172 platform subat

sırt

bu

yö

nd

e o

laca

k, lo

go

alt

ta

kesi

m y

eri

kesi

m y

eri

kesi

m y

eri

KAPAK

kesi

m y

eri

kesi

m y

eri

Aysel Erbudak 1,7 milyon Avroyu geri

ödemek zorundaEğitim bursu

resmen kaldırıldı

Erhan Yazıcıoğlu Platform’a konuştu

M Plus, Kuzey Hollanda Bölgesi’nde 11 adayla

seçimlere katılıyor

Hollanda, AB dışındaki girişimcilere kapısını açtı

Hollanda’da barınma sorunu yaşayanların sayısı 60 bini aştı

Camilerin Kundaklanması Çağrılarına Ceza Geliyor

Türk kökenli iki milletvekili parti kurdu

Futbolun para babaları

Birinci neslin yaş büyütmedeki sorunları

Ailelerinden alınan çocuklara Türkiye’deki koruyucu aileler bakacak

Hollanda’da barınma sorunu yaşayanların sayısı 60 bini aştı

Camilerin Kundaklanması Çağrılarına Ceza Geliyor


Futbolun para babaları


YIL / JAAR 18 • NR: 172 • 15 FEBRUARI - 15 MAART 2015

YIL

• J

AAR

18

• N

R: 1

72 •

15

FEBR

UARI

- 15

MAA

RT 2

015

ÖN KAPAK İÇİ

Gelin görüşelim, tanışalım ve gereken indirimi uygulayalım.

Kreşe gitmek her çocuğun hakkıdır.Her ailenin gelirine göre paket hazırlıyoruz.

• Hafta içi her gün sabah 07.00‛den akşam 19.00‛a kadar açığız.• Uk &Puk ile çalışmaktayız.VVE proğramı• Gruplarda kameralı güvenlik sistemi ve girişlerde Intercom bulunmaktadır.• Taze ve helal ürünler ile kendi mutfağımızda hazırlanmış, günlük yemek servisi.• Velilerin çalışma günlerine göre ayarlanabilir, esnek-fl exibel kreş hizmeti.• Kinderopvangtoeslag başvurusunda velilere yapılan muhasebe yardımı.

Dagopvang

• Çocuklara yüzme dersleri verilmekte, A Diploması almaları sağlanmaktadır.• Çocuklar değişik spor dallarına yönlendirilmektedir. (4-12 yaş arası)• Müzik ve dans gibi aktiviteler sunulmaktadır. • Özel servis aracımız bulunmaktadır.

Buitenschoolse

Çocukların, katılmak istedikleri aktivitelere kayıt işlemlerini biz yaptırıyoruz. Özel servis aracımızla çocukları götürüp, getiriyor hatta bütün masrafları da biz karşılıyoruz !!!

Şubelerimiz: Amsterdam • Alkmaar • Hoorn • Haarlem

Meral PolatTel: 020 486 54 74

Kreşe mi ihtiyacınız var?

‘t Zonnehoekje‛dan Büyük Fırsat !!!Fırsat 1Çocuğunuzu bize emanet edin! Hem gözümüz gibi bakalım hem de kampanyamızın sağladığı büyük indirimden yararlanın!

5 gün kreş hizmeti al ve 4 gün öde!4 gün kreş hizmeti al ve 3 gün öde!3 gün kreş hizmeti al ve 2,5 gün öde!Bu kampanyamız 1 yıl boyunca aktif olup, sadece KDV(Kinderdagverblijf) için geçerlidir.

Fırsat 2İyi ve güvenilir bir kreş seçmenin ne kadar önemli olduğunu herkes bilir. Siz de ailenizde, çevrenizde veya iş ortamında kreş ihtiyacı olan tanıdıklarınıza bu seçimi yaparken yardımcı olabilirsiniz.

Altı aydan az olmamak şartıyla, aracılık yaparak, kreşimize kayıt yaptıracağınız her çocuk için size 250 Euro ödül veriyoruz !!!

Kreş ihtiyacı olan tanıdıklarınız var ise, aşağıdaki formu doldurup bize ulaştirabilirsiniz.

Belangstellende: Mijn gegevens:Naam : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Naam : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Naam Kind(en) : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Adres : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Adres : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Postcode en plaats : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Postcode en plaats : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Tel prive : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Tel prive : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Tel werk : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Tel werk : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . E-mailadres : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

E-mailadres : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Kinderopvang ‘t Zonnehoekje B.VBaden Powellweg 70-72, AmsterdamTel: 020 - 486 54 74www.zonnehoekje.com - [email protected]

15 Şubat-15 Mart 2015 4Platform

Lodewijk Asscher: ''Herkes bu toplumun bir parçasıdır''

COLOFON/KİMLİK İÇİNDEKİLER

PlatformAylık düşünce, aktüalite ve haber dergisi

Yıl-Jaar 18 • Nr. 172 • 15 Şubat - 15 Mart 2015

Sahibi / UitgeverPerfect Media Groep

Genel Yayın Yönetmeni / HoofdredacteurEbubekir Turgut

Yazı İşIeri Müdürü / EindredacteurSelim Turan

Kültür ve SanatH. Kerim Ece

Müzik / MagazinSümeyye Betül Turgut

Danışma KuruluProf. Kutlay Yağmur, Orhan Selim Bayraktar, Veli Yücesan, Sadık Yemni, Sabahattin Uçar, Özcan Hıdır, Hatice Turgut, Prof. Dr. Gürkan Çelik, Mesut Dişli, Mehmet Salih kaya, Drs. Armand Sağ, Ali Osman Biçen, Kasım Akdemir, Okan Akın

Haber AraştırmaSelim Turan, Enes Akın, Özlem Özyol, Muhammed Tahtalı, Münevver Esra Turgut, Tarık Akgün, Selçuk Öztürk, Mustafa Toga, Hatice Söylemez, Banu Çelik, Ahmet İri,Savaş Boyuktipi, Ebru Özgüner, Tarık Okan

Reklamlarınız için / AdvertentieTel : 020 - 614 53 63

Bu sayıda katkıda bulunanlarM. Kübra Turgut, Ali Durmuş, Mehtap Kayaoğlu, Özlem Özyol, Fotostudio Taç

Hukuk danışmanı: Av. Ejder ve Nürsel Köse, Av. İsmet Özkara

Abone Ücreti : Hollanda Senelik 35,- euroBelçika 70,- euro. Diğer ülkeler 85,- euro

Prijs € 3,50

Platform Dergisi her ayın 15’inde yayımlanmaktadır

Kadın Dergisi 8 yaşında

Facebook, iş aramada kişinin

CV’sine ışık tutuyor

Ağız kokusu evlilikleri bile etkileyebiliyor

Alman istihbaratının Türkiye operasyonu

Evlilikte sadakatsizliği en çok kimler yapıyor? Mal varlığı araştırmasındaki

hukuki haklarınız Avrupa, kiliselerini satıyor Hollanda’dan ödenek

kesintisi kararıGöçmen emekliler olumsuz etkilenecek Hollanda’da yükselen

minarelerHollanda’da ırkçılık ve

ayrımcılık hangi boyutta?

YIL / JAAR 18 • NR: 171 • 15 JANUARI - 15 FEBRUARI 2015

AYIN RÖPORTAJI

HABER

32

Platform Dergisi 15 Ocak - 15 Şubat Sayısı Kapağı


PANORAMA

8

• Camilere koruma sağlansın

• Hollanda'da Şike Depremi!

• Türk ailelerin ellerinden alınan çocuklarına Türkiye’deki koruyucu ailelerin bakması planlanıyor

• Almanya’da “İslam din dersi” verilen okullar artıyor

• Hollanda'da Camilerin Kundaklanması Çağrılarına Ceza Geliyor

• Hollanda haber ajansı ANP islam masası kuruyor

• 2014 yılında toplam 181 bin göçmen Hollanda’ya geldi

• Dar gelirlinin çocuğu okumasın mı?

• Hollanda'da kurşun geçirmez giysi mağazası

• Yoksulların kira bedelleri artırılmayacak

• Hollanda'da barınma sorunu yaşayanların sayısı 60 bini aştı

• Mands Rotterdam Şubesi Açıldı

• Rotterdam İslam Üniversitesi mercek altında!

• Aslında Slotervaart Hastanesinde ne oldu? Aysel Erbudak neden 1,7 milyon Avroyu geri ödemek zorunda?Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara ve reklamların içeriğinden reklam

verenler sorumludur. Doğacak hukuki sorumluluk hiçbir şekilde dergimizi bağlamaz. Dergimizde yer alan yazı, resim, karikatür ismimiz belirtilmek süretiyle kullanılabilir. Reklamlar müsade alınmadan kesinlikle kullanılamaz.

ISSN: 1574-022638-4014-29 8-13

Yazışma adresi:Postbus 90460 • 1006 BL Amsterdam

Tel.: 020-6145363 • Fax: 020-613 24 23E-mail : [email protected]

WWW.PLATFORMDERGIS I .COM

Dağıtım:Hollanda geneli

Tasarım / Lay-out :

/Platform Dergisi

@DergisiPlatform /pub/platform-dergisi/62/a96/634

Platform

Yayın Üssü’nden

EbubekirTurgut

[email protected]

Yaklaşan Eyalet seçimleri ve Türk partileri

Geçmişte denenen fakat bir türlü başarı sağlanamayan parti çalışmaları oldu.Daha once kurulan, Duurzaam Nederland,Demokratlar Birliği,Multi + Partisi,Verenigd Arnhem ve Nida Partisi gibi çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu parti çalışmaları oldu.Bunların bir kısmı çalışmalarına devam ediyor.

Son seçimlere katılan partilerden başarı sağlayanlar oldu.Nida partisi ve kısmen başarılı olan Multi + Partisi gibi.İşte bunlara yeni bir parti daha eklendi.

Hollanda’da kasım ayında iktidar ortağı İşçi Partisi’nden (PvdA) ihraç edilen Türk kökenli milletvekilleri Selçuk Öztürk ile Tunahan Kuzu yeni bir siyasi hareket kurdu.Bundan sonra “Denk (Düşün)” ismini verdikleri siyasi hareketle mecliste çalış-malarına devam edeceklerini belirten Kuzu ve Öztürk, yaptıkları açıklamalarda , karşılıklı hoşgörü ve saygı çerçevesinde toplumdaki tüm kesimleri kucaklaya-cakları mesajını verdi.Liderliğini Kuzu’nun yapacağı yeni siyasi hareketin ilk etapta 2017 yılında yapıla-cak genel seçimlere gireceği bildirildi.Yabancıların uyum sorunun aşıldığını, bu yüzden artık entegrasyon ve göçmen gibi terimlerin kullanılmamasını isteyen Kuzu, işçi göçü çerçevesinde Hollanda’ya gelenlerin burada doğan çocuklarının doğal olarak Hollanda’nın bireyi oldukları-nı belirtiyor.Kuzu,“Irkçılığı ve ayrımcılığı kabul etmiyoruz. Hiçbir yerde, özellikle devlet kurumlarında ırkçılık yapılamaz. Onun için ırkçılıkla ilgili bir kayıt sistemi-nin oluşmasını istiyoruz. Burada ırkçılık içeren sözler ve söylemler kayıt altına alınmalı. Bu yolla ırkçılık yapanların devlet yönetiminde çalışması engellenmeli.”

Kuzu, eğitim konusuna büyük önem verdiklerini, ilk ve orta öğretimde Çince, Türkçe ve Arapçanın seçmeli dersler arasına alınmasını istediklerini ayrıca Müs-lümanlara değil toplumun tüm kesimlerine hitap edeceklerinin belirtiyor.Bizde yeni kurulan Denk Partisine başarılar diliyoruz.

Bu sayımızda Uyumdan Sorumlu Sosyal İşler Bakanı Lodewijk Asscher ile yap-mış olduğumuz röportajı ilgi ile okuyacaksınız.

Lodewijk Asscher’in sadece Türk medyasından Platform’a konuşmasından do-layı teşekkür ediyoruz.

Lodewijk Asscher, olumlu mesajları yanında katılmadığım görüşleri de var.

Özellikle Selçuk Öztürk ve Tunahan Kuzu ile alakalı soru sorulmamasını istemesi ise çok sıkıcıydı.Fakat bütün bunların yanında bütün sorularımıza açık yüreklilikle cevap verdi.

İşte bakanın STK lar ile alakalı soruya verdiği cevap;

‘’ 60'lı, 70'li yıllarda Hollanda'ya göç eden Türkler tarafından kurulan bu organi-zasyonlar, Türklerin Hollanda toplumuna entegre olması bakımdan çok önemli bir rol üstlendiler. Beni bu organizasyonlar hakkında endişelendiren nokta; Aktif olan Sivil Toplum Kuruluşları her zaman açık, konuşulabilir ve şeffaf değiller. Tabi ki herkes kendine yakın hissettiği bir organizasyona katılabilir ama organi-zasyonlar hiçbir şekilde grup baskısı veya bireysel özgürlükleri kısıtlayan dav-ranışlar sergileyemezler. Bu şartlar altında insanlar kendi tercihlerini yapamaz hale gelirler.’’

HABER

DOSYA

BULMACA

Çengel Bulmaca81

Birinci neslin yaş büyütmedeki sorunları39KARTPOSTALKartpostal44

Kaza Davalarında Pratik Çözüm ve İkinci Görüş Hakkı53

KAZA UZMANI

KÜLTÜR-SANATŞiirler ve hikâyeler70

EVLİLİK OKULUEşinizin sizi dinlemesiniSağlayın54

24

18

Hollanda’daki Türklerden,"Geri Dönüş Yasası"na tepki

M Plus, Kuzey HollandaBölgesi'nde 11 adaylaseçimlere katılıyor

5

Gelecek sayımızda buluşmak dileğiyle…

HUKUK

15 Şubat-15 Mart 2015Platform

A y ı n P a n a r o m a s ı

6

Hollanda'ya mülteci olarak gelenlerin sayısında son dönemde artış görüldü-ğü, bu kişi

Brüksel Hollanda hükümetini, bilimsel deneylerde kullanılan kobayların korun-ması için hiçbir çaba

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Ebola salgının-da ölenlerin sayıs

Holland

Hollan

EbolMülteciler arasın

Şu ana kad

www.plat formdergis i .com

“Platform’a bakın, Hollanda’yı göreceksiniz” Ev içi ve ev dışı

günlük giyim seçenekleri yanında

pardesü, etek, elbise, abiye, takı, eşarp, şal,

çanta çeşitleri.

Rotterdam’da Moda’nın MerkeziBize uğramadan karar vermeyin

Zwart jan straat 79 - A • 3035 AM Rotterdam • Tel.: 010 786 2967 • www.elifmode.com

7 Platform

A y ı n P a n a r o m a s ı

Helal Expo Europe müdürü Mus-tafa Şentürk fuar ile alakalı yaptığı açıklama

syonu üyeliğini memnuniyetle karşıladığını açıkladı. Koenders, 2015-2017 yılları

Hela Holla

Hollanda Gen

Hollanda, 3 yıl

Ev içi ve ev dışı günlük giyim

seçenekleri yanında pardesü, etek, elbise, abiye, takı, eşarp, şal,

çanta çeşitleri.

Rotterdam’da Moda’nın MerkeziBize uğramadan karar vermeyin

Zwart jan straat 79 - A • 3035 AM Rotterdam • Tel.: 010 786 2967 • www.elifmode.com


A y ı n P a n o r a m a s ı

Hollanda’da kasım ayında iktidar ortağı İşçi Partisi’nden (PvdA) ihraç edilen Türk kökenli milletvekilleri Selçuk Öztürk ile Tunahan Kuzu yeni bir siyasi hareket kur-du.

Bundan sonra “Denk (Düşün)” ismini verdikleri siyasi hareketle mecliste ça-lışmalarına devam edeceklerini belirten Kuzu ve Öztürk, düzenledikleri basın toplantısında, karşılıklı hoşgörü ve saygı çerçevesinde toplumdaki tüm kesimleri kucaklayacakları mesajını verdi.

Liderliğini Kuzu’nun yapacağı yeni siyasi hareketin ilk etapta 2017 yılında yapıla-cak genel seçimlere gireceği bildirildi.Yabancıların uyum sorunun aşıldığını, bu yüzden artık entegrasyon ve göç-men gibi terimlerin kullanılmamasını isteyen Kuzu, işçi göçü çerçevesinde Hollanda’ya gelenlerin burada doğan çocuklarının doğal olarak Hollanda’nın bireyi olduklarını söyledi.

Aşırı sağ çizgiye kayan Hollanda siyase-tinin son zamanlarda sertleştiğini ve den-gelerin alt üst olduğunu belirten Kuzu,

“Bu dengeyi yeniden kurmak için ortaya çıkan siyasi hareketimiz bir hukuk dev-leti olan Hollanda’da herkesin hoşgörü ve eşitlik temelinde rahatça yaşamasını amaçlıyor. Vatandaşlar ile siyasetçiler arasında oluşan uçurumu kaldırmayı amaçlıyo-ruz” dedi. “Sesini duyuramayanların sesi olmak istiyoruz” diyen Kuzu, şöyle konuştu:

“Irkçılığı ve ayrımcılığı kabul etmiyoruz. Hiçbir yerde, özellikle devlet kurumla-rında ırkçılık yapılamaz. Onun için ırkçı-lıkla ilgili bir kayıt sisteminin oluşmasını istiyoruz. Burada ırkçılık içeren sözler ve söylemler kayıt altına alınmalı. Bu yolla ırkçılık yapanların devlet yönetiminde ça-lışması engellenmeli.”

Kuzu, eğitim konusuna büyü önem ver-diklerini, ilk ve orta öğretimde Çince, Türkçe ve Arapçanın seçmeli dersler ara-sına alınmasını istediklerini kaydederek, dış politikada ise Hollanda’nın imajının yükseltilmesi gerektiğini dile getirdi. Sa-dece Müslümanlara değil toplumun tüm kesimlerine hitap edeceklerinin altını çi-

zen Kuzu, Hollanda milletvekilleri olduk-larını hatırlattı.

Kasım ayında PvdA’da ihraç edilmişlerdi

Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk’ün uzun yıllardır siyaset yaptıkları iktidar ortağı PvdA yönetimiyle geçen kasım ayında uyum konusunda yaşadıkları görüş ayrı-lığı ihraçla sonuçlanmıştı.

İki siyasetçinin, aynı partiden Başbakan Yardımcılığı yapan Lodewijk Asscher’in şeffaf olmadıklarını ileri sürdüğü bazı Türk kuruluşlarını ikinci kez araştırmaya tabi tutma isteğine karşı çıkmaları, parti-de sert tartışmalara yol açmıştı.

Kuzu ve Öztürk, başbakan yardımcısının tutumunun adı geçen kuruluşları öteki-leştirebileceğini belirterek, partinin uyum politikalarında değişikliğe gidilmesi çağ-rısında bulunmuş, parti yönetimi ise iki isimden geri adım atmalarını istemişti. Tu-tumlarını değiştirmeyen Kuzu ve Öztürk, 14 Kasım’da parti yönetimi tarafından ihraç edilmişti.


İktidar ortağı İşçi Partisi’nden ihraç edilen Tunahan Kuzu ile Selçuk Öztürk, Hollanda Meclisi’nde yeni kurdukları “Denk” (Düşün) adlı siyasi hareketle yollarına devam edecek

9 Platform


Jan van Galenstraat 14 • 1051 KM AmsterdamTel: 020 486 53 48 • Fax: 020 258 11 05

Bestellijn: 06 28 24 57 95www.agfovertoom.nl • [email protected]

Almanya’da yaklaşık 100 bin Müslüman öğ-rencinin ders gördüğü Bavyera eyaletinde eğitim bakanlığının İslam din dersi sayısını artıracağı haber verildi.Bavyera eğitim bakanlığının, önümüzdeki beş yılda 400 okulda etik ve diğer dinlerin yanı sıra İslam din dersi vermeyi hedefledi-ği bildirildi. Hali hazırda toplam 300 okulda verilen İslam dersine, yaklaşık 11 bin 500 öğrencinin katıldığı açıklanmıştı.Eyalette şu an 65 İslam din dersi öğretme-ninin görev aldığı ve 40 öğretmenlik okuyan öğrenci oldu açıklandı.Konu hakkında basın bildirisi yayınlayan Bav-yera Öğretmenler Birliği Derneği (BLLV) Baş-kanı Klaus Wenzel, bu talebi uzun süredir dile getirdiklerini ve buna sevindiklerini açıkladı.Bavyera eyaletinde verilen İslam dersinin içe-riğini, maalesef devlet tarafından tanınmadık-ları için İslami dini cemaatler belirleyemiyor.

Almanya’da “İslam din dersi” verilen okullar artıyor

Willem II’de oynayan bazı oyuncuların, 2009-2010 sezonunda iki maçta şike yaptıkları iddia edildi.

Hollanda’da yayımlanan De Volkskrant gazetesinde konuyla ilgili yer alan ha-berde, Tilburg şehri takımı Willem II’de o dönem oynayan bazı oyuncuların, Feyenoord ve Ajax maçlarında yenil-meleri karşılığında maç başına toplam yüz biner avro aldıkları ileri sürüldü.

Willem II, Ajax maçını 4-0, Feyenood maçını ise 1-0 kaybetmişti. Ajax ma-çının önceden belirlendiği gibi 3 farklı mağlubiyetle sona erdiğini öne süren gazete, Feyenoord maçının ise 2 farklı mağlubiyetle sona ermesinin planlandı-ğı ama bunun gerçekleşmediğini yazdı.

Haberde, Singapur merkezli bir şir-ketin, şikeyi o dönem Willem II’de oy-nayan Sierra Leoneli İbrahim Kargbo üzerinden gerçekleştirdiği iddiasına yer verildi. Kargbo’nun daha sonra takım arkadaşlarını ayarladığı öne sü-rülen haberde, şike olayına karışan

futbolcuların isimlerinin bilindiği ifade edildi. Gazeteye değerlendirme yapan Kargbo, iddiaları reddetti.

Bahisçilerin şike sayesinde bir milyon avrodan fazla kazandıkları ileri sürüldü.

Konuyla ilgili gazeteye açıklama yapan Hollanda Kraliyet Futbol Federasyonu (KNVB), savcılığa soruşturma açılması için şikayette bulunulacağını bildirdi. Federasyon, konunun açıklığa kavuş-ması için detaylı bir araştırma yapılaca-ğını da açıkladı.

Söz konusu iddiaları üzerine Willem II Klübü'nden, şikenin klübün sahip olduğu değerlerle bağdaşmadığı açık-laması yapıldı.

Willem II, ikinci yarısı dün başlayan Eredivisie’de şu anda 20 puanla 12. sırada yer alıyor.

Hollanda'da Şike Depremi!



Toplumda "gönüllülük" kavramına yö-nelik farkındalık geliştirmek, gönüllü çalışmanın yaygınlaşmasını sağlamak, toplumsal kalkınmaya katkı sağlayacak insan kaynağı ihtiyacını güçlendirmek üzere hayata geçirilen "Toplum Kalkın-masında Gönül Elçileri Projesi" kapsa-mındaki "koruyucu aile" olma sistemi, uluslararası boyuta taşınacak.

Bakanlığın yurt dı-şında temsilcilik açmasının yasal alt-yapısının, bir kaç ay önce çıkarılan ka-nunla oluşturuldu-ğunu belirten İslam, "Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ataşeliği ya da müşavirlikle-ri kuracağız. Pilot ülke Almanya ola-cak" dedi.

İslam, "Amaç, yurt-dışındaki ailelerin bulundukları ülke-lerdeki sosyal, eko-nomik hizmet mo-dellerinden daha

üst düzeyde yararlanabilmesini sağla-mak ya da bulundukları ülkelerde yoksa onların ihtiyacına yönelik yeni hizmet programları düzenlemek.

Tüm bunlar, o ülkenin kuralları çerçe-vesinde ve o ülkede yerleşik olan sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapılarak meydana getirilecek işler" diye konuştu.

"Gönül Elçileri" projesi için Dışişleri Ba-kanlığının devrede olduğunu, Bakanlıkla-rının altyapıyı hazırlayacağını dile getiren İslam, şunları kaydetti:

"Yurtdışında pek çok Türk ailesinden, o ülkelerin kurallarına aykırı birtakım uygulamalar olduğu gerekçesiyle evlat-ları alınıyor ve gönüllü koruyucu ailele-re veriliyor. Gönüllü koruyucu aileler de genellikle Türk aileler olmuyor, bizim kültürümüzden uzaklaşılarak çocukla-rımız büyütülüyor gibi şikayetleri var. Bizim buna karşı önerilerimiz var, yurt-dışı merkezler vasıtasıyla kurgulamaya çalıştığımız öneriler. Oralarda sadece bizim çocuklarımızın bakım koruma al-tına alınabileceği, çocuk evleri benzeri sivil toplum kuruluşlarına bağlı oluşumlar meydana getirebiliriz.

İslam, ülkeler arasında anlaşmaların sağ-lanması halinde yurt dışındaki Türk ço-cuklarının Türkiye'deki koruyucu aileler tarafından da bakılabiliceğini söyledi.Yurtdışı temsilcilikleri kurma konusunda Maliye Bakanlığından gerekli izinleri ala-caklarını bildiren İslam, süratle çalışma-ya başlayacaklarını sözlerine ekledi.

Merve Yıldızalp

Türk ailelerin ellerinden alınan çocuklarına Türkiye’deki koruyucu ailelerin bakması planlanıyorAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, "Gönül Elçileri" projesinin yurt dışına açılacağını belirterek, "Bizim evlatlarımız bizim elimizden alındığında, başka bir Türk veya Müslüman aileye koruyucu aile olarak verilebilir. Bunun tek ve öncelikli şartı bu ailelerin bulundukları ülkenin devlet sistemine koruyucu aile olmak istediklerini deklare etmeleri, buna gönüllü olmalarıdır" dedi.

11 Platform


Hollanda'da internet üzerinden camilere yönelik kundaklama çağrısı yapanlar hak-kında cezai soruşturma başlatılacak.

Müslüman kuruluşların suç duyurusu-nu değerlendiren Amsterdam Savcılı-ğı, aşırı sağcı Özgürlükler Partisi (PVV) destekçilerine ait olduğu ileri sürülen Facebook'taki bir sayfaya yazılan cami-lerin kundaklamasına ilişkin yorumların 12'sinin ceza gerektirecek kapsamda olduğunu açıkladı.

Yorumların bazılarının Müslümanlara kar-şı şiddet çağrısı içerikli olduğunu kayde-den savcılık, polisin bunları yazanları be-lirlemeye çalıştığını duyurdu.

Bu ay başında İsveç'in farklı şehirle-rinde yaşanan cami kundaklamalarına ilişkin Facebook'ta yer alan bir haberin altına yorum yazanlar, benzer eylemlerin Hollanda'da da yapılmasını istemişti. Bu-nun üzerine bazı Müslüman kuruluşlar, aşırı sağcı PVV partisi destekçilerine ait

olduğu ileri sürülen Facebook'taki sayfa-ya yazılan ve sonradan silinen yorumlarla ilgili suç duyurusunda bulunmuştu.

Hollanda'da Camilerin Kundak-lanması Çağrılarına Ceza GeliyorSavcılık, Müslüman kuruluşların suç duyurusu üzerine internette camilere yönelik kundaklama çağrısı yapanlar hakkında cezai soruşturma başlatacak.

Mert Ventilatie

Van Heusdestraat 34 b3023 RV Rotterdam

Mert AlkaçM: 06-22 78 74 43M: 06-83 23 18 33

E : [email protected] : [email protected]

Horeca ventilatie - Afzuigmotoren - AfzuigkappenLuchtbehandelingsapparaten - Installatie & Onderhoud



Hollanda haber ajansı (ANP) baş editörü Marcel van Lingen Nu.nl’e yaptığı açıklama-da, böylelikle mantıklı bir şekilde islamın te-meline inerek iletişim kurmak istiyoruz dedi.

Detaylar hakkında fazla bilgi vermeyen Van Lingen, islam masasına alınacak olan insan-ların gazeteciler dışından farklı meslekten de olabilceğini bildirdi.

Van Lingen, işe alınacak olan insanların illa da arap dili ve edebiyatı mezunu olması gerek-memekte.Özellikle haberin kaynağına inebi-lecek kapasite de insanlar olması yeterli.

İslam ile alakalı olan konularda ANP olarak, derinlemesine inemediklerini, mesala radi-kal bir imam ile nasıl konuşulması ve röpor-taj yapılması gerektiğini bilemediklerini be-lirten Van Lingen,. Hollanda medyasının da bu konuda bilgisiz olduğunu ve İslam masası oluşması düşüncesinin Paris’te olan olayların etkisiyle geliştiğini de sözlerine ekledi.

Ahmet İri - Lahey

Hollanda haber ajansı ANP islam masası kuruyorHollanda haber ajansı islami konuların en ince detayına kadar araştırılması için islam masası oluşturacak.

Merkezi İstatistik Kurumu (CBS) tara-fından bugün açıklanan verilere göre 2014 yılında toplam 181 bin göçmen Hollanda’ya geldi. CBS, Hollanda’ya gelen göçmenler ile doğum ve ölüm rakamlarının dengesine bakıldığında nüfusun 73 bin kişi arttığını belirtti. Geçtiğimiz yıl içinde Hollanda’yı terk eden kişi sayısı ise 2013 yılı ile aynı kaldı. CBS rakamlarına göre 2014 yılında 144 bin kişi Hollanda’dan ay-rıldı. Yine geçtiğimiz yıl içinde hayatını kaybedenlerin sayısı ise bir yıl önceye göre düştü. Toplam 2 bin kişi hayatını kaybetti. CBS raporuna göre Hollanda’ya en fazla Polonya’dan gelen oldu. 24 bin Polonyalı Hollanda’ya göç ederken, Hollanda’yı terk eden Polonyalı sayısı-nın da yüksek olduğu belirtildi.

CBS verilerine göre Hollanda’ya ge-len yabancı göçmenler sıralamasında ilk sıralarda Türkler ve Faslılar, daha sonra Surinamlı ve Hindistanlılar gel-mekte. Alınan son rakamlara göre Polonyalılar bu sıralamada beşinciliğe yerleşmiş durumda.

Hollanda Senato’sunda yapılan oy-lamada çoğunluğun evet demesiyle kabul edilen kanuna göre Devlet Eği-tim Bursu (Studiefinanciering) yerini düşük faizle verilen eğitim bursuna (Leenstelsel) bırakıyor. Yasallaşan ta-sarı uyarınca verilecek yeni burs için öğrenciler dar gelirli olduğunu beyan edecek ve bu sayede, ileriki dönemde geri ödemek şartıyla kendilerine belli miktarda kredi (borç para) verilecek.

Diplomalarını 40 bin Euro borçlanarak alacaklarVerilen bilgilere göre hükümet kaldı-rılan devlet bursu ile birlikte hazineye yıllık olarak 800 milyon euro kaynak sağlamış olacak. Yeni sisteme göre düşük faizli eğitim bursu alan öğrenci-ler asgari ücretten fazla maaş almaya

başladıklarında, eğitim döneminde aldıkları bu borcu taksitlendirilmiş bir şekilde geri ödeyecek. Merkezi Planlama Bürosu (CPB) ise yeni uygulamayla birlikte yüksek eğiti-mini tamamlayan öğrencilerin devlete yaklaşık 40 bin euro borçlu olarak dip-lomalarını alacağını belirtti.

Lahey / Mustafa Toga

2014 yılında toplam 181 bin göçmen Hollanda’ya geldi

Dar gelirlinin çocuğu okumasın mı?Hollanda parlamentosu 1 Ocak 2015 tarihi itibariyle Yüksel Okul öğrencilerin Devlet Eğitim Bursu'nu (Studiefinanciering) kaldırıldı.

13 Platform


Vredenhofweg 111051 LM AmsterdamT: +31 20 411 48 49F: +31 84 749 00 59

www.igimpex.nl

ABC deterjanı Avrupa DistribütörüDistribütörü

Yeni subem� le

h� metin� -dey� .

Omroep Brabant sitesinde yer alan habere göre, mağazada klasik kurşun geçirmez yeleklerin yanı sıra takım elbi-se, deri ceket ve hatta kravat satışı da yapılıyor.

Mağazada normal giysi gibi görünen, ti-şört altına giyilebilecek incelikte Kolom-biya marka kurşun geçirmez yelekler satılıyor. Mağazanın sözcüsü Staas de Wijs, "Bu giysiler kuyumcu veya ben-zin istasyonlarında çalışanlar gibi, teh-likeyle karşılaşabilecek kişilerce tercih ediliyor" diyor; ama hemen, "alıcı kitlesi olarak suç işleyenleri hedeflemiyoruz" diye de ekliyor.

Mağazanın sahibi Panamera grubu Ocak'ta Paris'te düzenlenen saldırılar-dan bu yana kurşun geçirmez giysilere talebin arttığını belirtmekte.

Şirketin CEO'su Yavuz Yılmaz, Eindho-vens Dagblad'ın internet sitesine verdi-ği mülakatta, "Paris'ten sonra 150 kişi daha bize bilgi almak üzere başvurdu" dedi.

Yılmaz, kurşun geçirmez giysileri kimle-rin satın aldığı konusunda ipucu verme-di; sadece "son haftalardaki gelişmeler ardından Belçika ve Fransa'dan pekçok başvuru olduğunu" söyledi.

Ancak gardırobununu kurşun geçirmez giysilerle donatmak isteyenlerin epey varlıklı olması gerekiyor; zira mağazadaki en ucuz giysinin fiyatı 2400 euro.

Hollanda'da kurşun geçirmez giysi mağazasıHollanda'nın Eindhoven kentinde "Modaya uygun" kurşun geçir-mez giysiler satan bir mağaza açıldı.



Bu uygulamadan 618 euronun üzerinde öde-yen ancak mali olarak zorluk yaşayan yakla-şık bin ailenin yararlanacağı belirtildi.Öte yandan şehirdeki bazı konut kooperatif-leri de en yüksek kira zammının herkes için uygulanmayacağını duyurdu.

Amsterdam Konut Dernekleri Federasyonu başkanı Egbert de Vries, Parool gazetesine yaptığı açıklamada, “Bu sayede sosyal ko-nutları en düşük gelirlilerin de ödeyebileceği konutlar haline getirmeye çalışıyoruz” dedi.

De Vries 618 euro sınırının özellikle seçildi-ğini bu miktardaki kiralarda devlet tarafından verilen kira yardımının da uygulandığını ak-tarırken “bu şekilde kendi çabaları ile kirayı ödemek zorunda kalan en düşük gelirlilerin kira artışını kaldırmış oluyoruz. Bu şekilde ödenek alan bu kişilerin daha fazla zorluk içi-ne düşmesini de engellemiş oluyoruz” dedi.

Yoksulluk seviyesin üzerinde geliri olan ve kira yardımı almayan kiracılara ise yüzde 5’lik kira artışının geçerli olacağı kaydedildi.

Yoksulların kira bedelleri artırılmayacakAmsterdam belediyesi sosyal konut-larda oturan yoksul vatandaşların, normal şartlarda 1 Temmuz 2015 tarihinde uygulanan kira zammına dahil edilmeyeceğini açıkladı.

Barındırma Federasyonu, 2010 yılın-da ülke genelinde 55 bin olan evsiz sayısının geçen sene 60 bini aştığını açıkladı.

Barınma sorunu yaşayanların büyük bölümünün 41-50 yaş grubuna dahil olduğu kaydedildi. Verilere göre evsiz kalanların 44 bini erkek, 16 bin kadarı ise kadınlardan oluşuyor.

Açıklamada, insanların bu duruma düşmelerine yol açan en büyük et-kenlerin, ekonomik krize bağlı ola-rak borçlarını ödeyememe ve işsiz kalmaları gösterildi. Siyasetçilerden, mecliste görüşülmesi beklenen soru-nun çözümü için çaba göstermelerini isteyen federasyon yetkilileri, bu kap-samda ucuz evlerin inşa edilmesini önerdi. Yetkililer, kiraların yüksekli-

ğinin insanların evsiz kalmalarına yol açtığına dikkati çekti.

Hollanda'da kış mevsiminin başlama-sıyla birlikte birçok belediye evsizler için özel barınma merkezleri oluşturu-yor. Özellikle büyük şehirlerde polis, gece sokaklarda kalanları toplayarak bu merkezlere götürüyor.

Murat Tosun ve Selami Elkıran or-taklığı ile yürütülen şirket, hizmeti Rotterdam’da bulunan müşterilerinin ayağına kadar getirdi. “Dürüstlük en büyük sermayedir”

Düzenlenen açılış merasimine MÜSİ-AD Hollanda Başkanı Ali Bekdur ve MÜSİAD Yönetimi, Ayasofya Camii Başkanı Hakkı Özkan, NİDA Partisi Rotterdam Anakent Meclis Üyesi Aydın Peksert, işadamları, siyasiler ve çok sayıda davetli katıldı. Dua ile başlayan

ve tanıtım konuşmalarıyla süren mera-sim verilen ikramın ardından sona erdi.

Rotterdam

Hollanda'da barınma sorunu yaşayanların sayısı 60 bini aştı

Mands Rotterdam Şubesi Açıldı

Ekonomik krizin etkilediği ülkeler arasında yer alan Hollanda'da evsiz kalanların sayısında son yıllarda büyük artış oldu.

Yaklaşık 10 yıldır Den Haag’da muhasebe ve finans danışmanlığı alanında hizmet veren MANDS Muhasebe Bürosu ikinci şubesini Rotterdam Goudsesingel caddesinde açtı.

15 Platform


� İpotek işlemleri � Hayat ve Kaza Sigortaları � Emeklilik Sigortaları � Emlak işlemleri � Kredi fasiliteleri

HİZMETLERİMİZ

Facebook (https://www.facebook.com/UYTAMadvies?ref=hl)

Twitter (https://twitter.com/UYTAMadvies )

Linkedin (https://www.linkedin.com/pub/senol-uyrum/3b/358/396)

ZUIDERPARKLAAN 2632574 GA DEN HAAG

+31 (0)70 392 27 00+31 (0)70 346 63 [email protected]


D o s y a

12 bölgede gerçekleştirilecek olan se-çimlerde, meclis üyelerinin sayısı 39 ila 55 arasında bölgede yaşayan nüfusa bağlı olarak değişkenlik gösterecek. Eyalet Meclisi'nin iki ana görevi vardır; 1- Arazi kullanım planlaması ve konut gibi konularda komisyon kurmak. 2- Senato üyelerini (Eerste Kamer) seçmek.

Ülke genelinde seçim büroları sabah 7.00'den akşam 21.00'a kadar açık ola-cak. Özel durumlar göz önünde bulundu-rularak, bazı bürolar daha erken kapıları-nı seçmene açacak. Seçimden yaklaşık iki hafta önce seçmen kartları adreslere postalanacak.

18 Mart Eyalet secimlerine CDA'dan ka-tılacak olan Şerafettin Babacan ve Türk-lerin kurduğu ama multikültürel bir yapıya sahip olan M+ (Multicultureel Plus Partij) Başkanı Ekrem Karadeniz dergimizin ko-nuğu oldular. Kendileri ile seçimler üzeri-ne söyleşide bulunduk.

Hollanda'da yaklaşık 13 milyon seçmen, 18 Mart'ta Eyalet Meclisi Seçimleri için sandık başına gidecek. Dört yılda bir yapılan seçim son olarak 2 Mart 2011 yılında yapılmıştı.

Eyalet Seçimleri Yaklaşırken!

TÜRK KÖKENLI SEÇMENLERIN NE YAPACAĞI

MERAK KONUSU

Savaş Büyük Tipi

Platform

D o s y a

17

Şerafettin Babacan

''Verdiğim hizmeti hiçbir zaman seçim aracı olarak kullanmadım!''Şerafettin Babacan. 1960 Yozgat do-ğumlu. 1970 yılında Hollanda'ya geldi. Eğitimini Hollanda'da tamamlayan Baba-can, sosyal akademi mezunu. Hollanda'daki partilerin yabancıları par-tiye kabul etmeye başlamasıyla 1985 yılında CDA'ya üye oldu. Hep siyasetin içinde olan Babacan, mahalli dernek yö-netiminde, cami yönetiminde ve belediye meclisinde görev aldı. Hilversum Beledi-yesinde 4 sene belediye meclis üyeliği 4 sene de yardımcı üyelik vazifesini yerine getirdi. 18 Mart 2015 Eyalet Seçimlerin-de Noord Holland Bölgesinde CDA'dan 48. sıradan aday.

''Ekonomi ve eğitim benim için çok önemli''

Eyalet, toplumun çok az bildiği bir idari sistemdir. Sıradan bir vatandaşın doğru-dan eyaletle bir bağlantısı olmaz. Eyalet, belediyenin çözemediği bölgeyi ilgilendi-

ren konularda hükümet ile belediye ara-sında köprü görevi görür. Bir diğer önem-li görevi de senatoyu seçer.

Doğrudan kimseye boş vaatlerde bulun-mak doğru değil ama büyük imkanı olan eyalette bir Türk'ün olması çok önemli. Seçilirsem özellikle üzerinde durmak is-tediğim konular; Ekonomi, eğitim ve do-ğal güzelliklerin korunması olacaktır.

Şöyle ki; İnsanımızın Hollanda'da çok sayıda lokanta, fırın gibi işletmeleri bu-lunmaktadır. Çoğu zaman bu işletmeler çalıştıracak yetişmiş eleman bulmakta sı-kıntı yaşıyorlar. Hollanda'da mesleki eği-tim var ama verilen eğitim teorik bilgiden öteye gidemiyor. Bu açığı kapatmak için bir proje ile eyalete gelip, ''Mesleki eğitim vermek istiyoruz.'' denirse eyalet doğru-dan bu projeye destek verebilir. Böylece yeteri kadar aşçı ya da döner ustası ye-tiştirilebilir.

Son güne kadar elimizden gelen bütün çabayı gösterip, seçilmek için mücadele vereceğiz. Şu ana kadar olan görüşmele-rim seçilmem için beni umutlandırdı.''

18 Mart Eyalet Seçimlerine katılacak olan Türk Kökenli Adaylar:Adnan Tekin (PvdA, Noord Holland 3. sıra)Hüseyin Erarslan (PvdA, Noord Holland 11. sıra)Metin Çelik (PvdA, Zuid Holland, 3. Sıra)Kenan Doğan (PvdA, Zuid Holland, Yedek liste)Bülent Işık (PvdA, Utrecht, 13. sıra)Muzaffer Çetin (CDA, Zuid Holland 7.sıra)Şerafettin Babacan (CDA, Noord Holland 48. sıra)Huri Şahin (GL, Zuid Holland 1. sıra) Dilek Odabaşı (GL, Noord Braband 4. sıra) Sevda Bali (GL, Gelderland /Doetinchem 26. sıra) Ali Yenice (GL, Noord Braband, 26.sıra )Güliz Tomruk (GL, Avrupa Parlamentosu Milletvekili Adayı/Deventer) Şenay Tosun (GL, Kampanya görevlisi) İlhan Tekir (GL, Gorinchem Belediye Meclis Üyesi) Sinan Özkaya (GL, Delft Belediye Meclis Üyesi)

Burhan Koçak (GL, Delfshaven/R'dam Belediye Meclis Üyesi) Sevinç Kük (GL, Zaanstad Belediye Meclis Üyesi)Yasin Elmacı (D66, Zuid Holland, 40.sıra)Zafer Yurdakul (D66, Noord Holland, 9. sıra)Muzaffer Uğur (VVD, Zuid Holland)Gülcan Engin (SP, Noord Brabant)

Adnan Tekin PvdA, Noord Holland 3. sıra


D o s y a

Tüm Kuzey Hollanda Bölgesi'nde kısıtlı imkanımıza rağmen seçim ça-lışmalarımızı yapıyoruz. Fakat zafer

için en çok inanç ve gayrete ihtiyaç var-dır. Çalışmalarımızı geleceğimize yönelik bir yatırım olarak görüyoruz.

Hollanda siyasetinde var olan sağ parti-lerden sürekli tokat yemeye alıştık ama

artık sol partiler de sol yanağımızı tokat-lamaya başladılar. ''Artık sağı, solu bırakıp M+ Partisi'ne sarılmanın tam zamanıdır.'' diyoruz. Kuzey Hollanda Bölgesi'nde top-

lam 11 adayla seçimlere katılıyoruz. Aday kadromuz, öğrenciler, esnaflar, hukuk-çular, siyaset bilimciler ve eğitimcilerden oluşuyor. Herbirinin kendi alanlarında uz-manlıkları var.

''Çocuklarımızın Türk dilinden uzak büyümeleri için sinsice po-litikalar uygulanıyor''

Şu an Amsterdam Nieuw West İlçe Belediyesi'nde bizi temsil eden bir tane arkadaşımız bulunuyor. Hacı Bayram Camii'nin önüne yapılması gereken yaya geçidi defalarca belediye başkanları tara-fından söz verilmesine rağmen yapılmadı.

''Amsterdam Üniversitesi'nin yapmış olduğu araştırma gösterdi ki; Geçen sene gerçekleşen belediye seçimlerinde Amsterdam’da yaşayan Türklerin maalesef 39%'u sandığa gitti. Bizim için sevindirici olan; Sandığa giden Türklerin yarısı M+ Partisi'ne oy verdi.

''Cihat'' kelimesini ilk defa cesaretle Hollanda toplumuna anlatan ilk partiyiz.

M + Parti Başkanı ve Eyalet Seçimleri liste başı adayı

M Plus, Kuzey Hollanda

Bölgesi'nde 11 adayla

seçimlere katılıyor

19 Platform

D o s y a

Sadece bir tane vekilimiz olduğu halde baskı uygulamamız ve konuyu belediye meclisinin gündemine taşımamız netice-sinde Hacı Bayram Camii'nin ön cadde-sine geçen hızlı arabaların yavaşlaması için farklı trafik levhaları ve dikkat çeken turuncu lamba takıldı. Ama biz, çocukla-rımızın ve büyüklerimizin güvenli bir şekil-de camiiye gitmelerini temin etmek için bu olayın peşini bırakmayacağız.

Çocuklarımızın Türk dilinden uzak büyü-meleri için sinsice politikalar uygulanıyor. ''Nieuw West Belediye Başkanı ''Türkçe eğitimi destekleyeceğim.'' diyerek seçim zamanında söz verdiği halde şimdiye ka-dar hiçbir çalışması yapılmadı. Şu an mecliste tek temsilcimiz bulunu-yor. Bu durum da rahat hareket etme-mizi engelliyor. Gücümüzün artması için vekil sayımızın artması gerekiyor. Bunu gerçekleştirmek için halkımızdan seçim

günü sandık başına gitmelerini ve oy pu-sulasındaki parti logomuza ''evet'' oyunu basmaları gerekiyor.

''Hollanda'nın büyük partileri Türk kökenli vatandaşları sade-ce oy deposu olarak görüyor''

Ayrıca belediye, ''Gençler radikalleşme-sin’ kampanyasını kullanarak hangi ku-rumlara, ne kadar sübvansiyon verdi ve/veya Bu sübvansiyonların getirisi götürü-sü nedir? gibi sorularımıza tatmin edici bir cevap da vermiş değil. Ama bu soru-ları sormaya devam edeceğiz. Çünkü gençlerimize yönelik geliştirici bir faaliyetler yapılmadı. Sadece göz boyama amacı güdülerek birkaç uydu-ruk faaliyetle ve medyada çıkan bir iki pozla bu işin olacağını zannediyorlar. Bütün olanlar ışığında ortaya çıkan sonuç bence şudur: ''Problermler çözülmesin, çözülürse bizim işimiz kalmaz!''

Şunu söylemeden de geçemeyeceğim: ''Hollanda'nın bilinen partileri, her ka-rışında Türk işçilerinin alın teri olan bu topraklarda seçim primi yapmak için Türk kökenli Hollandalıları kullanmaya çalış-maktadır. Bunu utanç verici olarak de-ğerlendiriyorum.''

M Plus Partisi'nin adayları

Ekrem Karadeniz, Firdevs Korkmaz Yazıcı, Mustafa Türkmen, Fatma Dokcan, Ahmet Karacabey, Şura Nur Öcal, Salih Arslan, Yeter Şahbaz, Ali Dağ, Ayşegül Kılıç, Nurcan Aytaç

Willem van Oranje ve Fatih Sultan Mehmed'i resmi olarak tanıtım filminde ilham kaynağı olarak kullanan ilk partiyiz.

Amsterdam Üniversitesi'nin yapmış olduğu araştımaya göre; Amsterdam tarihinde bu kadar kısa zamanda yeni bir partinin almış olduğu en büyük başarıyı yakaladık.

''Anders Breivik'in yapmış olduğu katliam nasıl Hristiyanlara mal edilemezse Ahmed Mehmed'in yaptığı da tüm müslümanlara mal edilemez.'' diyerek yüksek sesle tavır koyan ilk partiyiz.


D o s y a

21 Platform

D o s y a


H a b e r

Eğitim bakanı Bussemaker, Hollanda-Flaman Akreditas-yon Organizasyonu NVAO

tarafından yürütülecek olan RUI araştırmasının sonuçlarında okula yönelik bir müdahale gerekeceği belirlenirse bundan kaçınmayaca-ğını belirtti. Uzun zamandır hem koalisyon orta-ğı Liberal Parti (VVD) hem de mu-halefetten Özgürlük Partisi (PVV) tarafından ısrarla Rotterdam İslam Üniversitesi’nin kapatılması iste-miyle bakana yöneltilen soru öner-gesine cevap veren Eğitim Bakanı Bussemaker, “Rotterdam İslam Üniversitesi yönetimine olan güve-nim sarsıldı” dedi.

Bussemaker Meclise gönderdiği yazılı açıklamada ayrıca bir eğitim kurumunda cereyan eden olayla-rın nedeni ve sayısının göze batan şeyler olduğunu ve yönetimin idari kültürü hakkında ciddi kaygıları bu-lunduğunu dile getirdi.Okul yönetiminden Ahmet Ak-gündüz’ün daha sonra yoğun olarak eleştirilecek olan Avrupa seçim-leri dönemindeki “ülkesine ihanet edenlere oy vermeyin” şeklindeki

sözlerine de değinen Bakan Busse-maker, “Bir rektör sözlerinin toplum-sal açıdan büyük etki yapacağını bilmek zorundadır ve ondan dikkatli olması beklenir. “dedi.Geçtiğimiz yıl cereyan eden bir baş-ka vakada da okulda öğretim gören iki bayan öğrenci tarafından IUR’nin bir yöneticisine cinsel taciz davası açılmıştı. Her iki öğrenci de yöne-time sundukları şikayetlerine cevap alamadıklarını aksine okuldan uzak-laştırıldıklarını belirtmişlerdi. Bu olay üzerine PVV okulun kapatılması is-teminde bulunmuştu. Bakan Bus-semaker mektubunda bu konuya da değindi ve okulun kapatılması gibi bir yetkisinin olmadığını ancak üniversitenin mercek altına alındığı-nı açık bir şekilde yönetime bildir-diklerini belirtti.

NVAO tarafından yürütülecek olan araştırmanın yanı sıra okulun mali durumu da incelemeye alındı. Gü-venlik ve Adalet Bakanlığı Araştırma Enstitüsü WODC, okulun maliyesini araştıracak kurum. Bilindiği gibi IUR devlet bütçesi almamakta. Ancak bakan mali durumun dışırıda okulun eğitimine dışardan etki olup olmadı-ğının bilinmesinin daha önemli oldu-ğunu belirtti ve bu konunun WODC ile IUR yönetimi arasında gerçekle-şecek görüşmenin ana maddelerin-den biri olacağını aktardı. IUR, son yıllarda 27 lisans öğren-cisi ve 11 yüksek lisans öğrencisi-ne diploma verdi. Şuanda IUR’de 200'den fazla öğrenci bulunmakta.

Eğitim bakanı Bussemaker’ın med-yaya verdiği açıklamanın videosu için bu linki tıklayınız.

Prof. Dr. Thijl Sunier ve Roemer van Oordt'un konuşmacı olarak katıldığı program, Raşit Uygun'un Mü'minlerin Hz. Peygamber'e

karşı davranış kurallarını, âdâb ilkelerini belirten Hucurat Suresini okumasıyla başladı.Bu anlamlı Kur'an tilavetinin ardından açılış ko-nuşması için kürsüye gelen SUN Başkanı Ömer Karaca, Avrupa'da yükselen ,İslam düşmanlığına değinerek, '' Asıl olan soru şu; İfade özgürlüğü-nün sınırı nedir?'' dedi. Hollanda'da yükselişe geçen İslamofobie olgusunu Theo van Gogh'un öldürülmesinden itibaren başlayıp günümüze değin yaşanan olaylarla anlatan Prof. Dr Thijl Sunier; İslam'a olan düşmanlığın artmasında medyanın çok önemli bir payı var. IŞİD'in işlediği cinayetler, Charlie Hebdo baskını basın tarafın-dan ''Avrupa'ya açılmış savaş" olarak ilan edildi. Hollanda'da camilerin inşa edilmesi, müslümanla-rın çoğalması artık hoş karşılanmıyor. Gelişmeler çok üzücü.'' dedi. Son zamanlarda yaşanan olay-lar nedeniyle çok endişeli olduğunu belirten Roe-mer van Oordt, 2005 yılından başlayan şemalarla müslümanlara olan ırkçı saldırılardaki artışı göz önüne serdi. Programı Platform Dergisi'ne değer-lendiren SUN'un Sosyal Medya Sorumlusu Burak Görgeç; ''Yaşanan olaylar neticesinde Avrupa'da yükselen İslamofobie gerçeğini ele almak is-tedik. Konuklarımız vasıtasıyla insanlara olayları anlatmayı ve çözüm için ne yapılabilir? sorusuna cevap bulmayı amaçladık.'' dedi.

Savaş Büyük Tipi / Amsterdam

Rotterdam İslam Üniversitesi mercek altında!

SUN, Hollanda’da yükselen İslamofobie'yi tartıştıRotterdam İslam Üniversitesi (IUR) hakkında araştırma başlatıldı.

NVAO tarafından yürütülecek olan araştırmada üniversitenin kalitesine ve "vatandaşlık ve sosyal bütünleşme" vizyonun eğitime entegre edilip edilmediğine ve maliyesine bakılacak.

SUN ( Studenten Unie Nederland) Vrije Universiteit Amsterdam'da yapmış oldu-ğu programla son zamanlarda Avrupa'da dolayısıyla Hollanda'da yükselen İsla-mofobie meselesini ele aldı.

23 Platform

D o s y a

TEL.: 020 737 25 51 - MOBIEL: 065 927 21 07 • WIARDI BECKMANSTRAAT 1, 1063 TG AMSTERDAM

[ € 249,- ]SERTIFIKASIZ ÇALIŞANLARA CEZA YAPTIRIMLARI GELMIŞTIR.

SINAVINA TÜRKÇE HAZIRLIYOR, SİZİ SERTİFİKA SAHİBİ YAPIYORUZ!

VCA SERTiFiKASI(TEMEL GÜVENLİK SERTİFİKASI)

BİRÇOK İŞ BAŞVURUSUNDA İSTENİLEN

Slotermeerlaan 69 B7 • 1064 HA Amsterdam • www.yildirimjuridischadvies.nl • [email protected]

Belirtilen konular ve benzeri konular için bize başvurun ve kaliteli hizmet anlyışımızı paylaşalım.

Harun Yıldırım | +31 641 6624 04

Hollanda’da

ve Turkiye’de hukuki

konularda danışmanlık

hizmeti için güvenilir ve

tecrübeli adres.

Sunduğumuz hizmetler:

■ Turkiyeden emeklilik (SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı)■ 55 yasasından geri dönüş (Remigratiewet)■ Sosyal güvenlik (WW, ZW, WIA/WAO)■ Çalışanların hakları (sözleşme, feshetme ve hastalık)■ Sözleşme hazırlama■ Şirketlere ve işletmelere hukuki Çözümlemeler

Ayriyeten ten� z (Hollanda’daki geçerli mahkeme karar-ların Turkiye’de tanınması) gerektiren davaları Turkiye-de beraber çalıstığımız güvenilir avukat bürosu ile en uygun şekilde sonuçlandırıyoruz.


H a b e r

Hollanda Temsilciler Meclisi önünde basın açıklaması yapan sivil top-lumu kuruluşu temsilcileri, daha

önce topladıkları 55 bin imzayı milletve-killerine sunduklarını belirterek, konunun meclis gündemine taşınması çağrısında bulundu. Gruba, Türk kökenli milletvekil-leri Selçuk Öztürk ile Tunahan Kuzu da destek verdi.

Grup adına konuşan Özgürlük Platformu Başkanı Muzaffer Uğur, yasanın değişme-sinin ardından çok sayıda kişinin mağdur olduğunu söyledi.

Kampanya kapsamında topladıkları yakla-şık 55 bin imzayı Meclis Uyum Komisyonu üyelerine sunduklarını hatırlatan Uğur, ko-nunun bir an önce mecliste görüşülmesini arzuladıklarını ifade etti.Son 7 yıl içinde bu yasadan yararlanarak Türkiye'ye dönenlerin sayısının 14 bin ka-dar olduğunu kaydeden Uğur, "Aslında eski düzenleme Hollanda’nın yararına. Çünkü araştırmalarımıza göre eski hali uygulansa, bu yasa Hollanda’ya yılda yak-laşık 50 milyon avro tasarruf sağlar. Eko-

nomik krizin de etkisiyle dönmeyi düşünen çok kişi var. Yasa değişince insanlarımız işin ciddiyetini anladı" diye konuştu.

Türk kökenli milletvekili Selçuk Öztürk ise meclise sunulan imzaların takipçisi olacak-larını söyledi. Konunun meclis gündemine gelmesi için çaba harcayacaklarına dikkati çeken Öztürk, insanların geri dönmek için imza toplamalarının bir anlamda Hollan-da'daki olumsuz gidişata tepki olarak de-ğerlendirilebileceğini ifade etti.

Öztürk, yasanın kapsamının biraz genişle-tilecek şekilde değiştirilebileceğini, bunun için görüşmeler yapacaklarını dile getirdi.İşsizlik, sosyal ödenek ya da malulen emekli ödeneği alan göçmenlere 45 ya-şından itibaren belli bir maaşla ülkelerine kesin dönüş imkanı tanıyan ve kamuoyun-da "45 yaş yasası" olarak adlandırılan dü-zenleme, geçen sene büyük değişikliğe uğramıştı.

Senato'da onaylanarak yürürlüğe giren yeni düzenlemeye göre, daha önce 45 ya-şındakilerin yararlandığı yasa 55'e, ülkede

ikamet etme mecburiyeti ise 3 yıldan 8 yıla çıkmıştı.

Kapsamı sadece birinci kuşak yabancıla-rın yararlanacağı şekilde daraltılan yasanın 2025 yılında tamamen kaldırılması planla-nıyor. Yeni yasada, kesin dönüş yapanlara daha önce verilen taşınma yardımı da kal-dırılmıştı.

Lahey / Yasin Yağcı

Hollanda’daki Türklerden,"Geri Dönüş Yasası"na tepki

Hollanda’da bazı Türk sivil toplum kuruluşları, geçen sene kapsamı büyük oranda daraltılan, işsiz göçmenlere belli bir maaşla ülkelerine dönme olanağı sağlayan Geri Dönüş Yasası’nın eski haline döndürülmesi için gösteri düzenledi.

H o l l a n d a ' d a Y ü k s e l e n M i n a r e l e r

25 PlatformPieter Calandlaan 705 • 1069 SC Amsterdam Osdorp • Tel : 020 233 14 58

info@prest igewonen.nl • w w w.prast igewonen.nl

SENİN EVİN SENİN TERCİHİN

TECRÜBELİ ELEMAN VE SON TREND MOBİLYALARIMIZLA AMSTERDAM OSDORP’TA HİZMETİNİZDEYİZ.

KOLTUK TAKIMLARI,OTURMA ODALARI,YATAK ODALARI, LAMİNAT,HALILAR, PERDE ÇEŞİTLERİ.

KALİTE, KONFOR VE ZAMANINDA SERVİS


H a b e r

Elsevir’in haberine göre, bu miktar Amsterdam Bölge Mahkemesi ta-rafından karara bağlandı. ERBU-

DAK (46) mart 2013 tarihinde hastane yönemtimi tarafından işten atılmıştı. Hukuksuz biçimde işten atıldığını iddia eden Erbudak hastaneyi dava etmiş ve hastaneden 1,9 milyon avro talep etmişti. Fakat mahmkeme Erbudak’a 1,9 milyon avro tazminat verilmesini reddetti.

Mahkemeye göre, tartışmalı işkadını olan Erbudak hakkında hastane yönetimi ta-rafından uzaklaştırıldıktan sonra 'şaibeli işler ' çevirdiği ortaya çıkmış ve bu da onun yönetimden uzaklaştırılmasını haklı kılmıştır.

Hastaneden uzaklaştırılma nedeni olarak şubat 2013’te sigorta şirketi Achmea ile görüşme yapmış fakat bu görüşmeden hastane yönetimini hiçbir şekilde bilgilen-dirmemiş. Mahkeme Erbudak’ın kendisi-ne , ortaklarına ve çocuklarına bir şekilde maddi menfaat elde ettiğine kanaat getirdi.

Böylece iş kadını 61.535,- Avro de-ğerindeki faturaları, bilet parası, şöför masrafları ve Pearl Jam kon-seri bilet masrafları adı altında hastaneye ödettiğine hükmetti.

Erbudak, kendi inisiyatifiyle, diğer yöne-tim kurulu üyeleri ve hissedarlar ile istişa-re etmeden Slotervaart Hastanesi kasa-sından 1 milyon Avro yu, Türkiye’de otel ve tatil arazisi satın alması için SİMED şir-ketine yatırmış. Ayrıca, hastanenin parası ile özel teşebbüs olan Meromi Birimleri-nin yatırımı için yapılan ödemeler mah-keme tarafından yasadışı kabul edildi. Amsterdam Mahkemesi Kurumsal Odası (Ondernemingskamer van de Rechtbank Amsterdam), Erbudak ve onun eski iş or-tağı olan John Schram arasındaki bütün e-posta trafiğini de açıkladı.

Simed şirketi Erbudak’a 200.000 Avro ödemiş ve Erbudak’a 800.000 banka garantisi vermiş.

Buna göre Erbudak, 2008 yılında hasta-ne inşaat şirketi olan Simed’in Altınoluk’ta hastane kurması için Schram’dan on mil-yon Avro para istemiş. Schram bu miktarı vermeyince de, Simed şirketi Erbudak’a 200.000 Avro ödemiş ve Erbudak’a 800.000 banka garantisi vermiş. Buna karşılık Simed şirketi hastaneye iki fatura göndermiş fakat fatura’da belirtilen mal-lar hiçbir şekilde hastaneye gelmemiş.Bir milyon değerindeki teslim edilmeyen mallar ise on yıl amortisman süresi ile hastanenin yıllık hesaplarına ilişkin 2009 yılından bu yana duruyor.Ayrıca mahkeme Erbudak’ın hastanenin kredi kartı ile 150.000 Avrolük alışveriş yaptığını ve "önemli miktarda" nakit pa-rayı hastane kasasından hiç bir gerekçe göstermeden aldığını tesbit etti.

Amsterdam / Ahmet İri

Amsterdam Slotervaart hastanesi eski başkanı Aysel Erbudak, hastaneye başkanlık yaptığı süre zarfında hukuka aykırı olarak almış olduğu yaklaşık 1,7 milyon avroyu geri ödemek zorunda.

Aslında Slotervaart Hastanesinde ne oldu?Aysel Erbudak neden

1,7 milyon Avroyu

geri ödemek zorunda?

Platform27

H a b e r

TECRÜBELİ DOKTORLARIMIZ HİZMETİNİZDE

Rotterdam - Den Haag - Amsterdam - ArnhemTel.: 088 - 52 00 320 • www.sanitasbesnijdeniskliniek.nl


Göçün Kahramanlarına Anıt

Hollanda'da

herhangi bir

federasyon,

dernek, vakıf,

cemiyet veya cami

kuruşlarında

görev yapmış

büyüklerimiz,

anılmalıdırlar.

Yurtdışı Türkler

ve Akraba

Toplulukları

Başkanlığı bir

çalışma yaparak

bu insanlarımızı

yüceltilmelidir.

Onların hayatları

küçümsenmeme-

lidir. Devletimiz

onların isimlerini

ebedileştirmelidir.

Bir göç ödülü veya nişanı her yıl jüriler tarafından tespit edilip, yurtdışında

başarılı gurbetçilerimizi ödüllendirmeliler.

MEHMET SALİH KAYA

Bu makalemizde, 50 yıl önce Anadolu'nun köylerinden ve kasabalarından genellikle hiç bir eğitim almadan, karnını doyuramayan topraklar-dan ayrılarak Batı Avrupa'nın göbeğine taşınan birinci kuşak gurbetçi isçilerimizin onuruna yazmak istedim. Diline, dinine, örf ve adetleri-ne uzak bir coğrafyaya garip, sevdiklerinden uzaklarda, yaşamlarını sürdürdüler. Gurbetteki dertleri bir an evvel para kazanıp, sevdikleri-ne kavuşmak, memleketlerine dönmek, ya da sermaye edinip bir traktör alıp tarlalarını ekip biçmek idi. 50 yıla sığan bu gurbetçilerin hi-kayelerini kayda almak gerekir. Onların hayatları sıradan hayatlar olmamalıdır.

Gümüşhane'nin Köse ilçesinden önce Fransa'ya, daha sonra Hollanda'ya gurbetçi ola-rak gelen babamın hayat hikayesi ve diğer göç-men çocukların babalarının hayat hikayeleri an-lamlandırılmalıdır. Karadeniz'den, Güney Doğu Anadolu'dan, Ege’den, kuzeyden, güneyden Ardahan'dan, Van'dan, Kastamonu'dan, Kay-seri'den, Konya’dan, Ankara'dan, Edirne'den, Sinop'tan veya Hatay'dan memleket evlatları kaderlerine nasıl terkedildikleri, nasıl gözden çıkarıldıkları herkes tarafından bilinmesi gerek-mektedir. Onlar saf, temiz niyetleri ile çalışıp para kazanmaya, çocuklarına daha iyi bir gele-cek sunabilmek için, her türlü ayrımcılığa göğüs gerdiler. Her türlü dışlanmalara ve hor görülme-lere maruz kaldılar. Hollandalı isçilerin yapmak istemedikleri en pis ve en ağır işlerde çalıştılar. Yıllardır, gururlarını ayaklar altına alarak, çevre-lerine faydalı olmak için geleceklerine umutla baktılar.

Yapmak istedikleri işlerde zaman zaman kendi insanları tarafından dolandırıldılar, sermayelerini kaybettiler, yatırımlarını başkalarına kaptırdılar. Yatırımlarını kısmen kurtarabildiler. Paralarını başkalarıyla paylaşma ile yetindiler.

Ne Türkiye'de ne Hollanda'da şikâyetçi ol-madılar. Kendilerini herkes için feda ettiler. Bir yandan rahatsızlıklar yaşarken, diğer taraftan madden kazandılar. Uğradıkları ayrımcılık ve haksızlıkları sinelerine çektiler. Belki kendilerini iyi ifade edemediler, gerek görmediler, önem-

semediler ve unutulmaya bırakılmış yalnız gur-betçiler olarak gördüler kendilerini. Kaderlerine itiraz etmediler, ama ikinci, üçüncü ve dördüncü kuşak gurbetçi çocukları, babalarının ve dede-lerinin adlarını altın yazılar ile tarihe kazımak istemektedirler. Sadece Hollanda'da olan to-runları değil, Türkiye'deki yeğenleri ve kardeşle-rinin torunlarıda onları tanımalıdırlar. Türkiye'nin her ilinde “Gurbetevi” açılmalıdır. Göçün ikinci ve üçüncü 50 yılında geleceğin kuşakları aynı “Holocaust’u” anar gibi göçü ve gurbetçiliği an-malıdırlar. Ankara'nın göbeğine “Gurbet Anıtı” dikilmelidir.

Türkiye Cumhuriyeti devletimiz bunu yapabile-cek kapasiteye ve güce sahiptir.

Gurbetçilerin onuruna,

Hollanda'da herhangi bir federasyon, dernek, vakıf, cemiyet veya cami kuruşlarında görev yapmış büyüklerimiz, anılmalıdırlar. Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı bir çalışma yaparak bu insanlarımızı yüceltilme-lidir. Onların hayatları küçümsenmemelidir. Devletimiz onların isimlerini ebedileştirmelidir. Okullara, sokaklara, meydanlara, yeni yerleşim merkezlerine isimleri verilmelidir. Onlara devlet nişanı çok görülmemelidir. Göçün birinci 50 yılın “Pioneer’leri” olarak tarihe geçmelidirler.

Bir göç ödülü veya nişanı her yıl jüriler tarafın-dan tespit edilip, yurtdışında başarılı gurbetçile-rimizi ödüllendirmeliler. Yurtdışında yaşayan in-sanlarımızın Türkçelerini takip edip, yeni sözler, deyimler ve sözlükler neşredilmelidir. Bu yeni sözler veya deyimler gerekirse Türk dili gelişimi-ne ve sözlüğüne eklenmelidir. İnsanlık onurunu yüksek tutmak için, insanlar değerlerinde tutul-malıdırlar. Başka ülkelerin göçle ilgili sergilemiş oldukları faaliyetlerini ve uyguladıkları güzel da-vranışlarını sadece alkışlamak değil, gerçekleş-tirmek zorunluluğumuz vardır. Mümkünse daha ileri düşünceyle daha güzel projelere imza atıl-malıdır.

Ancak o zaman bireysel toplumların kalitesine ulaşmış oluruz.

Tadmadan karar vermeyin

Hizmet ve lezzet bir arada

Burgemeester de vluchtlaan 97 1063 bj Amsterdaam Tel: 06 481 388 74Burgemeester de vluchtlaan 97 1063 bj Amsterdaam Tel: 06 481 388 74Burgemeester de vluchtlaan 97 1063 bj Amsterdaam Tel: 06 481 388 74

KONYA’NIN

ETLİEKMEĞİ

ŞİMDİ

AMSTER-

DAM’DA

ETLİEKMEĞİ

G ü n d e m

29

H a b e r

Platform

Tadmadan karar vermeyin

Hizmet ve lezzet bir arada

Burgemeester de vluchtlaan 97 1063 bj Amsterdaam Tel: 06 481 388 74Burgemeester de vluchtlaan 97 1063 bj Amsterdaam Tel: 06 481 388 74Burgemeester de vluchtlaan 97 1063 bj Amsterdaam Tel: 06 481 388 74

KONYA’NIN

ETLİEKMEĞİ

ŞİMDİ

AMSTER-

DAM’DA

ETLİEKMEĞİ

Türkiye’deki Pastanelerin lezzet ve kalitesini Rotterdam’a getirdik.

Nişan, Sünnet ve Yaşgünü gibi özel günleriniz için siparişler alınır.

30 kişilik özel toplantılarınız için müsait ortam.

Temizlik-Kalite ve hijyenik ortamı ön plana aldık.

Gelin görün bizi tanıyın. Pişman olmayacaksınız.

Baklava Kurabiye,

Pasta Börek Gözleme,

Sandevic ve Omlet çeşitleri.

Kahve Türk Kahvesi

Çay Soğuk İçecekler

Groene Hilledijk 244, 3074 AD ROTTERDAM 010 291 93 46 www.simithuis.com

15 Şubat-15 Mart 2015Platform 30

H a b e r

Samimi bir ortamda kaynaşma amaçlı gerçekleştirilen resepsiyo-nun konuşmacıları Hollanda MU-

SİAD Başkanı Ali Bekdur ve Genç MUSİ-AD Başkanı Asiye Gedik idi.

''2014 yılını geride bıraktık. Bu yılda yap-tığımız aktivitelerden kısaca bahsetmek isterim.'' diyerek söze başlayan Hollanda MUSİAD Başkanı Ali Bekdur, konuşması-nı şöyle devam ettirdi:

''Geride bıraktığımız yılda Kıbrıs MUSİAD'ın, Paris MUSİAD'ın ve İsviç-re MUSİAD'ın açılışı ve ikili ilişkiler için ziyaretlerde bulunduk, bilgilendirme programları ve konfereanslar düzenle-dik, Lahey Belediye Sarayı'nda Hollan-

da, Türkiye İş Formu düzenlendi, Genç MUSİAD Hollanda kuruldu ve dünyanın değişik yerlerinde bulunan 186 şube başkanı İstanbul'da büyük MUSİAD bu-luşmasını gerçekleştirdi.

2015'te yaklaşık altı tanesi yurtdışı, dört tanesi yurtiçi olmak üzere on tane gezi düzenlemeyi planlıyoruz. Yurtdışı gezile-rimizin bir tanesi Hollanda'nın Ankara Bü-yükelçiliği ile düzenleyeceğimiz Kayseri, Konya, Gaziantep ve Erzurum ziyaretleri olacak.''

Yenilikler hep bir girişimle başlar!

''Gençlere destek veren herkese teşek-kür ederiz.'' diyerek konuşmasına başla-

yan Genç MUSİAD Başkanı Asiye Gedik konuşmasına şöyle devam etti:

Genç MUSİAD'ın Amacını; Kişisel gelişi-mi bir yaşam biçimi olarak benimseyen, yüksek ahlaka sahip, nitelikli bir iş adamı topluluğunun ortaya çıkmasını sağlamak, ekip çalışmasını ve kurumsallaşmayı desteklemek, sosyal gelişmelere duyar-lı, kültürel değerlerini koruyan, interaktif iletişimi kullanan, genç girişimci çizgisini oluşturmak, toplumumuzun kültürel ve manevi değerleriyle beslenmiş, örnek iş adamı ve verimli işletme modelinin oluş-masını sağlayıcı çalışmalar yapmak, gibi anabaşlıklarla sıralayabiliriz.

Savaş Büyük Tipi / Rotterdam

Hollanda MUSİAD'dan yeni yıl resepsiyonu

Hollanda MUSİAD, TC Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan, Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral, Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Dr. Mustafa Ünver, çok sayıda dernek başkanları ve işadamlarının katıldığı yeni yıl resepsiyornu verdi.

Hollanda'daki günlük gelişmeleri yakından takip etmek istiyorsanız

Bunun tek yolu sitemize uğramanız

WWW.PLATFORMDERGİSİ.COM

31 Platform

H a b e r

Hertürlü işyeri, camii ve dernek-lere ekonomik ofis mobilyaları.

Hızlı teslimat ve tecrübeli montaj ekibimizle hizmetinizdeyiz.

Açılış saatlerimiz:Pazartesi 09:00 -17:00Salı 09:00 -17:00Çarsamba 09:00 -17:00Perşembe 09:00 -17:00Cuma 09:00 -17:00Cumartesi 10:00 - 15:00

| InduStrIeweg 167 | 3044 AS rotterdAm | T. 010 230 99 44 | m. 06 227 784 81 |

Online Alışveriş imkanıwww.officeimage.nl


A y ı n R ö p o r t a j ı

Gündemi meşgul eden bazı sorularımıza bu-lunduğu mevki nedeniyle cevap vermeyen Asscher, STK'ların araştırılmasından tutun da işsizliğe, ayrımcılığa, Forum'un yaptırdığı, bize göre sözde, ankete kadar olan sorula-rımızı açık yüreklilikle cevapladı. İşte ilgiyle okuyacağınızı umduğumuz röportajımızın detayları:

Bazı Hollanda medyasında çıkan ha-bere göre; ''Hollanda'daki Türklerin çoğu burada geçici olduklarını düşü-nüyorlar ve kendilerini Hollandalıdan ziyade Türk olarak görüyorlar.'' Bu gö-rüşe siz de katılıyor musunuz?

Doğru söylemek gerekirse Hollanda med-yasında o tür habere fazla rastlamadım. Ko-nuştuğum Hollanda Türklerinin çoğunluğu geleceğini Hollanda'da şekillendirmek isti-yorlar. Hollandalı Türkler bizim insanımız ve bu ülkeye aittirler. Onlar burada doğdular, burada çalışıyorlar, burada çocukları oldu ve toplumsal yaşama da faydaları dokun-du. Ülkemizdeki Türkler, çok yardımsever ve düşünceli. Ama duyumlarıma göre; Hol-landalı Türk çocuklar ve yerli çocuklar bera-ber büyüdükleri halde arkadaşlık yapmıyor-lar. Endişe ettiğim nokta; Türk gençlerinin Hollanda'dan çok anavatanlarını düşünüyor olmalarıdır. Onlara bazı tavsiyelerim olacak; Kendi toplumunuza kapanmaktan ziyade,

Lodewijk Asscher:

''Herkes bu toplumun bir parçasıdır''

Uyumdan Sorumlu Sosyal İşler Bakanı Lodewijk Asscher, Platform Dergisi'ne özel röportaj verdi

Röportaj: Savaş Büyük Tipi

Platform33


bu güzel ülkenin verdiği imkanlardan ya-rarlanın. Hollanda dilini ve değerlerini öğ-renin ve kucak açın. Azimli olun ve bilin ki Hollanda Devleti sizin de yanınızda. Ay-rımcılık korkusuyla kimliğinizi ve dininizi saklamayın. Biliyorum ki ayaklarınızın üs-tünde sağlam durursanız geçmişinizle ve kimliğinizle gurur duyarsanız. Bu ülke ka-dar özgür bir ülke daha yok. Hollanda'da inanç özgürlüğü vardır. Önemli olan her-kesi olduğu gibi kabullenmektir.

Türk kökenli Hollandalı gençler Türkiye'nin değerleri ile yaşadıkları için Hollan-da'daki toplumsal yaşama

katılmaları zorlaşıyor.

Türk Sivil Toplum Kuruluşları yıllar-dan beri Hollanda'da aktif olmaları-na rağmen, dünden bugüne ne de-ğişti de araştırma gereği duydunuz?

Bu organizasyonların yıllardır Hollanda'da aktif oldukları doğrudur. 60'lı, 70'li yıllar-da Hollanda'ya göç eden Türkler tarafın-dan kurulan bu organizasyonlar, Türkle-rin Hollanda toplumuna entegre olması bakımdan çok önemli bir rol üstlendiler. Beni bu organizasyonlar hakkında endi-şelendiren nokta; Aktif olan Sivil Toplum Kuruluşları her zaman açık, konuşulabilir ve şeffaf değiller. Tabi ki herkes kendine yakın hissettiği bir organizasyona katıla-bilir ama organizasyonlar hiçbir şekilde grup baskısı veya bireysel özgürlükleri kısıtlayan davranışlar sergileyemezler. Bu şartlar altında insanlar kendi tercih-lerini yapamaz hale gelirler. Bu araştır-ma bize Türk STK'lar hakkında çok şey öğretti ve karşılıklı temaslarda bulunduk. Hiçbir zaman kişi ya da kuruluşu dışlama gibi bir isteğim olmadı. Aksine onlar için

mümkün olan herşeyi yapmak istiyorum. Unutulmamalıdır ki; İlk adım her zaman tanışmak ve temas halinde bulunmaktır. Ancak bu şekilde sis bulutu dağılır, akıl-larda karşılıklı olarak soru işareti kalmaz. Bu şekilde sırt sırta verebilirsek, örneğin işsiz göçmen gençler arasındaki işsiz-lik sorununu çözebiliriz. Türk STK'lar ile temas halinde olmamız gerektiği konu-sunda hemfikir olduk. Çünkü bu ülkede ortak bir geleceğe sahibiz.

Aynı şeyler yatılı okullar için de geçerli-dir. Yatılı okullarda olup biteni öğrenme-miz çocuklarımızın geleceği, özgürlüğü ve güvenliği için çok önemlidir. Neyse ki camii yöneticileri ile yatılı çocuklar konu-sunda daha şeffaf olmaları için önemli, olumlu görüşmelerimiz oldu. Bu durum-dan dolayı mutlu olduğumu söyleyebi-lirim. Türk kökenli Hollandalı gençler Türkiye'nin değerleri ile yaşadıkları için Hollanda'daki toplumsal yaşama katılma-ları zorlaşıyor.

''Motivaction'un hazırla-dığı ankette yer alan soru ve cevap listesini analiz

ettireceğim''

"Forum"adlı websitesi, Türk genç-lerinin IŞİD hakkındaki düşüncele-rini dile getiren bir anket sonucu yayınladı. Ankete göre; Türk genç-lerinin yüzde 90'ı IŞİD'i destekliyor-du. Bu anketi ciddiye alıyor musu-nuz? ve Türk gençleri hakkında siz ne düşünüyorsunuz?

Forum sitesi tarafından Motivaction'a yaptırılan ankete göre Türk kökenli Hol-landalı gençler IŞİD'e büyük destek ve-riyor. Bu sonucu duyduğumda çok tedir-

gin oldum ve üzüldüm. Çünkü bu sonuç ile Türk gençlerinin görünümü uyuşmu-yordu. Ama böyle korkunç bir sonucu da göz ardı etmemek gerekliydi. Sonuca ''Kesin yanlıştır.'' diyemem ama önceden söylediğim gibi bazı çelişkiler var. Çünkü Türk gençleri Suriye'deki cihatçılara ve demokrasiye pozitif gözle bakarken, hi-lafete karşılar. O nedenle Motivaction'un hazırladığı ankette yer alan soru ve cevap listesini analiz ettireceğim. Çünkü bu so-nucun arka planında yatan şeyleri bilmek istiyorum.

Sosyal ve Kültürel Planlama Bürosu'na, Türk, Fas, Surinam, Antilyan ve Doğu Avrupalı göçmenleri ve çocuklarını kap-sayan sosyal toplumumuzun birçok şeyi algılama biçimine yönelik geniş çaplı araştırma talimatı verdim.

Hollanda dilini ve değerlerini öğrenin ve kucak açın. Azimli olun ve bilin ki Hollanda Devleti sizin de yanınızda. Ayrımcılık kor-kusuyla kimliğinizi ve dininizi saklamayın. Biliyorum ki ayakla-rınızın üstünde sağlam durursanız geçmişinizle ve kimliğinizle

gurur duyarsanız. Bu ülke kadar özgür bir ülke daha yok.



Sizce Türkçe yayımlanan gazete ve dergiler, Türklerin Hollanda toplu-muna entegre olması konusunda etkili oluyor mu?

Gazeteler, dergiler, televizyon proğram-ları ve sosyal medya insanların zihniyetini etkiliyor. Bu durum sadece Türk medya-sı için değil, Hollanda medyası için de geçerlidir. İnsanların özgürce istediği programı seyretmesi, istediği gazeteyi okuması demokratik toplumsal yaşamın önemli özelliklerindendir. İnsanlar med-yayı genel olarak takip ederek, eleştiri-lerde bulunarak ve sorular sorarak kendi kişisel görüşünü oluşturabilirler.

''Ne olursa olsun kendi-nizi bırakmayın ve umut-suzluğa kapılmayın. Bilin ki Hollanda devleti her

zaman arkanızda.''

Türk toplumu son zamanlarda Hol-landa Hükümetinin hedefinde olduğu-nu düşünüyor ve söylüyorlar. Bu söy-lem hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hollandalı Türklerle ve Hollanda'da aktif olan Türk kuruluşları ile çok sayıda yap-tığım konuşmalarımdan yola çıkarsak, Türk toplumunun tamamı bu şekilde düşünüyor diyemeyiz. Hollandalı Türkle-rin bireysel fikir ve görüşleri vardır. Son aylarda Hollandalı Türkler hakkında çok şeyler söylendi ve yazıldı.

Tabi ki bazı Hollandalı Türkler tedirgin veya kızmış olabilir. Ama son zamanlarda Türklerden çok sayıda pozitif yaklaşım gördüm. Camiiler kapılarını herkese açtı ve gençler benim yanıma gelip, ''Radikal-leşmeyi ve islamafobiyi nasıl durdurabili-

riz? diye sordular. Tabi ki bazı şeyler iyi gitmiyor, tabi ki tedirginim bazı gençlerin Suriye'ye gitmelerinden ve orada sa-vaşmalarından ve tabi ki tedirginim göç-menlerin kendilerini bu ülkede evinde hissetmemelerinden dolayı. Ama genel anlamda bakarsak gelişmeler pozitif ve umut verici. Göçmenlerin eğitim seviyesi süratle yükselmekte ve orta sınıf yaban-cılar başarılı olmakta. Toplumun parçası olmak için aynı dini paylaşmak veya aynı şeyleri düşünmek gerekmiyor.

İstatistik Bürosu'nun ocak ayı ra-kamlarına göre; Hollanda'da işsiz sayısı 640 bin kişi. Geçen hergün işsiz sayısında da düzenli bir artış gözlemlenmektedir. Sosyal İşler Ba-kanı olarak bu sorunu nasıl değer-lendiriyorsunuz?

Ne yazık ki ! Ülkemizde yaklaşık 640 bin kişi işsiz. Aynı zamanda Hollanda ekono-misinde mütevazi bir artış yaşanmakta ve iş pazarında iyiye doğru bir gidiş var. Bir kısım işsiz vatandaşımızın iş bulması ve daha fazla işin pazarda yerini alması bunu kanıtlar niteliktedir.

Ama henüz istediğimiz noktaya geleme-dik çünkü ülkemizde hala yüksek oranda iş ve isşizlik sorunu bulunmatadır.

İşini kaybeden vatandaşlarımız sadece gelirlerinden değil, gururlarından ve sos-yal yaşantısından da bir parça kaybet-mektedirler. Bu nedenle işsizlikle olan mücadele bu hükümetin öncelikli olan konularındandır.

İş bulmada zorluk yaşayan gruplar için (mesela 50 yaş üstü vatandaşlar) ekstra yatırımlarda bulunuyoruz. İşsiz gençlerin sayısını azaltmak için ekip olarak gece gündüz çalışıyoruz. Ayrıca daha adil bir işgücü piyasası oluşturmak için işveren-ler tarafından düşük ücret ödenmemesi ve çalışanların istismar edilmemesi için çalışmalar yürütüyoruz.

İşsizliğin 2015 yılında biraz daha düş-mesi beklenmektedir. Ama biz, işsizliğin kendiliğinden düşmesini bekleyecek de-ğiliz. İnsanımızın daha kolay iş bulabilme-si için işverenlerle ve sendikalarla olan çalışmalarımız devam etmektedir. Bunun için hükümet olarak 600 milyon Euro kaynak ayırdık.

''Ayrımcılık yapmak yasadı-şıdır. Ayrımcılığa uğradığını düşünen vatandaşlarımız mutlaka polise şikayette

bulunsunlar''

Yatılı okullarda olup biteni öğrenmemiz çocuklarımızın gele-ceği, özgürlüğü ve güvenliği için çok önemlidir. Neyse ki camii yöneticileri ile yatılı çocuklar konusunda daha şeffaf olmaları için önemli, olumlu görüşmelerimiz oldu. Bu durumdan dolayı

mutlu olduğumu söyleyebilirim.

Forum sitesi tarafından Motivaction'a yaptırılan ankete göre Türk kökenli Hollandalı gençler IŞİD'e büyük destek veriyor. Bu sonucu duyduğumda çok tedirgin oldum ve üzüldüm. Çünkü bu sonuç ile Türk gençlerinin görünümü uyuşmuyordu. Ama böyle korkunç bir sonucu da göz ardı etmemek gerekliydi. Sonuca ''Kesin yan-lıştır.'' diyemem ama önceden söylediğim gibi bazı çelişkiler var.

35 Platform


İstatistiklere göre; Batılı olmayan göçmenlerin işsizlik oranı yerli halka göre üç kat daha fazla. Ge-çen seçim döneminde iş pazarında yaşanan ayrımcılığa yönelik sert önlemler alacağınıza dair söz ver-miştiniz. Ama görülen o ki, problem henüz çözülmüş değil. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?

Batılı olmayan gençlerin iş pazarında zor durumda olduğunu biliyoruz. Kriz zama-nında onların iş bulması Hollandalılara oranla daha zor. Bu durum bazen genç-

lerin çevrelerinin kısıtlı olmasından veya diploma sahibi olmamalarından ama ba-zen de işverenin göçmen gençlere ön yargılı yaklaşmasından kaynaklanıyor. Bu olguyu değiştirebilmemiz için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Çünkü ön yargılı olmak, çocuklarımızın hayallerini/rüyalarını hüsrana uğratıyor ve yeteneke-lerini boşa gidiyor. Bu hükümet iş paza-

rında yaşanan ayırımcılığı ciddiye alıyor. Onun için eskiden ayrımcılık yapmış olan şirketlerle devlet olarak artık işbirliği yap-mıyoruz. Ve böyle şirketlerin adını kamu-oyuna bildiriyoruz ki herkes ayrımcılık yapmış olan şirketi görsün, tanısın.

Hollanda'da yüksek öğrenim gör-müş Türk kökenli gençlerin çoğu ay-rımcılığa uğradıkları için gelecekle-rini şekillendirmek adına Türkiye'ye gitmek istiyorlar. Sizce bu durum Hollanda için bir kayıp mıdır?

Ayrımcılık, korkunç bir toplumsal gerçek-liktir. Yetenekli gençlerin gelecekleri için kurdukları hayallerin yıkılması tabi ki top-lumsal yaşamımız için çok kötü.

Ayrıca, ayrımcılık yapmak yasadışıdır ve ayrımcılığa uğradığını düşünen vatandaş-larımız polise şikayette bulunmalıdır. Biz, her türlü yardımı yapmaya hazırız. Ancak mücadele ederek bu sorunu yok edebiliriz.

Hükümet, iş pazarında ayrımcılığa uğra-yan vatandaşlarımıza da yardım elini uzat-maktadır. Mesela; Inspectie SZW ( Sos-yal İşler Müfettişliği) adında işyerlerinde ayrımcılıkla savaşan bir ekip kuruldu ve önceden söylendiği gibi ayrımcılık yapan işverenin ismi kamuoyuna duyurulacaktır.

Benim tavsiyem; Uğradığınız ayrımcılık-tan dolayı direncinizi düşürmeyin. Bunun her zaman için kolay olmadığını biliyo-rum. Ama ilerlemek için elinden gelenin en iyisini yapan çok sayıda göçmen ta-nıyorum.

Eğitimli gençlerin mücadeleye devam ederek geleceklerini Hollanda'da şekil-lendirmelerini umuyoruz.

Bu doğrultuda Turkiye'ye giden gençle-rin daha fazla özgürlük ve daha fazla sanş yakalamak için kısa bir süre sonra ülke-mize döndüklerini de duyuyorum.

Hollandalı Türkler tedirgin veya kızmış olabilir. Ama son zaman-larda Türklerden çok sayıda pozitif yaklaşım gördüm. Camiiler kapılarını herkese açtı ve gençler benim yanıma gelip, ''Radikal-

leşmeyi ve islamafobiyi nasıl durdurabiliriz? diye sordular.

H a b e r


Türkiye, Lahey Büyükelçiliği Kültür ve Tanıtma Müşavirliği’nin öncülü-ğünde açtığı yaklaşık 800 metre-

kare büyüklüğündeki stantla fuarın en büyük 10 katılımcı arasında yer aldı..

Avrupa’daki turizm sektöründe Berlin ve Londra’dan sonra en büyük turizm fuar-larından olan Utrecht Turizm Fuarı'nın bu yıl 45’incisi düzenlendi. Bu yılki fuara, 146 ülkeden aralarında tur operatörle-ri, oteller, seyahat acenteleri ve tanıtma bürolarının da bulunduğu 1650 katılımcı firma katıldı.

Türkiye standında düzenlenen resepsi-yona, Kültür ve Turizm Müsteşarı Prof. Dr. Haluk Dursun, Türkiye Lahey Büyü-kelçisi Sadık Arslan, Rotterdam Başkon-solosu Togan Oral, T.C. Lahey Büyükel-çiliği Turizm ve Tanıtma Müşaviri Kıvılcım Neşe Akdoğan da katıldı.

Türkiye’nin Hollanda turizm pazarında önemli bir yere sahip olduğunu belir-

ten Kültür ve Turizm Müsteşarı Dursun, Hollanda'daki Türk basınına yaptığı açık-lamada, Kültür ve Turizm fuarına büyük önem verdiklerini söyledi. Dursun "Çün-kü Hollandalılar bizim özellikle son yıllar-da güney kıyılarımızda deniz, kum plaj ağırlıklı bölgelerimize misafir olmaya çok önem veriyorlar." dedi. Dursun ayrıca, her yıl Türkiye'ye 1 milyon 300 bin Hol-landalı turistin geldiğine dikkat çekti.

Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi Sadık Ars-lan ise Hollanda'nın önemli pazar ülkele-rinden biri olduğuna dikkat çekti. Arslan, Türkiye'yi ziyaret eden Hollandalılar hak-kında ise şöyle konuştu: "Ülkemizi ziyaret eden her Hollandalı olumlu izlenim ile ül-kemizden ayrılmaktadır. Türkiye'mizi ziya-ret eden her Hollandalı ülkemizin doğal bir elçisi olarak vazife görmekteler. Bu kartopu etkisi ile büyüyerek artmaktadır. Türkiye için onlar için artık bir tutku haline gelmiştir."

2014 yılında 650 bin turisti Türkiye'ye taşıdık.Corendon Yönetim Kurulu Üyelerinden Yıldıray Karaer, "2014 yılında 650 bin tu-risti Türkiye'ye taşıdık. İşçi sayısı ise 300 bin civarında gerçekleşti. 2015 yılında bu sayıyı koruyarak insanları tatile götü-

receklerini söyleyen Karaer Hollanda 16 milyon nüfuslu bir ülke. Türkiye’ye nüfu-suna oranla yarattığı turizm potansiyeli bakımından önemli bir ülke. Avrupa turizm pazarı açısından üçüncü ülke. İlk turizme başladığımız yıllarda Hollanda’dan gelen sayı 180 bin iken, bugün bu rakam bir milyonu geçti. Biz de 1997 senesinden beri alt markalarıyla birlikte, Hollanda’dan Türkiye’ye yolcu götürüyoruz."

2014 yılında 83 bin yolcu taşıdık.Nuhr Şirketi Sahibi Ahmet Karacadal, uluslararası Utrecht turizm fuarına 7. kez katıldıklarını söyledi. Karacadal " Şirketi-miz ile tanıtımlar yapıyoruz. 2014 yılı bizim için hedeflediğimiz bir sayı ile gerçekleşti. 2014 yılında 83 bin yolcu taşıdık. 2015 yılında ise bizim için ciddi bir yıl olacak. 2015 yılı Nuhr markası olarak tüm dünya-ya açılacağız. Nuhr aynı zamanda bir bilet bankası pozisyonuna geldi."

Hollandalıların tatil tercihlerini be-lirlemek için ziyaret ettiği Utrecht Uluslararası Turizm Fuarı, Jaarbeurs fuar merkezinde yapıldı..

HOLLANDA'DAN TÜRKİYE’YE 1 MİLYON 300 BİN TURİST

H a b e r

37 Platform

Turizm Fuarlarını önemsiyoruzHollanda'da Turizm alanında hizmet ve-ren KomFyl Sahibi Osman Çelik ". Ben-ce Türkiye'miz için Berlin Fuarı, Londra Fuarı, Rusya Fuarı ve Hollanda Utrecht Fuarları çok önemli fuarlar. Bu fuarlarda

biz hem Türkiye'mizi hem kültürel, Tari-hi ve hem de turistik anlamda tanıtımını yapıyoruz. Yabancı misafirlere tanıtım anlamında bu fuarların çok önemli oldu-ğunu düşünüyorum. Biz Hollanda'dan 1 milyon 300 bin turistin gittiği Türkiye'ye

biz KomFly.Com olarak yaklaşık 70 binin üzerinde 2014 yılında yolcu taşıdık.

Seferlerimizde pazarda çok des-tek gördükOnur Hava Yolları Pazarlama Müdürü Tuna Tunca, Avrupa'nın birçok noktası-na tarifeli seferlere başladıklarını söyledi. Tunca " Bu seferlerimizde pazarda çok destek gördük. satışlarımızda çok iyi gidi-yor. Doluluklarda gayet iyi devam etmek-te. İleriye yönelik daha fazla hat açma gibi planlarımız var. Bunları da en kısa sürede gerçekleştireceğiz.

2016 yılına kadar 6 yeni otel Tür-kiye turizmine kazandıracağızOrka Otelleri Genel Müdürü Ercan Toru-noğulları, grup olarak 15 yıldır aralıksız bu fuara katıldıklarını söyledi. Torunoğul-ları " Gayet güzel bir fuar atmosferi içeri-sinde otellerimizi tanıtmış olduk. Biz istik-rarlı bir büyüme ile süreklilik göstererek 2015 yılı 2016 yılına kadar 6 yeni oteli Türkiye turizmine kazandıracağız. Ağırlıklı olarak İngiliz, Rus ve Hollandalı turistler ağırlıkta. Hollanda pazarı bizim için çok önemli bir pazar."

Tarık Okan


S o s y a l M e d y a

Emin Kaya:

Hani demokrasi ve insan hakları vardı ! Sen git vatandaşın herşeyini illegal yoll

Bu ay

''Türklerin Mal Varlıkları Yasa

39 Platform


Av. İSMET ÖZKARATel: 026-351 00 [email protected]

H u k u k

Zamanında

Nüfus Dai-

resi’ne yaşları

küçük yazı-

lanlar, maale-

sef şu an sı-

kıntı yaşa-

maktadırlar.

Emeklilik

yaşı gelenler,

nüfus yaşları

küçük yazıl-

dığı için

emekli olama-

maktadırlar.

Bu ayki yazımızda genellikle Hollanda’ya gelen birinci neslin Türk vatandaşlarının yaşadağı yaş büyütme prosedürendeki sıkıntılarını dile getireceğiz.

1940 ve 1960 yılları arasında Türkiye’de do-ğan birinci nesil Türk vatandaşlarının doğdu-ğu yıllarda değil, daha sonraki yıllarda nufusa kayıt edildiği için, genellikle doğum tarihleri 1 Ocak olarak kayıt edilmiştir. Sadece ay olarak değil, yıl olarak da geç yazılmışlardır. Nufus Dairesi’ne geç yazma sebepleri ola-rak, genellikle çocukların erken yaşta askere gitmemesi için yaşları küçük yazılmıştır.

Zamanında Nüfus Dairesi’ne yaşları küçük yazılanlar, maalesef şu an sıkıntı yaşamakta-dırlar. Emeklilik yaşı gelenler, nüfus yaşları küçük yazıldığı için emekli olamamaktadırlar.

Birinci nesil vatandaşların yaşlarını büyüt-mek için, ilk önce Türkiye’deki makamlara başvuru yaparak, yaş büyütme prosedürünü başlatmalıdırlar. Prosedür ilk olarak uzman doktorlar tarıfından kişinın fiziki ve kemik geli-şimine bakarak bilir kişi raporu hazırlanır. Bu rapor şahitler ile birlikte mahkeme heyetine

sunulur. Mahkeme heyetine sunulan delille-ri inceliyerek yaş büyütme ile ilgili başvuru hakkında kararını bildirir. Mahkemenin almış olduğu karar ile Nüfus Dairesi’nde gerekli düzenlemeler yapılır. Bilgilerin nüfusa geçtiği zaman Türkiye’deki işlemler tamamlanmıştır.

Fakat Türkiye’de yapılan işlemlerin Hollan-da’daki makamlara bildirilerek doğum tarihi-nin Hollanda’da belediye tarafından değiş-mesi gerekmektedir.

Hollanda makamları normal şartlar da Türki-ye’deki resmi evrakları tanımak zorundadır. Fakat yaş büyütme konusundaki Türkiye’de-ki mahkeme kararlarını tanımamakta diren-mektedir.

Bir sonraki yazımızda bu konu hakkında Hollanda’da başlatılan hukuki süreçten bah-sedeceğiz.

Saygılarımla




Özel günlerinizde göz kamaştırmak istiyorsanız,mutlaka SARAY BRUIDSMODE’yi ziyaret edin!Düğün ve özel günlerinizde, herşeyin mükemmel olmasını istersiniz. Bu yüzden, Saray Bruidsmode mağazasında her zevke hitap eden, geniş kolleksiyonumuzla, siz müşte-rilerimizin hizmetindeyiz. Gelinlik, kınalık, nişanlık ve damatlıklarımız sizlerin hayal gü-cüyle birleştiğinde, hayatınızın en önemli gününe, sizlerinde katkılarıyla, hazır olmuş oluyorsunuz. Koşulsuz müşteri memnuniyeti ve ödünsüz kalite anlayışı, 10 yıldır mağa-zamızın ilkesi olmuştur. Elimizde bulunan modellerle sınırlı kalmayıp, müşterilerimizin istek ve arzularıyla yola çıkıp, yepyeni modeller tasarlıyor, her bir müşteriye, bir diğerin-den farklı seçenekler sunabiliyoruz. Geniş hayal gücümüz ve tecrübeli ekibimizle, en küçük detayı bile atlamadan, müşterilerimize kaliteli hizmet vermekten gurur duyuyo-ruz. Saray Bruidsmode olarak, randevu ile çalıştığımız için, her bir müşteriye yeterince zaman ayırıp, onları dinliyor, istekleri ön planda tutularak, vücut yapılarına ve özellikle karekterlerine uygun, üzerlerine giydiklerinde kendilerini yansıtacak modelleri tasar-lama imkanınız oluyor. Hayatınızın en önemli günü için, belirlediğiniz tarihten en az 3 ay önceden randevu alıp gelirseniz, size en iyi ve en detaylı şekilde yardımcı olabiliriz. Saray Bruidsmode’yi ziyaret etmeden, modellerimizi görmeden ve paket fi yatlarımızı duymadan karar vermeyin. Saray Bruidsmode ekibi olarak hayallerinizi gerçekleştir-mek için buradayız.

Sosyal medyadan Saraay Bruidsmode’i Facebook ve Instagram’dan da bizi takip edebilirsiniz.

Saray ModeMüşterilerimize, gala, kokteyl ve sı-radışı abiyelerde yeteri kadar seçe-nek sunamadığımızı düşündüğümüz için 2013 yılında 200 metrekarelik Saray Mode’yi siz müşterilerimizin hizmetine sunduk. Her zaman müş-terilerimize farklı ve yenilikçi ürünler sunmamız en büyük özelliğimizdir. Kolleksiyonumuzu seçerken düşün-düğümüz tek şey özel anlarınızda zerafetinizi ve sıklığınızı ön planda tutmak, bununla beraber, bizden her şekilde mutlu ve memnun ayrılmanızı sağlamaktır. Her bütçeye hitap edi-yor ve özel günlerde özel indirimlere giriyoruz. Sizlerin isteği üzerine seç-miş olduğumuz abiyeye askı, dekol-te, kapatma gibi küçük dokunuşlar yapabiliyoruz. Özel günlerinizde göz kamaştırmak istiyorsanız mutlaka Sa-ray Mode’yi ziyaret edin.

Saray KuyumcuSaray kuyumcu 2000 yılından beri siz saygın müşterilerimize hizmet etmektedir. Kuyumcumuz 1000 çeşit alyans seçeneği, Altınbaş pırlanta ve takı çeşitleriyle her zevke ve bütçeye uygun fi yatlarıyla kuyumculuk sektöründe kendine saygın bir yer edinmeyi başarmıştır. Her türlü takı, bilezik ve set çeşitlerimiz olmasına rağmen daha çok 22 ayar tercihimizdir. Bizi diğer kuyumculardan ayıran en önemli özelli-ğimizde 22 ayar altına ağırlık vermemizdir. En büyük avantajimiz işletme giderle-rimizin düşük olmasıdır, bu avantaji müşteriden yana kullanarak özellkile 22 ayar altında rakiplerimize nazaran daha avantajli olduğumuzu söyleyeblirim. Altın almak için Türkiye’ye gitmek yerine bizi ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.

[email protected] : 070 388 47 81Hobbemastraat 314 2526 JX DEN HAAG

40

T a n ı t ı m


Özel günlerinizde göz kamaştırmak istiyorsanız,mutlaka SARAY BRUIDSMODE’yi ziyaret edin!Düğün ve özel günlerinizde, herşeyin mükemmel olmasını istersiniz. Bu yüzden, Saray Bruidsmode mağazasında her zevke hitap eden, geniş kolleksiyonumuzla, siz müşte-rilerimizin hizmetindeyiz. Gelinlik, kınalık, nişanlık ve damatlıklarımız sizlerin hayal gü-cüyle birleştiğinde, hayatınızın en önemli gününe, sizlerinde katkılarıyla, hazır olmuş oluyorsunuz. Koşulsuz müşteri memnuniyeti ve ödünsüz kalite anlayışı, 10 yıldır mağa-zamızın ilkesi olmuştur. Elimizde bulunan modellerle sınırlı kalmayıp, müşterilerimizin istek ve arzularıyla yola çıkıp, yepyeni modeller tasarlıyor, her bir müşteriye, bir diğerin-den farklı seçenekler sunabiliyoruz. Geniş hayal gücümüz ve tecrübeli ekibimizle, en küçük detayı bile atlamadan, müşterilerimize kaliteli hizmet vermekten gurur duyuyo-ruz. Saray Bruidsmode olarak, randevu ile çalıştığımız için, her bir müşteriye yeterince zaman ayırıp, onları dinliyor, istekleri ön planda tutularak, vücut yapılarına ve özellikle karekterlerine uygun, üzerlerine giydiklerinde kendilerini yansıtacak modelleri tasar-lama imkanınız oluyor. Hayatınızın en önemli günü için, belirlediğiniz tarihten en az 3 ay önceden randevu alıp gelirseniz, size en iyi ve en detaylı şekilde yardımcı olabiliriz. Saray Bruidsmode’yi ziyaret etmeden, modellerimizi görmeden ve paket fi yatlarımızı duymadan karar vermeyin. Saray Bruidsmode ekibi olarak hayallerinizi gerçekleştir-mek için buradayız.

Sosyal medyadan Saraay Bruidsmode’i Facebook ve Instagram’dan da bizi takip edebilirsiniz.

Saray ModeMüşterilerimize, gala, kokteyl ve sı-radışı abiyelerde yeteri kadar seçe-nek sunamadığımızı düşündüğümüz için 2013 yılında 200 metrekarelik Saray Mode’yi siz müşterilerimizin hizmetine sunduk. Her zaman müş-terilerimize farklı ve yenilikçi ürünler sunmamız en büyük özelliğimizdir. Kolleksiyonumuzu seçerken düşün-düğümüz tek şey özel anlarınızda zerafetinizi ve sıklığınızı ön planda tutmak, bununla beraber, bizden her şekilde mutlu ve memnun ayrılmanızı sağlamaktır. Her bütçeye hitap edi-yor ve özel günlerde özel indirimlere giriyoruz. Sizlerin isteği üzerine seç-miş olduğumuz abiyeye askı, dekol-te, kapatma gibi küçük dokunuşlar yapabiliyoruz. Özel günlerinizde göz kamaştırmak istiyorsanız mutlaka Sa-ray Mode’yi ziyaret edin.

Saray KuyumcuSaray kuyumcu 2000 yılından beri siz saygın müşterilerimize hizmet etmektedir. Kuyumcumuz 1000 çeşit alyans seçeneği, Altınbaş pırlanta ve takı çeşitleriyle her zevke ve bütçeye uygun fi yatlarıyla kuyumculuk sektöründe kendine saygın bir yer edinmeyi başarmıştır. Her türlü takı, bilezik ve set çeşitlerimiz olmasına rağmen daha çok 22 ayar tercihimizdir. Bizi diğer kuyumculardan ayıran en önemli özelli-ğimizde 22 ayar altına ağırlık vermemizdir. En büyük avantajimiz işletme giderle-rimizin düşük olmasıdır, bu avantaji müşteriden yana kullanarak özellkile 22 ayar altında rakiplerimize nazaran daha avantajli olduğumuzu söyleyeblirim. Altın almak için Türkiye’ye gitmek yerine bizi ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.

[email protected] : 070 388 47 81Hobbemastraat 314 2526 JX DEN HAAG

T a n ı t ı m

41 Platform

H a b e r


43 Platform

T e k n o l o j i

Akıllı telefonların neredeyse hepsinin pek sevilmeyen, ortak bir yanı var: Onları 24 saatte bir, genellikle kolayımıza geldiğin-den her gece şarj etmemiz gerekiyor. Peki telefonumuzu yattığımız saatten sa-baha kadar şarja bırakmak, gerçekten iyi bir fikir mi? Bu davranışımız, cihazımızın piline kalıcı bir hasar veriyor mu? Dahası fazladan tükettiğimiz elektrik ne kadar?

ŞARJ GERÇEKLERİ

İyi haber International Energy Agency (IEA) gibi kuruluşlar sayesinde telefon şarj adaptörlerinin verimliliğinde son yıllarda önemli geliştirmeler yapılmış ol-ması. IEA'nın "bir watt" girişimi, 2013 ve sonrasındaki çoğu elektronik cihazın adaptörünün "bekleme" sırasındaki güç tüketimini 1 watt'ın altına ve daha sonra yarım watt'ın altına düşürdü. Yani adap-törünüz fişe takılı olsa bile, onu herhangi bir cihaza takmadıysanız, enerji tüketimi-niz oldukça az.Bunlar elbette son birkaç sene içinde çı-kan bir telefon ve adaptör kullanıyorsanız geçerli. Bununla birlikte yarım watt, araş-

tırmalara göre tüm senede bir sıcak ban-yoda harcadığınız enerjiye denk geliyor. Bu yüzden adaptörü fişten çekmenizde veya prizdeki gücü kesmenizde fayda var, ama güç tüketimi çok düşük oldu-ğundan bu işi çok fazla kafaya takmayın.

Bununla birlikte araştırmalar, evinizdeki tüm "bekleme" konumundaki cihazların gücünü kesmeniz halinde, yıllık tasarrufu-nuzun 100 doları aşabileceğini gösteriyor.

LİTYUM İYON PİLLERİN DURUMU

Bugünkü akıllı telefonların neredeyse hepsi, lityum iyon pilleri kullanıyorlar. Bu piller çok fazla şarj olduklarında veya ta-mamen boşaldıklarında istikrarsız ve teh-likeli bir hale gelebiliyorlar. Ancak piller ve modern adaptörler, böyle bir durumun yaşanmasına engel olacak mekanizma-larla donatılmış durumdalar. Yani şarj se-viyesi yüzde 100'e ulaştığında pile giden akım, kesilmiş oluyor.Bu durumda telefonunuz, şarj seviyesi yüzde 100'e ulaştıktan sonra gece bo-yunca kısa aralıklarla şarj ediliyor. Bu

yüzden pile zarar vermemek için telefo-nunuzla birlikte gelen adaptörü kullanma-nızda fayda var.Enerji tüketiminin yanında pilinizi devamlı olarak yüzde 100'de tutmak, pilinizin öm-rünün biraz daha hızlı tükenmesine ne-den olabilir. Fark çok olmasa da, lityum iyon pillerin tamamen şarj edilmemeyi tercih ettiklerini hatırlatalım.

GELECEK AKILLI PİLLERDE

Çok uzak olmayan bir gelecekte şarj sü-releri, birkaç dakikaya kadar gerileyecek. Bu durumda gece yarısı şarj etme işi, ta-rihe karışmış olacak. Piliniz şarj olduktan sonra kabloyu sökmek ve adaptörü fişten çekmek, pilinizin sağlığı ve enerji tüketimi konusunda bir miktar olumlu etkiye sahip olsa da bu sorunlar, yakında çözülmüş olacaklar.

Bunlar gerçekleşene dek çevre adına daha az enerji tüketmek için şarj saatinizi değiştirmeyi deneyebilirsiniz.

Kaynak : CHiP

UNVER TELECOM REPARATIE STATION AMSTERDAMTELEFON • TABLET • LAPTOP • MACBOOK TAMİRLERİ

JAN REBELSTRAAT 4, 1069 CB AMSTERDAM • T. 020 358 33 55 • M. 06 45 35 00 75 • [email protected] • WWW.REPARATIESTATIONAMSTERDAM.NL

POSTA İLE DE GÖNDEREBİLİRSİNİZ. Daha fazla bilgi için websitemize bakınız.WWW.REPARATIESTATION.NL

ÜCRETSİZ ARAÇ PARK YERLERİMİZ VARDIR.LCD TAMİRLERİNDE BEDAVA EKRAN FOLIO TAKILIR.

Telefonları gece boyu şarjda bırakmak büyük bir alışkanlık peki bu pile zarar vermiyor mu ya da patlama riski oluşturuyor mu?

Telefonunu tüm gece sarjda bırakanlar dikkat

,


K a r t p o s t a l

Fransa’nın Strazburg şehrinde ki AIHM önün de yapılan protestoya Hollanda’dan Sefa M. Yürükel ve Orhan Selim

bayraktar’ta katılanlar arasındaydı.

Orhan Selim Bayraktar ve eşi Ayşe Sarı’yı Fotoğraf ustası Mehmet Köse çok güzel resmetmiş.Değerli dostlarımızın

yüzünden gülücükler hiç bir zaman eksik olmasın.

Utrecht’te yapılan uluslararası Turizm fuarın da Nuhr adına katılan Mustafa bey ve değerli arkadaşları fuar da tanıtım

için yoğun çaba harcadılar.

Batı Avrupa Türk İslam Merkezi ve Rijnmond Mültü Kültür Mer-kezi bünyesinde verilen Türkçe dersleri, Din ve Ahlak dersleri ve Hollandaca dil kurslarına ilaveten İngilizce derslerini de başladı.

Yozgatlı iş adamları Arabaşı akşamı düzenlediler.

Amsterdam Mescid-i Aksa Teşkilatın da 2014 yılında Hacca giden hacılar buluştu.

45 Platform

H a b e r

Vleutenseweg 543532 HL Utrecht

Tel. 030 – 877 57 94

[email protected]

Bay ve Bayanlar kay-gısız bir tatil mükemmel

bir vücut için başla-manın tam zamanı!

Bayanlarda komple bacak € 275,- + bikini € 75,-koltuk altı € 75,- + dudak üstü € 30,-

Şimdi Sadece

€ 250,-Baylarda

tüm sırt € 225,- + omuzlar € 150,-+ ense € 50,- + yanaklar € 30,-

Şimdi Sadece

€ 200,-

Melinda Güzellik salonumuzda yapılan tedaviler.Lazer epilasyon - İğneli epilasyon - Cilt bakımı - Akne tedavisi

Masaj - Ağda - Makyaj - El ve ayak bakımı - Biopeeling (Neoderma)

Microdermabrasie: € 80,- NU VOOR € 50,-4 kuur behandelingen: € 320,- NU VOOR € 180,-Neoderma Bio-peeling VOOR € 65,- 3 kuren in 10 dagen VOOR € 170,-Gezicht € 100,- NU VOOR € 50,-Oksels of bikinilĳ n € 75,- NU VOOR € 50,-

Dünyada en gelişmis Diode Light Sheer sistemiyle kalıcı bir çözüm sunuyoruz!

+31 (0)20 614 53 63


K a r t p o s t a l

LDB Muha

Den Haag

Rotterdam

Rotterdam’da mo

Düğün,nişan ve öz

Amsterdam Jav

47 Platform47 Platform

Neden Kilo Veremiyoruz?

2014-2015 Sonbahar kış modası

MESUT YAR: OKAN VE BEYAZ

BENİ KISKANIYOR

Emine Şenlikoğlu:Cemaatler sanki ayrı ilahlar edinmiş gibiler

Ayın testi: Boşanmaya ne kadar yakınsınız?

Gelin makyajının incelikleri nelerdir?

Gonca Sarıyıldız ‘Diğer Yarım’ı anlattı

MUTLU EVLiLiK iÇiN;

ASK VE DESTEGiN

13TEMEL YOLU


ASK VE DESTEGiN

13TEMEL YOLU

��

��

JAAR

7|N

R. 6

7|15

NOV

EMBE

R - 1

5 DE

CEM

BER

2014

AÇIK

PARFÜMLERE

DiKKAT!

SENELİK ABONE ÜCRETİ

€ 35,-

WW

W.K

A

DINDERGISI.NL

K a r t p o s t a l

CDA Partisi 7. sıradan aday olan Muzaffer Çetin, CDA partisin-den arkadaşları ile basın önüne çıkarak adaylığı ve çalışmaları

hakkında bilgiler verdi.

Türklerin Hollanda’ya göçünün 50. Yılı kutlamaları çerçevesinde Hollanda Türk Müzesi ve DSB Derneği tarafından

Rotterdam’da ortaklaşa bir seminer düzenlendi.

Anatolia öğrenci derneği tarafından organize edilen 50.yılında Hollanda'da Türkler ve Marokanlar proğramından bir kare.

Utrecht Turizm Fuarın da THY standı yoğun ilgi gördü.

Tannet’in organize ettiği yeni yıl kokteyilinden bir kare.

K a r t p o s t a l


MUSIAD yeni yıl resepsiyonundan bazı karaler

49 Platform

H a b e r

BURG. DE VLUGTLAAN 1661063 BS AMSTERDAM

TEL: 020 411 19 35WWW.KARDELEN-BC.NL

Kardelen Hair & Beauty,

dokuz yıll ık tecrübeden aldığı güvenle, yeni ve

geniş mekanında hizmet vermeye devam ediyor!


R ö p o r t a j

Gökkuşağını görmek için yağmurda ıslanmak gerekirGenç girişimci Ufuk Tutucuile İstanbul´da keyifli bir röportaj

Ufuk bey, biraz kendinizden bahseder misiniz?Amsterdam doğumluyum, 25 yaşındayım, as-len Sıvaslıyım. Turkiye’de tatillerimi genelde Izmir’de geçirdim.Eğitim olarak Amsterdam şehrinde Hogesc-hool van Amsterdam’da Ekonomi okudum. Türkiye’nin başarılı organizasyon şirketlerin-den One Colony’de çalışmaktayım.

Türkiye’ye yerleşme hayaliniz var mıydı ve bu nasıl gerçekleşti?Türkiye’ye yerleşme hayalim her zaman vardı ve hayalimi gerçekleştirmek için doğru yolu çizmem gerekiyordu. Türkiye’ye yerleşmek için öncelikle çevre edinmen gerekir. Özel-likle iş hayatında kimlerle çalışacağın çok önemlidir. Kariyer basamaklarında çalışaca-ğın kişileri doğru seçmelisin.

Türkiye’ye yerleşme yolculuğum ise şöyle gerçekleşti; Hollanda’da yaşadığım zaman-lar eğitimimin yanı sıra şoförülük yapıyordum. Şoförlük yapmam Türkiye´ye yerleşmem için güzel bir yol açtı. Genç bir iş adamı olan bir müşterim özel şoförlüğünü yapmamı rica etti. Bunun ardından aramızda bir süre son-ra güzel bir arkadaşlık ve güven oluştu. Bir gün bana; Ufuk, hayatta hedefin nedir? Okul sonrası nerede çalışmak istersin? diye soru sordu. Bu soru hayat yolumu doğru çizmem adına güzel bir başlangıç oldu.O dönemler staja ihtiyacım vardı. İstanbul’da staj yapmak istediğimi ilettim. İstanbul’da tanı-dığı başarılı Türk iş adamı Ekim Alptekini tanış-tırmak istedi bana. Ekim Alptekin zamanında iş amaçlı Hollanda’dan Türkiye’ye yerleşmiş. Bir an bende kendimi o iş adamın yerinde gör-düm. Aynı yolda gitmek istiyorum dedim. Bu

Röportaj: Ebru Özgüner

51 Platform

R ö p o r t a j

nedenle hedefim doğrultusunda gerekli tec-rübeleri almak, iş deneyimi kazanmak adına kendisi ile mail aracılığıyla irtibat kurdum. Mail gönderdikten sonra bir 15 dakika geçmeden, kendisi tarafından davet edildim İstanbul’a. Bir hafta sonra özellikle kendisi için İstanbul’a gidip tanıştım. Bir buçuk ay sonra ‘’Sensa-tion’’ Istanbul’u gerçekleştireceği elektronik muzik festival projesinden bahsetti ve beni de bu proje de görmek istedigini dile getirdi. Bu vesile ile 1,5 ay boyunca bu projede yer aldım, iyi bir öğrenme süreci oldu benim için. Ataköy Atletizm Arena’da 17.000 katılımcı var-dı. 2012’de Dünya’da 24 ülkede gerçekleşti. Türkiye ayağını da biz yaptık.

Türkiye’de çalışmak nedir? Yapabilir miyim ? bu soru işaretlerinin cevabını onun sayesin-de buldum. 1,5 ay içerisinde çok güzel mo-tive oldum. Hollanda’ya gittim ve düşündüm. Evet, Türkiye’de yaşamak istiyorum, iş yap-mak istiyorum dedim. Bu karar doğrultusunda Türkiye’ye yerleşme yolcuğum gerçekleşti.

Patronunuz iş adamı Ekim Alptekin’i bize biraz tanıtabilir misiniz?Genç girişimci olarak Hollanda’dan Türkiye’ye taşınmış olan, EA Grup yönetim kurulu başka-nıdır. Kendisi Amerika’da jet üretiyor. Dünya-da ilk Türk sermayeli uçak fabrikası. Tabi ki bu Türkiye için gurur verici. Bunun yanı sıra kendisi İstanbul’da inşaat sektöründe faaliyet gösteren bir iş adamı.

Kendisi sadece patronum değil aynı zamanda öğretmenimdir. Benim için büyük bir örnek. Ondan çok şey öğrendim ve öğreniyorum. Yaptığı projelere’de destek olmaya çalışıyo-rum. Bu sadece organizasyon sektörü için değil aynı zamanda, inşaat, havacalık alanlar-da da tecrübe edinmeye çalışıyorum. Bilgi ve beceriyi geliştirmek gerekir. İnsanın kendisi-nin geliştirmesinin ise sonu yoktur. “Doğru patronu seçmek, doğru isi seçmekten çok daha onemlidir”

Çalıştığınız şirketten biraz bahseder misiniz?One Colony bir organizasyon şirketidir. Eki-bimiz 6 kişiden oluşuyor. Enternasyonal bir ekbimiz var. Hollanda’dan, Amerika’dan gelen Türk iş arkadaşlarım var. Aile duygusu oldugu icin güzel bir calişma ortamı var. Birbirimizle bir rekabet içerisinde değiliz, bilakis birbirimi-zin başarılı olmasını istiyoruz. Bu da başarımı-zın sırrı diyebiliriz.Elektronik müzik festival organizasyonu yapı-yoruz. Şimdiye kadar yaptığımız 4 tane büyük

etkinlikler’de dünyanın en başarılı djlerini geti-rerek büyük bir ilgi sağladık. Etkinliklerimizde her defasında 15.000 katılımcı vardı, bu güzel bir başarıdır. İstanbul’da organizasyon sektö-ründe yeni bir sayfa açtığımızı düşünüyorum. Bu başarı sayesinde de ID&T ve Alda Events gibi dünyanın en büyük organizasyon şirketle-rinin Türkiye ve Orta Dogu partneri durumuna geldik. 2015’te de Istanbul’da en az 4 tane büyük etkinlik yapmayı hedefliyoruz.

Türkiye’ye yerleşmeniz yaşamınıza neler kattı ve neler kaybettirdi?Çok fazla birşey kaybettiğimi düşünmüyorum, tek kaybım ailemden uzak olmamdır. Ayda bir Hollanda’ya iş amaçlı gitiğim nedeniyle görme fırsatım oluyor. Özleme ve hasrete bir zaman sonra alışılıyor.Yerleşmem ise büyük bir tecrübe yaşamıma kattı. Başarılı iş adamların yanında iş yapa-rak, büyük tecrübeler edindim. İş dışında ise kendi ayaklarımın üzerinde durmayı ve bir evi geçindirmeyi öğrendim.

Bana çok güzel ışık tutan ve tecrübe edindi-ren insanlar karşıma çıktı. Çok güzel insanlar kazandım. Yolun başında olarak iyi bir başlan-gıç yakladığımı düşünüyorum.

Türkiye’ye yerleşmek isteyen gençlere ne demek istersiniz?Sadece İstanbul’un görüntüsüne büyüsüne ve gece hayatına kapılmasınlar. Bir hedef koy-madan gelmesinler. Ana hedefini belirlesinler ve gelmeden önce bir plan çizsinler. Ne ka-dar kalmak istediklerini hedeflesinler. Finan-sal açıdan hazır olsunlar. Seçtikleri meslek ise yüksek derece tatmin etsin, ekonomik ve sosyal açıdan doyuma ulaştırsın.

Hemen pes etmesinler, zor günler yaşamaz-larsa güzel günlerin tadını çıkartamazlar. Ben-de sucuklu yumurta yemekten bıktığım anlar

oldu ama pes etmedim. Yoksa ummadıkları gibi gerçekleşmediği için kısa sürede dön-mek zorunda kalabilirler. Oysa ki doğru adım ile doğru çizersin ve avrupalı eğitim almış olan bir genç olarak hem kendine hem Türkiye’ye faydan olabilir.

Ufuk bey, işiniz dışında başka neler yapmayı seviyorsunuz?Yardıma muhtaç olan insanlara el uzatmayı seviyorum. Kendi çapımda yardım kampanya-ları organize etmeye çalışıyorum. Türkiye’nin bir çok yerinde özellikle doğu’da ilk okul ço-cuklarına ; kitap, kıyafet, kırtasiye ihtiyaçları ile yardım etmeye çalıştım. Bu yardımlarında devamını getirmek istiyorum. Tabi bu röportaj vesilesi ile de yardım etmek isteyenlere ses-lenmekte fayda görüyorum

Geleceğe dair hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?Hollanda ve Türkiye arasında uzun yıllar bir köprü olmak istiyorum. Önümüzde güzel pro-jeler var. Inşallah dilediğimiz gibi sonuçlanır. Kendi işlerimi yürütüp, hem aileme hem baş-ka insanlara yardım etmek ve Türkiye Cum-huriyetine Avrupadan gelmiş bir türk olarak hayırlı bir insan olmak istiyorum.

Hollanda'da yaşayanlara mesajınız nedir?Genç arkadaşlarımın Türkiye’ye adım atmala-rını tavsiye edebilirim. Staj ile başlayip ilerde iş sahibi veya yatirimci konumuna gelebilir-siniz. Bu herzaman kolay olmayabilir fakat biraz çabalarsak cok daha güzel şeyler hep birlikte yapabiliriz. Şunu da unutmamak ge-rekir; Gökkuşağını görmek için yağmurda ıslanmak gerekir.

H a b e r


Brenninkmeijer yaptığı açıklamada: “İcra daireleri tarafından yapılan yıllık 400.000 maaş ya da öde-

nek haczi işlemi sırasında karşılaşılan genel sorun, vatandaşın kendi gelir haciz oranları hakkında bilgi sahibi olmayıp, kendileri için yapılan işlemleri kayıtsız şartsız kabul etmeleridir.

Böyle sorunların yaşanmaması için vatan-daşlar kendi gelir haciz oranlarını daha iyi denetlemeli veya denetlenmesi iste-ğinde bulunmalı, ihlaller söz konusu ol-duğunda mutlaka ilgili kurumlara başvu-rarak şikayette bulunmaları çok önemli” dedi ve “serbest haciz oranınız üzerinde durun!" uyarısında bulundu.

Gelir haciz oranı

Bir borçlunun, alacaklılarına ödeyeceği borcun sabit maaş gibi geliri üzerinden yapacağı ödeme oranına ‘‘gelir haciz oranı’’ denilmektedir. Kişinin ödeme ya-pacağı gelir haciz oranı hesaplanırken,

mecburi yaşam giderleri, konut maliyet giderleri ve sağlık sigorta prim giderleri dikkate alınmalı, hesaplanma yapılırken borçlu kişi hesaplama yapılırken bunlara dikkat etmelidir. Gelir haciz oranının yüksekliği yasa ile belirlenmiş olup izin parası dahil (yeterli gelir halinde ) en az geçerli yardım öde-neğinin %90’ı kadardır.

İcra daireleri

İcra daireleri, borçlu kişilerin mahkeme celplerine uygun cevap veremedikleri durumlarda haciz işlemini yürüten dai-relerdir. Bir icra dairesi haciz işlemi için gerekli gelir haciz oranını hesaplarken, hane halkında yaşayan kişi sayısı ve gelir miktarını doğru eksiksiz bilgileri kullan-mak durumundadır.

Eğer bu bilgiler tam ve eksiksiz olmaz ise icra dairesi, kaçınılmaz çok düşük gelir haciz oranına dayanan tahmini hesap uy-gulamasına gider.

UWV’nin ve Sosyal Hizmetler Kurumu’nun iadesi istenen ala-cakları

UWV ve Sosyal Hizmetler Kurumu vatan-daştan talep ettiği herhangi bir alacağını, ancak kendi ödediği ödeneklerden ala-cağı için, borçlu kişiye verilen ödenek üzerinden sabit bir yüzde belirleyerek alacağını tahsil etmeye çalışır.

Kişiye özel bir hesaplanma yapılmadığı için kurumlar borçlu kişilere yüksek ke-sinti uygulayabilir yada kişiyi gelir haciz oranı altına düşürebilir.

Birçoğu yukarıda anlatılan bilgilere sa-hip olmadığından, büyük miktarda para haksız yere haciz dairelerine gitmektedir. BAB olarak vatandaşların tüm borç he-saplarını yaparak, eğer ödenmiş haksız veya fazla miktarda para var ise geri alma talebinde bulunuyoruz.

Harun Karaaslan

Gelir Haciz Oranı Hesaplamalarına Dikkat Edin!Ulusal Kamu Denetçisi Alex Brenninkmeijer, icra daireleri ve devlet kuruluşlarının çoğu zaman gelir haciz oranını çok düşük belirledikleri ve bunun da zaten zor durumda olan insanları daha zor bir duruma soktuğu değerlendirmesinde bulunmuştur.




53 Platform

K a z a u z m a n ı s u n a r . . .

İnsan odaklı Kaza Hasar Hizmetleri Kurumu’nun, Kaza davalarında uyulması gereken kuralların uygulanması ile ilgili yaptığı araştırmaya göre:Sigorta şirketleri, kaza uzmanları ve avukatlar, kaza tazminatları konusunda halen yeterince prag-matik çözüm üretme yöntemini kullanmıyorlar.

Araştırmaya göre, kaza davaları % 92’lik bir oran-da mevzuatlarda belirtilen iki yıllık süre içinde sonuçlandırılmaktadır. Ancak, eğer daha fazla pragmatik çözüme yönelik daha fazla insiyatif kullanılabilse, o zaman % 22 oranında davalar daha erken sonuçlanabilirdi. Bu % 22’lik oran içinde, % 14’lük bölümünü ise hasar hesaplan-masına harcanmaktadır. Ayrıca risk analizi de burada çok zaman almaktadır.

Pragmatik çözüm nedir?Kaza davalarının uzamadan, sekteye uğrama-dan çözüme yönelik uygulanabilir bir dava so-nuçlandırma yöntemidir.

Kaza davalarında, dosyanın kapanması zamanı gelmişse, dosyayı daha fazla uzatmamak gere-kir. Gereksiz yere uzayan davalardan hiç kimse memnun olmaz, zaman kaybetnmiş olunur ve bundan da en çok mağdur kişi etkilenir, hatta çözüm daha da zorlaşabilir.Kaza Uzmanı’na göre; GBL uygulamaları dahilin-de, pragmatik çözüm üretme konusunda daha fazla insiyatif ele alınarak davaların sonuçlandırıl-ması ile dava süreci hızlanacak ve mağdur insan

da daha fazla mağdur durumda kalmayacaktır.

Halk arasındaki davanın uzaması ile alınacak tazminatın da artacağı düşüncesi doğru değildir. Çünkü nasıl ki her insan özeldir (uniek), her dos-ya da kendi içinde özeldir ve kıyaslama yapılma-sı yanlış olur. Eğer şartlar oluşmuşsa, dosyayı daha uzatmadan sonuçlandırmak en doğru yol olacaktır. Bunu kaza uzmanları, kaza avukatları, eksperler ve sigortalar bilirler. Avukatlar genel-de her ne kadar dosyanın uzamasından yana avantajlı olduklarını düşünseler de, müşteri için avantajlı olmayabilir, hatta daha dezavantajlı da olabilir. Profesyonel hizmet sunmaktan uzaklaş-mış, hatta kaza davalarında uyulması gereken kurallara ters düşülmüş olunabilir. Mağdurun bu durumu iyi analiz etmesinde yarar vardır.Çünkü her mağdur, tazminat hakkının kısa za-manda belirlenmesi ve ödenmesini ister.

İkinci Görüş Hakkı (second opinie) Dava süreci her zaman mağdurun istediği şe-kilde yürümeyebilir ve uygulamalarda farklılıklar sözkonusu olabilir. Davanıza bakan uzmanınız ya da avukatınız davaya ilişkin önerileri ve ken-di menfaatleriyle sizin menfaatleriniz çakışabilir. Bu durumda mağdurun durumu iyi analiz etme-si, temsilcisiyle durumu değerlendirmesi ve is-teğinde ikincı görüş alma hakkını kullanmasında yarar vardır. Çoğu sigorta şirketleri, mümkün olduğunca en kısa sürede pragmatik yöntemlerle davaları çöz-

me konusunda tazminatta uzlaşarak dosyayı ka-patmak ister. Bu çözümü müşterinin temsilcisi-nin yapması gerekir. Çünkü devrede müşterinin haklarını savunan ve koruyan temsilci haricinde, sigorta şirketi yasal olarak müşteri ile temas ku-ramaz ve öneride bulunamaz.Kaza Uzmanı, mahkemeye gidilmeksizin verdiği hizmetten dolayı mağdur müşteriden herhangi bir ücret almaz. Çünkü, sorumluluğu kabul eden sorumlu sigorta, yasal olarak zaten bu masrafla-rı karşılamaktadır.

Kaza Uzmanı aynı zamanda, mağdurun alaca-ğı tazminattan herhangi bir kesinti yapılmadan, sigorta tarafından direkt mağdurun hesabına yatırılmasını sağlar. Sonuç olarak mağdurun taz-minatına hiç dokunulmaz, bu tazminattan vergi de kesilmez. Ancak piyasada, verdiği hizmetin masrafını so-rumlu sigortadan aldıktan sonra, ayrıca mağ-durdan ücret istemek ya da alacağı tazminattan kesmek isteyenler olabilir. Biz Kaza Uzmanı olarak, bu davranışı hiç etik bulmuyor, doğru bir davranış olduğunu düşünmüyoruz. Müşterilerin bu konuya dikkat etmelerini öneriyoruz.

Kaza Davalarında Pratik Çözüm ve İkinci Görüş Hakkı

Ethem Emre | Kaza Uzmanı & Eksper

[email protected] | 020-410 94 94www.letseladvies.nl | www.kazauzmani.nl

De Letselschade Raad Kaza Hasar Hizmetleri KurumuGedragscode Behandeling Letselschade GBL Kaza Davaları Uygulamalarında Uyulması Gereken KurallarHet Verbond van Verzekeraars Sigorta Şirketleri BirliğiPersonenschade Instituut Verzekeraars (PIV) Sigorta Şirketleri İnsan Odaklı Hasar Hizmetleri KurumuPragmatische oplossing pragmatik çözüm, sonuca yönelik çözüm

15 Şubat-15 Mart 2015 54Platform 54

Sevinç Karakaya

E v l i l i k O k u l u

EŞİNİZİNSİZİ DİNLEMESİNİ

SAĞLAYIN


E v l i l i k O k u l u

Erkekler kadınların en çok konuşmaların-dan şikayet ederken kadınlarda erkeklerin dinlememesinden şikayetçilerdir. ''Eşim beni hiç dinlemiyor'', ''Dinliyor gibi yapıyor ama dinlemiyor'', ''Ben eşime nasıl sesimi duyuracağım?'' Bunlar bir çok evli hanıma tanıdık geliyordur sanırım. Bunları söyleyen bir kadın bir sonraki aşaması ''Eşim beni sevmiyor sevseydi beni dinlerdi'' Peki ne yapsanız da eşiniz sizi dinlese?

Öncelikle eşinizin sizi dinlemesini istiyorsa-nız; Eleştirisel tavırlarınız ve eşinizi sürekli uyarmayı rafa kaldıracaksınız. Her insan sürekli eleştirildiği yada uyarıldığı ortamda durmaktan rahatsız olacağı gibi o ortamdan uzaklaşmak ister. Konu erkeler olunca bu durum biraz daha keskindir. Hiç bir erkek bu durumu kabul etmeyeceği gibi, kendini dinletmek isteyen bayanlara da bu tavır ne-gatif olarak geri döner. Böyle durumlarda, siz bir şeylerden şikayet ederken büyük ih-timalle eşiniz sizi dinlemiyordur. Eğer sizde eşinize bir türlü söylediklerinizi dinletemi-yorsanız, İşte sizin için 5 tüyo...

1- Eşinizi Konuşmaya Hazırlayın; Evet ya-ratılış itibariyle kadınlar, konuşmaya ihti-yaç duyarlar. Fakat kadın ilk önce erkeği konuşmaya hazırlaması gerekir. Erkeğe neden dinlemesi gerekiyor, ondan bek-lentisizliğiniz ve ihtiyaçlarınızdan bahsedin. Bunun için bazı sihirli kelimeler var bu keli-meler her zaman işe yarar. *''Beni dinlemene ihtiyacım var'', ''Beni din-lemene ihtiyacım var''. İhtiyacım var, dedi-ğinde erkek bir kendine gelir. Çünkü kadı-nın ihtiyacını karşılamak erkeğin en temel görevidir. Erkek kadının ihtiyacını karşıladı-ğında kendisini özel hissettirir. Kadın Domi-nant kimliğini bir kenara bırakıp, konuşma ihtiyacını bildirmeli... *''Söyleyeceklerim ile ilgili seni suçlu bulmuyorum''. erkek suç-lanmadığını bildiğinde savunmaya geçme ihtiyacı duymadan dinleyebiliyor.

*''Hiç bir çözüm üretmek zorunda değilsin''. Erkek kadın konuşunca çözüm üretme ihti-yacı duyuyor. kendisinden çözüm beklen-mediğini vurguladığınızda erkek rahatlamış bir şekilde dinliyor. Bu basamaklardan son-ra erkek diyor ki; '' Kolaymış ben o zaman dinlerim bunu yapabilirim''

2- Konuşacağınız Konu Önemli İse Tek Konu Seçin; Erkek ve kadın bir çok konu-da farklı oldukları gibi konuşma ve düşün-me sistemi olarak da farklılardır. ''Erkekler düşünerek konuşur, kadın konuşarak dü-şünür''. Kadınlar konuşurken geçmiş de, şimdide ve gelecekte olabilirken, erkek sadece andadır. Bir kadın gibi sistema-tik olamaya bilir. Erkek birden fazla konu açıldığında dinleme yeteneğini kaybeder. O yüzden eşinizle konuşurken ''tek bir'' ve somut bir konu seçin. Birden fazla konu açıldığında erkek dinlemediğini kendini suçlu ve başarısız hissediyor. Kendini suç-lu ve başarısız hisseden erkek kadından uzaklaşıyor.Çünkü ben başarılı bir erkek ol-saydım karım çok konuşmazdı, çok şikayet etmezdi diye düşünüyor. Bu gerçekten çok tehlikeli bir durumdur.

3- Konu Önemliyse Her Zaman Yan Yana Konuşun; Eğer evlilik veya ilişkiniz hakkın-da sizin için ciddi ama onun için korkutucu bir konu konuşacaksanız yüz yüze konuş-malardan kaçınmalısınız. Evet göz teması-nın önemli olduğunu kabul ediyorum ancak her zaman değil. Direkt olarak gözlerinin içine bakmanız, ona kendini tehdit altında hissettirebilir ve onun korunma iç güdü-sünü tetikleyebilirsiniz. Sakin tutmak için onunla yan yana bir şeyler yaparken konuş; örneğin yürürken, kanepede yada yan yana yemek yerken konuşabilirsiniz.

4- Ne İstediğinizi Net ve İmasız İfade Edin; Kadınlar ilgi yada dinlenilmek istediklerin-

de, erkek aldatmıyorum, düşünüyorum, bütün ihtiyaçlarını karşılıyorum diye dü-şünüyor. Ve erkek bir süre sonra ben bu kadını mutlu edemiyorsam, başarısızım diyor ve kadından uzaklaşıyor. Kadının yapması gereken erkekten tam olarak ne beklediğini net olarak sunmaktır. Devamlı konuşulup bana değer vermiyorsun, benle ilgilenmiyorsun gibi cümleler erkek için si-nek vızıltısı gibidir. Net olmaktan anlatmaya çalıştığım ise; Örneğim, ''Seninle vakit ge-çirmeye ihtiyacım var, pazartesi saat 20:30 da Tarkan'ın konserine 2 kimiz için bilet alır mısın?. Bu beni çok mutlu eder. Teşekkür-ler''. Belki abartı gelebilir ama erkeklerden ne istediğinizi çok net ifade etmeniz gere-kir. Yoksa benimle ilgilen, benimle konuş beni dinle gibi kelimeler manasız şekilde havada kalacaktır. Biyolojik farklılıklar er-kekleri doğuştan problem çözücü yapıyor; çatılmış kaşlar kafasında çözmek için çaba-ladığı karışıklığın bir göstergesidir. Ondan ne istediğini bildiği zaman, dediğini yapa-cak ve sana istediğini verecektir.

5- Sizi dinlemesi için Taktir ve İltifatları Önemseyin; Hepimiz taktir ve iltifatlardan hoşlanırız ve konu ilgimizi çeker. Eşinizin sizi dinlemesini istiyorsanız, ona iltifat edip, egosunu okşamalısınız. Erkekler onları re-kabetçi ve önemli hissettiren testosteronla doludur. Onun istemediği veya hoşlanma-dığı şeyleri yaptırmak için ''senle yapmak is-tiyorum çünkü çok eğlencelisin, sensiz çok sıkılıyorum'' yada ''senle gitmek istiyorum , çünkü senin yanında kendimi güvende hissediyorum'' tarzında cümleler kurmanız yeterli olacaktır. Bu tarz cümleler, eşinizi duruma ayak uydurması için yüreklendire-cek ve ihtiyaç duyduğu güveni sağlayacak.

Bunları yaptığınız halde aranızda duvarlar ve konuşamıyorsanız. o zaman bir ilişki koçu ile çalışmanızı tavsiye ederim. Sevgiyle.

Adet döneminde baş ağrıları ve mide bulantısı

PINAR TUNCEGiL:“GiZLi GiZLi TiYATRO KURSUNA GiTTiM”

Gündüz makyajı nedi̇r, Nasıl yapılır?

Ertan Torunoğulları: “Hayalleri olmayanın hedefi de olmaz!” Yaşlanma karşıtı cilt bakımının püf noktaları

Sinem Öztürk: Başörtülü kadını oynadım diye eleştirildim

Size de evlenme hedefi mi verildi?

YAZIN ZAYIFLATAN

YİYECEKLER NELERDİR?

JAAR

7|N

R. 6

5|15

JUN

I - 1

5 SE

PTEM

BER

2014

Saç ve Saç bakımı

önerileri

JAAR

6|N

R. 5

8|15

NOV

EMBE

R-15

DEC

EMBE

R 20

13

EVLİLİKLERDE SONU

HAZIRLAYAN

BEKLENTiLER

Gelin Çiçeği

HOLLANDA´NIN

BAŞARILI TÜRK

OYUNCUSU

MAKYAJ

NASIL YAPILIR?

İleri yaşta cilt bakımı

nasıl olmalı?

‘Çocuğumanasıl davranmalıyım?’

Sonbaharın Trend Takı Modelleri

Tesettür ModasıYuvaları KarıştıranAnneler

Neden Kilo Veremiyoruz?

2014-2015

Sonbahar kış modası

MESUT YAR:

OKAN VE BEYAZ

BENİ KISKANIYOR Emine Şenlikoğlu:

Cemaatler sanki ayrı

ilahlar edinmiş gibiler

Ayın testi: Boşanmaya

ne kadar yakınsınız?

Gelin makyajının

incelikleri nelerdir?

Gonca Sarıyıldız

‘Diğer Yarım’ı anlattı


ASK VE DESTEGiN

13TEMEL

YOLU


ASK VE DESTEGiN

13TEMEL

YOLU��

��

JAAR

7|N

R. 6

7|15

NOV

EMBE

R - 1

5 DE

CEM

BER

2014

AÇIK

PARFÜMLERE

DiKKAT!

Ayın Testi: Eşimizi Ne Derece Tanıyoruz

JAAR

7|N

R. 6

2|15

MAA

RT -

15 A

PRIL

201

4

AYIN DİYETİKARİYERİNİNZİRVESİNDEKİ İŞKADINI

NEDEN BOŞANIYORUZ?Daha şık görünmek için birkaç ufak noktaya dikkatPrensesleri giydiren Türk modacı

Demet Akalın:Kadın erkeğin gerisinde durmalıdır

Asla tek çeşit beslenmeyin!

Bensu Soral, oyuncu ablası Hande Soral’ın izinde ilerliyor

NEDEN ORGANiK KOZMETiK

KULLANMALIYIZ?

beslenmeyin!Hande Soral’ın izinde ilerliyorHande Soral’ın izinde ilerliyor

DOĞRU GiYiNMENiN PÜF NOKTALARI NELERDiR?

WWW.KADINDERGISI.NL


H a b e r

Yeni bir iş arayan vatandaşların en fazla rağbet gösterdiği sek-törlerin başında sağlık ve sosyal

işler gel

Sensa Zorggroep ve SHDH'nin ortak-laşa yürüttüğü çalışmalar neticesinde 1 Ocak 2015 tarihi itibari ile Multicul-

turele Woonzor

En ço ete girdiHollanda

Hollanda’daki Türk iş yerlerinin güncellenmiş son hali

Reklamlarınız için ulaşacağınız tek adres

Derkinderenstraat 108/B • 1061 VX Amsterdam • Tel: 020 - 614 53 63 • Fax: 020 - 613 24 23

“ b i l g i y i p a y l a ş m a n ı n e n h ı z l ı a d r e s i ”

2015 Yılı Rehberine

Reklam Çalışmaları Başlamıştır.



57 Platform

E b e d i y e t

Hollanda’daki Türk iş yerlerinin güncellenmiş son hali

Reklamlarınız için ulaşacağınız tek adres

Derkinderenstraat 108/B • 1061 VX Amsterdam • Tel: 020 - 614 53 63 • Fax: 020 - 613 24 23

“ b i l g i y i p a y l a ş m a n ı n e n h ı z l ı a d r e s i ”






İ l g i n ç d u v a r y a z ı l a r ı

59

İ l g i n ç d u v a r y a z ı l a r ı

Platform


H a b e r

Dünya’nın ilk 5 rekabet ekonomisinden biri olan Hollanda dünya pazarında sahip olduğu pozisyo-nunu korumak, yeni pazarlar oluşturmak ve istih-

damı artırmak amacıyla 1 ocak 2015’ te fiilen yürürlüğe koyduğu ‘ start-up’ düzenlemesiyle AB dışından tüm hırslı ve yenilikçi girişimcilere Hollanda’nın, bir başka deyişle Avrupa’nın kapılarını sonuna kadar açtı.

Peki gerekli olan yasal şartlar nelerdir? Hukukçu Çağlar Akdemir, yeni düzenlemeyi dergimize şöyle değerlendirdi:

''Yeni düzenleyme Hollanda’da iş yapmak isteyen ve dâhice fikir ve/veya projeye sahip gişimcileri Hollanda’ya davet eden göçten sorumlu müsteşar yasal şartlara duru-mu uyan adaylara ilk etapta bir senelik ve sonrasında dü-zenli (girişimci) ikamet ve çalışma izni vaadinde bulundu.

Göç ve Vatandaşlık Kurumu’nun (IND) yayımladığı bildiriye istinaden adayların durumu en azından 3 ana şarttan bir tanesine uymalı. Bu şartlar ise,

Ürünün ve/veya hizmetin Hollanda pazarında ilk olması;Var olan ürünün veya hizmetin imalatında, dağıtımda veya pazarlamasında yeni teknoloji kullanılması;Yeni bir organize veya çalışma sistemine sahip olmak;

Birinci senede deneyimli bir ticari danışman gözetiminde faaliyet göstermek ise düzenlemenin bir başka ana şartı. Bir başka şart ise; Hollanda’da temel ihtiyaçları karşılı-yabilmek ve projeyi burada hayata geçirmek için gerekli maddi imkana sahip olmak.

Ben bir hukukçu olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlı-ğına sahip adayların diğer adaylara oranla daha şanslı oldukları düşüncesindeyim. Zira T.C. vatandaşlarının bu düzenleme kapsamında Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhu-riyeti arasında imzalanan Ankara antlaşması uyarınca bir-çok muaffiyete sahip olduğunun kanaatindeyim.

Düzenleme kapsamında başvuru yapmak istiyenler baş-vurularını şahsen veya vekil aracılığıyla bulundukları ül-kedeki Hollanda temsilciliklerine veya doğrudan Göç ve Vatandaşlık Kurumu’ na (IND’e) yapabilirler.''

Savaş Büyük Tipi / Amsterdam

Hollanda, AB dışındaki girişimcilere kapısını açtı

De aanslag in Parijs

“waar waren deze steunbetui-

gingen toen duizenden

massaal afgeslacht

werden in Syrië,

Palestina, Centraal

Afrikaanse Republiek,

Nigeria, Irak et cetera?”

DRS. ARMAND SAĞ Bestuursvoorzitter ITS (Instituut voor Turkse Studies) www.turksestudies.org

Historicus en turkoloog www.armandsag.nl

Al weken domineert het de voorpagina’s in heel Europa: de aanslagen in Parijs waarbij politie-agenten en cartoonisten gedood werden. Vol-gens velen waren het onschuldigen, volgens anderen waren het provoceerders. Het weer-hield het overgrote deel van de maatschappij er niet van om hun steunbetuiging uit te spreken voor de slachtoffers van de terreurdaad.

Hashtags zoals ‘je suis Charlie’ en ‘I love my prop-het’ vlogen je om de oren. Maar vrijwel niemand had eigenlijk door dat deze wanhopige kreet om eenheid tegen terroristen, juist polariserend werkte. Men hoefde maar even rond te surfen op google om te lezen dat veel moslims niet gechar-meerd waren van deze eenzijdige steunbetui-ging. “Want”, zo vroegen zij zich af, “waar waren deze steunbetuigingen toen duizenden massaal afgeslacht werden in Syrië, Palestina, Centraal Afrikaanse Republiek, Nigeria, Irak et cetera?”. Een vraag die niet helemaal onterecht was, want de aanslag in Parijs in januari 2015 had 12 do-den en 11 gewonden als gevolg. In de eerder-genoemde landen ging het om duizenden en duizenden doden en tienduizenden gewonden.

Dus vanwaar deze plotselinge empathie? Vol-gens veel mensen was deze empathie simpel-weg hypocriet en kwam het niet voort uit liefde voor de medemens, maar uit angst. Angst dat geweld zo dichtbij kon komen. Tenslotte zijn lan-den zoals Nigeria lekker ver weg van ons warm bedje in Europa, maar nu komt terreur door het geweld in Parijs wel erg dichtbij. En juist dat ver-klaart de grote shock die men in Europa had. Niet alleen was de aanslag erg dichtbij, ook wa-ren de daders geen wildvreemde mensen met een andere cultuur uit een ver land. De daders waren mensen die in Parijs waren geboren en getogen. Ze spraken accentloos Frans en ken-den de Franse cultuur door en door.

Dat brengt het voor de gemiddelde Nederlan-der ook erg dichtbij. Er zijn namelijk genoeg Nederlanders die volgens sommigen zomaar eens een aanslag kunnen plegen. De stigma-tisatie van een hele bevolking is hierbij een feit geworden. Nederlanders die al generaties lang in Nederland wonen, maar middels hun groot-ouders roots hebben in een ander land, wor-den met angst bekeken. Brandbommen (zoals

bij een slapend Turks gezin met drie kinderen in Belgisch-Limburg), dreigementen (zoals bij de Turkse moskee in Rotterdam) en andere ra-cistische uitingen zijn nu aan de orde van de dag. Veel Nederlanders zijn achterdochtig ge-worden en wantrouwen een hele bevolkings-groep. Een groep die veelal wordt beschreven als ‘moslims’ en de één na grootste religie van Nederland vormen.

Wellicht zal het hiermee duidelijker worden wat de onvrede is onder Turken, wat men veelvuldig tegenkomt op het internet. Nederland was één van de landen die weigerden om de terreur-organisatie PKK te verbannen. De sympathie ging zelfs zo ver dat Groenlinks-parlementariër mevrouw Britta Bohler als advocaat optrad voor PKK-leider Öcalan, een terroristenleider die verantwoordelijk is voor 35.000 doden (een veelvoud van de 12 slachtoffers in Parijs dus). Nu is terreur nooit goed te praten, maar het zou een schrale troost zijn voor veel mensen als Ne-derland dit zelf ook zou erkennen. Nederland kan namelijk moeilijk eenheid prediken na één terreuraanslag in Parijs, terwijl het zelf een hand boven het hoofd van een andere terreurorgani-satie houdt. Vooral omdat de PKK het niet bij één terreuraanslag pleegt, maar tussen 1979 tot op heden vele duizenden terreuraanslagen pleegt waarbij nu al meer dan 50.000 doden zijn gevallen.

Indien Nederland echt eenheid wil creëren on-der zijn bevolking, dan is het nu tijd voor stand-vastigheid en solidariteit. Niet voor hypocrisie en dubbele maatstaven waardoor juist polarisatie toeneemt en eenheid onmogelijk wordt. Je kunt namelijk terreur niet, goedkeuren en tegelijk af-keuren; dat werkt onvrede op. Er zijn nu al gelui-den te horen op internetfora dat Nederland ter-reur alleen afkeurt als de slachtoffers Europese christenen, maar het juist toejuicht als het om (bij-voorbeeld) Turkse moslims zijn. Voor Nederland zal het er nu om gaan: de mensen hebben geen behoefte aan woorden maar daden. Juist door de aanslag in Parijs mag men verwachten dat Ne-derland nu begrijpt wat andere landen doorma-ken door aanhoudend terreur en dat Nederland zich er ook naar gedraagt. Zal Nederland deze empathie kunnen doorzetten? Mijn overpeinzing van deze maand is dus een pittige…

61 Platform

M i j n o v e r p e i n z i n g e n

S p o r


Arsenal forması giyen Türk asıllı Alman oyuncu Mesut Özil, Barcelona'nın Ar-jantinli yıldızı Lionel Messi ve Brezilyalı futbolcusu Neymar, menajerliklerini üst-lenen babalarıyla, maddi anlaşmazlıklar, vergi kaçakçılığı ve transferde usulsüzlük gibi iddialarla mahkemelik oldu.

Futbol dünyasındaki profesyonel ilişkile-rin en fazla zarar verdiği baba-oğul ikili-si, Mesut Özil-Mustafa Özil olarak göze çarptı. Aralarında yaşanan maddi anlaş-mazlıklardan dolayı arası açılan ikili, bir-birlerine dava açacak aşamaya geldi.

Lionel Messi, babası Jorge Messi hak-kında vergi kaçırdığı yönünde çıkan id-dialar yüzünden mahkemeye çıkmak zo-runda kaldı.

Neymar'ın babası Neymar Da Silva San-tos ise oğlunun Barcelona'ya transferi sı-rasında usulsüz gelir elde ettiği iddiasıyla hakim karşısına çıktı.

Mesut Özil'in babası ile arası açıldı

İngiltere Premier Lig ekiplerinden Arsenal'da top koşturan Mesut Özil ile babası Mustafa Özil'in arası, maddi ko-nular yüzünden açıldı.

FUTBOLUN PARA "BABA" LARI

Futbol dünyasının önde gelen isimleri, menajerlik-lerini yapan babaları ile geçmişte yaşadıkları maddi sorunlarla gündeme geldi.

Hollanda'daki günlük gelişmeleri yakından takip etmek istiyorsanızBunun tek yolu sitemize uğramanız

63 Platform

S p o r

Alman basınında, Mustafa Özil'in mah-kemeye başvurarak, oğlu Mesut Özil'in menajerlik ve danışmanlık ücreti olarak 600 bin avro, bir saat firması reklamı için aracılık etmesinden dolayı da 30 bin avro ve lüks bir aracın kendisine verilmesini talep ettiği iddia edildi.

Aralarındaki maddi konular nedeniyle da-valık olan ikilinin, daha sonra anlaşarak açılan davayı geri çektiği öne sürüldü.

Yaşananların ardından babası ile arası açılan Mesut Özil, menajerliğini kardeşi Mutlu Özil'e devretti.

Diğer yandan, Mesut Özil'in Real Madrid'den ayrılmasının nedeninin de babası olduğu iddia edildi. İspanyol kulü-bünden oğlu için yüksek maaş talebinde bulunduğu ileri sürülen Mustafa Özil'in bu talebinin kabul görmediği, Özil ailesi için "açgözlü" ifadesini kullanan başkan Florentino Perez'in ise yeni sözleşme imzalamaya sıcak bakmayarak futbolcu-sunu Arsenal'a gönderdiği öne sürüldü.

Messi ve babası mahkemede ifade verdi

2007-2009 yıllarında Maliye Bakanlığı'na bildirdiği gelir vergisi beyanatında usul-süzlük yaptığı ve imaj haklarından elde ettiği gelirlerden 4,16 milyon avro vergi kaçırdığı gerekçesiyle savcılık tarafından suçlanan Messi ve babası Jorge, mahke-mede hakim karşısına çıktı.

"Leo Messi Management" adlı şirketin de sahibi olan ve oğlunun tüm imaj haklarını bu şirket aracılığıyla yöneten Jorge Mes-si, oğlunun konuyla bir alakası olmadığını savunarak, "Bu konuda oldukça dikkatli olmak istiyorum. Her zaman söyledim. Bu olayın Messi ile hiçbir ilgisi yok o yüz-den konuşması için bir sebep de yok. Konuya avukatlarım bakıyor. Leo'yla de-ğil, benimle ilgili bir durum" değerlendir-mesinde bulundu.

İspanya basınında, Arjantinli futbolcu Messi'nin babasının ayrıca, Kolombiyalı bir uyuşturucu mafyasının parasını akla-yarak, komisyon aldığı da iddia edildi.

Mali konularla babasının da aralarında bulunduğu danışmanlarının ilgilendiğini açıklayan Messi ise soruşturma sürecin-de maliyeyle anlaşarak cezasıyla birlikte tüm borcunu ödedi.

Neymar'ın transferinde usulsüzlük iddiası

Barcelona Kulübü hakkında, Brezilya'nın Santos takımından kadroya katılan Neymar'ın transferinde, futbolcunun ba-bası aracılığıyla mali usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle soruşturma açıldı.

Brezilya basınında, Barcelona Kulübü eski başkanı Sandro Rosell'in imzasını taşıdığı ve FIFA'ya gönderilen bir yazıda, Neymar'ın transfer ücretinin Santos Kulü-bü ile futbolcunun haklarına sahip şirket tarafından paylaşıldığı öne sürüldü.

Barcelona kasasından Neymar transferi için çıkan 57,1 milyon avronun 40 milyo-nunun futbolcunun babasına gizlice ko-misyon olarak verildiği iddia edilerek, bu miktarın baba ve oğul tarafından oluştu-rulan aile şirketine aktarıldığı ileri sürüldü.

Rosell, bu transfer yüzünden hakkında çı-kan yolsuzluk iddiaları sebebiyle istifa etti.

Söz konusu soruşturma kapsamın-da Neymar'ın avukatına yazılı bir me-tin gönderen İspanyol mahkemesi, Barcelona'nın direkt ya da dolaylı yollar-dan Neymar'a ve yakın çevresine trans-ferle bağlantılı yaptığı tüm ödemelerin belgelerini istedi, futbolcunun babası Neymar Da Silva Santos, iddialar nede-niyle mahkemede ifade verdi.

Mutlu Demirtaştan

Hollanda'daki günlük gelişmeleri yakından takip etmek istiyorsanızBunun tek yolu sitemize uğramanız



S a ğ l ı k

Meyve suyu yerine, meyvenin kendisini tüketmenin daha sağlıklı olduğuna dik-kat çeken Hisar Intercontinental Hospi-tal Klinik Laboratuvarlar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bekir Sami Uyanık; ‘Meyveler bütün olarak sindirim sistemimizden dü-zenli emilir ve vücudumuza daha fazla ya-rar sağlar. Meyve suyu ya da şekerli içe-cekler gibi kan şekerini ani yükseltmez, ani insülin salgılanmasına neden olmaz. Marketlerde satılan meyve sularında, meyve özünün yanı sıra oranları değişen sofra şekeri, fruktoz şurubu gibi katkı maddeleri de bulunur. Bu nedenle çok fazla tüketildiğinde yüksek oranda şeke-rin vücuda girmesine, dolayısıyla kan şekerinin yükselmesi-ne, sonuçta diya-bet (şeker has-

talığı) ve obezite gibi hastalıklara yol açar-lar’ diye konuştu.

Gazlı içecekler bağımlılık yaratıyor!

Gazlı içecek olan meşrubatların üretimi sırasında su, meşrubat şurubu (fruktoz) ve karbondioksitin karıştırılmasıyla Kar-bonasyon adı verilen bir işlem yapılır. Bu işlemde kullanılan karbondioksit, meşru-batların gazlı özellik kazanmasını sağla-yarak, içilirken kabarcıklı etkiyi oluşturur. Gazlı içeceklerin zararı, içinde bulunan

karbondioksitten değil; her tüketildiğin-de daha fazla tüketme isteği uyandırarak bağımlılık yaratmasıdır. İçeriğindeki tat-landırıcı, antioksidan, boya, aroma gibi katkı maddeleri de ayrıca sorgulanabilir. Organik ve doğal olmayan, hem de sen-tetik olan bir içeceğin aşırı tüketimi başlı başına çok büyük tahribatlara yol açar. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Avru-pa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) , içecekler konusunda, özellikle de kafeinli enerji içecekleriyle ilgili çalış-malar yapmış, halk sağlığını etkileyecek düzeyde olduğuna dair raporlar yayın-lamıştır. Uyarıcı etki yapması ve geçici

olarak performans artırıcı özelliği ile tanıtılan ve özendirilen bu içecek-

lerin gençler, hatta çocuklar tarafından fazla miktarda

tüketilmesi bazı ülke-lerin önlem alma-

sına sebep o l m u ş -

tur.

Özellikle hararet giderme konusunda buzdolabımızdan eksik etmediğimiz gazlı içecekler ve meyve sularının, aslında içerdikleri doğal olmayan katkı maddeleri nedeniyle, sağlığımızı nasıl olumsuz etkilediğini biliyor muydunuz?

GAZLI İÇECEKLER BAĞIMLILIK YARATIYOR!

65 Platform

S a ğ l ı k

2011 senesinde Hogeschool van Ams-terdam’dan mezun olan Çağdaş Mutlu, fiz-yoterapi branşının farklı bölümlerinde tec-rübe kazanarak, Amsterdam'ın Slotervaart semtinde 2014 yılının Mayıs ayında Fysiot-herapie VitalBody adında kendi kliniğini açtı.

Klinikte; Yaralanma, hastalık, doğuştan ge-len özür, hareket sistemi bozuklukları veya diğer durumlardan kaynaklanan ağrı ve fonksiyon bozuklukları tedavisinin yanı sıra romatizmal, ortopedik, nörolojik rehabilitas-yon, kardiovasküler ve pulmoner rehabili-tasyon gibi alanlarda da hizmet vermektedir.

Amacımız; ''Beden sağlığımız için gerekli olan fizik tedavi ve rehabilitasyon uygula-malarını ihtiyacı olan herkese ulaştırmaktır.'' diyen Çağdaş Mutlu, kliniğini bize şöyle ta-nıtıyor:

''İnsanların sağlıklı ve sorunsuz bir şekilde hayatlarından zevk alabilmeleri için, ruhsal ve bedensel uyumlarını maksimum seviyede tutmaları gerekmektedir. Bilimsel bilgimizi kullanarak kliniğimizde bu uyumu sağlamak

için hizmet veriyoruz. Kliniğimize başvuran hastalar önce detaylı bir değerlendırmeden geçiyor ve değerlendirmeden çıkan bulgu-lara göre tedavi yöntemi belirleniyor.

Çok sık rastladığımız bel/boyun fıtığı, bel/bo-yun ağrıları, eklem ağrıları ve baş ağrısı gibi rahatsızlıkları tedavi etmek için kendimizi ge-liştirmiş bulunuyoruz. Bu şikayetlerin gideril-mesi için de Medikal bandaj (Medical Taping Concept), Tetik nokta terapisi (Triggerpoint therapie), Dry needling (kuru iğne tedavisi) ve Mulligan metodu mobilizasyon teknikleri gibi gelişmiş tedavi yöntemleri uyguluyoruz. Hemen hemen bütün sağlık sigortalarıyla an-laşmamız olduğu için tedavi ücreti hastamızın sigortası tarafından karşılanmaktadır. Bü-tün bunların dışında bir de bayan ve baylara sertifikalı hacamat terapistlerimiz tarafından hacamat yapılıyor. Ama maalesef bu hizmet sigorta tarafından karşılanmıyor.

Ekibimiz, 3 fizyoterapist ve 3 psikologdan oluşmaktadır. Türkçe ve Arapça bilen psiko-loglarımız sayesinde kliniğimizde dil sorunu yaşanmıyor.''

Fysiotherapie VitalBodyJohan Jongkindstraat 25 • 1062 CL Amsterdam

Tel: 020 358 38 06 • www.fysiovb.nl • [email protected]

Ruhsal ve bedensel uyumunuzu sağlayan klinik; FYSIOTHERAPIE VITALBODY

R ö p o r t a j


"Bu işin savaşını çok verdim. Kendime ve sesime güvendiğim için asla pes etme-

dim. Ama artık tüm koşuşturmalarımın

ve uğraşlarımın sonucunu almak

istiyorum."

Albüm ve kliple yaza bomba gibi gireceğim“ “

67

R ö p o r t a j

Platform

Serçil kahveci. Aslen Ardahanlı. Hollanda'da doğdu ve iki çocuk annesi.

1997'den 2010'a kadar organizatörlük yaparak matineler, eğlenceler ve kon-serler düzenledi. Şu an işinin yoğunlu-ğundan dolayı eskisi kadar sık olmasa da İstanbul Blue Events adı altında bu işi yapmaya devam ediyor.

İbrahim Tatlıses dinleyerek, onun nağmelerini yapmaya çalışarak büyüdüm

Müziğe olan tutkum küçük yaşlarda baş-ladı. İbrahim Tatlıses dinleyerek, onun nağmelerini yapmaya çalışarak büyü-düm. Şarkıcılık hayatım bir grupta vokal-lik yaparak başladı. O dönem sesimin güzelliği fark edilince düğün ve özel günlere beni tek olarak davet etmeye başladılar. Ben de gelen taleplere ka-yıtsız kalmayarak 2010 yılından itibaren sahnedeki yerimi aldım.

Geçen sene Didim'de bulunan türkü evinde bir süre sahne aldım. Bu esna-da bir plak şirketininn dikkatini çekmeyi başardım ve beni İstanbula davet ettiler.Yaptığımız görüşme neticesinde albüm yapma kararı aldık ve plak şirketi ile al-bümde okuyacağım şarkıların seçimi

yaptık. Şubat ayında şarkıların okuması tamamlanmış olacak.

Kısmet olursa mayıs/haziran gibi albümüm piyasaya sürülü-lecek. Güvendiğim bir şarkıya da klip çekerek yaza bomba gibi girmeyi planlıyoruz. Al-bümde, İbrahim Tatlıses, Seyfi Doğanay ve Hakkı Bulut gibi ünlü isimlere de ait parçaların bulunduğu toplam 12 tane şarkı olacak. Türkiye'de piyasaya sürüle-cek olan albüm Akbaş Müzik vasıtasıyla tüm Avrupa'da satışa sunulacak.

''Herkesi İstanblue Türkü Evin'e bekliyorum''

Yaklaşık iki ay önce Eindhoven'da bulu-nan İstanblue Türkü Evi'nin işletmeciliğini

üstlendim. Haftanın beş günü açık olan mekan, çarşambadan pazara kadar hiz-met veriyor.

Perşembe akşamları ''Arabesk Geceleri'' adı altında ben sahne alıyorum.

Cuma ve cumartesi akşamları da sanatçı getiriyorum. Pazar günleri ise, fasıl key-fi yapılıyor. Yani nargilesi, canlı müziği, Türk yemek ve mezeleri ile İstanblue size farklı akşamlar yaşatmaya hazır.

Şarkıcılık hayatım bir grupta vokallik yaparak

başladı. O dönem sesimin güzelliği fark edilince

düğün ve özel günlere beni tek olarak davet etmeye

başladılar

Albümde, İbrahim Tat-lıses, Seyfi Doğanay ve Hakkı Bulut gibi ünlü

isimlere de ait parçaların bulunduğu toplam 12

tane şarkı olacak

Perşembe akşamları "Arabesk Geceleri"

adı altında ben sahne alı-yorum. Cuma ve cumartesi akşamları da sanatçı getiri-yorum. Pazar gün-leri ise,

fasıl keyfi yapılıyor.

Y a y ı n D ü n y a s ı


90 bin Mehmetçiğin şehit olduğu Kaf-kasya Cephesi’nde, savaşın hatta 19. yüzyılın akışını değiştirecek bir fırsatla karşı karşıya kalındığı ancak akıl tutulma-sı yüzünden bu tarihi fırsatın kaçırıldığı ortaya çıktı.

Rus Çarı II. Nicholas ve ordu kuman-dalarını pusuya düşüren 19 asker, emir almadıkları için beş metre önlerinden ge-çen düşmanın komuta kademesine ateş açamadı.

İstihbarat raporları ve Kazım Karabekir’in günlükleriyle de teyid edilen acı gerçek, Erzurumlu Yazar Sara Gürbüz Özeren’in, Sarıkamış’ın 100. yıldönümünde kale-me aldığı “Donmuş Umutlar / Sarıka-mış” isimli romanında ortaya çıktı. Damla Yayınevi’nden çıkan kitapta, tarihi değişti-recek o anlar özetle şöyle anlatılıyor:

TEK KURŞUN ATILMAYACAK EMRİ

“Teğmen İsmail Hakkı, on dokuz eri yanı-na alarak yola çıktı. Bütün gece yürüye-

ceklerdi. Hava açıktı ve ayaz ustura gibi kesiyordu. Erler, aldıkları emir üzerine sessiz yürüyorlardı. Bu bir keşif göreviy-di. Rusların ileri hatlarına sarkarak bilgi toplayacaklardı.

Teğmen İsmail Hakkı ise tek kurşun bile atamayacağı bir göreve gönderildiği için sinirleniyordu.

Gün ışırken karşılarına üç yol ayrımı çık-tı. Ezilmiş karların kayganlaştırdığı yollar bomboştu. İlerde uçsuz bucaksız bir kar çölü uzayıp gidiyordu.

Teğmen İsmail Hakkı, yola beş-on metre kala askeri mevzilendirdi.

Zuladan peksimetler çıkarıldı. …Meh-met, tayınından ikinci ısırığı koparırken gözü yolun ilk aşıt noktasına takıldı. Bir karaltı görür gibi oldu. Az daha dikkat edince karaltıların çoğaldığını fark etti. Aceleyle tayını çantasına soktu. Dizleri-nin üstünde kumandana doğru süründü. O sırada Teğmen İsmail Hakkı, tam ters istikameti kolaçan ediyordu.– Kumandanım, diye fısıldadı.İsmail Hakkı döndü:– Ne var asker?– Geliyorlar kumandanım!

Bütün başlar o tarafa döndü.

Durmuş, gayri ihtiyari tüfeğini kavradı. Ötekiler de aynı şeyi yaptı. Teğmen İsma-il Hakkı, gözünü gelenlerden ayırmadan:

Ateş etmek yasak! Anlaşıldı mı?

Gelenler yaklaştıkça bunların kalabalık bir kafile olduğu anlaşılıyordu. Atların çektiği kızaklı arabalar tıka basa yüklüy-dü. Fıçılar, denkler, çuvallar…

Erler, bakımlı atların çektiği kızakların üs-

tünde olmayı hayal ettiler. Bir yün fanila, bir işlik, yün bir kaput… Sonra yiyecek-ler… Taze pişmiş ekmek, kavurma, belki birkaç dilim peynir…

Sürücüden süvarilere kadar hepsi kürk kalpak takmışlardı. Uzun, yün paltoları kalın keçe çizmeler tamamlıyordu. Rus-ların, zemheriye meydan okuyan giyim-leri, Teğmen İsmail Hakkı’nın erlerinin gözlerini kamaştırmıştı. On dokuz çift göz hayretle, gıptayla bakıyordu geçenlere. Tetiği tutan parmaklar gevşemiş, düşün-celeri Kafkaslarda vadedilen zenginliğe kaymıştı.

Kafilenin ardı arkası kesilmiyordu. …Genç teğmen, önünden ağır ağır geçen Kazak süvarilerine baktıkça, öfkeden diş-lerini sıkıyordu. Şeytana uyup kurşun sık-mamak için, kendi kendine amansız bir savaşın içindeydi.

Derken homurtularla dumanını savuran bir otomobil göründü. Teğmen İsmail Hakkı, ömründe bu kadar heyecanlandı-ğını hatırlamıyordu. Gözlerini kırpmadan bakıyordu. Otomobil ağır ağır yaklaştı. Tam karşılarına geldi. Aralarında ancak beş metrelik bir mesafe vardı. İçerde tam dört kişiydiler. Pırıl pırıl giysilerinin yakala-rı gösterişli madalyalarla dolu idi.

On dokuz er ve kumandanları, aynı anda tetiğe uzandılar. Erlerin gözleri, bir otomobile bir kumandana kayıyordu. Ku-mandanın vereceği bir işaret, sadece bir işaret yetecekti.

Ta Samsun’dan, Giresun’dan, Erzin-can’dan, hatta İstanbul’dan bugün için gelmemişler miydi? İşte ganimet, şan ve şöhret önlerinden geçiyordu. Daha ne bekliyorlardı.

Aslına bakılırsa Teğmen İsmail Hakkı,

19 asker tetiği çekseydi 19. yüzyılın akışı değişecekti

Y a y ı n D ü n y a s ı

69 Platform

gözü kara biriydi. Vukuatları başını almış gitmişti. Şimdi şurada, şu ıssız dağ başın-da eline geçen fırsatı kaçıracak biri değil-di. Evet, emre itaat şarttı askerlikte…

Ama bir de inisiyatif alma denen bir şey vardı. Otomobildekiler, yüksek rütbeli su-baylardı ve Teğmen İsmail Hakkı’nın nam-lusunun ucundaydılar.

O gün İsmail Hakkı, verilen emre harfiyen uydu. Ateş etmedi.

O gün Teğmen İsmail Hakkı, deliliği bir yana bıraktı, halim selim biri oldu.

Ateş etmedi.

Az sonra kar çölü derin bir sessizliğe gö-müldü. Tıpkı Teğmen

İsmail Hakkı’nın on dokuz eri gibi…

Görevlerini tamamlamış olarak karargâha döndüler. Teğmen, raporu kumandana verdi. Biraz buruk biraz üzgün olarak… İçinde bir yerlerde kımıldanıp duran bir pişmanlık vardı.

“Ah keşke!.. Keşke vursaydım şu otomo-bildekileri…” diyordu.

VURSAYDINIZ KİMSE SİZDEN HESABINI SORMAZDI

Aradan birkaç gün geçti. Kumandan, Teğmen İsmail Hakkı’yı çağırdı:

– O otomobildekiler kimlermiş biliyor mu-sun?– Rus Çarı II. Nicholas!Teğmenin gözleri, iri iri açıldı. Şakakları-na kan hücum etti. Kumandan konuşma-sını sürdürdü:

– Ötekiler...– Evet kumandanım, ötekiler!– Biri Kafkas Ordusu Komutan Yardımcı-sı General Myshlayevski!– Ah, olamaz!– Dahası var.. Kurmay Başkanı General Yudenich ve Birinci Kafkas Kolordu Ko-mutanı General Bergmann!

Kumandan, genç teğmenin içinde kopan fırtınayı görür gibi oldu:

– Mamafih siz, görevinizi yaptınız.– Onu vurabilirdim.... Vurabilirdim... O kadar yakındım ki...– Eh teğmenim! Vursaydınız kimse siz-den hesabını sormazdı. Anlaşılan, ku-mandan da en az genç teğmen kadar pişmandı.

“Keşke ateş etmeyiniz emrini vermesey-dim.” diye için için hayıflanıyordu.

Bizim şanssızlığımız, Rusların mutlak şansı olmuştu.

Acaba Rus çarı ve yanındakiler, o gün bizim keşif kolumuz tarafından vurulsaydı neler olurdu?

Kafkas cephesinde bir zafer kazanırdık!90 bin askerimiz heder olup toprağa ka-rışmazdı.

Osmanlı Devleti, emperyalizme yumru-ğunu indirmiş olurdu.Olmadı...”

Kış şartlarının yanı sıra hata, hırs ve talihsizlikler zincirinin hakim olduğu Sarıkamış’ta yaşanan akıl tutulması ro-manda böyle anlatılıyor.

ÇANAKKALE ROMANI YILIN KİTABI SEÇİLDİ

Sadece Damla Yayınevi’nden 250 kitabı çıkan Sara Gürbüz Özeren’in ilk tarihi ro-manı Vatanın Kilidi Çanakkale, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yılın kitabı seçilerek okullara tavsiye edilmişti.

K ü l t ü r S a n a t Hazirlayan:H.Kerim [email protected]@platformmedia.nl

Değerli okuyucular...

Sanat bir toplumun atardamarıdır. Bu damar zayıflarsa bünye de zayıflar. Bu damar kesilirse bedenin ayakta durması zorlaşır.Toplumlar sanatlarıyla yaşar. Siz buna isterseniz medeniyet de-yin. Farketmez. Sonuçta toplumların kültür, sanat, üretim, folk-lor ve ilim olarak ortaya koydukları eserlere medeniyet (uygar-lık) denir. Toplumlar medeniyetleri kadar vardırlar. Toplumlar uygarlık adına ortaya koydukları ile saygınlık kazanırlar. Onlar-la yaşarlar, onlarla adlarından söz ettirirler. Genelde uygarlık, özelde sanatı olmayan toplumlar kolay kolay tarih sahnesinde kalamazlar. Zaman içinde silinip giderler.Gelecek kuşaklar önceki kuşakların ürettikleri medeniyete tutu-nurlar. Kimliklerini atalarından aldıkları uygarlık ile şekillen-dirirler. İçinde bulundukları durumu, önceki kuşakların miras bıraktığı uygarlık ile kuvvetlendirirler.Bu medeniyette yer alan her bir unsur, yeni kuşaklar için kim-lik, nefes, ruh ve moral kaynağı olur. Bunlardan mahrum kalan-

lar menen zayıflar. Sanat ve kültür adına kökleri çok sağlam olmaz. Kimlik sıkıntısı yaşarlar. Kimliğine yabancı kalan, ya da kimliğini kaybeden kuşşkların hiç bir hükmü yoktur. Böyleleri kendilerine bir toplum bile diyemezler.Avrupa’da yaşayan Türkiye kökenli dört milyondan fazla kişi bir toplum sayılır. Bu toplum da kültür ve sanat adına bir şeyler üretebilir, üretmeli. Ortaya dil, estetik, müzik, kültür, sanat ve edebiyat adına bir şeyler koyabilmeli. Medeniyetimizin derin kökleri, zengin arşivi bu konuda bize ilham kaynağı olabilir. Bunun için okuyan, düşünen, yazan, üreten kuşaklara, sanat ve estetiği meyilli, kültür ve ilim gönüllüsü yeni kuşaklara, yeni nesillere ihtiyaç var.Umuyoruz ki Avrupa’da yaşayan müslümanların gelecek ku-şakları bu konuda daha da başarılı olurlar.

İyi okumalar dileğiyle,

Bin ayrı lisan verse Rabbim dert anlatmayaYine devam edecek o cânân ağlatmaya

Ne sevda çâre olur içimdeki azâbaNe hicran yaza yaza sığar cümle kitâba

Kime ümid bağlasam eli boş dönüyorumSevdiğim seyrediyor mum gibi sönüyorum

Nice kan döküldüyse âlem halk olunalıHep sinemde toplanmış, bulundu bulunalı

Dünyada sığınacak bir sine var mı RabbimHer sine, sinem gibi soğuk mu, dar mı Rabbim

Ölümüm götürmesin âhirete elemiElemin sevabını yazsın kudret kalemi

Her elem anlatıyor senden başka kapı yokAşkın yoksa gönülde mes’ud aşka kapı yok

Bir sıcak el, müşfik göz cânândan beklediğimCismi küçük o gönlü ummandan beklediğim

Ne çare ki ağlatır eslâfı hûblar gibiGezdirir beni arzda yalnız meczûblar gibi

Şuarânın âhları gökleri tutar ammâBilinmez nedir sırrı, bu nasıl bir muammâ

O yâr ki gelip geçen güzellerin şâhıdırBeni bir an ihmali günâhlar günâhıdır

Dünyada aşk derdinin dermanı vuslat değilNice bin yâr bûsesi rahata fırsat değil

Sarsın seni ey Kâfî bâd-ı sabâ nefesiYüzünü görmesen de saadet versin sesi

Ekrem Kaftan

Bu gece uyumayacağımGündüze uyanmayacağımGüneşi temamen söndürünAy’la görülecek hesabım var

Bu gece uyumayacağımBir ben, bir de cellâdım veÖlümüme alkış tutacak minik kızımHesaba çekilmek istemiyorum

Ölümüm yaşamımdan çok daha renkli olacakMesela, papatyalar olmayacak yakamdaAğıtçılarım da olmayacak; hepsi sevinecek ölümümeKimileri gözükmeyen kapılar ardındaKârlı çıkmanın hesaplarına uyanacak

Sabah olmaycak ne yazık ki,Beklediğim Güneşlerle beraber öleceğimAy sadece kabirlerin üstüne doğacakBir ben olacağım, bir de onlar; Geniş bir tabutun içinde

Korkmayın diyeceğim bizi artık yağmurlar ıslatmaycakÇünkü biz Güneşin yanında olacağızAma Güneş bizi yakmayacakArtık inanmaya başlıyorumBu gece sabah olmayacakBiz ancak sabahı olmayan günlere uyanacağızÇünkü ölümüzle birlikte zaman da duracak

Ah uzayası ömrüm, hep de mavi ölümler tercih etmiştiSabrın sadece yarısı, acının yarısıGece ve bir de bal arısıNe muazzam bir orkestra Ya Rab!Beklediğim şenlik çok uzun olacakAcı, ızdırap, çile olmayacakİçinde olumsuzluk bulunmayanBir sözlük hazırlayacağımBenden başka kimse onu okumaycak.

Salim Yüksel / Zaandam

AH

BU GECE

Özay Arslan’ın hac hatıralarına bu sayıda da devam ediyoruz)

Beytullah; Allah´ın evi. Neden ev? Nedir ev?Herkes namaz kılarken, tavaf ederken ben müsait bir yer bulup Beytullah´ı seyretmeyi daha çok seviyorum. Dalıp gidiyorum düșüncelere, hayallere. İște o anlardan birinde Șeyh-i Ekberín sözleri yankılanıyor kulaklarımda; “Kurán Kâbe´den söz ederken gecelemeyle aynı kökten gelen beyt/ev kelimesini kullanır. Burada o, adeta içinde geceleyen nedeniyle ev diye isimlendirilmiștir.Çünkü geceleyen șey evin yararları içerisinde büyük unsurdur. Buna örnek olarak „ Hacc arafattır.“ Hadisini verebiliriz. Burada haccın en önemli kısmı kastedilir. Böylece Șâri geceleme hükmüne riayet etmiștir. Çünkü uyku gece gerçekleșir.Uyuyan kiși bineğini, canını uyku esnasında koruyacak birine muhtaçtır. Allah burada gecelemeyi dikkate aldığı ve geceleme de gündüz değil gece gerçekleștiği için bu mekâne Beyt adını verdi. Bir hadiste Efendimiz (s);“ Uyurken elinizin nerede gecelediğini/yebiku bilemezsiniz“ buyurur.Gece gayb demektir.Çünkü Hakk, kullarına tecelli edișindeki zaman hükmünü geceyle irtibatlandırmıștır; „geceleyin rabbiniz iner“. Efendimizi (s) in miracı gece gerçekleștiği gibi ruhlar gece mirac ederler ve ayetler geceleyin görülür. „Ona bir yol bulan için Evi haccetmek, insanlar üzerinde Allah´ın hakkıdır.“(3/97) Allah insanı evden davet etmiș ve ona bu evdeki tecellisini göstermek istemiștir… Telbiye getirirken sesi yükseltmek bu duadaki eve aid paydan kaynaklanır. Çünkü bu duada maksat odur. Ev „özel yüz“ üzerindeki bir perdedir.

Muhammedi bir müșahede sahibiysen, Rasulullah (s)’ın getirdiği telbiyeye ekleme yapma. Böylece Hakk´ı peygamberin gözüyle görürsün (futuhat).

1976 yılında köyümüzden göçetmiștik ve ben o zamanlar sekiz yașındaydım. Köyümüzdeki evimizde geçirdiğimiz günlerin anıları hiç yalnız bırakmadı beni.Yeni tașındığımız evde akșamları o anılara dalar giderdim. O mutluluk anlarını çocukluğumun ülkesinde tekrar tekrar yașardım. Sanki köyde bıraktığımız evimiz sırf bu anıları saklamak için hâlâ direniyor. Elbetteki geride bıraktığımız hayatımızda unutamadığımız daha bir çok anımız var. Ama bunların hiç birisi çocukluğumuzu

geçirdiğimiz eve özgü olanlarla aynı tınıya sahip olmayacaktır. Çünkü evimizle ilgili anıları anımsarken onlara mutlaka düșsel değerler katarız.Anılarımızı bir tarihçi olmaktan ziyade bir șair olarak hatırlarız. İște ne ki hatırlarız ve dıșa vururuz, șiirdir. Bu nedenle olsa gerek mekanın özüne șiirle dokunabiliriz. Ben doğmadan bizim ev dünya üzerinde kaybolmuș bir evdi ya da herkesin eviydi. Ama ben doğunca yeni bir anlam kazandı. Benden önceki zamanlardaki durumu benimle birlikte bir gizeme dönüștü.

Beytullah/Allah´ın Evi bașlangıcından itibaren olan tarihi iște șimdi benim için gerçekliğe dönüșüyor. Artık bu tarihe, bu gerçekliğe ben de dahilim. Bu evin anılarında benim de bir resmim olacak. Ya da bu tarih benimle birlikte yeniden bașlıyor. Benim Kâbem bütün geçmișiyle birlikte iște karșımda duruyor ve bu bütün anılara artık ben de katılıyorum. Artık bu katılım beni atam Adem (a)in bildiği Yitik Evé bağlayacağı gibi, hiç bir evin olmadığı bu dünya evinin ilk șartlarına, ilk kutsal evin bulunușuna, yapılıșına kadar götürecektir. Elbetteki bir tarihci olarak değil bir șair olarak. Gönülden gönüle akan bu șiirsel ve düșsel değerlerdir. Șairleri okumak düș kurmaktır aslında.

Ne buyurmuștu Efendimiz (s); „İnsanlar uykudadır, öldüklerinde uyanacaklardır.“ Kâbe, evim. Sen de uyuyorum ve yine sende uyanmak, gözlerim sende açmak istiyorum maveraya.

Trafik tam bir felaket. Bütün motorlu tașıtlar yirmidört saat kontakt kapatmıyorlar. Ekzostan çıkan gaz perișan ediyor bizi. Maske takmak fayda etmiyor. Bu duruma fazla dayanmak mümkün değil. Yavaș yavaș hastalıklar bașgöstermeye bașladı. Dünyan´ın her tarafından insanlar gelmișler. Kimi beyaz kimi siyah. Kimi zengin; Kâbeýi çevreleyen lüks otellerde kalıyorlar. Kimi fakir ve yoksul; yol kenarlarında, kaldırımlarda, Kâbeńin avlusunda, altlarında bir örtü, yanlarında bir çanta öylece yașıyorlar. Buralarda yatıp kalkıyorlar, buralarda yiyip içiyorlar. Her taraf çöplük. Herkes öksürüyor. Hiç bir düzenleme ve kontrol sözkonusu değil. Kaldığımız otelin Mescid-i Haramá uzaklığı yaklașık üç kilometre. Her on dakikada bir otobüs var.

Bazen bu üç kmlik yolu yarım saatte alıyoruz. Yürümek için ayrı bir yol yok. Yürümek istediğimizde mecburen tașıt yolunun kenarında tehlikeyi göze alarak yürüyoruz. Müslümanların eğitim, ekonomik ve sosyal durumları içler acısı. Kimisi geceliği 15.000 dolardan bașlayan otellerde hac yaparken, kimisi insanların vereceği bir riyal sadakaya bakıyor. Yerlerde, kamyonların altında yatıp kalkıyor. Ne tuvalet, ne banyo imkanları var. Ancak Kâbeýe geldiklerinde oranın tuvalet ve duș imkanlarını kullanıyorlar. En basit adab-ı muașeret kurallarına bile riayet yok. Eğitimsizlik ve cehaleti tarif etmek mümkün değil. İnsanın yazmaktan bile haya ve ar ettiği sayısız olaya șahit olması üzüntüden öte bir hal.

Bir dirilișe muhtaç tüm ümmet.. Yeniden diriliș.

ANAYURT NOTLARI 5

Reng-i Su ile ebruya başka bir pencere aralayan Burhan Ersan ile ebru üzerine söyleşi

“Estetik olarak, ebru sanatının, görsel dilini, günümüz sanat dilinin geldiği yere katmak ve karşılıklı bir etkileşime doğru yönlendirmek niyetindeyim”

Bölüm 2


S a n a t v e F i k i r G ü n l ü ğ ü

Eserlerinizi üretirken sanatsal kaygınız, esin kaynağınız nedir?

Eserleri üretirken sanatsal kaygım yok. Es-tetik olarak, ebru sanatının, görsel dilini, günümüz sanat dilinin geldiği yere katmak ve karşılıklı bir etkileşime doğru yönlendir-mek niyetindeyim. Elbette bu süreç bazı zorluklar ve ihmal edilebilir küçük kaygılar oluşturmuyor değil. Ancak bu kaygı ilham verici bir durumdur. Araştırma ve çalışma-larımı sürdürmemi, kendimi yenilememi, batı sanatının önemli öğelerini daha iyi kavramamı sağlıyor. Aynı zamanda, kendi halk sanatlarımızla ve doğayla daha iç içe geçmeme neden oluyor. Sanat, insanın içine gömülmüş derinliklerdeki yaratıcılıkta uykudadır. Onu ayaklandırmanın tek yolu, istemek ve çok çalışmaktır. Buradan aşkı, bütünleşmeyi takip ediyorum diyebilirim. Suyun arındırıcı ve yolculuk üretici etkisin-den mümkün olan en yüksek verimle ya-rarlanmaya çalışıyorum. Hatta daha radikal bir söylemle, çalışmalarımda temel öğe, kaygılardan uzaklaşmak. Herhangi bir me-saj içermekten öte, kaygılarla bunalmış bu günün insanına ve kendime, yaşama dair

yeni bir algı açmak niyetindeyim. Yaşam bize sunulan mucizedir. Kaygı ve korkular genellikle ”zihin” kaynaklıdır. Benim sanat anlayışım, sanatın insanı bilinmeyenle kar-şılaştırmasıdır. Bilinenin, zihnimizle açıkla-nanın ötesine geçme çabasıdır. Yani günü-müzde batı tarafından temsil edilen “zihin” anlayışından kaynaklı sürekli kaygı ve kor-ku üretimine karşı evrensel akışla uyumlu, açıklamaktan çok yaşamak odaklı bir insanı anımsatma çabasıdır. Tıpkı battal ebrular gibi. Tekne başında tek kaygım mümkün olduğunca kaygısız kalmak ve yaşamımızı zedeleyen, öteleyen kaygılarla dolu insan-lığımıza, kaygısızlığı, yaşama güvenmeyi anımsatmak. Buna gündelik çıkarcı akla karşı, evrensel bilinci, “saf akıl”ı kullanabil-mek de diyebilirim. Esin kaynağım teknik olarak insanlığın en eski sanatlarından olan şiir ve ebrunun yanı sıra günümüz resminin ulaştığı noktayla beraber renk kullanımıdır. Ayrıca, zaman mekân ayrımının kırılması, zamanı mekânla sıkıştırmak ve bunu üst üste geçmiş mekânlar, zamanlar biçiminde kullanmak gibi bir çaba içindeyim, bu “zih-nimizin” tuzağından kurtulmak için iyi bir görsel duygu diye düşünmekteyim. Sanatın mesajının sanat eseri içinde sunulması ve buna uygun tekniğin mutlak oluşturulması gerektiği fikrindeyim. Bu yüzden dünyasal olandan uzak durmak temel ilkem oldu. Mesaj kaygısı sanat eserinin işi değildir. Sanatın mesajı, bütün insanlığın unutulmuş, “zihnimizce” bastırıl-mış, insan duygularını açığa çıkarmakla ken-dini gösterir. Bu me-saj belli belirsiz yeni duygulardır.

Hocam biz biliyoruz ki gelenekli ebruyu da çok iyi yorumlu-yorsunuz ve hatta öğ-

rencilerinize Reng-i su dan önce gelenekli ebruyu öğretiyorsunuz. Bundan kuvvet alarak sormak istiyorum; ebrunun geldiği son noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Gelinen bu noktadan, ebru adına memnun musunuz?

Gelenekli ebrunun, özünü çok iyi duyum-sadığımı düşünüyorum. İlk kez ebru tekne-sinin başına geçen kişinin ruh halini biraz yakaladığımı sanıyorum. Gelenekli ebru ça-lışmalarını kurs istekleri üzerine başlattım. Ebru geleneğinin en temel çalışması olarak düşündüğüm Battal ebru çalışmaları başta

AMASTERDAM / Okan Akin

73 Platform

ve yoğun olmak üzere, Reng-i Su çalışma-larına temel olmak üzere diğer ebru çalış-malarını da yapıyoruz. Ancak bu konuda özelikle bu işe yıllarını ve çok güzel eser-ler veren günümüz ustaları kadar yoğun bir çalışma içinde değilim. Herhangi bir biçimde klasik ebru çalışmalarını sürdür-mek isteyenlerle, yollarımız ayrılıyor, onları diğer atölyelere yönlendiriyorum. Benim anlayışımda ebrunun figürle bir ilişkisi yok. Amacım geleneğin özünü, su-boya-insan ilişkisini kurmak ve hepimizi hırsa veya kendine güvensizliğe yönelten kaygılardan uzaklaştırmaktır. Ancak kendi öğrencileri-me bu konu da teorik açılımlarım dışında bir yönlendirme uygulamıyorum. Suyun izin verdiği figüratif yaklaşımları uygulamaya ça-lışanlar var. Ancak benim anlayışım, baştan itibaren soyut olan ve soyuta gitmenin en temel öğesi olan ebru tekniğinin, bu yönde ki olanaklarının sonuna kadar kullanılmasını içerir. Günümüz soyutunda uygulanan tek-niklere baktığımızda akışkanlıklar ne kadar çok kullanıldığını görürsünüz. Bu nokta da, bizlerin elinde ebru gibi bir gelenek varken bunu neden en iyi biçimde kullanmayı de-nemeyelim, yerelle, evrensel arasında bir ilişki kurmayalım, bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Ebrunun bu gün geldiği nok-tayı çok olumlu buluyorum. Her sanat bir piramit gibi düşünülebilir, tabanı ne kadar yaygın ve genişse o ölçüde yükseğe çıkar. Bu gün binlerle ifade edilen ölçüde ebru ile uğraşanların olması, bu çalışmaların yay-gınlığı ve ilginin güçlülüğünü beraberinde getirecektir. Burada asıl sorun, bir eleştiri kurumunun yokluğudur. En azından sizin yaptığınız gibi bir derginin olmamasıdır. Pratik olarak bu birikimin, teorik olarak çok geride seyreden bir noktada olması ger-çekten üzerinde düşünülmesi gereken ko-nudur. Ebrunun görselliği ve biçimi üzerin-den, kişisel tartışmalar dışında, öze yönelik sanat üzerinden tartışma ve eleştirilerin olmaması bu yoğunluğun getirdiği olumlu durumun tek engelidir.

Amerika’da bir atasözü var “altını bulan ku-ralı koyar”. Altın bilgidir ve bilgi matematikte, felsefede, mantıkta, sanatta barınır. Bilgiye, yani altına ilk ulaşan Batı olunca, hemen he-men herşeyde olduğu gibi, sanatta da kuralı yine Batı koymuş. Batı tasarımlı dünya sanat anlayışı da hiç kuşkusuz Batı kontrollü olarak gelişmeye başla-mış. Batı deyince, bunu sadece Avrupa ülkeleri olarak algılamamakta yarar var. Batı değerlerini benimsemiş her coğrafyadan ülkeler bu sınıfa giriyor. Ev-rensel kriterler diye adlandırdığı bir sürü argumanın üzerine oturttuğu sanat anlayışını, tüm dünyanın aynı kriterlerle kabul etmesini sağlamış. Bu anlayış, görsel sanat kültürüne de aynısıyla yansımış.

Batının küçük bilge ülkesi Hollanda, her alanda olduğu gibi sanatta da öncü rol üstlenmiş ve bu rolünü tarihin her döneminde korumayı başarmış. Özellik-le sahibi olduğu görsel sanat kültürü, çağının en ileri sevyesine çıkmış bir ülke Hollanda. Hatırlarsanız bir önceki yazımda dillendirdiğim birkaç soru vardı. Bunlardan biri şöyleydi; “Hollanda’yı görsel sanatlar kültüründe bu derece ileri ve öncü bir ülke konumuna getiren etken ne olabilir?” lafı uzatmıyor ve hemen cevaplıyorum; Hollanda’yı görsel sanatlar kültüründe bu derece ileri ve öncü bir ülke konumuna getiren etken, sanatda Batının kabul ettiği evren-sel kriterleri en iyi biçimde yorumlayıp, hayata geçiriyor olmasıdır.

Konuyu derinlemesine analiz edebilmek için evrensel kriterlerin Hollanda kül-türündeki yorumlanış biçimlerini irdelemek gerekir. Bu ise başlıbaşına bir yazı konusudur. Hiç bu konuya girmeden, genel itibariyle Hollanda’nın, Batının kabul ettiği değerler bütününe yaklaşımını bir nebze ortaya koyarak da aynı sonuca varmamız sözkonusu olabilir.

Hollanda’nın sanata olan yaklaşımında benim tesbit edebildiğim bazı önemli toplumsal davranış şekillerini sizlere aktarmak isterim; sanatsal üretimi de-ğerli kılmak, sanatçıya statü kazandırmak, toplumsal gelişimi bilimin yanısıra santa da atfetmek, sanatın tasarım gücünü hayata geçirme iradesini canlı tutmak, bu gücü artı değerlerle sanatçının kazancına yansıtmak, yeni yeni ekollerin, tarz ve tekniklerin önünü açmak, yapılanı en iyi şekilde muhafaza edip, yapılanın tekrarını değil, yapılmayanı yapanı ödüllendirmek, sanatın ve sanatçının aşırılıklarını hoş görüp, sanat felsefesinin bir gereği olarak kabul etmek, sanat eğitimini özgün yapıt hedefli, farklı bakış açılarına açık metodla-ra bağlayıp, kreativizm ruhunu birinci plana almak ve yukarıda anlattığım tüm bu yaklaşımları anaokullarından başlayarak, toplumun her bireyine aşılamak.

Üçüncü bölümde görüşmek üzere,

Sevgiyle ve dostlukla kalınız,

OKAN AKINkunstenaarwww.atelierokanakin.com

S a n a t a D a i r

Dünya Görsel Sanatlar Kültü-rü ve Hollanda Etkisi Üzerine Birkaç Söz (2)

Platform

AÇIĞA VURULAN SIR

Ülkenin birinde adamın biri çekmiş kafayı sarhoş bir halde sokağa fırlamış, başlamış başbakana sövüp saymaya:-Öküz herif, eşek kafalı, geri zeka...Tabii hemen yakalayıp götürmüşler. Alelacele yargılayıp basmışlar ağır hapis cezasını...Adamcağız düşünüp duruyormuş:-Yahu beni deli sanıyorsunuz. Sonra ben hür değil miyim?-Hürsün,deli de değilsin... Özgürsün- İstediğim gibi bağıramaz mıyım?-Bağırırsın ama bu ceza bağırdığın için değil...-Ya neden? -Önemli bir devlet sırrını açığa vurmaktan...

ŞIMDI MILLETVEKILI

Köylü Ahmed Ağa'ya sormuşlar."Yahu senin şu Sabri adlı oğlun nerelerde? ""Bir süre Ege'de çiftçilik yapmayı denedi, beceremedi.""Sonra İstanbul'da avukatlık yapmak istedi, o da olmadı. Son olarak komşu köyde çoban oldu. Sürüyü kurtlara kaptırdı. ""Vah vah iyi çocuktu be üzüldük. ""Üzülmeyin o kadar canım, şimdi milletvekili oldu. "

MECLISTE TEMSIL

Seçim öncesi aday listeleri hazırlanıyordu. Parti genel merkezinde genel başkan bir öneride bulundu:-Aday listesine Şaban Bey'i mutlaka yazın.Parti ileri gelenlerinden biri itiraz etti:-Ama sayın başkanım, Şaban Bey aptalın biridir.-Memleketimizde bir yığın aptal var. Onların da mecliste temsilci bulundurmaya hakları yok mu?

YOK, DEMEK YOK

Bakkal, yeni işe başlayan çırağından pek memnun değildi. Çocuğun bir huyu müşterileri kaçırıyordu. Sorulan bazı şeylere "yok" dememeliydi. Bir gün çırağı kenara çekip öğüt verdi:-Evladım bu iş böyle yürümez. Mesela kesme şeker istediler. Evet, elimizde yok.Ama "yok" demeyeceksin: "Kalmadı efendim, onun yerine toz şeker verelim." dersin.Mesela domates bitti."Kalmadı efendim, onun yerine salça isterseniz verebilirim." dersin.Patron buna benzer bir kaç örnek daha sıraladı.Akşama doğru bir hanım müşteri, çıraktan tuvalet kâğıdı istedi.Çırak bir şeyler öğrendi ya hemen cevabı yapıştırdı:"Kalmadı efendim, isterseniz onun yerine zımpara kâğıdı verelim. "

AHMAKLAR LISTESI

Meşhur Şair Ahmed'in bir defteri vardı. Ahmak olduğunu anladığı adamların ismini o deftere yazardı. Bir gün koca Ragib paşa Haşmet'i çağırarak:-Senin şu ahmaklar defterinde benimde ismim var mı? diye sordu.-Evet paşam.-Neden?-Evvelki gün birine borç verdiniz de ondan.-Peki ya herif getirir borcunu öderse-Paşam o zaman sizin isminizi siler onunkini yazarım.

F ı k r a l a r

74

Derleyen: ÖMER MUHTAR


Döner piyasasında yılların tecrübesiyle üstün kalite sunuyoruz.

Kaliteli, lezzetli ve sağlıklı dönerin sırrı bizdeGüven ve kalite için • Profesyonel hizmet

Müşteri memnuniyeti • Uygun Fiyat

Food Center Amsterdam • Jan van Galenstraat 4 pand D5 • 1051 KM AmsterdamT. 020 6821582 • F. 020 6818204 • [email protected] • www.eminchicken.nlK.v.K. Amsterdam nr. 51622513

Güvenilir fi rma ve yüzde yüz helal.

Not: Toptan olarak Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza.Not: Toptan olarak Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza.



Not: Toptan olarak Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza.

Döner piyasasında

Heeft u nog vragen, of wilt u een offerte, aarzal dan niet om met ons contact op te nemen.

Ons team staat voor u klaar: 020-682 15 82

Not: Toptan olarak Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza.


020-682 15 82

75 Platform

H a b e r

Döner piyasasında yılların tecrübesiyle üstün kalite sunuyoruz.


Müşteri memnuniyeti • Uygun Fiyat

Food Center Amsterdam • Jan van Galenstraat 4 pand D5 • 1051 KM AmsterdamT. 020 6821582 • F. 020 6818204 • [email protected] • www.eminchicken.nlK.v.K. Amsterdam nr. 51622513

Güvenilir fi rma ve yüzde yüz helal.

Not: Toptan olarak Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza.Not: Toptan olarak Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza.



Not: Toptan olarak Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza.

Döner piyasasında


Ons team staat voor u klaar: 020-682 15 82

Not: Toptan olarak Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza.


020-682 15 82

M ü z i k / S i n e m a / T i y a t r o


YÜZÜNDEN 9 DAIRE SATTI

KanserBabasının itirazla-rına rağmen, 17 ya-şındayken Istanbul Şehir Tiyatroları’na figüran olarak girme cesaretini gösterdi. Tiyatroya, oyuncu-luğa ömrünü adadı... Yıllarca hem sahnede hem rol aldığı dizi-ler ve sunuculuğunu üstlendiği yarışma programlarıyla tele-vizyon ekranlarında oldu. Sonra aniden ortadan kayboldu.

M ü z i k / S i n e m a / T i y a t r o

77 Platform

1995 yılında yakalandığı kanserle mücadele edebilmek için tüm birikimini harcadı, bu zorlu-ğa rağmen yaşama sevincini bir an olsun kay-betmedi. Erhan Yazıcıoğlu, Yedikule’de başla-yıp bugünlere uzanan fırtınalı hayatını “Kenar Mahalle Delikanlısı” adlı kitabında anlattı.

Hayatınızın ikinci baharını yaşıyor-sunuz. Neler olduğunu, neler atlattı-ğınızı biraz anlatır mısınız bize?

Evet... 1995 yılında tiroit kanserine yakalan-dım. 2011 yılında da bağırsak kanseri oldum. Ama mesleğe olan bağlılığım, beni hayata daha çok bağladı. Hiç pes etmedim, vazgeç-medim. İkinci bahar dediğiniz şeye ben şimdi “mucize yaşam” diyorum.

Kanseri nasıl yendiniz?

Önce kanseri nasıl tesadüfen fark ettiğimizi an-latayım. Aşırı kiloluydum ve artık bu kilolarım-dan kurtulmak istiyordum. Bir gün televizyon-da “şekere son” diye bir haber izledim, Doç. Dr. Alper Çelik’e gittim. Diyabet hastasıydım, kendisine derdimi anlattım. Pankreas ameliyatı olup bu rahatsızlığımdan kurtulmak istediğimi söyledim. Sekiz saat süren ameliyat sırasında bağırsağımda üç kanserli hücreye tesadüfen rastlanmış.

Bu kanserli bölgeyi de pankreas ameliyatı sıra-da almış. O sayede kanser yayılmadan temiz-lendi. Hayata dönüşüm işte o noktada başladı. Ameliyattan sonra doktorum bana kanserli hücrelerin fotoğraflarını hediye etti. Çok etki-lendim ve hayata eskisinden de sıkı sarıldım. Artık kişiliğim ve hayata bakışım değişmişti. Hayata olan bağlılığım kanseri yenmemde en önemli etkendir.

46 yıllık bir kariyeriniz var. Hem tiyatro, hem televizyonda yer aldınız. Servet denebilecek kadar kazandığınızı tahmin edebiliyorum. Ne oldu o birikimler?

1995 yılında, ilk tiroit kanserine yakalandığım dönemlerde, dokuz dairem ve 1 milyon dolar nakit param vardı. 15 yıl ortalarda olmadım, bu süre içinde çevremde ne bir sanatçı arkada-şım ne de dostum vardı. Tedavi olabilmek için dokuz ev harcadım, her şeyim gitti.

Ama en acısı insanların nankörlüğünü gördüm. Kapımı çalan kimse yoktu. Eşim Müge’den

başka bana destek çıkan, moral veren kimse olmadı. Sonuç olarak şunu gayet iyi anladım; ayaktaysan, güçlüysen yanında insanlar var ama düştüğün anda kimse kalmıyor.

Hiç malınız mülkünüz kalmadı mı? Tamamı gitti mi?

Dediğim gibi bütün evlerim, servetim hastalı-ğım döneminde eriyip gitti. İki çocuğuma birer daire aldım kalan parayla, kendim de kirada oturuyorum artık. Sağlığım yerinde ama, en önemlisi de budur artık benim için...

Çocuklarınız ne yapıyor şimdi?

Allah bağışlasın, bir kızım bir de oğlum var. İki-si de üniversiteyi bitirdi. Onların mutlu olması beni daha mutlu etti. Hayata bağlandım, yıl-madım, savaştım. Hayata artık o kadar pozitif bakıyorum ki... Sağlığın yerini hiçbir şey tutmu-yormuş, insan bunu hastalanmadan anlamıyor.

124 KILO'DAN 87'YE DÜŞTÜM

Şimdiye kadar kaç ameliyat geçirdiniz?

Bu yaşıma kadar 11 ameliyat oldum: Kanser, apandisit, fıtık, kol tendonu, burun...

Kilolar da gitmiş bu arada...

Evet, pankreas ameliyatından sonra 124 kilo-dan 87’ye indim. Sağlığım inanılmaz derecede düzeldi. İkinci hayatımı yaşıyorum diyebilirim.

Ikinci hayatta ekrana da döndünüz. Artık “Karadayı”da izliyoruz sizi...

Evet. Hakime hanım Feride’nin bakan babasını canlandırıyorum.

Ikinci baharla birlikte hayat öykünü-zü de kitap haline getirdiniz.“Kenar Mahalle Delikanlısı”nın satışları nasıl gidiyor, memnun musunuz ilgiden?

Evet, hem de çok memnunum. Kitap 3 bin üzerinde sattı, satmaya da devam ediyor. Üçüncü baskıya gidiyoruz. Türkiye’nin her yerinden imza günlerine, panel ve toplantılara çağırıyorlar. İnanılmaz bir ilgi var.

Unutamadığınız komik bir anınız var mı?

Aydın’da Mete Sezer’in yönettiği Tuzak adlı bir oyununu oynuyordum. Oyunda rahip, polis, komiser vardı. Ben “kadını ben öldürmedim. Yemin ederim….vs” derken Bahçe Sinemasın-da ön sırada yaşlı bir kadın “yaa o öldürmedi görmüyor musunuz, diyerek yanağımı okşadı. Ve beş dakika sonra benim katil olduğum orta-ya çıkınca da o kadın bu defa “ Tüüüüh Allah seni kahretmesin..” dedi.

A y ı n y e m e ğ i

Aytekin ErdoğanRestorant Karaf Mutfak Şefi

15 Şubat-15 Mart 2015 78Platform 78

Yapılışı: Köfte için soğanı soyup kıyın, kıymayı bir kaba alın. Kıyılmış soğanı, ufalanmış bayat ekmek içi, yumurta, tuz ve baharatları ekleyip yoğurun. Ceviz büyük-lüğünde parçalar koparıp avu-cunuzun içinde yassılaştırın ve

mümkünse ızgarada kızartın. Hamburger ekmeklerinin her birinden ikişer küçük yuvarlak parçalar elde edin. Sırasıyla ek-mek ile başlayıp, köfteler, diğer dilimlerle kapatıp, Jerry doma-teslerini de yarım şekilde kesil-

miş üzerlerine yerleştiriniz ve kürdanlarla sabitleştiriniz.

NOT: Arzuya göre mayonez, hardal, ketçap, salatalık turşusu, eritme peynir ile sunabilirsiniz.

Yapılışı: Şurup malzemesini hep beraber kaynattıktan sonra kısık ateşte 15 dakika kaynatınız. Bir tep-siye yağın yarısını koyup don-durunuz. Balı ilave edip iyice karıştırıp tepsinin altına yayınız.Yağın kalanını kadayıf ile bir tencereye koyup hafif ateşte 3 dakika karıştırarak kadayıfı ılıtı-nız ve ateşten alarak bir tepsiye boşaltınız. Şimdi iki avcunuzla

10 dakika kadar kadayıfı ovarak mümkün olduğu kadar ince ince kırınız ve kadayıfın üçte birini kalburdan geçirerek tepsinin altına sıkmadan yayınız. Geri-de kalan kadayıfı aralıksız ola-cak bir şekilde peynirin üzerine diziniz ve kenarlarını tepsinin kenarına müsavi olarak bıçağın tersi ile bastırınız. Fırına sürüp 25 dakika pişiriniz. Fırından

çıkararak kendisini tutması ve sertleşmesi için 15 dakika buz-dolabına koyunuz.

Sonra bir tepsinin arkasına çe-virerek yine aynı tepsiye iterek yerleştiriniz. Şimdi kadayıfın altı üstüne gelmiştir. 15 dakika daha fırında pişirip, hemen kay-nar olarak şurubunu veriniz ve sıcak olarak servis ediniz.

Malzemeler: 250 gram köftelik kıyma1 yumurta1 dilim bayat ekmek içiYarım soğan4 Jerry domatesi4 susamlı hamburger ekmeğiBir tutam tuz, karabiber, köfte baharatı

Malzemeler: 250 gram süzülmüş yağ1 çorba kaşığı bal600 gram tel kadayıf

İç harcı için:1kilo tuzsuz taze keçi peyniri

Şurubu için:1500 gram şeker750 gram su1 tane limonun sıkılmış suyu ve tamamen kabuğu

MINI HAMBURGERLER (8 adet için)

KEÇI PEYNIRLI TEL KADAYIF (Karaf usulü)


A y ı n y e m e ğ i

Yapılışı: BOLONEZ sos için:Küçük küp şeklinde doğranmış soğan ve bıcağın tersi ile ezilmiş sarımsağı zeytin-yağında pembeleşinceye kadar kavurun. Kıymayı ilave edin ve kavurma işlemine devam ediniz.Üzerine yine küp küp doğranmış domates, salça ve tuzu da ekleyiniz. Karıştırdıktan

sonra bir süre pişirilmeye bırakınız.Sonra spagetti makarna kaynayan tuzlu suya kırılmadan bütün olarak atılır. (be-nim için 7-8 dakika yeterlidir) arzuya göre 10-12 dakika haşlanır. Haşlanan ma-karna süzülür. Üzerine az miktarda zey-tinyağı gezdirilir ve hemen tabağa alınır. Üzerine bolonez sosu konulup, gene ar-

zuya göre rendelenmiş parmesan peyniri serpilir. Aynı zamanda çok pratik bir tarif olması ile birlikte sıcak hemen servis ya-pılmasında yarar vardır.

Not: Yanına garnitür olarak taze fesleğen yaprağı da tavsiye edebilirim.

Yapılışı: Süt, un, şeker ve yumurtayı tencereye alıp pürüzlü olmayacak şekilde çırpıp ocağa alıyoruz.Ocakta kaynayana kadar durmadan karış-tırarak pişiriyoruz. Bir iki dakika kayna-dıktan sonra, ocaktan alıp beyaz çikolata-yı vanilyayı ilave ediyoruz. İsterseniz bir mikser yardımıyla çikolatayı iyice yedirip çırpıyoruz ve yedirip soğumaya bırakıyo-ruz. Üzeri kaymak olmasın diye ara ara karıştırıyoruz.

Böğürtlen sosunun yapılışı:Böğurtlenlerin saplarını ayıklayıp, güzel-ce yıkayın, suyunu süzdükten sonra kü-çük bir tencereye alın. Üzerine iki yemek kaşığı toz şekeri ilave edin, ayrı küçük bir kasede yarım yemek kaşığı nişastayı 1 çay bardağı su ile eritin. Böğürtlenlerin üzerine ilave edip, ara sıra karıştırarak pişirin. Karıştırırken kaşığını-zın tersi ile hafif hafif böğürtlenleri ezme işlemini uygulayın.

Pişirdiğiniz böğürtlenli sosu ocaktan alıp, ılıdıktan sonra mutfak robotunda çekin ve akabinde bir kevgirde süzün, sonra tek-rar biraz daha ılık servis edilmesi için bir kaba alın.

Not: Süslemeniz için böğürtlen, çekilmiş fındık ve süzme yoğurt güzel uyum sağlayacaktır.

Malzemeler: 1 paket spagetti makarnası ( kurutulmuş ürün )250 gram kıyma2 adet domates1tatlı kaşığı salça1 adet kuru soğan1 diş sarımsakZeytinyağı, tuz ve karabiber

Malzemeler: Supangle için:500 gram süt1 yumurta1 su bardağı unYarım su bardağı şeker1 paket beyaz çikolata1 paket toz vanilyaBöğürtlen sosu için:250 gram böğürtlen2 yemek kaşığı toz şekerYarım yemek kaşığı nışasta1 çay bardağı su4..5 tane (ayrı tutacağımız böğürtlen) süs için

BOLONEZ SOSLU PRATIK "SPAGETTI"

BEYAZ ÇIKOLATALI VE BÖĞURTLENLI "SUPANGLE"


S p o r

Alevilik Ehlibeyt Yoludur

Her üç şirketten biri mali sıkıntıda

Abdest almadan piste

çıkmadımBaşbakan Rutte:

“Kriz henüz bitmedi”

Yurtdışı Danışma Kurulu’na Hollanda’dan 4 üye seçildi

2013 yılında önemli yasal değişiklikler

400.yıl kutlamaları bize ne kazandırdı?

Faizler de tarihin en düşüğü yaşanıyor

Hollanda ve Almanya Türklere vizeyi kaldırdı!

2013’de İslam’a karşı sert mücadele edecek

JAAR

6 |

NR.

52

| 15

MAA

RT -

15 A

PRIL

201

3

Çiğdem

Batur

Kadınlar neden geç evleniyor

İlİşkİnİzde kimin

sözü geçiyor Osmanlı Gelinlikleri

2013 Yeni Abiye Elbise Modelleri

Cinsel duygularla

başa çıkma yolları

Boşanma kararı çocuğa nasıl açıklanmalı?

Nerede ne

yiyelim?

JAAR

6 |

NR.

50

| 15

JAN

- 15

FEB

201

3

2013Tesettür Gelinlik

HUZUR SOKAĞI VE

ŞÜLE YÜKSEL ŞENLER

2012 Yılının en çok dinlenen

şarkıları

Nişan Yüzüğü seçimi

YIL / JAAR 16 • NR: 153 • 15 MAART - 15 APRIL 2013

Aşırılıktan uzak

bir çizgimiz var

Park paraları

çekilmez oldu

Avrupa Futboluna

Türkiye Damgası

7 Milyon Avroluk

Taht Değişikliği

Kayseri Avrupa’ya

Şifa Olacak

O beyaz Türklere de

arabeski sevdirdi

Binlerce Türk çocuk

Hristiyan ailelere verildi

Hükümet Azınlıklar Danışma

Yasasını İptal Etti, Ya Şimdi?

Yozgatlı İşadamları Derneği

Yeni Yönetimini Seçti

Türk kökenli politikacılara

karalama kampanyası

TOPLANAN

YARDIM

PARALARI NEREYE GiDiYOR?

ABONE FORMU

postzegelplakken

pul yapıştır

yasal değişiklikler


Batur 2013 Yeni Abiye Elbise Modelleri


Nerede ne

yiyelim?


arabeski sevdirdi



Hükümet Azınlıklar Danışma Graag wil ik de aangekruisde blad of bladen 1 jaar lang ontvangen, ik geef Perfect Media Groep hierbij een

machtiging om eenmalig de aangegeven prijs van mijn bank- of girorekening af te schrijven.Aşağıdaki işaretlemiş olduğum dergi veya dergileri 1 yıl boyunca elde etmek istiyorum, hesap numaramdan belirtilen ücretin bir defaya mahsus çekilmesini kabul ediyorum.

Bank/gironummer: └ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴┘

Naam: ....................................................................................................................................................................................................................................................... m/v.: ..................................................................................................................................................................................................................................................................

Adres: ....................................................................................................................................................................................................................................................... Postcode/plaats: ....................................................................................................................................................................................................................................................................

Beroep: ....................................................................................................................................................................................................................................................... Geboorte datum: ..................................................................................................................................................................................................................................................................

Telefoon: ....................................................................................................................................................................................................................................................... E Mail: ....................................................................................................................................................................................................................................................................

Datum: ....................................................................................................................................................................................................................................................... Handtekening: ....................................................................................................................................................................................................................................................................

PLATFORM DERGISI € 35,- ☐ KADIN DERGISI € 30,- ☐ PLATFORM + KADIN DERGISI € 45,- ☐

DERKINDEREN STR 108–B • 1061 VX AMSTERDAM

81 Platform

B u l m a c a

Alevilik Ehlibeyt Yoludur

Her üç şirketten biri mali sıkıntıda

Abdest almadan piste

çıkmadımBaşbakan Rutte:

“Kriz henüz bitmedi”

Yurtdışı Danışma Kurulu’na Hollanda’dan 4 üye seçildi

2013 yılında önemli yasal değişiklikler


Faizler de tarihin en düşüğü yaşanıyor

Hollanda ve Almanya Türklere vizeyi kaldırdı!

2013’de İslam’a karşı sert mücadele edecek

JAAR

6 |

NR.

52

| 15

MAA

RT -

15 A

PRIL

201

3

Çiğdem

Batur

Kadınlar neden geç evleniyor

İlİşkİnİzde kimin

sözü geçiyor Osmanlı Gelinlikleri

2013 Yeni Abiye Elbise Modelleri

Cinsel duygularla


Boşanma kararı çocuğa nasıl açıklanmalı?

Nerede ne

yiyelim?

JAAR

6 |

NR.

50

| 15

JAN

- 15

FEB

201

3

2013Tesettür Gelinlik

HUZUR SOKAĞI VE

ŞÜLE YÜKSEL ŞENLER

2012 Yılının en çok dinlenen

şarkıları

Nişan Yüzüğü seçimi

YIL / JAAR 16 • NR: 153 • 15 MAART - 15 APRIL 2013

Aşırılıktan uzak

bir çizgimiz var

Park paraları

çekilmez oldu

Avrupa Futboluna

Türkiye Damgası

7 Milyon Avroluk

Taht Değişikliği

Kayseri Avrupa’ya

Şifa Olacak


arabeski sevdirdi



Hükümet Azınlıklar Danışma

Yasasını İptal Etti, Ya Şimdi?

Yozgatlı İşadamları Derneği

Yeni Yönetimini Seçti

Türk kökenli politikacılara

karalama kampanyası

TOPLANAN

YARDIM

PARALARI NEREYE GiDiYOR?

ABONE FORMU

postzegelplakken

pul yapıştır

yasal değişiklikler


Batur 2013 Yeni Abiye Elbise Modelleri


Nerede ne

yiyelim?


arabeski sevdirdi



Hükümet Azınlıklar Danışma Graag wil ik de aangekruisde blad of bladen 1 jaar lang ontvangen, ik geef Perfect Media Groep hierbij een

machtiging om eenmalig de aangegeven prijs van mijn bank- of girorekening af te schrijven.Aşağıdaki işaretlemiş olduğum dergi veya dergileri 1 yıl boyunca elde etmek istiyorum, hesap numaramdan belirtilen ücretin bir defaya mahsus çekilmesini kabul ediyorum.

Bank/gironummer: └ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴ ┴┘

Naam: ....................................................................................................................................................................................................................................................... m/v.: ..................................................................................................................................................................................................................................................................

Adres: ....................................................................................................................................................................................................................................................... Postcode/plaats: ....................................................................................................................................................................................................................................................................

Beroep: ....................................................................................................................................................................................................................................................... Geboorte datum: ..................................................................................................................................................................................................................................................................

Telefoon: ....................................................................................................................................................................................................................................................... E Mail: ....................................................................................................................................................................................................................................................................

Datum: ....................................................................................................................................................................................................................................................... Handtekening: ....................................................................................................................................................................................................................................................................

PLATFORM DERGISI € 35,- ☐ KADIN DERGISI € 30,- ☐ PLATFORM + KADIN DERGISI € 45,- ☐

DERKINDEREN STR 108–B • 1061 VX AMSTERDAM


B u l m a c a

ARKA KAPAK İÇİ

Burg. de Vlugtlaan 150-152, 1063 BS AmsterdamT.: 020 613 38 63 / 020 613 29 12 • www.hakanhaarmode.nl

13 yıldır

Akalite

Cilt Bakımı • Lazer IPL

Gelin başı • Topuz

Tesettür Modelleri

Kalıcı Makyaj

Saç Kaynak

Ağda

Kinderopvang nodig?

• Open van 07.00 tot 19.00• Camera toezicht en Intercom• Dagelijks warme maaltijden• Flexibele opvang

Dagopvang

• Haal kosteloos je A zwemdiploma tijdens de opvang• Wij hechten veel waarde aan sport en spel• Leer muziek en dans kennen op de opvang

Buitenschoolse

Zwem en Sport BSO, U doet niets. Wij doen alles!Aanmelden, brengen, ophalen en zelfs betalen!

ARKA KAPAK

172 platform subat

Documents