur. Devletin sorumluluğuna ilişkin da-valar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.

Cevap E

23. Taraflar aksine bir anlaşma yapmadığı takdirde para borcunun ifa yeri ile ilgili aşağıdaki ifadeler-den hangisi doğrudur?

A) Alacaklının, ifa zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilmelidir.

B) Alacaklının, sözleşme kurulduğu andaki yerle-şim yerinde ifa edilmelidir.

C) Borçlunun, sözleşme kurulduğu andaki yerleşim yerinde ifa edilmelidir.

D) Borçlunun, ifa zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilmelidir.

E) Sözleşmenin kurulması zamanında para nerede bulunuyorsa orada ifa edilmelidir.

Çözüm: Taraflar aksine anlaşma yapmadıkça para borçları ifa anında alacaklının ikametgahında ifa edilir.

Cevap A


2013 - KPSS / AB 000000000

24. Bir borç ilişkisinin taraflarının anlaşarak borçlanı-lan edimden başka bir şeyle ifanın gerçekleşme-sini kabul etmeleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?

A) İfanın edime uygun olması ilkesine aykırı olacağından bu yönde bir anlaşma yapılması mümkün değildir.

B) Kanun gereği, ifanın alacaklıdan başkasına yapılması mecburiyeti doğmuştur.

C) İfa yerini tutan edim söz konusudur.

D) Aliud (yanlış ifa) söz konusudur.

E) İfaya yönelik edim söz konusudur.

Çözüm: Borçlunun borçtan başka bir ifa teklifini alacaklının kabul etmesi ile eski borcun sona ererek yeni bir borcun ortaya çıkmasına ifa yerine geçen edim denir. Bununla bir-likte borçlunun borcu karşılığında başka bir teklifi ve bunun paraya çevrilmesi ile borcun sona ereceği konusunda an-laşmalarına ifa amacıyla edim denir.

Cevap C

25. Aşağıdaki hukuki işlemlerden hangisi bakımın-dan kanunda öngörülen geçerlilik şekli, adi yazılı şekildir?

A) Motorlu taşıt araçlarına ait satış sözleşmesi

B) Ön alım sözleşmesi

C) Taşınmaz satış vaadi

D) Taşınmaz satış sözleşmesi

E) Miras sözleşmesi

Çözüm: Diğer seçeneklerde verilen ifadelerin tamamı res-mi yazılı şekle tabi iken ön alım (şufa) hakkı sözleşmeleri adi yazılı şekilde yapıldığında dahi geçerli olur.

Cevap B

26. Salim ve Gökhan, 14 Ekim 2012 Pazar günü bir söz-leşme yaparak borcun yarım ay sonra ifa edilmesini kararlaştırmışlardır. İfa günü ile ilgili başka bir husus kararlaştırılmamıştır.

Buna göre, borcun ifa günü aşağıdakilerden hangisidir?

A) 26 Ekim 2012 Cuma

B) 27 Ekim 2012 Cumartesi

C) 28 Ekim 2012 Pazar

D) 29 Ekim 2012 Pazartesi

E) 30 Ekim 2012 Salı

Çözüm: Yarım aydan onbeş günlük süre anlaşılır. Bir veya birden çok ay ve yarım ay olarak belirlenmiş sürenin doldu-ğu gün, son aya on beş gün eklenerek belirlenir. İfa zamanı veya sürenin son günü, kanunlarda tatil olarak kabul edilen bir güne rastlarsa kendiliğinden bu günü izleyen ve tatil olma-yan ilk güne geçer. 29 Ekim resmî tatil olduğundan ifa zamanı 30 Ekim’dir.

Cevap E

27. Aslı, vekâlet sözleşmesini Avukat Erkan ile kurmak isterken Avukat Erhan ile kurmuştur.

Buna göre, yukarıdaki olayın hukuki niteliği aşağı-dakilerden hangisidir?

A) Sözleşmenin niteliğinde yanılma

B) Aldatma

C) Sözleşmenin konusunda yanılma

D) Karşı tarafın kimliğinde yanılma

E) Korkutma

Çözüm: Bir kimsenin iradesini istediğinden başka kişiye açıklaması sonucu kurulan hukuki ilişkide kişide yanılma (hata) söz konusudur.

Cevap D

28. Aşağıdaki kusursuz sorumluluk türlerinden hangi-si, tehlike ilkesine dayanmaktadır?

A) Motorlu taşıt aracı işletenin sorumluluğu

B) Hayvan bulunduranın sorumluluğu

C) Ev başkanının sorumluluğu

D) Adam çalıştıranın sorumluluğu

E) Taşınmaz malikinin sorumluluğu

Çözüm: Soruda belirtilen kusursuz sorumluluk halleridir. B, C, D ve E seçeneğinde belirtilenler dikkat ve özen ilkesi ge-reğince kusursuz sorumluluk hallerini ifade ederken motorlu araç işletenin sorumluluğu tehlike ilkesi içindeki kusursuz sorumluluk halidir.

Cevap A


2013 - KPSS / AB 000000000

29. Türk Ticaret Kanunu’na göre aşağıdakilerden hangisi, tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmeye ilişkin ihtarın yapılabileceği vasıtalar-dan biri olarak sayılmamıştır?

A) Noter aracılığıyla ihtar

B) Taahhütlü mektupla ihtar

C) Telgrafla ihtar

D) Güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elekt-ronik posta sistemi vasıtasıyla ihtar

E) İadeli taahhütlü mektupla ihtar

Çözüm: Her iki tarafın tacir olması durumunda belli işlemler belli şekillerde yapılır. Buna göre;

Karşı tarafı temerrüde düşürme

işlemleri Sözleşmeyi fesih

Sözleşmeden rücu

Taahhütlü mektup

aracılığıyla yapılır.

Telgraf

Noter

Elektronik imzaya sahip e-posta

Cevap E

30. I. (A) Anonim Şirketi ile akdettiği ticari kredi

(ödünç) sözleşmesi

II. (B) Anonim Şirketi Yönetim Kurulu üyesi ile akdettiği tüketici kredisi sözleşmesi

III. Öğretmen (C) ile akdettiği cari hesap sözleşmesi

Bir banka, yukarıdaki sözleşmelerden hangilerini akdederken bileşik faiz şartı koyabilir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

Çözüm: Ticarî işlerde bileşik faiz uygulanması kural olarak yasaktır. Ancak cari hesap sözleşmelerinde hesap devreleri üç aydan fazla ise bileşik faiz uygulanabilir. Bunun dışında her iki taraf açısından ticari iş niteliğindeki ödünç sözleşme-lerinde de bileşik faiz uygulanabilir. Unutulmaması gerekir ki bileşik faizin uygulanabilmesi için cari hesap ve ödünç sözleşmesinin taraflarının tacir olmaları zorunludur.

Bu yüzden soruda bankaya değinilmiştir. Ülkemizde bankalar anonim şirket olarak örgütlenebileceğinden banka bir tüzel kişi tacirdir. Bu bankanın A anonim şirketi ile akdettiği ticari kredi sözleşmesine bileşik faiz koyması mümkündür. Çünkü her iki tarafı tacir olan bir kredi sözleşmesidir (I. öncül doğru).

İkinci öncülde bahsi geçen sözleşmenin bir tarafı tüzel kişi olan banka iken karşı tarafı tüzel kişi olmayan yönetim ku-rulu üyesidir. Anonim şirketlerde yalnızca gerçek kişiler yö-netim kurulu üyesi olacağından her iki tarafın tacir olmadığı bu kredi sözleşmesine bileşik faiz uygulanması mümkün değildir (II. öncül yanlış).

Son öncülde verilen cari hesap sözleşmesinin bir tarafı ban-ka diğer tarafı ise öğretmendir. Her iki taraf tacir olmadı-ğından bu sözleşmeye de bileşik faiz eklenmesi mümkün değildir (III. öncül yanlış).

Cevap A

31. Aşağıdaki sermaye unsurlarından hangisi, ano-nim şirkete sermaye payı olarak konulabilir?

A) Marka

B) Hizmet edimleri

C) Kişisel emek

D) Ticari itibar

E) Vadesi gelmemiş alacaklar

Çözüm: Anonim şirket bir sermaye şirketidir. Bu şirketler-de ortaklar sınırlı sorumlu olduğundan dolayı sermaye payı olarak şahsi emek, ticari itibar ve hizmet edimleri getirile-mez. Ayrıca henüz vadesi gelmemiş olan alacaklar da ser-maye olarak getirilemez. Bu şirkete sermaye olarak paralar, nakitler, taşınmazlar, alacaklar gibi unsurlar sermaye olarak getirilebilmektedir. Marka ise parasal değeri olan bir unsur olduğundan sermaye olarak getirilebilmektedir.

Cevap A

32.

I. Anonim şirketin alacaklıları, şirketin borçları için pay sahiplerinin şahsi mal varlıklarına başvura-bilirler.

II. Anonim şirket, tüzel kişiliği haiz bir şirket türüdür.

III. Anonim şirket, sadece gerçek kişiler tarafından kurulabilir.

Türk Ticaret Kanunu’na göre, anonim şirketler ile ilgili yukarıdaki ifadelerden hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

Çözüm: Anonim şirket bir sermaye şirketidir ve bu şirketin ortakları şirketin üçüncü kişilere karşı olan borçlarından do-layı şirkete getirdikleri sermaye oranında sorumludurlar. Bu yüzden ortakların şahsi mal varlıklarına gidilmesi söz konu-su değildir. Ortakların şahsi mal varlıklarına gidilmesi sınır-sız sorumlu ortakların oldukları şirketler için geçerli olan bir durumdur (I. öncül yanlış).

Anonim şirket tüzel kişiliğe sahip olan bir şirkettir. Bu şirket ticaret siciline tescil edildiği anda tüzel kişilik kazanmakta ve tacir sıfatına sahip olmaktadır (II. öncül doğru).

Anonim şirkete gerçek veya tüzel kişiler ortak olarak gire-bilmektedir. Ticaret Kanunu’nda yer alan şirketler arasında sadece kolektif şirket ortakları ve komandit şirketlerin ko-mandite ortakları gerçek kişi olmak zorundadır. Bunun dı-şında kalan diğer tüm şirketlerin ortakları gerçek ya da tüzel kişi olabilmektedir (III. öncül yanlış).

Cevap B


2013 - KPSS / AB 000000000

33. Bono ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Bonoda asıl borçlu keşideci olup hamil vadeyi geçirmiş olsa bile zaman aşımı süresi içinde keşideciye başvurabilir.

B) Bonoda kabul yoktur.

C) Bono, beyaz ciroyla devredilemez.

D) Senet metninde vadenin bulunmaması, bononun geçerliliğini etkilemez.

E) Bono, hamile yazılı olarak düzenlenemez.

Çözüm: Kambiyo senetleri içerisinde poliçe ve çekte mu-hatap bulunmaktayken bonoda muhatap bulunmamaktadır. Muhatabın bulunduğu senet ilişkilerinde senedin borçlusu, senedi kabul eden muhatap olmaktadır. Bonoda muhatap olmamasından dolayı senedi imzalayan, yani keşideci sene-din asıl borçlusudur. Zira bonoda ikili bir ilişki bulunmaktadır. Bonoda vadeyi geçiren hamil 3 yıllık genel zaman aşımı sü-resi içerisinde her zaman keşideciye (borçluya) başvurabilir (A seçeneği doğru).

Kabul poliçede muhatabın senedi ödeyeceğini ikrar et-mesi ve senet üzerine şerh düşürmesi işlemidir. Poliçede kabul mümkünken bono ve çekte kabul yoktur (B seçeneği doğru).

Bonoda vadenin gösterilmemesi halinde senedin görüldü-ğünde ödenecek vadeli olduğu kabul edilmektedir. Bu yüz-den vadenin yazılmaması senedin niteliğini etkilememekte-dir (D seçeneği doğru).

Kambiyo senetleri içerisinde hamiline yazılı düzenlenebilen tek senet çektir, bono ve poliçenin hamiline yazılı düzenlen-mesi mümkün değildir (E seçeneği doğru).

Bonoda vade ve ciroya ilişkin hükümlerde poliçe hükümleri uygulanmaktadır. Bonoda üç tür ciro mümkündür. Bunlar temlik cirosu, tahsil cirosu ve rehin cirosudur. Bu cirola-rın kime yapıldığı ismen gösterilmemişse beyaz ciro adını almaktadır. Bononun beyaz ciro ile tedavülde dolaşması mümkündür (C seçeneği yanlış).

Cevap C

34. Ciro ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?

A) Senedin ön yüzüne muhatap ve keşideci dışın-daki kişilerce herhangi bir açıklama yapılmadan atılan imza, ciro hükmündedir.

B) Cironun kimin lehine yapıldığı açıkça gösteril-mişse buna “beyaz ciro” denir.

C) Poliçenin, muhataba cirosu batıldır.

D) Poliçenin içerdiği tüm hakları ciro edilene devret-mek amacıyla yapılan ciroya, “rehin cirosu” denir.

E) Gecikmiş bir ciro, alacağın temliki hükmündedir.

Çözüm: Senet metnine keşideci ve muhatap dışında atılan her imza aval anlamına gelmektedir. Avalin kimin lehine ve-rildiği belli değilse keşideci lehine verilmiş sayılmaktadır (A seçeneği yanlış).

Ciro şerhinden kimin lehine yapıldığı anlaşılıyorsa tam ciro, anlaşılmıyorsa beyaz ciro olarak adlandırılmaktadır (B se-çeneği yanlış).

Poliçede muhataba yapılan ciro "makbuz hükmünde’’ iken muhatabın yaptığı ciro batıldır. C seçeneğinde bu bilginin tam tersi verilmiştir (C seçeneği yanlış).

Ciro eğer senetten doğan tüm hakların devri için yapılmışsa bu ciro ‘’temlik cirosu’’ adını almaktadır. Rehin cirosu ise sa-dece senedin güvence olarak verildiği durumlarda yapılan cirodur (D seçeneği yanlış).

Ciro süresi içinde yapılmalıdır. Bu sınırlar poliçede vade iken çekte ibraz süreleridir. Bu süreler geçtikten sonra ya-pılan cirolar gecikmiş ciro sayılmaktadır ve gecikmiş ciro Borçlar Hukuku’nda yer alan alacağın temliki gibi sadece alacağın devrini öngören, diğer hakların devrini öngörme-yen işleme dönüşmektedir (E seçeneği doğru).

Cevap E


2013 - KPSS / AB 000000000

35.

I. İtirazın kesin kaldırılmasını sağlayacak nitelikte bir belgedir.

II. Alındığı tarihten itibaren 2 yıl içinde borçluya karşı takip yapılması hâlinde ödeme emri tebliği-ne gerek yoktur.

III. Hacze iştirak imkânı verir.

IV. Alacaklıya, iptal davası açma imkânı vermez.

İcra ve İflas Kanunu’na göre, kesin aciz belgesi ile lgili yukarıdaki ifadelerden hangileri yanlıştır?

A) I ve II B) I ve IV C) II ve III

D) II ve IV E) III ve IV

Çözüm: Aciz belgesi, md. 68 anlamında borç ikrarını içeren bir belgedir yani itirazın kesin kaldırılmasını sağlayıcı nite-likte bir belgedir (I. önerme doğrudur).

Alacaklı aciz belgesini aldığı tarihten itibaren bir yıl içinde borçluya karşı takip yaparsa, borçluya yeniden ödeme emri tebliğine gerek yoktur (II. önerme yanlıştır).

Elinde aciz belgesi bulunan alacaklı md. 100/1’deki şartlara göre hacze iştirak edebilir (III. önerme doğrudur).

Aciz belgesi, alacaklıya iptal davası açabilme hakkı verir. (md 143/II; 277/I) (IV. önerme yanlıştır).

Cevap D

36.

I. Borçlu ile alacaklının, borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları on yılı aşmayan sözleşmenin devamı süresince

II. İstihkak davası sırasında

III. Satış talebinin alacaklı tarafından geri alınması durumunda

İcra ve İflas Kanunu’na göre, yukarıdaki hâllerin hangilerinde satış isteme süreleri işlemez?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

Çözüm: Satış icra hukukunda kural olarak talep üzerine yapılmaktadır. İcra ve İflas Kanunu'nun 106. maddesinde, taşınır ve taşınmazlar için satış isteme sürelerinde ayrıma gidilmiştir. Buna göre hacizli taşınır mallar ve alacaklar için satış isteme süresi 6 ay, taşınmaz mallar için satış is-teme süresi, hacizden itibaren 1 yıldır. Ancak bazı durum-ların varlığı halinde satış isteme süreleri işlemez ve durur. Şu durumların varlığı halinde 6 aylık ve 1 yıllık satış isteme süreleri işlemez:

• Borçlu ile alacaklının, icra dairesinde yapacakları ve on yılı aşmayan borcun taksitlendirilmesi sözleşme-sinin devamı süresince,

• İstihkak davası sırasında,

• Geçici hacizde,

• İhtiyati hacizde satış isteme süreleri işlemez.

Ancak üçüncü öncülde belirtilen, satış talebinin alacaklı tarafından geri alınması durumunda satış isteme süreleri işlemeye devam eder.

Cevap C

37. İcra ve İflas Kanunu’na göre, dava açılmadan veya takibe başlanmadan önce alınan bir ihtiyati haciz kararı ile ilgili “infaz isteme” ve “tamamlayıcı mera-sim olarak takip talebinde bulunma veya dava açma” süreleri, sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?

A) 10 gün – 7 gün

B) 7 gün – 2 hafta

C) 7 gün – 10 gün

D) 10 gün – 2 hafta

E) 2 hafta – 7 gün

Çözüm: İhtiyati haciz para alacaklarına ilişkin mevcut ya da müstakbel takibin sonucunun güvence altına alınması için mahkeme kararı ile borçlunun mal varlığına el konulmasını sağlayan geçici bir hukuki korumadır.

İhtiyati haciz kararının verildiği günden itibaren 10 gün için-de, alacaklının ihtiyati haciz kararının icrasını istemesi ge-rekir. Aksi takdirde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar.

Yine alacaklı dava açılmadan ya da takip başlamadan ihti-yati haciz yaptırırsa bu haczi kesin hacze dönüştürmek için 7 gün içinde dava açar ve icra merasimini tamamlar. Ta-mamlayıcı merasimden sonra borçlu yapılan takipte ödeme emrine itiraz etmez ya da dava sonucunda alacaklı haklı bulunursa ihtiyati haciz kesinleşir ve hacizli malların satışı istenebilir.

Cevap A

38. İcra ve İflas Kanunu’na göre icra inkâr tazminatı, alacağın yüzde kaçından aşağı olamaz?

A) 10 B) 20 C) 30 D) 40 E) 50

Çözüm: İcra inkâr tazminatı borçlunun ödeme emrine hak-sız yere inkar etmesini önlemek amacıyla konulmuş bir müeyyidedir. İnkâr tazminatı, hüküm altına alınan alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Yüzde yirmi inkar tazmi-natına hükmedilebilmesi için borçlunun haksızlığına karar verilmiş olup alacaklının bir zarar görmüş olmasına gerek yoktur.

Cevap B

12

2013 - KPSS / AB 000000000

39. İcra ve İflas Kanunu’na göre, kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takipte gönderilen ödeme emri-nin içeriğinde yer alan hususlarla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Takibin dayanağı olan kambiyo senedindeki imza borçluya ait değilse bunun açıkça beş gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi ihtarı, ödeme emrine yazılır.

B) Faizli alacaklarda, faizin miktarı ve işlemeye başladığı gün ödeme emrine yazılır.

C) Alacağın Türk parasıyla tutarı, ödeme emrine yazılır.

D) Beş gün içinde borç ödenmediği, itiraz ve şikâyet edilmediği takdirde alacaklının, ticaret mahkemesinden borçlunun iflasını talep edebile-ceği ihtarı, ödeme emrine yazılır.

E) Alacak, yabancı para alacağı ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi, ödeme emrine yazılır.

Çözüm: Kambiyo senetlerine mahsus iflas yolunda, kambi-yo senedine ve borca ilişkin her türlü itiraz ve şikâyetlerin 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerekir. A seçe-neğinde verilen ibareye göre kambiyo senedindeki imzanın borçluya ait olmadığına dair itiraz icra mahkemesine değil, icra dairesine yapılır. Dolayısıyla A seçeneği yanlıştır. An-cak burada kambiyo senetlerine ilişkin haciz yolundaki itiraz ile kambiyo senetlerine mahsus iflas yolundaki itirazı karış-tırmamak gerekir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yo-lunda ödeme emrine itiraz 5 gün içinde icra mahkemesine yapılırken kambiyo senetlerine mahsus iflas yolunda itiraz 5 gün içinde icra dairesine yapılmaktadır.

Cevap A

40.

I. Adi tasfiye usulünde iflas idaresinin seçilmesi

II. Müflise karşı iflas kararından önce başlamış olan haciz yoluyla takiplerin düşmesi

III. İkinci alacaklılar toplantısı

Yukarıdakilerden hangileri, iflas kararı kesinleş-meden yapılamaz?


D) I ve III E) II ve III

Çözüm: İflas borçlunun A.T.M. kararıyla bütün mal varlığı-na el konulmasını ifade eden bir takip yoludur. İflas kararını ülkemizde vermeye yetkili mahkeme borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki A.T.M.dir. Bilineceği üzere A.T.M.nin verdiği kararlar kesin kararlar olmamakla birlikte bu kararlara karşı kanun yollarına başvurmak mümkündür ve önemle belirtmek gerekir ki iflas kararı verilmesiyle bir-likte borçlu hakkında iflas takip yolu işletilmeye başlatılırken bu karar kesinleşmedikçe müflis hakkında birtakım işlemler yapılamaz. İflas kararı kesinleşmedikçe;

Masa mallarının satışı, ikinci alacaklılar toplantısı yapıla-maz. Yine iflas kararının verilmesi ile borçlu hakkında baş-lamış takipler dururken iflas kararının kesinleşmesiyle bu takipler düşer.

Cevap E

HUKUK TESTİ BİTTİ.CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.



2. Cevaplarınızı, cevap kağıdının İktisat Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.

0000000002013 - KPSS / AB İKTİSAT

1. “Normal” ya da “doğal” faiz oranı ile “banka” ya da “piyasa” faiz oranı arasındaki farkın iktisadi dalga-lanmalara yol açtığını ileri süren iktisatçı aşağıda-kilerden hangisidir?

A) David Ricardo B) Joseph Schumpeter

C) Knut Wicksell D) Philip Wicksteed

E) Irving Fisher

Çözüm:

Knut Wicksell; para piyasasında dengeyi faiz oranlarına dayandırarak açıklar. Ona göre ekonomide iki türlü faiz ora-nı vardır.

a) Piyasa Faiz Oranı, para piyasasında belirlenen faiz ora-nıdır.

b) Doğal Faiz Oranı, paranın yatırımdan dolayı getireceği faiz oranıdır.

Para dengesi, bu iki oran aynı düzeye geldiğinde sağlanmış olur.

Piyasa Faiz Oranı < → P↑ (Enflasyon)

Piyasa Faiz Oranı > → P↓ (Deflasyon)

Faiz oranları arasında dengeyi sağlayacak mekanizma "banka"lardır.

Özetle "normal" ya da "doğal" faiz oranı ile "banka" ya da "piyasa" faiz oranı arasındaki farkın iktisadi dalgalanmalara yol açtığını ileri süren iktisatçı Knut Wicksell'dir.

Cevap C

2. Aşağıdakilerden hangisi, Klasik İktisadi Düşünce Okulu’nun temel kabullerinden biri değildir?

A) Para bir servet biçimidir.

B) Para her zaman yansızdır.

C) Her arz, kendi talebini yaratır.

D) Ekonomi, her zaman tam istihdamdadır.

E) İktisadi analizin temel zaman birimi, uzun dö-nemdir.

Çözüm: Klasik İktisadi Yaklaşıma göre;

ü Tam istihdam, tam rekabet (d seçeneği)

ü Ücret ve fiyatlar tam esnektir.

ü Devlet müdahalesine gerek yoktur.

ü Her arz kendi talebini yaratır. (c seçeneği)

ü Ekonomi, her zaman tam istihdamdadır.

ü Arz yanlı iktisat benimsenmiştir.

ü Para politikası geçerlidir, tarafsız maliye savunulur.

ü Para nötr yansızdır. (b seçeneği)

ü Para bir servet biçimi değildir, spekülatif amaçlı para talep edilemez, para işlem amacıyla talep edilir.

ü Miktar kuramı geçerlidir. Para sadece fiyatlar genel düzeyini etkiler. Reel ve parasal büyüme arasında ilişki söz konusu değildir. (Dikotomi)

ü Yatırımlar her zaman tasarruflara eşittir.

ü İktisadi analizin temel zaman birimi, uzun dönemdir. (e seçeneği)

Cevap A


2013 - KPSS / AB 000000000

3. A ve B malları ikame, A ve C malları ise tamamlayıcı mallardır.

A malının fiyatı artarsa aşağıdakilerden hangisi gerçekleşir?

A) A malının talep eğrisi sola kayar.

B) B malının talep eğrisi sağa kayar ve fiyatı yük-selir.

C) B malının talep eğrisi kaymaz ama fiyatı yükse-lir.

D) C malının talep eğrisi sağa kayar ve fiyatı yükselir.

E) C malının talep eğrisi kaymaz ama fiyatı yükselir.

Çözüm:

A B, A C İkame Tamamlayıcı

Örneğin; çay ve kahvenin ikame mal olduğu bir ortamda çayın tamamlayıcısının şeker olduğunu düşünelim.

A malının fiyatı yani çayın fiyatı artarsa;

ü A malının talep edilen miktarı azalır. (a seçeneği)

ü A malının arz edilen miktarı artar.

ü İkame olan B malına (kahveye) talep artar. (c seçeneği)

ü B malının talep eğrisinin sağa kayması sonucu fiyatı yükselir.

0 0Qb

Qc

Pb

Pc

S S

D D

ü Tamamlayıcı olan C malına (şekere) talep azalır.(d seçeneği)

ü C malının talep eğrisinin sola kayması sonucu fiyatı düşer. (e seçeneği)

Cevap B

4. İki mal tüketen A ve B tüketicilerinden A’nın farksızlık eğrileri orijine göre içbükey, B’nin farksızlık eğrileri orijine göre kesin dışbükeydir.

Her iki tüketici de (2,4) ve (4,2) mal sepetlerinden onar birim fayda elde ediyorsa (3,3) mal sepetin-den elde ettikleri fayda düzeyi aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A B

A) 12 8

B) 8 12

C) 12 10

D) 8 10

E) 12 12

Çözüm:

O A

B

A

2

23

4

3 4

B

İki mal tüketen A ve B tüketicilerinden, A'nın farksızlık eğrileri orjine göre iç bükey, B'nin farksızlık eğrisi orjine göre dış bükey iken (3, 3) mal sepetinden elde edilen fayda düzeyi, iç bükey olan farksızlık eğrisinin sol altında kalmakta; dış bükey olan farksızlık eğrisinin ise sağ üstüne çıkmaktadır. Bu durumda iç bükey olan A için 10 birimden daha az fayda; dış bükey olan B için 10 birimden daha fazla fayda düzeyi belirlenme-lidir. Seçeneklerde 8 birim A, 12 birim B en uygun seçenektir.

Cevap B

5.

I. Normal maldır.

II. Giffen maldır.

III. Düşük maldır.

Gelir ve ikame etkileri aynı yönde olan bir mal için yukarıdaki ifadelerden hangileri doğrudur?


D) I ve II E) II ve III

Çözüm:

İkame Etkisi Gelir Etkisi Fiyat Etkisi

Normal Mal − − −

Düşük Mal − + −

Giffen Mal − + +

Gelir ve ikame etkileri ters yönde olan mallar düşük ve Gif-fen mallar iken gelir ve ikame etkileri aynı yönde olan (ikame ve gelir etkisi negatif) mallar, üstün mal da deni-len normal mallardır.

Cevap A


2013 - KPSS / AB 000000000

6. Yalnız X ve Y mallarını tüketen bir tüketicinin bütçe doğrusu, X malının fiyatının artması ve Y malının fiyatının düşmesi sonucu önceki konu-muna göre nasıl değişir? (X malı yatay eksende, Y malı dikey eksende bulunmaktadır.)

A) Paralel olarak sağa kayar.

B) Paralel olarak sola kayar.

C) Daha dik olur.

D) Daha yatık olur.

E) Konumu değişmez.

Çözüm:

0 XX0

Y0

X1

D1

D0

i

ii

Y1

Y

X malının fiyatının artması sonucu, X malından talep edi-len miktar azalır (X

0 → X

1).

Y malının fiyatının düşmesi sonucu, Y malından talep edilen miktar artar. (Y

0 → Y

1).

Bu durumda bütçe doğrusunun eğimi artar, daha dik hale gelir.

Cevap C

7. Eşürün eğrilerinin belli bir girdi düzeyindeki eğimi aşağıdakilerden hangisine eşittir?

A) Marjinal teknik ikame oranına

B) Azalan verimler kanununa

C) Marjinal ürüne

D) İkame esnekliğine

E) Üretim esnekliğine

Çözüm: Aynı miktarda çıktı üreten alternatif girdi bileşimle-rinin geometrik yeri eş - ürün eğrisidir.

Firmanın aynı eş - ürün eğrisi üzerinde bir birim fazla emek girdisi kullanmak için teknolojik açıdan vazgeçmeye razı olduğu sermaye girdisi miktarına, emeğin sermaye için marjinal teknik ikame haddi (MRTS

L,K) denir.

∆K

K

L

Eğim = MRTS = −∆K / ∆L

Q1

0

∆Lα

/MRTS K LLK T T= −

LKT

Tα =

−

Bu durumda marjinal teknik ikame oranı, eş - ürün eğrisinin eğimine eşittir.

Ayrıca; ∆Q = (∆K) MPK + (∆L) MP

L

0 = (∆K) MPK + (∆L) MP

L

MRTSLK

MP

MP,L K

K

LT

T= =−

Cevap A


2013 - KPSS / AB 000000000

8. Yalnız emek girdisi kullanarak ( )Q L L ,0 5= üretim fonksiyonuna göre üretim yapan bir firmanın girdi fiyatı 2 TL ve çıktı fiyatı 16 TL iken en yüksek kârı elde etmek için ne kadar çıktı üretmesi gerekir? (L, emek miktarı)

A) 0 B) 2 C) 4 D) 6 E) 16

Çözüm: Q(L) = L0,5 üretim fonksiyonuna göre;

1/2 LMPdd

LQ 1/2

L := = −

Sadece emek girdisi kullanan bir firma için kâr maksimizas-yonu koşulu, emeğin marjinal ürün değerinin emeğin fiyatı-na eşit olduğu yerdir. (MVP

L = w)

L 16& =

/ /MVPL

MVP L

LL

Q L

Q

MVP MP P

MVP w

Q

1 21

16 8

82 4

16

4

//

//

/

L L

L L

L

1 21 2

1 22 1 2 2

1 2

&

& &

: :

:=

= =

= =

=

=

=

= ^ ^h h

Cevap C

9. Tam rekabet piyasasında endüstrinin kısa ve uzun dönem arz eğrileri doğrusal ise bu eğriler karşılaştırıldığında aşağıdaki ifadelerden hangisi söylenebilir?

A) Kısa dönem arz eğrisi hem daha dik hem de daha esnektir.

B) Kısa dönem arz eğrisi daha dik, uzun dönem arz eğrisi ise daha esnektir.

C) Kısa dönem arz eğrisi hem daha yatık hem de daha esnektir.

D) Kısa dönem arz eğrisi daha yatık, uzun dönem arz eğrisi ise daha esnektir.

E) Kısa ve uzun dönemde arz esnekliği aynıdır.

Çözüm: Tam rekabet piyasasında kısa dönem endüstri arz eğrisi, aynı malı üreten tüm firmalar tarafından alterna-tif fiyat düzeylerinde kısa dönemde üretilmek istenen mal miktarını gösterir. Kısa dönem endüstri arz eğrisi pozitif eğimlidir.

Uzun dönem endüstri arz eğrisi ise endüstrinin farklı talep düzeylerindeki uzun dönem denge durumlarının geometrik yeridir. Uzun dönem arz eğrisinin biçimi, endüstriye yeni fir-maların girmesinin girdi fiyatlarını etkileyip etkilemediğine ve eğer etkiliyorsa nasıl etkilediğine bağlıdır.

Girdi fiyatları artan endüstri artan maliyetli endüstridir. (Uzun dönem endüstri arz esnekliği pozitif eğimli es > 0'dır).

Yeni firmaların girmesi durumunda girdi fiyatları düşen en-düstri, azalan maliyetli endüstridir. (Uzun dönem endüstri arz eğrisi negatif eğimlidir. e

s < 0'dır.)

Sabit maliyetli endüstri durumunda ise faktör fiyatları de-ğişmeyecek ve uzun dönem endüstri arz eğrisi başlangıçta-ki piyasa fiyatı üzerinden yatay bir çizgi (e

s = ∞) olacaktır.

Uzun dönemde endüstri üretiminin fiyat değişmelerine olan duyarlılığına, uzun dönem arz esnekliği denir.

Uzun dönem arz eğrisi kısa döneme göre daha esnektir. Dolayısıyla tam rekabet piyasasında endüstrinin kısa ve uzun dönem arz eğrileri doğrusal ise kısa dönem arz eğri-si daha dik , uzun dönem arz eğrisi daha esnektir.

Cevap B


2013 - KPSS / AB 000000000

10. Ürettiği malın fiyatı P olduğunda piyasa talep

eğrisi –Q P24 2= olan bir monopolün maliyet

fonksiyonu TC Q3 2= + ise kârını en yükseğe

çıkardığı zaman marjinal hasılatı nedir?

A) 4 B) 8 C) 12 D) 16 E) 14

Çözüm: Ürettiği malın fiyatı P olduğunda piyasa talep eğrisiQ = 24 − 2P ise monopolün marjinal hasılat eğrisi;

Q = 24 − 2P

2P = 24 − Q

P = 12 − 0,5Q

MR = 12 − Q

TC = 3 + Q2 ise MC

dQdTC

=

MC = 2Q

Dengede MR = MC;

12 − Q = 2Q

Q = 4

MR = 12 − Q

MR = 12 − 4

MR = 8

Cevap B

11. Firmaların karşı karşıya olduğu talep eğrisinin bir noktada kırıldığını ve o noktada dirsekli oldu-ğunu varsayan oligopol modeli aşağıdakilerden hangisidir?

A) Edgeworth B) Cournot C) Bertrand

D) Stackelberg E) Sweezy

Çözüm: Firmaların karşı karşıya olduğu talep eğrisinin bir noktada kırıldığını ve o noktada dirsekli olduğunu varsayan oligopol modeli, Sweezy "Dirsekli Talep Modeli"dir.

Dirsekli talep teorisinin temel varsayımları;

ü Oligopol piyasasında iki talep eğrisi vardır. Bunlar firmanın ve endüstrinin talep eğrileridir. Firmanın talep eğrisi, endüstrinin talep eğrisine göre daha yatık yani esnektir.

ü Firma satış fiyatını düşürdüğü zaman endüstrideki rakipleri tarafından izlenir, buna karşın firma, satış fiya-tını yükselttiği zaman endüstrideki rakipleri tarafından izlenmez.

PD

D

E

d

d

BC

FQ0 q

d

pd

A

ü DD endüstri talebi, dd oligopolcünün talep eğrisidir ve endüstri talebine göre eğimi azdır.

ü E noktasında Pd fiyatı düzeyinde dirsek yapan dED eğrisidir. Dirsek noktasının üstünde (Pd’nin üstün-de) talep esnek, altında (Pd’nin altında) ise esneklik düşüktür.

ü Firma, satış fiyatını denge fiyatı olan Pd’nin üzerine çıkarırsa pazar payını rakiplerine kaptırma riskiyle karşılaşacağı için kendi talep eğrisinin üst kısmı olan dE eğrisini göz önüne alacaktır.

ü Pd fiyatının altında, rakiplerde fiyatlarını düşürecek dolayısıyla firma, endüstri talep eğrisinin alt kısmı olan ED eğrisini göz önüne alacaktır.

ü Rakip firmaların fiyattaki değişmeye tepkileri simet-rik değil, asimetriktir.

Cevap E


2013 - KPSS / AB 000000000

12. P

Arz

Talep

QA B C D

P1

E F

Bir ülke P1 dünya fiyatından serbest ithalat yapmakta iken ithalatın tümüyle yasaklandığı bir durumda bu yasağın neden olacağı dara kaybı aşağıdakilerden hangisidir?

A) A+B+C+D+E+F B) A+B+C+D+E

C) F+C+D E) E+F

E) F

Çözüm:

P

P1

P2

F

b

Ed

Q0

a

S

D

c

Bir ülke P1 dünya fiyatından serbest ithalat yaparken;

ü P1 fiyat düzeyinden tüketici rantı a P

1 c alanı kadardır.

ü P1 fiyat düzeyinden üretici rantı 0 P

1 d alanı kadardır.

İthalatın tümüyle yasaklandığı durumda;

ü P2 fiyat düzeyinde tüketici rantı a P

2 b alanı kadardır.

ü P2 fiyat düzeyinde üretici rantı 0 P

2 b alanı kadardır.

ü Burada ithalatın yasağının neden olacağı dara kaybıE + F alanıdır.

Cevap D

13. Bir mal piyasasında fiyat P TL iken talebi

–Q P P24d=^ h ve arzı Q P P2s =^ h fonksiyonları

göstermektedir.

Hükûmet bu mal için 6 TL fiyat tavanı uygularsa aşağıdakilerden hangisi ortaya çıkar?

A) 2 birim arz fazlası olur.

B) 6 birim arz fazlası olur.

C) Arz talebe eşit olur.

D) 2 birim talep fazlası olur.

E) 6 birim talep fazlası olur.

Çözüm: Qd = 24 − P talep denklemi

Qs = 2P arz denklemi

Tavan fiyat = ¨6 iken;

Denge fiyatı 24 − P = 2P

(Qd = Q

s) 24 = 3P

P = 8

0

Talep Fazlası (Kıtlık)

(12) (18)

Qs

Qd

P

Q

D

S

6

Denge Fiyatı 8

E

Tavan Fiyat

P = 6 iken, Qd = 24 − 6

Qd = 18

P = 6 iken, Qs = 2 • 6

Qs = 12

Qd − Q

s = 18 − 12 = 6 birim talep fazlası oluşur.

Cevap E

19

2013 - KPSS / AB 000000000

14. Ücret artışının ikame etkisi gelir etkisinden daha küçükse aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) Emek arz eğrisi pozitif eğimlidir.

B) Emek arz eğrisi negatif eğimlidir.

C) Emek talep eğrisi pozitif eğimlidir.

D) Emek talep eğrisi negatif eğimlidir.

E) Emek arzı, emek talebinden daha büyüktür.

Çözüm: “Geriye Bükülen Emek Arz Eğrisi”

0

w

Dikey ekseneparalel

NegatifDinlenme Tercihi

Pozitif

ü w↑ ü Boş zaman talebi↓ ü Emek arz eğrisi pozitif eğimli olur.

ü İkame etkisi gelir etkisini ortadan kaldırır. ü Boş zaman talebi değişmez. ü Emek arz eğrisi dikey eksene paralel olur.

ü w↑ ü Boş zaman talebi↑ ü Emek arz eğrisi negatif eğimli olur.

Cevap B

15. Sadece A ve B malları üretilen bir ekonomide 2010 ve 2011 yıllarındaki fiyatlar ve üretim miktarları aşağıdaki tabloda verilmiştir:

2010 2011

Üretim miktarı

Fiyat Üretim miktarı

Fiyat

A 200 10 150 20

B 100 50 120 40

Buna göre;

I. 2011 yılında nominal GSYH artmıştır.

II. 2011 yılında reel GSYH artmıştır.

III. 2011 yılı GSYH deflatörü 1'den büyüktür.

ifadelerinden hangileri doğrudur? (2010, baz yıldır.)

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

Çözüm: 2010 yılında Nominal GSYH;

Y2010 = (PA • Q

A) + (P

B • Q

B)

Y2010 = (200 • 10) + (100 • 50)

Y2010 = 2.000 + 5.000

Y2010 = 7.000

Soruda 2010 yılı baz yıl olarak verildiği için sabit fiyatlarla hesaplanan 2010 yılı Reel GSYH'da aynı hesapta 7.000'dir.

2011 yılında Nominal GSYH:

Y2011 = (PA • Q

A) + (P

B • Q

B)

Y2011 = (150 • 20) + (120 • 40)

Y2011 = 7.800

2011 yılında reel GSYH'yı hesaplamak için 2011 yılındaki üretimi 2010 yılının fiyatları ile çarpmak gerekir. (Baz yıl bu yıl olduğu için)

Reel GSYH2011 = (PA

2010 • QA

2011) + (PB

2010 • QB

2011)

Reel GSYH2011 = (10 • 150) + (50 • 120)

Reel GSYH2011 = 7.500

2011 GSYH deflatörü:

al GSYH2011min

...

. ,

.

F E

F E

F EReel GSYH

No

7 5007 800

100

1 04 100 104

1002011

:

:

:

=

= =

=

Sonuç olarak;

2011'de nominal GSYH (7.000'den 7.800'e) artmıştır.

2011'de reel GSYH (7.000'den 7.500'e) artmıştır.

2011 GSYH (1,04) 1'den büyüktür.

Cevap E


2013 - KPSS / AB 000000000

16. Aşağıdakilerden hangisi bir stok değişkendir?

A) Gelir B) Harcama

C) Sermaye miktarı D) Yatırım

E) Bütçe açığı

Çözüm: Belirli bir zaman aralığı içerisinde ölçülebilen de-ğişkenler akım değişken; belirli bir an itibariyle ölçülebilen değişken stok değişkendir.

Akım ve Stok değişkenler

ü GSMHü Harcanabilir gelirü Kişisel gelirü Ücret, maaşü Millî gelirü Tüketimü Yatırımü Tasarrufü İhracatü İthalatü G, T, TRü Bütçe açığıü Ödemeler bilançosuü Cari işlemler hesabıü Faizü X, M, NX

ü Para arzı stokuü Servetü Sermayeü İş gücü stokuü Ulusal borç

Cevap C

17. Aşağıdakilerden hangisi, mal ve para piyasasının eşanlı dengede olduğu fiyat düzeyi-hasıla bileşim-lerini gösterir?

A) Toplam arz eğrisi B) IS eğrisi

C) LM eğrisi D) Taylor Kuralı eğrisi

E) Toplam talep eğrisi

Çözüm: Toplam arz eğrisi: Ekonomideki tüm firmaların her fiyat düzeyinde satmak istedikleri hasıla düzeyini göste-ren eğridir. (a seçeneği)

IS eğrisi: Üzerindeki her noktada mal piyasasının dengede olduğu faiz ve gelir düzeyi arasındaki ters yönlü ilişkiyi ve-ren, negatif eğimli eğridir. (b seçeneği)

LM eğrisi: Üzerindeki her noktada para piyasasının denge-de olduğu faiz ve gelir arasındaki doğru yönlü ilişkiyi veren pozitif eğimli eğridir. (c seçeneği)

Taylor Kuralı: Para politikasının yürütülmesinde bekle-nenlerde, gerçekleşenlerde sapma olursa kurala göre kısa dönemli nominal faiz oranının kullanılmasıdır. (d seçeneği)

Mal ve para piyasalarının eşanlı dengede olduğu fiyat dü-zeyi hasıla bileşimlerini gösteren eğri ise toplam talep eğ-risidir.

Cevap E

18. Denk bütçe çoğaltanının tanımı aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?

A) Devlet bütçesinde gelirleri ve giderleri aynı oran-da artıran özel yatırım harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılaya etkisini gösteren çoğaltandır.

B) Devlet bütçesinde gelirler ve giderler sabitken otonom tüketim harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılaya etkisini gösteren çoğaltandır.

C) Devlet bütçesinde giderler sabitken bütçede ge-lirleri artırmanın gayrisafi yurt içi hasılaya etkisini gösteren çoğaltandır.

D) Devlet bütçesinde gelir ve giderleri aynı miktar-da artırmanın gayrisafi yurt içi hasılaya etkisini gösteren çoğaltandır.

E) Devlet bütçesinde giderler sabitken bütçede gelirleri artırmanın dış ticaret dengesine etkisini gösteren çoğaltandır.

Çözüm: Devlet bütçesinde gelir ve giderleri aynı miktarda arttırmanın gayrisafi yurt içi hasılaya etkisini gösteren ço-ğaltan "denk bütçe çoğaltanı"dır.

Yc

Gc

cT

Ycc

G

Y G

11

1

11

: :

:

T T T

T T

T T

=−

+−

−

=−

−

=

c m

Denk bütçe çoğaltanının değeri 1'dir (∆G = ∆T). Denk bütçede yapılan harcama kadar gayri safi yurt içi hasıla ar-tar (∆Y = ∆G). Ekonomideki etkisi genişleticidir.

Cevap D


2013 - KPSS / AB 000000000

19. Etkin ücretler ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangi-si doğrudur?

A) Emek arzı ile talebini eşitleyen ücret düzeyinden yüksek olup işsizlik oranının artmasına neden olurlar.

B) Emek arzı ile talebini eşitleyen ücret düzeyinden yüksek olup işsizlik oranının azalmasına neden olurlar.

C) Emek arzı ile talebini eşitleyen ücret düzeyine eşit olup işsizlik oranının azalmasına neden olurlar.

D) Emek arzı ile talebini eşitleyen ücret düzeyinden düşük olup işsizlik oranının artmasına neden olurlar.

E) Emek arzı ile talebini eşitleyen ücret düzeyinden düşük olup işsizlik oranının azalmasına neden olurlar.

Çözüm: İşsizliğin olduğu rekabetçi bir ekonomide den-geye ulaşabileceğini açıklayan ücret teorisi "Etkin Ücret Teorisi"dir. Bu teori birçok firmanın işçiye ödenecek ücre-ti neden geçimlik düzeyinin üzerinde belirlediğini inceler. Buna göre işçiye ödenen yüksek ücret, motivasyonu art-tırarak verimliliğin artmasına yol açar.

Etkin ücret teorisi aynı zamanda eksik istihdamda da den-geye gelinebileceğini ortaya koyar. Ücretin yüksek olduğu durum, firmaların emek talebini azaltarak gayri - iradi işsizliğin ortaya çıkmasına yol açar. Ancak çalışan işçiler işlerini kaybetme korkusu nedeniyle daha iyi çalışırlar ve istihdam düşük olsa bile üretim aynı kalabilir.

Etkin ücret teorisi ücret yapışkanlığının da nedenlerinden biridir. Yüksek ücretin verimliliği artırdığı durumda, işsizlik artsa bile ücretler pek düşmeyecektir.

Dolayısıyla etkin ücret, emek arz ve talebini eşitleyen ücret düzeyinden yüksek olup işsizlik oranının artmasına neden olur.

Cevap A

20. Kısa dönemde fiyatların yapışkan olduğu durum-da, nominal para arzındaki artış aşağıdakilerden hangisine yol açar?

A) Reel para arzı düşer.

B) Fiyatlar genel düzeyi düşer.

C) Üretim düzeyi artar.

D) İşsizlik oranı artar.

E) Nominal faiz oranı yükselir.

Çözüm: Kısa dönemde fiyatların yapışkan olduğu durumda nominal para arzındaki artış parasal ortamda para arzı eğri-sini sağa kaydırır. Fiyatlar rijit (b seçeneği) olduğu için reel para arzı artar. (a seçeneği)

i

0 M

Md

Ms0

Ms1

d1

d0i

0

i1

Nominal faiz oranındaki azalma (e seçeneği) piyasada borçlanma faizi düşük olduğu için yatırım harcamalarını artırır.

Ekonomide yatırım harcamalarının artması üretim düzeyini artırır. Üretim düzeyinin artması demek istihdamın artması ve işsizlik oranının azalması (d seçeneği) demektir.

OIS

LM0

LM1i

i0

i1

Y0

d0

d1

Y1

y

Para arzındaki artış sonucu;

ü LM sağa kayar.

ü Nominal faiz oranı düşer.

ü Yatırım harcamaları artar.

ü Üretim - hasıla artar.

ü İstihdam artar.

ü İşsizlik oranı azalır.

Cevap C


2013 - KPSS / AB 000000000

21. Sermayenin marjinal etkinliği ve faiz oranı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?

A) Sermayenin marjinal etkinliği, faiz oranından her zaman büyüktür.

B) Sermayenin marjinal etkinliği, faiz oranından her zaman küçüktür.

C) Sermayenin marjinal etkinliği, faiz oranına her zaman eşittir.

D) Sermayenin marjinal etkinliği faiz oranından büyük ise yatırım yapmak kârlıdır.

E) Sermayenin marjinal etkinliği faiz oranından küçük ise yatırım yapmak kârlıdır.

Çözüm: Basit Keynesyen Modelde yatırımları belirle-yenler, sermayenin marjinal etkinliği ve faiz oranıdır.

Sermayenin marjinal etkinliği (verimliliği): Girişimcinin satın alacağı sermaye malının (makine gibi) ekonomik ömrü boyunca kendisine sağlayacağı net gelirin o günkü değerini, söz konusu sermaye malının alış fiyatına eşitleyen iskonto oranıdır.

Sermayenin bugünkü getirisi olarak faiz oranı (i) temel fak-tör kabul edildiği için sermayenin marjinal etkinliği (MEC) ile faiz oranı (i) karşılaştırılır.

MEC > i → Yatırım yapmak kârlıdır.

MEC < i → Yatırım yapmak kârlı değildir. (e seçeneği)

MEC = i → Yatırım için kararsızlık söz konusudur.

MEC her zaman faiz oranından büyüktür, küçüktür ya da eşittir denilemez (a, b ve c seçenekleri). Bunların alacak-ları değere göre yatırım kararı belirlenir.

Cevap D

22. Beklenen enflasyon oranının % 9, beklenmeyen enflasyon oranının % 1 olduğu bir ekonomide gerçekleşen reel faiz oranı % 2 olduğuna göre, nominal faiz oranı % kaçtır?

A) 3 B) 7 C) 8 D) 11 E) 12

Çözüm:

Nominal Faiz Oranı (i)

Reel Faiz Oranı (r)

Beklenen Enflasyon Oranı (πe)

= +

i = %2 + %9

i = %11

Beklenen enflasyon oranına göre nominal faiz oranı %11 fakat beklenmeyen enflasyon oranını da eklediğimizde%11 + %1 = %12'dir.

Cevap E

23. İktisat politikasını yönetenlerin, politika sonuçla-rını tahmin ederken kişilerin bekleyişlerinin de-ğişmeyeceğini varsayan modelleri kullanmasına yönelik yapılan eleştiriye ne ad verilir?

A) Lucas Kritiği B) İmkânsız Üçlü

C) Ockham’ın Usturası D) Leontief Paradoksu

E) Terkip Hatası

Çözüm: Lucas Kritiği: Yeni Klasik Robert Lucas, ekono-mide politika uygulayıcı karar birimlerinin bir politikayı uygu-lamaya koyarken iktisadi ajanların beklentilerinin değiş-meyeceği varsayımı altında uygulamaya konulmasına tepki gösteren eleştiridir.

Lucas kritiğine göre, bir politika uygulandığında, politikanın etkisi ile ajanların beklentisi değişiklik gösterir. Bu nedenle po-litika ortaya konulurken izlenen politikanın ajanların beklentile-rini de değiştireceği göz önüne alınarak karar alınmalıdır.

Dolayısıyla iktisat politikasını yönetenlerin politika sonuçlarını tahmin ederken kişilerin beklentilerinin değişmeyeceğini var-sayan modellere yapılan eleştiriye Lucas Kritiği adı verilir.

Cevap A

24. Stokları beklemediği biçimde artan bir firma hak-kında aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?

A) Planlanan yatırımı artmıştır.

B) Planlanan yatırımı azalmıştır.

C) Gerçekleşen yatırım, planlanan yatırıma eşittir.

D) Gerçekleşen yatırım, planlanan yatırımdan küçüktür.

E) Gerçekleşen yatırım, planlanan yatırımdan büyüktür.

Çözüm:

45°

Planlanan harcama (AE)

Gerçekleşen harcama (y)

0

E

AE

y Y

stoklar azalır

stoklar artar

y < A

E

y > AE

y > AE iken;

ü Gerçekleşen harcama, planlanan harcamadan büyüktür. (Gerçekleşen yatırımlar > planlanan yatırımlar)

ü Toplam arzın toplam talebi aştığı bu ortamda, firmala-rın elindeki stoklar beklenmedik biçimde artmıştır.

ü Bu durumda firmalar gelecek dönem için üretimlerini azaltırlar ve gelirdeki azalma "E" denge noktasına doğ-ru hareket eder.

Cevap E


2013 - KPSS / AB 000000000

25. Aşağıdakilerden hangisi, tahvil talep eğrisinin sağa kaymasına yol açar? (Tahvil fiyatları dikey eksende yer almaktadır.)

A) Servetin azalması

B) Beklenen faiz oranının artması

C) Beklenen enflasyon oranının artması

D) Diğer varlıklara göre tahvilin likiditesinin artması

E) Diğer varlıklara göre tahvilin risklilik derecesinin artması

Çözüm: Tahvil talep eğrisinin sağa kaymasına neden olan faktörler;

ü Servetin artması (a seçeneği)

ü Beklenen getirinin artması

ü Diğerlerine göre tahvilin likiditesinin artması

ü Diğerlerine göre tahvilin risklilik derecesinin azalması (e seçeneği)

ü Bilgi edinme maliyetinin azalması

ü Beklenen enflasyon oranı ve beklenen faiz oranının azalması (b ve c seçeneği) tahvil talep eğrisini sağa kaydırır.

Cevap D

26. Aşağıdakilerden hangisi, ticari banka bilançoları-nın aktifinde yer alırken TCMB analitik bilançosu-nun pasifinde yer alır?

A) Ticari bankaların zorunlu rezervleri

B) Ticari bankaların verdiği tüketici kredileri

C) TCMB’nin verdiği reeskont kredileri

D) Ticari bankaların sahip olduğu devlet iç borçlan-ma senetleri

E) Ticari bankaların aldığı sendikasyon kredileri

Çözüm: Bir ticari banka bilançosunun aktif ve pasifinde yer alanlar;

Aktif(Fon Kullanım Yapısı)

Ticari Bankanın Bilançosu

Pasif (Fon Kaynak

Yapısı)

1. Nakitler1. Mevduatlar Vadesiz mevduatlar Vadeli mevduatlar

2. Rezervler Zorunlu Rezervler Serbest Rezervler

2. Mevduat Dışı Kaynaklar Merkez Bankasından

Borçlanma (Reeskont Kredisi) Diğer Bankalardan Borç-

lanma (İnterbank) Uluslararası piyasalardan

borçlanma (Sendikasyon Kredisi)

Menkul Kıymetler (MK ihracı)(Tahvil ve bono ihraç etme)

3. Krediler Uzun Vadeli Krediler Kısa Vadeli Krediler

4. Menkul Kıymetler Kamu (Devlet tahvili,

hazine bonosu) Diğer

5. Diğer Varlıklar (İştirak-ler, duran varlıklar)

3. Sermaye (Özkaynaklar) Bankaların ödenmiş

sermayesi Yedek akçeler Yeniden değerleme fonları Dönem kârı

4. Diğer Pasifler

Bunlar içerisinde ticari banka bilançosunun aktifinde yer alan zorunlu rezervler (kanuni karşılıklar), MB analitik bilançosunun pasifinde yer alır.


2013 - KPSS / AB 000000000

T.C. MERKEZ BANKASI ANALİTİK BİLANÇOSU

VARLIKLAR YÜKÜMLÜLÜKLER

I. DIŞ VARLIKLAR

II. İÇ VARLIKLAR

A) Nakit işlemler

1. Hazine borçları

2. Bankacılık sektörüne açılan nakit krediler

3. TMSF’ye kullandırılan krediler

4. Diğer kalemler

B) Değerleme hesabı

C) IMF acil yardım takip hesabı (Hazine)

I. TOPLAM DÖVİZYÜKÜMLÜLÜKLERİ

A) Dış Yükümlülükler

B) İç yükümlülükler

1. Döviz olarak takip olunan mevduat

2. Bankaların döviz mevduatı

II. MERKEZ BANKASI PARASI

A) Rezerv Para

1. Emisyon

2. Bankalar mevduatı

ü Bankalar zorunlu karşılıkları

ü Bankalar serbest imkanı

3. Fon hesapları

4. Banka dışı kesim mevduatı

B) Diğer Merkez Ban-kası Parası

1. Açık piyasa işlemleri

2. Kamunun ¨ mevduatı

Cevap A

27. Paranın kullanılmadığı, malların mallarla değiştirildiği bir takas ekonomisinde 20 tane mal vardır.

Buna göre, bu ekonomideki göreli fiyat sayısı aşağıdakilerden hangisine eşittir?

A) 19 B) 20 C) 45 D) 190 E) 450

Çözüm: Tüm mal ve hizmetlerin değerinin parayla ölçülmesi, paranın ekonomik değerinin ölçümü amacıyla kullanılmasıdır.

Paranın olmadığı, malın malla değiştirildiği takas ekonomisin-

de, para kullanılmadığı için N tane mala karşılık N N

21: −^ h

kadar fiyat vardır.

Soruda 20 tane (N) mal olduğu için;

ö ý ý .N N

g reli fiyat say s mevcuttur2

12

20 19190

:−= =

^ h

Takas ekonomisinde görülen bu kadar çok fiyat pratik alış-verişi imkânsız hale getirmektedir. Bu sorunu çözmek için ekonomiye parayı dahil etmek gerekir.

Cevap D

28. Bir yatırımcı, nominal değeri 1.000 TL olan bir yıl vadeli iskontolu bir tahvili 800 TL’ye satın almıştır.

Buna göre, bu tahvil için vadeye kadar verim % kaçtır?

A) 4 B) 14 C) 25 D) 40 E) 50

Çözüm:

I. yol:

al De er hra De erið Ý ç ð−min

.

( ) ýGetiri Verim Oranhra De eri

No

8001 000 800

Ý ç ð

=−

=

=

Verim Oranı = %25'tir.II. yol:

FV (gelecekteki değer − nominal değer) = 1.000

PV (bugünkü değeri) = 800

n (yıl sayısı) = 1

i (verim oranı (faiz oranı)) = ?

FV = (1 + i)n • PV

1.000 = (1 + i) • 800

1.000 = 800 + 800i

200 = 800i

i = 200 / 800

i = 0,25'tir.

Cevap C


2013 - KPSS / AB 000000000

29. A ve B mallarının üretimi için sadece emeğe ihtiyaç duyulmaktadır. X ve Y ülkelerinde bu mallardan bir birim üretebilmek için gerekli emek miktarı saat cin-sinden aşağıdaki tabloda verilmiştir:

A B

X ülkesi 4 saat 3 saat

Y ülkesi 1 saat 2 saat

Buna göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Y ülkesi, A malı üretiminde mutlak üstünlüğe sahiptir.

B) Y ülkesi, B malı üretiminde mutlak üstünlüğe sahiptir.

C) Y ülkesi, A malı üretiminde karşılaştırmalı üstün-lüğe sahiptir.

D) Y ülkesi, B malı üretiminde karşılaştırmalı üstün-lüğe sahiptir.

E) Y ülkesinde üretilebilecek B malı miktarı, A malı miktarından daha çoktur.

Çözüm:

A B

X ülkesi 4 saat 3 saat

Y ülkesi 1 saat 2 saat

Yukarıdaki örnekte bir işçinin X ve Y ülkesindeki üretim mik-tarı değil; her iki ülkede üretim yapmak için gerekli emek miktarı saat cinsinden verilmiştir.

A ve B mallarının her ikisinde de X ülkesinde daha fazla zaman harcandığına göre bu malların maliyeti Y ülkesine göre X ülkesinde daha fazladır. O halde her iki malda da Y ülkesi mutlak üstündür.

Y ülkesi, X ülkesine göre A malında 4 kat, B malında 1,5 kat üstün olduğuna göre daha üstün olduğu A malında kar-şılaştırmalı üstünlüğe sahiptir. B malında ise karşılaştırmalı dezavantajı daha az olduğu için X ülkesi karşılaştırmalı üs-tünlüğe sahiptir.

Ancak E seçeneğinde belirtilen "Y ülkesinde üretilebilecek B malı miktarı, A malı miktarından daha çoktur" ifadesi de yanlış cevaptır. Dolayısıyla soru iki cevaplıdır.

Cevap D, E

30.

I. Tarifeler

II. İthalat kotaları

III. Kambiyo denetimi

IV. Gönüllü ihracat kısıtlamaları

Yukarıdakilerden hangileri, dış ticarete müdahale için kullanılan araçlardandır?

A) I ve II B) I, II ve III C) I, II ve IV

D) II, III ve IV E) I, II, III ve IV

Çözüm: Dış ticarete müdahale için kullanılan araçlar şu şe-kilde sıralanabilir.Gümrük Tarifesi; malın ülke sınırından geçişi sırasında alınan vergidir.Tarife uygulamanın vergi geliri elde etmek ve yerli üreticiyi korumak gibi iki temel amacı vardır.Tarife Türleria) Ad - Valorem Tarife: İthal olunan malın değeri oranında uygulanan gümrük vergisidir.b) Spesifik Tarife: İthal olunan maldan adet, ton, tonaj gibi ölçü birimlerine göre alınan gümrük vergisidir.c) Karma Tarife: İthal malın ham değerinden spesifik, işlenerek yaratılan değerinden de ad - valorem olarak verginin alınmasıdır.İthalat Kotaları; devlet tarafından, bir malın ithalatına ad - valorem veya spesifik bir tavan konmasıdır. İthalata kota kon-masının bir nedeni yerli üreticiyi korumak ise diğer nedeni de ülkeden çıkacak döviz miktarını baskı altına almaktır.İthalat Kotası Türleria) Global Kota: İthal olunan mala kota uygulanırken itha-latçının kim olacağı, malın hangi ülkeden ve hangi kapıdan gireceği konusunda düzenleme yapılmaz.b) Tahsisli Kota: Global kotanın yarattığı sıkıntıları önle-mek için malın ithalatı, ithalatçıya verilen özel izin belgele-riyle sınırlandırılır.c) Gümrük Tarifesi Kotası: Belli miktarda mal için indirimli tarife uygulanır, kota dolduktan sonra da normal tarifeye ge-çilir. Burada amaç tarife sistemini kullanarak malın ithalatını sınırlandırmaktır.İthalat Yasakları; bir malın ülkeye girişinin tümden engel-lenmesidir.Döviz Kontrolü (Kambiyo Denetimi); bir ülkede döviz iş-lemlerinin sınırlandırılmasıdır. Bu uygulamada döviz rezerv-leri Merkez Bankası kontrolünde olduğundan daha az döviz satışıyla ithalat da sınırlanır.Tarife Benzeri Araçlarıa) Çoklu Kur Sistemi: Döviz kontrolü uygulanırken Merkez Bankasının farklı işlemler için farklı kurlar uygulamasıdır.b) İthalata Rakip Endüstrilere Sağlanan Subvansiyonlar: Bu uygulamada, devlet; ithal malın fiyatı ve yerli firmanın maliyeti arasındaki fark kadar firmaya ödemede bulunarak yerli firmayı korumaya çalışır.Yeni Korumacılık:a) Görünmez Engeller: Sağlık, hijyen, kalite ile ilgili olarak ithal edilecek mallara birtakım standartlar getirilmesi ve bu standartları taşımayan malların ülkeye alınmamasıdır.b) Gönüllü İhracat Kısıtlamaları: Bir gelişmiş ülkeyle az gelişmiş ülkenin kendi aralarında "anlaşmaya" varması ve az gelişmiş ülkenin kendi ihracatına kota koymasıdır.İhracat Subvansiyonuİhracat teşvikleri; ihracatçıya yüksek kurdan döviz ödemesi maliyet düşürücü önlemler, uluslararası piyasalarla ilgili bilgi paylaşımı, hızlandırılmış amortismanı gibi yöntemleri kapsar.Bağlı Ticaret; dış ticarette dövize bağlılığı azaltmak üzere yapmış oldukları özel anlaşmalardır.

Cevap E


2013 - KPSS / AB 000000000

31. Üyeleri arasında ticareti serbestleştirip üçüncü ül-kelere karşı ortak tarife uygulanmasını sağlayan, ayrıca emek ve sermaye gibi üretim faktörlerinin üye ülkeler arasında serbest dolaşımını gerekti-ren ekonomik bütünleşme türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tercihli ticaret anlaşması

B) Serbest ticaret bölgesi

C) Gümrük birliği

D) Ortak pazar

E) İkili serbest ticaret anlaşması

Çözüm: Ekonomik Birleşme Türleri:

1. Tercihli Ticaret Anlaşması: Birlik oluşturan ülkeler, bazı mallarda tarifeleri düşürür veya tümüyle ortadan kaldırırlar.

2. Serbest Ticaret Bölgesi: Birlik oluşturan ülkeler, kendi aralarında ticaret üzerindeki tüm engelleri kaldırırlar.

3. Gümrük Birliği: Ülkeler kendi aralarındaki tarifeleri kal-dırmakla birlikte, birlik dışından gelen mallara ortak tarife sistemi uygularlar.

4. Ortak Pazar: Ülkeler kendi aralarındaki mal ticareti dışın-da, faktör hareketi üzerindeki engelleri de kaldırırlar.

5. Ekonomik Birlik: Birleşmenin son aşamasıdır. Burada ülkeler, para ve maliye politikalarını da ortaklaştırırlar.

Cevap D

32. İki mal ve iki üretim faktörlü bir modelde; tam is-tihdam koşulları altında, tek bir üretim faktörünün arzı arttığında o üretim faktörünün yoğun olarak kullanıldığı malın üretiminin artacağını, diğer ma-lın üretiminin ise azalacağını ortaya koyan teorem aşağıdakilerden hangisidir?

A) Rybczynski B) Stolper-Samuelson

C) Leontief D) Singer-Prebisch

E) Monopolcü rekabet

Çözüm: İki mal ve iki üretim faktörlü bir modelde; tam is-tihdam koşulları altında, tek bir üretim faktörünün arzı art-tığında o üretim faktörünün yoğun olarak kullanıldığı malın üretiminin artacağını, diğer malın üretiminin ise azalacağını ortaya koyan teorem Rybczynski Teoremi'dir.

Stolper - Samuelson Teoremi: Bu teoreme göre, ülkeler arasında faktör donanımına göre yürütülen serbest dış tica-ret, ülkede bol olan faktörün millî gelirdeki payını arttırırken, kıt olan farktörün millî gelirdeki payını azaltır.

Kısacası bu teorem, uluslararası ticaretin millî gelir üzerin-deki etkilerini inceler.

Leontief Paradoksu: Faktör Donanımı Teorisi'nin test edil-mesidir. Amerika'nın dış ticaret rakamlarını analiz eden bu paradoksa göre Amerika emek - yoğun mallar satıp serma-ye - yoğun mallar satın almaktadır.

Singer - Prebisch Tezi: Az gelişmişliği yaratan "Uluslararası Ticaret Faklılıkları"dır.

Dış ticaret mekanizmasının az gelişmiş ülkelere zarar verdi-ğini ortaya koyar. Bu zararın nedeni dış ticaret haddinin az gelişmiş ülkeler için giderek düşmesidir.

R. Prebish'e göre dış ticaret haddinin az gelişmiş ülkeler için azalmasının nedenleri:

ü Engel yasasına göre az gelişmiş ülkelerin ihraç ettiği tarımsal malların gelir esnekliğinin düşük olması

ü Az gelişmiş ülkelerin ihraç ettiği doğal ham maddelerin yerine yapayların geçmesi

ü Az gelişmiş ülkelerdeki büyümeyle ortaya çıkan gelir artışının ithal mallara olan talebi arttırması

ü Az gelişmiş ülkelerdeki teknolojik yeniliklerin yaratacağı arz fazlasının, ihraç edilen ürün fiyatlarını düşürmesi

ü Gelişmiş ülkelerdeki güçlü sendikalarla verimlilikten sağlanan tasarrufun ürün fiyatını düşürmek yerine ücretin artmasının sağlanması

ü Dünyadaki güçlü şirketlerin ham madde alımlarında monopsonist, bu ülkelere nihai ürün ihracatında mo-nopolist davranması

ü Gelişmiş ülkelerdeki koruyucu önlemler nedeniyle az gelişmiş ülke çıkışlı malların fiyatının düşük tutulması zorunluluğu

Monopolcü Rekabet Teorisi: E. Helpman’a ait olan Mo-nopolcü Rekabet Teorisi’ne göre, sanayi mallarında dünya ticareti, ölçek ekonomilerinin bir sonucu olarak çift yönlü ol-maktadır. Bu teori, ülkelerin neden aynı sanayi malının farklı türlerini hem ihraç hem de ithal ettiğini yani “Endüstri İçi Ti-caretin” nedenini açıklamaya çalışmaktadır. Monopolcü Re-kabet Teorisi'ne göre sanayi mallarındaki çift yönlü ticaretin nedenleri “ürün farklılaştırması” ve “ölçek ekonomileridir”.

Cevap A


2013 - KPSS / AB 000000000

33. Gini Katsayısı aşağıdakilerden hangisini belirle-mek için kullanılır?

A) İşsizlik oranı

B) Gelir dağılımı eşitsizliği

C) Nüfusun büyüme oranı

D) Dış ticaretin büyüme oranı

E) Sermaye birikim oranı

Çözüm: Bir ülkedeki kişisel gelir dağılımı Lorenz Eğrisi ile ortaya konulur.

Lorenz eğrisinden hareketle bir ülkedeki millî gelirin ne ka-dar eşit dağıldığını ölçen ise Gini Katsayısıdır.

Gini Katsayısı, mutlak eşitlik doğrusu ile Lorenz eğrisi ara-sındaki bölgenin, Lorenz eğrisinin altındaki tüm ikiz kenar dik üçgenin alanına bölünmesiyle hesaplanır. Gini katsayı-sı 0 ile 1 arasında değer alır.

Katsayının 1'e yaklaşması gelir dağılımındaki eşitsizliğin arttığını, 0'a yaklaşması ise gelir dağılımındaki eşitsizliğin azaldığını ifade eder.

Birikimli Gelir

Mutlak Eşitlik Doğrusu Lorenz

Eğrisi

Birikimli

Nüfus

1

0,533

0,316

0,1640,058

0 0,20 0,40 0,60 0,80 1

Cevap B

34. Kalkınmakta gecikmiş ülkelerin, gelişmiş ülkeler-de geliştirilen teknolojilerden yararlanabileceğini ve bunun için özgün kurumlar kurmaları gerektiği-ni öne süren iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Harrod B) Lewis C) Gerschenkron

D) Marx E) Kuznets

Çözüm: "Farklılaştırılmış Sistem" teorisini geliştiren Gerschenkron sosyal yetenek ve teknoloji açığı arasında bağ kurmuş ve sosyal yeteneğin gelişmesiyle ülkelerin tek-nolojiyi yakalayabileceğini öngörmüştür.

Gerschenkron'a göre geç kalmış ülkelerin geç kalmışlık nedeni kendi iktisadi geri kalmışlıklarından kaynaklıdır.

Geri kalmış ülkeler, sanayileşmelerini, kendilerinin yaratma-sına gerek kalmadan öncü ülkeler tarafından daha önce ge-liştirilen teknolojik ve kurumsal gelişmelerden yararlanarak gerçekleştirebilirler.

Gelişmiş ülkeler, geç gelen ülkelere, teknik yardımda ve sermaye yardımında bulunabilir.

Bu analizde kurumlar önemlidir. Çünkü gecikmiş ülkeler, gelişmiş ülkelerde geliştirilen teknolojilerden kurduğu özgün kurumlar sayesinde yararlanacaktır.

Cevap C

35. Geri bağlantılı sektörün tanımı aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?

A) İhracatın üretim esnekliğinin birden yüksek olduğu sektördür.

B) İstihdamın üretim esnekliğinin birden yüksek olduğu sektördür.

C) İthalatının gelir esnekliğinin birden yüksek oldu-ğu sektördür.

D) Üretim arttığında birçok sektörden girdi talebi artan sektördür.

E) Sermaye-hasıla oranı yüksek olan sektördür.

Çözüm: Hirschman tarafından geliştirilen,

İleriye Doğru Bağlantı Etkisi; bir sektörün ürettiği mala olan talebin, o malı talep eden sektörün üretimi içindeki pa-yıdır.

Geriye Doğru Bağlantı Etkisi; bir sektörün diğer sektörler-den aldığı girdinin yapmış olduğu üretimdeki payıdır.

Rostow'da önder sektörlerin ekonomi üzerindeki etkilerini Hirschman'dan etkilenerek ileriye doğru bağlantı, yana doğ-ru bağlantı ve geriye doğru bağlantı etkileri çerçevesinde incelemiştir.

İleriye Doğru Bağlantı Etkisi; bir sektörün ürettiği malın diğer sektörlerde girdi olarak kullanılmasıdır.

Yana Doğru Bağlantı Etkisi; yeni girişimler, yeni firmaların oluşturulması

Geriye Doğru Bağlantı Etkisi; bir sektörün diğer sektörler-den girdi talep ederek söz konusu sektörlerin gelişmelerine yardımcı olması.

Cevap D


2013 - KPSS / AB 000000000

36. Aşağıdakilerden hangisi, W.W. Rostow’un “bü-yümenin aşamaları” kuramındaki “kalkışa hazırlık aşamasındaki toplum” tasvirine uymaz?

A) Ulaştırma yatırımlarının gerçekleştirilmesine çalışılır.

B) Siyasi, sosyal ve kültürel yapıda köklü zihniyet değişimleri gözlenir.

C) Toprağa dayanan elit tabakanın siyasi ve sosyal otoritesi azalır.

D) Kâr güdüsüyle hareket eden girişimciler ticaret ve sanayinin gelişmesinde önemli roller üstlenir.

E) Sosyal güvenliği yayarak ve gelir dağılımını düzelterek refah devleti kurulur.

Çözüm: Rostow'a göre gelişmenin beş aşaması vardır.

1. Geleneksel Toplum Aşaması

Kaynakların büyük bir kısmı tarım sektöründe kullanı-lır. Siyasi güç toprak sahipleri tarafından belirlenir. Bu aşamada tasarruf oranları oldukça düşüktür. Güce boyun eğen, kaderci bir toplum yapısı söz konusudur.

2. Kalkışa Hazırlık Aşaması

Gelişme için ilk değişikliklerin ortaya çıktığı aşamadır. Milliyetçilik akımı güçlüdür. Bu aşamada;

ü Demir yolları gibi sosyal sabit yatırımlar gerçekleştirilir.

ü Sanayide sermaye birikiminin finansmanını sağlamak için toprak vergileri arttırılır.

ü Zihniyet değişikliği gerçekleşir.

ü Yeni bir girişimci sınıf ortaya çıkar.

ü Beşeri ve nesnel sermaye yatırımları artar.

3. Kalkış Aşaması

Kalkınma süreklilik kazanmıştır. Bu sürekliliği sürdürecek ekonomik - sosyal yapı kurulmuştur.

Bu aşamadaki bir toplumda;

ü Tasarruf haddi artmış, millî gelirin en azından %5 - %10’u mertebesine ulaşmış olmalıdır.

ü Önemli istihdam yaratan temel yapım sanayileri kurulmuş olmalıdır.

ü Kalkınma önündeki tüm engeller kaldırılır, modern kesim ekonominin tümüne hakim olur.

4. Olgunluk Aşaması

Bu aşamada eskiye göre daha bir incelikli mallar üretilir ve artık profesyonel yöneticilerle çalışılır.

5. Kütlesel Tüketim Aşaması

Kişi başına gelir artmış, devletin vergi gelirleri artmış, oto-mobil üretimi artmış ve sosyal güvenliği yayarak, gelir dağı-lımını düzelterek refah devleti kurmuştur.

Cevap E

37. 24 Ocak 1980 kararları ile başlatılan politika paketi aşağıdakilerden hangisini içermemektedir?

A) İthalatın serbestleştirilmesi

B) Faiz hadlerinin düşürülmesi

C) Reel ücret ve maaşların düşürülmesi

D) Tarımda fiyat destekleme politikasının kapsam ve etkisinin azaltılması

E) Günlük kur uygulanması

Çözüm:

24 Ocak 1980 Kararları

ü IMF tarafından uygulanan ‘‘standart ortodoks - neo liberal istikrar politikaları’’ niteliğindedir.

ü Devlet müdahalesi asgari düzeye indirilmiştir.

ü Serbest piyasa ekonomisinin geçerli olduğu bu dönemde Fiyat Tespit ve Kontrol Komitesi de kaldırılmıştır.

ü İthal ikameci sanayileşme stratejisinden ihracata dönük sanayileşme stratejisine geçilmiştir.

ü Dış ekonomik ilişkiler serbestleştirilmiştir.

ü İhracatı teşvik amacı ile sık sık devalüasyona başvurulmuştur.

ü Yabancı sermaye teşvik edilmiştir.

ü Esnek döviz kuru sistemine geçilmiştir.

ü Döviz alım-satım işlemleri serbestleştirilmiştir.

ü 1984 yılından itibaren ithalat da kademeli olarak serbestleştirilmiştir.

ü KİT’lerin özelleştirilmesine ilişkin çalışmalar yapılmıştır. (1985’te başlayan KİT özelleştirmeleri başarılı olmamıştır.)

ü Tarımsal destekleme alımları sınırlandırılmıştır.

ü Faiz oranları serbestleştirilerek yüksek faiz politikası uygulanmıştır.

ü Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu liberalleştirilmiştir.

ü Ücretler baskı altına alınmıştır. Bu durum nitelikli iş gücü kaybına yol açmıştır.

ü Enflasyonla mücadele için yurt içi talep kısılarak daraltıcı politikalar uygulanmıştır.

ü 1981 yılı itibariyle günlük kur sistemine geçilmiştir.

ü 1989 yılından itibaren kambiyo kontrolü sona ermiştir.

Cevap B


2013 - KPSS / AB 000000000

38. Türkiye’de, 2002-2010 yılları arasında ödemeler dengesi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?

A) Mal ticaret dengesi bazı yıllar açık vermiş, hizmetler dengesi bazı yıllar açık vermiş, cari işlemler dengesi bazı yıllar açık vermiştir.

B) Mal ticaret dengesi bazı yıllar açık vermiş, hizmetler dengesi devamlı açık vermiş, cari işlemler dengesi bazı yıllar açık vermiştir.

C) Mal ticaret dengesi devamlı açık vermiş, hizmet-ler dengesi devamlı açık vermiş, cari işlemler dengesi devamlı açık vermiştir.

D) Mal ticaret dengesi devamlı açık vermiş, hizmet-ler dengesi bazı yıllar fazla vermiş, cari işlemler dengesi bazı yıllar açık vermiştir.

E) Mal ticaret dengesi devamlı açık vermiş, hizmet-ler dengesi devamlı fazla vermiş, cari işlemler dengesi devamlı açık vermiştir.

Çözüm: 2002 - 2010 yılları arasında, özellikle 2002 - 2008 yılları arasında sürekli büyüyen Türkiye Ekonomisi 2002 yı-lında 15.4 milyon dolar dış ticaret açığı vermiştir. Devam eden açık 2010 yılında 71.5 milyon dolara yükselmiştir.

Cari işlemler açığı ise 2003'te −7.5 milyon dolar iken 2010 yılında −48.5 milyon dolar açık vermiştir.

Mal ve ticaret dengesi devamlı açık verirken dönemde 2002 - 2010 yılları arasında hizmetler dengesi devamlı fazla vermiştir.

Cevap E

39. Türkiye’de 2005-2010 döneminde istihdam oranı aşağıdaki aralıkların hangisindedir?

A) % 40-49 B) % 50-59 C) % 60-69

D) % 70-79 E) % 80-89

Çözüm: Türkiye'de 2005 - 2012 yılları arasında istihdam oranları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

Yıllar İstihdam Oranları (%)

2005 41.5

2006 41.5

2007 41.5

2008 41.7

2009 41.2

2010 43

2011 45

2012 45.4

Tabloda da görüldüğü gibi 2005 yılında %41.5 olan istihdam oranı 2010 yılına gelindiğinde %43 oranında gerçekleşmiştir.

Kısaca 2005 yılında %41.5 olan istihdam oranı üç yıl aynı düzeyde seyretmiş ve daha sonra yükselmiştir. Ancak belir-tilen yıllar arasında istihdam oranı %50'nin üzerine çıkma-mıştır. Dolayısıyla da 2005 - 2010 yılları arasında istihdam oranının %40 - %49 oranları arasında olduğu doğrudur.

Cevap A

40.

I. 1998-1999

II. 2000-2001

III. 2003-2004

IV. 2008-2009

Yukarıdaki dönemlerden hangileri, Türkiye ekono-misi açısından kriz sürecini yansıtmaktadır?

A) I ve II B) I ve IV C) I, II ve IV

D) I, III ve IV E) I, II, III ve IV

Çözüm: Türkiye Ekonomisinde 1998 - 1999 yılları arasında yaşanan kriz süreci 1997 - 1998 Asya - Rusya krizinin etki-lerini de yansıtır.

1997 - 1998 Krizi

1997 yılında hız kazanan küreselleşme ve finansal serbest-leşme süreci ülke ekonomisini derinden etkilemektedir.

Bu süreçte dünya ekonomilerinin birbirine bağımlılığı art-makta, ülkenin makro ekonomik dengeleri değişmektedir.

1997’de Tayland’da başlayan kriz, Güney Doğu Asya ülke-lerini etkisi altına aldıktan sonra Latin Amerika ülkeleri ve Rusya’ya sıçramıştır.

Rusya’nın moratoryum ilan etmesiyle başlayan sıcak para çıkışları küresel boyutlu bu krizin Türkiye’yi de etkisi altına almasına neden olmuştur.

Bu kriz sürecinde Türkiye'de

• Faiz oranları yükselmiştir.

• İhracat ve ithalat oranları azalarak dış ticaret hacmi daralmıştır.

• İç borçlanma oranları artmıştır.

Krize Karşı Yürütülen İstikrar Programı

• 1998 yılında ihracatı arttırıcı, ithalatı azaltıcı tedbirler alınmıştır.

• 1998 yılınlda IMF ile Yakın İzleme Anlaşması imza-lanmıştır.

• 1999 yılında IMF ile Stand-by Anlaşması imzalanmıştır.

2000'li yıllara gelindiğinde "Bankacılık Sektörü"nün yaşa-dığı likitide açıkları yeni bir krize neden olmuştur.

Bunlardan ilki Kasım 2000 Krizi'dir.

Nedenleri;

ü Kronikleşen enflasyon

ü Kamu kesimi gelir - gider dengesizliği

ü Kamu kesimi borçlanma gereğinin artması

ü Faiz oranlarındaki artış

ü Yaşanan likitide sıkıntısı

ü Yapısal sorunlar

ü Spekülatif hareketler

ü Siyasi istikrarsızlık gibi faktörler ülkeyi yeni bir krizin eşiğine sürüklemiştir.

30

2013 - KPSS / AB 000000000

Yapılanlar;

ü 2000 Enflasyonla Mücadele Programı uygulanmış ancak program dönem ortasında yükselen cari açığın etkisiyle de başarısız olmuştur.

ü Dönemde birtakım yapısal reformlar yapılması öngörül-müştür. Bunlar;

• Sosyal Güvenlik Kurumlarının birleştirilmesi

• Sağlık hizmetleri harcamalarında tasarrufa gidilmesi

• Emeklilik yaşının yükseltilmesi

• Kayıt dışı istihdamla mücadele edilmesi

• Fonların tasfiye edilmesi

• Finansal piyasaların düzenlenerek sermaye yapısının iyileştirilmesi

• Tarım sektöründe Doğrudan Destekleme Politi-kasına geçilmesi

• Özelleştirme programının düzenlenmesi

Şubat 2001 Krizi

Nedenleri

ü Kur çapası uygulamasının başarısız olması

ü Bankalar arası piyasada yaşanan likitide sıkıntısı

ü Türk lirasının aşırı değerlenmesi

ü Gecelik faiz oranlarının yükselmesi

ü Dış ticaret açığının artması

ü Bankacılık sektöründeki yapısal düzenlemelerin yetersiz ve gecikmeli yapılması

ü Yüksek cari işlemler açığı yaşanması

ü Kamu bankalarının görev zararları artması

Yapılanlar

ü 2000 enflasyonla mücadele programında uygulanan döviz kuru çapası 2001 şubat ayında terk edilerek “dalgalı kur rejimi” uygulandı.

GÜÇLÜ EKONOMİYE GEÇİŞ PROGRAMI (GEGP)

ü İstikrarsızlığı ortadan kaldırmak ve ekonomiyi yeniden yapılandırmak

ü Dalgalı kur sistemi içinde enflasyonla mücadele etmek

ü Bankacılık sektörünü yeniden yapılandırıp reel sek-törle ilişki kurmasını sağlamak

ü Yasal alt yapı oluşturarak kamu finansman dengesini güçlendirmek

ü Ekonomik büyümenin sürdürülebilirliğini sağlamak

ü Kaynak kulllanım sürecinde verimliliği artırmak

ü Büyüme, yatırım ve istihdamı artırmak

ü Refah düzeyini kalıcı şekilde yükseltmek

ü Piyasa koşullarında ekonominin rekabet gücünü artırmak

Son olarak ABD'de 2008 - 2009 yılları arasında yaşanan Mortgage kredilerinden kaynaklı yaşanan kriz Türkiye Eko-nomisi üzerinde birtakım olumsuz etkiler yaratmıştır.

İKTİSAT TESTİ BİTTİ.CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.

Küresel Krizin Türkiye Üzerindeki Etkileri

ü Sanayi sektöründe kapasite kullanım oranları düşmüştür.

ü İşsizlik oranı artmıştır.

ü Türk lirasında yaşanan değer kaybı sonucu satınalma gücü azalmıştır.

ü Yabancı sermaye girişi azalmıştır.

ü Bankalar takipteki kredilerle ilgili sıkıntı yaşamıştır.

ü Toplam talep daralmıştır.

ü Krizin etkisiyle negatif büyüme oranı yaşanmıştır.

ü Dönemdeki en olumlu gelişme cari açığın azalmasıdır.

Krize Karşı Alınan Tedbirlerden Bazıları

ü Otomotivde ÖTV’nin üç ay süre ile indirilmesi

ü Faiz oranlarının indirilmesi

ü Sanayide kullanılan elektrikte uygulanan indirimli gece tarifesinin hafta sonralı ve diğer resmî tatil gün-lerini kapsayacak şekilde uygunlaştırılması

ü Yeni konutların satışından alınan KDV’nin üç ay süreyle %8’e indirilmesi

ü Beyaz eşya ve elektronik eşyada ÖTV’nin üç ay süre ile indirilmesi

ü SSK işveren primlerinde yapılan 5 puanlık indirim

ü Eximbank kredilerinin arttırılması ve sermayesinin güçlendirilmesi

ü Merkez Bankasının döviz mevduat munzam karşılıklarını düşürerek bankacılık sistemine kaynak yaratılması

ü Vergi alacaklarının taksitlendirilmesi

ü Kobilere faizsiz kredi sağlanması

ü Yurt dışında olan Türklerin paralarının Türkiye’ye getirilme-sine yönelik çalışmalar

ü Hisse senedi alım-satımında uygulanan stopaj oranının indirilmesi

Cevap C



2. Cevaplarınızı, cevap kağıdının İşletme Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.

0000000002013 - KPSS / AB İŞLETME

1. Girişimci ve yönetici tanımları arasındaki farklara göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Girişimci, üretim faktörlerini bir araya getirir.

B) Yönetici, bir ücret karşılığı görev üstlenen kişidir.

C) Girişimci, toplumun ihtiyaç ve isteklerini sezen kişidir.

D) Yönetici, girişimci gibi kârdan pay alır ve risk üstlenir.

E) Girişimcinin niteliklerinden biri de yöneticiliktir.

Çözüm: Girişimci, gereksinimleri karşılamak üzere iktisadi mal ve hizmet üretiminin gerçekleştirilmesi için üretim fak-törlerini bir araya getiren kişidir.

- Üretim faktörlerini bir araya getirip üretime yöneltir.

- Riskleri üstlenir.

- Yeni ürün üretim yöntemleri, pazarlar, girdi kaynak-ları bulur, geliştirir.

- Yönetici olarak da yer alabilir.

Yöneticiler de gereksinimleri karşılamak üzere iktisadi mal ve hizmet üretimi için üretim faktörlerinin bir araya getirilme-sini yönetir, ancak kârdan pay almaz, risk üstlenmez, görevi karşılığı sadece ücret alır.

Cevap D

2. Bir beyaz eşya fabrikasının üretim hattında çalışan-ların görevleri, yorgunluk ve monotonluğu azaltmak amacıyla periyodik olarak değiştirilmektedir.

Bu iş tasarımı uygulaması aşağıdakilerden hangi-sine bir örnektir?

A) Uzmanlaşma B) İş zenginleştirme

C) İş basitleştirme D) İş genişletme

E) Rotasyon

Çözüm: Rotasyon, işgörenin basitleştirilmiş değişik işlerde sırayla çalıştırılmasıdır. Temel amaç, işgörenleri monoton-luktan çıkartarak motivasyonu arttırmak, gizli yetenekleri ortaya çıkarmak, işe yabancılaşmayı önlemektir.

Cevap E

3. Ayakkabı üreten bir işletme, ayda 1.000 adet ayak-kabı üretmeyi planlamıştır. Ancak ortalama bir ayda; makine ve teçhizatın tamir-bakım süreleri nedeniyle 150 adet, personelin dinlenme süreleri nedeniyle 50 adet ve vardiya değişimleri nedeniyle 100 adet ayak-kabı üretilememektedir.

Buna göre, işletmenin aylık kapasite kullanım oranı yüzde kaçtır?

A) 70 B) 80 C) 85 D) 90 E) 95

Çözüm: Kapasite kullanım oranı, bir üretim biriminin kulla-nım kapasitesinin, aynı üretim biriminin maksimum kapa-sitesine olan oranıdır. Maksimum kapasiteye ulaşmak çok zor olduğundan genellikle kullanım kapasitesinin pratik ka-pasiteye olan oranıdır.

Normal (ulaşılabilir) kapasite = 1000

Kesinti-duraksama v.b. = 300 (150 + 50 + 100)

Fiili (gerçekleşen, mevcut) = 700 (1000 − 300).

Kapasite kullanım oranı = fiili kapasite (gerçekleşen kapasi-te) / normal kapasite (ulaşılabilir üretim miktarı)

K.K.O = 700 / 1000 = %70

Cevap A

4. Buzdolabı üreten bir işletme; bakım, arıza, onarım, çalışanların dinlendirilmesi gibi nedenlerle üretimde duraklamalara gitmekte ve üretim miktarı, en yüksek düzeydeki üretim miktarlarından daha az gerçekleş-mektedir.

Buna göre, duraklamalar sonucu ortaya çıkan kapasiteye ne ad verilir?

A) Etkin kapasite B) Gerçekleşen kapasite

C) Kısmi kapasite D) Teorik kapasite

E) Optimum kapasite

Çözüm: Normal (pratik-etkin) kapasite, bir işletme veya te-sisin olağan aksama ve gecikmeler (bakım, arıza, onarım, çalışanların dinlendirilmesi gibi) sonucunda ortaya konduğu üretim miktarıdır. Her zaman için ulaşılabilir üretim miktarı-dır. En yüksek üretim düzeyinden daha az gerçekleşir.

Cevap A


2013 - KPSS / AB 000000000

5. Aşağıdakilerden hangisi, iş değerleme yöntemleri arasında yer almaz?

A) Sıralama yöntemi

B) Sınıflama yöntemi

C) Puan yöntemi

D) Hisse opsiyonu yöntemi

E) Faktör karşılaştırma yöntemi

Çözüm: İş değerlemesi, işlerin organizasyonun genel hedef-lerine ulaşmasında önemi veya katkısı göz önünde bulundu-rularak göreceli iç değerini belirlemek için yapılan sistematik ve rasyonel değerlendirmedir. İş değerleme yöntemleri;

- Sıralama yöntemi,

- Sınıflandırma yöntemi,

- Puanlama yöntemi,

- Faktör karşılaştırma yöntemi,

- Faktör-puan derecelendirme gibi

Cevap D

6. İki veya daha fazla işletmenin, kendi faaliyetle-rine devam ederken bir yandan da belirli bir iş alanında süreli veya süresiz olarak kaynaklarını ve faaliyetlerini birleştirip sermaye katılımı yoluyla yeni bir kimlik altında işletme kurmalarına ne ad verilir?

A) İşletme birleşmesi

B) Sözleşmeye dayalı iş birliği

C) Ortak girişim

D) İşletme satın alma

E) İlişkisiz birleşme

Çözüm: Ortak girişim, iki ya da daha fazla işletmenin kendi faaliyetlerine devam ederken bir yandan da belirli bir iş ala-nında süreli veya süresiz olarak kaynaklarını ve faaliyetleri-ni birleştirip sermaye katılımı yoluyla yeni bir kimlik altında işletme kurmalarıdır. Çoğunlukla uluslararası işletmelerin yerel işletmelerle yatırıma girmesidir.

Cevap C

7. Organizasyondaki hiçbir üyenin birden fazla ami-re bağlanamayacağını ve sorumlu olamayacağını belirten klasik organizasyon ilkesi aşağıdakiler-den hangisidir?

A) Denge ilkesi

B) Sorumluluk ilkesi

C) Hiyerarşik yapı ilkesi

D) Emir-kumanda birliği ilkesi

E) Kontrol alanı ilkesi

Emir-kumanda birliği, her astın bir üstten emir alma ilkesidir. Böylelikle organizasyondaki hiçbir üye birden fazla amire bağlanamaz.

Cevap D

8. Bir organizasyonda işler görülürken belirli ilke ve yöntemlerin izlenmesi konusuna verilen ağırlık, aşağıdaki kavramlardan hangisiyle ifade edilir?

A) Kontrol alanı

B) Formalleşme derecesi

C) Merkezîleşme derecesi

D) İş bölümü ve uzmanlık derecesi

E) Çapraşıklık derecesi

Çözüm: Formalleşme (biçimselleşme) derecesi, bir orga-nizasyonda işler görülürken belirli ilke ve yöntemlerin izlen-mesidir.İşlerin nerede, ne zaman, kim tarafından yapılaca-ğının net ve ayrıntılı belirlenmesi, formalleşme derecesinin göstergesidir.

Cevap B

9. “Bürokraside herkes ancak yetmezlik düzeyine erişin-ceye kadar yükselir.” ilkesi aşağıdaki kavramlardan hangisiyle ifade edilir?

A) Peter ilkesi B) Parkinson kanunu

C) Selznik ilkesi D) Weber ilkesi

E) Fayol ilkesi

Çözüm: Peter ilkesi, hiyerarşik yapıyı mizahi bir felsefey-le açıklamaktadır. İlkeye göre “Bürokraside herkes ancak yetmezlik düzeyine erişinceye kadar yükselir.” Çalışanların kendi yetersizlik düzeyine kadar yükselme eğilimi vardır, çalışanlar mevcut işlerini yaptıkları sürece terfi edebilirler.Sonunda öyle bir pozisyona kadar terfi ederler ki, bir daha terfi etmelerini engelleyecek kadar kötü iş çıkarırlar.

Cevap A

10. Aşağıdakilerden hangisi, Uyum Yaklaşımı altında ele alınamaz?

A) Durumsallık Yaklaşımı

B) Genel Örgütsel Gruplaşma Yaklaşımı

C) Bilgi İşleme Yaklaşımı

D) Vekâlet Yaklaşımı

E) Temel Yetenek Yaklaşımı

Çözüm: Uyum (adaptasyon) Yaklaşımında, organizasyo-nun değişimi ve çevre koşullarına uyumu incelenir.

- Durumsallık Yaklaşımı

- Genel Örgütsel Gruplaşma Yaklaşımı

- Kaynak Bağımlılığı Yaklaşımı

- Örgütsel Strateji Yaklaşımı

- Bilgi İşleme Yaklaşımı

- Vekalet Yaklaşımı

- Kurumsallaşma Yaklaşımı

- Popülasyon Yaklaşımı

Cevap E


2013 - KPSS / AB 000000000

11. Aşağıdakilerden hangisi, değişikliklere karşı tepkilerin frenlenmesine ilişkin bir uygulama değildir?

A) Yenilik fikrinin sahipleri olan uzmanlarla yenilik-ten etkilenen icracı birimler arasındaki ilişkileri güçlendirme

B) Yenilikten etkilenen icracı birimler arasındaki ilişkileri güçlendirme

C) Yenilikleri yapan ancak sosyal yönü zayıf olan danışman ve uzmanların davranışlarını insancıl-laştırma

D) Danışmanlara, icracı personelle kaynaşmaları için duyarlılık eğitimi verme

E) Köklü yeniliklerin uygulanması için yeni bir örgütsel birim kurma

Çözüm: Değişikliklere karşı tepkilerin frenlenmesi (engel-lenmesi) uygulamaları,

- Uzmanlarla (yenilik fikrinin sahipler) yenilikten etki-lenen icracı birimler arasındaki ilişkileri güçlendirme,

- Yenilikleri yapan ancak sosyal yönü zayıf olan da-nışman ve uzmanların davranışlarını insancıllaştır-ma,

- Danışmanlara, icracı personelle kaynaşmaları için duyarlılık eğitimi verme,

- Köklü yeniliklerin uygulanması için yeni bir örgütsel birim kurma gibi

* Yenilikten etkilenen icracı birimler arasındaki ilişkileri güç-lendirmek, değişikliklere karşı tepkileri frenlemek değil, destek olmaktır.

Cevap B

12. Kişilerin; başarıyı kendilerinden, başarısızlığı ise başkalarından bilme yanılgısı aşağıdakilerden hangisiyle ifade edilir?

A) Seçici algılama B) Temel atfetme hatası

C) Öze yontan taraflılık D) Yansıtma

E) Hale etkisi

Çözüm: Öze yontan taraflılık, kişilerin başarıyı kendilerin-den, başarısızlığı ise başkalarından bilme yanılgısıdır.

Cevap C

13. Örgüt kültürünü; örgütte çalışanların davranış-larını, düşüncelerini ve değerlerini şekillendiren normlar sistemi olarak ele alan Handy’nin yaklaşı-mında aşağıdakilerden hangisi incelenmez?

A) Güç kültürü B) Rol kültürü

C) Görev kültürü D) Stratejik kültür

E) Birey kültürü

Çözüm: Handy yaklaşımı, örgüt kültürünü, örgütte çalışan-ların davranışlarını, düşüncelerini ve değerlerini şekillendi-ren normlar sistemi olarak ele alır. Örgütlerin sahip oldukları kültürleri dört gruba ayırarak inceler:

- Güç kültürü,

- Görev kültürü,

- Birey kültürü

- Rol kültürü

Stratejik kültür bu gruplama içerisinde yer almaz.

Cevap D

14.

I. Sosyolojik kökeni, erkeğin iş bölümü ve güç dağılımında otorite konumunda olduğu patriarkal düzene dayanır.

II. Paternalist kültür; otorite figürlerinin, diğerlerinin refahını geliştirme ve korumada temel sorumlu-luk aldığı ilişkiler düzeneğidir.

III. Paternalist sistemde, astın kendiliğinden ifade ettiği bir istek veya çatışma durumu otoriteye ve sisteme tehdit kabul edilir.

IV. Paternalizm, çalışanların hak ve özgürlüklerini işverenlerin vicdanı ile sınırlaması açısından Batı yazınında eleştirilmiştir.

Paternalizm ile ilgili yukarıdaki ifadelerden hangi-leri doğrudur?

A) I ve III B) II ve IV C) I, II ve IV

D) II, III ve IV E) I, II, III ve IV

Çözüm: Paternalizm,

- Sosyolojik kökeni, erkeğin iş bölümü ve güç dağılı-mında otorite konumunda olduğu patriarkal düzene dayanır.

- Paternalist kültür; otorite figürlerinin, diğerlerinin refahını geliştirme ve korumada temel sorumluluk aldığı ilişkiler düzeneğidir.

- Paternalist sistemde, astın kendiliğinden ifade ettiği bir istek veya çatışma durumu otoriteye ve sisteme tehdit kabul edilir.

- Paternalizm, çalışanların hak ve özgürlüklerini işve-renlerin vicdanı ile sınırlaması açısından Batı yazı-nında eleştirilmiştir.

Cevap E


2013 - KPSS / AB 000000000

15. Günde 10 saat çalışan bir fabrika, ayda 5.000 birim işleme kapasitesine sahiptir. Geçmiş yıllarda, ham madde temini ve bozulmalar nedeniyle ayda ortalama 3.000 birim işlenmiştir.

Buna göre, fabrikanın kapasite kullanım oranı aşağıdakilerden hangisidir?

A) 5.000 birim/ay B) 3.000 birim/ay

C) 2.000 birim/ay D) % 60

E) % 30

Çözüm: Kapasite kullanım oranı = İşletmenin kullandığı üre-tim kapasitesinin maksimum üretim kapasitesine oranıdır.Gerçek yaşamda maksimum kapasiteye ulaşmak çok zor olduğundan çalışma derecesinin kullanımı daha gerçekçidir.

Kapasite kullanım oranı = Fiili (kullanılan−gerçek) kapasite / Normal (pratik−etkin) kapasite

Fiili kapasite = 3000

Normal (pratik−etkin) kapasite = 5000 iken K.K.O = 3000 / 5000 = %60

Cevap D

16. Bir projeyi oluşturan faaliyetlerden B faaliyeti ile ilgili olarak aşağıdaki bilgiler verilmiştir.

Normal süre : 5 hafta

Hızlandırılmış süre : 3 hafta

Normal maliyet : 10.000 TL

Hızlandırılmış maliyet : 18.000 TL

B faaliyeti 4 haftada bitirilmek istenirse maliyeti kaç TL olur?

A) 11.000 B) 14.000 C) 18.000

D) 24.000 E) 28.000

Çözüm: Soruda PERT sorulmuştur. PERT, proje planlama-larında problemleri gerçeğe uygun çözebilmek için kulla-nılır. Üretimdeki gecikmeleri, takılmaları en aza indirgeyip parçalar arasında eş güdümlemeyi sağlar, projenin tamam-lanmasını hızlandırır. Daha önceden yapılmamış projelerin planlanmasında, sürenin tahmin edilmesinde kullanılır. Her faaliyetin iyimser, kötümser ve en muhtemel olarak zaman tahmini verilir. Soruda,

B faaliyeti 5 haftada 10000 TL maliyet

3 haftada 18000 TL maliyet ise

4 haftada 28000/2 = 14000 TL maliyet olur.

Cevap B

17. Bir ürünün üretim sürecindeki hata tipleri ve frekans-ları aşağıda verilmiştir.

Hata tipi Frekans

Malzeme 4

Boya 3

Üretim 20

Ölçüm 16

Nakliye 7

Klasik Pareto analizine göre, ilk % 80’lik hata kıs-mında yer alan kategoriler aşağıdakilerin hangi-sinde birlikte verilmiştir?

A) Üretim - Ölçüm - Nakliye

B) Üretim - Ölçüm - Boya

C) Üretim - Malzeme - Boya - Ölçüm

D) Üretim - Nakliye - Malzeme - Boya

E) Boya - Malzeme - Nakliye - Ölçüm

Çözüm: Pareto analizi, İtalyan ekonomist ve sosyolog V. Pareto tarafından geliştirilmiştir. 80:20 kuralı olarak da bili-nen diyagramda genel olarak sınırlı sayıdaki unsurlar (yak-laşık %20), olayların büyük çoğunluğunun (yaklaşık %80) sebebini oluşturmaktadır. Sorudaki bilgilere bakıldığında ise ilk % 80’lik hata kısmında, en yüksek frekanslara sahip olan üretim-ölçüm ve nakliye yer alır.

Cevap A

18. Bir işletme, taşınabilir bellek montajı yapmaktadır. Ta-şınabilir belleğin standart maliyeti 75 TL’dir. Bunun 50 TL’sini iş gücü maliyeti, 15 TL’sini malzeme maliyeti, 10 TL’sini de diğer maliyetler oluşturmaktadır. Ürünün satış fiyatı 150 TL’dir.

İşletme, sadece iş gücü maliyetini azaltarak top-lam faktör üretkenliğini % 50 artırmak isterse iş gücü maliyetini kaç TL’ye düşürmelidir?

A) 20 B) 25 C) 30 D) 35 E) 40

Verimlilik = Çıktı / Girdi (iş gücü maliyeti + malzeme + diğer maliyetler)

Standart maliyeti 75

İş gücü maliyeti 50 TL

Malzeme maliyeti 15TL

Diğer maliyetler 10 TL

Satış fiyatı 150 TL’dir. Yani verimlilik 150/75 = 2’dir. Üret-kenliğin %50 arttırılmak istenmesi verimliliğin 3 olmasıdır ve üretkenliğin artması iş gücü maliyetinin azaltılmasına bağ-lanmıştır. Verimliliğin iş gücü maliyetini azaltıp %50 arttırıl-ması için iş gücü maliyetinin %50 azaltılması gerekir. Buna göre 50 TL olan iş gücü maliyeti 25 TL olacaktır.

Cevap B


2013 - KPSS / AB 000000000

19. Bir yönetici, beş yatırım alternatifi arasından seçim yapmak istemektedir. Aşağıdaki tabloda bu alternatifle-rin farklı talepler doğrultusunda getirileri görülmektedir.

Alternatifler Talep

Düşük Yüksek

A1 -250 650

A2 100 400

A3 50 300

A4 -100 500

A5 150 250

Maksimin karar kriterine göre, seçilmesi gereken alternatif aşağıdakilerden hangisidir?

A) A1 B) A2 C) A3 D) A4 E) A5

Çözüm: Karar teorisi, karar verme teknikleri arasında yer alır. Karar Teorisi, karar analizi, alternatiflerin en iyisini seç-mek için akılcı bir sürecin kullanılması ile ilgilenir.

1- Riskli koşullarda karar verme

2- Tam belirli koşullarda karar verme

3- Tam belirsiz koşullarda karar verme

a. Maksimaks

b. Eşit ağırlık (laplace)

c. Maksimin: Kötümser bir karar kriteridir. Kriterinde her bir seçenek için en kötü olayın gerçekleşeceği varsayılır ve en kötü sonuçlar arasından en iyi kazanç seçilir. Kötünün en iyisini çıkarmaya dayanan muhafazakar bir anlayıştır. Soruda verilen tabloda yer alan alternatiflerdeki düşük ta-leplerin en yükseği 150’dir ve A5 alternatifindedir.

Cevap E

20. Aşağıdakilerden hangisi, stok modellerinin ele aldığı konulardan biridir?

A) Kritik yolu oluşturan faaliyetler

B) Ekonomik sipariş miktarı

C) Ortalama talep düzeyi

D) Kuyrukta bekleyen müşteri sayısı

E) Sistemde harcanan ortalama süre

Stok, üretim sisteminde mamul üretimine dolaylı veya do-laysız dahil olan tüm fiziki varlıklar ve mamullerdir.Varlıkla-rın miktarı veya parasal değeri ile ölçülür. İşletmelerin türleri ve büyüklüklerine göre değişiklikler gösterir ve önem taşır-lar.İşletmelerin stok yönetimi ile üretim ve pazarlama süre-cinde istenen ürünlerin, istenilen miktar ve tam zamanında hazırlanmasını sağlar, optimum stok ve sipariş miktarını belirlemeyi amaçlar. Stok modelleri ve ele aldığı konular:

- Ekonomik sipariş miktarı modeli

- Malzeme ihtiyaç planlaması (MRP)

- İmalat kaynak planlaması (MRP II)

- Tam zamanında üretim (JIT)

- ABC analizi gibi…

Cevap B

21. Aşağıdakilerden hangisi, tam zamanında satın almanın kritik elemanlarından biri değildir?

A) Tedarik türü

B) Azaltılmış partiler

C) Sık ve güvenilir teslim programları

D) Kısaltılmış ve yüksek güvenilirlikli tedarik süre-leri

E) Yüksek kaliteli malzemeler

Çözüm: Tam zamanında (JIT) üretim sistemi, üretimi ve verimliliği arttırmak için geliştirilen bir stratejidir. Çoğunlukla bir stok kontrol sistemi olarak tanınmıştır. Tam zamanında tedarik prensibi (JIT) Toyota firması tarafından geliştirilip uygulanmıştır. Stoklar kaçınılması gereken zararlı ve hatta tehlikeli kabul etmiş ve doğru miktar, doğru zamanda üre-tim amaçlanmıştır. Tam zamanında satın almanın kritik ele-manları ise,

- Azaltılmış partiler,

- Sık ve güvenilir teslim programları,

- Kısaltılmış ve yüksek güvenirlikli tedarik süreleri,

- Yüksek kaliteli malzemeler gibi…

Cevap A

22. Aşağıdakilerden hangisi, toplam kalite yönetimi-nin amaçları arasında yer almaz?

A) Kalite performansına erişilmede gereken basit yaklaşımları kullanabilmek

B) Gerekli işlemleri tespit etmek ve performans kriterleri belirlemek

C) Haberleşme alanında etkin yollar belirlemek

D) Problem çözmede bireysel yaklaşımı benimse-mek

E) Ürün işlem zamanlarını kısaltmak

Çözüm: Toplam kalite yönetimi; tüketici isteklerini en eko-nomik düzeyde karşılamak amaçlı işletme bünyesinde yer alan ünitelerin yaratılması, yaşatılması ve geliştirilmesi ça-balarını koordine eden sistemdir. Yöneticilere yol gösterir ve daha doğru karar vermelerini sağlar. Başlıca amaçları:

- Kalite performansına erişilmede gereken basit yak-laşımları kullanabilmek

- Gerekli işlemleri tespit etmek ve performans kriter-leri belirlemek

- Ürün işlem zamanlarını kısaltmak gibi…

*Toplam kalite yaklaşımında bireysel bir yaklaşımın benim-senmesi mümkün değildir.

Cevap D

36

2013 - KPSS / AB 000000000

23. Aşağıdakilerden hangisi, tedarik zinciri perfor-mansının ölçülmesinde kullanılan ölçütler arasın-da yer almaz?

A) Kaynak kullanımı B) Hizmet seviyesi

C) Çevrim süresi D) Stok seviyesi

E) Temin süresi

Çözüm: Tedarik zinciri, mal ya da hizmetin üretilmesi ve müşteriye ulaştırılması da dahil birbirini takip eden tesis, fonksiyon ve faaliyetler dizisidir. Sanayi ve işletmeye göre değişse de üretim ve hizmet işletmelerinde de bulunmak-tadır. Performans ölçümü, tedarik zincirinin araştırma ve analizinde önemli konulardan biridir Performans ölçümünde kullanılan ölçütler:

- Kaynak kullanımı

- Hizmet servisi

- Stok seviyesi

- Temin süresi gibi...

Cevap C

24. Aşağıdakilerden hangisi, istatistiksel kalite kont-rolünde kullanılan bir kontrol şeması değildir?

A) X kontrol şeması B) V kontrol şeması

C) R kontrol şeması D) P kontrol şeması

E) C kontrol şeması

Çözüm: İstatistiksel kalite kontrolü, kalite araçları içinde kullanılır ve kalite iyileştirmedeki en etkili araçlardan biridir.

• Nitel ölçümler:

- P (gruptaki kusurlu yüzde)

- C (bir üründeki kusur sayısı)

• Nicel ölçümler:

- X-bar (grup ortalaması-ortalama şeması)

- R (aralık şeması-en büyük-en küçük arasındaki fark)

Cevap B

25. Mamulün üretiminin, dış pazarda yerel bir üretici-ye yaptırıldığı stratejiye ne ad verilir?

A) Franchising B) Ortak girişim

C) Lisans anlaşması D) Sözleşmeli üretim

E) Anahtar teslim proje

Çözüm: Sözleşmeli üretim, mamulün üretiminin dış pa-zarda yerel bir üreticiye yaptırıldığı stratejidir. İşletmelerin markalı ve özellikli mallarının üretimini başka işletmelere yaptırmalarına imkân verir. Ürünlerin üretim izni, anlaşma ile diğer üretici firmalara verilir, pazarlama faaliyetlerini ise sözleşmeli üretim yapmak isteyen firma yapar. Üretim ve lo-jistik maliyetlerini azaltır, ucuz iş gücünden yararlanmasını sağlar, ithalat kısıtları bu stratejiyle aşılmış olur...

Cevap D

26. Aşağıdakilerden hangisi, pazarlama yöneticisinin kontrol edebildiği değişkenlerden biridir?

A) Ekonomi B) Politika

C) Teknoloji D) Kültür

E) Fiyatlandırma

Çözüm: Pazarlama, işletmenin önemli unsurlarından biridir. Yönetici, pazarlamanın başarısı için gereklidir. Ancak yöne-tici tüm değişkenleri kontrol edemez, işletme bünyesinde-ki değişkenleri kontrol edebilir. Fiyatlandırma gibi işletme bünyesindeki iç çevre değişkenlerini kontrol eder. Ekonomi, politika, teknoloji, kültür ise işletmenin dış çevresini oluştu-rur ve kontrol edilemez.

Cevap E

27. Üretici firmanın, riski tek başına aldığı ve gir-diği ülke pazarındaki tüm üretim ve pazarlama faaliyetlerini üstlendiği strateji aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ortak yatırım B) Lisans anlaşması

C) Doğrudan yatırım D) Doğrudan ihracat

E) Franchising

Çözüm: İşletmelerin dış pazara açılma yolları:

- İhracat (doğrudan-dolaylı)

- Ortak yatırım

- Franchising

- Lisans anlaşması

- Doğrudan yatırım gibi...

Doğrudan yatırım, üretici firmanın, riski tek başına aldığı ve girdiği ülke pazarındaki tüm üretim ve pazarlama faaliyetle-rini üstlendiği stratejidir.

Cevap C

28. Bir televizyon kanalının, bir işletmenin yeni bir icadıyla ilgili haber yapması ve bu icadı kamuoyu-na duyurması aşağıdakilerden hangisiyle adlan-dırılır?

A) Duyurum B) Halkla ilişkiler

C) Reklam D) Satış tutundurma

E) Sponsorluk

Çözüm: Duyurum, halkla ilişkilerin önemli araçlarından bi-ridir. Ücret ödemeden basın ve yayın araçlarından yarar-lanarak işletme yöneticileri, ürün ve hizmetleri hakkında haber niteliği taşıyan bilgiler verir. Bir televizyon kanalının işletmenin yeni icadıyla ilgili haber yapıp kamuoyuna du-yurması da duyurumdur. Ücret karşılığı yapılmış olsaydı “reklam” olurdu.

Cevap A


2013 - KPSS / AB 000000000

29. Obezite hastalığını önlemek amacıyla menülerine sağlıklı yiyecekler ekleyen gıda işletmelerinin bu davranışı aşağıdakilerden hangisine bir örnektir?

A) İlişkisel pazarlama

B) Sosyal sorumluluk pazarlaması

C) İçsel pazarlama

D) Bütünleşik pazarlama

E) Veri tabanlı pazarlama

Çözüm: Sağlık sorunlarının ve çevre kirliliğinin gündeme geldiği günümüzde işletmelerde bu yönde faaliyet göster-meye başlamışlardır. Böylece insan sağlığına dikkat ede-rek toplumu, tatmin yaratarak tüketicileri kâra ulaşarak da işletme korunmuş olur. Bu da sosyal sorumluluk pazarla-masıdır.Sorudaki obezite hastalığını önlemek için menüye sağlıklı yiyecekler ekleyen gıda işletmeleri de sosyal so-rumluluk pazarlama yaklaşımının bir örneğidir.

Cevap B

30. Ürün konumlandırmayla ilgili aşağıdaki ifadeler-den hangisi doğrudur?

A) Bir strateji süreci değildir.

B) Hedef pazarın seçilmesiyle sona ermez.

C) Tüketicilerin zihinlerinde, amaçlanan ürünün kavramını oluşturmaya yöneliktir.

D) Farklılaştırıcı avantajların seçimiyle sona erer.

E) Pazar bölümlendirmenin ortaya çıkardığı doğal bir süreç olarak değerlendirilemez.

Çözüm: Ürün konumlandırma, tüketicilerin zihinlerinde amaçlanan ürünün kavramını oluşturmaya yöneliktir. Rek-lam ve diğer pazarlama bileşenleri yoluyla hedef tüketicinin beyninde özel bir yer oluşturulur.

Cevap C

31. Bir işletme, dağıtım kanalını düzenlerken aşağıda-kilerden hangisine öncelikle dikkat etmelidir?

A) Tüketici ihtiyaçları ve satın alma alışkanlıkları

B) Siparişlerin büyüklüğü

C) Mamulün bozulabilirliği

D) Rakip işletmenin kullandığı dağıtım kanalı

E) Aracı sayısı

Çözüm: Dağıtım kanalı, ürünün tüketiciye akışını sağlayan süreçtir. Dağıtım kanalı kararları, pazarlama kararları üze-rinde stratejik olarak önemli etkiler yaratır. Seçilen dağıtım kanalı kararları, diğer pazarlama kararlarını da etkiler. İşlet-melerin dağıtım faaliyetleri işletme kontrolü içinde bulunan işletme içi ve işletme dışı kanal üyelerinin çalışmaları sonu-cu gerçekleşir. Dağıtım kanalı düzenlerken öncelikle “tüke-tici ihtiyaçları ve satın alma alışkanlıklarına” dikkat etmelidir.

Cevap A

32. Aşağıdakilerden hangisi, Ansoff Matrisindeki pa-zara derinlemesine girme stratejisini açıklar?

A) Yeni coğrafi bölgelere gitme

B) Daha etkin marka farklılaştırmasıyla rakiplerin müşterilerini çekme

C) Yeni ürün özellikleri geliştirme

D) Üretilen ürün çeşidini artırma

E) Başka pazarlara gitme

Çözüm: Ansoff Matrisinde büyüme stratejileri 4 kadranlı bir matriste oluşturulmuştur.

Mevcut mamuller Yeni mamuller

Mevcut pazarlar Pazara nüfuz etme

Mamul geliştirme

Yeni pazarlar Pazar geliştirme

Çeşitlendirme

Matrisin pazara girme stratejisinde mevcut ürün ve hizmet-lerle belirli mevcut pazar ihtiyaçları karşılanır. Marka fark-lılaştırılması daha da etkinleştirilerek rakiplerin müşterileri çekilir. Ayrıca fiyatları düşürme, reklamı arttırma gibi yollar ile marka farklılaştırılması daha da etkinleştirilerek rakiple-rin müşterileri çekilir.

Cevap B

33. Aşağıdakilerden hangisi, nominal faizi oluşturan unsurlardan biri değildir?

A) Yalın faiz oranı B) Enflasyon primi

C) Vade primi D) Likidite primi

E) Pazar risk primi

Çözüm: Nominal faiz oranı (yatırılan paranın büyüme ora-nı), piyasalarda en yaygın olarak kullanılan faiz oranıdır. Paranın maliyeti veya fiyatı olarak paranın zaman değerini ifade eder ve temel olarak etkileyen faktörler:

- Yalın (risksiz) faiz oranı

- Enflasyon oranı/primi

- Risk oranı (vade ve geri ödenmeme risk primi)

- Paraya olan gereksinimin artması (likidite primi)

Cevap E

38

2013 - KPSS / AB 000000000

34. Cari oranı yeterli bir likidite düzeyini gösteren iş-letmenin asit-test oranına göre likidite yetersizliği olduğu belirlenmişse bu işletmeyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak doğrudur?

A) Alacak devir hızı düşüktür.

B) Büyük tutarda stokları vardır.

C) Büyük tutarda ticari alacakları vardır.

D) Alacak devir hızı yüksektir.

E) Nakit yönetiminde sorun vardır.

Çözüm: Cari oran, işletmenin normal şartlar altında kısa vadeli yükümlülüklerini ödeyebilme yükümlülüğüdür = Dö-nen varlıklar / Kısa vadeli borçlar

Asit-test (likidite) oranı = Dönen varlıklar − Stoklar / Kısa vadeli borçlar

* Cari rasyo, işletmenin genel likidite durumunu yansıtarak işletmenin çalışma sermayesinin yeterli olup olmadığını ortaya koyar. Asit-test oranı dönen varlıklardan stokların düşülmesi sonucu kalan tutarın kısa süreli borçlara bölün-mesiyle bulunur. Stoklar, işletmelerin dönen varlıkları içinde likiditesi nispeten daha düşük olan kalemlerdir. Cari oranı yeterli bir likidite düzeyini gösteren işletmenin asit-test ora-nına göre likidite yetersizliği olduğu belirlenmişse bu işlet-meyle ilgili büyük tutarda stoklarının olduğu söylenir.

Cevap B

35. Sermaye yapısı teorilerinden Geleneksel Yaklaşım ile ilgili aşağıdaki önermelerden hangisi doğrudur?

A) İşletmeler borçlandıkça değerleri yükselir.

B) İşletmeler borçlandıkça değerleri düşer.

C) İşletmeler borçlandıkça değerleri değişmez.

D) İşletmelerin optimal bir sermaye yapısı vardır.

E) İşletmeler, finansal kaldıraçtan sonsuz şekilde yararlanır.

Çözüm: Sermaye yapısı teorileri, firmaların sermaye yapı-larının firma değeri ve sermaye maliyeti üzerinde nasıl bir etkisi olacağını incelemektedir (Net gelir - net faaliyet geliri yaklaşımı - geleneksel yaklaşım gibi). Geleneksel yaklaşım, sermaye maliyetinin sermaye yapısından bağımsız olma-dığını ve optimal bir sermaye yapısının olduğunu açıklar.Buna göre, işletmeler açısından tek bir optimal sermaye yapısı vardır ve işletmeler finansal kaldıraç derecesinden faydalanarak ağırlıklı ortalama sermaye maliyetlerini düşü-rerek piyasa değerini yükseltebilir.

Cevap D

36. Aşağıdakilerden hangisi, portföy yöneticisinin seçme yeteneğini gösteren bir ölçüttür?

A) Sharpe oranı B) Traynor oranı

C) Jansen alfa D) Beta

E) Etkin sınır

Çözüm: Jansen alfa ölçütü, genel bir yatırım fonu perfor-mans ölçütüdür. Portföy, menkul kıymet pazar doğrusunun ne kadar üzerinde yer alıyorsa, performansı o kadar yüksek demektir. Bu ölçüt, portföy yöneticisinin seçme yeteneğini gösterir.

Cevap C

37. C Şirketi’nin ödenmiş sermayesi 400 milyon TL ve borcu 600 milyon TL’dir. Şirketin piyasada 200 milyon adet hisse senedi vardır.

Bir önceki yıl hisse fiyatı 5 TL olan şirketin, Piya-sa değeri / Defter değeri oranı kaçtır?

A) 0,4 B) 1,0 C) 2,5 D) 5,0 E) 6,5

Çözüm: Piyasa / defter değeri = piyasa değeri / özsermaye veya hisse senedinin fiyatı / Hisse başına defter değeri ile bulunur. Bir şirketin piyasa değerinin şirketin öz sermayesi-nin kaç katı olduğunu gösterir.

Defter değeri = C şirketinin ödenmiş sermayesi 400 milyon TL / hisse senedi sayısı 200 milyon = 2

Piyasa değeri / defter değeri = 5 / 2 = 2,5

Cevap C

38. Kuponsuz bir devlet tahvili, 2 yıl vadeli olup 1.000 TL nominal değere sahiptir. Piyasa faiz oranı % 10’dur.

Buna göre, tahvilin süresi (duration) aşağıdakiler-den hangisidir?

A) 2 B) 10 C) 100 D) 1.000 E) 1.100

Çözüm: Sıfır kuponlu tahvillerde tahvil süresi (duration) vadeye eşittir. Soruda kuponsuz devlet tahvili olduğundan vadeye eşittir, yani 2’dir.

Cevap A

39. Nominal faiz oranı % 40 iken reel faiz oranı % 12 olarak hesaplanmışsa enflasyon oranı % kaçtır?

A) 4,8 B) 9,6 C) 12,5 D) 25,0 E) 28,0

Çözüm: Nominal faiz oranı %40

Reel faiz oranı %12

1 + reel faiz oranı = 1 + nominal faiz oranı / 1 + enflasyon oranı

1 + 0,12 = 1 + 0,40/1 + enflasyon oranı ise 1,40 / 1,12 = 1 + Enflasyon oranı

= 1,25 - 1

= 25,0

Cevap D

40. Dupont kontrol şeması ile yapılan bir gösterimde, diğer oranların aşağıdakilerden hangisi üzerindeki etkileri gösterilir?

A) Brüt satış kârlılığı B) Net satış kârlılığı

C) Aktif devir hızı D) Stok devir hızı

E) Öz kaynak kârlılığı

Çözüm: Dupont kontrol şeması, işletmenin varlık, kaynak ve faaliyet tercihlerinin üzerindeki etkisini etkileşimli olarak ortaya koymak için geliştirilmiştir. Çok sayıdaki oranın öz kaynak üzerindeki kârlılığı üzerindeki etkileri gösterir.

Cevap E

İŞLETME TESTİ BİTTİ.CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.



2. Cevaplarınızı, cevap kağıdının Maliye Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.

0000000002013 - KPSS / AB MALİYE

1. Petrol araması yapan bir kuruluşun belli bir alanda petrol bulduğu zaman diğer araştırmacı kurumlara da değerli ve kullanışlı bilgiler sunması aşağıdakilerden hangisine bir örnektir?

A) Üreticiden üreticiye olumsuz dışsallık

B) Üreticiden üreticiye olumlu dışsallık

C) Üreticiden tüketiciye olumlu dışsallık

D) Üreticiden tüketiciye olumsuz dışsallık

E) Tüketiciden tüketiciye olumsuz dışsallık

Çözüm: Soruda verilen bilgilere göre petrol araması yapan bir kuruluşun (ÜRETİCİ) diğer araştırmacı kuruluşa (ÜRE-TİCİ) kullanışlı bilgiler sunması (OLUMLU DIŞSALLIK). Bu durumda sorumuzun cevabı üreticiden üreticiye olumlu dış-sallıktır.

Cevap B

2. Ödenen vergi sonucunda mükelleflerin toplam faydalarındaki azalışın aynı olmasını savunan yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?

A) Eşit Fedakârlık Yaklaşımı

B) Eşit Oranlı Fedakârlık Yaklaşımı

C) En Az Fedakârlık Yaklaşımı

D) Ödeme Gücü Yaklaşımı

E) Yararlanma Yaklaşımı

Çözüm: Vergilemede eşitlik ilkesi; vergi ödeme gücü ba-kımından aynı olanların aynı vergilendirme şartlarına tabi tu-tulması, buna karşılık vergi ödeme gücü farklı olanların farklı vergilendirme şartlarına tabi tutulması şeklinde tanımlanabilir.

a) Eşit mutlak fedakarlık: Devletin almaya karar verdiği bir vergi yükü, toplumdaki bireyler arasında öyle bir paylaştırıl-malıdır ki vergi ödemenin sebep olduğu mutlak fayda kaybı herkes için aynı olsun. Buna göre bireylerin gelirleri farklı olmasına rağmen, toplumsal fayda yükü olarak herkesten aynı tutarda vergi alınmalıdır.

b) Eşit oransal fedakarlık: Toplumda geliri yüksek olan kişi-ler geliri az olanlara göre daha fazla fayda sağladıklarından, toplumsal fayda yükünün, geliri fazla olanlardan az olanlara göre daha fazla alınması gerektiği düşüncesine dayanır.

c) Eşit marjinal fedakarlık: Toplumsal fayda yükü toplu-mun en zenginlerinden alınmalıdır. Çünkü zenginlerin ge-lirlerinin marjinal faydaları fakirlerinkinden küçüktür. Sabit gelirliler ve fakirler toplam fayda yükünü taşımazlar.

d) Eşit fedakarlık yaklaşımı: Ödenen vergi sonucunda mükelleflerin toplam faydalarındaki azalışın aynı olmasını savunan yaklaşımdır.

Cevap A

3. Vergilerin gelir etkisiyle ilgili aşağıdaki ifadeler-den hangisi doğrudur?

A) Kişilerin, vergi sonrası geliri düşük bulmaları hâlinde çalışmaktan vazgeçmeleridir.

B) Kişilerin, vergi sonrası geliri yüksek bulmaları nedeniyle dinlenmeyi tercih etmeleridir.

C) Devletin vergilerle finanse ettiği yatırımlar dola-yısıyla millî gelirin artmasıdır.

D) Vergiden dolayı geliri azalan kişilerin, bu kaybı telafi etmek için daha çok çalışmalarıdır.

E) Vergiden dolayı artan kamu tasarruflarıyla finan-se edilen cari harcamaların kişi başına düşen geliri artırmasıdır.

Çözüm: Verginin Gelir Etkisi: Verginin olmadığı bir duruma kıyasla, yeni bir vergi getirildiğinde veya mevcut vergiler art-tırıldığında toplam reel geliri azalan mükelleflerin gayretlerini arttırarak kamu gelirlerinde artış sağlandığı durumlardır. Ver-gi gelir etkisinde temel esas, mükellefin daha fazla çalışarak daha fazla gelir elde edip vergi yükünü gidermesidir.

Verginin İkame Etkisi: Verginin gelir etkisinin aksine, vergi artışının; fiyatı düşen boş zamanı, pahalıya gelen çalışma süresi ile değiştirme eğilimine neden olmasıdır.

Cevap D

4. Pareto iyileştirmesi oluşturan değişmelerin, herhangi bir eşitlik ölçüsü üzerindeki etkisine ba-kılmaksızın benimsenmesi gerektiğini ifade eden pareto ilkesi aşağıdakilerden hangisine dayanır?

A) Toplumcu değer

B) Katma değer

C) Kamusal değer

D) Bireyselci değer

E) Devletçi değer

Çözüm: Pareto iyileştirmesi oluşturan değişmelerin, her-hangi bir eşitlik ölçüsü üzerindeki etkisine bakılmaksızın benimsenmesi gerektiğini ifade eden pareto ilkesi bireyselci değerdir.

Cevap D


2013 - KPSS / AB 000000000

5. Bütçe gelirlerinden biri olarak verginin alınması süreci aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tahakkuk - Tarh - Tebliğ - Tahsil

B) Tarh - Tahakkuk - Tebliğ - Tahsil

C) Tarh - Tebliğ - Tahakkuk - Tahsil

D) Tebliğ - Tahakkuk - Tarh - Tahsil

E) Tebliğ - Tarh - Tahakkuk - Tahsil

Çözüm: Vergileme süreci 4 aşamada gerçekleşir.

• Tarh: Verginin matrah üzerinden hesaplanması

• Tebliğ: Verginin mükellefe bildirilmesi

• Tahakkuk: Verginin ödenecek hale gelmesi

• Tahsil: Verginin ödenmesi

Cevap C

6. Kurumlar vergisinin vergi esnekliğinin artması, aşağıdakilerden hangisi ile doğrudan ilişkilidir?

A) Kurum kazançlarının, gelir düzeyini yakından izlemesi

B) Beyan usulüne göre tarh edilmesi

C) Mükellef kitlesinin sınırlı oluşu

D) Tek oranlı olması

E) Kurumların vergi yükünün yüksek olması

Çözüm: Vergilemede esneklik: Verginin piyasa şartların-daki değişikliklere uyum sağlamasıdır. Kurumlar vergisi düz oranlı bir vergidir. Kurumların kazançlarının, gelir düzeyini yakından izlemesi sonucu kurumlar vergisinin esnekliği yüksektir. Düz oranlı olması vergilemede tarafsızlık ilkesi ile ilgilidir.

Cevap A

7. Aşağıdakilerden hangisi devletin, egemenlik haklarına dayanarak elde ettiği gelirlerden biri değildir?

A) Vergi B) Para cezaları C) Fon gelirleri

D) Mamelek gelirleri E) Emisyon

Çözüm: DEVLETİN EGEMENLİK GÜCÜNE DAYANARAK ELDE ETTİĞİ (CEBRİ) GELİRLER

1. Vergiler

2. Harçlar

3. Resimler

4. Şerefiyeler

5. Katılma payı

6. Parafiskal gelirler

7. Para ve vergi cezaları

8. Zorunlu borçlar

9. Fon gelirleri

10. Emisyon gelirleri

11. Devalüasyon gelirleri

12. Mali tekel gelirleri

DEVLETİN EGEMENLİK GÜCÜNE DAYANMAKSIZIN ELDE ETTİĞİ (CEBRİ OLMAYAN) GELİRLER

1.Mülk(mamelek, patrimuvan) gelirleri

2. Teşebbüs gelirleri

3. Zorunlu olmayan borçlar(İhtiyari)

4. Yardım ve bağışlar

5. Diğer gelirler

Cevap D

8. Mükellefin, fiyatın içerisine gizlendiği için, ödediği dolaylı verginin farkına varmaması aşağıdakiler-den hangisiyle ifade edilir?

A) Mali baskınlık

B) Aşırı yük

C) Vergi yansıması

D) Mali yansıma

E) Mali anestezi

Çözüm: Mali Anestezi (Mali His İptali, Mali İllüzyon)

Verginin tahsilindeki güçlükleri ortadan kaldırmak amacıyla, mali yükümlülüklerin, muhatapları tarafından farkına varıl-maksızın yerine getirilmesini ifade etmektedir. Verginin fiyata dahil edilmesi, stopaj uygulaması gibi hallerde vergi yüküm-lüsü vergiyi hissetmemektedir. Bu sebeple, verginin tevkif yoluyla alındığı hallerde ve verginin fiyatla kaynaşmış olduğu özellikle tüketim vergilerinde mali anestezi etkisi yüksektir. Buna karşın gelir vergisi, veraset ve intikal vergisi gibi do-laysız vergilerde mali anestezi etkisi düşüktür veya yoktur.

Cevap E


2013 - KPSS / AB 000000000

9. Çeşitli kaynaklardan elde edilen gelirlerin, ayrı kategoriler olarak ele alınıp her kategori için ön-görülmüş tarifeye göre vergilendirilmesi aşağıda-kilerden hangisiyle ifade edilir?

A) Global vergileme

B) Üniter vergileme

C) Sedüler vergileme

D) Toplu vergileme

E) Safi vergileme

Çözüm: Gelir ya çeşitli kaynaklara göre ayrı ayrı ya bütün kaynaklardan elde edilen kazanç ve iratların toplamı üze-rinden ya da bu iki usulün birleştirilmesi şeklinde, önce aynı aynı ve sonra, belirli miktarları aştıkları takdirde, aynı irat ve kazançların toplamı üzerinden vergilendirilir. Buna göre, ge-lir vergileri, sedüler, üniter (toplam) ve birleşik gelir vergisi olarak üç gruba ayrılır.

Sedüler Gelir Vergisi

Sedüler vergi sisteminin esasını, sedül adı verilen gelir unsurlarının her birinin diğerlerinden bağımsız (ayrı) ola-rak düşünülmesi ve bunların ayrı ayrı vergilendirilmesi oluşturur. Gerçekten de, çeşitli gelir kaynaklarından (ticari kazanç, zirai kazanç, serbest meslek kazancı, ücret, gayri-menkul sermaye iradi, menkul sermaye iradı ve sair kazanç ve iratlar) elde edilen gelirlerden her biri, ayrı ayrı tarifeler üzerinden vergilendirilir. Kaynak teorisini esas almıştır.

Toplam (üniter) Gelir Vergisi

Toplam gelir vergilerinde, gerçek kişilerin, gelir kaynakların-dan elde ettikleri gelirlerin safi toplamı esas alınmaktadır. Bu toplamda, mükellefin şahsi ve ailevi durumlarıyla ilgili indirimler yapılmakta ve ödeme gücüne ulaşmak için gerekli araçlar işleme konularak kalan kısım, artan oranlı vergi tarif esiyle vergilendirilmektedir. Toplam gelir vergisinde, mükel-lefin gerçek ödeme gücünün göz önünde bulundurulduğu görülecektir. Türkiye’de safi artış teorisi esas alınmıştır.

Birleşik Gelir Vergisi

Birleşik veya karma gelir vergisi, gelir unsurlarının ilk aşa-mada sedüler nitelikte bir vergilemeyi, daha sonra da top-lamlarının alınması ve toplam gelir üzerinden ayrıca vergi alınmasını öngörür.

Cevap C

10. Aşağıdakilerden hangisi, dolaysız vergiler arasın-da yer almaz?

A) Gelir vergisi

B) Kurumlar vergisi

C) Genel harcama vergisi

D) Katılma payı

E) Veraset ve intikal vergisi

Çözüm: Harcamalara katılma payı; yerel yönetim kuruluş-larının o bölgede yaşayanlardan hizmetlerin finansmanına katılması için toplanan paradır. Ancak bir vergi kapsamında değerlendirilemez.

Cevap D

11. Reel harcamalar ile transfer harcamaları arasında-ki temel fark aşağıdakilerden hangisidir?

A) Reel harcamaların parasal, transfer harcamala-rının aynı olarak yapılması

B) Reel harcamalar mal ve hizmet alımı karşılığı yapılırken transfer harcamalarının karşılıksız olması

C) Reel harcamaların hizmet amaçlı, transfer har-camalarının sosyal amaçlı olarak yapılması

D) Reel harcamalar hizmetin değeriyle ölçülürken transfer harcamalarının parasal olarak ölçülmesi

E) Reel harcamaların mal alımı, transfer harcama-larının hizmet alımı olması

Çözüm: Reel Harcamalar: Bir mal veya hizmet karşılığı olan harcamalara reel harcamalar adı verilir. Örn: Memur maaşları

Transfer Harcamaları: Bir mal veya hizmet karşılığı olma-yan veya karşılıksız harcamalara transfer harcaması adı verilir.

Cevap B


2013 - KPSS / AB 000000000

12. Aşağıdakilerden hangisi, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na göre yapılan eko-nomik sınıflandırmanın bir unsuru değildir?

A) Personel giderleri

B) Sermaye giderleri

C) Borç verme

D) Yedek ödenekler

E) Özel ödenekler

Çözüm: Ekonomik sınıflandırmayla devletin, görev ve fonksiyonlarını yerine getirirken yürüttüğü faaliyetlerin milli ekonomiye, piyasalara ve gelir dağılımına etkilerinin plan-lanması, izlenmesi ve değerlendirilmesi hedeflenmektedir.

1. Cari Giderler

2. Sermaye Giderleri

3. Borç Verme-Geri Ödeme

4. Birinci Düzey Ekonomik Kodlar

01 - Personel Giderleri

02 - Sosyal Güvenlik Kurumlarına Devlet Primi Giderleri

03 - Mal ve Hizmet Alım Giderleri

04 - Faiz Giderleri

05 - Cari Transferler

06 - Sermaye Giderleri

07 - Sermaye Transferleri

08 - Borç Verme

09 - Yedek Ödenekler

Yukarıda verilen kalemler çerçevesinde ekonomik sınıflan-dırma değerlendirilir.

Cevap E

13. Bütçe usullerinin değişmesinin, kamu harcamala-rının büyüklüğü üzerindeki etkisiyle ilgili aşağıda-ki ifadelerden hangisi doğrudur?

A) Gerçek artışa neden olur.

B) Reel etkisini artırır.

C) Görünüşte değişmesine neden olur.

D) Nominal etkisini değiştirir.

E) Millî gelire oranla azaltır.

Çözüm: Görünüşte artış: Kamu harcamaları rakam ola-rak büyüdüğü halde hizmet ve kalitede herhangi bir değişim yok ise bu görünüşte artış olarak isimlendirilir. Ülkelerde bütçeler iki teknik kullanılarak hazırlanabilir. Safi Usul ve Gayri Safi Usul. Bütçe hazırlanırken safi usul kullanıldığın-da kamu gelirleri toplanırken bu gelirlerin toplanabilmesi için yapılan harcamalar düşülmekte ve bütçeye sadece net gelir yazılmaktadır. Gayri Safi Usul kullanıldığında ise ge-lir ve gider rakamları ayrı ayrı gösterilir. Bu durumda safi usulle hazırlanan bütçede rakamlar daha küçük iken gayri safi usüle geçildiğinde gelir ve gider ayrı ayrı gösterilmesi nedeniyle bütçedeki rakamlar büyür.

Cevap C

14. Bürokrasinin niçin hep genişlediğini, birim hizmet maliyetini yükselttiğini ve büroları aşırı büyüt-tüğünü açıklayan bürokrasi modelini geliştiren iktisatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A) A. Wagner B) A. Hansen C) M. Olson

D) J. Buchanan E) W. Niskanen

Çözüm: Niskanen (Bürokrasi Modeli)

Bürokrasinin ilk kez sistematik analizini W. A. Niskanen yapmıştır. Niskanen Modeli bir arz modeli olup kamu ida-relerinin sunduğu kamusal hizmetlerin üretimini belirleyen faktörleri analiz eder. Bu modelde kamu harcamalarının artışının temel nedeni bürokratların davranışlarıdır. Bürok-rasinin bütçe içindeki etkisini baz alarak kamu harcamaları-nın artabileceğini iddia etmiştir. Bürokrasi hükümete hizmet sunan monopol gücüne sahip bir hizmet sektörüdür. İsteyen bürokratlar maaşlarını arttırmak isteyerek kamu harcamala-rının artmasına neden olabilir.

Bürokratın amaçlarını 4p ile açıklarsak;

• power-güç

• promotion-terfi

• payment-ödeme

• prestige-itibar

Bürokrat kamu yararına çalışmak yerine kendi çıkarlarının maksimizasyonu peşindedir. Bürokratlar, otoritenin üretilen hizmetin faydasını en yüksek düzeyde algılamasını sağ-layacak faaliyetlerde bulunur. Üretimi etkinlik noktası olan (MC=MR) marjinal maliyetin marjinal gelire eşit olduğu nok-tada değil, daha yüksek bir çıktı düzeyinde etkinsiz bir şe-kilde gerçekleştirirler.

Bürokratik sistemde yapılan toplam harcama, tam rekabet piyasasındaki optimum noktayı aşmakta, yani tam rekabet-teki toplam harcamadan daha fazla harcama yapılmaktadır.

Cevap E

15. Üreticinin maliyetlerini azaltmak için yapılan vergi iadeleri, aşağıdakilerden hangisinin kapsamında yer alır?

A) Dolaylı transferler

B) Dolaysız transferler

C) Sermaye transferleri

D) Karşılıklı transferler

E) Sosyal transferler

Çözüm: Dolaylı-Dolaysız Transfer Harcaması: Üretici ve tüketicilerin gelirlerini doğrudan doğruya artıran harcamala-ra dolaysız, üretici ve tüketicilerin gelirlerini dolaylı yoldan artıran transferlere dolaylı transfer adı verilir. Üreticinin maliyetlerini azaltmak için yapılan vergi iadeleri fiyat meka-nizması çalışması nedeniyle dolaylı transferler kapsamında değerlendirilir.

Cevap A


2013 - KPSS / AB 000000000

16. Radyasyona karşı korunmak amacıyla yapılan harcamalar, aşağıdaki fonksiyonel sınıflandırma kategorilerinden hangisinin kapsamında yer alır?

A) Genel kamu hizmetleri

B) Savunma hizmetleri

C) Kamu düzeni ve güvenlik hizmetleri

D) Çevre koruma hizmetleri

E) İskân ve toplum refahı hizmetleri

Çözüm:

BÜTÇE GİDERLERİNİN FONKSİYONEL

SINIFLANDIRMA TABLOSU

(İKİNCİ DÜZEY)

KODUAÇIKLAMA

I II

01 GENEL KAMU HİZMETLERİ

01 03 Genel Hizmetler

01 04 Temel Araştırma Hizmetleri

01 06 Genel Nitelikli Transferlere İlişkin Hizmetler

01 08Genel Kamu Hizmetlerine İlişkin Araştırma ve

Geliştirme Hizmetleri

01 09 Sınıflandırmaya Girmeyen Genel Kamu Hizmetleri

02 SAVUNMA HİZMETLERİ

02 08Savunmaya İlişkin Araştırma ve Geliştirme

Hizmetleri

02 09Sınıflandırmaya Girmeyen Savunma

Hizmetleri

03 KAMU DÜZENİ VE GÜVENLİK HİZMETLERİ

03 01 Güvenlik Hizmetleri

03 08Kamu Düzeni ve Güvenliğe İlişkin Araştırma ve


03 09Sınıflandırmaya Girmeyen Kamu Düzeni ve Güvenlik

Hizmetleri

04 EKONOMİK İŞLER VE HİZMETLER

04 01 Genel Ekonomik İşler ve Hizmetler

04 02 Tarım, Ormancılık, Balıkçılık ve Avcılık Hizmetleri

04 03 Yakıt ve Enerji Hizmetleri

04 04 Madencilik, İmalat ve İnşaat Hizmetleri

04 05 Ulaştırma Hizmetleri

04 06 İletişim Hizmetleri

04 07 Diğer Endüstriler

04 08Ekonomik Faaliyetlere İlişkin Araştırma ve Geliştirme

Hizmetleri

04 09Sınıflandırmaya Girmeyen Ekonomik İşler ve

Hizmetler

05 ÇEVRE KORUMA HİZMETLERİ

05 01 Atık Yönetimi Hizmetleri

05 02 Atık Su Yönetimi Hizmetleri

05 03 Kirliliğin Azaltılması Hizmetleri

05 04 Doğal Ortamın ve Bio Çeşitliliğin Korunması

05 08Çevre Korumaya İlişkin Araştırma ve Geliştirme

Hizmetleri

05 09Sınıflandırmaya Girmeyen Çevre Koruma

Hizmetleri

06 İSKAN VE TOPLUM REFAHI HİZMETLERİ

06 01 İskan İşleri ve Hizmetleri

06 02 Toplum Refahı Hizmetleri

06 03 Su Temini İşleri ve Hizmetleri

06 08İskan ve Toplum Refahına İlişkin Araştırma ve


06 09Sınıflandırmaya Girmeyen İskan ve Toplum Refahı

Hizmetleri

07 SAĞLIK HİZMETLERİ

07 01Tıbbi Ürünler, Cihaz ve Ekipmanlara İlişkin İşler ve

Hizmetler

07 02 Ayakta Yürütülen Tedavi Hizmetleri

07 03 Hastane İşleri ve Hizmetleri

07 04 Halk Sağlığı Hizmetleri

07 08Sağlık Hizmetlerine İlişkin Araştırma ve Geliştirme

Hizmetleri

07 09 Sınıflandırmaya Girmeyen Sağlık Hizmetleri

08 DİNLENME, KÜLTÜR VE DİN HİZMETLERİ

08 01 Dinlenme ve Spor Hizmetleri

08 02 Kültür Hizmetleri

08 03 Yayın ve Yayım Hizmetleri

08 08Dinlenme Kültür ve Din Hizmetlerine İlişkin Araştır-

ma ve Geliştirme Hizmetleri

08 09Sınıflandırmaya Girmeyen Dinlenme, Kültür ve Din

Hizmetleri

09 EĞİTİM HİZMETLERİ

09 01 Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Hizmetleri

09 02 Ortaöğretim Hizmetleri

09 03Ortaöğretim Sonrası Mesleki Eğitim

Hizmetleri

09 04 Yükseköğretim Hizmetleri

09 05 Seviyeye Göre Sınıflandırılamayan Eğitim Hizmetleri

09 06 Eğitime Yardımcı Hizmetler

09 08 Eğitime İlişkin Araştırma ve Geliştirme Hizmetleri

09 09 Sınıflandırmaya Girmeyen Eğitim Hizmetleri

10 SOSYAL GÜVENLİK VE SOSYAL YARDIM

HİZMETLERİ

10 01 Hastalık ve Malullük Yardım Hizmetleri

10 02 Yaşlılık Yardımı Hizmetleri

10 04 Aile ve Çocuk Yardımı Hizmetleri

10 08Sosyal Güvenlik ve Sosyal Yardımlara İlişkin

Araştırma ve Geliştirme Hizmetleri

10 09Sınıflandırmaya Girmeyen Sosyal Güvenlik ve

Sosyal Yardım Hizmetleri

Radyasyona karşı korunmak amacıyla yapılan harcamalar yukarıdaki tabloda çevre koruma hizmetleri kapsamında değerlendirilir

Cevap D


2013 - KPSS / AB 000000000

17. Düşük faizli devlet tahvillerinin yüksek faizli dev-let tahvilleri ile değiştirilmesine ne ad verilir?

A) Taksitli borç değiştirme

B) Devlet tahvillerinin başa baş fiyatından değişti-rilmesi

C) Tersine borç değiştirme

D) Konsolidasyon

E) Fark ödeme suretiyle borç değiştirme

Çözüm: Tersine borç değiştirme: Düşük faizli devlet tah-villerinin yüksek faizli devlet tahvilleri ile değiştirilmesine verilen isimdir.

Konsolidasyon (Tahkim):Vadesi gelen bir borcun vadesi-nin ötelenmesidir. Başka bir deyişle kısa vadeli bir borcun uzun vadeli hale getirilmesidir.

Cevap D

18. Yazılı değeri 1.000 TL olan ve % 12 faiz oranıyla piyasaya sürülen bir devlet tahvilinin gerçek faiz haddi % 13,3’e çıkmışsa bu tahvil kaç TL’den satışa çıkarılmıştır?

A) 600 B) 800 C) 900 D) 1.000 E) 1.100

Çözüm: İlk başta bu tahvilin getirisi bulunacak olursa (%12)

1000TL* 12/100= 120

Bu kadarlık getiriyi elde ettğimizde %13.3 faiz geliri elde ediliyorsa

X*13.3/100=120

X= 120*100/13,3

X=900

Cevap C

19. Türkiye’de borçların geri ödenmesinde sıkıntıya düşülmesi üzerine 1958 yılında yapılan işlem aşağıdakilerden hangisidir?

A) Konsolidasyon

B) Moratoryum

C) Konversiyon

D) Tahkim

E) Borcun reddi

Çözüm: Türkiye’de borçların geri ödenmesinde sıkıntıya düşülmesi üzerine 1958 yılında Moratoryum ilan edilmiştir.

Cevap B

20. 6 ay vade ve % 5 faiz oranı ile ihraç edilen 100 TL’lik hazine bonosunun bileşik faizi yüzde kaçtır?

A) 5,00 B) 5,25 C) 10,00 D) 10,25 E) 15,00

Çözüm: 100*%5= 5(İLK 6 AY)

105*%5= 5.25(İKİNCİ 6 AY)

5+5.25=10.25

Cevap D

21. Borç yükünün normal veya normal dışı yollara başvurularak hafifletilmesi, aşağıdaki kavramlar-dan hangisiyle ifade edilir?

A) Borç servisi B) Moratoryum C) Tahkim

D) Konsolidasyon E) Erteleme

Çözüm: Borç Servisi: Borç yükünün normal veya normal dışı yollara başvurularak hafifletilmesini göstermektedir. Bu-nun yanında Borç Servis Oranı: Bir ülkenin borçlarını geri ödeme kapasitesini ortaya koyan göstergelerden biridir. Borç servis oranında genellikle, borç, anapara, taksit ve faiz öde-melerinin yıllık toplamları, ihracat gelirlerine oranlanır.

Cevap A

22. Bir yıl ve daha kısa vadeli borç verilebilir fonları arz edenlerle bu tür kısa vadeli fonları talep eden-lerin bir araya geldikleri piyasa aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sermaye piyasası

B) Menkul kıymet piyasası

C) Para piyasası

D) Tezgâh dışı piyasa

E) Tezgâh üstü piyasa

Çözüm: Finansal piyasalar, işlem gören ürünlerin vadesine göre para piyasaları ve sermaye piyasaları olarak ikiye ay-rılmaktadır. Para piyasalarında işlem 1 yıldan kısa, sermaye piyasalarında bir yıldan uzundur. Para piyasalarında kısa vadeli likidite açığı olanla fazlası olan karşılaşır. Likidite faz-lası olan faiz talep eder, açığı olan faiz öder. Mekana göre yurt içi ve yurt dışı olarak ikiye ayrılan para piyasalarında işlemler ulusal parayla sınırlıysa yurt içi (Interbank) ulusla-rarası paralarla yapılanı yurt dışı piyasadır (Euromarket).

Cevap C


2013 - KPSS / AB 000000000

23. Kesin hesap kanun tasarısını hazırlayan kurum aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ekonomi Bakanlığı

B) Sayıştay

C) Kalkınma Bakanlığı

D) Başbakanlık

E) Maliye Bakanlığı

Çözüm: 5018 sayılı yasaya göre Kesin Hesap Kanunu Maliye Bakanlığı tarafından malî yılın bitiminden 7 ay sonra hazırlanır.

Cevap E

24. Bütçenin temel niteliklerinden olan sınırlama ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?

A) Bütçenin, önceden belli bir zaman dönemi için hazırlanmasıdır.

B) Bütçede ayrılan ödeneklerin vergi gelirleri ile sınırlı olmasıdır.

C) Bütçeyle, hükûmete sınırlı bir yetkinin verilme-sidir.

D) Harcama yetkisinin bütçe ile sınırlandırılmasıdır.

E) Vergi toplama yetkisinin bütçe ile sınırlandırıl-masıdır.

Çözüm: Tahdit (SINIRLAMA): Bütçe kanunları belirli bir süreyle sınırlı olan kanunlardır. Bu döneme genel olarak Mali Yıl adı verilmektedir. Bütçenin önceden belli bir zaman dönemi için hazırlanmasıdır. C seçeneğinde verilen ifadede süre sınırlı olsa idi doğru kabul edilirdi.

Cevap A

25. Aşağıdakilerden hangisi, bütçeleme ilkelerinden biri değildir?

A) Yıllık olma ilkesi

B) Gelirlerin önceliği ilkesi

C) Genellik ilkesi

D) Sorumluluk ilkesi

E) Alenilik ilkesi

Çözüm: Merkezi yönetim bütçesinde ilk önce giderler sonra gelirler belirlenir. Gelirlerin önceliği ilkesi diye bir ilke söz konusu değildir.

BÜTÇE İLKELERİ

• Genellik İlkesi

• Birlik ilkesi

• Yıllık Olma İlkesi

• Ön İzin İlkesi

• Bölüm Bazında Onay İlkesi

• Denklik İlkesi

• Anlaşılabilir Olma İlkesi

• Doğruluk İlkesi

• Samimiyet İlkesi

• Alenilik İlkesi

• Planlama İlkesi

• Toplama İlkesi

• Yeknesaklık İlkesi

• Fiskalite İlkesi

• Mali Saydamlık İlkesi

Cevap B


2013 - KPSS / AB 000000000

26. 1215 tarihli Magna Carta Libertatum ile getirilen en önemli yenilik aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kralın, köylülerden ve çiftçilerden vergi toplaya-maması

B) Kralın, sınırsız vergi toplama hakkına sahip olması

C) Vergi toplama yetkisinin kral yerine maliye baka-nına verilmesi

D) Vergi toplama yetkisinin kraliyet ailesinden alınması

E) Kralın, meclisin onayı olmadan vergi toplayama-ması

Çözüm: Magna Carta veya Magna Carta Libertatum 1215 yılında imzalanmış bir İngiliz belgesidir. Bu belge ile kral ilk kez yetkilerini kısıtlamış, halka bazı hak ve özgürlükler tanı-mıştır. Günümüzdeki anayasal düzene ulaşana kadar yaşa-nılan tarihi sürecin en önemli basamaklarından biridir. Aslen, Papa III. Innocent, Kral John ve baronları arasında, kralın yetkileri hususunu karara bağlamak amacıyla imzalanmıştır. Kralın bazı yetkilerinden feragat etmesini, kanunlara uygun davranmasını ve hukukun kralın isteklerinden daha üstün olduğunu kabul etmesini zorunlu kılıyordu. Kralın, meclisin onayı olmadan vergi toplayamamasını ifade etmektedir.

Vatandaşların özgürlüklerini belirlemekten çok, toplum güç-leri arasında bir denge kuran Magna Carta, kralın sonsuz olan yetkilerini din adamları ve halk adına sınırlamıştır. Magna Carta’nın 39. maddesi, fermandaki en önemli ifa-delerden biridir.

Cevap E

27. Bütçenin denk olmasını savunan görüş aşağıdaki-lerden hangisidir?

A) Klasik görüş

B) Modern görüş

C) Keynesyen görüş

D) Liberal görüş

E) Anayasal iktisat görüşü

Çözüm: Klasik Bütçe Teorisi: Klasik iktisadi düşünce çerçevesinde şekillenen Klasik Bütçe Teorisinin özeliklerini belirtecek olursak;

Devlet faaliyetleri verimsizdir.

• Kamu harcamaları sadece adalet, güvenlik ve savun-ma hizmetleri nedeniyle dar kapsamlı ve az olmalıdır.

• Kamu harcamaları özelikle dolaylı vergilerle karşılan-malıdır.

• Borçlanmaya başvurulmamalıdır.

• Bütçede yıllık denklik esastır.(Mali Denklik)

Cevap A

28. Aşağıdakilerden hangisi, genel bütçeli idareler arasında yer almaz?

A) Türkiye Büyük Millet Meclisi

B) Sayıştay Başkanlığı

C) Hazine Müsteşarlığı

D) Orman Genel Müdürlüğü

E) Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü

Çözüm: Orman Genel Müdürlüğü, Özel Bütçeli İdareler arasında yer almaktadır.

Cevap D

29. Aşağıdakilerin hangisinde, tahsil esası geçerli değildir?

A) Avukatlık kazancı

B) Ticari kazançlar

C) Ücret

D) Noterlik kazancı

E) Mali müşavirlik kazancı

Çözüm: KAZANÇ VE İRATLARDA TAHSİL/TAHAKKUK ESASI

GVK madde 1’de belirtilen 7 kazanç unsurunun kiminde ta-hakkuk esası kiminde tahsil esası benimsenmiştir.

• Ticari kazançlar – tahakkuk esası

• Zirai kazançlar – tahakkuk esası

• Ücret – tahsil esası

• Serbest meslek kazançları – tahsil esası

• Menkul sermaye iratları – tahsil esası

• Gayrimenkul sermaye iradı- tahsil esası

• Diğer kazanç ve iratlar- tahsil esası

Cevap B

30. Kamu gücüne dayalı olarak, kamu harcamalarının finansmanında kullanılmak üzere belirli bir hiz-metin veya işin görülmesi için yetkili makamlarca verilen iznin karşılığında alınan para aşağıdakiler-den hangisidir?

A) Vergi B) Harç C) Şerefiye

D) Parafiskal ödeme E) Resim

Çözüm: RESİM: Kamu gücüne dayalı olarak, kamu harca-malarının finansmanında kullanılmak üzere belirli bir hizme-tin veya işin görülmesi için yetkili makamlarca verilen iznin karşılığında alınan paraya verilen isimdir.

Cevap E


2013 - KPSS / AB 000000000

31. Aşağıdakilerden hangisi, tahsil zaman aşımını kesen nedenlerden biri değildir?

A) Borçluya haciz tatbiki

B) Borçlunun borca itiraz etmesi

C) Borçluya ödeme emri tebliği

D) Borcun teminata bağlanması

E) Borçlunun mal bildiriminde bulunması

Çözüm: Tahsil Zaman Aşımı

Tahsil zaman aşımı 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 102. maddesinde düzenlenmiş-tir. Söz konusu maddeye göre: ‘Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itiba-ren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zaman aşımına uğrar. Para cezalarına ait hususi kanunlardaki zaman aşımı hükümleri mahfuzdur. Zaman aşımından sonra mükellefin rızaen ya-pacağı ödemeler kabul olunur.’

Tahsil zaman aşımı, kamu alacağın vadesinin rastladığı takvim yılının başından itibaren kanunda belirtilen sürenin geçmesine rağmen, kamu alacağının tahsil edilemediği du-rumda geçerli olan zaman aşımıdır. Bu zaman aşımı vergi-ler ve diğer kamu alacakları için geçerlidir.

Tahsil zaman aşımını durduran sebepler 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulu Hakkında Kanun'un 104. maddesin-de düzenlenmiştir. Bu maddeye göre:

- Vergi yükümlüsünün yabancı ülkede bulunması,

- Hileli iflas etmesi,

- Terekesinin tasfiyesi dolayısıyla hakkında takibat ya-pılmasına olanak bulunmamasıdır.

Tahsil zaman aşımını kesen sebepler 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulu Hakkında Kanun'un 103. maddesin-de düzenlenmiştir. Bu maddeye göre:

• Zaman aşımını kesen en önemli sebeplerden biri öde-medir. Ödeme verginin kanuna uygun surette öden-mesidir. Nakden ve mahsuben yapılan ödeme ödeme yapılan borcun zaman aşımını kesmektedir.

• Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 64,77-79,88 maddeleri uyarınca yükümlünün, ödeme süresi içinde borcunu ödememesi halinde menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacakların üzerine ko-nulan haciz zaman aşımını kesmektedir.

• Cebren tahsil veya takip işlemleri sonunda yapılan her çeşit tahsilat

• Ödeme emri tebliği ,

• Mal bildirimi, mal edinme ve artmaların bildirilmesi,

• Yukarıda sayılan işlemlerden herhangi birinin kefile veya yabancı kişi ve kurumlar mümessillerine tatbiki veya bunlar tarafından yapılması ,

• Uyuşmazlık konusu kamu alacaklarında yargı organ-larınca bozma kararı verilmesi

• Kamu alacağının teminata bağlanması yargı organla-rında yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi

• İki kamu idaresi arasında mevcut borç için alacaklı kamu idaresi tarafından borçlu kamu idaresine bor-cun ödenmesi için yazı ile başvurulması tahsil zaman aşımını kesmektedir.

Cevap B

32. Dar mükellefiyete tabi bir kurumun vergilendi-rilmesine ilişkin olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?

A) Sadece Türkiye’de elde ettiği kazançlar üzerin-den vergilendirilir.

B) Vergi borcu hesaplanarak başka ülkelerde öde-diği vergiler mahsup edilir.

C) Gelir vergisinden muaf olmakla birlikte katma değer vergisi öder.

D) Sadece harcamaları üzerinden vergi öder.

E) Mal ve hizmet alımında özel tüketim vergisinden muaftır.

Çözüm: Türkiye’de yerleşik olmayan gerçek kişiler Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlardan dolayı dar mü-kellef olarak vergilendirilirler. Dar mükellef gerçek kişiler, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerin-den vergilendirilir, yabancı ülkelerde elde ettikleri kazanç ve iratlarını Türkiye’de beyan etmezler.

Cevap A

33. Aşağıdakilerden hangisi, bir idari işlem değildir?

A) Tarh B) İhtiyati haciz C) Ödeme emri

D) İhtiyati tahakkuk E) Tahakkuk

Çözüm: İdari işlem deyimi idari tasarruf anlamında kulla-nılmakta olup ‘idari makamlar tarafından gerek tüzük ve yönetmelik gibi objektif düzenleyici tasarrufları ve gerekse bunların ve kanunların uygulanması zamanında;karar, mu-amele ve başka adlar altında idari maksatlarla tesis olunan her çeşit hukuki tasarruflardır.’ Bu tasarruflar doğal olarak idarenin tek yanlı tasarruflarıdır. İdari işlemlerin en belirgin özelliği ilgililerin isteğine bağlı bulunmamasıdır. Bir idari iş-lemin yargı denetimine tabi olabilmesi için:

• Bu işlemin etkili bir işlem olması

• İşlemin idari kesinlik kazanması

• İdarenin işleminin idari bir işlem olması

Açıklandığı üzere idarece tesis edilen işlemlerin hepsi ida-ri davaya konu olabilecek nitelikte değildir. Ancak idarenin tek yanlı irade beyanı ile hukuki durumda değişiklik yapan, kesin, uygulanabilir nitelikteki idari işlemler; menfaati ihlal olunanlar tarafından, iptal ve tam yargı davasına konu edi-lebilirler.

Cevap E


2013 - KPSS / AB 000000000

34. Aşağıdakilerden hangisi, vergi mahremiyeti kap-samına girmez?

A) Mükellefin beyanı üzerine hesaplanan verginin açıklanması

B) Mükellefin servetine ilişkin bilgilerin açıklanması

C) Mükellefin iş yerine ilişkin bilgilerin açıklanması

D) Mükellefin mesleğine ilişkin bilgilerin açıklan-ması

E) Mükellefin hesap durumuna ilişkin bilgilerin açıklanması

Çözüm: Bir bilginin mahrem sayılması için her şeyden önce mükelleflerin veya mükelleflerle ilgili şahısların muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine ilişkin olması; ayrıca, sır niteliğinde bu-lunması veya gizli kalmasının gerekli olması icap etmekte-dir. Bir bilginin “sır” niteliğinde olması veya gizli kalmasının gerekli bulunması, onun, açıklandığında, sahibinin şahsına, ailesine, mesleki ve ticari itibar ve çıkarlarına zarar verebi-lecek nitelikte olması gerekir. Bu açıklamalardan anlaşıla-cağı üzere beyan üzerine hesaplanan verginin açıklanması mahremiyet ihlaline girmez.

Cevap:A

35. Gelirler politikası ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?

A) Vergi gelirlerini artırmak amacıyla uygulanan politikadır.

B) Kamu gelirlerini azaltan nedenleri ortadan kaldır-mak için yapısal reformların belirlenmesidir.

C) Enflasyonu kontrol altına almak için ücret ve fiyatların oluşum sürecine doğrudan müdahale edilmesidir.

D) Kamu gelirlerinin kompozisyonunun, vergileme-de etkinlik ilkesi doğrultusunda düzenlenmesidir.

E) Faktör gelirlerini yeniden düzenleyerek millî geliri artıracak önlemlere ilişkin yapılan düzen-lemelerdir.

Çözüm: Gelirler politikası, emek ve sermaye gelirlerini denetim altında tutmak amacıyla, genellikle ücret ve fiyat artışlarını sınırlayarak alınan toplu önlemler. Terim çoğu kez enflasyonu denetlemeye yönelik politikalar için kullanıl-makla birlikte işçiler, sanayiler, bölgeler ya da meslek grup-ları arasındaki gelir dağılımını değiştirmeye yönelik çabaları da kapsar.

Cevap C

36. Monetarist yaklaşıma göre, genişleyici bir mak-roekonomik politika aşağıdakilerden hangisine neden olmaz?

A) Başlangıçta işsizlik oranının geçici olarak düş-mesi

B) İşçilerin parasal ücretlerinin artması

C) Phillips eğrisinin uzun dönemde yatık bir hâl alması

D) Uzun dönemde doğal işsizlik oranına ulaşılması

E) İşçilerin enflasyon beklentilerinin, yüksek ücret taleplerine neden olması

Çözüm: Monetarist bir yaklaşımda genişletici politikalar uzun dönemde enflasyonist baskı yaratır. Başlangıçta işsizlik oranı düşer ama bu geçici bir durumdur. (Kısa Dönem) Enflasyon oranı yükseldiği için işçilerin parasal ücretleri artmasına ne-den olur. Uzun dönemde ise doğal işsizlik oranına ulaşılır Philips eğrisi dikleşir. Dikkat edilecek husus philips eğrisi C seçeneğinde yatık hale gelir şeklinde bir ifade bulunmaktadır.

Cevap C

37. Aşağıdakilerden hangisi, mali gelenekçiliğin zayıf-lamasına neden olan faktörlerden biri değildir?

A) Tüketici devlet anlayışından süzgeç devlet anla-yışına geçilmesi

B) Hazinenin, piyasa mekanizması yoluyla geliri yeniden dağıtması

C) Hazinenin, hakiki transferler yoluyla geliri yeni-den dağıtması

D) Kamu girişimlerinin her zaman özel girişimlerden daha az verimli olması

E) Kamu harcamaları ve vergilerin tarafsız olmaması

Çözüm: Mali gelenekçilik: (Klasik İktisadi Düşünce) Bu gö-rüşe göre ekonomide tam rekabet ve tam istihdam koşulları geçerli olup devletin Jandarma Devlet fikri üzerine kuruludur. Devlet sadece Adalet, Güvenlik ve Savunma Hizmetleri-ni gerçekleştirmek düşer. Kamu girişimleri özel girişimlere göre verimsizdir. O yüzden özel sektör savunulur. Sorumuz-da mali gelenekçiliğin zayıflamasının sorulması nedeniyle D seçeneğinde belirtilen ifade mali gelenekçiliğin etkisini artırır.

Cevap D

49

2013 - KPSS / AB 000000000

38. Tüketim eğilimi 0,8 ve gelir vergisi oranı 0,2 iken 100.000 TL’lik bir kamu harcamasının millî gelir üzerindeki etkisi yaklaşık olarak kaç TL’dir?

A) 100.000 B) 178.000 C) 278.000

D) 400.000 E) 500.000

Çözüm: c = 0.8

t = 0.2

c t1 11

− −^ h = 1/1-0.8(1-0.2) = 2,78(ÇARPAN)

Gelirdeki Değişim = Çarpan*Kamu harcamasında değişim

Gelirdeki Değişim = 2,78 *100000

= 278000

Cevap C

39. Kamu harcamalarının, tüketim malları talebini artırarak yatırımlarda artışa neden olması aşağı-dakilerden hangisiyle ifade edilir?

A) Hızlandıran etkisi

B) Telafi edici etki

C) Çarpan etkisi

D) Teşvik etkisi

E) Çoğaltan etkisi

Çözüm: Bir ekonomide otonom harcamalarda meyda-na gelen değişmenin milli gelir üzerinde yaratacağı etki çarpan(çoğaltan) olarak isimlendirilirken eğer milli gelir artı-şı yatırımları artırıyorsa buna hızlandıran adı verilir.

Cevap A

40. Tam çalışma düzeyindeki millî gelirden cari millî gelir çıkarılarak elde edilen değerin, paranın do-laşım hızına bölünmesi aşağıdakilerden hangisini verir?

A) Enflasyon döneminde devletin yapacağı ek harcama

B) Durgunluk döneminde devletin yapacağı ek harcama

C) Enflasyon döneminde devletin toplayacağı ek vergi

D) Durgunluk döneminde devletin toplayacağı ek vergi

E) Enflasyon döneminde devletin yapacağı ek borçlanma

Çözüm: Tam çalışma düzeyindeki millî gelirden cari millî gelir çıkarılarak elde edilen değerin, paranın dolaşım hızına bölünmesi durgunluk döneminde devletin yapacağı ek har-camayı vermektedir.

Cevap B

MALİYE TESTİ BİTTİ.CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.



2. Cevaplarınızı, cevap kağıdının Muhasebe Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.

0000000002013 - KPSS / AB MUHASEBE

1.

I. Parayla ölçülme

II. Maliyet esası

III. Tutarlılık

IV. Dönemsellik

V. Tarafsızlık ve belgelendirme

Finansal olayların tahakkuk esasıyla muhase-beleştirilmesinde yukarıdaki muhasebe temel kavramlarından hangileri etkilidir?

A) Yalnız II B) Yalnız IV C) I ve III

D) I ve V E) II ve III

Çözüm: Tahakkuk esasına göre gerçekleşen finansal iş-lemler, gerçekleştiği dönemde kayıt altına alınmalıdır. Fi-nansal olayların tahakkuk esasına göre muhasebeleştiril-mesi dönemsellik kavramının gereğidir.

Cevap B

2. Aşağıdakilerden hangisi, Tekdüzen Muhasebe Sisteminin öngördüğü stok kalemlerinden biri değildir?

A) Ticari mallar

B) Yarı mamuller

C) İlk madde ve malzemeler

D) Hizmetler

E) Mamuller

Çözüm: Tekdüzen hesap planına stoklar hesap grubunda yer alan hesaplar şöyledir:

Stoklar

150 - İlk Madde ve Malzeme

151 - Yarı Mamuller Üretim

152 - Mamuller

153 - Ticari Mallar

157 - Diğer Stoklar

158 - Stok Değer Düşüklüğü Karşılığı (-)

159 - Verilen Sipariş Avansları

* Hizmetler, stoklar hesap grubunda yer almaz.

Cevap D

3.

_________________ /_________________

TİCARİ MALLAR X

ALACAK SENETLERİ X_________________ /_________________

Bu kayıt aşağıdaki işlemlerden hangisine aittir?

A) Alınan mal karşılığında senet ciro edilmesi

B) Alınan mal karşılığında senet düzenlenmesi

C) İade edilen mal karşılığında senet ciro edilmesi

D) İade edilen mal karşılığında senet verilmesi

E) İade edilen mal karşılığında vadeli çek alınması

Çözüm:

___________________ /___________________TİCARİ MALLAR

ALACAK SENETLERİ

____________________ /____________________

Ticari mal alımına karşılık senet ciro edilmiştir. Ticari mallar hesabı artarken Alacak Senetleri hesabı azalmıştır.

Cevap A

4. İşletme, yurt dışından getireceği bir makine için ban-kada üretici firma lehine akreditif açtırmıştır.

İşletme bu işlemde aşağıdaki hesaplardan hangi-sini borçlandırmalıdır?

A) Bankalar

B) Verilen Avanslar

C) Yapılmakta Olan Yatırımlar

D) Diğer Maddi Duran Varlıklar

E) Verilen Sipariş Avansları

Çözüm: Yurt dışından makine alımı için akreditif açılması,

___________________ /___________________VERİLEN AVANSLAR

BANKA KREDİLERİ

____________________ /____________________

Duran varlık alımı için akreditif açılmasında ödenen tutarlar Verilen Avanslar hesabında izlenir. Akreditif ithalatın finans-manında kullanılan bir kredi türüdür. Bu nedenle banka kre-di hesabı alacaklandırılır.

Cevap B


2013 - KPSS / AB 000000000

5. Bir anonim şirket, ihraç ettiği tahvilleri aşağıdaki hesap gruplarının hangisinde izlemelidir?

A) Menkul Kıymetler

B) Mali Duran Varlıklar

C) Mali Borçlar

D) Borç ve Gider Karşılıkları

E) Sermaye Yedekleri

Çözüm: Anonim şirketlerinin kaynak yaratmak amacıyla çıkardığı tahviller uzun vadeli Mali Borçlar hesap grubunda yer alan 405 - Çıkarılmış Tahviller hesaplarında izlenir.

Cevap C

6. Stok hareketlerini sürekli envanter yöntemiyle iz-leyen bir işletmede, kredili olarak satılmış olan bir malın iade edilmesi halinde aşağıdaki işlemlerden hangisi yapılmaz?

A) Alıcılar hesabı alacaklandırılır.

B) Satılan Ticari Mallar Maliyeti hesabı alacaklandırılır.

C) Satıştan İadeler hesabı borçlandırılır.

D) Ticari Mallar hesabı borçlandırılır.

E) Yurtiçi Satışlar hesabı borçlandırılır.

Çözüm: Sürekli envanter yönteminde kredili satış

___________________ /___________________120 - ALICILAR

600 - YURTİÇİ SATIŞLAR391 - HESAPLANAN KDV

____________________ /____________________621- SATILAN TİCARİ MALLAR MALİYETİ

153 - TİCARİ MALLAR___________________ /___________________Sürekli envanter yönteminde satış iadesi___________________ /___________________610 - SATIŞTAN İADELER191 - İNDİRİLECEK KDV

120 - ALICILAR___________________ /___________________153 - TİCARİ MALLAR

621 - SATILAN TİCARİ MALLAR MALİYETİ___________________ /___________________

Cevap E

7. Aşağıdaki hesaplardan hangisi, Stoklar grubunda yer almaz?

A) Mamuller

B) Verilen Avanslar

C) İlk Madde ve Malzeme

D) Verilen Sipariş Avansları

E) Stok Değer Düşüklüğü Karşılığı

Çözüm: Stoklar hesap günü

150 - İlk Madde ve Malzeme

151 - Yarı Mamuller - Üretim

152 - Mamuller

153 - Ticari Mallar

157 - Diğer Stoklar

158 - Stok Değer Düşüklüğü Karşılığı (-)

159 - Verilen Sipariş Avansları

∗ Verilen Avanslar hesap Duran Varlıklar hesap grubunda yer alır. Duran Varlık alımında satıcıya yapılan ön ödeme-lerin izlendiği bir hesaptır.

Cevap B

8.

I. Genel Yönetim Giderleri

II. Reeskont Faiz Gelirleri

III. Önceki Dönem Gelir ve Kârları

IV. Menkul Kıymet Satış Kârları

Yukarıdaki hesaplardan hangileri, Diğer Faaliyet-lerden Olağan Gelir ve Kârlar arasında yer alır?

A) I ve III B) I ve IV C) II ve III


Çözüm: Diğer Faaliyetlerden Olağan Gelir ve Karar

640 - İştiraklerden Temettü Gelirleri

641 - Bağlı Ortaklıklardan Temettü Gelirleri

642 - Faiz Gelirleri

643 - Komisyon Gelirleri

644 - Konusu Kalmayan Karşılıklar

645 - Menkul Kıymet Satış Karları

646 - Kambiyo Karları

647 - Reeskont Faiz Gelirleri

648 - Enflasyon Düzeltmesi Karları

649 - Diğer Olağan Gelir ve Karlar

• Genel Yönetim Giderleri Faaliyet Giderleri grubunda;

• Önceki Dönem Gelir ve Kârları Olağandışı Gelir ve Kârları grubunda yer alır.

Cevap D


2013 - KPSS / AB 000000000

9. Aşağıdaki işlemlerden hangisinin muhasebeleştiril-mesinde Finansman Giderleri hesabı kullanılmaz?

A) Bankadan alınan krediye faiz tahakkuk etmesi

B) Çıkarılan tahvillere faiz tahakkuk etmesi

C) Alınan teminat mektubu için komisyon ödenmesi

D) Alacak senetlerinin tahsili için komisyon öden-mesi

E) Borç senedinin, ileri vadeli ve daha fazla tutarlı senetle değiştirilmesi

Çözüm: Bankadan alınan krediye faiz tahakkuk etmesi

A) Bankadan alınan krediye faiz tahakkuk etmesi

___________________ /___________________

FİNANSMAN GİDERLERİ

GİDER TAHAKKUKLARI

____________________ /____________________

B) Çıkarılan tahvillere faiz tahakkuk etmesi

___________________ /___________________


GİDER TAHAKKUKLARI

____________________ /____________________

C) Alınan teminat mektubu için komisyon ödenmesi

___________________ /___________________


BANKALAR

____________________ /____________________

D) Alacak senetlerinin tahsili için komisyon ödenmesi

___________________ /___________________

BANKALARGENEL YÖNETİM GİDERLERİ

ALACAK SENETLERİ- Tahsildeki Snt.

____________________ /____________________

E) Borç senedi yenilenmesi

___________________ /___________________

BORÇ SENETLERİFİNANSMAN GİDERLERİ

BORÇ SENETLERİ

____________________ /____________________

Cevap D

10. Hisse Senedi İptal Kârları hesabı, aşağıdaki hesap gruplarının hangisinde yer alır?

A) Sermaye Yedekleri

B) Kâr Yedekleri

C) Olağandışı Gelir ve Kârlar

D) Menkul Kıymetler

E) Mali Duran Varlıklar

Çözüm: 521 - Hisse senedi İptal Kârları hesabı Özkaynak-lar hesap grubunda Sermaye Yedeklerinde yer alır.

Cevap A

11. Borç senetleri için hesaplanan reeskont tutarının muhasebeleştirilmesinde aşağıdaki kayıtlardan hangisi yapılmalıdır?

A) Borç Senetleri Reeskontu hesabı borçlu - Rees-kont Faiz Gelirleri hesabı alacaklı

B) Borç Senetleri Reeskontu hesabı borçlu - Rees-kont Faiz Giderleri hesabı alacaklı

C) Borç Senetleri hesabı borçlu - Reeskont Faiz Gelirleri hesabı alacaklı

D) Reeskont Faiz Giderleri hesabı borçlu - Borç Senetleri Reeskontu hesabı alacaklı

E) Reeskont Faiz Gelirleri hesabı borçlu - Borç Senetleri Reeskontu hesabı alacaklı

Çözüm: Borç senetleri için hesaplanan reeskont tutarının dönemsonu kaydı,

_________________31/12__________________

BORÇ SENETLERİ REESKONTU

REESKONT FAİZ GELİRLERİ

_____________________/_____________________

Cevap A


2013 - KPSS / AB 000000000

12. Aşağıdaki işlemlerden hangisinin muhasebe-leştirilmesinde, basit madde kullanılması yeterli değildir?

A) Satıcıların hesabına havale gönderilmesi

B) Kredili olarak yapılan satış sonrasında çek alınması

C) Özel maliyet harcaması yapılması

D) Tamamına karşılık ayrılmış olan alacağın tahsil edilememesi

E) Mal alımı için nakit avans verilmesi

Çözüm:

A) Satıcıların hesabına havale gönderilmesi

___________________ /___________________

SATICILAR

BANKALAR

____________________ /____________________

* Basit Madde

B) Kredili alacağa karşılık çek alınması

___________________ /___________________

ALINAN ÇEKLER

ALICILAR

____________________ /____________________

* Basit Madde

C) Özel maliyet harcaması

___________________ /___________________

ÖZEL MALİYETLER

İNDİRİLECEK KDV

KASA

____________________ /____________________

* Bileşik Madde

D) Şüpheli alacağın değersiz hale gelmesi

___________________ /___________________

ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR KARŞILIĞI

ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR

____________________ /____________________

* Bileşik Madde

E) Mal alımı için avans ödenmesi

___________________ /___________________

VERİLEN SİPARİŞ AVANSLARI

KASA

____________________ /____________________

* Basit Madde

Basit madde bir hesabın borçlu bir hesabı alacaklı işlediği madde türüdür. C şıkkında birden fazla hesap borç işlemiştir.

Cevap C

13. Aşağıdaki işlemlerin hangisinde, finansman gideri ortaya çıkmaz?

A) Alacak senedinin iskonto ettirilmesi

B) Hisse senedi ihracı

C) Tahvil faizi ödemesi

D) Borç senedinin yenilenmesi

E) Bankaya kredi faizi ödemesi yapılması

Çözüm: Finansman gideri ödünç para bulmak için katlanı-lan giderlerin izlendiği bir hesaptır. Hisse senedi ihracı ile sağlanan fon ödünç bir kaynak değildir.

A) Senet İskontosu

___________________ /___________________

KASA XX


ALACAK SENETLERİ XX

____________________ /____________________

B) Hisse senedi ihracı

___________________ /___________________

ÖDENMEMİŞ SERMAYE XX

SERMAYE XX

____________________ /____________________

C) Tahvil faiz ödemesi

___________________ /___________________

FİNANSMAN GİDERLERİ XX

BANKALAR XX

____________________ /____________________

D) Borç senedinin yenilenmesi

___________________ /___________________

BORÇ SENETLERİ XX


BORÇ SENETLERİ XX

____________________ /____________________

E) Bankaya kredi faiz ödemesi

___________________ /___________________


KASA XX

____________________ /____________________

Cevap B


2013 - KPSS / AB 000000000

14. İşletme, 31.12.2010 tarihinde belirlediği 26.850 TL tutarındaki elektrik tüketim bedelini ilgili hesaplarda muhasebeleştirmiştir. Söz konusu işleme ilişkin fatura 09.01.2011 tarihinde 31.515 TL olarak işletmeye ulaşmıştır. (KDV oranı % 10’dur.)

Buna göre, 09.01.2011 tarihinde yapılacak kayıtta aşağıdaki hesaplardan hangisinin kullanımı doğ-rudur?

A) Genel Üretim Giderleri hesabı borçlu 28.650 TL

B) İndirilecek KDV hesabı borçlu 2.685 TL

C) Maliyet Giderleri Karşılığı hesabı borçlu 26.850 TL

D) Genel Üretim Giderleri hesabı alacaklı 1.800 TL

E) Maliyet Giderleri Karşılığı hesabı borçlu 28.650 TL

Çözüm: 31 / 12 / 2010 tarihinde tahmini elektrik tüketim bedelinin yüklenmesiFatura Tutarı = KDV dahil tutardır.

'

..

.

KDV siz tutarKDV oran

KDV dahil tutar

TL

1

1 0 1031 515

28 650

ý=

+

=+

=

________________31/12/2010_______________

GENEL ÜRETİM GİDERLERİ 26.850

MALİYET GİDERLERİ KARŞILIĞI 26.850

_____________________/_____________________

Faturanın işletmeye gelmesi

________________09/01/2011_______________

MALİYET GİDERLERİ KARŞILIĞI 26.850

GENEL ÜRETİM GİDERLERİ 1.800

İNDİRİLECEK KDV 2.865

SATICILAR 31.515

_____________________/_____________________

Cevap C

15.

I. Parasal varlıklar

II. Parasal kaynaklar

III. Parasal olmayan varlıklar

IV. Parasal olmayan kaynaklar

Yukarıdaki bilanço kalemlerinden hangilerinin, enflasyona karşı düzeltilmesi gerekir?

A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III


Çözüm: Parasal kalemler nominal değeri ile ifade edildiğin-de parasal olmayan varlık ve kaynak kalemlerinin enflasyo-na karşı düzeltilmesi gerekir.

Cevap E

16. Bir işletme, büro olarak kullandığı binasını, tadilat yap-tırmak üzere bir taahhüt işletmesine teslim etmiştir.

Taahhüt işletmesi bir süre sonra aşağıdaki faturayı sunmuştur. (KDV ihmal edilecektir.)

Tutar (TL)

Binanın boyanması 10.000

Asansör montajı 80.000

Koltuk takımı alımı 8.000

Buna göre, taahhüt işletmesine banka havalesiyle gönderilen 98.000 TL ile ilgili yapılması gereken kayıt aşağıdakilerden hangisidir?

A) ____________________ /___________________BİNALAR 98.000

BANKALAR 98.000____________________ /___________________

B) ____________________ /___________________GENEL YÖNETİM GİDERLERİ 98.000

BANKALAR 98.000____________________ /___________________

C) ____________________ /___________________BİNALAR 88.000

GENEL YÖNETİM GİDERLERİ 10.000

BANKALAR 98.000____________________ /___________________

D) ____________________ /___________________DEMİRBAŞLAR 98.000

BANKALAR 98.000____________________ /___________________

E) ____________________ /___________________BİNALAR 80.000

GENEL YÖNETİM GİDERLERİ 10.000

DEMİRBAŞLAR 8.000

BANKALAR 98.000____________________ /___________________

Çözüm: Asansör yapımı ile ilgili masraflar binanın değerini artırıcı masraflar olduğundan "BİNALAR" hesabında izlenir. Boya badana temizlik masrafları dönem gideri olarak "GE-NEL YÖNETİM GİDERLERİ" hesabında izlenir. Ofis için alınan koltuk takımı ise "DEMİRBAŞLAR" hesabında izlenir toplam ödenen bu tutarlar banka havalesi ile ödendiğinde "BANKALAR" hesabının alacağında izlenir.

Cevap E


2013 - KPSS / AB 000000000

17. İşletme; 900.000 TL nominal bedelli, yıllık % 12 faizli, 9 ay vadeli finansman bonolarını 840.000 TL bedelle 01.12.2012 tarihinde banka aracılığıyla ihraç etmiştir.

Buna göre, aynı tarihte yapılması gereken muha-sebe kaydı aşağıdakilerden hangisidir?

A) ____________________ /___________________BANKALAR 840.000

MENKUL KIYMETLER İHRAÇ FARKI 60.000

ÇIKARILMIŞ BONOLAR VE SENETLER 900.000

____________________ /___________________

B) ____________________ /___________________ÖZEL KESİM TAHVİL,SENET VE BONOLARI 840.00

BANKALAR 840.000____________________ /___________________

C) ____________________ /___________________ÖZEL KESİM TAHVİL,SENET VE BONOLARI 900.000

MENKUL KIYMETLER İHRAÇ FARKI 60.000BANKALAR 840.000

____________________ /___________________

D) ____________________ /___________________BANKALAR 840.000

ÇIKARILMIŞ TAHVİLLER 840.000____________________ /___________________

E) ____________________ /___________________BANKALAR 840.000

FİNANSMAN GİDERLERİ 60.000

ÇIKARILMIŞ BONOLARVE SENETLER 900.000

____________________ /___________________

Çözüm: 01.12. 2012 tarihinde finansman bonosu ihracı,

___________________ /___________________

BANKALAR 840.000

MENKUL KIYMETLER İHRAÇ FARKI

60.000

ÇIKARILMIŞ BONOLAR VE SENETLER

900.000

____________________ /____________________

Finansman bonoları peşin değer ile ihraç edilirse nominal değer ile peşin değer arasındaki vade farkı "MENKUL KIY-METLER İHRAÇ FARKI" hesabının borcunda izlenir.

Cevap A

18. Bir işletme, 01.09.2011 tarihinde A Firmasına kira-ladığı iş yerinin 1 yıllık kira bedeli olan 12.000 TL’yi banka aracılığıyla tahsil etmiştir. (Vergiler dikkate alınmayacaktır.)

Buna göre, işletmenin yapması gereken muhase-be kaydı aşağıdakilerden hangisidir?

A) ____________________ /___________________BANKALAR 12.000

FAALİYETLERLE İLGİLİDİĞER GELİR VE KÂRLAR 12.000

____________________ /___________________

B) ____________________ /___________________BANKALAR 12.000

GELECEK AYLARA AİT GELİRLER 12.000

____________________ /___________________

C) ____________________ /___________________BANKALAR 12.000

GELECEK AYLARA AİT GELİRLER 4.000GELECEK YILLARA AİT GELİRLER 8.000

____________________ /___________________

D) ____________________ /___________________BANKALAR 12.000

ÖZEL FONLAR 12.000____________________ /___________________

E) ____________________ /___________________BANKALAR 12.000

DİĞER SATIŞ GELİRLERİ 12.000____________________ /___________________

Çözüm: 01.09.2011 - 31.12.2011 } 4 aylık kira bedeli dö-neme ait kira geliridir. Dönem sonuna kadarki kira gelirleri Gelecek Aylara Ait Gelirler hesabında izlenir ise dönem so-nunda Diğer Olağan Gelir ve Kârlar hesabına aktarılır.

Kalan 8 yıllık kira geliri ise Gelecek Yıllara Ait Gelirler he-sabında izlenir.

Cevap C


2013 - KPSS / AB 000000000

19. İşletmede; 2011 yılında oluşan zararın, 2012 yılında elde edilen kârdan indirilerek kapatılmasına 2013 yılında karar verilmiştir.

Bu kararla ilgili olarak yapılması gereken kayıt aşağıdakilerden hangisidir?

A) ____________________ /___________________DÖNEM NET KÂRI X

DÖNEM NET ZARARI X____________________ /___________________

B) ____________________ /___________________GEÇMİŞ YILLAR KÂRLARI X

GEÇMİŞ YILLAR ZARARLARI X____________________ /___________________

C) ____________________ /___________________GEÇMİŞ YILLAR KÂRLARI X

DÖNEM NET ZARARI X____________________ /___________________

D) ____________________ /___________________DÖNEM NET KÂRI VEYA ZARARI X

DÖNEM NET KÂRI X____________________ /___________________

E) ____________________ /___________________DÖNEM NET KÂRI X

GEÇMİŞ YILLAR ZARARLARI X____________________ /___________________

Çözüm: 2011 yılı dönem zararının Geçmiş Yıllar Zararları hesabına aktarılması

___________________ /___________________

GEÇMİŞ YILLAR ZARARLARI

DÖNEM NET ZARARI

____________________ /____________________

2012 yılı dönem kârının Geçmiş Yıllar Kârları hesabına ak-tarılması

___________________ /___________________

DÖNEM NET KÂRI

GEÇMİŞ YILLAR KÂRLARI

____________________ /____________________

2013 yılında 2012 yılı kârından zararın karşılanması

___________________ /___________________

GEÇMİŞ YILLAR KÂRLARI

GEÇMİŞ YILLAR ZARARLARI

____________________ /____________________

Geçmiş Yıllar Kârları bilançonun pasifinde Öz Kaynaklar hesap grubunda yer alır. Kârdan zarar karşılandığında Geçmiş Yıllar Kârları borçlandırılarak azaltılır. Geçmiş Yıl-lar Zararları pasifi düzenleyici aktif karakterli hesapta zarar karşılandığından Geçmiş Yıllar Zararlarından alacaklandı-rılarak azaltılır.

Cevap B

20. Yalnızca tek tip ticari mal alıp satan işletmenin bir dönem boyunca yaptığı alışlar tarih sırasıyla aşağıda verilmiştir.

Miktar (Adet) Birim alış fiyatı (TL)

3.000 10

5.000 11

2.000 12

İlgili dönemde 9.000 adet ticari mal satılmıştır.

İşletme LIFO yöntemini kullandığına göre, ilgili dönemde satılan ticari mal maliyeti kaç TL’dir?

A) 10.000 B) 12.000 C) 97.000

D) 98.000 E) 99.000

Çözüm: LIFO yöntemine göre;

Satışlar son alınan malın birim maliyetinden hesaplanır.

Stoklar ilk alınan malın birim maliyetinden hesaplanır.

2000 x 12 TL = 24.000 TL

5000 x 11 TL = 55.000 TL

2000 x 10 TL = 20.000 TL

9000 ad. → 99.000 TL

Satılan (9000 adet)

+ +

Cevap E


2013 - KPSS / AB 000000000

21. İşletmenin bir ay içinde satmış olduğu ticari mallar için hesapladığı KDV tutarı 90.000 TL’dir. İşletme, aldığı ticari mallar ve hizmetler için ise 65.000 TL’lik KDV indirim hakkı elde etmiştir. İşletmenin önceki aylardan devreden KDV alacağı ise 8.000 TL’dir.

Buna göre, işletmenin ay sonunda yapması gere-ken kayıt aşağıdakilerden hangisidir?

A) ____________________ /___________________HESAPLANAN KDV 90.000

İNDİRİLECEK KDV 65.000DEVREDEN KDV 8.000ÖDENECEK VERGİVE FONLAR 17.000

____________________ /___________________

B) ____________________ /___________________HESAPLANAN KDV 90.000

İNDİRİLECEK KDV 65.000ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR 25.000

____________________ /___________________

C) ____________________ /___________________İNDİRİLECEK KDV 65.000

DEVREDEN KDV 25.000

HESAPLANAN KDV 90.000____________________ /___________________

D) ____________________ /___________________İNDİRİLECEK KDV 65.000

DEVREDEN KDV 17.000

HESAPLANAN KDV 82.000____________________ /___________________

E) ____________________ /___________________HESAPLANAN KDV 90.000

İNDİRİLECEK KDV 65.000FAALİYETLERLE İLGİLİ Dİ-ĞER GELİR VE KÂRLAR 25.000

____________________ /___________________

Çözüm: .

.

.

.

.

Ýþletmenin aldýðýKDV

Ýþletmenin ödediði KDV

Ödenecek KDv

Devreden KDV

Ödenecek Vergi

90 000

65 000

25 000

8 000

17 000

−

−

(B) 391. HESAPLANAN KDV (A)

90.000 90.000

(B) 191. İNDİRİLECEK KDV (A)

65.000 65.000

(B) 190. DEVREDEN KDV (A)

8.000 8.000

+

−

−

−

+

+

KDV Tahakkuk Kaydı

___________________ /___________________

391 - HESAPLANAN KDV 90.000

190 - DEVREDEN KDV 8.000191 - İNDİRİLECEK KDV 65.000360 - ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR 17.000

____________________ /____________________

Cevap A


2013 - KPSS / AB 000000000

22. - 23. soruları aşağıdaki bilgilere görecevaplayınız.

İşletmenin bir dönemine ait bazı veriler aşağıdaki gibidir.

(TL)

Birikmiş Amortismanlar 240.000

Yasal Yedekler 55.000

Kıdem Tazminatı Karşılığı 65.000

Geçmiş Yıllar Kârları 195.000

Ödenmemiş Sermaye 280.000

Özel Fonlar 75.000

Banka Kredileri 450.000

Sermaye 2.000.000

Dönem Net Zararı 45.000

Ortaklara Borçlar 120.000

22. Yukarıdaki bilgilere göre, işletmenin Öz Kaynakla-rının toplamı kaç TL’dir?

A) 1.880.000 B) 1.935.000 C) 2.000.000

D) 2.055.000 E) 2.120.000

Çözüm:

ÖZ KAYNAKLAR 2.000.000

Ödenmiş Sermaye 1.720.000

Sermaye 2.000.000

Ödenmemiş Sermaye (-) 280.000

Kârlar 195.000

Geçmiş Yıllar Karları 195.000

Zararlar (-) 45.000

Dönem Net Zararı (-) 45.000

Yedekler 130.000

Kâr Yedekleri 130.000

- Yasal Yedekler 55.000

- Özel Fonlar 75.000

Sermaye Yedekleri -------

Cevap C

23. Yukarıdaki bilgilere göre, işletmenin Kâr Yedekle-rinin toplamı kaç TL’dir?

A) 55.000 B) 130.000 C) 195.000

D) 345.000 E) 390.000

Çözüm:

Yasal Yedekler 55.000

Özel Fonlar 75.000 +______Kâr Yedekleri 130.000

Cevap B

24. - 26. soruları aşağıdaki bilgilere göre cevaplayınız.

A İşletmesi 20.11.2011 tarihinde 1,78 TL kuru üze-rinden 50.000 dolarlık kredili mal ihraç etmiştir. Yıl sonuna kadar tahsil edilemeyen bedel 15 Aralık itiba-rıyla ihtilaflı konuma girmiş ve hukuki takip için 3.000 TL ödenmiştir. Dönem sonu kuru 1,79 TL'dir. Ertesi yıl masraflar ile alacağın % 80'i 1,79 TL kuru üzerinden tahsil edilmiş, kalanı ise silinmiştir.

24. A İşletmesinde, ihracatla ilgili yapılması gereken kayıt aşağıdakilerden hangisidir?

A) Alıcılar hesabı borçlu - Yurtiçi Satışlar hesabı alacaklı

B) Alacak Senetleri hesabı borçlu - Yurtdışı Satışlar hesabı alacaklı

C) Alınan Çekler hesabı borçlu - Ticari Mallar hesabı alacaklı

D) Alıcılar hesabı borçlu - Yurtdışı Satışlar hesabı alacaklı

E) Satılan Ticari Mallar Maliyeti hesabı borçlu - Ticari Mallar hesabı alacaklı

Çözüm

İşletmenin 20.11.2011 tarihinde yurtdışına kredili mal satması

_______________20/11/2011______________120 - ALICILAR 89.000

601 - YURTDIŞI SATIŞLAR 89.00050.000 $ x 1.78 TL____________________ /____________________

Cevap D


2013 - KPSS / AB 000000000

25. A İşletmesinin, 2011 yılına ait dönem sonu kaydı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Genel Yönetim Giderleri hesabı 3.000 TL borçlu - Kasa hesabı 3.000 TL alacaklı

B) Şüpheli Ticari Alacaklar hesabı 92.000 TL borçlu - Şüpheli Ticari Alacaklar Karşılığı hesabı 92.000 TL alacaklı

C) Alıcılar hesabı 500 TL borçlu, Genel Yönetim Gi-derleri hesabı 3.000 TL borçlu - Bankalar hesabı 3.500 TL alacaklı

D) Şüpheli Ticari Alacaklar hesabı 89.500 TL borçlu - Alıcılar hesabı 89.500 TL alacaklı

E) Karşılık Giderleri hesabı 92.500 TL borçlu - Şüpheli Ticari Alacaklar Karşılığı hesabı 92.500 TL alacaklı

Çözüm: 15 Aralık 2011 tarihinde hukuki takip için 3.000 TL ödenmesi

________________15/12/2011_______________

120 - ALICILAR 3.000

100 - KASA 3.000

_____________________/_____________________

Dönem sonunda alacağın değerlemeye tabi tutulması

________________31/12/2011_______________

120 - ALICILAR 500

601 - YURT DIŞI SATIŞLAR 500(1.79 - 1.78) x 50.000 $

_____________________/_____________________

Alacağın şüpheli hale gelmesi

________________31/12/2011_______________

128 - ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR 92.500

120 - ALICILAR 92.500

_____________________/_____________________

Şüpheli alacağa karşılık ayrılması

________________31/12/2011_______________

654 - KARŞILIK GİDERLERİ 92.500

129 - ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR KARŞILIĞI 92.500

_____________________/_____________________

Cevap E

26. A İşletmesinin, 2012 yılında yapması gereken kayıtta;

I. Alıcılar,

II. Şüpheli Ticari Alacaklar,

III. Konusu Kalmayan Karşılıklar,

IV. Faaliyetlerle İlgili Diğer Gelir ve Kârlar

hesaplarından hangilerini alacaklandırması gerekir?


D) II ve III E) II ve IV

Çözüm: Şüpheli alacağın tahsili

50.000 $ • %80 = 40.000 $

40.000 $ • 1.79 = 71.600 TL + 3.000 TL masraf = 74.600 TL Toplam Tahsilat

________________15/12/2011_______________

129 - ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR KARŞILIĞI 92.500

100 - KASA 74.600

128 - ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR 92.500644 - KONUSU KALMAYAN KARŞILIKLAR 74.600

_____________________/_____________________

Cevap D

27. İşletmenin net çalışma sermayesi 110.000 TL, Duran Varlıklar toplamı 2.450.000 TL ve Dönen Varlıklar toplamı 1.250.000 TL ise aşağıdaki ifade-lerden hangisi doğrudur?

A) Aktif toplamı 3.810.000 TL’dir.

B) Öz Kaynaklar toplamı 2.560.000 TL’dir.

C) Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar toplamı 2.560.000 TL’dir.

D) Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar toplamı 1.140.000 TL’dir.

E) Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar toplamı 1.140.000 TL’dir.

Çözüm:

Dönen varlık toplamı 1.250.000

Duran varlık toplamı 2.450.000 +_________Aktif Toplamı 3.700.000

Net Çalışma Sermayesi = Dönen Varlıklar - KVYK

}

}

}

110.000 = 1.250.000 - x

KVYK = 1.140.000

Cevap E


2013 - KPSS / AB 000000000

28. İşletmede, döneme ilişkin Satılan Ticari Mallar Maliyeti 100.000 TL, ortalama stok 5.000 TL ve ortalama ticari alacaklar 20.000 TL ise ortalama stokta kalma süresi kaç gündür?

A) 30 B) 20 C) 18 D) 10 E) 5

Çözüm:

Stok Devir Hızı = Satılan Malın Maliyeti

Ortalama Stok

.

5000

100 000=

= 20

Ortalama stokta kalma süresi 20

360

18

=

=

Cevap C

29.

I. Stok devir hızı oranı

II. Varlıkların kârlılığı oranı

III. Fiyat-Kazanç oranı

IV. Finansman oranı

Yukarıdakilerden hangileri, faaliyet oranları ara-sında yer alır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III


Çözüm: Faaliyet oranlarından bazıları:

- Alacak devir hızı

- Stok devir hızı

- Maddi duran varlık devir hızı

- Aktif devir hızı

Cevap A

30. Aşağıdaki işlemlerden hangisi fon kaynağı mey-dana getirir?

A) Uzun vadeli yabancı kaynaklardaki azalışlar

B) Kısa vadeli yabancı kaynaklardaki azalışlar

C) Dönen varlıklardaki artışlar

D) Duran varlıklardaki artışlar

E) Dönen varlıklardaki azalışlar

Çözüm: Fon akım tablosunda

Kaynaklardaki Artış Varlıklardaki Azalış Fon Kaynağı

Kaynaklardaki Azalış Varlıklardaki Artış Fon kullanımı yaratır.

Dönen Varlıklardaki Azalış Fon Kaynağına neden olur.

Cevap E

31. Aşağıdakilerden hangisi, fon akım tablosunda fon girişi sağlamayan gelirler arasında yer alır?

A) Karşılık giderleri

B) Reeskont faiz gelirleri

C) Reeskont faiz giderleri

D) Gelecek aylara ait giderlerin döneme ilişkin kısımları

E) Menkul kıymet satış kârları

Çözüm: İşletmeye Fon Girişi Sağlamayan Gelirler

ü Reeskont faiz gelirleri

ü Konusu kalmayan karşılıklar

ü Gelecek aylara ait gelirlerin cari döneme ait kısmı

ü Gelir tahakkuklarında artışlar

İşletmeye Fon Çıkışı Sağlamayan Giderler

ü Amortisman giderleri

ü Reeskont faiz giderleri

ü Karşılık giderleri

ü Gelecek aylara ait giderlerin cari döneme ait kısmı

ü Gider tahakkuklarında artışlar

Cevap B

32. Gelir tablosunun dikey analizinde, faaliyet kârlılığının olağan kârlılıktan düşük olduğu görülen bir işletmeyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak doğrudur?

A) İşletme, esas faaliyetlerinden daha fazla kâr etmektedir.

B) İşletme, kârının önemli bir kısmını satış gelirle-rinden sağlamaktadır.

C) İşletme esas faaliyetlerinden çok, diğer faaliyet-lerinden gelir sağlamaktadır.

D) İşletmede satışların maliyeti yüksektir.

E) İşletmenin diğer satış gelirleri yüksektir.

Çözüm: Gelir tablosunun Dikey Analizinde tüm gelir tablo-su kalemleri Net satışlara bölünür.

Faaliyet Kârının Dikey Yüzdesi Net Sat lar

Faaliyet Kârý

ýþ

Olağan Kârlılığın Dikey Yüzdesi = Net Sat lar

Ola an Kâr

ýþ

ð

Faaliyet kârının olağan kârdan düşük olması işletmenin esas faaliyetlerinden çok, diğer faaliyetlerden gelir sağla-dığını gösterir.

Cevap C


2013 - KPSS / AB 000000000

33. Etiket fiyatının % 20 eksiğine satılan bir mal için 192 TL’lik fatura düzenlenmiştir.

Buna göre, malın satışında uygulanan indirim tutarı kaç TL’dir?

A) 12 B) 24 C) 36 D) 48 E) 52

Çözüm: Etiket fiyatına x dersek,

,

,

x x

x

x mal n etiket fiyat

indirim tutar

0 2 192

0 8 192

240

240 192 48

ý ý

ý

− =

=

=

− =

Cevap D

34. İşletme, KDV dâhil 103.500 TL'ye sattığı maldan satış tutarı üzerinden % 25 kâr elde etmiştir. (KDV oranı % 15’tir.)

Buna göre, işletme söz konusu malı kaç TL'ye satın almıştır?

A) 78.260 B) 77.625 C) 75.000

D) 73.928 E) 72.000

Çözüm: ',

.

.

,

.

.

KDV siz tutar

Maliyet

1 15

103 500

90 000

1 25

90 000

72 000

=

=

=

=

Cevap E

35. 200.000 TL'nin bir kısmı yıllık % 10 faiz oranıyla, diğer kısmı ise yıllık % 12 faiz oranıyla bankaya yatırı-larak 3 ayın sonunda 5.400 TL faiz elde edilmiştir.

Buna göre % 12 faiz oranıyla yatırılan kısım kaç TL’dir?

A) 60.000 B) 70.000 C) 80.000

D) 100.000 E) 120.000

Çözüm: . , ,

, ,

,

.

x x x x

x x

x

x

200 000 0 1012

30 12

12

3

5 400

5000 0 025 0 03 5 400

0 005 400

80 000

: :

:

:

− +

=

− + =

=

=

^ h= =G G

1 2 3444444 444444

Cevap C

36. 3 yıl vadeli, 3 milyon TL tutarındaki kredinin yıllık faiz oranı % 25’tir. Kredi ödemeleri, her yıl sonunda ana-paranın üçte birinin faiziyle birlikte ödenmesi şeklinde yapılacaktır.

Buna göre ikinci yıl sonunda ödenmesi gereken tutar kaç TL’dir?

A) 1.250.000 B) 1.500.000 C) 1.750.000

D) 2.000.000 E) 2.250.000

Çözüm: Faiz 1. yıl = 3 milyon x %25 = 750.000

Faiz 2. yıl = 2 milyon x %25 = 500.000

Faiz 3. yıl = 1 milyon x %25 = 250.000

Anapara Faiz Anapara+Faiz

1. yıl 1 milyon +750.000 = 1.750.000

2. yıl 1 milyon +500.000 = 1.500.000

3. yıl 1 milyon +250.000 = 1.250.000

Cevap B

37. Aşağıdakilerden hangisi, finansal tablo kalemleri-nin ölçüm esaslarından biri değildir?

A) Net şimdiki değer

B) Tarihî maliyet

C) Cari maliyet

D) Gerçekleşebilir değer

E) Bugünkü değer

Çözüm: Finansal tablo kalemlerinin ölçüm esasları,

- Tarihi maliyet

- Cari maliyet

- Net gerçekleşebilir değer

- Net bugünkü değer

Cevap A

63

2013 - KPSS / AB 000000000

38. - 39. soruları aşağıdaki bilgilere görecevaplayınız.

2011 yılı başında kurulan bir üretim işletmesinin 2011 yılı verileri aşağıdaki gibidir.

Tutar (TL)

İlk madde ve malzeme alımı 100.000

Dönem sonu ilk madde vemalzeme stokları 10.000

Direkt işçilik giderleri 50.000

Genel üretim giderleri 30.000

Dönem sonu yarı mamulstokları 12.000

38. Bu bilgilere göre, işletmede üretime gönderilen ilk madde ve malzeme tutarı kaç TL’dir?

A) 202.000 B) 110.000 C) 92.000

D) 90.000 E) 42.000

Çözüm:

Dönembaşı ilk madde ve malzeme stok -----------

Dönem içi ilk madde ve malzeme alımı 100.000

Kullanılabilir ilk madde ve malzeme 100.000

Dönem sonu ilk madde ve malzeme stok 10.000

Kullanılan (Üretime Gönderilen) 90.000İlk madde ve malzeme

Cevap D

39. Bu bilgilere göre, işletmede tamamlanan mamul maliyeti kaç TL’dir?

A) 202.000 B) 190.000 C) 182.000

D) 170.000 E) 158.000

Çözüm:

Kullanılan İlk Madde ve Malzeme 90.000

(+) Dönem İçi İşçilik Giderleri 50.000

(+) Genel Üretim Giderleri 30.000

İmalata Yüklenen Maliyetler Toplamı 170.000

(-) Dönem Sonu Yarı Mamul Stokları 12.000

Tamamlanan Mamul Maliyeti 158.000

Cevap E

+

−

+

−

40. Aşağıdakilerden hangisi, denetimde çalışma kâğıtlarının sağladığı faydalardan biri değildir?

A) Denetim ücretinin hak edildiğinin göstergesi olmak

B) Denetim raporunun hazırlanmasına esas olmak

C) Denetim çalışmalarının yürütülmesine yardımcı olmak

D) Denetçi açısından bir savunma aracı olmak

E) Gelecekteki denetim çalışmalarına yardımcı olmak

Çözüm: Denetimde Çalışma Kağıtlarının Sağladığı Faydalar

ü Denetimde tekdüzeliği sağlar.

ü Bir sonraki denetimlere yol gösterir.

ü Denetim raporuna temel oluşturur.

ü Denetçi açısından bir savunma aracı olur.

ü Performansın gözden geçirilmesini sağlar.

ü İncelenen alan hakkında bilgi ve belge sağlar.

Cevap A

MUHASEBE TESTİ BİTTİ.CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.

2013 kamu personel seÇme sinavi alan bİlgİsİ testİ … grubu raporu.pdf · 2014-04-22 · -...

Documents