04 x n s i web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın İ 18 mart ... · manevi zarar verdi. ama Çin...
TRANSCRIPT
18 MART 2020 ÇARŞAMBA - Y›l: 13 Say›: 550
İz. P
İM. P
P 10
4
600 YILLIK TARİHİN AZİZ HATIRASINA
ISSN-2146-085X
web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın...www.balkangunlugu.com
PËRFITONI GRANT DERI NË 20% TË VLERËS SË KREDISË Mbështetur nga:
Kr�uar nga:
sayfa 3’terifat sAit
2020 veAstroloji
Tüm dünyada olduğugibi Balkanlar’da dakorona virüs paniği yaşa-nıyor. Ülke bazında test-leri pozitif çıkan hastasayısı artış gösteriyor
Hırvatistan Tren HattıCengiz İnşaat’ın oldu
¥ Cengiz İnşaat, Orta Avrupa'yıHırvatistan üzerinden AdriyatikDenizi'ne bağlayacak stratejik trenhattının yapımı için imzayı attı.
¥ aVrupa sınırında"Yunanistan'ın kapıyı aça-cağı" umudunu taşıyanla-rın beklemeleri yanındabazı sığınmacılar nehirhattından geçişlerini sür-dürüyor. Meriç Nehri'ninyatağının dar olan kesim-lerini seçen sığınmacılarbotlarla Yunanistan'a
geçiyor. Yunanistan'a hız-lıca ayak basan sığınmacı-lar karanlıkta ülkenin içle-rine kadar ilerliyor.Yunanistan'ın geri itmeolaylarına karşı özelharekat polislerinin 24saat esaslı ise hem karahem nehirden devriyelerisürüyor. 3’te
Yunanistan da kararlımülteciler de kararlı
¥ türkiYe MaarifVakfının (TMV) BosnaHersek'in başkentiSaraybosna'daki okulları,
bu yıl 25'incisi düzenle-nen Saraybosna KantonuBilgi Yarışması'na evsahipliği yapıyor. 10’da
Maarif Okulları’nınilk önceliği bilim
TİKA'dan Bosna Hersek'tebebek sağlığına tam destek¥ türk İşbirliği veKoordinasyon AjansıBaşkanlığı (TİKA) tara-fından BosnaHersek'in Travnik şeh-rindeki devlet hastane-sine kuvöz ve EKGcihazı yardımındabulunuldu. 1899'denberi hizmet veren has-
taneye yapılan bu yar-dımlarla bebek ölüm-lerinin azaltılmasınınhedeflendiği belirtilir-ken, yıllık yaklaşık 250bin kişiye sağlık hiz-meti veren hastanedeyılda ortalama bin 200bebeğin dünyaya gel-diği de kaydedildi. Bu
arada, BirleşmişMilletler ÇocuklaraYardım Fonu (UNICEF)verilerine göre, BosnaHersek'te doğan her213 bebekten biri, biryaşına ulaşmadançeşitli sebeplerdendolayı hayatını kaybe-diyor. 10’da
Komşuda kadınCumhurbaşkanı dönemi
¥ Yunanistan'daCumhurbaşkanı seçi-len EkateriniSakelaropulu yeminederek görevini dev-raldı. SakelaropuluYunanistan'ın ilkkadın Cumhurbaşkanıoldu. 5’te
5’te
Balkanlar’da daKorona alarmı!¥ Vaka sayıları Slovenya'da 25,Hırvatistan'da 13'e yükseldi.Sırbistan, İtalya ve İsviçre'nin bazıbölgeleri ile Güney Kore, Çin veİran'dan gelenlerin ülkeye girişle-rinin yasaklanabileceğini açıkladı.Arnavutluk'ta tüm okullarda 23Mart'a kadar eğitime ara verildi.Bulgaristan'da, yeni tip koronavi-rüs (Kovid-19) salgınının yayılma-sını önlemek için 13 Nisan'akadar olağanüstü hal (OHAL) ilanedildi. Kosova’da ise 2 koronavirüs hastasının bulunduğu açık-landı. Yunanistan’da ölümleryaşanırken, Türkiye’de şu anakadar 6 vaka tespit edildi. 10’da
2 18 Mart 2020ÇarşambaBalkan Haberleri
Halk Bankası Müdürü’ndenSinoplu mübadillere ziyaretSİNOP - BALKAN GÜNLÜĞÜ
Sinop Halk Bankası Şube MüdürüAydın Kaygısız geçtiğimiz gün-lerde yeni hizmet binasının açılışı
yapılan Balkan Türkleri ve MübadeleDerneği’ne hayırlı olsun ziyaretindebulundu. Dernek binasında sıcak vesamimi bir ortamda gerçekleşen ziya-rette Başkan Aral dernek çalışmaları vefaaliyetleri hakkında Kaygısız’a bilgiverdi ve ziyaretten duyduğu memnu-niyeti belirtti. Daha sonra dernek yö-neticileri ile birlikte tarihi resim veeşya sergisi gezildi, Müdür Kaygısızda Başkan Aral ve yönetim kurulunabaşarılı çalışmalardan dolayı teşekkürederek müzenin Sinop’a ve Türkiye’yehayırlı olmasını temenni etti.
Kosova’nın İstanbulBaşkonsolosluğu’nda
görev değişimiDost ve kardeş ülke Kosova’nın İstanbul Baş-
konsolosluğu’na Suzan Novoberdaliu atandı.Önceki dönemlerde Kosova’da milletvekilliği
de yapan Suzan Novoberdaliu, Türk kökenli bir aile-den geliyor. Kosova’nın yeni Başkonsolosu BayanNovoberdaliu’nun babası Beytullah Novoberdaliuda, Yugoslavya’nın başkonsolosu olarak Türkiye’deuzun yıllar görev yapmış bir diplomattı. Balkan Gün-lüğü Gazetesi olarak Sayın Suzan Novoberdaliu’yahayırlı olsun diyor başarılar temenni ediyoruz.
18 Mart 2020Çarşamba 3Balkan Haberleri
BELGRADBALKAN GÜNLÜĞÜ
ASALA terör örgütü-nün 9 Mart 1983'tedüzenlediği silahlı
saldırıda hayatını kaybedenTürkiye'nin eski Belgrad Bü-yükelçisi Ahmet Galip Bal-kar'ın ölümünün 37'nci yılıdolayısıyla tören düzen-lendi. Büyükelçi Balkar'ınşehit edildiği yerdeki anıttadüzenlenen anma törenine,Türkiye'nin Belgrad Büyük-elçisi Tanju Bilgiç ve büyük-elçilik görevlilerinin yanısıra Sırbistan Dışişleri Ba-kanlığından da temsilciler
katıldı. Büyükelçi Bilgiç, bu-rada yaptığı konuşmada, te-rörün dini, milleti ve sınırıolmadığını vurgulayarak,Türkiye ile Sırbistan'ın te-rörle mücadelede iyi iş birli-ğine sahip iki ülke olduğunusöyledi. Şehit edilen Bal-kar'ın bir toplantıya yetiş-meye çalıştığı sırada trafikışıklarında saldırıya uğradı-ğını hatırlatan Bilgiç, onu ta-nıma imkanı bulmuşinsanların bugün dahi onunhakkında çok güzel şeyleranlattığını söyledi. Törenekatılanlar, daha sonra anıtınbulunduğu yere karanfil bı-raktı. (AA)
Gelecek hakkındaasla plan yap-mayın, çünkü
geleceği sadece Allah(CC) bilir.Amenna, amacımız kâ-hinlik, müneccimlikveya medyumluk değilzaten. Allah’ın (cc) in-sanlara gelecekle ilgiliverdiği bir takım ipuç-ları, uyarı veya müjde-ler var.Kuran’ı Kerim’de veHadislerde gelecekle il-gili önemli bilgiler var.Bu konuda Ebced veyaEbûced hesapları vardır.Nedir peki? Arap alfa-besindeki harflerin ko-laylıkla hatırda kalmasıiçin düzenlenen bir hârfdizisi ile bu harf dizisi-nin her birine tekabüleden bir rakam değerisistemi ve diziyi oluştu-ran sekiz kelimenin ilki-nin adıdır. Harflerin herbirine 1'den 1000'ekadar matematik değer-ler verilmiştir. Ebcedhesabı Fars ve eskiTürk edebiyatında tarihdüşürmede de kullanıl-mıştır. Meselâ İstan-bul'un Fetih tarihi içinKur'ân-ı Kerîm'den"Âherûn" kelimesi dü-şürülmüştür. Bunlarıntoplamı(elif+gayn+ra+vav+nun) =1+600+200+6+50=857çıkmaktadır ve bu tarihHicri 857 (M. 1453) yılıolan fetih tarihidir.Kimilerine göre birbilim dalı olan Astrolo-jiyi hatta daha da öte-sinde mistik astrolojiyiincelemekte fayda ola-bilir. Bize farklı ve il-ginç bilgilerverebiliyor. Tabi bu bil-gileri İslam’ın gözü iledoğrulamak önemli. 2020 yılı oldukça farklıbir yıl olarak başladı.Normalde bir yıl içinde4 tutulma olurkeniçinde bulunduğumuz2020 yılında Allah kıs-met ederse 6 tutulmayaşanacak. En son 2011yılında 6 tutulma yaşan-mış.Bu yıl depremler,savaşlar, mülteci göç-leri, şehit haberleri, çe-kirge sürüleri, karıncaistilaları bizleri karam-sar yaptı. Önümüzdekizamanda neler yaşaya-cağımızı Allah (CC) bi-liyor. Astrolojiye görebu yıl içinde yaşanacakolan gezegen gerileme-leri de oldukça önemli.Astrologlar 3 Nisan, 5Nisan, 13 Mayıs,30 Ha-ziran, 12 Kasım ve 21Aralık tarihlerine dikkatçekiyor. Aslında yara-tan kullarına dikkat çe-kiyor demek dahadoğru. Corono virüsüile birlikte temizlikimandandır, sözünü tek-rar hatırlamış olduk.Dedelerimizin ve nine-lerimizin kolonyasınıhatırlamış olduk. Amamaalesef bu hastalıkdaha çok 65 yaş üstü in-
sanlara yani dedeleri-mizi ve ninelerimizihedef almış. Sanki geç-mişi ve arşivimizi yoketmek istiyor. Diğeryandan sanki birilerininyaşlı Avrupa’nın üs-tünde ağır bir yük olanyaşlı nüfusu yok etmeplanları gibi. Corona virüsü Çin’eçok büyük maddi vemanevi zarar verdi.Ama Çin bundan sıyrı-lıp kendine geldiğindeABD ile çok büyük birintikam atağına girecek-tir. Çin-ABD gerginliğiönümüzdeki yıllardaciddi boyutlarda yaşa-nacak. Bu arada Rusyada rahat durmayacak.Rusya’nın nasıl tehli-keli bir ülke olduğunuzaman bizlere tekrargösterecek. Astrologlara göre 2020yılı küresel bir krizinyaşandığı bir yıl olacak.Bazı şeylerin eskisi gibiolmayacağı, AB’nin da-ğılım sürecine gireceği,ABD’nin ciddi bir eko-nomik buhran yaşaya-cağı yıldanbahsediliyor. ABD’dekimeşhur Evangelistleribiliyorsunuz değil mi?Hani o kıyametin bir anönce kopmasını isteyenve bunun için çalışmayapan tehlikeli grup. Buişlerde onların da par-mağı var gibi.Evet, büyük bir değişimve dönüşüm bizi bekli-yor. Kartlar tekrar karı-lacak ve dağıtılacak.Toprak elementinin önplana çıktığı 2020 yı-lında özellikle Haziranve Temmuz aylarındabüyük hareketlilik ola-cak gibi. Salgın nedeniyle ibadethanelerden, toplumdan,iş yerlerinden izole edi-lip evlere mahkûm edi-len bir nüfus var. Budurum elbette ekono-miyi ve toplumun sos-yoloji ve psikolojisiniolumsuz etkileyebilir.Dünya’da ilk kez yaşa-nacak olan küresel birtravma. Bu konudadünya üzerindeki dev-letlerin ve hükümetlerinçözüm üreteceklerdir.Her zorluğun altında birkolaylık, her geceninarkasında bir sabah, herkaranlığın ardında biraydınlık vardır. Herşeyde bir hayır vardır.Allah’ın dediği olur. Neyaparsanız yapın Allahnurunu tamamlayacak-tır. Bize düşen tüm buolaylardan ders almak,tedbir almak ve tevek-kül dip sabretmektir.Biz şuna yürekten ina-nırız. Allah var, gamyok, inanıyoruz veümitliyiz inşallah. Hemşu mübarek ülke Tür-kiye hem tüm İslamâlemi için iyi olacakhem çok iyi olacak in-şallah. Allah büyüktür.Bekleyin ve sabredin.
24.Dönem İzmir milletvekiliBalkan Stratejik AraştırmalarMerkezi (BASAM) Başkanı
İZMİR MEKTUBU
2020 vE ASTROLOjİ
Rifat SAİT
EDİRNEBALKAN GÜNLÜĞÜ
Sığınmacıların Avrupa sını-rında bekleyişleri devamediyor. Başta İstanbul
olmak üzere Anadolu'nun pekçok kentinden Edirne'ye gelensığınmacıların Avrupa'ya geç-mek için verdiği mücadele sü-rüyor. Sığınmacılar kara vesınır hattından en çok nehirgeçişlerini kullanıyor. Yunanis-tan'a geçişlerde özellikle nehirhattından devam ediyor.Akşam saatlerini bekleyen sı-ğınmacılar, sınır köylerinde be-lirledikleri alanlarda geçişlerinisürdürüyor. Meriç Nehri'ninyatağının dar olan kesimleriniseçen sığınmacılar botlarla Yu-nanistan'a geçiyor. Yunanis-tan'a hızlıca ayak basansığınmacılar karanlıkta ülkeniniçlerine kadar ilerliyor. Yuna-nistan'ın geri itme olaylarına
karşı özel harekat polislerinin24 saat esaslı ise hem kara hemnehirden devriyeleri sürüyor.
PAZARKULE
Sığınmacılardan bazılarınınYunanistan'ın kapıları açacağıumuduyla Pazarkule-Kastaniessınır kapıları arasındaki tam-pon bölge ve yakınındaki ağaç-
lık alanda bekleyişi de sürüyor.Kastanies Sınır Kapısı'nınönünde jiletli tellerle barikatkuran Yunanistan güvenlikgüçleri, sığınmacılara zamanzaman tazyikli su sıkıyor, sesve göz yaşartıcı bomba atıyor,zaman zaman da mermi kulla-nıyor. Sınırına siper kazıpmevzi oluşturan Yunan sınırgüçleri Meriç Nehri kıyısına da
tel çit çekmeye başladı. Sınırdabekleyen sığınmacıların yanısıra sınırı geçmeyi başaranlarda Yunan sınır birliklerininkötü muamelesiyle karşılaşı-yor.Burada kalanların Edirne Vali-liği koordinasyonunda İl Göçİdaresi organizasyonu ile sığın-macıların ihtiyaçları karşılanı-yor. (AA)
Avrupa sınırında "Yunanistan'ın kapıyı açacağı" umudunu taşıyanların bek-lemeleri yanında bazı sığınmacılar nehir hattından geçişlerini sürdürüyor
Yunanistan sınırındaYeni bir şeY Yok…
ASALA şehidi BüyükelçiBalkar, Sırbistan'da anıldı
BURSABALKAN GÜNLÜĞÜ
Türkçe ve Yabancı DilUygulama ve Araş-tırma Merkezi’nin
(TÖMER) yürüttüğü ça-lışma kapsamında dünya-nın dört bir yanındanTürkiye’ye gelen yüzeyakın öğrenci, BUSMEKtarafından düzenlenenebru atölyesine katılarakgeleneksel Türk İslam sa-natını uygulama fırsatıbuldular.www.haberler.com’a göre;TÖMER Bursa Şubesi’ndeeğitim alan tüm öğrencile-rin kültürlerarası etkileşi-mini artırmak amacıyla
düzenli olarak tarihî vekültürel amaçlı geziler, se-minerler, sergiler ve sporturnuvaları düzenleniyor.Bursa tarihi ve kültürel ge-zilerini tamamlayan öğ-renciler ebru sanatçısı ElifAydın’ın hazırlamış ol-duğu ebru teknelerinin ba-şına geçtiler. Usta ÖğreticiElif Aydın öncelikle ebrusanatının tarihsel sürecin-den bahsetti. Aydın, 16’ncıyüzyılda Orta Asya’danOsmanlı topraklarına gele-rek kitapların iç yüzeyinisüsleyen ebrunun, dahasonra tablo olarak da kul-lanılmaya başlandığınısöyledi. Ardından sıraylateknelerin başına geçen
yabancı konuklar hünerle-rini sergiledi. Zor bir za-naat olan ebruyuöğrenmek için büyük çabasarf eden ziyaretçiler günboyu süren etkinlikte ke-yifli anlar yaşadı. 28 ülke-den, 90’ın üzerindeöğrencileri bulunduğunubelirten TÖMER Bursa Şu-besi Müdür YardımcısıMesut Ege, yabancı öğren-cilerin genel olarak Afga-nistan, Ortadoğu’dakiArap ülkeleri ve As-ya’daki diğer ülkelerdengeldiğini ifade ederek,Türk Cumhuriyetlerinden,Balkanlar'dan, Japonya veSuriye’den de öğrencilergeldiğini sözlerine ekledi.
EBRU SANATIkültürleri buluşturdu
TürkAkım içinBulgaristan’da120 kilometreboru döşendi
SOFYA - BALKAN GÜNLÜĞÜ
Bulgaristan’da TürkAkım doğalgazboru hattı projesi için 120 kilometreboru döşendiği açıklandı. Bulgaris-
tan Başbakanı Boyko Borisov, Rusya Dev-let Başkanı Vladimir Putin ilegerçekleştirdiği telefon görüşmesinde ül-kesinin TürkAkım projesi çerçevesindeyürütülen çalışmalar kapsamında şu anakadar 120 kilometrelik bir hatta boru dö-şenerek kaynak yapıldığını bildirdi. Baş-bakanlık Basın Merkezinden yapılanaçıklamada, Borisov’un Balkan Akım ola-rak adlandırdığı TürkAkım’ın Bulgaris-tan güzergahına hattı boyunca 140kilometre boyunca boruların dağıtıldı-ğını, bunlardan 120 kilometrelik biralanda ise borulara kaynak işleminin ta-mamlandığını aktardığı belirtildi. BoykoBorisov ile Vladimir Putin arasında yapı-lan telefon görüşmesinde Suriye’deki songelişmeler de ele alandı. Bulgar-Türk sını-rında mülteci akını olmadığını belirtenBorisov, ihtilafların diplomasi yoluyla çö-zülebileceğine inandıklarını vurgulaya-rak, barış ve iyi komşuluk içinçabaladıklarını kaydetti. (AA)
4 Kosova Haberleri
Kosova'da korona virüs (Kovid-19) nedeniyle endişelenenvatandaşlar alışveriş için marketlere akın etti
Prizren’de halkmarketlere koştu
Kosova'da ilk Korona vakasıPRİŞTİNEBALKAN GÜNLÜĞÜ
Kosova'da ilk kez, 2 kişideyeni tip korona virüse rast-landı. Kosova Başbakanı
Albin Kurti, Sağlık Bakanı ArbenVitia ve Ulusal Halk Sağlığı Ensti-tüsü (IKSHP) Müdürü Naser Ra-madani, acil olarak basın toplantısıdüzenledi. Bakan Vitia, 2 kişide ilkkez virüs rastlandığını söyledi.Vitia, virüse yakalananların 20 ya-
şında bir İtalyan vatandaşı ile 77yaşında bir Kosovalı olduğunu bil-dirdi. Her 2 hastanın temas ettiğikişilerin de araştırıldığını bildirenArben Vitia, gerekli tüm karantinaönlemlerinin alındığını söyledi. 15şüpheli vakanın teste tabi tutuldu-ğunu kaydeden Vitia, "2 hasta Ko-sova Üniversite Klinik Merkezi'ninenfeksiyon kliniğine yatırılmışolup, sağlık durumları stabildir."dedi. Başbakan Kurti de vatandaş-lara panik yapmamaları için çağ-
rıda bulunarak, hükümet tarafın-dan gönderilen yönerge ve tedbir-lere uymalarını istedi. IKSHPMüdürü Ramadani ise kurum ola-rak tüm önlemleri aldıklarını akta-rarak, şüpheli tüm vakaları takipettiklerini dile getirdi. Balkan ülke-leri arasında Karadağ ile birlikteyeni tip koronavirüs vakasının bu-lunmadığı tek ülke olan Kosova'dabugüne kadar yaklaşık 93 kişiyetest yapılmış, ancak şu ana kadartüm testler negatif çıkmıştı. (AA).
Ahmet GÖKSAN
İVMELİ IRKÇILIK
“Dünyatarihininsayfalarıarasındailelebetkarabirlekeolarakkalacakolanİ-kincibirGiritfaciasınıgör-mekistemediğimiziçinhaykırıyorveuğraşıyoruz”.1945
Dr. Fazıl KÜÇÜK
Avrupa kıtası kendi yetiştiripgürbüzleştirdiği ırkçı terörleboğuşuyor. Bu saldırılarda
eline silah almadan kolaylıkla ulaşı-labilecek bıçak kullanılıyor. Hiçbirsuçu olmayan insanların tek suçlarıkendileri gibi düşünmüyor olmaları-dır. İbadetini yapmak üzere dini me-kanlara gidenlerin son dönemdehedef seçiliyor olmalarının aykırıdüşüncede olmaları şaşırtıcı değildir.Irkçı saldırıların yoğunlaştığı ülkele-rin önde gideninin Almanya olmasıda rastlantı olmasa gerek. Bunakoşut İsveç’de de yakın gelecektebenzer saldırıların yaşanması şaşır-tıcı olmayacaktır. Adı geçen her ikiülkede ırkçı partilerin oylarının art-ması gündemdeki yerini koruyor. Buarada İngiltere’de yaşanmış olan sal-dırı ise unutuluyor. Teröristin bıçakveya ateşli silahla eylem yapmasıarasında farkın olmadığı da unutul-mamalıdır.İsveç’te 2022 yılında yapılacakseçim öncesinde yapılan kamuoyuaraştırmaları ırkçı partinin birinciparti olduğunu gösteriyor. BaşbakanOlof Palme’nin öldürülmesinin üze-rinden 34 yıl geçti. Sosyal Demokra-sinin İskandinav ülkelerinde öncüparti olması nedeniyle şimdilerdekendi iç sorunlarıyla boğuşuyor.Buna koşut hükümet edebilmek içinsağcı partilerin isteklerine boyuneğmek durumunda kalıyor. Olof Pal-me’nin 28 Şubat 1986 tarihinde öl-dürüldüğünü de anımsatıyoruz.Son olarak Almanya’da yaşanan sal-dırı ile sağ popülist parti AfD’ye yö-nelik eleştiriler de ivme kazanıyor.Saldırgan kişi saldırı öncesinde yap-tığı açıklamasında “aramızdaki bir-çok ırk veya kültür tamamen imhaedilmeli” diyor. Bu kafa yapısınınAvrupa kıtasında artarak devam et-mesi AB’nin geleceğini tehdit edernoktaya taşınmaya adaydır. Geridebıraktığımız Paylaşım Savaşlarınıntemelinde ırkçı bakışların olduğu daunutulmamalıdır.Fransa ile yapılan ortak askeri tatbi-kat sonrasında Bay Nikos Anastasi-yadis uluslararası toplumun Türkiyekarşısında uygun önlemleri alma ka-rarlılığını göstermediğini bunun daçatışma tehlikesini arttırdığını söylü-yor. Konuya ilişkin olarak aktif rolüstlenen ülkenin Fransa olduğunuvurguluyor. Yaptıkları ortak tatbikatile Türkiye’nin bölgede yaptığı son-daj çalışmalarını engelleyeceklerinidüşünüyor olmaları tavuğun aç gez-mesi ile bire bir örtüşüyor.Maraş’ın kapalı bölgesinin kulla-nıma açılması konusunu daha uzunsüre konuşup tartışmaya devam ede-ceğiz gibi görünüyor. Karşımızdakiunsur konuyu uluslararası alanlardakullanmaya devam ediyor. Biz isekonuyu seçim malzemesi yapmakçabası ile birlikte hamasetle konu-nun çözülemeyeceğini kaydediyo-ruz. Seçim çalışmalarının bölgedekienvanter çalışmalarını etkilemeyece-ğinin bilinmesi gerekiyor. Bu ne-denle kısa sürede sonuçlanmasınıbekliyoruz.Mendil büyüklüğündeki ülkede Ma-raş’ın kapalı bölümünün açılmasısonrasında dönme konusuna yüzde80 oranında Rum “hayır” yanıtınıveriyor. Bu nedenle buğday amba-rına düşmemek gerekiyor. Konuyailişkin olarak daha önce yapılan öne-rileri kabul etmedikleri için yüzde56’sı “evet kabul etmemiz gere-kirdi” yanıtını veriyor.Maraş’ın kapalı bölümü konusundaaramızdaki görüş ayrılıklarını biryana bırakarak zaman yitirmedenUlusal Konsey’i kurarak birlikteliğisağlamamız gerekiyor.
PRİZRENBALKAN GÜNLÜĞÜ
Kosova'da korona virüs(Kovid-19) nedeniyle endi-şelenen vatandaşlar alışveriş
için marketlere akın etti. Kosovalı-lar, gece geç saatlere kadar açıkkalan marketlerde un, zeytinyağı,tuz, şeker gibi gıda alışverişleriniyaptı. İnsanlar, un, zeytinyağı, tuz,şeker gibi gıda maddelerini satınalmak için marketlere koştu. Alış-veriş yapan vatandaşlar, şaşırdıkla-rını ve bu kadar paniğe gerekolmadığını belirtti. Öte yandanbazı vatandaşlar ise mümkün ol-duğu kadar virüse karşı önlem al-dıklarını söyledi.
OKULLAR TATİL
Kosova'da korona virüs nedeniyleBaşbakan Albin Kurti liderliğindetoplanan mecliste alınan kararla 30Mart tarihine kadar okulların tatiledildiğini açıklandı. Prizren'deki
Fen Lisesi Türkçe Öğretmeni veTürkçe Dili Eğitim Sorumlusu AkifKoro, www.haberler.com’a yaptığıaçıklamada, okullarda her türlühijyenik önlemlerin alındığını,
ancak hükümetin aldığı kararınçok doğru olduğunu söyledi. Koro,'Koro navirüs ile ilgili yaklaşık birhaftadan beri okullarda hijyenikolarak üst düzey hazırlıklar ya-
pıldı. Her okulda tuvaletlere de-zenfekte yerleştirildi. Hem kori-dorlara hem tuvaletlere dezenfektesıvıları yerleştirildi' ifadelerini kul-landı.
18 Mart 2020Çarşamba
PRİŞTİNE - BALKAN GÜNLÜĞÜ
Kosova’da artan korona vi-rüsü vakalarının ardındanülke genelinde acil durum
ilan edildi. Çin’in Wuhan kentindeortaya çıkan ve hızla yayılan ko-rona virüsü nedeniyle ülkeler ted-birlerini arttırıyor. Kosova SağlıkBakanlığı tarafından yapılan açık-lamada, ülkede korona virüsü vaka
sayısının 14’e yükseldiği duyu-ruldu. Vaka sayısının artması üze-rine Kosova hükümeti, SağlıkBakanlığının tavsiyesi doğrultu-sunda ülke genelinde acil durumilan etti. Eğitime tüm aşamalardaara verilmesinin ardından bulaşıcıhastalıklar yasası uyarınca marketve eczane dışında tüm dükkan,mağaza, satış yerleri ile alışverişmerkezleri kapatıldı, ülkeye giriş-
çıkışlar yasaklandı. Ayrıca kamukuruluşlarında çalışan personel sa-yısının da yarıya düşürülmesi ka-rarı alındı.
EVDEN ÇIKMAYIN UYARISI
Kosova’da korona virüsüne karşıalınan önlemler arttırılırken, baş-kent Priştine’de de vatandaşlar
maskelerle sokağa çıkıyor. Hükü-met ise sık sık zorunlu olmadıkça“evden çıkmayın” çağrısı yapıyor.www.kosovaport.com’a göre: ül-kede vaka sayısının artmasınınbeklendiği ifade edilirken, vaka sa-yısının artmasına İtalya’dan gelenve karantina altına alınmayan, ev-lerinde 14 günlük süreyi geçirmekararına uymayan vatandaşlarınyol açabileceğinden endişe ediliyor.
PRİŞTİNE - BALKAN GÜNLÜĞÜ
Kosova'da korona virüsüvak'asına rastlanmama-sına rağmen halkta oluşan
panik nedeniyle ülke genelin-deki camilerde Cuma hutbe-sinde vatandaşlara virüstenkorunma yollarına ilişkin bilgiverildi. Korona virüsünün görül-mediği ülkelerden biri olan Ko-sova'da, küresel salgın halinegelen korona nedeniyle vatan-
daşlarda endişe hakim. Virüsünher an Kosova'da da görülebile-ceği kaygısını yaşayan halk içinKosova İslam Birliği hareketegeçti. Kosova Müftülüğü Cumanamazı hutbesinin tümüyle ko-rona virüsüne ayrılmasına kararverdi. Ülkenin tüm camilerindeCuma namazı öncesi ve sonra-sında korona virüsünden ko-runma yollarına dikkat çekildi.Hükümetin virüsün yayılması-nın engellenmesi amacıyla va-
tandaşların kalabalıklardan uzakdurması tavsiyesine rağmen ca-mileri dolduran Kosovalılara ko-rona virüsü hakkında ayrıntılıbilgi verildi.www.haberler.com’a göre; Baş-kent Priştine'de bulunan FatihSultan Mehmet Cami İmamıBahri Sejdiu, virüsün yaydığıtehlikeye ciddiyetle yaklaşımgösterilmesini ve Sağlık Bakanlı-ğı'nın belirttiği tüm tedbirlereuyulması gerektiğini vurguladı.
Priştinecaddeleribirdenbire
boşaldı
Kosova camilerinde 'korona virüsü' hutbesi
5 18 Mart 2020ÇarşambaBalkan Haberleri
İSTANBULBALKAN GÜNLÜĞÜ
Cengiz İnşaat, Hırvatis-tan'da 405 milyon Euroihale bedelli 42,6 kilo-
metrelik Krizevci-Koprivnica-Macaristan Sınırı Tren Hattıihalesi için imzayı attı. CengizHolding'den yapılan açıkla-maya göre, Orta Avrupa'yıHırvatistan üzerinden Adriya-tik Denizi'ne bağlayacak Kri-zevci-Koprivnica-MacaristanSınırı Tren Hattı projesindeimzalar atıldı. Törende Hırva-tistan Başbakanı Andrej Plen-kovic, Deniz, Ulaştırma veAltyapı Bakanı Oleg Butkoviç,HZ Altyapı Yönetim KuruluBaşkanı Ivan Krsic, TürkiyeHırvatistan Büyükelçisi Mus-tafa Babür Hızlan, Cengiz İn-şaat Yönetim Kurulu ÜyesiAsım Cengiz ve MuhammetCengiz hazır bulundu. İhalebedeli 405 milyon Euro olan
42,6 kilometrelik Krizevci-Koprivnica tren hattında 9 daistasyon olacak. 2024 yılındafaaliyete geçecek demir yo-lunda trenlerin hızı saatte 160kilometreye ulaşacak. Trans-Avrupa Ulaşım Ağı'ında enönemli hatların başında, İberYarımadası'nı Macaristan üze-rinden Ukrayna'ya bağlayan
söz konusu tren yolu yer alı-yor. Hırvatistan'da yapılacakhat ile Macaristan, tren yo-luyla Adriyatik Denizi'ne bağ-lanmış olacak. Böylece İberYarımadası'ından başlayarakUkrayna’ya ulaşan demiryolu, Hırvatistan üzerindenAdriyatik'e bağlanacak. Sözkonusu hat hem ulaşımda
hem de taşımacılık sektöründebölgeye büyük avantaj sağla-yacak. Bu kritik özelliği nede-niyle de hattın maliyetininyüzde 85’i Avrupa Birliği tara-fından finanse ediliyor. Kri-zevci-Koprivnica-MacaristanSınırı tren hattının proje çalış-malarına 2018 yılında baş-landı. Plan, etüt veprojelendirme aşamaları bit-tikten sonra 26 Kasım 2018 ta-rihinde ise ihale sürecibaşlatıldı.Projeye aralarında Çin, İspan-yol, Avusturya, Yunanistan,Slovenya ve Türkiye’den de 10dev firma teklif verdi. 2024 yı-lında teslim edilecek 42,6 kilo-metre uzunluğunda çift hatlıdemir yolu işi kapsamında,altyapı, üst yapı, elektrifikas-yon, sinyalizasyon ve teleko-münikasyon işleri yapılacak.Proje kapsamında 9 istasyoninşa edilirken en uzunu 635metre olan 16 köprü/viyadükde yapılacak. (AA)
Cengiz İnşaat, Orta Avrupa'yı Hırvatistan üzerinden Adriyatik De-nizi'ne bağlayacak stratejik tren hattının yapımı için imzayı attı
Orta Avrupa'yı Hırvatistan üzerindenAdriyatik'e Cengiz İnşaat bağlayacak
ATİNABALKAN GÜNLÜĞÜ
Yunanistan'da Ocakayında yapılan seçimdeCumhurbaşkanı seçilen
Ekaterini Sakelaropulu Cumagünü yemin ederek, görevinebaşladı. 63 yaşındaki hukukçuSakelaropulu Yunanistan'ın ilkkadın Cumhurbaşkanı oldu.
Sakelaropulu, devlet televizyo-nundan canlı yayınlananyemin töreninde görevi 2015yılından beri Cumhurbaşkan-lığı yapan Prokopis Pavlopu-los'tan devraldı. Atina'dahukuk eğitimi gördükten sonraavukat olarak çalışan Sakelaro-pulu, daha sonra yargıç oldu.Sakelaropulu 2018 yılından buyana Danıştay Başkanlığı yapı-
yordu.Başbakan Kiriakos Miçotakistarafından Cumhurbaşkanlı-ğına aday gösterilen Sakelaro-pulu tek aday olarak girdiğiseçimde 300 sandalyeden olu-şan Yunanistan Parlamentosun-daki 261 milletvekilinin oyunualdı. Selanik doğumlu olanEkaterini Sakelaropulu birçocuk annesi. (AA)
Büyükelçisi kastRiot RiBoeRdoğan'a güven mektuBu sunduANKARA - BALKAN GÜNLÜĞÜ
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan, Arnavutluk'un Ankara Bü-yükelçisi Kastriot Ribo'yu kabul etti.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki ka-bulde, Büyükelçi Ribo, Erdoğan'a güvenmektubu sundu. Ribo'nun ailesi ve bazı bü-yükelçilik mensuplarını CumhurbaşkanıErdoğan'a takdiminin ardından, hatıra fo-toğrafı çektirildi. Erdoğan, Ribo'nun eliniuzatıp tokalaşmak istemesi üzerine, selam-laşarak, "Korona" dedi. (AA)
Komşu’da kadın cumhurbaşkanıSakelaropulu göreve başladı…
Romanya'ya elektrikliaraç ihracatı hız kesmiyorANKARABALKAN GÜNLÜĞÜ
Ankara'da elektrikliticari araçlar veraylı sistem araçları
tasarlayan, üreten Bozan-kaya AŞ, Romanya'nınBükreş şehri için açılanyaklaşık 43 milyon Eurodeğerindeki 100 araçlık tro-leybüs ihalesini kazandı.Daha önce Temaşver ve Yaşşehirlerinin açtığı top-lamda 32 araçlık tramvayihalesini kazanan Bozan-kaya, Romanya'ya yaptığıihracatını artırmaya devamediyor. Bükreş Belediye-si’nin geçen yıl düzenlediği100 adetlik troleybüs alımıihalesini de kazanan şirke-tin, bu yıl başlayacak tesli-matlarıyla Türkiye'deki en
yüksek adetli elektrikli araçihracatı yapılmış olacak.Söz konusu ihaleye ilişkinsözleşme 13 Mart'ta Bük-reş'te imzalanacak ve ger-çekleştirilecek ihracatlaTürkiye ekonomisine 43milyon lira katma değersağlanmış olacak. Türkmühendisler tarafından ta-sarımı yapılacak troleybüs-lerin üretimi şirketinAnkara'daki raylı sistemtesislerinde 2 yılda tamam-lanacak. Şirketin yakın geç-mişte imzaladığısözleşmelerdeki 24 adetlikiş artırımlarının da gerçek-leşmesi durumunda Ro-manya'ya raylı sistem veelektrikli araçlar ihracatı-nın toplamda 150 milyonavroyu geçeceği öngörülü-yor. (AA)
Ergun DUR
6 18 Mart 2020ÇarşambaAraştırma
Dile kolay tam 28 yıl önce bugün, yani medeniyetin konuşulduğu, insanhaklarının konuşulduğu bu yüzyılda bir katliam oldu. Hem de ne katliam…
İbrahim ARSLAN
BİTMEYENSEVDA
Duyguların ölçümünde, kadınlarınsarraf oldukları düşünülebilir.
Semahat Karabeg-Cinci’nin yayın-ladığı “Bitmeyen Sevda” şiir kita-bındaki dizelerde hissetmekmümkün.
Edebiyat saatlerinde yazdığı şiirle-rini büyük bir sabırısızlıkla okuyanSemahat Hanım, şiiri sevenlere, şi-irden anlayanlara her fırsatta, so-kakta bile ayak üstü yazdığı yenişiirlerini paylaşırdı. Bu şiir kitabıylaKosova’da eseri olan kadın şairlerzincirine bir halka daha takılmışoldu.
Şiirlerini kitap haline getirmekte ol-duğunu işittiğim anda olduğu gibi,bir sınıfa sığdırılmış olmasına kar-şın kitabın tanıtımında da şiire olansevgim adına, mutlu oldum.
Gazeteci ve bu eseriyle şairler ker-vanına katılan Priştineli SemahatKarabeg-Cinci, “fetret devri”ni ya-şayan Kosova’da şiire yeni bir nefeskattı.
Dr. Taner Güçlü Türk tarafındanyayına hazırlanan Kosova Türk Ya-zarlar Derneği’nin yayını olarakPriştineli esnafın maddi destekle-riyle yayınlanan, “Bitmeyen Sevda”şiir kitabında 64 şiir yer alıyor.
Derlenen şiirlerin ana konusu aşk,doğa, aile, vatan ve millet gururu-dur.
Tamamen İstanbul Türkçesiyle ya-zılan şiirler arasında, “Sevdamsın”şiirindeki “Gökte uçan kuşlar bileduysun; Sen benim sevdamsın.” di-zeleri sevdanın gücünü haykırırgibi, “Seni seviyorum” şiirinde (27.sayfada yayınlanıp ve 37.sayfadateknik hatayla tekrarlanan) “Birbüyük kalp çiziyor elim; Bir de seniseviyorum”, dizelerinde seven kal-bin, aşkın büyüklüğünü çiziyor,“Sen” şiirinde bir aşk uğruna yapı-lan fedakarlığı zirveye çıkarıyor.
“Hayat” adlı şiirinde yaşamanınönemini “Gününü gün etmeye bak;Yeter mi ömür baharı bekelemeye?”düzeleriyle güzel bir şekilde betim-lerken, “Çocukluk özlemi” şiirinde“Ne malda, ne mülkte gözüm var;Kıskandığım bir tek çocukar” dize-leriyle çocukluk özlemi, çocukla-rına adadığı “Sensin” ve“Gözbebeğim” şiirlerinde, oğlunukırlarda koşan kınalı kuzuya benze-tir, kızı için “Sarı saçlarında; küçü-cik ellerinde buldum güneşi” der.
Dizelerinde din ve milli duyguya dayer veren şair, “Gülümse” şiirinde,mutluluğun insanın hiç beklemediğianda kapısını çalabileceğini söylerve “Başını secdeye koyup; yeni birgüne gülümse” şeklinde ifade eder.“Türk’ün soyu” şiirinde de milliduygusunu, gururunu “Göğsünügere gere “Ben Türküm de” dize-sinde, en iyi şekilde belirtir.
Şiir kitabını gazeteci meslektaşıeşimle birlikte okurken, Semahat’ınmilliyetçi yönünü de hatırladık, buarada ben bir sayfa numarası söyle-dim:17., üstteki şiiri karşımıza çıktı,yanılmadık, dedim.
Sosyal konular anlamında “Bilmemne yeri ne töreyi; Gurbete verdilerbeni” dizeleriyle başlayan “Gelin”şiirinde, kadın haklarının en kababiçimde çiğnendiği törelerimize,dikkat çekmektedir.
Semahat bir eski gazeteci olarak,yazılı edebiyata bu eseriyle bir şe-kilde borcunu ödemiş oldu, sanırım.
Kendisini kutluyor, dizeyleriyle şiirdünyasında yolculuğunun devamınıdiliyorum.
www.timebalkan.com sitesinden alınmıştır…
Azerbaycan’ın Dağlık KarabağBölgesi’ndeki Hocalı Kasaba-sı’nda Ermeni kuvvetleri 83
çocuk, 106 kadın ve 70’den fazla yaşlıdâhil 613 Azeri mazlumu katletti. Birçokcesedi yaktılar, birçoğunun gözlerini oy-dular. Zulmen öldürülen o mazlumlarayüce Yaradan’dan rahmet diliyorum.Birliğimizi bozup güçsüz düştüğü-müzde düşmanlarımızın göz kırpma-dan bize yapacağı budur. Tarihimizihatırlayıp yüksek değerlerimiz etrafındabirbirimize kenetleneceğimiz zamanda-yız. Dedik ya bundan 27 yıl önce Azer-baycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindekiHocalı Kasabası’nda Ermeni kuvvetleriyüzlerce Türkü katletti. Ö. Aymalı güzelözetliyor durumu… 336.Sovyet Meka-nize Alayı’nın da desteği ile Hocalı Ka-sabası’na giren Ermeniler kadın çocukerkek ayrımı yapmadan işkenceyevaran yöntemlerle eşine az rastlanır birkatliam gerçekleştirdiler. 1980’li yıllarınikinci yarısından itibaren SSCB’nin da-ğılma sürecine girmesi Azerbaycan ileErmenistan arasında gerilimli bir sürecibaşlattı. Ermenistan Sosyalist Cumhuri-yeti Azerbaycan’a ait olan Karabağ böl-gesinin dağlık kısmında Ermeni
nüfusunun fazla olduğunu belirterekbölgenin kendisine ait olması gerekti-ğini iddia edecekti. 1989 yılında yapılannüfus sayımına göre Dağlık Karabağbölgesinin nüfusunun yüzde 75’i Erme-nilerden, yüzde 25’i Azerilerden oluş-maktaydı. Ancak bölgede Ermeninüfusunun fazla olmasının sebebi Sov-yetler Birliği’nin yıllar süren politikala-rıydı. Bölge uluslararası örgütlerin dekabul ettiği gibi tarihi ve hukuki olarakAzerbaycan’a ait topraklardı.
DAĞLIK KARABAĞ MEC-LİSİ’NİN ALDIĞI KARAR
Bölgedeki gerilim 1988 yılında DağlıkKarabağ bölgesindeki Ermenilerin Azer-baycan’dan ayrılarak Ermenistan’a ka-tılmak istemeleri ile arttı. DağlıkKarabağ Meclisi karar alarak Ermenis-tan’a bağlandığını ilan etti. Bu gelişmeüzerine Azerbaycan, Dağlık Karabağbölgesinin özerk statüsünü kaldırdığınıve kendine bağladığı yönünde bir kararaldı. Karabağ özerk yönetiminin bunacevabı ise bağımsızlık referandumuoldu. Bölgede yaşayan Azerilerin katıl-madığı referandumdan çıkan bağımsız-lık kararının ardından 6 Ocak 1992’deDağlık Karabağ Cumhuriyeti resmenilan edildi.
SAVAŞI BAŞLATAN SEBEP
Dağlık Karabağ bölgesinde yaşanan bu
gelişmeler Ermenistan ile Azerbaycanarasındaki savaşı başlatan sebep oldu.1991 yılının sonlarında başlayan savaşErmenilerin lehine gelişti. Rus desteğinialan Ermeniler Dağlık Karabağ bölge-sine girerek bölgeyi işgale ettiler. Hocalıkasabasında yaşananlarsa bu savaşınhenüz başlarında yaşanan bir katliamdı.Dağlık Karabağ’ın en önemli tepelerin-den ve dolayısıyla hakim konumu itiba-riyle önemli bir mevki olan Hocalıkasabası Ermeni kuvvetleri için önemlibir askeri hedefti. Kasaba aylarca topateşine tutuldu ve Ermeni kuvvetlerinceabluka altına alındı. Etrafıyla bağlantısıkesildi. Katliamın gerçekleştiği tarih-lerde 10 bin nüfuslu Hocalı’da 3 bin ci-varı Azeri bulunmaktaydı. Ermenikuvvetleri 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağla-yan gecede bölgedeki Sovyetler’in 366.Mekanize Alayı’nın da desteği ile Hocalıkasabasında, 83 çocuk, 106 kadın ve70’den fazla yaşlı dahil olmak üzere top-lam 613 kişiyi katletti. Yaşanan sadeceinsanların katledilmesi değildi. Cesetlerüzerinde yapılan incelemelerde birçoğu-nun yakılmış olduğu, gözlerinin oyul-duğu tespit edildi. Hamile kadınlar veçocukların da bu vahşete maruz kaldığıbelirlendi. Hocalı’ya yakın bölgede Er-meni askeri birliklerine komutanlık yap-mış olan Monte Melkonyan katliamdanbir gün sonra Hocalı çevresinde gördük-lerini günlüğünde şöyle tasvir etmiş: Birgece önce akşam 11 civarında, 2.000 Er-meni savaşçısı, Hocalı’nın üç tarafındaki
yüksekliklerden iler-leyerek, kasaba sa-kinlerini doğudakiaçılışa doğru sıkış-tırmışlar. 26 Şubatsabahına kadarmülteciler DağlıkKarabağ’ın doğuyüksekliklerineulaşmış ve aşağı-daki Azeri kentiolan Ağdam’adoğru inmeye başla-mışlar. Buradaki tepe-ciklerde yerleşensivilleri güvenli arazidetakip eden Dağlık Karabağaskerleri onlara ulaşmışlar.Mülteci kadın Reise Aslanova İnsanHakları İzleme Örgütü’ne verdiği açık-lamada “Onlar sürekli ateş ediyorlardı”diye konuşmuştu. Arabo’nun savaşçılarıdaha sonra uzun zaman kalçalarında ta-şıdıkları bıçakları kınlarından çıkararakbıçaklamaya başlamışlar. Şu anda yalnızkuru çimenden esen rüzgarın sesi ıslık
çalıyordu ve ceset kokusunu uçurmasıiçin bu rüzgar henüz erkendi. Monteüzerinde kadınların ve çocukların kırıl-mış kuklalar gibi saçıldığı çimene eğile-rek “Disiplin yok” diye fısıldadı. O bugünün önemini anlıyordu: bu gün Sum-gayıt Pogromu’nun dördüncü yıldönü-müne yaklaşıyordu. Hocalı stratejik biramaç olmasından başka aynı zamandabir öç alma eylemiydi.
BM VE BATILI DEVLETLERİNDUYARSIZLIĞI
Hocalı’da yaşanan bu katliama Birleş-miş Milletler ve Batılı devletler ciddi birtepki göstermediler. Batılı ülkelerin bututumu ve Rus desteğiyle Ermeni kuv-vetleri kısa bir süre içerisinde DağlıkKarabağ bölgesini ve bir kısım Azerbay-can topraklarını işgal etti. Ermenistan ileAzerbaycan arasındaki bu savaş 1994yılına kadar devam etti. 1994 yılında ikitaraf arasında ateşkes sağlandı. Ancakateşkesin ardından başlayan barış gö-rüşmelerinde herhangi bir sonuca ulaşı-lamadı. Burada Muharrem Elveren in tespitinede yer vermek isterim.Ermenistan işgali altındaki Azerbay-can’ın Dağlık Karabağ bölgesinde 24 yılsonra yeniden başlayan çatışmalardaAzerbaycan ordusu, 2-5 Nisan tarihleri
arasında Ağdere, Ter-ter, Ağdam, Hoca-vend ve Fuzulibölgelerinde Erme-nilerin işgalindekibazı stratejik tepe-leri ve yerleşimmerkezlerini gerialdı. Ermenilerinişgali altında olanve Azerbaycan’ın
Goranboy ve Nafta-lan kentleri için teh-
like oluşturan Talışköyü etrafındaki en
yüksek tepeye Azerbay-can bayrağı dikildi. Azer-
baycan Savunma Bakanlığıçatışmalarda 31 Azerbaycan askeri
şehit olduğu, 240 Ermenistan askerininhayatını kaybettiğini ve 12 zırhlı araçimha edildiğini duyurdu. Azerbaycanve Ermenistan, 5 Nisan 2016 salı günüRusya arabuluculuğunda ateşkes ilanetti. Putin, taraflara hemen ateşi kesme-leri çağrısı yaparken bölgede daha fazla
kan akıtılmaması için itidal çağrısındabulundu. İran, "çatışmaları derhal dur-durun" çağrısında bulundu. FransaCumhurbaşkanı François Hollande iseDağlık Karabağ'daki çatışmaları "derinbir üzüntüyle"karşıladığını açıkladı.
ZULMÜN ADI:Hocalı Katliamı
Ermenistan Cumhurbaşkanı SerjSarkisyan, Dağlık Karabağ’da ça-tışmaların “geniş çaplı sıcaksavaş da dâhil olmak üzere, dahaönceden öngörülemeyen ve geridönüşü olmayan sonuçlara” yolaçabileceğini söyledi. Moskova'dadüzenlenen ‘Bağımsız DevletlerTopluluğu’ Dışişleri Bakanları Kon-
seyi'nin toplantısına katılan Azer-baycan Dışişleri Bakanı ElmarMemmedyarov ile Ermenistan Dış-işleri Bakanı Edward Nalband-yan'ın tokalaşması barışumutlarını arttırdı. Taraflar, ça-tışma bölgesinde kalan askerlerincansız bedenlerinin alınması ko-nusunda anlaştı…
Azeri ve ermeni Bakanlar Tokalaştı ama…
Teorilerden biri ‘Azerbaycan pet-rol gelirleriyle ordusunu güçlen-dirdi ve işgal edilmiş topraklarınıgeri alabilecek güce kavuştu"şeklinde. Diğer teori ise TransAnadolu Doğal Gaz Boru HattıProjesi. Bu proje Azerbaycan’ınHazar Denizi’nde üretilen doğalgazını önce Türkiye’ye, ardındanAvrupa’ya taşıyor. Kafkaslar veHazar'daki zengin rezervi AB'yetaşıyacak bu projeye göreHazar’dan Türkiye’ye 2018’ekadar fazladan yılda 16 milyarmetreküp, 2026'ya kadar ise 31milyar metreküp doğalgaz aka-cak. Bunun 6 milyarı Türkiye’ye,diğeri AB’ye gidecek. Kafkaslar-daki bu projesi öncesi içerdeterör, Azerbaycan’da Karabağsorunu hortlatıldı.
Peki, 24 yıl sonrabu çatışmalar
neden patlak verdi?
18 Mart 2020Çarşamba 7Yerel Yönetimler
ADANABALKAN GÜNLÜĞÜ
Adana Büyükşehir BelediyeBaşkanı Zeydan Karalar,“Balkan Türkleri öz evlatla-
rımız, kardeşlerimizdir. Yaşananacıların ardından dönmüşlerse deöz yurtlarına, ana vatanlarına gel-mişlerdir” dedi. Başkan Karalar,Adana Balkan TürkleriYardımlaşma Derneği’ninCumhuriyet Işığında 30. Yıltemalı resepsiyonunakatıldı.www.haberler.com’agöre; Karalar, konuş-masına, “Kaybedilmiştoprakların aziz hatı-raları, hepinizi saygıy-la selamlıyorum” diye-rek başladı.Balkanlardan, yüzlerceyıllık vatan toprakların-dan Anadolu’ya dönmekzorunda kalan insanların, bumemleketin asli unsuru, öz evladıolduğunu ifade eden Karalar,“Kimsenin gücü bizi ayırmaya yet-mez. Ben, Adana’ya Balkanlardan
çeşitli zamanlarda göçetmiş kardeşlerimindaima yanındaoldum ve bundansonra da olmayadevam edeceğim.
Bunu fazlasıyla hakeden kardeşlerimizsiniz.
Oralarda Balkan Savaşlarısırasında ve sonrasında
büyük acılar yaşandı. Jivkov’unyönetimindeki Bulgaristan’da yaşa-nan acıların izleri hala taze” dedi.Başkan Zeydan Karalar, sözlerine
şöyle devam etti:“Bizler Türkiye Cumhuriyeti’ninKurucusu Büyük Önder MustafaKemal Atatürk’ün gösterdiği yol-dan, çizgisinden, hedeflerindenayrılmazsak, ülkemiz sonsuzakadar var olur. GünümüzdeMustafa Kemal Atatürk’ün öğretile-rinin önemi, kıymeti daha iyi anla-şılmaktadır. Çevremizde ve dünya-da yaşanan olaylar bunu bizleregöstermektedir. Ortadoğu’da vedünyada gelişen olaylar, 100 yılönce attığı temelin ne kadar doğru
olduğunu günbegün ortaya çıkar-maktadır. Mustafa Kemal Atatürkdemek barış demek, kardeşlikdemek, yurtta sulh cihanda sulhdemek, bir başka ülkenin toprağın-da, düzeninde, zenginliğinde gözüolmamak demek. Mustafa KemalAtatürk demek, ‘ülke bir işgalle,saldırıyla karşılaşmadığı sürecesavaş intihardır’ düşüncesine sıkısıkıya bağlı olmak demek. Bizimyolumuz Mustafa KemalAtatürk’ün yoludur. Başka da biryolumuz yoktur.”
H.MERKEZİBALKAN GÜNLÜĞÜ
İzmirli sinemaseverleri Buca’dabuluşturan Balkan PanoramaFilm Festivali, 6’ncı buluşma için
yola çıktı. Buca Belediyesi ev sahip-liğinde gerçekleşecek festival bu yıl15 - 21 Ekim 2020 tarihleri arasındagerçekleştirilecek.Kenti sanatın vesanatçının merkezi haline getirmekiçin hız kesmeyen Buca Belediyesi
ve Dokuz Eylül Üniversitesi GüzelSanatlar Fakültesi Film TasarımıBölümü tarafından bu yıl 6’ncı kezsinemaseverleri bir araya getirecekBalkan Panorama Film Festivali’nintarihleri belli oldu.Geçtiğimiz aralıkayında Buca Belediyesi Tarık AkanGençlik Merkezi’nde Balkan veTürk sinemasının başarılı isimlerinibir araya getiren festival, 2020 yılın-da 15 - 21 Ekim tarihleri arasındaBuca Belediyesi tarafından düzenle-
necek.
DOLU DOLU FESTİVAL HAFTASI
Bu yıl 6’ncı kez gerçekleştirilecekfestival, ilk defa kurmaca ve belge-sel filmleri kapsayan ulusal ve ulus-lararası uzun metrajlı film ve ulusalve uluslararası kısa metrajlı filmdallarında yarışma düzenleyipödüller verecek. Festival kapsamın-
da bu yıl, 100’ün üzerinde filminsinemaseverlerle bir araya gelmesiplanlanıyor. Gösterimlere oyuncu,yönetmen, yapımcı ve sinema sek-törünün çok sayıda emekçisi katı-lım göstererek söyleşiler gerçekleşti-recek. Film seçkilerinin yanı sıragerçekleştirilecek sinema works-hopları, sergiler, konserler ve birçokdaha sürpriz etkinlik İzmirli sine-maseverlere dopdolu, keyifli birhafta yaşatacak.
Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adana’da yaşayan Balkan Türkleriningecesine katıldı, “Balkan Türkleri öz evlatlarımız, kardeşlerimizdir. Yaşanan acıla-
rın ardından dönmüşlerse de öz yurtlarına, ana vatanlarına gelmişlerdir” dedi
Her yıl artarak devam eden kadına şid-det ve cinayet olayları artık milli birsorun haline geldi... Yaygın olarak
yaşanan kadına yönelik şiddete rağmen, meş-rulaştırılan bu “toplumsal yara” görülmekistenmediğinden, aile içi sorun denilip geçişti-rilmektedir. Maalesef ülkemizde 10 kadından4’ü kendini güvende hissetmiyor.Annemiz, kardeşimiz, eşimiz, evladımız,çocuklarımızın anası ve en önemlisi birinsan... “Cennet annelerin ayağı altındadır” ve"Erkeğin en hayırlısı, kadına en iyi davranan-dır." inancına rağmen, ülkemizde kadınlar,hor görülüyor, taciz ediliyor, tecavüze uğruyor,şiddet görüyor, vahşice öldürülüyor, yakılıyor,parçalanıyor....Dünya Ekonomik Forumu’nun 2017 tarihli“toplumsal cinsiyet eşitsizliği endeksi” sonuç-larına göre Türkiye 145 ülke içinde 131’incisırada; dipteyiz... “Ekonomik katılım ve fırsateşitliği” göstergesine bakıldığında 144 ülkeiçinde 128’inci sıradayız... Eğitime ulaşım fır-satlarında, siyasete katılımda, ekonomik katı-lım ve fırsatlarda da 144 ülke içerisinde yineson sıralara demirlemişiz. Ülkemizde 10kadından sadece 3’ü çalışıyor. Çalışanların dayarısı kayıt dışı! Tarımdan sanayiye daha fazlaiş, daha az ücret esasına göre sömürülüyorlar.(1)Zirve Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretimüyesi ve Aile ve Kadın Çalışmaları Araştırmave Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr.Derya Keskinci, “Kadına yönelik şiddetinnedenini, kadının ikinci bir varlık olarak görül-mesi ve kadına yönelik şiddetin insan haklarıihlali olduğu bilincinin toplumda yerleşmemişolmasıdır.” şeklinde tarif ediyor. Bu sebepleiçselleştirilmiş toplumsal cinsiyet rollerinin veerkeklik anlayışının yok edilmesi gerekir. Buamaçla erkeklerin de içinde olduğu okul öncesieğitimden başlayarak topyekûn bir zihniyetdönüşümü mücadelesinin başlatılması gerekti-ğini ifade ediyor.(2)Bir başka deyişle, kadınların maruz kaldıklarışiddet daha ziyade “özel alan”da, yani kişilerarası ilişkilerde yaşandığı için toplumsal birsorun olarak kabul edilmeyebiliyor. Yabancıbir erkeğin bir kadına uyguladığı cinsel şiddetisuç kabul ederken, bir erkeğin aynı şiddetieşine uygulaması halinde bunu ceza konusuyapmayan hukuki sistemlerin ardında, kadınınerkeğin mülkü olduğu ve bir erkek bir kadınatecavüz ettiğinde aslında başka bir erkeğinmülküne ve mülkiyet haklarına saldırıdabulunduğu görüşü vardır. Benzer bir mantık,kadına karşı işlenen cinsel suçların kadınınbedenine yönelik değil, topluma yönelik işlen-miş suçlar olarak değerlendirildiği ceza huku-ku sistemlerinde de bulunuyor. Doğal olarakbu hukuki ve toplumsal yapılarda, erkeğineşine uyguladığı her türlü şiddet, kadın kocası-nın mülkü kabul edildiği için sorunsallaştırıl-madığı gibi cezai bir yaptırıma da maruz kal-mayabiliyor.(2)Aynı şekilde yabancı bir erkeğin hiç tanımadı-ğı bir kadına fiziksel şiddet uygulaması top-lumsal ve hukuksal anlamda hoş görülmezken,bir erkeğin bir kadına ev içerisinde şiddetuygulaması kabul edilebiliyor.Her alanda karar alma mekanizmalarındakadın temsiliyetinin yetersizliği, kadınlar veerkeklere yüklenen roller ve beklentiler,erkeklerin kadınlar üzerinde söz hakkı olduğuinancı, Erkeklerin şiddet uygulamasının “nor-mal” olduğu görüşü, evlilik gelenekleri (başlıkparası) gibi kültürel faktörler vardır.Kadınların ekonomik olarak erkeklere bağımlıhale getirilmesi, mülkiyet hakları, boşanmasonrası ekonomik haklar vb. konularda ayrım-cılık, kadına yönelik şiddet ve tecavüzün yasaltanımlamaları, yasa koyucu ve uygulayıcılarınkonuya dair yeterli donanım ve duyarlılığasahip olmaması, kadına yönelik şiddetin ikincilve önemsiz bir konu olarak görülmesi gibi top-lumsal faktörler kadına yönelen şiddeti ortayaçıkarıyor, meşrulaştırıyor ve pekiştiriyor...Bir türlü içselleştiremediğimiz çağdaş hukukve insan haklarına dayalı modern değer yargı-larıyla, dejenere olmuş geleneksel değerler ara-sında çelişki yaşayan, büyük şehir hayatınıngetirdiği sosyal, kültürel, ekonomik sorunlariçinde bocalayan insanlar, problemin kaynağıolmakta. Üstüne bir takım ilahiyatçı kıığındakisapık ruhlu meczubun dinimizde yeri olmayanaçıklama ve fetvaları, kadına yönelik vaşetinbu kadar artmasına sebep olmakta...Kadına (ve çocuklara) taciz, tecavüz, şiddetve cinayetlere karşı mücadele siyasetçi, büro-krat, öğretmen, polis, hakim, savcı, din adamı,gazeteci, yazar, çizer, aydın, işadamı, esnafveya sade vatandaş her kim olursa olsun herTürk vatandaşı için acil ve çok önemli birgörevdir. Bu vesileyle tüm kadınlarımızı say-gıyla selamlıyor, sağlık, huzur, mutluluk vegüven içinde yaşayacakları güzel ve aydınlıkgünler diliyorum.
KAYNAK.....:(1)http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/kanat-atkaya/altlik-olarak-ciplak-gercek-40764712(2)https://www.kadindayanismavakfi.org.tr/kadi-nayoneliksiddet-nedir
Suheyl ÇOBANOĞLU
KADIN
Adanalı Balkan Türkleri’nin gecesininonur konuğu Başkan Zeydan Karalar’dı
Belediyenin festivalineBoşnak Böreği damgasıH.MERKEZİBALKAN GÜNLÜĞÜ
İzmir BüyükşehirBelediyesi’nin “Dünya EmekçiKadınlar Günü” etkinlikleri
kapsamında bu yıl 10'ncusudüzenlenen “Kadın Festivali”Kültürpark 2 No'lu Hol'de haftasonu gerçekleşti. İki gün süren
etkinlikte, İzmir Bosna SancakDerneği Kadın Kolları 'da 2 Noluholde açtığı stant büyük ilgigördü. İzmir Bosna SancakDerneği Kadın Kolları 10'cusuİzmir Büyükşehir Belediyesi tara-fından düzenlenen KadınFestivali kapsamında, İzmir'deyaşayan Boşnak emekçi kadınla-rın el emeği göz nuru ürünlerinin
yanı sıra Boşnak börek çeşitleri,Boşnak Mantısı, Tatlı Çeşitleri,Soka’nın sergilendiği stantı açtı.İki gün süren etkinlikte BoşnakEmekçi kadınlarının yaptığıBoşnak Börek Çeşitleri veMantılar kelimenin tam anlamıy-la kapış kapış satıldı, yaklaşık 20tepsi börek ve mantı satılırkenyaklaşık 6 tepsi tatlı satıldı. İzmir
Bosna Sancak Derneğinin açtığıstandı CHP’nin kurduğu BalkanMasası Yöneticisi CHP BursaMilletvekili Yüksel Özkan, İzmirMilletvekilleri Sevda Erden Kılıç,Tacettin Bayır, Bedri Serter, İzmirBüyükşehir Belediye BaşkanıTunç Soyer'in eşi Neptün Soyerve çok sayıda vatandaş ziyaretetti.
6. BalkanPanorama
Film Festivaliyola çıktı
18 Mart 2020ÇarşambaBalkan Haberleri8
Haznedar Grup’un köklü tarihi boyunca edindiği deneyimleri har-manlayışı, her daim uluslararası gelişmeleri takipte oluşu ve AR-GE ça-lışmalarına verdiği önem üç ana şirketlerini de lider konuma getirdi!
Gittikçe büyüyen ve dünyanın dörtbir yanına yelken açan Türk iş in-sanları ve firmaları ülkemizin
göğsünü kabartıyor. Kuzey Make-donya’da da Türk müteşebbislerinin yüzakı bir işletme var: Vardar Dolomit. Tür-kiye’de refrakter ürünler (sanayi üreti-minde yüksek sıcaklık teknolojisi ileçalışan demir çelik, çimento, metalurji,petrokimya v.b sektörlerin proseslerindeana çalışma astarı olarak kullanılan, yük-sek sıcaklığa dayanıklı şekilli ve şekilsizteknolojik ürünler) denince akla gelenHaznedar Grup’un yatırımı olan VardarDolomit bugün 139 çalışanı ile KuzeyMakedonya ekonomisine değer katandev bir Türk şirketi. Ülkedeki karışıklık-lara rağmen işine odaklanan ve başarıöyküsü yazan şirketle ilgili bilgileri Yö-netim Kurulu Üyesi ve Vardar DolomitUluslararası Satış Sorumlusu ErzenErez’den aldık.
n Türkiye’deki ekonomik durum hak-kında kısa görüşünüzü alabilir miyiz?
Türk ekonomisinin 2018’in ikinci yarı-sında döviz kurlarındaki ani dalgalan-malarla büyük bir darbe almasıgeçtiğimiz yılda da etkilerini büyüterekhissettirmeye devam etti. 2019 yılında artarda gelen konkordato ve iflas haberleri,büyük projelerin durdurul-ması, ticaret savaşları veher alana yansıyanzamlar ekonomikkrizin elle tutulurgöstergeleriydi.Kırmızı alarmverdiğimiz budönemde pekçok sektöryara aldı, iş-sizlik son 15yılın en üst se-viyesine çıktıve istihdamdabüyük düşüş ya-şandı. Tüm bu ne-denler akabinde çokhassas bir dönemden geç-mekteyiz. 2020 yılı için temenni-miz bu yaraların sarılması ve ülke olarakyeniden büyümeye geçeceğimiz bir süre-cin başlaması da olsa, bu toparlanmanınhızlı bir şekilde olması umudu maalesefki gerçekçi değil. Milli gelirimizin art-ması, yatırımların yeniden canlanmasıve büyüme ivmemizin yükselişi için ülkeolarak uzun soluklu bir çalışmaya ihtiya-cımız var.
n Erez ailesinin Haznedar Grup ileolan ilişkisi hakkında kısa bilgi
Günümüzde refrakter ürünler üzerineuzmanlaşan Haznedar Grup’un ilk şir-keti Haznedar Refrakter 1929 yılında İs-tanbul’da kuruldu. Türkiye’dekisanayileşme dönemiyle birlikte 1933 yı-lında ateş tuğla üretimine başlayan Haz-nedar 1952 yılında bugünku hissedarlarıolan Erez ailesi tarafından devir alındı veTürkiye’nin en kaliteli refrakter tuğlaüretimini yapma ilkesini benimsedi.
1977 yılında Haznedar’ın ilk kardeş şir-keti olan Durer ise monolitik refrakterürünler alanında müşterilerimize dahageniş bir ürün yelpazesi sunmak üzerekuruldu.
Haznedar Grup’un en onemli prensiplerimusteri memnuniyeti ve sektorunzaman icinde degisen ihtiyaclarına tat-min edici cozumler sunmaktır. Erez ailesidemir çelik sektörünün artan dolomit ta-lebini karşılamak amacıyla yıllar içindegelişerek büyüyen şirketlerinin bünye-sine 2003 yılında Kuzey MakedonyaCumhuriyeti’ndeki Vardar Dolomit’i dekatarak büyük bir atılım yapmıştır. Ref-rakter üretimi 68 senedir Erez ailesininana iş dalıdır ve deneyimlerle dolu geç-mişimiz bizi alanımızda lider konumagetirmiştir.
n Refrakter ürünler nelerdir, nerelerdekullanılır?
Refrakter ürünler sanayi üretiminde sa-dece izolasyon amaçlı değil aynı za-manda, yüksek sıcaklık teknolojisi ileçalışan tüm üretim proseslerinin çalışmaastar elemanı olanı olarak kullanılan enönemli temel girdisi olan; yüksek sıcak-
lığa dayanıklı şekilli ve şekilsiz ürünler-dir. Günümüz yaşantısında kullanımıvazgeçilmez olan arabaların, binaların,yolların, köprülerin, cep telefonlarının,televizyonların ve bunlar gibi pek çokaracın ana hammaddeleri olan cam, alu-minyum, çimento, çelik, demir ve diğermetaller üretim proseslerinde ocak ve fı-rınlar içerisinde çok yüksek sıcaklıklaratabi tutulurlar. Bu süreçte pek çok eks-trem durumun ortaya çıktığı kimyasal vefiziksel reaksiyonlar meydana gelir. Ref-rakter ürünler bahsi geçen ocak ve fırın-ların iç duvarlarına örülerek meydanagelen reaksiyonlara karşı direnç gösteren
astar tabakası olarak kullanılırlar vesanayi üretiminin devamlılı-
ğını sağlamış olurlar.
Refrakter ürünlerkullanıldıkları
sektörler ve böl-geler özelindegeliştirilerekyüksek sıcak-lıklar altındakarşılaşacak-ları kimyasal
ve fiziksel ko-rozyonlara di-
rençli olaraküretilmelidirler.
Refrakter ürünlerininbileşen farklılıkları,
preslerde farklı poz ve ebat-larda basılmaları ve özel fırınlardaki
temperlenme, pişme sıcaklıkları ve süre-leri kullanım alanlarına göre belirlen-mektedir.
Haznedar Grup demir çelik sektörü, çi-mento ve kireç sanayi, demir dışı meta-lurji üretimi, petrokimya kompleksleri,rafineriler, cam sanayi ve ozellikle sonsenelerde Türkiye’de ve dünyada sayı-ları her geçen gün artan enerji santralleriile atık yakma tesisleri gibi yüksek sıcak-lık teknolojilerinin kullanıldığı tüm alan-larda hizmet vermektedir. Haznedaralumina ve bazik tuğlalar (şekilli refrak-ter malzemeler), Durer monolitik ürün-ler (şekilsiz refrakter malzemeler)üretmektedir. Kuzey Makedonya’dakiVardar ise demir çelik sektörünün artandolomit talebini karşılama amacıyla sin-ter dolomit hammaddesi, dolomit tuğlave dolomit monolitik malzemeler imaletmektedir.
‘EKONOMİK BAĞIMSIZLIK VE SANAYİLEŞME’
n Bu ürün özel bir ürün ve herkes tara-fından bilinmiyor. Neden böyle bir üre-tim tercih edildi? Türkiye’de refrakterpiyasasındaki yeriniz ve diğer rakip fir-malarla farklı taraflarınız
Dediğiniz gibi refrakter çok özel bir mal-zeme, aslında bir ağır sanayi ürünü, yaniüretilen malzeme bir başka sanayi kolu-nun ana girdilerinden dolayısı ile kulla-nım alanlarının endüstriyel üretiminiçinde olması günlük hayatta bu ürününgöz önünde bulunmamasına sebebiyetveriyor. Kişi çeliğin, çimentonun, camınve bunlar gibi yüksek sıcaklıkta üretilenendüstriyel malzemelerin imalatına dairbilgi sahibi değilse doğal olarak refrakterkullanımını da daha önce duymamış ola-bilir. Fakat sektörün içinde olan biri ref-rakterin endüstriyel üretimdeki enönemli girdilerden biri olduğunu bil-mektedir. Refrakter yüksek sıcaklık tek-nolojileriyle üretim yapan sanayilerinüretim proseslerinde kullanım zorunlu-luğu olan bir üründür ve kullanılan ref-rakter malzemenin performansımüşterilerin üretim hızı ve kapasitesinidoğrudan etkilemektedir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün henüz Cum-huriyet kurulmadan önce İzmir İktisatKongresi’nde altını önemle çizdiği eko-nomik bağımsızlık ve sanayileşme ilke-leri 1930’lu yıllarda hız kazandığındaülkemizdeki artan sanayi üretimine pa-ralel olarak refrakter ürün ihtiyacı dafazlalaşmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’ninticarette yabancı ülkelere bağımlı kalma-ması adına başlayan milli sanayileşmemücadelesi Türk üretimi gerekliliğini do-ğurmuş ve Haznedar refrakter üreti-minde ülkemizdeki ilk adımları atarakalanında öncülük yapmıştır.
Haznedar Grup’un köklü tarihi boyuncaedindiği deneyimleri harmanlayışı, AR-GE çalışmalarına verdiği önem ve ulus-lararası gelişmeleri takipte olması üç anaşirketimizi de lider konuma getirmiştir.Refrakter ürünlerimizin yanısıra müşte-rilerimizin üretimlerinde yüksek verimli-lik almaları ve hacim artışı sağlamalarıadına malzemelerimizin en etkili kulla-nımı için danışmanlık, proje mühendis-liği, süpervizörlük servisleri ile ilk ısıtmave devreye alma konularında da destekvermekteyiz. Ayrıca süre gelen AR-GEçalışmalarımızla ürün bazında yenilikleryaratıyor ve müşterilerimizin işletme ko-şullarına özel ihtiyaçları ve yaşadıklarıproblemlerin çözümüne yönelik taleple-rini en doğru şekilde karşılayabilmeyihedefliyoruz.
Müşterilerimize sunduğumuz fiyat/per-formans oranımızın her daim üst seviye-lerde olması, kalite farkımız, hızlıteslimat ilkemiz ve uzun soluklu müşteriilişkilerimizde temele oturttuğumuz kar-şılıklı anlayış ve güven duygusu müşte-rilerimizin refrakter ihtiyaçlarında bizitercih etmelerini sağlıyor.
n Kuzey Makedonya’daki ilk Türk şir-ketisiniz. K.Makedonya’yı tercihiniznasıl oldu? K. Makedonya’da bekledi-ğinizi bulabildiniz mi? K.Makedon-ya’yı gelecek olarak nasılgörüyorsunuz? K.Makedonya’daki fab-rikanızda kaç kişi çalışıyor. Çalışanlararasında Türk-Arnavut-Makedon sayısıolarak dağılım nasıl?
Kuzey Makedonya’nın Gostivar şeh-rinde yer alan Vardar Dolomit’in grubu-muza kazandırılması stratejik bir kararınsonucudur. Dolomit ürünlerinin 21. yüz-yılın çelik üreticileri için çok mantıklı birtercih haline gelmesi Haznedar Grup’unbu alanda bir açılım yapmasını ve paza-rın büyüyen ihtiyacını karşılama isteğinitetiklemiştir. Dolomitin demir çelik sana-yindeki tüketimi ürünün yüksek refrak-terlik derecesi, erimiş çeliğedayanıklılığı, iyi servis performansı,
düşük maliyeti ve temiz çelik imalatın-daki olumlu etkileriyle son on yılda hızkazanmıştır.
Vardar Dolomit ana hammaddesini üre-tim tesisine çok yakın mesafede yer alanve yine grubumuza ait olan madenler-den elde etmektedir. Dolomitin atmos-ferdeki neme karşı hassasiyeti de gözönüne alındığında bu erişim kolaylığıVardar’a dünyadaki diğer sayılı dolomitüreticileri arasında stratejik bir avantajkazandırmaktadır. Bu nedenle dolomitkonusunda yapmak istediğimiz ilerle-meyi daha önceden Makedon Devleti ta-rafından işletilen ve son dönemdeüretiminin durmuş olduğu Vardar’ı ala-rak yapmamız bizim için çok önemli biradımdı.
Kuzey Makedonya’daki yatırımımızgerek uzun seneler çalıştırılmayan birfabrikanın yeniden devreye alınmasıgerek de o dönem ülkede hâkim olan içkarışıklıklar sebebiyle ilk yıllarda zorluda geçmiş olsa, çok kısa bir süre içeri-sinde bize büyük verim kazandırmış,beklentilerimizin ötesine geçmiştir. Özel-likle son üç senedir aldığımız artan glo-bal dolomit talebini karşılamak adınafabrikamızda yeni fırın ve pres yatırımla-rına gitmemiz gerekti. Sanıyorum yap-mış olduğumuz bu yatırımlar da KuzeyMakedonya’daki çalışmalarımızınönünü açık gördüğümüzün en güzel ka-nıtı. Ayrıca Kuzey Makedonya’nın
2019’daki NATO ittifakına üyeliği aka-binde Yunanistan ile yaptığı anlaşma so-nucu Avrupa üyeliği konusundailerlemesi ve ekonomisini güçlendirmesipotansiyeli gelecek için çok umut vericifaktörler.
Vardar Dolomit’te çalışan sayımız139’dur. Bu arkadaşlarımızın yüzde 50’siMakedon, yüzde 34’ü Arnavut, yüzde16’sı ise Türk asıllıdır.
n Kuzey Makedonya Ticaret Odası sizien başarılı firma seçti. Bu başarı nasılkazanıldı?
Kuzey-Batı Makedonya Ticaret Oda-sı’nın Vardar Dolomit’i 2018’in en başa-rılı şirketi seçmesi bizim için büyük birgurur kaynağı. Yıllık ciro, net kar, çalışansayısı, yatırım ve ROE (sermaye geri dö-nüşü) olmak üzere 5 ana kritere göre ya-pılan bu incelemede Vardar Dolomit’inbirinci gelmesi son senelerde firmamızdayaptığımız atılımların çok güzel bir gös-tergesidir. Kuzey Makedonya’ya ilk adı-mımızı attığımızda bugünlerin hayalinibile kurmaya başlamamıştık. Fakat uzunsenelerdir süre gelen sıkı çalışmalarımızve doğru yatırımlarımız bizi yolumuzdaçok hızlı bir şekilde ilerletti.
şafak sOl
Girişimcilik yön ister
ŞAFAK SOL’UN KALEMİNDEN…
Girişimciliğin en önemli bileşeni tut-kudur. Zorluklara göğüs germekgerektiğinde devreye tutku girer.
Girişimcilik, girişmek kökünden gelir. Ce-saret ve yeniliğe açık olmak demektir.Geniş vizyon ve yön ister. Problemi belirle-mek, çözüm üretme beceriniz olacak. Giri-şimcilik daha önce kimseninbirleştiremediği noktaları birleştirmek de-mektir.Yeniliği getirmek, ürün, hizmet, kavram,yeni bir akım…Peki, ülkemizde girişimcilik diye yapılanlardoğru mu?Kişisel tespitlerime göre girişimcilik yö-nünde doğru olmayan detaylar fazla.TOBB Kadın Girişimciler Kurulu üyesiolarak söyleyebilirim ki, girişimcilik ‘taklitkültürü’ adı altında ilerliyor..Verdiğim girişimcilik derslerinde iş modeli,yatırım ve AR-GE konularını anlatırkenbunların üzerinde sıklıkla duruyorum.Örnek: Gıda alanında devrim niteliğindebir internet platformu kuruluyor ve yeniyiüretmek yerine ortaya çıkan prototip taklitediliyor.Örnek: Lise öğrencileri eğitim gördükleriokullarında 10 yıldır tişört basıyor. Girişim-cilik diye getirilen yenilik tişörtün üzerineİstiklal Marşı’nın yazılması…Üretilenler, araçlar aynı, öğrenciler yeni… Girişimcilik öğretmek bu mu?Öğrenciler belki bir şeyler öğreniyor ancakgirişimciliği ne yazık ki yanlış öğrenmişoluyorlar.Bakın size yaşadığım bir hikayeyi paylaşa-yım…Yıllar önce Amerika’da dünyanın en iyisiolduğu söylenen ve benim de bildiğim birlazer cihazını ilk kez Türkiye’ye getirdim.Uzun yıllar estetik ve güzellik sektöründehizmet veren bir iş insanı olarak iyi bilinirki; hastalarımızın ihtiyaçlarını her şeyinönünde tutarım. Cihazı kullanmaya başla-dım. Birkaç hafta içinde gördüm ki sistemtatmin etmiyor.Ne yaptım biliyor musunuz?Hastalarımın ihtiyaçlarına göre cihazı fir-maya yeniden tasarlattım. Verdiğim fikir-lerle cihazın dünyanın her yerinde satılıyorolması gurur verici.Asıl gurur verici olan ne biliyor musunuz?Firmanın yetkilisi ile yıllar sonra bir konfe-ransta bir araya gelip “Olmayanı yaratma-mıza neden oldunuz. Firmamıza işöğrettiniz” sözleri.Tesadüf bu ya, biricik oğlum Okan’ın ya-nında söylenen bu sözler girişimciliğin,yani yeni bir hikaye yazmanın ne kadar an-lamlı olduğunun kanıtı niteliğinde…Türkiye de dünyamız gibi değişiyor. Nüfusartıyor, istekler, ihtiyaçlar farklılaşıyor. İh-tiyaçlara karşılık bulacak fikirler üretmekmecbur bir hal alıyor. Güzel bir fikriniz varve bunu hayata geçirebiliyorsanız girişimciolma yolundasınız demektir.Önerim; kendinize güvenin.Unutmayın; hızla büyüyecek bir şirketkurup bir alanda faaliyet gösteren oyuncuda olsanız, mahallenizde küçük bir marketde kursanız yürütülmesi gereken süreçlerhep aynıdır. Farklı ve kullanışlı düşüncetarzı ile hareket ederseniz kazanan taraftaolursunuz.Son sözüm; insanı sevin. Elinizdeki fırsat-tan en iyi şekilde yaralanmanın yolu hayatageçirdiğiniz kurumsal yapıdan ve kendi özbakış açınızdan geçer.İşinizi kurarken ve büyütürken de ihtiyacı-nız olan tek şey var, o da rekabete hazır ol-manızdır.
İmtiyaz Sahibi Rifat SAİTSorumlu Yazı İşleri Müdürü sevilay sait
YÖNETİM YERİ: 171 Sok. Kemalpaşa Mah. Aras Villaları 19/B Menderes - İZMİR
TEL: 0 506 417 22 00BAS KI TA Rİ Hİ: 18 Mart 2020BAS KI: İhlâs Gazetecilik A.Ş.
ADRES: Fatih Mah. 1199 Sk. No:1/7 Sarnıç Gaziemir-İZMİR TEL: 0232 483 96 60
www.bal kan gun lu gu.com-in fo@bal kan gun lu gu.comKö şe ya zı la rı nın so rum lu lu ğu ya za rı na ait tir. Yıl lık abo ne be de li
700 TL olup ulusal ve ulus la ra ra s› abo ne ler için pos ta üc re ti ila ve olu nur.
Bu gazete AA abonesidir
YA YIN TÜ RÜ: YAYGIN SÜ RE Lİ YA YIN
YAYIN KURULU
SEVİLAY SAİTKORAY BAŞOL
İSMET TOPALOĞLU NAZ‹F MANDACISOKOL BRAHAJ
BALKAN DEVLENŞARIK CİBO
ATA ATUNİLBER ŞİYAK
MALİ İŞLERKUTLU KARANİ
BİLGİ İŞLEMKEMAL BİÇER
TEMSİLCİLİKLER
DIŞ TEMSİLCİLİKLERARNAVUTLUK Sokol BRAHAJBULGARİSTAN İsmet TOPALOĞLUKOSOVA Süleyman ÇESKOROMANYA Erkan ERUYSALYUNANİSTAN Varol HALİLOĞLUKKTC Mehmet ALDEMİRKosova-sırbistan-MaKedonya
İsmail Cemalettin Demirpençe
SAMSUN Turhan AKŞENMUĞLA Mehmet TOKGÖZMANİSA Ersin AKBAŞANTALYA Kenan KURTEŞİSTANBUL Berka Sude SAİTDENİZLİ Fahrettin KOYUNCU
balkangunlugu - balkangunlugu balkangunlugugazetesi -
Hayali gerçeğe dönüştürdüKuzey Makedonya’yı fethetti:VARDAR DOLOMİT
18 Mart 2020Çarşamba 9Araştırma
Gelişmekte olan ülke-lerde yaşayangençler,iklim değişikli-
ğinden ve onun olumsuz so-nuçlarından gelişmiş ülkelerde yaşayan gençlere oranladaha çok etkilenmektedir. Ola-ğanüstü hava olayları,yükseksıcaklık,su kaynaklarının kıt-lığı,hijyenik olmayan koşul-lar,tarım ve gıda sektöründeyaşanan olumsuzluklar, kay-nakları ele geçirmek amacıylayaşanan iç çatışmalar gençle-rin sağlığını ve güvenliğinitehdit etmektedir.Göç ve çatış-malar da iklimdeki istikrarsız-lıkların bir sonucu olarakortaya çıkmaktadır.Dünya EkonomikForumu/World EkonomicForum(WEF) her yıl yaptırdığıve dünyada 30 bin gencin ka-tıldığı ankette,”son üç yıldırdünyanın en büyük sorunu ”nedir sorusuna genç katılımcı-ların “iklim değişikliği veçevre tahribatı”yanıtını ver-
mesi(yüzde 48.8)gençlerin ko-nuya verdiği önemin bir işare-tidir.Gelecekteki yönetici pozisyo-nunda olacak gençlerin, bu-günden iklim politikalarınakatılmalarını sağlamak,gerekliteslimiyet mekanizmalarınıyaratmak önemli ve acildir.2009‘dan bu yana gençlik ör-gütlerinin artan iklim müzake-relerinde yer alma taleplerini,karşılamak üzere Birleşmiş
Milletler İklim Değişikliği Çer-çeve Sözleşmesi (BMİDÇS)teslimiyet statüsünü genişlete-rek gençlik SİVİL Toplum Ku-ruluşlarına(STK) da BMİDÇSkonferanslarında resmi bilgiedinme,toplantılara katılma,konuşma süresi isteme ve lo-jistik destek alma hakkı ver-miştir.Avrupa Komisyonu’nun“İklim Eylemi için Gençlik“insiyatifi, gençlerin Paris An-
laşması’nda özlenen hedefleriçin çalışmalar yapmasınıamaçlamaktadır.
DÜNYADA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE
GENÇLİK İLİŞKİSİ
Günümüzde gençler işsizlik-ten, salgın hastalıklara, yok-sulluktan eğitimsizliğe kadarfarklı sorunlarla uğraşmak du-rumundadır.İnsanlığın karşı-laştığı en büyük ve karmaşıksorunlardan biri de iklimdeğişikliği de gençle-rin sosyal, ekono-mik ve siyasalyaşamlarına yeniyükler ve sorunalanları getir-mektedir.Aynızaman da dahilolmadıkları siya-sal ve ekonomik ka-rarların sonuçlarınakatlanmak zorunda kal-maktadırlar.
Özellikle; Asya ve Afrika’dayaşayan gençler, iklim değişik-liğinden ve onun olumsuz so-nuçlarından gelişmiş ülkelerde yaşayan gençlere oranladaha çok etkilenmektedir.Gençlerin iklim değişikliği po-litikalarına katılımı açısındanuluslararası, ulusal ve yerelstratejiler önem arz etmekte-dir. Bu nokta da gençler, iklimdeğişikliği poli-
tikalarına nasıl katılabilir?Öncelikle üniversitelerde,gençlik sivil toplum kuruluş-larında, gençlik gruplarında,kent konseylerinin gençlikmeclislerinde,Ulusal GençlikParlemontosu’nda, siyasi par-tilerin gençlik teşkilatı vegençlik merkezlerinde iklimdeğişikliğini gündeme getire-bilirler. Karar alıcıların,seçilm-işlerin ve atanmışlarındikkatini iklim değişikliği ey-
lemine çekebilirler.Birleşmiş Milletlerin
çatısı altında, yü-rütülen Taraflar
Konferan-sı’nda resmiheyet düze-yinde gençle-rin temsiligiderek önem
kazanmakta-dır. Bütün ülke-
ler bu konudahızlı ve büyük adım-
lar atmalıdır.
Dünya Ekonomik Forumu/World Ekonomic Forum(WEF) her yıl yaptırdığı ve dünya da 30 bin gencinkatıldığı ankette,”son üç yıldır dünyanın en büyük sorunu ”nedir sorusuna genç katılımcıların “iklim
değişikliği ve çevre tahribatı”yanıtını vermesi(yüzde 48.8)gençlerin konuya verdiği önemin bir işaretidir
İklim değişikliğiile mücadeledegençliğin sorumluluğu Bülent ÖZGEN
Türkiye Tabiatını KorumaDerneği Ayvalık Temsilcisi
18 Mart 2020Çarşamba 10Eğitim-Sağlık
SARAYBOSNABALKAN GÜNLÜĞÜ
Çin'in Vuhan kentinde ortayaçıkan ve neredeyseAvrupa'nın tamamına yayı-
lan yeni tip korona virüs (Kovid-19)vakaları Balkan ülkelerinde de artı-yor. Avrupa'da korona virüsten enfazla etkilenen İtalya'nın komşula-rından Slovenya'da virüs tespit edi-len kişi sayısı 25'e yükseldi. UlusalToplum Sağlığı Enstitüsü MüdürüNina Pirnat, ülkede henüz bir sal-gın olmadığını belirterek, alınanönlemlerle olası bir salgınınönlenebileceğini söyle-di. İtalya'nın birdiğer komşusuHırvatistan'dakivaka sayısı da13'e çıktı.İçişleri BakanıDavorBozinovic, 1000kişi üzerinde katılım-cının bulunacağı organi-zasyonların iptal edilmesi çağrısın-da bulunarak, İtalya, Çin, GüneyKore ve İran'dan ülkeye gelecekle-rin 14 gün karantinada tutulacağınıaçıkladı. İlk koronavirüs vakaları-nın tespit edildiği Arnavutluk'ta isevaka sayısı 2'den 6'ya yükseldi.Virüsün yayılmasını önlemek ama-cıyla alınan tedbirler kapsamında,Arnavutluk genelindeki tüm okul-
lar 23 Mart'a kadarkapatıldı. Ayrıca ikinci bir emrekadar ülke dışına ilaç ve sağlık mal-zemelerinin satışı da yasaklandı. Birdiğer bölge ülkesi Bosna Hersek'tede tespit edilen vaka sayısı 5'e çıktı.Zenica-Doboj Kantonu SağlıkBakanlığından yapılan açıklamada,virüs tespit edilen kişinin bir süreönce ailesiyle İtalya'ya seyahat etti-ği belirtilirken, bu kişiyle yakın
olanların da bir süre gözetim altın-da tutulacağı ifade edildi. SırbistanSağlık Bakanlığı da ülkedeki vakasayısının 4'e yükseldiğini duyurdu.Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic,virüsün yayılmasını önlemek ama-cıyla belli tedbirler aldıklarını,gerek duyulması halinde İtalya veİsviçre'nin bazı bölgeleri ile GüneyKore, Çin ve İran'dan ülkeye girişle-rin tamamen yasaklanabileceğini
açıkladı. Öte yandan KuzeyMakedonya'daki vaka sayısı da 7'yeyükselirken, yetkililer yüksek katı-lımlı toplu organizasyonlarındüzenlenmemesi tavsiyesindebulundu. Kosova’da ülkesinde 2Kovid-19 vakası olduğunu duyur-du. Daha önce Bulgaristan'da 4,Romanya'da 17, Yunanistan'da ise84 vaka tespit edildiği açıklanmıştı.(AA)
Tüm dünyada olduğu gibi Balkanlar’da da korona virüs paniği yaşa-nıyor. Ülke bazında testleri pozitif çıkan hasta sayısı artış gösteriyor
TRAVNİKBALKAN GÜNLÜĞÜ
Türk İşbirliği veKoordinasyon AjansıBaşkanlığı (TİKA) tarafından
Bosna Hersek'in Travnik şehrinde-ki devlet hastanesine kuvöz veEKG cihazı yardımında bulunul-du. TİKA'dan yapılan açıklamada,1899'den beri hizmet veren hasta-neye yapılan bu yardımlarla
bebek ölümlerinin azaltılmasınınhedeflendiği belirtilirken, yıllıkyaklaşık 250 bin kişiye sağlık hiz-meti veren hastanede yılda ortala-ma bin 200 bebeğin dünyaya gel-diği de kaydedildi. Açıklamadaayrıca, TİKA tarafından sağlanandestekle hastanenin yeni doğanünitesinin kapasitesinde büyükartış sağlanmasının, hastaneninTravnik ve çevresine sunduğu hiz-metlerin iyileştirilmesinin de
hedeflendiği ifade edildi. TravnikHastanesi Pediatri Bölüm BaşkanıEdiba Hadzimujic, hibe edilencihazlar sayesinde hastanenin hiz-met kalitesinin artacağını belirte-rek, kuvöz eksikliği nedeniylebebeklerin artık başkentSaraybosna'daki hastanelere sev-kine gerek kalmayacağını vurgu-ladı. Pediatri BölümüBaşhemşiresi Sabina Karadza iseTİKA'nın desteği ile yeni doğan
servislerinde artık güvenilir cihaz-lar kullanılacağını söyleyerek,çocuklara ve bebeklere daha iyihizmet verebilecekleri için hastanepersoneli adına memnuniyetinidile getirdi. Bu arada, BirleşmişMilletler Çocuklara Yardım Fonu(UNICEF) verilerine göre, BosnaHersek'te doğan her 213 bebektenbiri, bir yaşına ulaşmadan çeşitlisebeplerden dolayı hayatını kay-bediyor. (AA)
Saraybosna Maarif Okulları, gelenekselbilgi yarışmasına ev sahipliği yapıyorSARAYBOSNABALKAN GÜNLÜĞÜ
Türkiye Maarif Vakfının(TMV) Bosna Hersek'inbaşkenti Saraybosna'daki
okulları, bu yıl 25'incisi düzen-lenen Saraybosna KantonuBilgi Yarışması'na ev sahipliğiyapıyor. Saraybosna KantonuEğitim, Kültür, Spor veGençlik Bakanlığının PedagojiMüdürlüğü tarafından mate-matik, fizik, edebiyat ve dilalanlarında yapılan yarışma,Saraybosna MaarifOkulları'nda açılış töreniylebaşladı. Kanton Eğitim, Kültür,Spor ve Gençlik Bakanı AnisKrivic, Pedagoji MüdürüNihada Colic ve SaraybosnaMaarif Okulları Kampüs
Müdürü Sanel Musovic'inhazır bulunduğu törende,yarışmaya katılan öğrencilerebaşarı diledi. Colic, öğrencile-re, derslerde gösterdikleribaşarıyı hayatta karşılarınaçıkacak görevlerde de göster-melerini tavsiye etti.Saraybosna MaarifOkulları’ndan yapılan yazılıaçıklamada da kanton bünye-sinde bulunan ortaokul ve lise-lerden 800'den fazla öğrenciyeev sahipliği yapıldığı, öğrenci-lerin matematik, fizik, Boşnakdili ve edebiyatı, Sırp dili veedebiyatı, Hırvat dili ve edebi-yatı ile İngilizce alanlarındayarıştıkları ifade edildi.Açıklamada, yarışmanın mayısayına kadar süreceği bildirildi.(AA)
Koronavirüs vakalarıBalkanlar'da da artıyorDamla Selin TOMRU
CORONA’LAŞMAK YA DA
CORONA’LAŞMAMAKİŞTE BÜTÜN MESELE BU!
Ecology Global Network’egöre her dakika 105 kişihayata gözlerini yumarken,
aynı anda 250 bebek de dünyayagözlerini açıyor. Bankada bekledi-ğiniz, telefonun ucunda müşteritemsilcisiyle konuşmak için omüziği dinlediğiniz, bakkala yürü-düğünüz, sevdiğiniz kişiye hayran-lıkla baktığınız, çocuğunuzun uyu-yuşunu izlediğiniz, yağmurdaıslandığınız, yemeği yaktığınız,problemle boğuştunuz o 1 dakikaoluyor her şey. Siz yaklaşık 15nefes alırken birileri son nefesini,birileri de ilk nefesini alıyor. Birsüredir yeni bir virüs ile topyekunmücadele halindeyiz. Önce Çin’deen kalabalık ülkelerden birinde,üretim anlamında liderliğe oyna-yan bir ülkede, ABD’ye gelecekterakip olabileceği söylenen birülkede görülen bu virüs aslındauzunca bir zamandır doğada olanancak insanlara bulaşmayan birtür. Sonrasında mutasyona uğruyorve insanlar için tehlike arz etmeyebaşlıyor. Bu virüse kısaca Coranadiyoruz. Öte yandan bazen bir şey-lere yüklediğimiz anlamlar o şey-lerden daha güçlü ve korkutucuolabiliyor. Hızlı bir şekilde yayıl-maya başlandığı söylenen bu virüscan kayıplarına da neden oluyor.Corona’nın ziyaret ettiği ülkelergüçlü önemler almaya başladı,karantinaya alınan cruise gemileri,kapatılan okullar, işyerleri, dışarıçıkılması yasaklanan şehirler vedahası.Peki durum gerçekten bu kadarvahim mi? Uzmanlar hamdolsun kivirüsün çocuklara bulaşmadığınısöylüyor. Bağışıklık sistemi güçlüolduğunda, hijyen kurallarınauyulduğunda da tedbir alınabili-yor. Tedavi olup iyileşen vakalarda her geçen gün artıyor. İşte bunedenlerle gönlü ferah tutup, gale-yana gelmeden hayata devametmek gerekiyor.Sosyal medyada da paylaşıldığıgibi dünya üzerinde her yıl 3.1milyon çocuk açlıktan ölüyor, 7.6milyon insan kanserden, yaklaşıkyarım milyon insan savaşlardandolayı hayatını kaybediyor. Bizleruzun zamandır süregelen budurumları iyileştirebilmek için neyapıyoruz?Hayatta tesadüf değil tevafuk var-dır. O halde yaşanan her şey bizebir şeyler göstermeye çalışır.Acaba corona bize neyi gösterme-ye çalışıyor? O parıltılı dünyaları-mızın aslında bir anda nasıl tersdüz olabileceğini mi? Korkununbir anda insanları nasıl değiştirebi-leceğini mi? Başkalarının korkula-rı üzerinden insanların para kazan-mak uğruna neler yapabileceğinimi? Karaborsaya düşen maskelerve kolonyalar buzdağının sadecegörünen kısmı…Belki de bu virüs bize hatırlatmayaçalışıyordur…Dili, dini, rengi, ırkı, cinsiyeti,görüşü ne olursa olsun, güçlü yada zayıf görünsek de hepimizsadece insanız, hepimiz kırılganızve hepimiz ilahi düzen karşısındayalınız.İşte bu noktada Bir olabilmek, bir-lik olabilmek ayırmadan, ayrıştır-madan var olabilmek gerekiyor.Problemleri büyütüp korkunçcanavarlar gibi göstermeden,insanların korku zaaflarındanyararlanıp onlar üzerinden rantsağlamadan çözüm odaklı yaklaş-mak, gemileri yakmadan sakinkalabilmek gerekiyor.“Rabbimiz derdimizden büyüktür”elimizden geldiğince tedbirli ola-rak ama korkunun pençesine düş-meden yaşamaya devam edelim.Her nefesin kıymetini bilelim.Sağlıklı günler dilerim.
DAMLA İLE DENGEDE YAŞA
Travnik’tekibebeklerTİKA’ya
emanet…
11 18 Mart 2020ÇarşambaReklam
